HadısŞerifKülliyatı 48-01

48-Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 48

 

48 Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 48

 

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

 

‘’Elhamdülillahi rabbil alemin vessalatü vesselamü ala rasulina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain sübhaneke la ilme lena illa ma allemtena inneke entel alimül hakim, euzu bikelimatillahit tammati min şerri ma haleka ve zerea ve berea rabbi euzu bike min hemezatiş şeyatin ve euzu bike rabbi eyyahdurun’’

 

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Sevgili dostlarımız; yüce İslam’da bina mesken konusundaki hadisi şerifler külliyatından derslerimiz devam ediyor. Fuzuli inşaat yasağı konusunda da bakın Peygamber efendimiz (A.S.V) ne buyurdular; nafakanın hepsi Allah yolundadır bundan bina yapmak için harcanan hariç, onda hayır yoktur der, yani fuzuli boş duran israf olan binalar içindir bu. Kişinin ihtiyacı haricin de yaptığı her bina sırtına bir vebaldir. Oturamayacağınız binayı yapmayın kim ihtiyacından fazla bina yaparsa kıyamet günü onu boynuna yüklenmeye zorlanır. Yüce Allah bir kuluna kötülük murat edince malını binaya infak ettirir gibi ifadeler bulunmaktadır. İhtiyaç için yapılan binalardan dolayı sevap da vardır, günahta tereddüt etmez. İbrahim Nehâi’nin bu beyanıdır. Kim zulmetmekten zulüm etmeksizin ve ilahi hududu tecavüz etmeksizin bir bina yapacak olursa bundan Cenabı Hakk’ın mahlûkatı istifade ettiği müddetçe ona komşuluk sevabı hâsıl olur. İşte Peygamberimizden bu haber de gelmektedir. Ey Nâs Hz. Ömer bir gün ey Nâs evlerinizi tamir ediniz buyuruyor, bakın bura da emir dahi var evleri tamir ediniz diyor. Yine Semerkandi’nin haberin de şanlı Kur’an’dan şöyle bir beyan bildiriyor; yüce Allah sizi yeryüzün de yerleştirdi ovaların da kışlık köşkler ediniyor, dağların da yazlık evler oyup duruyorsunuz. ‘’Araf Suresi Ayet 74 de’’ bu ayeti kerimede ki Allah’ın kulları için çıkardığı ziyneti temiz ve hoş rızıkları kim haram etmiş bu da ‘’Araf Suresi Ayet 32’’ gibi ayetleri hadisten de Allah bir kuluna nimet verince o nimetin eserini kulu üzerin de görmekten hoşlanır buyuruyor.

 

Dakika 5:06

 

Bu da bir hadis-i şeriftir. Yine sevgili Peygamberimizin sözlerini delil getirdiklerini zikrettikten sonra kendini kastederek fakih der ki; eftal olanı malı ahiret için harcayıp dünya için sarf etmemektir. Buna rağmen malı haram yoldan kazanmamış olmak, bir Müslüman veya zımmiye inşaat vesilesiyle zulmetmemek, inşaat sebebiyle yüce Allah’a karşı olan farzlardan birini terk etmemek şartıyla inşaat haram değildir hükmüne varmıştır, bu da Semerkandi’nin ayetten hadisten ortaya koyduğu beyanıdır. Yine Tirmizi de Hz. Ömer; eğer bina muhtaç olunan miktarsa bunu Allah’tan sevap bekleyerek inşa edebilir. Zira meskene olan ihtiyaç aynen yiyecek, giyecek ve bineğe olan ihtiyaç gibidir der. Evet, kıymetli efendiler; Harun’u Reşide Muhammed İbnu’s Semmak’ın bakın cesaretle yüzüne söylediği şu duruma bakın toprağı yükselttin, dini bıraktın eğer bu kendi paranla yaptıysan yapıldıysa bil ki sen müsriflerdensin, Allah ise müsrifleri sevmez, yok bu başkasının malından ise bil ki zalimlerdensin Allah ise zalimleri sevmez der. Evet, kıymetliler; işte Harun’u Reşit o zaman bir halifedir, halifenin yüzüne Muhammed İbnu’s Semmak’ın söyledikleri bunlar işte. Âlimler gerçekleri devlet adamlarına söyledikleri zaman samimi ve ihlas ile en büyük sevabı işlemiş olurlar. İhtiyaca göre ev, sevgili Peygamberimiz Aleyhisselatu Vesselam’ın her Müslüman için normal bir ev siyaseti takip ettiğinin inkâr edilmez delilleridir. Peygamberimiz herkes için her Müslüman için bir ev buyuruyor. Binaların yüksekliği konusun da, Hz. Ebu Eyyub (R.A) Hazretlerinin evin de kalmıştır biliyorsunuz Peygamberimiz Medine’ye hicretin de, iki katlı idi ev, Peygamber efendimiz alt kata yerleşti alt kat daha rahattır bizim ve bizimle teması olanlar Ashabı Güzin için altta olmamız daha uygundur buyurdu Peygamber efendimiz. Fakat Ebu Eyyub ‘un ısrarı üzerine Peygamberimizin istemeyerek üstte geçer üst kata ve Ebu Eyyub (R.A) de aşağıya iner. İlk cami ve ailesine mahsus etrafındaki hücrelerin de tavanı el değecek kadar alçaktır.

