158- Amelde Fıkhı Ekber Ders 158
AMELDE FIKHI EKBER DERS 158
Kıymetli izleyenler; evlilikle ilgili haklar şimdi dersimiz onunla devam ediyor kadınlarında erkekler üzerinde hakları vardır buyuruyor. Kim? Yüce Allah (C.C) Bakara suresi 228 ayeti kerimede bakın kadının erkekte erkeğin kadınlar üzerinde kadınların erkekler üzerinde hakları var. Yani herkes kendi görevini bilse herkes kendi hak ve hukukunu tanısa karşılıklı bu hak ve hukuk koruma altında yürütülse dünyada ne güzel olur. Kimse kimsenin hakkını yemez sonra bu haklara kul haklarına af da yok. Herkes kul haklarını ödeyecek mecburen onun için birde mutluluğun kaynağı nedir? Sevgi saygı hak ve adalet ölçülerine riayet etmektir. Cenabı Hak böyle buyurdu örf ve her hakkın karşılığında bir yükümlülük vardır. Prensibine dayanmaktadır. Her hakkın karşılığında bir yükümlülük vardır. Hakkın var mı? Tamam, birde yükümlülüğün var unutma bunu ister kadın ister erkek hiç unutma yani hakkım var da ben sorunlu değilim yükümlü değilim diyorsa çok yanlıştır ve bugün huzursuzlukların kaynağının en büyüklerinden biri budur. Hak istiyor ama sorumluluk kabul etmek istemiyor olmaz ki nimetler külfetlere göre. Kadının hakları kıymetli efendiler mali olan haklar birde mali olmayan vardır. Mali olan Mehir bir defa hakkıdır. Nafaka bunlar hakkıdır mali olmayanlar güzel geçinme güzel iyi mahmule adalet sevgi ve muhabbet Mehir bu haklardan biri kadının hakkıdır. Nikâhladığınız kadınların Mehirlerini seve, seve veriniz. Ayet Nisa suresi 4 sevgili peygamberimizin hiçbir evliliği Mehir siz bırakmamış olduğu sabittir yani Peygamberimiz çok evlenmiştir. Ama hiç birini Mehir siz bırakmamıştır. Nafaka konusun dada annelerin yiyeceği ve giyeceği orta hal üzere gücün yettiği kadar çocuğun babası üzerinedir kim buyuruyor bunu yüce Allah bakara suresi 233.ayet ey erkek Müslümanlar kadınlarınızın yiyeceğini giyeceğini ve iskân edeceği yerini bir defa bunlar erkeklerin üzerine birer, birer borçtur. Kadınların hakkıdır. Nebi a.s.v kadının erkeğin üzerinde olan hakkı nedir? Diye sordu; yani Peygamberimize sordu birisi. Kim bu? Elkuşehri ’den gelen bir haber Meel Kuşehri kadının erkeğin üzerinde olan hakkı nedir? Diye sordu; buda şanlı Peygamber cevap verdi a.s.v
Dakika 4:57
Yediğinde yedirirsin, giydiğinde giydirirsin, yüzüne vurmazsın, çirkin konuşmazsın, ev içi onu terk etmezsin. Yani karına şunu söylemeyeceksin nedir o? Yani karına kızıp ta Allah seni kahretsin demeyeceksin yalnız bırakma yatakta bırakma diyor. Yatakta olur şimdi karına yatakta da yalnız bırakma ortada bir sebep bir mazeret yoksa muaşeret iyi geçinme beraberlik ve sevgidir. İslam dini tamamen sevgiyle yerleri gökleri kuşatan bir sevgiyle âleme tecelli eden sevginin kaynağı yüce İslam’dır. Bir Müslüman dada bu sevgi dolup taşmalıdır. Sevgiyi neler yok eder iyi adam da küfür varsa küfrü sevecek halim yok. Şirk varsa haram varsa kötülükler varsa bunları sevecek halin yok ki. Müslüman iyiliklerle donanmış insandır bunlar hep sevilecek şeylerdir karşıda iman varsa namus iffet varsa o sevilir sayılır. Güler yüzle ölçülü bir dostluk göstermesi gerekir. Buraya dikkat et! Ölçülü olacak hepsi ölçüsüz olmaz onlarla iyi geçinin. Yüce Allah buyuruyor nisa suresi ayet 19 kadınlarında erkekler üzerinde hakları vardır. (bakara suresi 228) onların sizden dolayı Allah’tan korkmaları gibi sizde onlar hususunda Allah’tan korkun İbni Abbas Hz. derki onun bana süslenmesinden hoşlandığım gibi bende onun için süslenmekten hoşlanırım ey kadınlar kocanız için süslenin dışarıya başkaları için süslenip çıkmanız bir defa bu İslami değildir. Sizin mutluluğunuza bunun katkısı yoktur tam tersi vardır mutluluğunuzu elinizden alır kadın kocası için süslenir. Kocada karısı için süslenir bu önce iç dünya kalple ruh dünya süslenecek dışını da süsleyeceksin içine de için imanla sevgiyle, güzel ahlakla, güzel söz ve davranışlarla içinden dışına yansıyacak ve dışından da güzel konuşup tatlı sözlerle sevgiyle onu ne yapacaksın – kuşatacaksın oda aynı güzelliklerle seni sana karşılık verecek bunlar söylemekle olacak şeyler değil. Bunlar öğüttür derstir sadece kişinin iç dünyasını kişiye yetiştireceksin kızını yetiştir. İslam’a göre oğlunu yetiştir. İslam’a göre o zaman bu evlilikten ne çıkar? Güzel bir devlet İslam devleti çıkar. O devletin içinden de ne çıkar? Güzel devlet adamları çıkar, güzel güzel ordu komutanları çıkar, güzelim bilim adamları çıkar, nice güzelim hâkimler çıkar, nice güzelim mühendisler doktorlar çıkar, çıkar da çıkar. Her branştan güzelim insanlar yetişir ailenin temelini iyi at kızını yetiştir oğlunu yetiştir de bu aile yuvasının temelini sağlam atalım hep beraber bizden söylemesi.
