HadısŞerifKülliyatı 28-01

28-Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 28

 

28  Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 28

 

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

 

‘’Elhamdülillahi rabbil alemin vessalatü vesselamü ala rasulina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain estağfirullah bi adedi zünübina hatta tuğfer Allahu ekber hatta tuğfer Allahümme inneke afuvvun tuhibbul-afve fafuanni ve anna Allahümme inni euzü bike min hemezatiş şeyatin ve euzu bike rabbi en yahdurun’’

 

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Çok kıymetli ve muhterem izleyenler; hadis-i şeriflerle ilgili derslerimiz devam ediyor. Biliyorsunuz ki ibadetler yüce Allah’a olan kulluğun gereği olarak yapılır. Mağfirete uğramış olsan bile diyor Peygamberimiz (A.S.V) içiniz de yüce Allah’tan en çok korkanınız benim buyuruyor. Kim sünnetimi beğenmezse benden de değildir buyuruyor. Yine İbni Hacer gibi kıymetli âlimlerimizden evliliğin faziletini de ortaya koymuş oluyor Peygamberimiz hadisi şeriflerden anlaşıldığı kadarıyla. İnkâr edenler ateşe sunuldukları gün onlara dünyada ki hayatınız da sizin için güzel olan her şeyi harcadınız, onların zevkini sürdünüz ama bugün yeryüzün de haksız yere büyüklük taslamanızın ve yoldan çıkmanızın karşılığın da alçaltıcı bir azap göreceksiniz. ‘’Ahkaf Suresi Ayeti Kerime 20 de’’ Cenabı Hakk’ın bu kelamından bunu anlıyoruz. Dünya da zevkini tamamlayanların din iman tanımayanların vay haline. Evet, kıymetli efendiler; Buhari ve Müslimin rivayet ettiği bir hadisi şerifte sevgili Peygamberimiz bakın ne buyuruyor; Allah için söyleyin bazıları benim yaptığım şeyi beğenmeyip kaçınıyorlarmış, doğru mudur bu? Yüce Allah’a yeminle söylüyorum ben Allah’ı onlardan çok daha iyi biliyorum, Allah’tan duyduğum korku da onların duyduklarından çok daha fazladır. Bazı Sahabelerin bakın durumunu bu şekil Peygamberimiz ne yaptı onların tutumunun değişmesini istedi. Bazı kimselere ne oluyor ki? Dedi yine Peygamberimiz. Bana ruhsat verilen şeyden yüz çeviriyorlar vallahi ben onlar arasın da Allah’ı en iyi bilen ve bu sebeple de Allah’tan en çok korkan kimseyim buyurdular. Onda şüphe yok, yine buyurdu ki sahabeden birinin şahsın da hepsine, sen sünneti mi beğenmiyor musun? Dedi. bunu Osman İbni Maz’unu çağırtarak söyledi.

 

Dakika 5:00

 

Bil ki ben hem uyurum hem namaz kılarım, oruçta tutarım kadınlarla evlenirim de. Ey Osman Allah’tan kork zira ehlinin senin üzerin de hakkı var, misafirin senin üzerin de hakkı var, nefsinin senin üzerin de hakkı var, öyleyse bazen oruç tut bazen de iftar et, namaz da kıl uykunu da al. Hiç uyumayacağım geceleri ibadet edeceğim, diyenlere hiç iftar etmeyeceğim, hep oruç tutacağım diyenlere kadınlara yaklaşmayacağım diyenlere ve bunun gibi bu tavırlar gibi tavırda bulunanlara Peygamberimiz bu şekil bunları uyardı. Allah sizi rastgele yeminlerinizden yani lağveden dolayı değil fakat kalplerinizin kastettiği yeminden dolayı sorumlu tutar. ‘’Bakara Suresi 225. Ayeti Kerime’’ işte kıymetliler; bu dini kimsenin azaltmaya çoğaltmaya hakkı olmadığı gibi katiyen nefsine zulmedersen o da kabul değil, çağına çocuğuna zulmedemezsin, hanımlarına zulmedemezsin kendine de zulmedemezsin hak sahiplerinin hakkını vermezsen hepsine zulmetmiş olursun. Bura da Cenabı Hak ne diyor

