156- Amelde Fıkhı Ekber Ders 156
AMELDE FIKHI EKBER DERS 156
Mal meslek dediler bunu Hanefi uleması dedi cüzzam delilik alaca hastalığı ve kötü kokma gibi ayıplardan salim olmak yalnız imamı Muhammed’e göre ilk üçünde denklik aranır şafilere göre buda yine din veya iffet hürriyet soy tercih hakkında geçerli olan ayıplardan salim olmak ve meslek demişlerdir. Hambelilere göre de bu din hürriyet soy zenginlik yani mal ve sanat yani meslek bu konularda da denklik için bu sıfatlar aranmıştır din yönünden denkliğin aranması hususunda ittifak etmişlerdir. Malikilerin dışındakiler hürriyet soy ve meslekte ittifak etmişlerdir malikiler ve şafiler ayıplardan salim olmada ittifak etmişlerdir. Hanefiler ve Hanbeliler mal yani varlıkta ittifak etmişlerdir. Hanefiler ise usulün ana babanın Müslüman olması gerektiği görüşünde diğerlerinden ayrılmışlardır. Görüyorsunuz Hanefiler ana babanın Müslüman olması gerektiği görüşünde diğerlerinden ayrıldıklarını görüyoruz. Çünkü Hanefiler aldığın kadının veya kocanın ana babasının da Müslüman olmasını ileri sürmüşlerdir denklik konusunda. Din veya iffet ya da takva konusunda dini hükümlere göre doğru ve Salih olmaktır. Fasık ve fücur ehlinden olan dindar ve iyi ahlaklı olan kadına denk değildir. İffetli olan kadına veya Salih bir babanın Salih ve dürüst olan kızına veya kendisi ve ailesi dindar ve iyi ahlaklı olan kadına denk değildir. Kim fasık olan kişiler fasık ve fücur ehlinden olan fasık şahitliği ve rivayeti kabul edilmeyendir. Bu bir eksikliktir. fasık herif adalet sıfatına sahip kadına denk olamaz imamı Muhammet bilhassa bunun üzerinde durmuştur bunun delili de öyle ya mümin olan hiç fasık kâfir olan gibi olur mu onlar hiçbir zaman eşit olmazlar buyuruyor bunu rabbimiz yüce Allah secde suresinin 18 ayetinde buyurmaktadır. Zina eden bir erkek zina eden kadından başkasını nikâh buda nur suresi ayet 3 birinci ayet mümin ve kâfir hakkındadır ikinci ayet ise nesh edilmiştir en doğrusu dinini ve ahlakını kabullendiğiniz biri size gelirse onu nikâhlayınız bunu yapmasanız yeryüzünde büyük bir fitne ve fesat meydana gelir.
Dakika 05:00
Buda peygamberimizden gelen hadisi şeriftir. İmamı Muhammet fasık olan adam insanlar tarafından tokatlanan kendisiyle alay edilen veya çarşılara sarhoş çıkan biri olmadığı müddetçe hırs denkliğe engel değildir der demiştir. Yine aranan vasıflardan biri Müslüman olması İslam dininde olması cumhur ulemanın aksine Hanefilerin usulün yani babaların Müslüman olmasıdır. Bu diğer mezhepler de olmayan bu görüşü Hanefiler ileri sürmüşlerdi. Hanefilerin Arap olmayanlarla ilgili olarak tek kaldığı şarttır bundan da kastedilen usulün yani babaların Müslüman olmasıdır. Bir babası sadece bir babası Müslüman olan 2 babası Müslüman olana denk değildir. Çünkü mezhebin tamamı baba ile dede iledir Ebu Yusuf ise teki Müslüman olanı da 2 gibi kabul etmiştir. Kendisi Müslüman olan bir babası Müslüman olana denk değildir aynı zamanda iftihar edilecek bir şey varsa oda İslam, İslam iledir. Hanefilerin delil olarak baba ve dede ile tam olur kişinin tanınması baba ve dede ile tam olur. Eğer baba ve dede Müslüman olursa tam olur kişinin İslam’a ve nispete de tam olur dedi demişlerdir. Bu özellik Arap olmayanlardan muteber değildir iftihar sebepleri İslamlıklarıdır. Hürriyet cumhur Hanefi şafi Hambeliler bu ulema topluluğa göre denklik şartlarındandır. Hürriyet bir köle kısmen olsa bile özgür bir kadına sonradan hür olmuş olsa bile denk değildir. Çünkü kölelik kişi için bir noksanlıktır fakat malikiler farklı düşünür bu konuda Hanefilere ve şafiler aslın baba ve dede hür olmasını şart koşmuşlardır. Hanefiler ve şafiler şunu eklemişlerdir aslen hür olan bir kadına sonradan hür olan Azad edilmiş köle denk değildir ayıplanırlar demişlerdir. Ama bu o zamanki örfe göre şimdi artık biliyorsunuz ki izler birbirine karıştı bu izlerin birbirine karıştığı ortamda iyi bir Müslüman olmak ve o Müslümanlığın vasıflarını taşımaktan başka pek fazla çarenin kalmadığı görülmektedir. Ama tabi değişik ortamlar farklı olur. Hambeliler sonradan hür olan erkeğin tamamı hür olan kadına denktir malikiler ise hürriyeti denklik için şart koşmamışlardır.