Dakika 10:00
Kadınlara hayırlı iyilikle sahipleniniz kim diyor bunu şanlı peygamberimiz söylüyor onlar sizin yanınızda yardımcıdırlar onlarda bundan başka bir şeye sahip değilsiniz ancak apaçık bir günahla geldikleri zaman müstesna. Eğer böyle yaparlarsa yatakta onları terk ediniz ve onları incitmeyecek bir şekilde de terhip ediniz. Eğer size hitap ederlerse onlardan başka bir şey talip etmeyiniz. Karın sana itaat ediyorsa da bu yeterli fazla bir şey istemene gerek yok sizin kadınlarınızda bir hakkınız kadınlarınızın da sizin üzerinde bir hakkı vardır, sizin kadınlarınızın üzerinde olan hakkınız kimseye yatağınızı çiğnetmemeleri namuslu iffetli olmaları sevmediklerinizin evinize girmelerine müsaade etmemeleridir. Onların hakları yiyeceklerinde ve giyeceklerinde onlara ihsanda bulunmanızdır en hayırlınız ehline karşı en hayırlı olanınızdır. Bende ehline karşı en hayırlı olanınızım yani ehil nedir kocanın karısıdır karının da kocasıdır müminlerin en mükemmel imanlı olanı en güzel huylu olanıdır ve en hayırlılarınız kadınlarına karşı hayırlı olanlarınızdır. Buyuruyor o âlemlerin rahmet Peygamberi Hz. Muhammed böyle buyuruyor (a.s.v)
Bu hadisi şeriflerin sahih olduğunu kıymetli hadis âlimlerimiz, belirtmişlerdir. Kadın iffetli kılma veya kadını iffetli kılma veya cinsi yönden yararlanma, Malikilere göre cinsi ilişkide bulunma bir özür yoksa kadın için erkeğin üzerine vaciptir. Şafilere göre bir defa dışında vacip değildir. Bu erkeğin hakkıdır. Onu terk etmesi caizdir, şehvet ve sevgidir. Müstahak olan ise fesada karşı emin olmak için kadını boş bırakmamaktır. Hanbelîler ise kocanın her dört ayda bir kere bir özür yoksa karısıyla cinsi ilişkide bulunmasının vacip olduğunu söylemişlerdir. Eğer vacip olmasaydı kocanın ilişkiyi terk etmeye ila yemini sebebi ile vacip olmazdı. Demişlerdir. Cinsi ilişki her ikisi içinde müşterek bir hak olmuş olur. Zifaf tan sonra dört ay müddetle ilişkide bulunmazsa, araları Tefrik edilir. Evet, kıymetli ve muhterem efendiler, evet şimdi bu tabi ki 4 ay dediği bazı gerekçelerle olacak şeylerdir kıymetliler yoksa bunun 4 ay demekle yani yan yana gelmeyin anlamı yoktur bunda, kadın koca birbirini bilir istekleri varsa güçleri yetiyorsa sağlıklarına dikkat ederek istedikleri kadar bu işten faydalanırlar, birbirlerinden. Şimdi HZ Ömer, bakın bir gece HZ Ömer kontrolde dolaşırken bir kadının şöyle dediğini işitmiş,
Dakika 15:05
Bu gece uzadı diyor kadın ve yüzü karardı öyle uzadı ki gece bana bir dostum yârim yok oynaşacağım, diyor kadın: Vallahi Allah korkusu ve hayâ diyor kadın bende Allah korkusu ve hayâ var diyor kadın bu olmasaydı bu yatağın etrafı hareket ederdi diyor. Hz. Ömer bunları duymuş, bunun üzerine o şanlı Ömer adalet timsali Ömer (r.a) hazretleri, kadının hakkında soruşturuyor, kadının kocasının Allah yolunda yolculukta yani cihatta kahramanca cephelerde savaşta olduğunu söylerler. Hz. Ömer böylece ona yoldaş olması için bir kadın gönderir ve geri gelmesi için kocasına haber yollar. Kadının kocasını çağırıyor Ömer, hem de cepheden, sonra Hafsa annemizin yanına giriyor HZ Ömer (Hz. Ömer’in kızı) Hafza annemiz peygamberimizin hanımı. Ey kızcağızım diyor. Hafsa annemize, kendi kızı oluyor, bir kadın ne kadar süre kocasız lığa tahammül edebilir diyor. Oda Subhanallah diyor, senin gibi biri benim gibi birine böylesi bir hususta sorumu soruyor diyor. Bunun üzerine Hz. Ömer, ey kızım diyor eğer ben Müslümanların durumuyla ilgilenmeseydim bunu sana sormazdım diyor. O zaman Hafsa annemiz, beş yahut altı ay der. Yani bir kadının tahammül sınırları beş veya altı aydır diyor. Şimdi gazvelerde altı ay kalmalarını kararlaştırdı Hz. Ömer ondan sonra. Bir ay yürüyüp dört ay gazada kalacaklar. Ve bir ayda döneceklerdi. Özür ilim bu özür ilim tahsilinde olmak, cihatta ya da hacda olmak ve ihtiyaçları olan rızkı kazanmak için gitmiş olmak şeklinde olabilir. Kocanın gelmesi seyahatte olmasının olmasını gerektiren bir özrü yoksa gereklidir. İşte bu özür, böyle bir şeylerin olması gerekiyor. Yoksa böyle bir özür olmadan kadını erkek ihmal edemez. Hâkim uzakta olan kocaya gelmesi için mektup yazar eğer özürsüz olarak hâkimin kendisiyle yazışmasından sonra gelmeyi reddederse hâkim nikâhı fesheder. Görüyorsun, ilgisiz kocaların hakkından şeriat geliyor. Şeriattan korkarsanız işte bu dünya böyle olur. Kulun şeriatını uyguluyorsun, Allah’ın şeriatından kaçıyorsun. Seni yaratan Allah öldürüp diriltip huzuruna çekip seni hesaba çekecek olan Allah’tan onun şeriatından uzak kalıyorsun birilerinin şeriatının kuzu, kuzu yapıyorsun bunun hesabını Allah’a herkes verecektir.
