HadısŞerifKülliyatı 232-01

232 – Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 232

232- Hadis-i Şerif Külliyâtı Ders 232

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

 

 

‘’Elhamdülillahi Rabbil-âlemin vesselâtü vesselâmü alâ rasûlina Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihî ecmaîn’’

 

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

 

Çok kıymetli ve muhterem izleyenler,

 

Dersimiz kesim âdâbı ve ona uymayan durumlarla devâm ediyor.

 

Şeddâd İbn-i Evs (R.A) Hazretleri anlatıyor: Rasûlullah (A.S.V) buyurdular ki, Allah’u Teâlâ Hazretleri her şeyde iyiliği emretmiştir öyleyse öldürdüğünüz zaman öldürmeyi iyi yapın kesecek olursanız kesmeyi iyi yapın, bıçağın ağzını bileyin, hayvana zahmet vermeyin rahat ettirin. Müslim, Tirmizî, Ebû Dâvûd, Nesâî’nin haberidir ve İbn-i Mâce de dâhildir.

 

Yüce Allah’u Teâlâ her şey üzerine ihsânı yazmıştır. İhsân geniş anlamlı bir kelimedir, iyilik, güzellik bunlar ilk akla gelenlerdir. Allah’ı görürcesine ibâdet etmekte ihsân derecesinde bir ibâdettir, işte ihsân, asîl ihsân da odur. Tabîatı dolduran canlı cansız bütün mahlûkata teşvir etmemiz hepsinin üzerinde kendine hâs zâhirî bir ihsân, bir güzellik bulunduğunu söylememiz bile mümkündür.

 

Evet, sevgili dostlarımız!

 

İşte görüyorsunuz Cenab-ı Hak ne buyuruyor? Her şeyi üzerine ihsânı yazmıştır. Evet, meşrû amellerin şer’an mûteber olan tamamlayıcılarına uymak sûretiyle güzelleşmesine gayret etmektir. Her yaptığın işi güzel yapmaya çalış çünkü Yüce Allah her şeyi güzel yaratmıştır. Rasûlullah (A.S.V) hadis-i şerifte Allah’ın her şeyde bir güzellik emrettiğini söyledikten sonra öldürme ve kesmeler de bile buna riâyet edilmesini hatırlatıyor ve bilhâssa kesme de aranacak ihsânı, güzelliği, iyiliği açıklıyor. Bıçağı bilemek kesme sırasında hayvana eziyet etmemek, meşakkat vermemek, rahat ettirmek, başka hadis-i şeriflerde gelen teferruât kesmedeki ihsânı tamamlayacaktır. Bıçağı bilemek, hayvana göstermemek, birini diğerinin gözü önünde kesmemek, kesim yerine sürükleyerek götürmemek, kesim sırasında besmele çekmek ve bunun gibi daha yapılacak iyilikleri yapmaya çalışmak, öldürülecek canlıya işkence yapılmaması, ateşte yakılmaması, meselâ zânînin taşlanması sırasında başına vurulmaktan sakınılması gibi emirler öldürmede gerekli olan ihsânın şartlarını tespit eder. Yüce Allah eşsiz bir güzeldir, şerîki, nazîri yoktur. Güzelliği sever, güzel giyinmek kibir değildir kibir mazhar olduğun nîmeti kendinden bilip Hakk’ı reddetmek, halkı hakîr görmektir cevâbını verdi. İşte görüyorsunuz sevgili dostlarımız, kibri ile güzelliği, tevâzuyu ve izzeti karıştırmamak lâzım.

 

Dakika 5:23

 

Rivâyetler vâlîlerine bana bir posta vazîfeli gönderecek olursanız yüzü güzel, ismi güzel birini gönderin diye yazılıp tâmîm göndermiştir. İşte görüyorsunuz Yüce İslam her konuda güzelliği emrediyor. “Hayrı güzel yüzlüler neslinde arayın” hadis-i şerifi de oradan geliyor.

 

Dihyetü’l Kelbî ile Zibrikan İbn-i Bedr (Radıyallâhu Anhüm ve Erdahüm Ecmaîn)  bu hususta meşhûr olanlardandır. Belirtilen sebeple kavmine zekât tahsildârı tâyin edilen Zibrikan’ı Rasûlullah’dan (A.S.V) sonra Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer (Radıyallâhu Anhüm ve Erdahüm Ecmaîn) vazîfesinde ibkâ etmişlerdir. Rasûlullah (A.S.V) cihâdı ihsânı şöyle ifâde buyurmuştur cihâttaki ihsanı; Allah’ın adıyla ve Allah yolunda gazveye çıkan, Allah’ı inkâr edenler ile savaşın, gazveye çıkın fakat katletmeyin, haddi aşmayın, müsle yapmayın, hakâret maksadıyla ölülerin cesetlerin de tahrîbat yapmayın, çocukları öldürmeyin. Sizden biri hizmetçisine vuracak olursa sakın yüzüne vurmasın.

 

Evet, sevgili ve muhterem izleyenler!

 

Ebû Hûreyre (Radıyallâhu Anhüm ve Erdahüm Ecmaîn) ve İbn-i Abbâs (Radıyallâhu Anhüma ve Erdahüm Ecmaîn) bunlar anlatıyorlar; Rasûlullah (A.S.V) şeytân kurbanından ‘’şerita’’ yâni men etti diyor, dendi ki ‘’şerita’’ boğazından sâdece deri kısmının kesilip boyun damarı kesilmeden ölmeye terk edilen kurbanlık hayvandır. Ebû Dâvûd’un haberi yâni bu şekildeki kurbanlar kesilmiş sayılmazlar.

