[jw7-video]

125- Tefsir Ders 125 hayat veren nurun keşif notları

125- Kur’an-ı Kerim Tefsir Dersi 125

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

 

          Aziz dostlarımız,

 

İslam dini meşrû olanı emreder, bâtıl olanı ret eder. Şimdi bâtıl kelimesi nedir? Bâtıl, meşrû olmayan kazanırken, harcarken dikkat et buna meşrû olmayana dikkat et. Meşrû olmayanın içerisinde haînlik vardır, gasp vardır, hırsızlık vardır, kumar vardır, faiz vardır. İsrâf varsa, sefihlik haksız değişimler varsa işte bunlar bâtıldır, her biri bir bâtıldır, bâtıl yoldan hak yemektir. Sakın ola ki hiçbir haram ve bâtıl yoldan kimsenin hakkını yeme! Meşrû olana gelince mesela ticaret kimseyi kandırmadan, aldatmadan, malın özrünü gizlemeden meşrû dürüst bir ticaret, ağış, sadaka, temlik… Nedir temlik? Birine mülk kazandırma, mubâh kılma mîrâs gibi karşılıklı rızâ’ya dayalı iktisâdî olan ne varsa adâlet ölçülerine uygun bunlar meşrû olanlardır. İslam meşrû olanı emreder. Bakara 275’de ne diyor Cenab-ı Hak? ( وَأَحَلَّ اللّهُ الْبَيْعَ وَحَرَّمَ الرِّبا) “Allah diyor alışverişi helâl kıldı. Meşrû alışverişi helâl kıldı. Riba’yı, faizi haram kıldı” diyor. Yine Bakara Sûresi 188’de: “Haksız yoldan mallarınızı yemeyin hâkime aktarmayın.” Yani orta da başkasının hakkını yalancı şahitler bularak başkalarının hakkını hâkim yoluyla da gasp etmeye çalışmayın! Çünkü Yüce Allah bütün hâkimleri de hesaba çekecek, yalancı şahitleri de, seni de sakın haksızlığa temayül etme, teşebbüs etme! Takvâ ehli ticaret etmelidir. Takvâ ehli dürüst insanlardır, ilâhî ölçülere uyar, Allah’a itaat eder, isyân etmez, şeriatın hudutları içinde kalır işte bunlar ticaret etmelidir. Zühd ve ibadet adı altında çalışmayıp kendini tehlikeye atmak, fakir ve zarûret içinde yaşamak bunlar nedir? Hint câhillerinin işidir diyor. Kim? Kadı Beyzâvî diyor. Bir nevi de intihardır diyor. Yani İslam da fakir zarûret içinde yaşamanın takvâyla hiçbir alâkası yoktur. Bu Hint câhillerinin işidir diyor. İslam Yedi-Ulya’dır daima veren eldir, güçlü eldir, yardım elidir Müslümanın eli. Alan el, dilenen el hakîr olan zelîl olan değildir. Her konu da Müslüman güçlü olmak zorundadır. Yedi-Ulya’nın sahibi olacaktır, Yedi-Süfla’nın değil.

Amr Bin Âs, soğuk sudan çekinmiş bir soğuk gün de soğuksuyla boy abdesti gusül edememiş teyemmüm etmiş. Sevgili Peygamberimize (A.S.V) durumu söylemişler, hattâ şikâyet bile etmişler, Peygamberimiz tenkit etmemiştir. Niye? Zarûret hâlinde tehlikeyi İslam emretmez. Tehlikeye atmayın kendiniz der ve sağlıklı olmayı emreder, kolayı emreder.

