İslam Tarihi Ders 6

İslam Tarihi Ders 6

İslam Tarihi Ders 6

Euzubillahimineşşeydaniracim Bismillahirrahmanirrahim

Euzubillahissemiılalimimineşşeydanirracim, minenzihi venefhuli ve nefsih

Elhamdulillahi Rabbil Alemin Vessaletu Vessalemu ale Rasulune Muhammedin ve ale Alihi ve Ezvacihi ve Eshabihi ve Etbaihi ve Etrafihi Ecmain. Velhamduleke Ya Rabbel Alemin.

Bismillahirrahmanirrahim

Çok kıymetli ve Muhterem efendiler, dersimiz devam ediyor İslam Tarihinden keşif notlarıyla.

Hz. Adem (a.s) ın zamanındaki hadiselerden biride Hz.Şit (a.s)ın dünyaya gelmesidir. Hz. Şit (a.s) dünyaya geldiği zaman Adem (a.s) 120 yaşındaydı. Habil’in öldürülmesinin üzerinden ise 5 yıl geçmişti. Bir rivayete göre Şit (a.s) ikiz olarak değil tek başına doğmuştu. İbn-i Abbas (r.a) ise onun ikiz olarak doğmuş olduğunu söylüyor. Şit veya Şis kelimesi ‘Hibetullah’ yani Allah’ın bağışı olarak tefsir edilmektedir. Bunun manası ise, Habil’in yerine halef olmak demektir. Diğer taraftan Şit (a.s) ki diğer okunuş şekli Şis’dir. Hz. Adem’in vasisi olarak onun yerini almıştır. Hz. Adem (a.s) ölüm vakti yaklaşınca oğlu Şit (a.s)ı yanına çağırdı. Ve ona vasiyetini yaptı. Ayrıca ona gece ve gündüzün saatlerini yaratıkları günün her saatindeki ibadet keyfiyetlerini ve ileride meydana gelecek olan Nuh (a.s)  tufanını öğretti. Hz. Adem’den sonra riyaset Şit (a.s)a geçti ve Yüce Allah (c.c)O’na 50 sayfa gönderdi. Bugüne kadar yaşayıp gelen Ademoğullarının bütün nezhepleri Şit (a.s)a dayanmaktadır.

Evet Sevgili dostlarımız, şimdide Hz.Adem’in vefatıyla dersimiz devam edecektir.

Rivayet edildiğine göre Hz. Adem (a.s) ölümünden önce 11 gün hasta yatmış ve oğlu Şit (a.s)ı  yanına çağırıp vasiyetini yapmış, onu yerine vasi tayin etmiştir. Ayrıca Ondan vasiyet yoluyla kendisine öğrettiği bilgileri Kabil ile onun evladından gizli tutmasınıda istemiştir. Çünkü Adem (a.s) (efendim) bildiklerini yalnız Habil’e tahsis edip öğrettiği için Kabil onu kıskanmış, öldürmüştü. Bunun üzerine Hz. Şit (a.s) ve oğulları Hz. Adem’in emrine uyarak, bu bilgileri gizli tuttular. Bundan dolayı Kabil ve evladı bu bilgilerden faydalanamadılar. Tabi bunlar sırla ilgili. Zaten Kabil isyan edip, memleketi terk eden bir katil! (5:00)

