126- Tefsir Ders 126 hayat veren nurun keşif notları
0%
126- Kur’an-ı Kerim Tefsir Dersi 126
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
(Nisâ Sûresi 26’ncı Âyet-i Kerime’den 34’üncü Âyet-i Kerime’ler)
يُرِيدُ اللّهُ لِيُبَيِّنَ لَكُمْ وَيَهْدِيَكُمْ سُنَنَ الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ وَيَتُوبَ عَلَيْكُمْ وَاللّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ ﴿٢٦﴾
وَاللّهُ يُرِيدُ أَن يَتُوبَ عَلَيْكُمْ وَيُرِيدُ الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ الشَّهَوَاتِ أَن تَمِيلُواْ مَيْلاً عَظِيمًا ﴿٢٧﴾
يُرِيدُ اللّهُ أَن يُخَفِّفَ عَنكُمْ وَخُلِقَ الإِنسَانُ ضَعِيفًا ﴿٢٨﴾
Yüce Allah (C.C), sizlere bilmediklerinizi bildirmek, sizden öncekilerin yollarını size göstermek ve tövbenizi kabul etmek istiyor. İşte murâd-ı ilâhî seni kurtarmaktır. Senden gerçek kulluk istiyor, tövbe istiğfar istiyor. Gerçek îmân ile gerçek tövbe ve tövbenin istiğfarın şartlarını yerine getirerek tövbe et diyor. Ey kulum! Seni kurtarayım. Allah, her şeyi çok iyi bilendir. Hüküm ve hikmet sahibidir. İşte hüküm, hâkimiyet tamamen onundur her yaptığı işte de hikmet dolup taşmaktadır. “Allah sizin tövbenizi kabul etmek istiyor.” Bak bunu Cenab-ı Hak sana duyuruyor. Tekrar duyurdu aklını başına al! “Hâlbuki şehvetlerine uyanlar ise, sizi doğru yoldan büyük bir meyl ile harama götürmek istiyorlar.” Yüce Allah seni, tövbeni kabul etmek istiyor ama diğerleri ise şehvet hevesler olsun ve dünya perestler olsun, hakîkatten haberi olmayanlar olsun bunlar seni diyor doğru yoldan büyük bir meyl ile harama götürmek isterler. Bunlar har vurup harman savurur, çalar oynar, her şeyi dünyadan ibarettir der Allah’ı ve yüce kânûnlarını öbür âlemi, gerçek âlemi ihmâl ettikleri, inkâr ettikleri gibi bir kısmı da îmân ettiğini zanneder ama her kötülüğü yapar. Aklını başına al, sakın böyle durumlara düşme! Ruhunu, kalbini ihmâl edenler, sadece neslinin şehvetinin esiri olanlar, kendini mahveden, kendine yazık edenlerdir. Allah, din hususundaki ağır teklifleri sizden hafifletmek istiyor. Görüyorsunuz dinde zorluk yok Cenab-ı Hak her şeyi hafifletmiş, hayatı İslam ile kolaylaştırmış hattâ cennete çevirmiş. Tam hayat veren bütün ilâhî kânûnları sana göndermiş ki, kullarım hayat bulsunlar diye. Çünkü insan sabır ve tahammül bakımından zayıf yaratılmıştır. İnsanı yaratan kendisi olduğu için hayatı kolaylaştıran, gerçek hayata, kişiye hazırlayan bütün İslam’da ne lâzımsa insan için Cenab-ı Hak İslam ile insanoğluna mutlu ve kolay en kolay bir hayat tarzını teklif etmiştir. Kulun mutlu olmasıdır amaç budur. İslam’da zorlaştırıcı bir şey olmadığı gibi tamamen en yüce değerlerle ortaya konmuş bir nizamı ilâhîdir. Tam bir mutlu hayat tarzıdır. Bu bir olan Allah’ın isteğidir. Ben diyor dininizi kemâle erdirdim, din olarak İslam’ı seçtim nimetimi tamamladım diyor. Artık Rabbine itaat edersen sen bilirsin etmezsen yine sen bilirsin.
