AmeldeFıkhı 163-01

163- Amelde Fıkhı Ekber Ders 163

AMELDE FIKHI EKBER DERS 163   

 

Çok kıymetli ve muhterem izleyenler, derslerimiz devam ediyor. Mahkeme kararıyla, eşlerin ayrılma konusu, dersimiz, dönüş olup olmadığında ihtilaf edilen konular, müddet içindeyken kocanın sözü muteberdir. Müddet bittikten sonra, kadının sözü muteberdir. Bu biliyorsunuz, müddet konuları işlenerek geldi, işlenerek devam ediyor. Kıymetli âlimlerimizin çoğunluğuna göre dönüşün hükmü hakkında mahkeme kararı olmaksızın verilen mühletin müddeti kadınlarına ila yapanlar dört ay beklesinler. İşte müddetin biri bu. Kadınlarına ila yapanlar dört ay beklesinler. Kim buyuruyor? Yüce Allah buyuruyor (c.c).Cumhuru ulema, ister kendisi boşasın ister hâkim boşasın, ila yapanın üzerine vacip olan talak, rici’dir. Hanefi uleması, daha önce beyan ettiğimiz gibi, talakı bain’dir demişlerdir. Fey kıymetli âlimlerimizin ittifakıyla, cinsi birleşme demektir. Haram bir şekilde münasebette bulunsa, mesela hayız veya nifas halinde veya ihramlı iken veya farz bir oruçlu iken temasta bulunsa, yeminini bozmuş olur Şafi ve Hambelilere göre ila’dan çıkar. Dübürden olsa bile maksat hâsıl olduğu için, Şafilere göre yine ila’dan çıkar. Maliki ve Hambelilere, Hanefiler başta olmak üzere Malikilere göre de, haram temas kâfi olmaz. Haram fiil ile yeminini bozsa kefaret lazım gelir fakat ila yemini bozulmaz demişlerdir. Bu zengin keşifler rahmetin yaygınlığını gösteriyor. İhtilafın içtihatta ne kadar zenginlik olduğu görülüyor. Dönüş yaparsa kefaret lazım gelir yani yemin kefareti. Fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Bununda kefareti ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden, on fakire yedirmek yahut onları giydirmek yahut da bir köle azat etmektir. Bunları bulamayan, üç gün oruç tutmalıdır. Bu Maide suresi 89’da yüce Allah’ın (c.c) buyruğudur. Şayet ila talakı, talik,ş arta bağlama şeklinde ise münasebet olmaz talak vaki olur. Şayet ila talakı talik şeklinde ise münasebet olur olmaz talak vaki olur.

Dakika 5:00

Talik neydi? Şarta bağlama idi. Evet kıymetliler temas mümkün olmadığı hallerde dönüş konusunda da temasa mani olan durum kadından kaynaklanırsa kadının istemeye hakkı yoktur. Yani temasa mani olan durum kadından kaynaklanıyorsa kadının temas yapılmasını istemeye hakkı yoktur. Kocadan kaynaklanıyorsa özrünün ortadan kalkıp kudreti yerine gelinceye kadar tefir eder söz alınır. Gücün yettiği zaman dönüş yapacağım veya boşayacağım gibi eza giderilmiş olur. Şafilerle şafi ulemasında şer-i bir mani varsa hanımını boşaması istenir koca aciz olduğunda. İşte görüyorsunuz kıymetliler her konuda yüce İslam İslam’ın kıymetli bu âlimleri ne kadar güzelim keşifler yapmışlar çareler çoğalmış hiç zorlaşmamış kolaylaşmıştır. Hayat dini olduğu için yüce İslam enine boyuna hayat İslam’da mükemmeldir gerçek hayat tarzı da sadece İslam’ın hayat tarzıdır. Bu dersleri iyi anlamalı iyi dinlemelidir. Bu okullarda iyi okumalı okullardan iyi mezun olmalıdır. İla müddeti içinde talak, ila yapan koca hanımını boşarsa, ilanın hükmü düşer ve geriye yemin kalır. Maliki ve şafilere göre, hâkim koca adına bir talaktan fazla boşayamaz. Hambeliler, hâkimin koca adına üç talak verebileceğine cevaz vermişlerdir. İsterse nikâhı fesheder demişlerdir. Bunlar duruma göre bu keşiflerin hepsi mükemmeldir. Yani yollar, caddeler sonuna kadar emniyet içine alınmış sağlama bağlanmış ve yollar genişletilmiştir. Geniş olan yolları daraltmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu başta dört mezhep olmak üzere bu yolları keşfeden âlimler işte bu âlimlerdir. Ehlisünnetin müçtehit âlimleridir. Mezhepsiz insanlar müçtehidi olmadan hareket edenler fetvayı kimden alıyorlar? Ehil olmayan ya cahillerden alırlar ya mukallitlerden alırlar ve yahut da sapıklardan alırlar. Onun için bu ulemanın keşiflerine dikkat ediniz. Herkes mezhebini iyi bilsin iyi yaşasın. Bütün hak mezhepler yeryüzüne ilmin nuruyla, ilmin tecellisi Cenabı Hak tarafından İslam’ın hak tecellisi ehlisünnetin âlimleriyle âlemlere tecelli etmiştir. Sahte dervişlerden, sahte devrin imamıyım diyenlerden, sahte yalancı Peygamberlerden uzak kalınız. Dünyanın sonuna kadar ebedi artık Peygamber Hz. Muhammed onun varisleri müçtehit âlimler ki işte bu hak mezhebe mensup olan bunlar nedir? Müçtehit âlimler zinciri ve silsilesi kıyamete kadar bu yolu devam ettireceklerdir.