Dakika 10:08
Kölenin hür olan kadına denk olup olmamasında ercah olan 2 görüşleri vardır Malikilerin. Mezheplerine göre denk değildir. Fakat racih bir görüş ileri sürmüşlerdir ki bu denktir bu en iyisidir. Çünkü bu İbnül Kasım’ın görüşüdür şeriatın hükümlerinde insanlar arasında renkten dolayı ayırım yapmak yoktur. Ülke örfü diye dayandığı şey şeriatın esaslarına aykırı olduğundan fasit bir örf dür yani şeriata aykırı ise bir örf o fasit bir örftür itibar edilmez. Soy nesep meselesi insanın baba ve dedelerden oluşan usulü atalarıyla olan bağlantıdır. Hasep şan şeref ise ataların sahip oldukları övgüye değer özellikler ilim, cesaret, cömertlik, takva gibi. Soylu olmak hasebi hasep soyluluğu gerektirir kasıt soydan kasıt kişinin babasının belli olmasıdır. Malikiler soyda denkliği kabul etmezler. Ancak cumhur ulema ki Hanefi şafi Hanbeliler denklikte soyu kabul ederler. Hanefiler soyu sadece Araplarla evliliğe mahsus kılmışlardır. Soylarını muhafaza etmeye onlar özen göstermiş onunla övünmüş onunla birbirlerini yermişlerdir. Hacer Arap olmayanlar soylarını muhafızı ya önem vermemiş ve onu iftihar meselesi saymamışlar onlar da hürriyet ve İslam’a itibar edilmiştir. Hanefilere göre en doğru olan yabancı yani acem erkek isterse ilim ya da sultan olsun Arap kadına denk değildir diye o zaman ki örfü şey yapmışlardır ileri sürmüşlerdir. bugün ise bunlara ne kadar dikkat edip edilmediğine şöyle bir bakılmalıdır. Hz. Ömer’in hasep sahibi olan kadınların denk olanlardan başkasıyla evlenmesine mani olurum sözü gereği yabancı olan adam Arap kadına denk değildir. Allah Arapları diğerlerine seçkin kılmışlardır ve Araplar diğer ümmetlerden aralarından Resulullah’a böyle bir Peygamber çıktığı için üstün olmuşlardır diye ileri sürülen bu vasıflar Hanefilere ve imamı Ahmet’ten bir rivayete göre Kureyş’liler birbirlerine denktir. Geriye kalan Araplarda birbirlerine denktirler beni bahileyi hariç tutmuşlardır. Delilleri ise İbni Abbas’ın sözüdür Kureyş’liler bazıları bazılarına denktirler. Fakat şunu kimse unutmasın ki ayeti kerimede sahih hadislerde üstünlük takvayla ileridir Arap ile Acem ile değildir. Bu sözleri söylerken o ayetleri sahih hadisleri göz önünde tutulması gerekir.
Dakika 15:07
İstisnalar kaideyi bozmaz her konuda denkliğin esası takvayı dayanır, üstünlük takvadadır. Şafiler ve İmamı Ahmet’in görüşleri Haşim ve Muttalip oğullarından başkası Kureyş’in geriye kalanını denk değildir Allah Araplar için de kinayeyi seçti, kinaden de Kureyş’i seçti, Kureyş ’den de Haşim oğullarını seçti, Haşim oğullarından da beni seçti Peygamberimizin sözü bu cumhur Kureyş’in soy bakımından diğer Araplardan üstün olduklarında ittifak etmiştir. Kureyş’li bir kadına ancak kendisi gibi Kureyş’li olan bir erkek denk olabilir Kureyş’li erkek ise her Arap kadınına denktir yalnız Arap olmayan yani yabancı olan ona denk değildir demişler. Cumhurun delili ise şu hadisi şeriftir Araplar birbirlerine denktirler kabile kabileye, adam adama, mevaliler Arap olmayanlarda birbirlerine denktirler. Kabile kabileye, adam adama yalnız dokumacı ve hacamatçılar bunun dışındadırlar. Doğru olan ise nesebinin denkli te muteber olmamasıdır. İşte nokta burada koyulmuştur doğru olan nesebin denklikte muteber değildir muteber olmamasıdır. Sahih olan Malikilerin görüşüdür o zaman ki şartlara göre hepsinin görüşü sahihtir. Çünkü o zaman İslam dinini daha yeni yayılıyordu insanların durumları farklı idi. Ama artık yüce İslam her tarafta kendi köklerini saldı ve yayıldı bugün aranan şart nedir gerçek Müslüman olmaktır ve ehli takva olmaktır. İslam’ın ana özelliği insanların eşitliğine davet etmek ırk veya unsur ayırımına ve cahiliye döneminin kabilecilik ve soy davalığına karşı savaş olmuştur. Veda haccının ilan ettiği gerçek de açıktır insanların hepsi Hz. Âdem’in oğludur Arap’ın aceme takvadan başka bir üstünlüğü yoktur. İşte kıymetliler Peygamberimizin önceki Peygamberimizin sözlerini o günkü şartlarına göre değerlendirenler bak nasih ve mensûh olayını iyi bilenler Peygamberimizin veda haccında ki bu sözü önceki ırkçılığa dayanan neler varsa onları ortadan kaldırmış atmıştır. Arap ırkçılığı diye bir ırkçılık ortaya konmamıştır ve bunları ırkçılığa giden faşizme giden bütün yolları kapatmıştır. Yüce İslam şanlı Peygamberiyle şanlı kuranla sahih sünnetle cumhurun dayandığı hadis zayıftır, bazı hadise şerifler zayıftır. Daha güçlüsü varken ayet varken zayıf hadislere tutunmakta doğru olmayacağı açık ortadadır. Kureyş’i diğer Araplara üstün saymak sonra Araplara acemlere üstün sayma anlayışı doğru değildir ve sünnetten hiçbir şeyde buna delalet etmez ve etmemektedir.
