HadısŞerifKülliyatı 27-01

27-Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 27

27 Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 27

 

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

 

‘’Elhamdülillahi rabbil alemin vesselatu vesselamu ala rasulina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain rabbi euzu bike min hemezatişşeyatiyni euzu bike rabbi en yahdurun’’

 

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Çok kıymetli ve muhterem efendiler; sevgili Peygamberimiz Aleyhisselatu Vesselam’ın hadisi şeriflerinin külliyatından keşif notları vermeye devam ediyoruz. O şanlı Peygamber (A.S.V) şöyle buyuruyor; İmamı Malik’e ulaştırıldığına göre bu Muvatta da yer alan bir hadisi şeriftir. O efendimiz insanlığın yegâne önderi Hz. Muhammed şöyle buyuruyor; size iki şey bırakıyorum bunlara uyduğunuz tabi olduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız, o bıraktığım şey yüce Allah’ın yüce kitabı Kur’an-ı Kerim ve Resul’ünün sünneti yani hadisi şeriflerdir. Kim kitaba ve sünnete tabi olursa ebedi sapıtmayacaktır. Hâkimin El Müstedrek de kayıt ettiğine göre veda hutbesi sırasın da bu hatırlatmayı Peygamberimiz bütün insanlık âlemine duyurmuştur. Hadisi şerifte İslamiyet’in asli yeti üzere korunması ve kurtuluşa ermek için tek muteber yolun Kuran-ı Kerim ve sünnet-i seniyye ’ye uymak olduğunu bildiriyor. Bunlara uymayan Kuran-ı Kerime sahih sünnete tabi olmayan bütün yollar çıkmaz sokaktır, aldatmacadır. Yine İbnu Erkam’dan gelen haber de Peygamber efendimiz buyuruyor; size uyduğunuz tabi olduğunuz takdir de benden sonra asla sapıtmayacağınız iki şey bırakıyorum. Bunlardan biri diğerinden daha büyüktür bu Allah’ın kitabıdır, semadan arza uzatılmış bir ip durumundadır, diğeri de kendi neslim ehlibeytimdir, bu iki şey, cennette Kevser havuzunun başın da bana gelip birbirlerinden ayrılmayacaklardır, hakkınız da bilgi verinceye kadar birbirlerinden ayrılmayacaklardır. Öyleyse bunlar hakkın da benim peşimden bana nasıl bir halef olacağınızı siz düşünün, bunu da Tirmizi diğer rivayet etmiştir. Cenabı Hak ‘’Şura Suresi 23 de’’ buyuruyor. Habibim de ki ben bu tebliğime karşı akrabalık da sevgiden başka hiçbir menfaat istemiyorum. İşte burada da sevginin, saygının gerekli olduğu duyurulmuştur. Yine Müslim’i Şerifte gelen haber de ise; ey insanlar bilesiniz ki ben bir beşerim, Rabbimin elçisinin yani Azrail Aleyhisselamın gelmesi ve davetine icabet etmem zamanı yakındır.

 

Dakika 5:22

 

Ben size iki kıymetli şey bırakıyorum, birincisi Kitabullah’ tır içerisi nur ve hidayet doludur, Allah’ın kitabını alın ve ona dört elle sarılın. Kur’an’ı Kerim’e birçok teşvikler de bulunduktan sonra devamla dedi ki; ehlibeytim hakkın da size yüce Allah’ı hatırlatıyorum, ehlibeytim hakkın da size Allah’ı yüce Allah’ı hatırlatıyorum, ehlibeytim hakkın da size yüce Allah’ı hatırlatıyorum. Çünkü bu Peygamber efendimizin ehli beyti hakkın da Peygamberimizden sonra insanlar taht kavgası yüzünden nasıl kıskandılar onları, onlara ne türlü zulmettiler dünya buna şahittir, bunu Peygamberimiz önceden gördü haber verdi. İşte Emevilerin yaptıkları Abbasilerin zamanın da olan hadiseler, ehlibeytin birbirine olan hadiseler ve bunların için de fitne fesadın Haricilerin kol gezmesi ve netice de Kerbelâ gibi olayların zuhuru önceden Peygamber efendimiz tarafından haber verilmiştir. Bak ehlibeyti hakkın da sevgi istiyor, sevgiden sevginin dışın da bir şey demiyor ama sevmeyi de beceremeyenler kıskandılar düşman oldular. Allah ne kadar yeryüzün de fitne fesat hasetçi fesatçı varsa hakka uymayan ne kadar neler varsa Allah hepsinin şerrinden emin eylesin. Çok kıymetli efendiler, İbraz İbni Sâriye’ den gelen haber de (R.A) bir gün sevgili Peygamberimiz (A.S.V) bize namaz kıldırdı. Sonra yüzünü cemaate çevirerek çok veli çok manidar bir vaazı nasihat da bulundu, öyle ki dinleyenlerin gözleri yaşla kalpleri de heyecanla doldu. Cemaatten biri ey Allah’ın resulü sanki bu bir veda konuşmasıdır, bize ne tavsiye ediyorsun? Dedi. Size buyurdu yüce Allah’a karşı takva da bulunmanızı başınız da Habeşli bir köle olsa bile emirlerini dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim, zira sizden hayatta kalanlar benden sonra nice ihtilaflar görecek, öyleyse size sünnetimi ve hidayet üzere olan Hülefa’i-i Raşidi’nin sünnetini hatırlatırım. Bunlara uyun ve dört elle sarılın sonradan çıkarılan şeylere karşı da son derece dikkatli ve uyanık olun. Zira sünnette bulunana zıt olarak her yeni çıkarılan şey bir bidattir, her bidatte dalalettir sapıklıktır, bunu da Tirmizi ve Ebu Davud rivayet etmiştir. Burada da görüyorsunuz neler tavsiye ettiğini görülmektedir.