Dakika 5:00

Soğuk bir günde sana suyu kullanamayacak durumda isen o ortam da teyemmüm edersin, normal bir ortama kavuşunca da boy abdestini veya namaz abdestini alırsın. İslam kolaylık dinidir. “Kendinizi, birbirinizi öldürmeyin.” Dikkat et! Kendini de öldürme, başkasını da öldürme. Karaborsacılık, insanlığı sömürmek, takdire karşı çıkmak, hikmete karşı çıkmak bunlar nedir? Görünmeyen cinayetlerdir. Bunlara dikkat et! Karaborsacılık insanlığın sıkıntıya düşmesine sebep oluyorlar insanlığı sömürüyorlar. Takdire karşı çıkmak da bunlar hikmete karşı çıkmak bunlara dikkat et, bunlar birer, birer kişi kendini ya intihar veyahut başkasını öldürme gibidir. Kadının erkek olmayı temennisi gibi bu da fıtratı bozmaktır bu da farkında değildir. İntihardır kadını erkek yapmak, erkeği kadın yapmak onun ölümü demektir. Çünkü yaratan nasıl yarattıysa güzel olan odur. Çalış takdire râzı ol Allah’tan iste ama çalışarak iste. Mîrâs kazanma değildir. Ya nedir? Allah’ın lütfu ihsânıdır. Yüce Allah’ın lütfu ihsânıdır. Şimdi Cenab-ı Hak erkeğe kavvâm diyor.  (الرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَاء) diyor. “Erkekler kadınlar üzerine kavvâm’dır” diyor. Şimdi kavvâm nedir? Kadını koruyup işlerini idâre eden, ona hâkim olan erkek demektir. Dikkat et! Kadını koruyup işlerini idâre eden, ona hâkim olan erkek kavvâm’dır. Feyzü’l Kadir de ve Keşfü’l Hafâ’da da şöyle buyurulmaktadır; milletin efendisi kimdir? Hz. Muhammed (A.S.V) şöyle diyor; (Seyyidül kavmi hâdimühüm) “milletin efendisi onlara hizmet edendir” diyor. İşte efendi olmak için ne lâzım? Hayırlı hizmetler de bulunmak, İslam milletine ve insanlığa hayrı daima takdim etmek, hayırlı hizmetler de bulunmaktır. En başta hangisi gelir? Kur’an-ı Kerim’i, İslam’ı dünyaya doğru anlatmak gelir ve insanlığın iyiliğine çalışmaktır, sulh ve barışa, İslam tamamen sulh ve barış dinidir. Dünyaya İslam’ı hâkim kılmaya çalış işte o zaman dünyanın hayrına çalışmış olursun. Ne yazık ki, bu gerçeği görmeyenin, bilmeyenin sayısı az değildir. Farklı bir eşitlik birlik metodu İslam da insanların belki de aklının iyice ermediği, daha keşfedemediği güzelim bir eşitlik vardır. Farklı bir eşitlik, birlik metodu, âile terbiyesi, toplum terbiyesi, siyâsî terbiye birbirini tamamlar unutma bunu! Yüce Allah taksîmâtını yaparken işte bu farlı bir eşitliği ki ilâhî bir eşitlik Cenab-ı Hak eşitliği sağlamıştır. Ama İslam hukûkunu iyi anlayamayanlar o farklı bir eşitlik ki ilâhî olan burayı keşif edemeyenler ne yapmışlardır?