Dakika 20:16
Yine ilişki konusun dada şüphesiz Allah haktan hayâ etmez yani doğruyu söylemekten Allah Teâlâ çekinmez kadınlarınıza anüsten yaklaşmayınız Allah karısıyla arkadan ilişkiden bulunan kimsenin yüzüne bakmaz. Kim buyurdu bunu? Peygamber efendimiz (a.s.v) karısıyla hayızlı iken ya da anüsten ilişkide bulunur veya müneccim veya kâhine inanırsa yani falcılara, kâhinlere, cincilere, falcılara inanırsa Hz Muhammed’e indirilene kâfir olmuştur. Yani Hz Muhammed’e indirileni inkâr etmiştir diyor. Bir kadın ile arkasından cinsi ilişki kuran melundur buyurdu yine Peygamberimize gelen haber bunlar. Hayızlı kadınla ilişkide bulunmakta haramdır. hayızlı kadın başındayken ilişkide bulunursa 1 dinar yani aybaşı halinin başındayken daha yeni başlamış hayız hali o zaman bir dinar sonunda ilişkide bulunursa yarım dinar sadaka vermesi sünnettir dedi. Bu kâşif âlemlerimiz gerçek âlemlerimiz bunlar eğer bir kimse ailesiyle hayızlı iken cinsi ilişkide bulunursa ve kan kırmızı ise 1 dinar tasadduk etsin eğer kan sarıysa yani yarım dinar tasadduk etsin buyuruyor sevgili Peygamberimiz. Onlar ki kızlarını korurlar ancak zevcelerine ve sahip oldukları cariyelerine karşı münasebetlerin müstesnadır. Çünkü onlar o sebepten kınanmazlar Müminun suresi ayet 5 ve 6 Yahudiler bir adam karısının peşinden ona yaklaşırsa yani arka taraftan ama anüsten değil tam birleşme yerinden felcine cima ederse çocuk şaşı gözlü olur derlerdi. Bunun üzerine kadınlarınız sizin tarlanızdır, o halde karılarınıza dilediğiniz gibi gelin buyuran ayet geldi Bakara suresi 223 birleşme yerinden olduktan sonra bir sakıncası yoktur. Felcinsin organı olmak kaydıyla erkek karısına önünden veya peşinden gelebilir. Arkadan, yani dübür den ilişkide bulunursa ve haram olduğunu bilirse günah işlediği için tazir edilir. Yani hâkim ona tazir cezası uygular. Sadece hat uygulanmaz kefareti de yoktur. Hanefilere göre araları tefrik edilir yani o kadın o kocadan alınır. Hanefi ulemasına göre. Azil konusun dada azil erkeğin menisini felcin dışına akıtması demektir. Şafiler, mekruh olduğunu söylerler. Ben şanlı peygamberin(a.s.v) huzurunda bir takım insanlarla beraber bulundum, kendilerine azlin hükmünü sordular, o da o gizli ved’tir buyurdular,
25:13
Ved demek iri olan diri olarak gömülen kız hangi günahla öldürüldü sorulduğu zaman Tekvir suresi ayet 8 ve 9 gazali aczin caiz olduğunu söyler müteahkirune göre sahih olan görüşte budur. Sevgili peygamberimiz (a.s.v) devrinde Kur’an Kuran-ı kerim inerken azil yapıyorduk eğer ondan bir şey yasak edilecek olunsa bizi şanlı Kur’an nehy ederdi diyor. Mim? Cabir Hazretleri diyor bunu da sahibi den azlin caiz olması 4 mezhep arasında ittifak edilen bir husustur. Yalnız peygamberimizin söylediği Ved ise buda dersimizin içinde geniş teferruatıyla anlaşılmış olacaktır. Biz kadınlarla cima ediyoruz ve bunu yapmayı seviyoruz azil hakkında ne dersiniz? Diye Peygambere bir soru daha soruluyor sorusuna şanlı peygamberden siz istediğinizi yapınız Allah’ın yaratmak istediği şey olacaktır suyun hepsinden çocuk olmaz buyurmuştur. Ebu Sait El Huduri’den gelen bir haber ki imamı Ahmet rivayet ediyor hür kadına izni olmadan azil yapmak haramdır yani azil yapacağın zaman kadının müsaade etmesi lazım yoksa hür kadına izni olmadan azil yapmak haramdır. Sevgili Peygamberimiz hür kadına izni olmaksızın azil yapmaktan nehy etti diyor yasakladı. Kim diyor bunu? Hz. Ömer diyor. Kadınlarla iyi geçinme iyi muamele güzelce geçinmesi vaciptir ki burada farz anlamındadır. Onlarla iyi geçinin nisa suresi ayet 19 bu vücut ifade eden farz ifade eden emirdir. Hakkın heder edilmeden verilmesi zenginin hakkı vermeyi savsaklaması geciktirmesi zulümdür buyruluyor Peygamberimiz bir hadise şerifte böyle buyurdular. Sende olan bir şeyi eğer esirgiyorsan bu zulümdür birde vermen gerekli olduğu bir şey olduğu zaman yine kadınların arasında geceleme ve nafaka hususlarında adil davranması gerekir. Erkeklerin Şafi dışında Cumhura göre Kasim’e riayet etmesi de vaciptir yine farz anlamında. Hz. Ayşe RA şanlı Peygamberin (a.s.v) Kasim yaptığını ve her karısını bir gün ve bir gece tahsis ettiğini bildirir. Kasim nedir? Birer gece kadınlarına birer gece ayırmasıdır sırayla hanımlarına birinde bir gece öbürünü öbür gece sırayla böyle bir taksimatta bulunmasıdır. Şanlı Peygamberimiz (a.s.v) yine Ayşe annemizden gelen haber ki aramızda kasım yapar ve adaletli davranır ve şöyle derdi Allah’ım bu benim yapabildiğim şeylerdeki Kısmindir paylaştırmamdır yapamadıklarımdan dolayı beni kınama beni sorumlu tutma diyordu.