Dakika 20:00
Peygamber a.s.v. iki kızını Osman la diğer iki kızı Zeynep’i Ebul As ibni Rabil ile evlendirdi. Her ikisi de Abduşşemş oğullarındandı. Kureyş ‘den değil bunlar Hz. Ali kızı Ümmü Gülsüm’ü Hz. Ömer le evlendirdi. Hz. Peygamber a.s.v halası kızı Zeynep’i ki Kureyş’lidir. Zeyd Bin Harise ile evlendirdi. Zeyd ise azat edilmiş kölelerden idi. Usame Bin Zeyd Kureyş’ ten Fatıma Binti Kays ile evlendi. Dikkat edin! Önceki haberlerin o mezheplere nasıl sızdığını zayıf hadislerin oralara nasıl girdiğine dikkat edin. Güçlü haberlerle yanlışlar yüce İslam kendi içinde yanlışı barındırmaz. Yine kıymetli efendiler; Usame Bin Zeyd Kureyş’ ten Fatıma Binti Kays ile evlendi. Şimdi fakat Ebu Ceim sopasını omzundan indirmez Muaviye ise malı olmayan bir fakirdir sen Usame Bin Zeyd ile evlen diyor Peygamberimiz. Kime diyor bunu? Kocası Ebu Amr Bin Havs Bin El Mure onu boşadıktan sonra diyor bu kadın Resulullah’a ve Muaviye ve Ebu Cehmin kendisini istediklerini haber vermişti. Kadın böyle danışıyor Peygamberimizde ne diyor? Usame Bin Zeyd ile evlen diyor. Zeyd kimdi? Azat edilmiş bir köleydi bak Usame de onun oğlu ve onunla evlen diyor. Şimdi kıymetliler bunları görmemezlikten gelmek bak bunlar fiili sünnetlerdir. Fiili sünnet de bize gösteriyor ki takva nerdeyse üstünlük yani denklik oradadır. Evlenme konusunda da dahi Abdullah Bin Amr Bin Osman ise Hz. Ali’nin torunu Fatma ile evlendi. Musab Bin Zübeyir onun yani Fatıma’nın kız kardeşi Sekine ile evlendi. Daha sonra onunla Abdullah Bin Osman Bin Hâkim Bin Hizamda evlendi. El Miktat Bin El Esvet Resulullah (S.A.V) amcası Zübeyir Bin Abdülmuttalib’in kızı Dübaa ile evlendi. Hz. Ebu Bekir de kız kardeşi Ümmü Ferrey El Eşasbin Kays ile evlendirdi. Her ikisi de kinde oğullarından idiler bunların hiçbiri Kureyş’li değil. Bakın Kureyş’liler kiminle evlendiler. Onun için mal veya zenginlik konusun dada bütün teşhisler ve tespitler yapılmış âlimlerimiz mükemmel çalışmış nafakasını sağlama ve Mehri vermeye gücü yetmektir. Mal veya zenginlikten maksat zenginlik ve servet değildir aldığı hanımı iyi geçindirecek yapıya sahipse mesele yoktur. Hanefilerin bazısı bir aylık nafakaya gücü yetmekle sınırlı tutmuştur bazıları da nafakayı kazanabilmeye gücünün yetmesini yeterli bulmuşlardır bunun hepsi doğru Hanefi ile Hambeliler denklikte mal varlığını şart koşmuşlardır.
Dakika 25:06
Muaviye ise olmayan bir fakirdir insanlar soy ile övündüklerinden daha çok mal ile övünürler. Buda yine adamına göre değişen değişebilecek şeylerdendir eğer birisi kadın zenginliğiyle öğünecekse kocasına karşı o zaman zaten orda huzur olmaz. Kocası da karısına karşı yaparsa aynı şeyi yine olmaz. Çünkü koca zaten karıya bakmaya mecbur soyda birbirlerine farklı oldukları gibi malda da birbirlerinden farklı olurlar. Malikiler ve şafiler varlıklı olmak denkliğin özelliklerinden sayılmaz dediler. Mal geçici bir gölgedir şahsiyetli kişiler ve basiret ehli malla övünmez. İşte o şahsiyetli, basiretli kişi bulursa her şeyi bulmuş oluyorsun zaten en doğru olan görüşte budur rızık taksim edilmiştir ve kazanca dayalıdır. Fakirlik dinde şereftir Hz. peygamberde a.s.v demiştir ki Allah’ım beni miskin fakir olarak yaşat ve miskin olarak öldür görüyorsunuz burada yalnız fakirliğin tanımını miskin kimdir? Fakir kimdir? Bunun tanımını kamuoyunda bilinenin aksine şudur; Allah’tan başkasına muhtaç olmamak yalnız Allah’a muhtaç olmak Allah’a muhtaç olmak yönüyle fakirdir. Herkes bu anlamda ve bütün insanlığı da Allah’tan başka hiç kimseye de muhtaç olmamak anlamı taşır. Gerçek fakirliğin tanımı zenginliğin tanımı da buradadır. Çünkü zengin eden Allah’u Teâlâ’dır mal nimet hepsi ondandır onundur. İş meslek veya sanat rızkın rızkını geçimini sağlamak için yaptığı iştir bu memuriyet te buna dâhildir. Malikiler dışında cumhur mesleğin denkliğin özelliklerinden sayılmıştır. Örfe göre tüccar ve kumaşçının kızı âlim ve hâkimin kızına denk değildir zalimlerin tebaası herkes ten düşüktürler. Küfür ehliyse birbirlerine denktirler Müslümana ehli küfür denk olmaz hiçbir zaman küfürden de daha büyük bir eksiklik yoktur. Esas olan örftür buda zamana ve mekâna göre değişir işte buraya dikkat et denklikte gerçek Müslüman olmak ondan ötesi örfe dayalıdır oda zamana ve mekâna göre değişir. Malikiler mesleği denkliğin özelliğinden saymazlar bu dinde bir eksiklik değildir. En doğru olan görüş de yine bu görüştür bütün âlemlerin görüşleri mükemmeldir. Onlar olaylar delilleri incelemişlerdir zaten sonuç da görüşlerin hepsini ortaya koyduğu güzellik ortaya çıkmıştır. Onun için ben derim ki herkes kendi mezhebini iyi öğrensin.