 

İbn-i Abbâs (Radıyallâhu Anhüma ve Erdahüm Ecmaîn) anlatıyor hayvanı keserken besmele çekmeyi bir kimse unutmuşsa bunun bir mahsûru yoktur ancak kasten terk etmiş ise kesilen yenilmez dediler ve Rezîn’in bu da açıklamasıdır. “Üzerinde kesim esnâsında Allah’ın adının zikredilmediği kesilmiş hayvanları yemeyin, bunu yapmak fâsıklıktır, Allah’ın yolundan çıkmaktır.” Bu da En’âm Sûresi 121’inci âyet-i kerimedir. Böyle buyrularak kesimlerin besmeleyle olması emredilmiştir. İbn-i Abbâs (Radıyallâhu Anhüma ve Erdahüm Ecmaîn) âyetteki bu emir unutularak yerine getirilmediği takdirde kesilen hayvanın yenilebileceğini kast-ı mahsusla, inatla, besmeleyi terk eden kimsenin kestiğinin yenmeyeceğini belirterek âyet-i kerimeye açıklık getirmiş olmaktadır. Rasûlullah (A.S.V) (Bismillâhi Allah’u Ekber) denmesi müstehâptır. İmâm-ı Şâfiî’ye göre hayvanın helâl olması için kesilmesi kâfidir, besmele okumak şart değildir, tesmiye sünnet-i müekkededir.

 

Dakika 10:01

 

Tahrîmi değil kerâhati getirir. Bu görüş diğer müçtehit imamların ittifâkına muhâliftir, Şâfiî’nin bu görüşüne diğerleri katılmamıştır. Yahûdî ve Hıristiyanların besmele çekerek kestikleri yenir, unutularak terk etmeleri hâlinde yine yenir. Ehli kitâbın keserken besmele çekip çekmediği bilinmezse araştırılmaz, çekmiş kabûl edilir ve yenilir. Onların zimmî İslam memleketinde yaşayan veyâ harbi Dârul Harpte yaşayan olması fark etmez, Cumhur’un görüşü budur. Müslüman olsun kitâbî olsun kadının kestiği besmele çekmeye aklı erip hayvanı kesmeye muktedir bulunan çocuğun, delinin, sarhoşun, dilsizin, sünnetsizin kestiği hayvanlar yenir. Mecûsî, putperest, mürtet ve besmeleyi kasten terk edenin Müslüman olsun kitâbî olsun kestikleri yenilmez. Buraya dikkat et! Mecûsîlerin, putperestlerin kestikleri yenmez. Mürtetlerin kestikleri yenmez, besmeleyi kasten terk edenin Müslüman bile olsa kestiği yenmez.

 

Evet, sevgili dostlarımız!

 

İbn-i Ömer (Radıyallâhu Anhüm ve Erdahüm Ecmaîn) anlatıyor; Rasûlullah (A.S.V) buyurdular ki: “Haksız yere bir kuş veyâ daha küçük bir hayvan öldüren insana Allah mutlaka onun hesâbını soracaktır.” Kendisine onun hakkı da nedir? Diye sorulunca, onu keser ve yersin başını kesip atmazsın diye cevap verdi. Doğru dürüst kes ve isrâf etme onu ye. İsrâf etmek için alıp atmak için başını koparıp atmakla bunlar isrâf edilmiş olur, haksız yere de cana kıyılmış olur. Evet, sevgili dostlarımız! Münâvî kim boş yere bir hayvanı öldürürse kıyamet günü o hayvan sesini Cenab-ı Hakk’a yükselip: “Ey Rabbim! Falanca beni boş yere öldürdü bir fayda için öldürmedi, diyerek şikâyet edecektir.”

 

Ebû Vâkid (R.A) anlatıyor Rasûlullah (A.S.V) Medine’ye geldiği zaman Medineliler diri olan devenin hörgücünü kesiyorlar ve koyunlarında kuyruklarını koparıyorlar ve bunları yiyorlardı. Bu durum üzerine Rasûlullah (A.S.V) hayvan diri iken ondan her ne kesilmiş ise bu meyte, lâşe hükmündedir yenilmez buyurdular. Tirmizî, Ebû Dâvûd, İbn-i Mâce’nin haberleri.

 

Efendimiz (A.S.V) (Rahmeten Lîl Âlemin’dir.) Yâni âlemlere rahmet yani sâdece fakirlere, yetimlere, bunalmışlar, darda kalmışlara tek kelime ile insanlara değil sâdece hayvanlara da, bitkilere de, cansızlara da rahmet getirmiştir. Burada hayvanlara getirdiği rahmetin bir levhâsını görmekteyiz. Evet, sevgili dostlarımız! Peygamberimiz âlemlere rahmet olarak gönderilen bir rahmet Peygamber’idir, bütün âlemlere yerlere, göklere canlı cansız her şeye. Onun için Peygamberin Hz. Muhammed’in şerîatına iyi tâbî ol, iyi anla, iyi dinle, iyi oku bizden hatırlatması.

 

Dakika 14:43

 

(Visited 8 times, 1 visits today)