Dakika 30:35
Hasta eğer hasta kalmak için öteki hanımlarımdan izin ister yani hangi karısının yanında kalacaksa hastalığında öbür hanımlarından izin ister. Peygamberimize böyle yapmıştı şanlı Peygamber kadınlarına haber gönderdi (a.s.v) toplandık diyor Ayşe annemiz diyor dedi ki aranızda dolaşamıyorum eğer Ayşe’nin yanında olmama izin verirseniz orda kalacağım onlarda ona izin verdiler. Şu Peygamberdeki nazikliğe, adalete, sevgiye, saygıya bakın görüyorsunuz hasta halinde bile karılarını incitmiyor onların gönlünü alıyor, iznini izinlerini alıyor, öyle kalıyor kalacağı yerde şafilere göre erkeğin kasım yapması vacip değildir. Onun bir hakkıdır terkte edebilir demiştir. Şafi uleması 2 karısı olan bu kasma birine meyleder ötekini ihmal ederse kıyamet günü bir yanı çarpılmış şekilde gelir yani iki evli olanlarla adalete dikkat etmezlerse bunlar mahşere çarpılmış olarak gelirler buyuruyor. Şimdi adalet her konuda şarttır. İki evlilikte de şarttır. Kasım ünsiyet nafaka ise kadından yararlandığı içindir yine Sevde gecesini Ayşe annemize Sevde annemiz gecesini Ayşe annemize vermişti bunu yapmakta gayesi Peygamber efendimizin rızasını kazanmaktı çünkü kendisi yaşlanmıştı. Hanefilerin dışında cumhuru ulema yeni evlenilen kadının bakire ise 7 gün dul ise 3 gün hakkı vardır yanında kalır bakirenin yanında 7 gün dul ise 3 gün kalır ondan sonra artık taksimat yapılır. Bunun adı da dini terim olarak kasımdır Hanefilere göre eski kadınla yeni kadın arasında fark yoktur. Özel muamele görmez demişlerdir kadının görevlerine gelince kadın kocasına ekmek pişirme buğday vesaire öğütme yıkamaya gibi benzeri hizmetlerde bulunması vacip değildir. Dışarı işleri Hz aliye verirken bak dış işleri evde taksimat yapmış Peygamberimiz Fatıma annemiz HZ Ali hakkında dışarı işleri Aliye verirken âlemlerin hanım efendisi olmasına rağmen iç işleri de Fatıma’ya vermiştir görüyorsunuz kadın içişlerinde erkek dışişlerinde görevli peygamberimizin bu görevlendirmesidir. Kocanın hakları kadının kocasına cinsi faydalanmada evden çıkma hususlarında itaat etmesi kadında cima yapmaya elverişli ise erkeğin kendisini erkeğine teslim etmesi vaciptir.
Dakika 35:23
Kadının Azad etmesi halinde erkeğin onu kabul etmesi de vaciptir bu karşılıklı isteklerine bağlıdır. Erkeğin isteğini kadın kadının isteğini erkek geri çeviremez ortada bir zaruret yoksa imamı Ahmet 9 ya da daha fazla yaşta olması gerektiğini ifade etmiştir. Yani tam evlilik çağına gelmiş olması lazım kızların bilhassa buda mevsime göre iklime göre kişi kişisel olarak bunlar değişebilir. Yatağa çağırdığı zaman kadının ona itaat etmesi vaciptir. Binek üzerinde dair olsa yine icabet etmesi gerekir. Kadının kocasına itaat etmesinin vacip oluşu şu ayet gereğidir. Ayeti kerime erkeklerin kadınlar üzerinde hakları gibi kadınlarında onlar üzerinde hakları vardır. İşte ayeti kerime hem kadının hem erkeğin kadında hakları var benim var da senin yok deme şansı yok kimsenin eğer bir kimsenin başka bir kimseye secde etmesini isteyecek olsaydım kadının kocasına secde etmesini emrederdim. Bu hadise şerif Tirmizi’nin rivayet ettiği bir hadistir. hasen olduğunu söylemiştir hangi kadın kocası kendisinden razı olduğu halde ölürse cennete girer buda hasen ve garip bir hadis şerif olduğunu muhaddislerimiz söylemişlerdir. Erkek karısını döşeğine davet ederde o gelmekten imtina eder ve bu sebeple erkek dargın olarak sabahlarsa o kadına sabahlayıncaya kadar melekler lanet eder. Bu da Ebu Hureyre den rivayet edilen bir hadistir ama bu hadis muttefekun aleyhtir. Yani çok güçlü bir hadistir. Yani şimdi bu hadise şerife göre kadınların erkeğine karşı erkeğin kadınına karşı çok dikkat etmeleri gerekir. Birbirlerinin gönüllerine toz kondurmamaları gerekir sevgi sevdikçe artar azalmaz kadının evinde oturması zevcelik ve ev işlerini yönelen işlerini yapması ve çocukların terbiye ve bakımıyla uğraşması itaatin gereklerindendir. Kadının ev işleri zaten kadına yeter artar hele de çocuk varsa birde çocuk terbiyesi kadına aittir dikkat edin kadın hac için dahi olsa evinden dışarıya ancak kocasının izniyle çıkabilir. Şimdi kadını erkeğe karşı kışkırttılar o zaman ne oldu yuvalar bozuldu, kafalar bozuldu, ruhlar depresyona girdi. Huzur diye bir şey kalmadı boşanmalar kimi devletlerde yüzde yetmişi aşmak üzere dünyada hayır bırakmadılar kadına kadın hakkını diye, diye kadından hakları alanlar var ve erkeğine karşı kafa tutturmak yuvaları bozmak için elden geleni yapılmaktadır. Uyanık olun ey İslam âlemi ey insanlık âlemi Allah’ın kanunlarına bakın bir kadın kocasını bir kocada karısını eğer canı gibi esirgemiyorsa birbirlerini sayıp saymıyorsa orda huzur olmaz.
Dakika 40:18
Allah için olacak bunlar Allah’ın emrinin gereği olacak şeriatın ölçülerine uyulacak ben yaptım. Ne oldu ben böyle istiyorum öteki böyle istiyor. O zaman orda huzur olmaz ölçü olmaz bir defa Allah’a isyan edilen yerde huzur olur mu Peygambere isyan edilen yerde yüce İslam’ın emirlerini çiğnendiği yerde huzur olur mu? Ölçülere uyun Peygamber efendimiz (a.s.v) bir kadın gelip ya Resulullah kocanın karısı üzerinde hakkı nedir diye sordu? O da kocanın onun üzerindeki hakkı kadının evinden dışarıya onun izni olmadan çıkmamasıdır dedi. Eğer çıkarsa deyince Peygamber efendimiz Allah ve rahmet melekleri gazap melekleri kadın tövbe edinceye kadar ya da evine dönünceye kadar ona lanet eder dedi. Kadın ya Resulullah kadının kocası zalim olsa bile mi? deyince, Resulullah zalim olsa bile dedi zalimse, ayrılmanın çaresine bak git hâkime başvur mesela hâkime başvur iyilikle ayrıl yoksa zalimdir diye kanunlar çiğnenmez ki. Çünkü kocanın hakkı vaciptir. Burada farz ifade eder. Vacip olmayan bir şey dolaysıyla bu vacibi terk etmek caiz değildir. İşte kıymetliler durum bu. Şimdi kadınla koca arasındaki itaat, sevgi bağlarını koparırsanız, aylak diye bir şey kalmaz. İşte orda çocuklar enkaz altında kalıyor yuvaları yıkılıyor, enkaz altında çocuklar kalıyor. Bide bakıyorsun kafayı yemiş kocalar, kadınlar strese girmiş, yani huzur diye bir şey kalmamış. Önce ruh ve gönüllere İslamin emirlerinin temelini atmalıyız, iman ve ahlak ve İslami ilimler, şeriatın hüküm ve ölçüleri bir aileye hâkim olmalı bunlar. Müslüman aileden bahsediyoruz. Müslüman olmayanları da İslam’a çağırıyoruz, gelin diyoruz, sizde mutlu olun. Hayat veren ölümsüz hayata kişiyi hazırlayan yüce İslam’dır. Şafilerin babasını ziyaret etmesine ve öldüğü zaman cenazesine gitmesine mani olması mekruhtur. Yine Hanefilere göre ebeveyninden birisinin hastalanması durumunda kadının kocasının izni olmadan dışarıya çıkması caizdir demiş Hanefi uleması. Buda hasta olduğu zaman, yani ana babadan biri hastalanmış ebeveyn bunlardır. Yine örtünmeye riayet etmesi kadının, buda vaciptir yani farz anlamındadır. Evvelki cahiliyet devri kadınlarının, kırıla döküle, süslerini göstere, göstere yürüyüşü gibi yürümeyin buyuruyor kim? Yüce Allah buyuruyor, ashap suresi ayet 33.Sen süsleneceksin, püsleneceksin dışarıya kendini kırıta, kırıta başkalarına kendini göstere, göstere, süslerini de teşhir ede ede dışarıya kendini teşhir edeceksin, kocana da gelince surat asacaksın.