Dakika 30:04
Kıyısından köşesinden kenarından mezhep öğrenilmez mezhep bir ekoldür okuldur. İslami ilimlerin tamamı orada okunmaktadır bunları okutan hocalarda mezhep müçtehitleridir. Âlimleridir orada onların eserleri iyi okunmalıdır her bir mezhep İslamin gerçek okuludur. Hak mezhepler böyle ehli bidatten biraz uzak durun doğrularını yanlışlarından seçinceye kadar doğruları yanlışlarından seçtikten sonra hiç kimseden uzak kalmanız da gerekmez. Doğru, doğrudur yanlış, yanlıştır o kanata ulaşıncaya kadar. Evet, kıymetli ve muhterem efendiler; nikâhta tercih hakkına sahip olmaya yol açan ayıplardan salim olmak denklik cüzzam ve alaca hastalığı gibi Malikiler ve Şafiler bunu denkliğin özelliklerin den kabul ederler. Ayıpsız olana denk değildir nefis böyle şey istemez nikâhın amacı bozulur. Sonradan bozulacak işleri önceden yapmayınız. Hanefiler ve Hambeliler ayıplarda salim olmayın denkliğin şartlarından saymazlar fakat velilere değil kadına tercih seçme hakkını tanırlar velisi de mani olabilir. Yanlış bir evlilikte veli devreye girer bu görüş en doğru olanıdır yani Hanefilerin ve Hambelilerin görüşüdür. Kadın velilerin ortaklaşa hakkıdır güzellik yaş kültür memleket evlilikte tercih hak tercih hakkı doğmasına yol açmayan diğer ayıplar körlük kesiklik ve yüz çirkinliği gibi çirkinlikler muteberdir. Çirkin güzele yaşlı gence cahil kültürlüğe veya okumuş olana köylü şehirliğe hasta sağlama sağlam olana bunlar evlenmesinde bir sakınca yoktur. Önceden bunların hesapları iyice yapılır ona göre evlilik yapılır kültür konusunda dikkat etmektir. Kültürler çatışabilir eğer evlilikte çatışmacı bir durum varsa inançta kıvançta tasada bir zıtlık varsa bunları önceden iyi hesap et sakın kimsenin cilasına aldanma süsüne aldanma yağlı olmasına da aldanma. Din ve imanına takvasına bak gerçek dindarsa gerçek imanlı ahlaklı takva ehli ise onu kaçırma hele ilmi irfanı varsa ondan hiç ayrılma gerçek ilmiyle amil olanı da ara bul onu hiç kaçırma. Bizden söylemesi Cenabı Mevla 2 cihanda yüzü ak olan gönlü pak olan ebedi mutlu olan her anı salah, felah necah olan hakiki Allah’a kul ümmeti Muhammed olan kullarından eylesin. Her an her yerde dünyada ve ukbada çok kıymetli ve muhterem izleyenlerimiz; evlilikle ilgili derslerimiz devam ediyor konumuz Mehir’dir nehirle ilgili amelde Fıkhı Ekber’den keşif notları veriyoruz ki başını 4 mezhep çekiyor ve diğerlerine de yer veriyoruz zamanı geldikçe
Dakika 35:09
Karşılıklı görev ve hakların kaynaklandığı bir akittir. Yani evlilik karı ve kocayı da bağlayıcı olan bir akittir erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları olduğu gibi kadınların da onların üzerinde hakları vardır. Bakara suresi 228 ayeti kerime de Yüceler yücesi Rabbimiz böyle buyuruyor kadınların erkeklere karşı görevleri erkeklerinde kadınlara erkeklere karşı yapmaları gereken görevleri kadın ve erkeğin fıtratına yaradılış özelliklerine dayalı olan birde örf vardır bu haklar karşılıklı vardır. Birde örfleri vardır medeni kanunlar mali hakları Mehir nafaka barınma gibi belirlemiştir. Mali olmayan veya ahlaki haklara adalet muamelede iyilik iyi geçim, kadının kocasına ölçülü bir şekilde taati kadını eziyet ve zorluk türlerinden koruma gibi konulara bunlara değinmemiştir. Medeni kanunlar insanların ruhlarına kalplerine ahlakına hitap etmez ama mali haklarına hitap eder bunun için ahlaki haklar adalet ve muamelede iyilik iyi geçim kadının kocasına ölçülü bir şekilde itaati kadını eziyet ve zorluk türlerinden koruma gibi konular tamamen dinin İslamin sahasındaki gerçeklerdir. Bunları dünyada İslamin dışında hiçbir kimsenin uzaktan yakından temin etme şansı yoktur. Çünkü cenabı hak fıtratı kendi yaratmış, o fıtratı da uygun olan İslami kuralları koymuştur. Mehir kadının kocasının akit yapması zifafta bulunmasıyla hak ettiği maldır. Yani bu tamamen kadının hakkıdır kocasıyla akit yapmasından itibaren bu hakkı kadın kazanır. Bazı Hanefi ulemaları Mehir kadının nikâh akdi veya cinsi ilişki sebebi ile hak ettiğidir demişlerdir. Malikiler ise kadına verilen haktır şafilerde nikâh ve cinsi ilişki sebebiyle veya süt emzirme şahitlerin vazgeçmesi gibi mecburen buz hakkının elden çıkması sonucu icap eden şeyler demişler. Hambeliler de nikâh veya nikâhın benzerlerinin karşılığıdır demişler nerden bakarsınız hepsi de aynı şeyi söylemişlerdir. Mehrin değişik isimleri vardır. Mehir, sadak, sadaka, mihle, hecir, fariza, hibe, ukur, allarik tavul, nikâh gibi isimleri vardır.
Dakika 40:07
Mehrin değişik isimleri sizden her kim hür olan mümin kadınları nikâh edecek bir zenginliği kudreti olmazsa buyuruyor. Bak Nisa süresi ayet 25 te evliliğe imkân bulamayanlar Allah fazlından onların ihtiyacını giderinceye kadar iffetli namuslu kalmaya çalışsınlar buyuruyor. tavul ve nikâh kelimesi bu ayetlerde geçiyor. Nur suresinin 33. ayeti kerime de buda sadak Mehir, nihle, fariza, hibe, ecir, ukur, allarik gibi isimlerde yine şanlı İslamin temel imkânlarında bulunmaktadır. mehrin hükmü konusunda bu vaciptir erkeğe vaciptir bunun hükmü yani erkek kadına Mehir vermesi vaciptir ki buda farz anlamındadır ve şarttır sahih olan akit Hambeli ve Haniflere göre halvet veya ölüm veya cinsi ilişki kesinleşmedikçe yarısı veya tamamı düşebilir. Gerçek zifaf hali Mehir ya ödenerek veya ibra edilerek düşer buda aklanmak suretiyle olur. İlişkide bulunmak ceza veya Mehir’den hali değildir bu kadının insanlığına saygıdır. Yine mehrin vacip olma konusunda ki Edilleyi Şeriyyeti yeri yüce Allah buyuruyor ki nikâh ettiğiniz kadınların Mehirlerini seve seve verin. (Nisa suresi 4 ayeti kerime) o halde onlardan hangisi ile faydalandıysanız Mehirlerini kendilerine farz olarak veriniz. Yine bu (Nisa suresi 24) yine Nisa 25 te Mehirlerini de güzellikle kendilerine veriniz. Haram kılınanların dışında kalanlar namuslu ve zinaya sapmayan insanlar halinde yaşamınız şartıyla yani Mehir vererek mallarınızla onlara Mehir vererek arayı nikâhlamanız için size helal kılındı. Buda Nisa suresi yine 24. ayeti kerime sevgili izleyenler; demir yüzük olsa bile bul ve getir diyor se Peygamberimiz birisine Mehir olarak yani hiç bir şeyim yok demiştir. Adam ona da öyle demiştir. Mehrin akit esnasında tespit edilip belirtilmesi sünnettir. İcma ’da da Delil vardır kitapta sünnette icma da mehrin delilleri vardır. Mehrin meşru olduğuna dair Müslümanlar icma etmişlerdir bunun birçok hikmetleri vardır bu erkeğe vacip kadın ister eş ister kız isterse de anne olsun hiçbir nafaka göreviyle yükümlü değildir yani bu bunların tamamı erkeğe yükümlüdür erkek sorumludur bunlardan.