Dakika 10:35

Her fetvayı bu hak mezheplerin müçtehitlerinden alınız ve çağın şartlarına bunları taşıyınız. Bugünkü dünyanın uleması çağı iyi okumak çağın şartlarına bu asli fetvayı ne yapmak asıldan alıp Fer’e taşıyabilmektir. Onun için sahte fetva verenlerden uzak kalınız. Bir fetva konusunda İmam-ı Azam ne demiş? Hangi ayeti kerimeye, sünnete, icmaya istinad ederek nasıl Hanefi âlimleri nasıl içtihat etmiş bir öncelikle Hanefi isen oraya bak. Ondan sonra Maliki ekolüne, Şafi ve Hambeli ekolüne bak. Oradaki ulema ne demiş bu konuda. Ondan sonra bu çağın şu sağına, soluna rastgele konuşanların sözünü de buradan asli olarak değerlendir. Doğrumu söylüyor yanlış mı söylüyor. Ayeti kerimelerle, sünnetle, icma ile içtihatların arasındaki bağlantıya dikkat et. Sahte müfessirler, sahte muhaddislere, sahte fetva veren, naylon fakihlere dikkat ediniz. Gerçeği bilirseniz, sahte altınlardan kurtulursunuz. Gerçeği bilmezseniz bu çağın sahtekârlarına birer birer yem olursunuz. Sizi beslerler, keserler, yerler, satarlar. Çiftliktekiler gibi sakın bu duruma kimse düşmesin. Çünkü diğer Peygamberlerin yolundan sapanlar, Hz. Muhammed’in ortaya koyduğu yüce İslam’ı ve onun şeriatını bulamayanlar bakın dünyada ne kadar sapık inanç sistemleri, inanç türleri var hâlbuki Allah bir onun ortaya koydu hakikatte bir oda İslam ve Muhammed‘in şeriatıdır. Bütün dünyanın kurtuluşu da buradadır çünkü Peygamberlerin hepsi İslam Peygamberidir. İslam ile görevliydiler hepsi de en son bu görev evrensel olarak bütün çağlara ve milletlere Peygamber gönderilen Hz. Muhammed’dir artık bu çağların ve gelecek bütün çağların dünyanın ömrü ne kadar varsa bu âlemlerin Peygamberi sadece Hz. Muhammed’dir. Bunların varisleri de müçtehit âlemlerdir. Ağzım var diye orda burada konuşanlar bunlara dikkat edin sarığına, sakalına aldanmayın, cübbesi güzel olabilir, sakal mükemmel olabilir, sarıp da başında gösterişli olabilir bunlara aldanmayın. O sarığın altındaki kafadan, o sarığın, sakalın altındaki kafada, kalpte İslam’ın ilimleri hak olarak var mı yok mu? Buna bakın. Cübbenin altında bir adam var ama onun ilmine bakın. Şimdi bakıyorsunuz sarık, cübbe, sakal mükemmel bu iş bununla olmuyor yani ilmi, irfanı sarıkta, cübbede, sakalda da aramayın ağzından çıkan kişinin bir sözüne bakın birde ameline bakın eğer sözüyle ameli hakka uygunsa bu düşmanında da olsa geçerlidir.