Ebu Hureyre (r.a)Hz.nin rivayet ettiği bir hadisi şerifte Hz.Peygamber (a.s.v)şöyle buyurur: ‘ AllahuTeala ve Tegaddes Hazretleri (c.c) Hz. Adem’i yarattığı zaman ona: ‘ Ey Adem, şu melek grubunun yanına git ve onlara ‘Esselamu Aleykum’ diyerek selam ver’ buyurdu. Hz. Adem (a.s) da onların yanına gelip selam verdi. Bunun üzerine onlarda ‘ Aleykesselam ve Rahmetullah’ diyerek karşılık verdiler. Bundan sonra Hz.Adem Yüce Allah’ın huzuruna döndü ve Yüce Allah (c.c) ona : ‘İşte bu hem senin hem de zürriyetinin kendi aralarındaki selamlaşma şekli olacaktır buyurudu. Sonra Allah (c.c) her iki elini yani mecazi manada anlamak gerekir ki; yumarak ona ‘arzu ettiğini seç al buyurdu.’ Hz. Adem : ‘Gerçi onun her iki elide uğurlu ve kutludur, fakat ben Rabbimin sağını tercih edip (efendim) dolayısıyla otarafı tercih ettim’ dedi. Bunun üzerine Allah (c.c) sağ elini açtı. Adem (a.s) onun sağ avcunun içerisinde kendisinin ve bütün zürriyetlerinin suretlerini gördü. Burada zürriyetinden her bir kişinin eceli belirlenip yazılmıştı. Adem (a.s) (Efendim) Adem (a.s) ın ömrü ise  bin yıl olarak yazılıydı. Hz. Adem onların arasında üzerlerinde nurlar parlayan bir kitle gördü ve : ‘ Ey Rabbim; üzerlerinde nurlar parlayan bu kişiler kimlerdir?diye sordu. Allah (c.c) : ‘Onlar kullarıma göndereceğim elçi ve peygamberlerdir’ buyurdu. Bunların arasında hepsinden daha nurlu birisi vardı ve ömrü 40 yıl olarak yazılmıştı. Allah (c.c) Hz. Adem’e bu nurlu kişinin Davud (a.s) olduğunu bildirdi. Bunun üzerine Hz. Adem: ‘ Ey Rabbim bu kişi hepsinden daha  nurlu olduğu halde ona 40 yıllık bir ömür takdir edilip, yazılmış dedi.Allah (c.c) : ‘ Ona da bukadar ömür yazdım buyurdu. Hz. Adem: ‘ Ey Rabbim onun ömrünü uzatmak üzere benim ömrümdem 60 yılı eksilt’ dedi. Hz. Peygamber (s.a.v) sözlerine şu şekilde devam etti: -Adem (a.s) yeryüzüne indirilince günlerini saymaya başladı. Ruhunu almak üzere Azrail (a.s) Melek-ül Mevt yanına geldiğindeona : ‘ Ey ölüm meleği Azrail acele ettin, daha benim 60 yıllık ömrüm var’ dedi. Azrail (a.s): ‘ Sen Rabbinden bu 60 yıllık ömrünün oğlun Hz. Davud (a.s) a verilmesini istemiştin. Senin şuanda ömrün tükenmiştir’ dedi. Bunun üzerine Adem (a.s): ‘ Ben böyle birşey yapmadım’ cevabını verdi. Hz. Peygamber (a.s) sözlerine devam ederek şöyle buyurdu: ‘ Adem (a.s) verdiği sözü unuttu, dolayısıyla zürriyeti de verdiği  sözleri unuttu. Adem (a.s) verdiği sözü inkar etti, dolayısıyla zürriyeti de verdikleri sözleri inkar ettiler. İşte bu yüzden Allah (c.c) verilen sözlerin yazıyla belgelendirilmesini kanunlaştırdı ve şahit gösterilmesini emretti. (10:15)

İbn-i Abbas (r.a) rivayet ediyor ve şöyle diyor: ‘Borç ayeti yani Bakara suresinin ayet 282. Ayet indirildiği zaman Hz.Peygamber (a.s) şöyle buyurdular. ‘ilk önce sözünü inkar eden Hz. Adem olmuştur.’ Peygamberimiz bu cümleyi 3 defa tekrar etmişlerdir. Yüce Allah (c.c) Hz. Adem’i yarattığı zaman onun sırtını sıvazladı, sıvazlayıp kıyamete kadar gelecek olan zürriyetini ondan çıkardı ve Adem (a.s) a onları arz edip gösterdi. Hz.Adem onların arasından nurlu birisini gördü ve: ‘Ey Rabbim bu benim hangi oğlum?’ dedi. Allah (c.c): ‘ Oğlun Davud Peygamberdir’ (efendim ) A.s..Adem (a.s) :’ ömrü ne kadardır? ‘ dedi. Allah (c.c) : ’60 yıldır buyurdu. Adem (a.s) : ‘ Onun ömrünü artırmanı isterim’ dedi. Bunun üzerine Allah (c.c): ‘ Hayır, ancak sen kendi ömründen verirsen artırırım’ buyurdu. Adem (a.s)ın ömrü bin yıl olarak takdir edilmişti. Ömründen 40 yılını Hz. Davud’a bağışladı. Yüce Allah (c.c) tarafından bu hususla ilgili bir belge yazılıp melekler şahit tutuldu. Adem (a.s) ın ölüm zamanı yaklaşıp melekler ruhunu almak için geldiklerinde meleklere: ‘ Benim daha 40 yıllık ömrüm var’ dedi. Meleklerde ona: ‘ Sen o 40 yılı oğlun Davud (a.s) a bağışlamıştın’ dediler.  Adem (a.s) : ‘ Hayır, ben böyle bir söz vermedim ve ona böyle bir bağışta bulunmadım’ karşılığını verdi. Bunun üzerine Allah (c.c) daha önce yazılmış olan belgeyi Adem (a.s)a ibraz edip gösterdi ve melekleride şahit tuttu. Bununla beraber Yüce Allah (c.c) Hz. Adem’in ömrünü bin yıl, Davud (a.s) ın ömrünüde yüz yıl olarak tamamladı.