Dakika 45:00
Mehir kadın için değil erkek kadına verecektir mahiri. Kadın ister eş ister kız isterse de anne olsun hiçbir nafaka göreviyle yükümlü değildir. Yani bu bunları tamamı erkeğe yükümlüdür. Erkek sorumludur bunlardan Mehir kadına verecektir. Mehir’i kadın ister eş ister kız isterse de anne olsun hiçbir nafaka göreviyle yükümlü değildir. Yani bu bunların tamamı Kadın erkek yükümlüdür. Nafakadan erkek sorumludur kadının görevi ise evleri temizlemek çocukları terbiye etmek ve nesli devam ettirmektir. Bu da kolay ve basit olmayan bir yüktür kadının evdeki işleri basit değildir ağır işlerdir. Şimdi çocuk terbiye etmek en zor işlerdendir. Evinin bütün işlerini yürütmek zaten kadının bütün gününü alabilir bu nedenle kadını gerçekten en iyi şekilde yetiştirmeli kadını donanımlı iyi bir insanlığın annesi haline getirmelidir. Kadını çarçur etmemek gerekir israf etmemek kadını kendi sahasının dışında çalıştırırsanız kadından kadınlığı almış olursunuz. Erkekler kadınlar üzerine idareci ve hâkimdirler çünkü Allah birini cihat imamet miras gibi işlerde diğerinden üstün yaratmıştır. Birde erkekler onlara mallarından infak etmekte harcama yapmaktadırlar. Buda Nisa suresi ayet 34 te yüce Allah böyle buyurmaktadır. Mehir evliliğin rüknü veya şartı değildir. Akit Mehir ‘siz gerçekleşirse sahihtir ve ittifakla kadına Mehir verilmesi vacip olur. Akit Mehir ’siz gerçekleşirse sahihtir ve ittifakla kadına Mehir verilmesi vacip olur. Şimdi delil burada kendilerine dokunmadığınız yani zifaf yapmadığınız yahut kendilerine bir Mehir tayin etmediğiniz kadınları boşadınızsa bunda size günah yoktur. (Bakara suresi 236. Ayeti kerime) Öyle durum oldu ki böyle bir durum zuhur eyledi. Cenabı hak o konuda böyle hükmünü ortaya koydu yine delil Abdullah ibni mesuda zifafta bulunmadan ve bir de Mehir tespit etmeden ölen bir adamın karısı hakkında soruldu. Abdullah dedi ki; emsali benzeri kadınların aldığı miktarda Mehri alması mirası alması ve iddet beklemesi görüşündeyim ashaptan Makıl Bin Sinan El Eşcayi bunu duyunca Hz. Peygamber’inde vaşık kızı Berva hakkında aynı şekilde hüküm verdiğine şahitlik etti. İşte görüyorsunuz yine derki Resulullah s.a.v. efendimiz bir adama şöyle dedi. Seni filancayla evlendireyim mi? Evet dedi kadına da dedi ki seni filancayla evlendirmemi kabul ediyor musun? Kadında evet dedi onları birbirleriyle evlendirdi. Adam kadınla gerdeğe girdi ama herhangi bir Mehir tespit etmemişti. Bir süre sonra kendisine ölüm vaki geldiğinde ise şöyle dedi Resulullah s.a.v. beni filancayla evlendirdi ona herhangi bir Mehir tespit etmemiştim başka bir şeyde vermedim şimdi ona Mehir olarak Hayber’deki hissemi veriyorum kadın o hisseyi alarak yüz bin dirheme sattı.
Dakika 50:19
Mehir ‘siz evlenir veya şeri olarak mülk edinilmesi caiz olmayan domuz içki ve koyun dışkısı gibi cumhura göre bir şeyi böyle bir şeyi Mehir yerine tespit ederlerse malikiler dışında akit sahihtir. Malikiler ise karı koca mehrin olmamasına ittifak ederlerse nikâh fasittir. Şimdi aslında domuz ve içkiyle bir defa Müslümanlar bunları mal olarak verme şansları yoktur. Çünkü bunlar haramdır. Kız kızıl haramdır necis haramdır aynen pisliktir. Bunlar onun için Mehir almayan bir akit için bunlar söylenmiştir. Yoksa Mehir alınacaksa bunlar mütekarden mal cinsinden değildirler. Gayri Müslimler için maldır Müslümanlar için bunlar mal değildir. Çünkü bunlar kızıl haramdır karı koca mehrin olmamasına ittifak ederlerse nikâh fasittir diyor Malikiler. Yine kıymetli âlimlerimiz teffiz nikâhının caiz olduğuna dair ittifak etmişlerdir. O da nikâhın Mehir ‘siz olarak kıyılmasıdır. O da teffiz nikâhı Mehir ‘siz olan nikâhtır. Kendilerine dokunmadığınız zifafa girmediğiniz yahut kendilerine bir Mehir tayin etmediğiniz kadınları boşadınızsa bunda size günah yoktur buyuran ayeti kerimeye istinaden söylediler bunu da. Mehrin bir üst sınırının olmadığı üzerinde ittifak edilmiştir. Ulema arasında evvelkine yüklerle Mehir vermişte bulunsanız boşanma durumunda o verdiğinizden bir şey almayınız. Buda Nisa suresi ayet 20 Hz. Ömer Mehirleri sınırlamak istediğinde kadının biri bu ayete dikkatleri çekmişti. Hz Ömer mehrin 400 dirhemden fazla olmasını yasaklamıştı kadınların Hz. Ömer bu hususta hutbe veriyordu ve şöyle demişti; kadınların Mehirlerin de aşırıya kaçmayın eğer bunu yapmak dünyada bir iyilik veya ahirette bir takva olsaydı hepinizden önce bunu şanlı peygamber a.s.v yapardı. Ne kadınlarından herhangi birine nede kızlarına 12 ukiye gümüşten fazla Mehir vermemiştir. Kim ki 400 dirhemden fazla verirse fazlasını beytülmal için alırım minberden indikten sonra Kureyş’li bir kadın ona şöyle dedi buna hakkın yok ey Ömer dedi. Ömer de ona niçin niyeymiş falan diye sordu kadın cevap verdi. Çünkü Allah’u Teâlâ evvelkine yüklerle Mehir vermişte bulunsanız o verdiğiniz den bir şey almayınız.