Dakika 45:21
Bunlar cehennemlik kadınlar işte. Kıymetli efendiler, teberrüc kelimesiyle ayeti kerimede şanlı kur-an da kırıtarak ve etkileyici hareketlerle yürümek kastedilir. Yani süsleniyor, püsleniyor, kırıtıyor yani karşıyı kendine celp etmek gibi hareketlerde bulunuyor. Cenabı Hak şanlı Kur’an ile bunları kesin kez yasaklıyor. Yüce Allah Ahzap süresi ayet 33.Yine ince bir elbise giymesi de, burada kastedilmektedir. Peygamber efendimiz şöyle buyurdular: Cehennemlik iki sınıf vardır ki bunları dünyada henüz görmedim. Birisi öyle kadınlardır ki, gerçi giyinmişlerdir, fakat çıplak görünürler. Süs yerlerini açıp vücut çizgilerini belirtecek şekilde ince ve dar elbise giyerler. Başka kadınları da kendileri gibi yapmaya teşvik ederler. Kırıtır, eğilip, dökülürler. Bunların başları peruk ve saçlarla deve hörgüçlerine benzer. İşte bunlar cennete de giremezler. Cennet pek çok uzaklardan bile yayılan kokusunu da koklayamazlar. İkinci sınıf ise ellerinde sığırkuyrukları gibi kırbaçlar tutarak insanları döven adamlardır. Bir başka hadisi şerifte de şöyle buyurmuştur; Güzel koku sürünerek sokağa çıkıp kokusunu duymaları için bir topluluğun yanından geçen kadın zaniyedir, zina edicidir, buyuruyor. Buda hadis-i şeriftir. Bir önceki hadisi Müslim, Müslim-i şerifi sahihinde rivayet etmiştir. Ebu Hureyre den (Radıyallahu anhüm ve erdahüm ecmain) Sonraki hadis-i şerifi de hâkim rivayet etmiş, Ebu Musa’dan rivayet ediyor. Yine kadın avrettir diyor peygamberimiz, bakın eğer evinden dışarı çıkarsa, şeytanın taarruzuna maruz kalır. Kadın için rabbinin rahmetine en yakın olduğu yer evinin içidir. Dışarda güven ortamı olmadığı müddetçe durum böyledir. Bu hadis-i şerifi de Tirmizi, İbn-i Mesut hazretlerinden rivayet ettiğini görüyoruz. Bizden söylemesi haber vermesi Ötesini herkes kendi düşünsün, bugün hepimiz dünyadayız, yarın Mevla’ya hesap vereceğiz. Herkes kendi bilir. Kadının, kocasının izni olmadan, zevci huzurunda, nafile oruç tutması ve yine müsaadesi olmadan evine herhangi bir kadın veya erkeğin girmesine izin vermesi helal değildir, caiz olmaz. Nafile oruç, nafile namazda kocasının hizmetlerini aksatıyorsa, farzı terk ediyor, nafile ibadet işliyor. Kocaya Kocayla iyi geçinmek, kocaya hizmet etmek farzdır.
Dakika 50:05
Koca içinde karısını memnun etmek böyledir. Nafilelerle, kocanın izni olursa tamam, o zaman problem yok. Kıymetli ve muhterem efendiler, daha neler ve neler. Derslerimiz alabildiğine devam etmektedir. Yine İbn-i Abbas’tan gelen bir hadis-i şerifte, hasam kabilesinden bir kadın Hz. Peygamber gelerek şöyle dedi, ya Resulullah, bana kocanın, kadın üstündeki hakkını haber ver. Ben, diyor dul bir kadınım, eğer o hakları yerine getirmeye muktedir olursam diyor, evlenirim. Yoksa dul olarak otururum dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (a.s.v) Kocanın kadın üzerindeki hakkı, kocası onu arzuladığında kendisi bineğin eyerin de bile olsa, ona engel olmaması, onun izni olmadan nafile oruç tutmamasıdır. Eğer izni olmadan tutarsa aç ve susuz kalmış olur. Ve bu orucu kabul edilmez. Evinden ancak kocasının izniyle çıkabilir. Eğer çıkarsa gökteki melekler, rahmet melekleri ve azap melekleri ona lanet eder dedi. Bunun üzerine kadında şüphesiz ebedi olarak evlenmeyeceğim dedi kadın. Şimdi bu hadis-i şerifi de, Bezzar rivayet ediyor, Raviler arasında Hunnes diye Maruf Hüseyin İbn-i Kays da bulunmakta olup bu zât zayıftır muhaddisler böyle tespit etmişlerdir. Hasan İbn-i Numeyr onu saymıştır. Diğer ricali sigâ’dır dediler. Şimdi emanet konusunda kadın kadının, kocasının gıyabında namusunu, evini, malını ve çocuğunu muhafaza etmesi farzdır. Kadının görevlerinden biride emanettir. Bu namus, evi, malı ve çocuğu muhafaza etmesi farzdır. Yine kadınlarınız üzerindeki haklarınız döşeğinize kimseyi sokmaması ve sevmediğiniz kimselerin evinize girmesine izin vermemişidir. Bir kadın kocasının istemediği adamı evine alamaz Kureyş’in kadınları en hayırlı kadınlardır. Onlar deveye binerler küçüklüğünde çocuklara en çok şefkat gösteren kocasına ait şeyleri en iyi koruyan kadınlardır. Sevgili peygamberimiz yine bir hadis-e şerifte şöyle buyurdular hepiniz çobansınız ve hepiniz sürüsünden maiyetinden mesuldür emir çobandır erkek ailesinin çobanıdır kadın kocasının ve çocuğunun çobanıdır velhasıl hepiniz çobansınız ve herkes sürüsünden maiyetinizde bulunanların hukukundan mesulsünüz kadının çocuklarını dindar ve faziletli görevini yapan insanlar olarak yetiştirmesi gerekir.