Dakika 10:11

Başka hukûk sistemlerini sanki İslam’ın hukûk sisteminden daha çağdaş gibi görmeye çalışmışlar, gerçek çağların üzerinde ve bütün çağları kuşatan asîl, âdil olan ilâhî hukûku iyice anlama yerine ne yapmışlardır? Başka hukûk sistemlerini İslam hukûkunun önüne koymuşlardır. Aslında eşitliği bozmuşlardır. Çünkü Cenab-ı Hakk’ın ortaya koyduğu hukûk kurallarını tamı tamına anlayabilmen için bir defa senin o yaratıcı güce sahip olman lâzım. Bu sende yok aklını bari kullan, sana verilen kabiliyetleri yetenekleri kullan ve inan Allah’ın doğru yaptığına inan. Allah’ın yaptığı eğri olmaz, eksik olmaz, kusurlu olmaz. Kusur insanoğlundadır eksik anlayanların beyni özürlüdür. Allah’ın taksîmâtında, hukûkunda, adâletinde eksiklik olmaz. Ne yazık ki, beyni eksik olanlar Allah’ın ortaya koyduğu kuralları eksik zannetmişlerdir bu da İlâhî yüce ilimlerin tabii tamamını insanoğlu keşfedemediği zaman îmânıyla bunu kabullenecektir ve gücünü de o ilimlere tahsile zorlayacaktır. Daima insanoğlu hak ve hakîkati kavrama yerine ucuz işlerin içine girmiştir. Yine de alabildiği doğrular varsa ki, onlar da İslâmî’dir, İslam’dan almıştır. Söylemeseler de bütün doğrular İslam’ındır, yanlışlar tümüyle İslam dışıdır. Farklı bir eşitlik birlik metodu, âile terbiyesi, toplum terbiyesi, siyâsî terbiye birbirini tamamlar unutma bunu! El-Beydâvî şöyle der; “Vâlî’ler halkı beyler hanımlarını idâre ederler.” Erkeğin kadın da olmayan üstünlüğü, kadının da erkekte olmayan üstünlüğü vardır. İkisi birbirine muhtaçtır. Buraya da dikkat et! İşte bu bir sosyal kavramdır. Zayıf ve nâzik olanın ise daha çok ihtiyacı vardır. Yani burada ikisinin birbirine ihtiyacı var ama zayıf olanın güçlü olana daha çok ihtiyacı var diyor. Kazanma faaliyet alanı itibârî ile erkek güçlüdür. Buraya dikkat et! Kazanma faaliyet alanı itibârî ile erkek güçlüdür. Kadın duygulu, ince ruhlu, çekici, nâzik olduklarından korunmaya ihtiyaçları vardır bunu kimse inkâr edemez. Buraya da dikkat et! Kadın duygulu, ince ruhlu, çekici, nazik olduklarından korunmaya ihtiyaçları vardır. Onun için erkek bir defa güçlü ve kavvâm’dır bu da kadının menfaatinedir. Yoksa kadınla, erkeği birbirini karşı karşıya getirip tavukla horozun dövüşmesi gibi bunların arasına girip de şeytanlık yapma, ayrım yapma! İkisinin arasında huzuru sağla, mutluluğu sağla. İslam bu konu da ve her konu da bütün güzelliklerin tamamını farklı yollarla eşitlemiştir.

Dakika 15:02

Ama sen anlamamışsın o başka kavramamışsın. Allah’ın ortaya koyduğu değerleri birinci derece de îmân gerekir. Îmânla beraber ilim gerekir, ilim îmânı, îmân da ilmi ve ilâhî ölçüleri ve tevhîdi ortaya çıkarır. Îmânsız ilim kördür, sağırdır, topaldır dâima insanları kuyulara düşürür, tepelerden aşağıya iter eşitliği sağladım zanneder bozmuştur eşitliği, yapıyorum demiştir ama yıkmıştır. Onun için bu kadının sosyal yapısını, fiziksel ve ruhsal yapısına dikkat et. Erkeğe âmirlik verilmesi kadının menfaatinedir. Buna dikkat et! Peygamberlik, devlet başkanlığı, imamlık, Vâlî’lik, İslâmî prensipler, kısas şahitliği, kısas, cuma, ezan, hutbe, itikâf, asabelik, kan bedeli, ric’at, bağımsız hareket boşama da (قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَاء) işte bu konuların tamamın da erkek kadın üzerine kavvâm kılınmıştır. Kur’an-ı Kerim de yani kadınlar üzerine hâkimlerdir, aratılıştan böyle bir üstünlük vardır. Bu da kadının menfaatinedir, kadının kendi üstünlükleri bu da erkeğin menfaatinedir. Erkeğin üstünlükleri kadının menfaatinedir. Vay efendim ben senden üstün olacağım, vay efendim öteki ben erkek olacağım, beriki ben kadın olacağım bunlar fıtrata aykırıdır. Olmaz böyle şey! Mehir erkekte bakın Mehir, nafaka gibi kadının hakkını vermeyen, Mihrini vermiyor kadının, nafakasını vermiyor, kadının hakkını vermeyen, malına göz diken, âileye harcama yapmayan, âilenin ırz ve namusunu koruyamayan erkekler, erkeklerden sayılmaz. Buna da dikkat et! Bu sayılan vasıfları yerine getirmeyen erkek diyor erkeklerden sayılmaz. Niye? Mihrini vereceksin, kadının hakkını vereceksin, malına göz dikmeyeceksin, âileye harcamanı yapacaksın. Bunları ne kadar? Gücün nispetinde, âilenin ırz ve namusunu koruyacaksın. Bunları yapmayacaksın erkeklik taslayacaksın olmaz, bunlar ereklerden sayılmaz diyor. Bir mazereti varsa onlar hâriç, gücü yok mazereti var da ondan yapamıyor onlar hâriç onlar konumuzun dışın da yanlış anlaşılmasın. Vazifesini yapan erkek hanımından can, mal, namus onur, âilenin sırları, itaat ve bağlılık beklemesi hakkıdır. Dikkat et buraya da! Vazifesini yapan erkekler hangi erkek olursa olsun hanımına vazifesini yapıyorsa hanımından can, mal, namus onur, âilenin sırları, itaat ve bağlılık beklemesi hakkıdır. Çünkü âilesine karşı gereken görevini yapıyor maddî ve manevî. Sevgiyle kucaklıyor, merhametle onu kuşatıyorsa sevgiyle kuşatan, merhametle kuşatan görevini yapan bir erkek bunları kadından bekler.