‘’Ali İmran Suresi 57. ve 140. Ayeti Kerimeler’’ de Allah ise zalimleri sevmez buyuruyor. Bak kişinin kendi nefsinin hakkı var onun hakkını vermezsen zulüm etmiş oluyorsun, misafirin hakkı var, zevcenin hanımının hakkı var, evlatların hakkı var, gözün hakkı var, cesedin bedenin hakkı var. Hattabi şöyle der; üzerin de zevcenin hakkı var zevcenin hakkı onunla birleşmek nafaka ve sohbet gibi iyi muamelelerdir. Kim Allah’a ve kıyamet gününe inanıyorsa misafirine ikram etsin bakın misafirin de hakkı var. Evladın hakkı var çünkü onların en iyi yetiştirilmesi terbiyelerinin, dininin, ahlakının ve tahsilinin, kültürünün verilmesi gibi evladın da hakkı var. Göz ve beden hakkı, onun için kıymetliler, herkes hak sahiplerinin hakkını vermedikçe kişi zulümden paçasını kurtaramaz zulmetmiş olur. Abdullah İbni Amir İbnü’l Âs’dan gelen rivayette de bakın ne buyruluyor; Hz. Peygamber Aleyhisselatu Vesselam’a benim diyor hayatta kaldığım müddetçe vallahi gündüzleri oruç tutacağım geceleri de namaz kılacağım dediğim haber verilmiş. Peygamberimiz bunu duymuş beni çağırtarak sen böyle, böyle söylemişsin doğru mu? Dedi Peygamberimiz. (A.S.V) Annem babam sana feda olsun evet öyle söyledim ey Allah’ın Resulü dedim diyor. İyi ama dedi sen buna güç getiremezsin.

 

Dakika 10:00

 

Bazen oruç tut bazen ye gece kalk uyu da, ayda 3 gün tut bu yeter zira hayırlı işleri Allah on misliyle kabul ederek ücret veriyor mükâfat veriyor, bu üç gün aynen yıl orucu yerine geçer buyurdu. Yine diyor ki Abdullah İbni Amir ben söylediğinizden daha fazlasına güç yetiririm dedim diyor. Öyleyse dedi bir gün oruç tut 2 gün ye, ben tekrar bundan başkasına da güç getiririm dedim, öyleyse dedi bir gün tut bir gün ye bu Hz. Davut Aleyhisselamın orucudur bu en kıymetli oruçtur veya en eftal oruçtur dedi. Bundan eftali de yoktur dedi. İşte kıymetliler; yine bunu Buhari, Müslim ve diğerleri rivayet etmişlerdir bu hadisi şerifi de. Önce gücüm yeter zannı ile insanlar başlar sonra çızıktırmaya başlarlar altından kalkamazlar, Peygamberimiz ümmetinden yükü hafifletmeye çalışıyor, insanoğlu taşıyamayacağı yükleri sırtına almaya başlıyor, ondan sonra da çızıktırmaya başlıyor. Evet, kıymetli ve muhterem izleyenler, işte durum meydandadır. Bana haber ver verildiğine göre bana haber verildiğine göre sen yıl orucu tutuyor her gece de Kuran-ı Kerimi hatmen okuyormuşsun doğru mu? Dedi. Bu da başka bir rivayet, ben de evet ey Allah’ın Resulü doğrudur ancak bunda maksadım sadece hayırdır dedim. Rivayette konuşma şöyle devam eder, Resulullah (A.S.V) Kuran-ı Kerim’i ayda bir kere oku dedi, ben daha fazlasına da güç yetirebilirim dedim. Öyleyse her 10 gün de 1 kere oku dedi, ben tekrar bundan fazlasına da güç getirebilirim dedim. Öyleyse buyurdu her 7 gece de 1 kere oku daha aşağı düşme dedi. Sevgili Peygamberimiz bilmezsin belki uzun bir ömrün olur yaşlılığın da bu ahdi yerine getiremezsin, Abdullah der ki ben nefsime şiddetli davrandıkça bundan vazgeçmem için bana da şiddet gösterildi, ihtiyarladığım zaman Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’ın tanıdığı ruhsatı kabul etmiş olmayı temenni ettim. Keşke Peygamberin sözünü daha önce iyi anlayıp iyi dinleseydim dedim diyor ihtiyarlığın da diyor. Yine başka bir rivayette şu ziyade de vardır bunu yaparsan gözün uykusuzluktan ferini kaybeder, nefsin de yorulur devamlı tutulan oruç, oruç sayılmaz dedi. Seni güçten takatten bırakıyorsa bir ibadet Allah’ın emri değildir ki o, o zaman ibadetlikten çıkar. Davut Aleyhisselamın orucunu tut o bir gün tutar bir gün yerdi, düşmanla karşılaşınca da gücü kuvveti yerin de olduğu için düşmandan kaçmazdı. Başka bir rivayette yüce Allah’a en hoş gelen oruç Hz. Davut Aleyhisselamın orucudur.