Dakika 55:03
O mali bir iftira ile açık bir günah istinat yaparak geri alır mısınız? Diyen ayeti Hz. Ömer e hatırlattı. Bu ayet çünkü böyle buyuruyordu. Bunun üzerine Hz. Ömer şöyle dedi. Cihanı titreten Ömer bakın ayet karşısında kadından duyduğu ayet karşısında ne dedi? Bir kadın isabet etti ve bir erkek yanıldı dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer dedi ki Allah’ım beni affet bütün insanlar Ömer’den daha iyi biliyor. Sonra minbere çıkarak ilan etti ey insanlar kadınların Mehirlerini 400 dirhemden fazla vermenizi yasaklamıştım kim isterse malından dilediği kadar versin dedi. Tekrar ilan etti işte Kur’an karşısında Allah’ın emri karşısında Ömer böyleydi. Mehirlerin hafif tutulması aşırılığa kaçılmaması sünnettendir. Kadının dediği doğrudur. O verilen Mehirlerin geri alınmaması içindir fakat gücü yetmeyenlere de gücünden fazla teklif olmadığında şanlı peygamber duyurur Hz. Ömer fakir fukarayı gözeterek böyle söylemişti. Nikâhın en bereketlisi külfet olarak en kolayıdır 2 taraf birbirlerinin gücünü aşacak tekliflerde bulunmamalıdır. Esas Sünnette işte bu bereket vardır burada kadınların en bereketlisi Mehri en az olandır. Mehirlerin en hayırlısı en kolay az olanıdır diye de peygamberimizden haber vardır hâkim sahih olduğunu belirtmiştir. Bu hadisi şeriflerin gençlerin evlenmesini kolaylaştırmaktır. Şimdi eğer Mehir’i yüksek tutarsanız gençler evlenemezler hele fakirler hiç evlenemezler adama karısının Mehri o kadar aşırı derecede arttırılır ki sonunda kalbinde karısına karşı bir düşmanlık belirir. Yani artık mehrin altından kalkacak halde olamaz o zaman bu yuva yıkılabilir yine mehrin en azı konusunda Hanefi uleması mehrin en azı 10 dirhemdir. Bununda tabi delili vardır 10 dirhemden az Mehir yoktur diye Peygamberimizden bir haber vardır 1 dinar veya 10 dirhemdir en azı demirden bir yüzük bile olsa ver buda hiçbir şeyi olmayan için söylenmiştir. Hz. Ali dedi ki ey Allah’ın Resulü bir şeyim yok. Resulullah da dedi ki; ona zırhını ver oda ona zırhını verdi. Buda Hz. Ali’nin Fatıma r.a ile zifafını Fatıma’ya bir şey verinceye kadar engellemişti işte bakın zırhını verdi Fatıma annemize Malikilere göre mehrin en azı çeyrek dinar veya saf 3 gümüş dirhemdir. Onun değerine eşit ticaret malı temiz maldır. Helal cinsten maldır miktarı türü ve süresinin belli olması gerekir.
Dakika 1:00:03
Evlilikte Mehir vacip kılınmıştır. Şafiler ve Hambelilere göre bir sınır yoktur mehrin en azı için bir sınır yoktur Şafi ve Hambeliler için değeri olan her şey Mehir olabilir haram kılınanların dışında kalanlar mallarınızla yani mehile aramanız için size helal kılındı. Ayeti kerimesi de miktar belirlememiştir demişlerdir. Demirden bir yüzük bile olsa ver buda imkânı olmayan için söylenmiştir. Dolayısıyla Hanefilerin delili sahih hadisi şeriftir. Eğer bir adam bir kadına avuç dolusu kadar yemeği Mehir olarak verirse kadın ona helal olur buda yine gücü olmayan için Mehir isteyen içindir. Mehir kadının hakkıdır miktarını tespit 2 taraf erkek ve kadının rızasıyla olur. Yani Mehri evlenecek çiftler aralarında ne yaparlar belirlerler bu görüşün sahipleri Mehir’i 400 dirhem ile 500 dirhem arasında olması ve bundan fazla olmaması sünnettir demişleridir. O Habeşistan’da iken Resulullah s.a.v. efendimiz Ümmü Habibe’yi nikâhladı o şanlı peygamber a.s.v ona bir şey göndermedi Hz. Peygamberin eşlerinin Mehri ise 400 dirhemdi peygamber a.s.v. eşlerine Mehri 500 dirhemdir. Diye Ayşe annemizden rivayet vardır müstehap olan Peygamber a.s.v uymak ve bereketi onun gibi yapmakta aramaktır. Fazla olursa bunun bir sakıncası da yoktur. Peygamber efendimiz a.s.v onunla Ümmü Habibe Habeşistan’da iken evlendi nikâhı Necaşi yani kral kıydı. Ona 4000 Mehir ve çeyizi kendi kendisi verdi yani Necaşi verdi. 4000 Mehir ve çeyizi kendisi verdi ve onu Şernabilbin Hasene ile gönderdi Peygamberimiz a.s.v kendisi bir şey göndermemişti ve eğer Peygamberimiz bunu uygun görmeseydi reddederdi diye yorumlamışlardır. 10 dirhemden az olmaması da müstehaptır. Mezheplere göre böylece muhalefet etmemiş olur gizli Mehir ve açık Mehir şafi maliki ve Hanefiler başta olmak üzere akit hangisi ile kıyılmışsa vacip olan odur Mehir akit ile vacip olur. Hanbelilerde verilen Mehir’i artırmak gibidir. Yine kabulün icaptan farklı olması kızımı seninle 1000 dirheme evlendirdim deyip kocası kocada 500 500 e nikâhını kabul ettim derse her ikisi de iptal edilir ve Mehri misil vacip olur. Mehri misil nedir piyasadaki normal Mehir’dir.