 

Dakika 10:03

 

Nice ihtilafların çıkacağını da işaret etmiştir. O zaman bak ne diyor; benim sünnetime diyor Hülefa’i-i Raşidi’nin sünnetine tabii olunuz diyor. Sünnetullah Allah’ın kanunları demektir bunu da Peygamber efendimiz kendisi dünyaya apaçık hem tebliğ eylemiş hem de uygulamış hem de yaşamış. Böyle bir yüce İslam ortaya koyarak dünyadan ayrılmıştır. Allah’a isyan da kula itaat yoktur, bakın bunu da herkes kulağına küpe etsin. Yine Ahmet İbnu Hanbel’in Müsnedin de yer alan bir hadisi şerifte şöyle buyuruyor; yeni bir bidat ihdas eden her kavim onun bir mislini sünnetten kaldırıyor demektir. Reddedilen bidat mevcudu kaldıran bidattir, ihtiyaçlara cevap veren bidatler kaçınılmazdır. Kuran-ı Kerim’in kitap haline getirilmesi, takvim vaz’i, devlet divanların tutulması, teravih namazının tamamının cemaatle kılınmasını emreden Hz. Ömer (R.A) bunun bidat olacağını söyleyenlere bu bidat ise ne güzel bidattir demiştir. Bid’at-i hasene yerine göre bir ihtiyaçtır, bid’a vacip, mendup, haram, mekruh ve mübah olmak üzere 5 mertebeye ayrılmıştır. İmamı Şafi Hazretleri bidatı kitap sünnet eser veya icmaya muhalif olarak ihdas edilen şey diyerek en cami tarifini yani en geniş tarifini yapmıştır. Yabancı kültürlere ait unsurlarla ferdi heva’dan kaynaklanan unsurlar işte bunlar İslam’a uymayan bidat’lardır. Bunların da karına zararına bakılır faydalıyı celb etmedikçe zararı def etmedikçe hiçbir bidat kabul edilmez, faydasına bakılacak zararına bakılacak faydayı celbeden zararı def eden bir yönü bulunacak, bidatı haseneler hakkın da. Haberiniz olsun rahat koltuğun da otururken kendisine benim bir hadisi şerifim ulaştığı zaman kişinin bizimle sizin aranız da Allah’ın kitabı vardır onda nelere helal denmişse onları helal biliriz, nelere de haram denmişse onları haram sayarız diyeceği zaman yakındır. Bilin ki Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’ın haram kıldıkları da tıpkı Allah’ın haram ettikleri gibidir. Bunu da Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace rivayet etmişlerdir. Kur’an’ı alıp keyfine göre yorum yapıp sünneti yok sayanlara Peygamberimiz önceden bu fitneyi de haber vermiştir. Ebu Davud’un rivayetinin bir başkasın da; haberiniz olsun bana kitap ve bir o kadar da sünnet verildi buyurmuştur sevgili Peygamberimiz. Haberiniz olsun Kuran-ı Kerim’de zikri geçmeyen ehli eşeğin eti de size helal değildir.

 

Dakika 15:12

 