 

Dakika 15:02

 

Allah’a en hoş gelen namaz da keza Hz. Davut Aleyhisselamın namazıdır, o gecenin yarısını uyur 3’te birini kalkar, altıda birini uyurdu, bir gün oruç tutar bir gün yerdi buyurdu. İşte kıymetliler, gerçekleri şanlı Peygamber insanların taşıyabileceği kadar yükü yüklemeye çalışmıştır yüce Allah, Peygamberimiz bunu bu şekil de ümmetinin yükünü hafifletmeye çalışmıştır. Ama ümmetin bir kısmı tam terk ediyor Allah’a isyan ediyor hiçbir emri yerine getirmiyor, bir kısmı da yükünü ağırlatmaya çalışıyor ileride cızıldayacağını bilmiyor, istisnalar kuralı bozmaz. Yine sevgili Peygamberimizden gelen haber de ey insanlar, takat getireceğiniz işler yapın zira siz dua etmekten usanmadıkça yüce Allah da sevap yazmaktan usanmaz, Allah’a en hoş gelen amel az da olsa devamlı olanıdır. Ravi der ki Muhammed Aleyhisselatu Vesselam’ın ailesi bir iş yapınca onu sabit kılardı artık terk etmez devamlı yapardı bunu da Kütüb-i Sitte de başta Buhari, Müslim olmak üzere rivayet olunduğunu görüyoruz. Yine Buhari’nin Ebu Hureyre’den gelen rivayetinde de orta yolu tutun diyor Peygamberimiz, güzele yakın olanı arayın. Sabah vaktin de akşam vaktin de bir miktar da gecenin son kısmın da yürüyün, ibadet edin ağır, ağır hedefe varabilirsiniz. Unutmayın ki sizden hiç kimseye yaptığı amel cenneti kazandırmayacaktır buyurdu. Sende mi amelinle cennete gidemeyeceksin ey Allah’ın Resulü? Dediler. Evet dedi ben de dedi. Allah affı ve rahmetiyle muamele etmezse ben de dedi. İnsanlar ne kadar ibadet ederse etsin Allah’ın affına rahmetine mazhar olmadıkça kimse ameliyle cennete gidemez. İman ve ameli ancak vesile olarak Cenabı Hak kabul eder seni cennetine alır. Küfrü ve isyanı Allah vesile olarak kabul ediyor kâfirlerin tamamını asilerin tamamını cehenneme alıyor. Bu da adaletinin gereği cennete gitmek iman ve İslam vesilesi ile ameli salihler vesilesi ile Cenabı Hak ne yapıyor? Rahmetiyle affı ile muamele edip iyi kullarını cennete alıyor ama onların da affa ihtiyacı var, onların da rahmete merhamete mağfirete ihtiyaçları var. Mevki ise iman da etmemiş ameli salih de işlememiş bunlar ise tamamen ilahi adalete çarpılmışlar cehennemi hak etmiş işlerdir. Yine Peygamberimiz Buhari’nin, Nesâi’nin rivayetinde ki bir hadisi şerifte şöyle buyurdular; bu din kolaylıktır kimse aşırı gayretle dini geçmeye çalışmasın. Başa çıkamaz yine de yapamadığı eksiklikleri kalır ve galibiyet dinde kalır din galiptir kişi acizdir, onun için Peygamberin ortaya koyduğu dini yaşa bunu azaltmaya çoğaltmaya kimsenin zerre hakkı yoktur.