Dakika 1:05:01
Komşudaki kızlar çevredeki insanların Mehri emsal alınır. Mülk edinilmesi caiz olanlardan olmasıdır Mehir yine malum ve belli olması gerekir. Hileden uzak olması Hanefi uleması Mehir değerli değeri belirlenmiş olan her türlü maldır dediler. Hanefilerin önceki âlimlerine göre mallarınızla Mehir vererek onları nikâhlamak istemeniz diyen ayeti kerimeye istinaden kuran ve ya bir kısmını veyahut dinin helal ve haramla ilgili kısmını bazı hükümlerini öğretmek üzere yapılan evlilik sahih değildir demişlerdir. Burada belirlenen ise bir mal değildir ayrıca Kuran-ı Kerimi öğretmek ve benzeri ibadet ve taatler Allah’a yaklaşmak içindir. Hanefilerin 3 imamına göre de onlar için birini ücretle tutmak sahih olmaz. Bu ulemayı müteevvilin için hüküm böyledir müteahhirin ise şartlar değişince bu hükümlerinde ona göre hükümler verildiği ortadadır sonraki Hanefi uleması ise kuranı kerimde din hükümlerinin öğretilmesi karşılığında ücret almanın caiz olduğuna fetva vermişlerdir. Çünkü şartlar değişmiştir. Değişen şartlara yüce İslam ne yapmıştır hükümler koymuştur. Bildiğin kuranı kerimi ve kuranı kerim karşılığında seni onunla evlendirdim Peygamber efendimiz bir fakirin birine bir kadına baktı kadının bilgisi yok erkeğe dedi ki sen bu bilgini bu kadına öğret. Bu öğretmen senin için Mehir vermiş gibi olacaksın dedi yine Kuran-ı Kerim’den bildiğin miktarı miktar karşılığında seni ona malik kıldım yani nikâhladım buyurdu buradan da ne anlaşılıyor ayrıca bilenler bilmeyenleri bilgilendirmesi lazım bilhassa karı koca arasında yine şigar nikâhı da sahih değildir. Fasittir. Kadınlardan her biri için Mehri misil vacip olur nikâh ise Hanefilere göre sahihtir cumhura göre fasit veya batıldır. Hanefilerin uzun ise Mehir alamaz ve nikâhı da fasit şartlar iptal edemez demişleridir bir gün hizmet etmek gibi şafi ve diğer imamlara göre Mehir sahihtir evinde oturmak yük taşımak arazisini ekmek ve benzerleri böyledir bu menfaatler maldır. Şimdi menfaatleri mal kabul edenler için rükün fetva böyledir. Menfaatleri mülk kabul edipte mal kabul etmeyen Hanefiler de durum farklıdır. Malikiler göre mehrin malik olunamayan bir şey olması sahih değildir. Yine Şafi ve Hambeliler değeri olarak kabul edilebilen her şey Mehir olabilir dediler bana 8 yıl ücretle çalışmak üzere şu 2 kızımın birisini sana nikâhlamak istiyorum Kasas suresi ayet 27
Dakika 1:10:00
Bunu Şuayip As. Musa As. Söylemiştir seni onunla kuranda Kuran-ı Kerim’den bildiğim karşılığında evlendirdim buyurdu Peygamberimiz bir evlendirdi erkek için söyledi kadına da dedi sen dinini kocan olacak kişiden öğreneceksin dedi ve Kuran-ı Kerim öğretmeninde Mehir yerine geçeceği burada ortaya çıkmaktadır. Tabi parası pulu olmayan Mehir isteyen kadınlar için durum böyle erkeğin parası yok kadında onu kabul ediyor. Bana bilgi öğret bilmediklerimi öğret Mehir almıyorum seninle evlenmeyi kabul ediyorum diyenler için bu geçerlidir. Erkeğin kadına hizmet etmesinin Mehir sayılması Hanefilere göre caiz değildir. Şafilere göre caizdir. Hambeliler göre belli bir müddet için caizdir. Evet, kıymetli burada ulema kanaatini koymuş bunların hepsi bu dünyada yani hepsi yaşanmaktadır demek oluyor ki işte bu kıymetli âlimlerimiz yaşanan ortama göre İslam dini hayat dini olduğu için her konuda hükümler ortaya koymuştur. Yüce İslam hayat dinidir. Hayat için mutlu hayat için ne lazımsa yüce İslam’da vardır yalnız yüce İslami iyi anlamak iyi keşfetmek lazım bu âlimlerimizin tamamının görüşlerinden nasibini insanlar doya, doya alması lazım biz bu dersleri dünyaya keşif notları olarak bunun için takdim ediyoruz. Yollar rahmet yolları geniş İslam bir rahmet tecellisidir. Bunu da bize en iyi bilen âlimlerimizdir. Peygamberimiz Ashabı Güzin’i iyice okutmuş Ashabı Güzin’den tabin okumuş tabiinden de nice âlimler fakihler müçtehitler yetişmiş asırdan aşıra ulema bu ilmi mirası artık ebediyyata kadar taşıyacak bir durumla gelmişler ve gidiyorlar ilim mirası yeryüzünde Peygamberlerin mirasıdır. Peygamberlere âlimler varis olurlar başka kimse varis olamaz. Onun için bilenle hareket etmeli işte bir Müslümanın hareket edeceği kişi müçtehittir. Müçtehidin ilmini biliyorsa bir âlim müçtehidin fetvasıyla fetva verir. En azından senin böyle bir âlimin olması gerekir işte mürşit itikatta ibadette ahlakta hukukta her konuda ilmi olarak sana eğer bilgi veriyorsa o mürşittir. Adam Sübhaneke’yi Kuranı Kerimi yüzünden bile okumayı bilmiyor. Devrin imamı diye kendini ilan etmiş dünyaya. Aklınızı başınıza alın Mehri misil vacip olur. Mehir fasit olursa Mehri misil vacip olur. Malikilere göre de akit fasit olur cumhur ise Mehir fasit olursa akit fasit olmaz sahih olur demişlerdir. Bunlar detaylı teferruatlı keşifler ve görüşlerdir. Pek kıymetlidirler sakın bunda çelişki falan yoktur işin aslında hepsi aynıdır.