Dakika 55:01
İşte görüyorsunuz yine görevlerden biri iyi geçinmektir. Güzel muamele kadının üzerine vacip olduğu gibi erkeğe de vaciptir. İyi geçinmek dünyada bir kadın kocasına eziyet ederse o erkeğin hurilerinden olan zevcesi o kadına hitap ederek Allah canını alsın bu adama eziyet etme o dünyada senin yanında bir misafirdir yakında senden ayrılıp bize kavuşacak. Başka bir hadis-i şerifte de benden sonra erkekler üzerine kadınlardan daha zararlı fitne bırakmadım buyuruluyor işte görüyorsunuz kıymetliler bunlar birer birer hadis-i şeriftir şimdi bu hadisleri şeriflerden ibni Ömer’den rivayet edilmiştir. Ve Buhari ve Müslim bu hadisleri rivayet etmişlerdir. En güçlü muhaddislerimizdir buharı Müslim görüyorsunuz yine Ebu Hureyre ’den rivayet edilmiş bir numaralı hadis muttefekun aleyh olduğunu da söylemiştik. Tedip etme hakkı terbiye etme bu konuda size itaat ettikleri takdirde kendilerini incitmeye bir bahane aramayın buyuruyor Cenabı Hak. Erkek karısını tedip edebilir ama itaat ettikleri müddetçe de kadınlarını katiyen incitmeyin diyende ayeti kerime bahane aramayın diyende ayeti kerime yüce Allah nisa suresi ayet 34 iyi kadınlar Allaha itaatkârdırlar ve Allah kendilerini koruduğu cihetle kocalarının gıyabında ırz ve mallarını muhafaza ederler. (Nisa suresi ayet 34) Saliha olmayan zevcelik haklarını ihlal eden kocasına asi olan kadın tediple yola getirir bu kadın terbiye edilmelidir. Kocanın terbiye etme hakkı vardır. İster kabul et ister etme terbiye ihtiyacı olan kadının terbiye etmek kocanın görevidir. Önce nasihat, diyalogla işe başlar. Fenalık ve geçimsizliklerinizden korktuğunuz kadınlara gelince, önce kendilerine öğüt verin. Buda ayeti kerime yüce Allah buyuruyor. Tehcir, terk etme ya da dövme yoktur, bunları yaparken yani kadını tehcir edemezsin. Terk etme ya da dövme yoktur. Dövme ne zamandır? Yeri gelince görürsünüz. Yine ondan yüz çevirmek ve yatağını ayırmak, nasihat fayda vermedi, biraz ona soğuk davranırsın ve yatağını ayırırsın. Şimdi, sonra uslanmazlarsa, ne yaparsınız? Buda ayeti kerime cenabı hak buyuruyor. Kendilerini yataklarda yalnız bırakın, buyuruyor Cenabı Hak. Buda ayet nisa suresi 34. Onunla birlikte yatağında yatma, İbn-i Abbas diyor bu ayeti kerimeye istinaden. Hz. Peygamberde kadınlarından uzaklaşmış ve bir ay süreyle yanlarına girmemiştir. Üç gün süreyle onunla konuşmaz, daha fazla değil.
Dakika 1:00:08
Ebu Hureyre den gelen haberde bir Müslümanın kardeşine 3 günden fazla uzak durması dargın durması helal değildir. Cumhuru ulemaya göre erkek karısını dövmez. Sonra uslanmazlarsa dikkat edin bunca muameleleri yaptı kadın uslanmıyor yataklarda yalnız bırakın yine dinlemezlerse hafifçe dövün. Nisa suresi 134 eğer isyan eder geçimsizlik ısrar ederse geçimsizlikte işte o zaman bütün yolları kapandı çare kalmadı o zaman hafifçe dövünüz. Şafilerin nasihat edecek sonra yatağına ayıracak sonrada dövecektir. Şafilerin görüşü şiddetli olmayan bir dövme onun tehdit için kadının faydasına isyanında ısrar ederse onları dövünüz, hafifçe yüzünü de vurmadan yüze vurmaması gerekir. Karın gibi ölüm tehlikesi olan yerlere vurmaktan da çekinmelidir. Hanefilerin söylediği gibi dövme 10 kamçı veya daha az olur. Allah’ın hadleri dışında kimseye 10 kamçıdan fazla sopa vurmayın. Buda hadisi şeriftir. Hem de sahihtir. Bu hadisi şerif kimse karısını köleye vurur gibi dövüp sonra onunla cima etmesin buyuruyor. Peygamberimiz yani bak burada da Peygamberimiz ne yapıyor boş yere lüzumsuz yere kadını hem döveceksin hem de ondan sonra yatağına çağıracaksın. Peygamberimiz bunu da bakın burada şiddetle haksız muameleye karşı kadın telef olursa Hanbeliler de Malikilere göre Ebu Hanife ve Şafilere göre tazminat öder. Hambeliler muhalefet etmişlerdir bu görüşe ama İmam-ı Azamla İmam-ı Şafi tazminat öder diyor. Yine tehditle yetinmek ve dövmemek daha iyidir. Dikkat et peygamber efendimiz a.s.v bir kadınını dövmediği gibi bir hizmetkârını da hiç dövmedi Allah yolundan başka hiçbir şeye eliyle vurmadı Allah’ın haram kıldığı şeylere saygısızlık gösteren haram hudutlarını çiğneyenlere karşı Allah için cezasını verme dışında kimseye vurmadı. Evet, buda Nesei’nin rivayet ettiği bir hadisi şeriftir kıymetliler şimdi yüce İslamin emirlerini yerine getiren kişi pişman olmaz. Bu dünyada mezarda ve mahşerde kimse pişman olmaz. Mutluluktan başkada geriye bir şey kalmaz herkes mutlu olur yeter ki Allah’ın dediklerini yapın şeriatın dediklerini yapın bu 4 mezhebin verdiği fetvalara hükümlere bakın şunun bunun sütlü, sütlü yağlayıp yuvarladığı sözler bunlar fetva değildir ölçü değildir.