 

Dakika 20:06

 

Ancak hasta ve mazereti olanlar da mazereti kadar mazurdur. Mazereti kadar mazurdur burayı anla, mazeretin kadar değil mazeretin az ise çok, çok isyan ediyorsun görevini terk ediyorsun sorulacaksın. Örnek mi istiyorsun misal ayakta namaz kılamazsan oturarak kılacaksın, oturamazsan yaslanacaksın yan yatacaksın. Yani namazı terk etmek diye bir boş durum var mı? Namaz da böyle diğerleri de böyle. Mazeretin kadar mazursun buna bütün dikkatlerini buraya bağla. Allah’a kulluğu terk edemezsin ama gelen İslam’ın da hükümlerini Peygamberin sünnetini de terk edemezsin azaltamazsın çoğaltamazsın. Sabah namazının farzı 2 mi sen onu 3 yapamazsın, sünneti 2 mi o da 2’dir onu da 3 yapamazsın. Fazla ibadet edeceksin yine orada ölçü var, gece için Teheccüd namazı kaza namazın yoksa kaza namazın varsa kazalarınla meşgul ol, namazlarını kaza et borcunu öde nafilelerle uğraşamazsın o zaman. Kaza namazın yoksa gece Teheccüd namazı kılabilirsin o da gecenin bir miktarın da bütün gece değil. Gündüzleyin kuşluk namazı, Duha namazı kılabilirsin bunlar da bir miktar evvabin namazı kılabilirsin, öğle namazının son iki rekatını da 4’te kalabilirsin ama Peygamberin ölçüsünü taşıramazsın azaltamazsın çoğaltamazsın aklını başına al. İşte Peygamberimiz ne buyurdular; siz mübalağa ile dinde hedefe ulaşamazsınız. Dini en iyi tatbik şekliniz kolaylıktır, cennete götürecek olan şey amelleriniz değil Allah’ın mağfiretidir. Görevini Allah’ın emrettiği gibi dosdoğru ol ibadetini de yap ama ne kadar özensen kusurun olduğunu eksiklerinin olduğunu bunu da bil ibadetinle cennete girdim zannetme, yine Allah’ın lütfu ihsan ile gireceksin cennete. İbadetlerini Allah vesile kabul edecek iman baş vesiledir ameli salihler de onun yanındadır. İman ve ameli salih ile tam vesile ile Allah’ın lütfuna işte o zaman mazhar olacaksın. Affına merhametine mazhar olacaksın, ama iman etmezsen ameli salih işlemezsen Allah’ın adaletine çarpılacaksın cehennemi boylayacaksın kesin bunlar kesin hükümler. Sen kimi inkâr ediyorsun sen kulsun ibadetleri farzları cayır, cayır terk ediyorsun öyle mi? Asisin zalimsin, imanın varda ibadetleri terk ediyorsan cezanı çektikten sonra cennete girme şansın olabilir ama o Allah’ın bileceği iş.

 

Dakika 25:08

 

Allah’ın yapacağı iş o, ibadetsiz kişinin imanla ölmesi de kolay bir şey değil, çünkü imanın 1. Ordusu namazdır ilim irfandır Kur’an’ı Kerim’dir sen bunları cayır, cayır terk etmişsin diğer ibadetler farzlardır, farzları tamamlayan vacip ve sünnetlerdir, sen bunları cayır, cayır terk etmişsin imanla ölüp ölmeme tehlikesi de var. İmansız ölünce de iş bitmiştir, doğru cehenneme doğru gideceksin ilahi adaletin gereği Kuran-ı Kerim baştan sona bunu sana hatırlatır, sahih sünnette sahte müjdeleri Kur’an dışı sahih sünnetin dışın da fakih âlimlerin ilminin dışın da sana sahte müjdeler verirlerse aldanma. Biz bunları diğer derslerimizde de özetlemeye çalıştık. Evet, kıymetliler; amel çokluğu ile dinin istediklerini yerine getireceğinizi sanarak boşa kendinizi zora koymayın, amelle buna ulaşılamaz mutlaka eksiği kalır ve ye’se düşersiniz, ye’se düştüğünüz anda durum tehlikelidir nitekim hadisi şerifte Müminin niyeti amelinden hayırlıdır denmiştir. Sevgili Peygamberimiz yine Buhari, Müslimin rivayet ettiği hadisi şerifte Hz. Enes’ten geliyor; kolaylaştırın zorlaştırmayın ve müjdeleyin ısındırın nefret ettirmeyin, Peygamberimiz bunun en güzelini yapmış gerçekleri ortaya koymuş sen de Peygamberin ortaya koyduğu sünnete kanun ve kurallara uymak zorundasın. Emir olunduğun gibi dosdoğru ol ama kendine pay verme kendini tezkiye edip temize çıkarmaya çalışma kul kuldur eksiği vardır. Peygamberimiz geçmişi geleceği affedilen eşrefi mahlûkat en şerefli Peygamberlerin en faziletlisi insanlık ve mahlûkatın en şereflisi Hz. Muhammed, en güzel ibadetleri yerli yerince yapan o, o dahi ben de diyor kendi ibadetlerime güvenerek cennete gideceğimi sanmam diyor. Ne diyor? Allah’ın lütfu ile cennet ve cemaline ulaşırım diyor. O öyle olunca âlimler evliyalar böyle olunca ey cahiller siz, siz ne demek istiyorsunuz, demek sen kendi amelinle cennete gireceğini mi zannediyorsun? Amelini yerli yerince Peygamberin ortaya koyduğu 4 tane dünyayı okutan hak ekollerin yüce İslam’ı iyi anlayıp iyi anlattığı gibi dinini yaşa ama Allah’ın lütfu ile merhameti ve mağfireti ile cennete gireceğini de kesin kabul eyle. Onun rahmeti mağfireti merhameti olmadan kimse cennete giremez ne kadar ibadet etsen eksiklerin var, ne kadar ne yaparsan yap aczin var cehlin var gafletin var. Peki, kulluğunu bütün gayretiyle gücüyle yapmaya çalışanların hali bu, ya Allah’a kulluk etmeyenlerin cayır, cayır farzları terk edenlerin haram işleyenlerin şarap içenlerin kumar oynayanların zina edenlerin bayramdan bayrama camiye gelince kendini aldatanların Allah’ın hidayet ettiklerini bir şey demiyoruz.