Dakika 5:50
Çünkü ondan geldik ona gideceğiz. İslam ondan gelen yoldur. Allah’a götüren yoldur. Diğer yollar ise seni Allah’ın adâletine hışmına, gazâbına götürmektedir. İtaat Allah’ın rahmetine götürüyor. İsyan ise onun azâbına, hışmına, gazâbına, adâletine götürüyor. Bizden söylemesi. Tabii bunları söylerken biz, siz bizden biz sizden olarak söylüyoruz. Biz hepimiz Âdem’in çocukları Havvâ’nın çocuklarıyız. Âdemoğluyuz, insanız. İnsan en değerli varlık yaratıkların en şereflisi bu şeref İslam ile yükseliyor. İslam’sızlık ile aşağı gidiyor kendin bilirsin.
استعيذ بالله
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَأْكُلُواْ أَمْوَالَكُمْ بَيْنَكُمْ بِالْبَاطِلِ إِلاَّ أَن تَكُونَ تِجَارَةً عَن تَرَاضٍ مِّنكُمْ وَلاَ تَقْتُلُواْ أَنفُسَكُمْ إِنَّ اللّهَ كَانَ بِكُمْ رَحِيمًا ﴿٢٩﴾
وَمَن يَفْعَلْ ذَلِكَ عُدْوَانًا وَظُلْمًا فَسَوْفَ نُصْلِيهِ نَارًا وَكَانَ ذَلِكَ عَلَى اللّهِ يَسِيرًا ﴿٣٠﴾
إِن تَجْتَنِبُواْ كَبَآئِرَ مَا تُنْهَوْنَ عَنْهُ نُكَفِّرْ عَنكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَنُدْخِلْكُم مُّدْخَلاً كَرِيمًا ﴿٣١﴾
Şimdi Yüce Rabbimizin şu âyetlerine bakın ne diyor? Ey îmân edenler! Şimdi îmânı olanlara Cenab-ı Hak burada emri ferman buyuruyor. Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Ancak kendi rızanızla yaptığınız ticaretle yemeniz helaldir. Tabii ticaretinde kuralları var. Meşru olması gerekiyor. İçine hile ve yalan girmemesi gerekiyor. Birbirinizin canına kıymayın. Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir. İslam Allah’ın merhametinin, adâletinin, rahmetinin tecellîsidir. Aklını başına al! İslam’ın her emri hayat verir ve seni korur. Dünyada korur, mezarda ve mahşerde korur. İslam’ın her emri seni koruyan ilâhî yüce kânûnlardır, koruyucudur, kurtarıcıdır. İsyan edersen işte sen kendini koruma ortamından vahşi bir ortama seni parçalayacakların ortamına atmış oluyoruz. Koruma, kurtulma ortamından, gerçek hayat tarzından uzaklaşıyorsun. Çünkü Allah bu hayatı, bu âlemi o yarattı. En güzel hayat tarzını da bize ne yaptı? İslam’ın içeriğinde bize takdim eyledi. Kendin bilirsin. Biz söyleyelim, duyuralım, ilâhî emri yerine getirmeye çalışalım.
Kim, zulüm ve tecavüz yolu ile bu yasakları işlerse, yakında onu cehennem ateşine atacağız diyor. Hem de yakında diyor. Dikkat et! Çünkü ölüm uzak değildir, mezar uzak değildir. Aklını başına al! Onu ateşe atmakta Allah’a pek kolaydır. Öyle suçlar var ki Cenab-ı Hak o suçların karşılığında hangi cezanın gerektiğini o kendi biliyor. Hâkimlerin hâkimi o, gerçek adâletin sahibi o, küfrün karşılığında, şirkin karşılığında, zulmün, fâsıklığın, fâcirliğin karşılığında bir defa hangi cezalar verilecek? Kur’an-ı Kerim açık seçik bunları bildiriyor. Hayat veren Kur’an’ı iyi anla, iyi dinle, Kur’an’ın hayat iklimine gir onu yaşa bizden söylemesi. İster tut ister tutma bu senin özgür hür irâdenin neticesidir. Nasıl istersen, ama sen beni ben seni sevmek zorundayız. Biz Allah’ın kullarıyız. Birbirimize hayırlı öğüt vermek zorundayız. En hayırlı insan insanlara en faydalı insan Allah’ın emrini doğru bilip insanlara doğru iletendir. Ondan sonra diğer hayırlar gelir. Eğer siz yasaklandığınız büyük günahlardan sakınırsanız diğer kusurlarınızı örter. Sizi güzel bir makama koyarız diyor Cenab-ı Hak. Bakın büyük günahlardan kaçının diyor biz küçük günahlarınızı affederiz, örteriz diyor. Sana ne kadar büyük şanslar veriyor ama sen bunu kullanmazsan kendin bilirsin.