Dakika 1:05:01
Allah’ın koyduğu ölçüyü kimse koyamaz. Allah’ın verdiği nasihati kimse veremez. Ruhları kalpleri Allah’u Teâlâ’nın bildirdiği gibi kimse bilemez bildiremez. Ne sosyologlar, ne psikologla, ne filozoflar, ne Proflar Allah’ı dinle Allah’ı Peygamberini dinle, ondan sonra hakikate uyan her şeyi dinle ama önce Allah’u Teâlâ’yı tamamen iyi dinle. Kuran-ı Kerimi baştan sona sünneti baştan sona 4 mezhebin fıkıh ilmini baştan sona iyi anla iyi dinle. En azından kendi mezhebinin okulunda oku ve o İslami hükümleri öğren. Hanefi’ysen Hanefi malikiysen maliki şafiysen Şafi Hambeli’ysen Hambeli bu okulda herkes kendi mezhebinin okulunda iyi okusun gerçekleri iyi öğrensin çünkü bu mezhepler İslami iyi biliyor insanlara da iyi bildiriyor iyi öğretiyor ehlisünnet yolu bidatlara yanlışlara karışmadan geldi gidiyor ve gidecek bozulmadan bizden söylemesi tekrar söylüyorum mezhepsizlere hiç değer vermeyin. Mezhep düşmanlarına hiç değer vermeyin bunlar birisinin borazanıdır biri üfürüyor onlar ötüyor bunlar ya zır cahildir ya düşman kullanıyor bunları aklınızı başınıza alın. Mutaassıpta olmayın saplantınızda olmasın gerçekçi olun delillere bakın hükümlere bakın mezhebin dayandığı delillere bakın çünkü her mezhep Kuran-ı Kerimi okuyan okutan bu işi iyi bilen âlimlerle dolup taşmaktadır. Her mezhep bu mezhep deyince sen ne anlıyorsun İslami iyi bilen âlimlerin ilim yoludur. Müçtehidin yaptığı içtihatlarıdır. Başkasında bu yetki yok ki. Evet, kıymetli ve muhterem efendiler bazı asi kadınlar için dövme fayda verir mi? evet verir Mazhar Osman iyi bir doktor biliyorsunuz onun bir eserinde okudum ben diyor öyle kadın vardır ki yani bir acıkınca gıda ne kadar lazımsa yani bazı kadın diyor yani dövmeyi ister diyor. Kadınlar demiyor dikkat et bazı kadın diyor ruh yapısı onu istiyor onunla tedip olur diyor. Ben Mazhar Osman’ın iyi bir doktor olduğunu biliyorum ve dünyayı ve dini ve dünyayı da bilen bir doktor olduğunu da biliyorum. Yüce Allah çok rahmet eylesin ve bunun gibi gerçek bilim adamları böyle söylemişler ama ölçü kimse değil ölçü Allah’ın ve peygamberin sözleridir. Mazhar Osman bunun tersini söyleseydi yine Allah’ın emri doğruydu peygamberin emri yine doğruydu. Mazhar Osman bunun doğrusunu söyledi yine Allah’ın emri yine doğru peygamberin emri yine doğru Allah dövün demiş mi? dövülecek kadın için incitmeyin demiş mi? onu kurtarın tedip edin diyor kadını bu kurtarmak bu neye benziyor ateşe düşecek birsini sertçe çekmek onu sert çekiyorsun beri ateşten kurtarıyorsun. Şimdi birisinin vücudundan bir parça kesiyorsun ne kanser hücreleri oluşmuş o hücreleri vücuttan kesiyorsun.
Dakika 1:10:00
Bunun gibi yapıcı olmak lazım yıkıcı değil birde İslam kadını dövüyor kelimesini söyleyen art düşüncesi olan İslam düşmanlarını ve zır cahillerin sözlerine de dikkat edin İslam kadını kurtarıyor ve koruyor. Gerçek bu sen bu gerçeği görmeyeceksin ondan sonra İslam şeriatı aleyhinde karalama yapacaksın senin için dışın karada kendi karanı oraya buraya çalıyorsun. Çalmak istiyorsun Allah’ın dininde kara bere olmaz 2 cihanda seni kurtaracak gerçek ve hakikatler yüce İslam ve onun şeriatındadır. Sen şeriatın ne olduğunu bir bilsen var ya İslam şeriatı Allah’ın koyduğu kanunların ölçüsüdür. Kanunlar kurallardır. Çünkü ayet siz hadis siz icma sız kıyas sız şeriat olmaz. Ulemada bunu keşfetmiş hükümler ortaya koymuş. Peki, ulemadan bu işi alacaksın başıbozuklara vereceksin ortada din diye bir şey kalmaz ki işte o zaman neye döner Musa’nın İsa’nın yolundan sapan Hristiyanlara Yahudilere döner. Tevrat’ın yolundan incilin yolundan Musa’nın İsa’nın yolundan sapanlar ne hale geldiyse seni de eğer bilenlerin elinden bu Kur’an’ı bilenlerin elinden alır. Cahillerin eline bilmeyenlerin eline verirseniz bunların kimisi falcılıkta kullanır kimi cincilikte kimisi mezar taşlarında okumakta kimisi de cel yapmakta kullanır geriye din diye bir şey kalmaz. Nitekim ilimsiz hareket edilen her yer böyledir. İlim ilim, ilim fıkıh ilmini bir defa Müslümanlar bilmesi gerek itikatta fıkhı ekber amelde fıkhı ekber bunlar bilinmesi lazım a dan z ye hiç konuşulmayanlardan biride bu, bu ilim piyasada yok, kürsülerde yok sadece yağlama yuvarlamayla bazı ibadetlerle ilgili namazla ilgili bazı bilgiler veriliyor sadece. Bu hayatta bütün ne kadar değişik, değişmiş, gelmiş şartlar, yaşanmış şartlar, yaşanacak şartlar varsa hayatın tümü İslam şeriatının içinde mevcut. Eğer sen bu hayatı yaşıyorsan bu hayata göre emir ve kurallar koymuş Cenabı Hak. Bu İslam ilimleri bilinecek fıkıh ilmi hayati bir ilim gündelik yaşadığın her saniyende sana lazım. Hem gündelik, hem saatlik, hayatta ne hangi davranışın içinde sözde bulunuyorsan içinde fıkıh ilmi bunların hepsiyle ilgili işte bak saatlerce neden bahsediyoruz görüyorsunuz. Evlilikten bahsediyoruz bugün ben evlilikten bahseden daha şu ilimlerinde özeti 500 sayfalık sana 1000 sayfalık 2000 sayfalık sırf evlilikten bahseden ilmi eserlerimiz var. Bu bir tanesi daha nice bu dünyada ne kadar Allah’ın emirleri varsa ne kadar yaşamakla baş başa olduğumuz şartlar varsa bunların hepsi bilgili fıkıh ilmi. Evet kıymetli ve muhterem efendiler; cumhura göre erkek karısını tabi ki dövmez ve yüze vurmaz.