 

Dakika 30:30

 

Asilerden bahsediyoruz cayır, cayır Allah’a isyan eden farzları terk edenlerden bahsediyoruz. Farzları terk ameli terk amel de kâfirliktir, itikatta imanı terk de itikatta kâfirliktir. Müslüman da bunun hiçbiri bulunmaz ne ameli kâfirlik bulunur, ne de itikadı kâfirlik bulunur. İtikatta da amelde de Müslüman inkârcı olamaz nankör olamaz asi zalim olamaz. Evet, kıymetliler; yine Peygamberimizden gelen haber de bunu da Ebu Davut rivayet ediyor; bakın yine ‘’Hadid Suresinin 27. Ayeti Kerimesinden de’’ anlıyoruz ki yıl orucu her gece Teheccüd, kadınları terk gibi kararlarla kendinize zorluk çıkarmayın. Bakın burayı iyi anla bütün yıl oruç tutacağım diyorsun bu bütün yıl oruç tutmak oruç değildir, her gece Teheccüd kadınları terk yani hanımını terk ediyor onun ihtiyaçlarına bakmıyor ve böyle kararlarla diyor kendinizi zorluk içinde bırakmayın kendinize zorluk çıkartmayın. Zorluğa uğrarsınız zira geçmişte bir kavim bir kısım zahmetli işlere azmederek kendisini zora attı. Allah da zorluklarını artırdı manastır ve kilisedekiler bunların bekasıdır, kalıntısı işte o kiliseler ve manastırdakilerdir. Onlar üzerlerine bizim farz kılmadığımız fakat güya Allah’ın rızasını kazanmak için kendilerinin koydukları ruhbaniyete bile gereği gibi riayet etmediler. O zaman ne yaptılar sattılar sapıttılar, Allah’ın dinine ilave etme Allah’ın emrettiklerine yerli yerince dikkat et onu yerine getir hem de emir olunduğun gibi dosdoğru olmaya çalış, Müslümanlık bu işte emir olunduğun gibi, sana Peygamber bu dini nasıl öğretmişse müçtehit âlimler bunun yolunu bugüne kadar getirmişler kıyamete kadar gidiyor. İşte mezhep meşrep denen şey okuldur, doğru okumanın doğru okutmanın adı işte mezheptir. Müçtehit âlimler dünyayı okutarak geldiler okuyarak geldiler, bunların içinde doğru okuyanlara Ehlisünnet vel cemaat ekolleri denir. Doğrudan sapanlara da ehli bidat denir, 4 mezhep ve onlara yakın olan müçtehitler doğru okumuşlar doğru okutmuşlardır dünyayı. Ey dünya aslı da çok güzel koruyarak gelmişler, hem aslı koruyacaksın hem de müçtehit âlimlerin okulun da iyi okuyacaksın, müçtehit değilsen müçtehidin verdiği fetva ile amel edeceksin fetvayı müçtehitten alacaksın. Müçtehit olmak her babayiğidin kârı değil, 2. İmamı Azamlar dünya 2. Malikler, Şafiiler, Hanbeliler öyle kolay çıkmıyor dünya da.