Dakika 20:07

Görevini yapan bir kadın da erkeğinden bekler. Zaten İslam ne diyor? İkiniz de görevinizi yapın ve birbirinizden gerekeni bekleyin ve gerekeni yerine getirin diyor. Mutlu bir yuva İslam mutluluk dinidir. Bütün fertleri, cemiyetleri, devletleri ve bütün dünyayı mutlu etmeye gelmiş ve hayat vermeye gelmiştir. İslam hayat verendir. Efendimiz (A.S.V) hayırlı kadın kimdir diye sormuşlar da, kadının hayırlısı diyor şudur; buraya dikkat etsin bütün bayanlarımız, kızlarımız, hanım efendilerimizin tamamı Hz. Muhammed’i iyi dinlesinler pür dikkat! Ne diyor? “Hayırlı kadın bakınca seni sevindirir.” Kapıda erkek girdi şimdi hanımı ona sevgiyle yaklaştı ve beyi ona baktı, hanımına bakar bakmaz onu da sevgi kuşattı. İşte bakınca seni sevindirir diyor kadının iyisi, emredince de itaat eder. Gıyabında malına, malın da ve nefsinde seni korur. Bak gıyabında diyor. Dikkat et! Erkeği yokken erkeğinin evinin malını ve kendi namusunu, nefsini koruyandır diyor, koruyan kadın bu kadın çok kıymetli bir kadındır, kadının hayırlısı budur. Böyle bir kadını tepeden tırnağa kadar altınla döşesen o kadının tırnağına değmez o altınların tamamı. Kadın böyle bir kadın işte en hayırlı kadındır diyor. Kim diyor? Hz. Muhammed diyor (A.S.V) Allah’ın övdüğü, Muhammed’in övdüğü kadın ol, Allah’ın övdüğü, Muhammed’in övdüğü erkek ol. Batılı övmüş, doğulu övmüş beni kaç para eder. Ey beni başkaları değerden anlamayanlar beni övmüş o bana değer katmaz. Beni Allah övecek, Peygamber övecek seni de öyle eğer, Allah bir kulunu övmüşse o kul kıymetlidir. Onun övdüğünü nereden bileceğiz? Kur’an-ı Kerim’in, İslam’ın ölçülerine uyarak yaşıyorsan Allah seni övdü daha başka delil aramana gerek yok. Kur’an-ı Kerim’in âyetleri delil, sünnetleri, şeriatın hükümleri delil buna Allah’ın ölçülerine uyuyorsan Allah’ın sevdiği kul sensin, övdüğü kul sensin, Muhammedin övdüğü kul sensin. Sakın başka yerden övgü, ölçü arama, başka yerden madalya almaya çalışma! Başkalarının verdiği madalya seni mutlu etmez, değerine değer katmaz, alkışlar bir şeye yaramaz. Allah’u Ekber, Peygambere salâtü selâm, ilâhî ölçülere uy, Allah’ın sevgisini kazan. Bütün değer ezelî ebedî değer bura da Peygamberin sevgisini kazan, Allah’ın sevgisini övgüsünü kazan değer bura da. Başkalarının alkışların da eğer sen değer arıyorsan yandın o değer değildir. Değer Allah’ın verdiği değerdir, Peygamberin verdiği değerdir. Şimdi birileri toplanır kendi adamına, kendi kafalarına uygun gelen kişilere ödül verirler, ödüllendirirler. O ödül verenlerin beyin yapısına bak, ilkelerine bak, ideolojisine bak, ödül alanın ideolojisine bak kim kime ödül veriyor? Şeytanlar bir araya gelse ödül verseler kime verirler? En büyük şeytana verirler.