Dakika 1:15:01
Teferruat ve izahlar farklı olması büyük zenginliktir. Hatırlatıyorum bunu arada dikkat edin mehrin türleri Mehri müsemma isimlendirilmiş belirlenmiş Mehir’e Mehri müsemma denir daha evvel Mehir tayin etmemişseniz o vakit tayin ettiğiniz mehrin yarısı kadınlarındır. Bakara suresi ayet 237 Hanefi ulemasına göre baba tarafından benzeri olan bir kadının mihridir. Yani Mehri misil kadının malının fazlalığı aklı dini güzelliği ve gençliği Mehrini arttırır. Babasının ailesine benzeyen bir kadının Mehri misili esas alınır. Mesela bir komşudan çevreden akrabalardan birinin Mehrini örnek alacaksın kendine Mehri misil odur. Baba tarafından kim evlendiyse senden önce onun Mehrini örnek alabilirsin Mehri misil odur. Hambeliler göre en yakın olanlar esas alınırlar. Ailesinden olan kadınların Mehri ona verilir. Şafi ve Malikilere göre Mehri misil akraba kadınların Mihri’ne göre tespit edilir. Şimdi piyasaya göre tespit ediliyor ama kendi akrabalarından başlayacaksın örnek olarak onları örnek alacaksın kendine. Bu kıymetli âlimlerimiz her konuya gün ışığına getirdiler teşhis ve tespit ettiler güzel keşifler yaptılar. Abdullah İbni Mesut bir erkeğin evlendiği sonra öldüğü kadına Mehir tespit etmediği ve onunla cinsi ilişkide bulunmadığı şeklinde bir mesele getirildi. Fetva olarak önüne kondu dedi ki ona ailesinden olan kadınların Mihri’nin aynısını ve mirasın verilmesini ve iddet beklemesi görüşündeyim bunu duyan Makıl Bin Sinan El Eycaide Peygamberinde a.s.v. vaşık kızı Berva hakkında aynı hükmü verdiğine şehadet etti. İşte görüyorsunuz ulema her şeyi değerlendirirler. Peygamberin bütün muamelatını kavli fili ve takriri Peygamber efendimizim tüm uygulamalarını ulema ne yapmış? keşfetmişlerdir. Akrabaları yoksa şehrin kadınları esas alınır Mehri misilde malikiler yine Hanefilerde olduğu gibi dindarlık, mal, güzellik, akıl ahlak, yaş, bakirelik, dulluk, memleket, soy ve haset yani babaların övünme sebeplerinden sayılan cömertlik, ilim, iyilik, yardımseverlik Salih olmak emirlik ve benzeri gibi mehrin kendisinden dolayı değiştiği her şey. Tefviz nikâhı mufavviza mufavvaza vav’ın üstünü ile de Mihri’nin takdiri veliye bırakılmış kadın demektir. Mehrin belirlenmesini kocaya bırakan kadın buna mufavviza mufavvaza vav ın üstünü ile ise mehrini takdiri veliye bırakılmış kadın demektir. Biri kocaya bırakırken biriside veliye bırakmış mehrin tespitini.
Dakika 1:20:29
Hanefi uleması Mehrini tespit etmeksizin bir erkeğe kadınla evlenmesidir. Yani teffiz nikâhı budur mufavviza işini velisine bırakan yani benim hakkımda sen karar ver diyor işini velisine bırakan ve velisinin onu Mehir ‘siz evlendirdiği kadındır. Veya Mehir ‘siz evlenmesi için velisinin karar verdiği kadındır. Filancayı benimle evlendir oda kabul ettim eğer koca onunla ilişkide bulunur veya Mehir belirtilmeden ölürse kadın için Mehri misil vacip olur. Bu Hanefilere göredir. Malikilere göre tefviz mehrin belirlenmediği akittir. Demişlerdir şafiler Hambelilerde olduğu gibi Hanefilerde olduğu gibi reşit olmayan kadının tefvizi sahih değildir görüyorsunuz işler garantiye alınıyor Hanefilerle şafiler burada aynı görüşü savunuyorlar yine eğer siz onları kendilerine dokunmadan önce boşamışta daha evvel onlara Mehir tayin etmişseniz o vakit tayin ettiğiniz mehrin yarısı onlarındır. Mehir tespit etmişler nikâh kıymışlar ama karı koca olmadan ayrılmışlar veya ölmüş o mehrin yarısı yine o kadının dediler Cenabı Hak. Bakara suresi ayet 237 Mehir kararlaştırılmamışsa yarısını vermenin de vacip olmadığına delalet eder. Eğer Mehir yoksa ortada bir ayrılıkta olmuşsa nikâhın peşinden karı koca olmamışlar olmamışlar ise zifaf yoksa o zaman mehrin Mehir verme şartı yoktur. Ama gönlünden kopan bir şeyler verirse verir. Vermesi güzel olur bunun sonucuna baktığımız zaman cinsi ilişkiyle Mehri misil vacip olur akit halinde Mehri misil gerçekleşir kocanın tespit ettiği miktara karının da razı olması şarttır. Hambelilere göre Malikilerin söylediği gibi akit sahihtir. Kendilerine dokunmadığınız yahut kendilerine bir Mehir tayin etmediğiniz kadınları boşadınızsa bunda size günah yoktur buyuruyor. Buda bakara suresi ayet 236 hüküm verdiğimiz veya istediğimiz Mehir üzer onu seninle evlendirdim dediği zaman nikâh sahihtir. Mehri misil vacip olur kıymetli ve muhterem izleyenler zifaftan önce talak boşama durumu olursa mehrin yarısı verilir.
Dakika 1:25:01
O vakit tayin ettiğiniz mehrin yarısı onlarındır daha önceki geçen ayetlerde ayet numaralarını verdik şu kadarı var ki onları zengin olan kudretine göre fakir olanda gücü yettiği kadar güzellikle faydalandırsın muta denen birkaç parça eşya versin zifaf ile birlikte Mehri misil kesinleşir. Cumhurun görüşüne göre Mehir kararlaştırılmadan ve zifafa da girmeden önce ölüm durumunda Mehri misil vacip olur. Bu cumhurun görüşüdür. Malikiler ise buna muhaliftirler ölüm durumunda kadın için Mehir vacip olmaz demişleridir. Çünkü zifaf yoktur yani birleşme yoktur. Karı koca olmamışlar malikiler dışında cumhura göre ölüm veya zifaf sebebiyle kadın için Mehri misil vacip olur bu ittifak çünkü bu ittifak batıldır mehrin olmamasını şart koşmak ise fasittir Hanefilere göre ise fasit olan şart evliliği bozmaz Hambeli ve şafilere göre de mehrin olmamasını istemek evliliğin ifsat etmez işte görüyorsunuz mehrin olmamasını istemek evliliği ifsat etmez diyor. Kim? Hambeli ve şafiler hepsi de durumu çok güzel enine boyuna bütün cephelerden keşfetmişler. Baktıkları pencereler çok sağlam Malikilere göre işler mehrin olmamasına ittifak ederlerse akit fasit olur zifaf sebebiyle kadın için Mehri misil vacip olur zifaftan önce ise birinin ölümü veya boşanma halinde hiçbir şey vacip olmaz demiştir yine malikiler.
Dakika 1:28:05