 

Dakika 10:09

 

Bu da evlerin tavan yükseklik meselesi, Cibril hadisi şerifin de kıyametin ne zaman kopacağına dair suale bilmiyorum dedikten sonra Peygamberimiz, davar çobanları bina yükseltmekte yarıştıkları zaman der alamet olarak, birinde de başka bir rivayette binalar sivrilince buyurur. Evet, kıymetliler; kıyamete yakın insanların evlerini rengârenk münakkaş ve çizgili elbiselerle benzeteceklerini ifade ederek, evin harici tezyinatını da israf sınıfına sokarak kerahetini bildirmiştir. Fazla yüksek olmasını tavsiye etmem, sevgili Peygamberimiz bir kimse binasını 7, bir başka vecih de 10 ziradan fazla yükseltirse kendisine semadaki bir münadi tarafından; ey fasık ey Allah’ın düşmanı nereye gitmeyi arzu ediyorsun diye nida eder, İbnü’l-Arabî’den geliyor bu da. Bunların tamamına baktığımız zaman kişi Allah’a itaati bırakıp isyan edip dünya zevki sefasına daldığı zaman bunlar tezahür etmektedir. Tecennüm ve buna yakın ruhi hastalıkların sebepleri arasın da bu durum da kaydedilmektedir. Tabiatla ilgisi ilgisini son derece azaltıyor. Bu yüksek binalar, büyük şehirler de kalabalığa rağmen insanın nasıl yalnızlığa itildiği anlaşılır, evet zira evinin darlığından şikâyet eden Halit İbnu Velide Resulullah (A.S.V) evi semaya doğru yükselt ve Allah’tan genişlik işte buyuruyor, bu da evin zaruri ihtiyaçları kadar genişletme konusundadır. Müdahale konusunda da Enes’in rivayetin de Hz. Peygamber (A.S.V) yüksekçe bir kubbe görür ve bu da ne? Diye sorar. İnşaat sahibi kendisine gelip selam verince selamını almaz ve yüzünü çevirir. Evet, kıymetliler; bu sefer o kubbenin sahibi kubbeyi yıkar, Peygamberimiz kubbeyi yerinde görmeyince kubbe kubbeye ne oldu? Diye sorar. İhtiyaç fazlası her bina sahibi üzerine bir vebaldir buyurur, binanın yıkıldığını haber verince de böyle söyler. Bir müdahale de amcası Abbas’ın yaptırdığı gurfeye karşı olmuştur diye de rivayet vardır. Peygamberimiz ona da yık onu der inşaat yıktırılır, İbni Hişam’ın kaydına göre münafıklar Tebuk Gazvesi için hazırlık yapıldığı sıra da Yahudi Süveylim’in evin de toplanarak halkın sefere katılmasını önleyici faaliyetler de bulunuyordu.