Vahşi hayvanlardan parçalayıcı, dişi köpek dişi olanlar keza muahedeli olanların yedikleri de haramdır. Ancak eşya sahibi ihtiyacı olmadığı için kasten terk etmişse o müstesna, bir kimse bir kavme uğradığı zaman ona ikram etmek o kavme vazife olur. Şayet ikram etmezlerse o kimse hak ettiği ikramın mislince onları cezalandırır. Bu da Ebu Davud’un yaptığı diğer başka bir rivayettir. Bir yabancının seyyar tüccar vesaire yitirdiği mal haram olursa bir müminin yitirdiği mal elbette haram olur. Müslümanın malı gönül hoşluğu ile olmadıkça helal olmaz. Mallarınızı aranız da batıl yolla yemeyin. ‘’Bakara Suresi Ayeti Kerime 118’’ İhtiyaçlarını görmeleri onlara vecibe kılınmıştı. Vücup nesh edildi cevaz baki kaldı demişlerdir. Bu İslam’ın başlangıcı ile ilgili bir emirdir, çünkü gazveye çıkan askeri birlikleri uğradıkları yerlerin ağırlaması ihtiyaçlarını görmeleri onlara vecibe kılınmıştı. Ancak sonradan İslam güçlenip halka karşı da şefkat ve merhamet galebe çalınca buradaki vücup nesh edildi, cevaz baki kaldı demişlerdir. Mecburi durumlar da ise olduğu belirtilmektedir bu durumların, mecburiyet karşısın da. Evet, çok kıymetli efendiler; Ebu Musa İbnu Kays El Ensari Hazretlerinden gelen rivayette sevgili Peygamberimizden şöyle rivayet etmiştir; yüce Allah’ın benimle gönderdiği ilim ve hidayetin misali bir araziye düşen yağmur gibidir. Bazı araziler var tabiatı güzeldir suyu kabul eder bol bitki ve ot yetiştirir. Bir kısım arazi var mümbit değildir ot bitirmez ama suyu tutar, onun tuttuğu su ile Cenabı Hak insanları faydalanılır, bu sudan kendileri içerler hayvanlarını da sularlar ve ziraat yaparlar, diğer bir araziye daha isabet eder ki bu ne su tutar ne ot bitirir. Bu temsilin biri yüce Allah’ın dinin de ilim sahibi kılınana delalet eder. Öylesini yüce Allah benimle göndermiş olduğu hidayetten faydalandırır yani ben öğrenir hem öğrenir hem öğretir, temsilden biri de buna iltifat etmeyen Allah’ın benimle gönderdiği hidayeti hiç kabul etmeyen kimseye delalet eder, bunu da Buhari Şerif ve Müslim rivayet etmişlerdir. Yüce Allah sözlerimi işitip de işittiği şekil de eda eden öğreten kimsenin yüzünü kıyamet günü taze kılsın diye de Peygamberimiz dua etmiştir. Yine sevgili Peygamberimizden şöyle haber geliyor;

 

Dakika 20:02

 

Benim misalim ile Cenabı Hakk’ın benimle göndermiş bulunduğu şeyin misali şu adamın misali gibidir; bir adam kendi kavmine gelip ben gözlerimle düşman ordusunu gördüm, tehlikeyi haber veriyorum tedbir alın der, kavminden bir kısmı tavsiyesine uyup geceleyin telaşe düşmeden oradan uzaklaşır, bir kısmı da bu haberciyi yalanlar ve yerinden ayrılmaz. Ancak sabahleyin ordu onları, düşman ordusu onları yakalar ve imha eder yok eder. İşte bu temsil bana itaat edip getirdiklerime uyanlarla bana isyan edip Cenabı Haktan getirdiklerimi tekzip edip yalanlayanları göstermektedir, bu da Buhari Şerif ve Müslim’in rivayetidir. Evet, kıymetli ve muhterem izleyenler; yine Ebu Hureyre’nin rivayet ettiği bir hadisi şerifte şanlı Peygamberimiz şöyle buyuruyor; benim misalim ile sizin misaliniz şu temsile benzer, bir adam var ateş yakmış, ateş etrafı aydınlatınca pervaneler gece kelebekleri ve aydınlığı seven bir kısım hayvanlar bu ateşe kendilerini atmaya başlarlar. Adamcağız onları kurtarmaya mani olmaya çalışır ancak hayvanlar galebe çalarak çoklukla ateşe atılırlar. Ben tıpkı o adam gibi ateşe düşmemeniz için belinizden yakalıyorum ancak siz ateşe koşuyorsunuz. Buhari Şerif ve Müslimi Şerif bunu da Tirmizi de dâhil rivayet etmişlerdir. Yüce İslam’ı anlayan dinleyenler ateşten kurtulanlardır, Allah’ı Peygamber’i onun ilmi irfanını İslami ilimleri anlamayan dinlemeyenler de ateşe süratle koşup ateşe düşenlerdir. Yine İbni Mesud hazretlerinden gelen haberdeki muhakkak ki en güzel söz Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerim’dir, en güzel yol da Hz. Muhammed’in yoludur, işlerin en kötüsü de dine aykırı olarak sonradan çıkarılanıdır, kötü bidat’lardır. Size vaat edilen mutlaka yerine gelecektir, siz Allah’ı aciz bırakamazsınız, bunu da Buhari Şerif rivayet etmiştir. Evet, kıymetliler; kim şu dine uymayan bir şey uyduracak olursa bu merduttur kabul edilemez, bunu da Buhari Şerif yine Müslimi Şerif, Ebu Davud rivayet etmişlerdir. Bir başka rivayette de bizim sünnetimize uymayan bir amel işleyenin yaptığı amel de merduttur buyurmuştur. Kim cemaat İslam cemaatimizden bir karış uzaklaşırsa kendini dine bağlayan, İslam bağını boynundan çıkarıp atmış olur. Ey Müslümanlar Ehlisünnet vel cemaat Müslümanları bir olun bütün olun beraber olun Allah’ın emrin de topyekûn hazır olun. Peygamber efendimize tabii olun bunu da Ebu Davud ve Tirmizi rivayet etmişlerdir Ebu Zer Hazretlerinden. Ebu Zer Hazretleri de Peygamberimizden rivayet etmektedir.