Dakika 12.45
Yine diyor ki Cenab-ı Hak;
وَلاَ تَتَمَنَّوْاْ مَا فَضَّلَ اللّهُ بِهِ بَعْضَكُمْ عَلَى بَعْضٍ لِّلرِّجَالِ نَصِيبٌ مِّمَّا اكْتَسَبُواْ وَلِلنِّسَاء نَصِيبٌ مِّمَّا اكْتَسَبْنَ وَاسْأَلُواْ اللّهَ مِن فَضْلِهِ إِنَّ اللّهَ كَانَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمًا ﴿٣٢﴾
وَلِكُلٍّ جَعَلْنَا مَوَالِيَ مِمَّا تَرَكَ الْوَالِدَانِ وَالأَقْرَبُونَ وَالَّذِينَ عَقَدَتْ أَيْمَانُكُمْ فَآتُوهُمْ نَصِيبَهُمْ إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدًا ﴿٣٣﴾
الرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَاء بِمَا فَضَّلَ اللّهُ بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ وَبِمَا أَنفَقُواْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ فَالصَّالِحَاتُ قَانِتَاتٌ حَافِظَاتٌ لِّلْغَيْبِ بِمَا حَفِظَ اللّهُ وَاللاَّتِي تَخَافُونَ نُشُوزَهُنَّ فَعِظُوهُنَّ وَاهْجُرُوهُنَّ فِي الْمَضَاجِعِ وَاضْرِبُوهُنَّ فَإِنْ
أَطَعْنَكُمْ فَلاَ تَبْغُواْ عَلَيْهِنَّ سَبِيلاً إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلِيًّا كَبِيرًا ﴿٣٤﴾
Ey kıymetli dostum!
Yüce Rabbimiz bak bize ne diyor birde Allah’ın bazınıza, diğerinden fazla verdiği şeyleri temenni etmeyiniz. Yani sen meşru çalışmana bak. Senin hissene taksimatta ne düşerse ona razı ol diyor. Ama meşru çalış, sana meşru çalıştığın müddetçe hayırlı sana nasipler sürekli gelir. Yoksa başkasının malında gözün olmasın. Erkeklere de hak ettiklerinden bir pay vardır.
Dakika 15:00
Kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay vardır. İsteklerinizi Allah’ın fazlından ve kereminden isteyin. Kula katiyyen kulluk yapma, kula el uzatma el açma, Allah’tan iste ama çalışmayı bil ama onun emrinde çalış, sakın ola ki kula muhtaç olma, kula muhtaç olmak dünyada ki en büyük tehlikeli korkunç bir durumdur. Sakın bu duruma düşme gerçekten Allah her şeyi hakkıyla bilendir. Cenab-ı Hak erkeğe de, kadına da bunlara haklarını vermiş taksimini yapmıştır. Ama insanoğlu haksızlık etmesin adâleti uygulasın. Anne, baba ve akrabaların bıraktıkları her şey için bir mirasçı tayin ettik. Yemin akdiyle mirasçı kıldıklarınızın paylarını da verin. Şüphesiz Allah her şeye şahittir. Miras konusun da titiz olun, mirası derhal adâletli bir şekilde yerine getirin. Birbirinizi sakın aldatmaya kalkamayın. Hak yiyen iflas eden müflis kişidir. Hak yiyen olmaz.
Dakika 16:53
(Visited 80 times, 1 visits today)