 

Dakika 15:07

 

Hz. Peygamber (A.S.V), Talha İbni Ubeydullah (R.A) başkanlığın da bir grup göndererek Süveylim’in evini üzerlerine yıkmalarını emreder. Talha (R.A) emri aynen icra eder, devletin aleyhine cereyan eden menfi faaliyeti bura da görmekteyiz ki devlet kendine karşı cephe alanları hele de devletin işte İslam düşmanı devlet millet düşmanı olan kimseler tespit edildiği zaman. Mescidi Dırar da Medine münafıklarından 12 kişilik bir grup müstakil bir mescit inşa ederek kendi araların da bir araya gelme imkânı düşünürler münafıklar. Ya Resulallah biz hastalar ihtiyaç sahipleri yağmurlu ve karanlık geceler için bir mescit yaptık, senin bize orada namaz kıldırarak küşadını yapmanı istiyoruz yani açılışını yap dediler. Sevgili Peygamberimiz (A.S.V) siz gidin şu anda yolculuğum bitmiş değil meşguliyetim de var Medine’ye varınca inşallah geliriz diyerek müspet cevap verir. Fakat bir müddet sonra Cenabı Hak’tan gelen vahiy münafıkların gerçek gayesini Hz. Peygamber Aleyhisselatu Vesselama Allah bildirir vahiy ile bir de Müslümanlara zarar vermek için küfür için Müminlerin arasına ayrılık sokmak için ve daha evvel Allah ve Resulü ile harbeden kimsenin gelmesini iştiyak ile beklemek ve göz etmek için bir bina yapıp onu mescit edilenler ve bununla iyilikten başka bir şey kastetmedik diye muhakkak yemin edecek olanlar vardır. Allah şahitlik eder ki onlar şeksiz şüphesiz yalancıdırlar, habibim onun içerisin de hiçbir vakit namaza durma, namaz kılma, onların o ‘’Mescidi Dırar’ın da’’ onların kurdukları bina kalplerin de daimi bir şek ve nifaka münafıklığa sebep olacaktır, meğerki kalpleri ölümle parçalanmış olsun. Bu ayeti kerimeler geldi ‘’Tevbe Suresi 107-110’’ ayetler geldi durumu Cenabı Hak böylece bildirdi. Sevgili Peygamberimiz (A.S.V) gönderdiği adamlarla küfür, Müslümanlara zarar ve nifak için yapılmış olan ve sağ kaldıkları müddetçe kalplerindeki şek ve münafıklığı besleyip artıracak olan bu inşaatı yıktırıyor ve yaktırıyor. Rivayetler Mescidi Dırar’ın yerinin çöplük ve mezbelelik yapıldığını oraya uğrayan yoldan Hz. Peygamber Aleyhisselatu Vesselam’ın hiç geçmediğini kaydederler. Evet, kıymetliler; Cenabı Hak bize nasip eyledi oraya gittik ve orada hacılara bu durumu bizzat yerin de anlatmaya çalıştık. Aynen bu eser de bildirildiği gibi Miley İbni Avf Es Sülemi’nin rivayetine göre Hz Ömer’e Saad İbni Ebi Vakkas Hazretlerinin evinin kapısına tahtadan işlemeli bir kapı, kasrına da kumaştan ilave bir kulübe yaptırdığı haberi ulaşır.

 

Dakika 20:26

 

Hz Ömer (R.A) bu haber üzerine derhal Muhammed İbni Mesleme (R.A) Hazretlerini göndererek israf olarak değerlendirilen mezkûr kapı ve kulübeyi yıkmasını emreder. El- Hâkim et-Tirmizi’nin bir tahricin de, Ebu Derda’nın Humustaki evine bir kenif ilave ettiğini haber alan Hz. Ömer Radıyallahu Anh’ın ya Üveymir dünyayı tezyin hususun da Fars ve Rum’un inşaatları sana kifayet ederdi. Allah onları israfları için harap etti, mektubumu alır almaz Humusu terk et, Dımeşk’e git diyerek ceza olarak ona bulunduğu yerden sürgün eder. Hz. Ömer Humus emirinin evin üstün de ılliyye denen bir tenezzüh odası yaptırdığını duyunca derhal ona bir mektup yazarak odun toplayıp yakmasını emreder. Benzeri bir olayı Haricetüpnü İzafe (R.A) Hazretlerinin Mısır’da yaptırdığını duyunca Mısır valisi Amir İbnü’l As (R.A) yazarak harice komşuların avretine ıttıla peyda etmek istiyor, mektubumu alınca onu derhal yık diyor. Temîm ed-Dârî Radıyallahu Anh’ın rivayetinden Hz. Ömer (R.A) zamanın da halkın yüksek binalar yaptırdığını öğreniyoruz. Hz. Ömer valilere binalarınızı yükseltmeyin diye emirler verdiği rivayet edilmektedir. Yine Hz. Ömer (R.A) Hazretleri Basralı Hadra adın da bir kadın, evinin iç duvarlarını örtüler çekerek tezyin ettiği haberi ulaşınca orada vali bulunan Ebu Musa El Eş ‘ari hazretlerine yazarak bu tezyinat perdelerini yırtmasını emreder. İranlı bir çiftçi Dehkan davet edecek olsa önce sor, eğer evin de tasvir olduğunu öğrenecek olursa icabet etmezdi, yani cilalı süslü israf ile bezenmiş evlere gitmezdi. Yine Hz. Ömer içki imal ve satış yeri hanut durumun da olan Ruvey Şudus Sakafi’nin evini yaktırır. Saad İbni İbrahim evi bir kor halin de gördüğünü de kaydeder. Devletin murakabe ve kontrolü altın da tutulduğunu göstermektedir. Suyuti, halife Muktedir Billah’ın Rafızlardan bir gurubun toplanıp namaz kıldığı sahabeye hakaret edip cuma kılmadıkları ve Karamita ile de mektup irtibatına başladıkları Nerâsa mescidinin yıkılması hususunda ulemaya başvurup mescidi dırardır diye fetva alıp yıktırdığını ve yerini de mezarlık yaptırdığını kaydeder.