 

Dakika 35:08

 

Onların bildiğini dahi bilemiyorlar, onlar işin aslını da içinden çıkarılacak hükmü de bilebiliyorlar. Onlar işin hem aslını hem de o asıldan ortaya çıkacak hükümleri ortaya koymuşlar. Bunu yapamayanlar mukallittirler, işte onların verdiği fetva ile fetva vermek zorundadırlar ama dünya da Müslümanların bir görevi vardır. (La ilahe illallah Muhammedurresulullah) diyerek İslam’a girer bundan sonra İslam’ın bütün ilimlerini öğrenmek için öğretmek için gayret eder. Adam 50 yaşına gelmiş daha (La ilahe illallah Muhammedurresulullah’ın) anlamını bilmiyor, bir zerre üzerine bir zerre ilave koymamış bilgisini artıramamış, iki günü eşit olan ziyandadır diyor Müslüman ilerleyerek yükselerek yaşayacak. Yerin de sayan Müslüman geri giden Müslüman İslam’la ne alakası var, onun için kıymetliler; (La ilahe illallah Muhammedurresulullah) İslam’a girmek için bir anahtardır. Kütüphaneye girersin işte ondan sonra bütün kitapların içerisini anladığın zaman ilim elde edersin. İslam’da bütün ilimleri için de bulunduran geçmişin geleceğin ilimlerinin hepsi Kuran-ı Kerim’de sahih sünnet de, icma da, kıyasta, aslı deliller (La ilahe illallah Muhammedurresulullah) dedin mi İslam’ın kapısından içeri girdin mi kendini yetiştir. Zarurât-ı Diniye’yi öncelikle öğren, ondan sonra diğerlerini icmali iman tafsili imana terakki ederek yükselerek ilerleyerek devam eyle. Yine sevgili Peygamberimiz Hz. Enes’ten gelen haber de iki direk arasına girilmiş bir ip gördü, iki direğin arasına germişler bir ipi bu da ne dedi sordu? Bu Zeynep annemiz Radıyallahu Anh’ın ipidir, namaz kılarken uykusu gelince buna takılıyor ip onun düşmesini önlüyor dediler. Hz. Peygamber (A.S.V) hayır olmaz öyle, öyle şey olmaz çözün ipi dedi, şevkiniz varken namaz kılın, uykunuz gelince de yatın uyuyun diye emretti. Bakın Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesai bunu rivayet eden hadis kitaplarıdırlar. Evet, sevgili efendiler; sus yeter size takat getirebileceğiniz amel yaraşır, siz ibadet yapmaktan usanmadıkça Allah da sevap vermekten usanmaz. Allah’a en hoş gelen dini amel kişinin devamlı olarak yaptığı ameldir buyurdu. Evet, kıymetliler; birisi Peygamberimizin yanına girdi ve bu kimdir? Diye buyurdu. Falancadır geceleri hiç uyumaz ibadet yapar deyince Peygamberimiz böyle dedi sus dedi. Yani altından kalkamayacağınız işlerin altına girmeyin dedi, daha önceki hadisi şerifte de anlatıldığı gibi. Geceyi örtü uykuyu dinlenme ve gündüzü maişet için kazanma vesilesi kıldık. İşte Cenabı Hak Kuran-ı Kerim’de böyle buyurdu. Ey insanoğlu aklını kullan kendi kafana göre hareket etme, kendi kafana göre hareket edersen o zaman şaşırırsın, Cenabı Hak lütfu keremiyle imanı kâmil ebediyülebet imanı daim olan tüm amelleri salih olan muhlis kullarından eylesin. Geçmiş ve gelecek günahlarımızı da mağfiret eylesin, lütfu keremi ile fazlı ile rahmeti merhametiyle de cennet ve cemaline nail eylesin, ümmetin tamamına birlik beraberlik nasip eyleyip bu yüce İslam’ı doğru anlamayı doğru anlatmayı doğru yaşamayı da nasip eylesin.

 

Dakika 41:10

 

(Visited 75 times, 1 visits today)
{"message":{"type":8,"message":"Undefined variable: show_right_meta","file":"\/home\/pwny9ik9\/public_html\/wp-content\/plugins\/cactus-video\/video-hook-functions.php","line":1155},"error":1}