Dakika 25:00

Şimdi doğulu kendi kafasına göre birisine ödül verir. Batılı kendi kafasına ideolojisine göre birine ödül verir. Bunlar değer kendileri arasında onlar için bir değerdir, değerin aslı Allah’ın katında ki değerdir. Allah bir şeye değer veriyor mu, vermiyor mu? Peygamber övüyor mu, övmüyor mu? Nerede bunlar? Kur’an-ı Kerim’e bak, Hz. Muhammed’in getirdiği hükümlere bak o hükümler bir şeye değer diyorsa o değerlidir. Değersiz bâtıl diyorsa bâtıldır. Dünya bâtıl değil dese, Kur’an da bir şeye bâtıl dese dünyanın kimi geçerli, Allah’ın kimi geçerli? Bu kadar herhâlde konu anlaşılmıştır. Onun için ey baylar, bayanlar! Beyefendiler, hanımefendiler! Allah’ın değerlerine şöyle bir bak o değerlerle değerlen. Senin mihenk taşın ölçün başkaları değildir. İslam’ım ölçülerine, değerlerine gel. İslam A’dan, Z’ye yüce değerlerle ortaya konmuş bir dini İslam’dır, Allah’ın kânûnlarıdır. Onun için her doğru tekrar söylüyorum her doğru İslam’ındır, her yanlış İslam dışıdır. Doğu da olsun, batı da olsun bir doğru, doğru ise o İslam’dır, İslam’a uygun ise o İslâmî’dir. Yanlışsa yanlıştır, yanlışsa onu İslam dışlar nerede olursa olsun doğrunun adresi ve kaynağı İslam’dır. Birileri İslam’dan bazı doğruları almışlar, ama bazılarını da almamak da direniyorlar. Bu dünya da öbür âlemde eğer mutlu olmak istiyorsan İslam’ın bütününe inan, bütününü yaşamaya çalış tüm gücüne zaten İslam da gücünün yetmediği bir teklif yok. Hayatı kolaylaştıran ve gerçek hayatı ortaya koyan İslam’ın kendisidir. Yaşanmaz zor olan bir din değil, hayatı kolaylaştıran, mutlu bir ortam ortaya çıkaran dinin adıdır İslam. Gerçek hayat tarzıdır ve bunu Allah istiyor, bu hayat tarzını, İslam’ın hayat tarzını Allah istiyor, kuluna teklif ediyor ve kulundan istiyor. Allah’u Teâlâ’ya ben yapmam, etmem diyorsan onu sen bilirsin! Nasıl olsa büyük mahkemeye hepimiz çıkacağız, inanan inanmayan herkes çıkacak, karşılığını herkes alacak.

Demek ki hayırlı kadın kimdir deyince Peygamberimiz bunları söyledi bunu da rivâyet eden kaynak Ebû Dâvûd ve İbn-i Mâce’dir. Yine erkeklerin maddî manevî ve ekonomik özellikleri, rolleri âile reisi olmalarını tabî kılmıştır. İlâhî talimata göre her topluma bir reis lâzımdır. Âilede de bir reis lâzımdır işte o da âilede reis birinci derecede sorunlu kişi yükümlü kişi erkek bu da yine kadının yükünü azaltmak içindir. Yoksa kadının kârınadır nedir yoksa zararına katiyyen değildir. Kadının yükünü çoğaltmak kadına hak vermek değil hakkını elinden almaktır. Niye? Taşıyamayacağı yükü bir insanın sırtına yüklerseniz ona iyilik etmiş mi olursunuz? Onun için İslam dini iyi anlaşılırsa kusurun anlamayanlarda olduğunu İslam’da kusurun hiç mi hiç olmadığını, olmayacağını anlarsınız.

Cenab-ı Hak en güzel şekilde İslam’a inanan onun ilim ve irfânına nâil olan iki cihanda mutlu olan kullarından eylesin.

Dakika 30:20

 

(Visited 102 times, 1 visits today)
{"message":{"type":8,"message":"Undefined variable: show_right_meta","file":"\/home\/pwny9ik9\/public_html\/wp-content\/plugins\/cactus-video\/video-hook-functions.php","line":1155},"error":1}