 

Dakika 25:28

 

Buda 2. mescidi dırardır tarihte, A’menin ahlakını bozucu kötü örnekler veren, Bina-ül Müfsidinin yıktırılması hususun da fetva veren Suyuti bu mühim mesele için bir de müstakil bir eser yazmıştır. Evet, kıymetli ve muhterem izleyenler; mesken telakkisi, mesken dünyevi uhrevi saadetin baş amirlerinden biridir ama Allah’a itaat için takva için olmalıdır. Meskenin iyi olması, genişliğine komşusuna sosyal tesislere yakınlığına, yeni yerinin havadar güneşli vesaire olmasına civarın da mescit mektep çarşı gibi kültürel ve iktisadi tesislerin bulunmasına bağlıdır. Mescidin iyi olması için meskenin evlerin güzel olması faydalı olması için, meskenin genişliği için de oturanların adedine bağlı olarak oda sayısının çokluğu ve odalarının genişliği ile ölçülür. Mesken sade olmalıdır, israfa yer vermemelidir. Mesken yüksek fazla yüksek olmamalıdır, mutfak gibi unsurlara şamil olmalıdır, gusülhane, hela gibi ihtiyaçlara cevap veren bölümleri olmalıdır. Kanunu’na uymayan meskene devlet müdahale edebilir. Şer’i mesken, İslam hukukun da karı koca nafaka mükellefiyeti adlı noktalara tezinden aynen aldığımız tasvir şöyledir; meşru mesken de aranan şartlar; zevcenin din ve dünya işlerini görmesine müsait olmalıdır, salih komşular arasın da yer almalıdır. Zevceye can ve mal emniyeti sağlayabilmelidir ve mahrem namahrem konularına iffet ve namus konularına elverişli olmalıdır. Çeşme bulunmalı ve bütün ihtiyaçlara, dünyevi ve uhrevi ihtiyaçlara cevap verecek nitelikte olmalıdır. Evet, kıymetliler; inşaAllah dersimiz mesken ile ilgili konumuz bura da sona ererken başka bir konuyla derslerimiz devam edecektir. Evlerin huzuru göğüslerde iman nuru parlayacak  Allah’u Teâlâ’ya teslim ve tevekkül ile tam bir ihlas ile itaat edilecek isyan edilmeyecek, İslam ahlakı senin ruhun da dışarıya parlayacak yansıyacak. İtikatta amel de ahlakta hukukta her konu da için dışın Müslüman olursa, evin de elverişli olursa dünyana, ahiretine işte o zaman güzel komşuların Müslüman güzel ahlaklı komşuların ki bunlara salih Müslümanlar denir, bunlar da varsa ne mutlu sana. Cenabı Hak içi dışı huzur için de Müslümanların birbirine güven için de iman ve İslam kardeşliği ile dünyası da ukbası da tam bir huzur için de olan, ebedi kurtuluşa da mazhar olan kullarından eylesin.

 

Dakika 30:48

 

(Visited 148 times, 1 visits today)
{"message":{"type":8,"message":"Undefined variable: show_right_meta","file":"\/home\/pwny9ik9\/public_html\/wp-content\/plugins\/cactus-video\/video-hook-functions.php","line":1155},"error":1}