 

Dakika 25:04

 

Evet, çok kıymetli ve muhterem izleyenler; İbni Sirin ile alakalı bakın bir ithamın mahiyetine gelince Hz. Ali’den, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’e muhalefet ettiğine dair rivayetlerin Rafızi ve Şia’dan kaynaklandığını söylemiştir. Hz. Ali’den, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’e muhalefet ettiğine dair rivayetlerin Rafızılar ve Şia’dan kaynaklandığını söylemişlerdir. Yani Hz. Ali ile Ebubekir, Ömer arasın da muhalefet yoktur, sıkı sıkıya samimiyet vardır. Bunları uyduranlar Rafızılardır, Şia’dan kaynaklanmaktadır uydurulmuştur diyor. Kim? İbni Sirin diyor. Evet, kıymetliler; onun için hadisi şerifleri bizim muhaddis âlimlerimiz incelenmiş uydurma olanları kaldırmışlar atmışlardır ve kesin sağlam delile tapu ve sene de dayanılanlar alınmıştır, daha önceki derslerimiz de geçti bunlar. Evet, Peygamber Aleyhisselatu Vesselam’ın ashabıdırlar, onlar bu ümmetin en eftalidirler. Kalpçe en temizleri ilimce en derinleri amelce en ihlaslıları yine onlardır. Yüce Allah Hz. Peygamber Aleyhisselatu Vesselam’ın n sohbeti ve dininin yerleşmesi için onları seçmiştir. Öyleyse sizler onların üstünlüğünü idrak edin, onların yolundan gidin elinizden geldikçe onların ahlakını ve yaşayış tarzlarını kendinize örnek kılın. Zira onlar en doğru yolda idiler. İbni Abdülber, Camiu’l Beyan’il ilim ve Fadlihi de kaydetmiştir bunu da İbni Mesut’tan gelen bir haberdir, Peygamberimizin ashabı hakkın da kimse rastgele konuşmasın Ashab-ı Güzin çok kıymetlidir (R.A). Hatasız kul olmaz, onların hatası yüce Allah’la kendileri arasındadır. Zelil olanlar cüce olanlar kıymetli olanları yargılayamaz, cahiller ehilleri yargılayamaz, ancak ehli ehliyetli liyakatli olanlar yargılar. Yine İbni Abbas’tan gelen haber de; kim Allah’ın kitabını öğrenir ve sonra da onda bulunanlara uyarsa Allah onu dünya da dalaletten çıkarıp doğru yola sevk eder, ahirette de kötü ashaptan korur. Kim hidayetime uyarsa ne sapıtır ne de hüsrana uğrar, bu da yüce Allah’ın ‘’Taha Suresindeki 123. Ayeti Kerimesidir’’. Ömer İbnü’l Hattab Hazretlerinden rivayet edilir ki şöyle buyurmuştur; gecesi gündüz gibi olan çok aydınlık bir şeriat üzere terk edildiniz, çöldeki bedevilerin ve mahalle mektebindeki çocukların dini üzere olun, ayet ve hadisten öğretilenleri olduğu gibi takip edin.

 

Dakika 30:03

 

Kendinizden katıp karıştırmadan taklit edin, yani onlara uyun tabi olun ama kendinizden bir şey ilave etmeyin diyor. Evet, kıymetliler; işte gerçekler ortada Kuranı Kerimle ve ameli salih ile sahih sünnet ile gerçekler ortaya konmuştur. Yüce İslam’ı kaynağından iyice öğrenmeli iyi Müslüman olmaya gayret etmeli ve Ashab-ı Güzin düşmanlığından da ve Ashab-ı Güzin’in arasına girip fitne fesat saçıp Müslümanlara bölüp parçalamaktan da son derece uzak kalmalı bu fitneye de alet olmamalıdır.

 

Dakika 31:06

 

(Visited 217 times, 1 visits today)
{"message":{"type":8,"message":"Undefined variable: show_right_meta","file":"\/home\/pwny9ik9\/public_html\/wp-content\/plugins\/cactus-video\/video-hook-functions.php","line":1155},"error":1}