Dakika 1:15:08
Hiç kimse karısını dövmek istemez. Müslüman bir erkek karısını dövmez ama terbiye icabı mecbur kalınca Allah’ın emirleri uygulanır. Allah’ın emirleri uygulanır ve uygulanmalıdır. Bunu da bil kulağına küpe et. Yine nisa suresi ayet 34 şöyle bir bakalım eğer kadı karı kocanın arasının karı kocanın arasının açılmasında endişe endişeye düşerseniz bir hakem erkeğin ailesinden ve bir hakemde kadının ailesinden kendilerine gönderin. Bu ara bulucu hakemler gerçekten barıştırmak isterlerse Allah karı koca arasındaki dargınlık yerine geçim nasip eder. Güzel geçinmek nasip eder onlara geçim verir. Buda yüce Allah’ın şanlı kur-an da kendi buyruğudur. Evet, kıymetliler bu 2 hakem Müslüman hür erkek adil mükellef âlim birleştirme ve ayırma meselelerini bilen kimseler olmalıdır. Kadın tarafından ve erkek tarafından bu ara bulucu hakemler gerçekten barıştırmak isterlerse Allah karı koca arasındaki dargınlık yerine geçim verir. Kibarca yumuşaklıkla söze başlamalı korkutmalı barışmaya arzu etmelerine teşvik etmeli. Allah korkusu ve dünyada başa gelecek tehlikeler korkusu malikiler boşanma kocanın iznine ya da hâkim onayına başvurmadan kararları geçerli olur. Ayrılma kararları bayin açık talak hükmündedir. Şafi ve Hambeliler hakemler karı kocanın vekilidirler. Boşamaya hüküm verme hakkına sahip değillerdir. Hanefiler ise hakemler istekleri şeyi hâkime götürürler kadı olur ve bu bayin bir talaktır. Boşamayı gerçekleştiren kişi yani hâkim olur. Kadı olur ve bu bayin bir talaktır dediler. Yine şafi ve Hambeliler zimmi dahi olsa yıkanmaya mecbur edilir. Eğer hayız ve lohusalıktan sonra dediler. Yine hakkına mani olan şeyin giderilmesi için kadını zorlama hakkına sahiptir. Yani kadının karına olan şeyler cünüp olduğu zaman yıkanmaya mecbur edilir. Kadına namaz vaciptir. Yıkanmadıkça da namaz kılamaz. Cünüp kadınla birleşmekten iğrenebilir, tiksinebilir bunun gibi daha nedenler Hambeliler necaseti temizlemeye zorlayabileceğini de eklemişleridir. Haram olan şeylerden kaçınmaya kaçınma ya da kadını icbar edebilir.
Dakika 1:20:05
Çünkü bir kadın haram işleyemez, haram yiyemez kocası bunlara müsaade etmez şayet öyle bir şey varsa müşterek haklar konusun dada karı koca arasında müşterek haklar da vardır. Yalnız erkekler kadınlar üzerine daha üstün bir dereceye sahiptirler. Bakara suresi 228 yüce Allah böyle buyurmuştur. Bir kimseye birine secde etmesi için emredecek olsaydım kadınların erkeklerine secde etmelerini emrederdim. Çünkü Allah kadınların üzerinde onları hak sahibi kılmıştır. Buyuruyor peygamberimiz. İyi huylu yumuşak eza ve cefaya tahammül olmaları sünnettir. Yakın arkadaşa da iyilik edin buyuruyor cenabı hak kur-anı kerimde kadınlar hakkında hayır isteyin hayrı isteyin en hayırlınız kadınları için en hayırlı olanınızdır. Yine şöyle bir bakınca koca ifrata varmayacak kendisini kötülüğe sevk etmeyecek derecede gayretli kıskanç olmalıdır. Erkek karısını kıskanmalıdır ama aşırı değil ölçülü yerinde hoşlanmadığı için kadını boşamak boşamamak gerekir. Hoşlanmadığı için kadını boşamak boşamamak gerekir. Allah’u Teâlâ eğer onlardan hoşlanmazsanız olabilir ki bir şey sizin hoşunuza gitmez de Allah onda birçok hayır takdir etmiş bulunur. Nisa suresi ayet 19 da böyle buyuruyor. İbn-i Abbas belki Allah ondan birçok rızık olarak verir ve onda birçok hayırlar yaratır demiştir. Senin hoşlanmadığın belki senin karına da olan taraflar vardır. Allah bilir sen bilmezsin. Sırrı kadın ifşa etmemelidir. Koca karısına malının kadirini bilmeyi öğretmeli. Yayılmasından çekindiği sırları da kadına ifşa etmemelidir. O sırrı ifşa edebilir kadınların pek çoğu sır saklamayı bilmez. İstisnalar kaideyi bozmaz. Ona çokça hibelerde bulunmamalıdır. Yani çok alıştırırsan onun peşinden gelmen gerekir. Belki ona da gücün yetmeyebilir. Orada da gücün nispetinde karşı tarafa dengeli ölçülü tutmak kaydıyla hibede bağışlarda bulunabilirsin. Kadın bir şeye alışırsa onsuz olmaya pek sabır gösteremeyebilir buda kadın psikolojisini ruh yapısını iyi bilenler için söz konusudur ki yüce İslam kadını herkesten iyi bilir çünkü yaratanın ortaya koyduğu ilkelerdir yüce İslam ve insana bu teklif edilmiştir bu yüce İslam insan deyince bunun birisi erkek birisi kadındır. İnsanı yükselten şey İslam’dır. Kişi cennete kadar İslam ile yükselir. Cehenneme kadarda İslam’sızlık aşağıya indikçe iner gittikçe gider cehennem derelerine doğru onun için inşallah dersimiz talakla devam edecektir.
Dakika 1:25:06