Evet Sevgili dostlarımız, Yahya bin Ukbad’dan rivayette bulunan ibn-i İshak Yahya’nın babası Habbadın şu sözünü aktarıyor: ‘ Bana gelen bir habere göre Hz. Adem öldüğü zaman Yüce Allah tarafından onun kefen ve Hanutu güzel kokulu bir madde cennetten gönderilmiş (efendim) sonra kabir ve defin işleri için melekler gönderilmiş ve onlar Adem (a.s)ı defnetmişlerdir.

Evet Sevgili Dostlarımız, Ümey Bin Kab’ın rivayet ettiği bir hadisi şerifte Hz.Peygamber (a.s.v) şöyle buyurur: ‘Adem(a.s)ın ölmesi yaklaşınca Yüce Allah kendisine cennetten kefen ve Hanut (yani güzel kokular) gönderdi. Havva melekleri görünce onların arkasından Adem (a.s)ın yanına girmek istedi. Onun üzerine Hz. Adem (a.s) Havva’ya : ‘Rabbimin elçileri, melekleriyle beni kendi halime bırak, başıma ne geldiyse hep senin yüzünden geldi. Çektiğim mihnetlerin sebebi hep senindir’ dedi. Adem (a.s) ölünce melekler onu sidirli su ile tekli sayıda 1,3,5 gibi olmak üzere yıkadılar. Yine tekli sayıda olmak üzere elbiseye sarıp kefenlediler. Sonra Lahdine indirip defnettiler. Bundan sonra onlar işte bu tarzda hareket etmek Adem (a.s) dan sonra gelecek olan nesli için bir sünnet olsun dediler.

İbn-i Abbas anlatıyor (r.a ve herdaim ecmain): ‘ Adem (a.s) ölünce oğlu Şit (a.s) Cebrail’e: ‘ Adem’in namazını kıldır’ dedi. Cebrail’de ona : ‘ İleri geç babanın namazını kıldır, 30 defa tekbir al bunun 5i namaza aittir, geri kalan 25i ise Adem’e ikram ve ihtiramdır’ dedi. Rivayet edildiğine göre Adem (a.s) Gar’ul Kenis denilen Ebu Kubeys dağındaki bir mağaraya defnedilmiştir. İbn-i Abbas ise : ‘ Nuh (a.s) gemiden çıktıktan sonra Adem (a.s) ı Beyt-ül Makdis (KUDÜS)e defnetmiştir’ diyor.

Yukarda zikredildiği üzere Hz. Adem Cuma günü vefat etmiştir. Yine anlatıldığına göre Havva annemiz Adem (a.s)dan sonra bir yıl yaşamış sonra yukarıda anlattığımız mağarada eşinin yanına defnedilmiş ve tufana kadar orada kalmıştır. Daha sonra Nuh (a.s) onları yerlerinden çıkarıp bir tabuta yerleştirdikten sonra gemisine almıştır. Yeryüzündeki sular çekildikten sonra Tufandan önceki yerlerine tekrar yerleştirmiştir. Yine rivayete göre Havva annemiz iplik eğirmek, bez dokumak, hamur yoğurmak, ekmek yapmak gibi kadınlar tarafından yapılan bütün işleri yapmıştır. Biz buraya kadar Adem (a.s) ile düşmanı iblisin durumlarını, onlarla ilgili haberleri, Hz.Adem’in düşmanı olan iblisin kibirlenip gururlandığı, taşkınlık edip isyan ettiği zaman Yüce Allah’ın onu huzurundan ve rahmetinden kovarak; cezasını çabuklaştırdığını ve kıyamete kadar kendisine mühlet verdiğini, yaptığı hatadan ve verdiği sözü yerine getirmemekten dolayı Hz. Adem’in cezasını dünyadayken çabuklaştırdığını, fakat hatasından tevbe edip rücu ettiği için onu rahmetiyle kuşattığını anlatıp tamamladık. Şimdi de Yüce Allah’ın izniyle Adem (a.s) ın iki oğlu Kabil ve Şis (a.s)a onların çocukları konusuna geçebiliriz bir sonraki dersimizde İnşaAllahuTeala.

Evet Sevgili dostlarımız bir sonraki dersimiz Şit (a.s)la devam edecektir.(19:36)

(Visited 97 times, 1 visits today)