Dakika 15:30

Mutaassıp da olmayın hakka tam bağlanın ama körü körüne saplantı içinde de olmayın hakka bağlanın. Hak ilimlerle hareket edin bizim demek istediğimiz bu. Yanlışın hepsine karşıyız kendi yanlışlarımızla savaşan birisiyiz. İlk defa bizim savaşımız kendi yanlışlarımızladır. Ondan sonra doğruları da bütün dünyayla paylaşmaktır. Yanlışı insanlara takdim etmekten Allah’a sığınırız her an her yerde. Evet, kıymetli ve muhterem efendiler derslerimiz devam ediyor. Hambelilerin durumunu size duyurduktan sonra ila’dan sonra iddet bekleme ayrıldıktan sonra iddet beklemesi lazım geldiğinde 4 mezhep âlimleri ittifak halindedirler. Eğer 4 ay içinde 3 defa hayız görmüş ise iddet beklemesi lazım gelmez. İla’nın hükmünde cumhur ile Hanefi uleması arasında o kıymetli ihtilafların şöyle özüne doğru bir bakalım. Cumhur ile Hanefi uleması arasında bakın neler hangi ihtilaflar var ve rahmet yaygınlığıdır bunlar cumhura göre fey yani dönüş, müddet geçtikten sonrada öncede olur. Bakın cadde nasıl genişliyor. Hanefilere göre ise sadece müddet geçmeden önce olur buraya dikkat et. Hanefi uleması bunların hepsinin hocası olduklarını da unutma, İmam-ı Azamın tabiinden olduğunu da unutma, Ashabı güzine ve Peygamberimize en yakın ekolünde Hanefiler ve Malikiler olduğunu da unutma. Öbür kıymetli ekollerinde bu yolu sıkıca takip ettiklerini de unutma. Evet, kıymetliler müddet bittiği halde dönüş yapılmamışsa kadın meseleyi mahkemeye götürür. Hâkim dönüş yapmakla talak vermek arasında serbest bırakır kimi? Kocayı. Hâkim kocaya derki; ya karına dön ya talakla boşa der. Yapmazsa hâkim koca adına hanımı boşar ve bu talak cumhura göre bain değil rici talak olur fakat bu Hanefilere göre ise bu bain olur. bakın burada iki içtihadın ikisi de mükemmeldir niçin? Eğer geri dönme ihtimali varsa rici talakta koca hemen geri dönebilir ama kadın geri dönüşten zarar görecekse Hanefiler orada kadını kurtarırken öbürleri de geri dönüş kapısını açık tutuyorlar. Bakın ne kadar mükemmel birisi niye böyle dedi öbürü niye böyle dedi diye değil İslam dini bütün hayatın şartlarını kuşatan ezelin, ebedin gerçekleriyle insanlara mutlu hayat tarzını sunan yüce İslam’ın kendisi bu âlimlerimizde bu işi iyi bilen ve keşfeden kıymetli âlimlerdir(Rahmetullahi aleyhim ecmain).

Dakika 20:25

İşte ihtilafın ulema arasında rahmet olduğunu hiç unutma. Zaten açık seçik nas bulunduğu zaman içtihat etmiyorlar ki hepsi orada aynı fikirdeler ama hakkında nas mesela kapalıysa değişik rivayetler varsa o zaman içtihada gerek duyuluyor veyahut nas yoksa kesin içtihat kapılar açık bilinenden bilinmeyene terakki eden âlimlerdir müçtehitler. Cumhuru ulema, müddetin geçmesiyle talak vaki olmaz diyorlar. Boşamasıyla veya hanım davayı mahkemeye götürürse hâkimin boşamasıyla vaki olur diyorlar kim? Cumhuru ulema ama Hanefiler böyle demiyor niye? Onlarda başka açıdan bakarak rahmetin başka taraftan da âleme yansıması için bakın ne güzel içtihatlarda bulunuyor hepsi de. Hanefilere göre ise 4 ay bitince kadın derhal bir talakı bain ile boş olur diyor ey beyler aklınızı başınıza alın. eğer 4 ay geçirirseniz artık bain talakla kadın boş olur. Eğer dönerlerse Allah Gafurdur, Rahimdir ve eğer talaka azmederlerse muhakkak Allah işitir ve bilir. Kimin ne yaptığını, doğru yaptığını, yanlış yaptığını, Allah görüyor, biliyor, meleklerde yazıyor, Allah ‘da her şeyi ezeli, ebedi biliyor. Aklını başına al. Allah sana sürekli bakıyor seni görüyor. Allah sana sürekli baktığına göre içini, dışını, her şeyini, bildiğine göre saygılı ol Allah’a Allah seni görüyor. Allah sana bakıyor, Allah seni dinliyor ve senin her şeyini duyuyor, biliyor. Öyle bir yüce kudretin huzurunda yaşıyorsun ve o yaşatıyor zaten. Saygılı olalım Allah‘a onun huzurundayız onun emirlerini seve seve yerine getirelim, cahillikten kendimizi kurtaralım, Rabbimize isyan etmeyelim, itaat etmeyi bilelim. Neyin isyan olduğunu da bilelim itaat edelim, isyan etmeyelim şeriatın ölçülerine uyalım, işte fakih âlimlerimiz müçtehitler leh ’de, aleyh’de ne varsa yüce İslam adına fıkıh ilmiyle ortaya koymuşlar. Bizde size bunun içinden ne yapıyoruz özünü keşif notlar halinde özün de özünü vermeye çalışıyoruz. Çünkü kütüphaneler ilim kitaplarıyla dolup taşmaktadır insanlarda cahil dolaşmaktadır. Bu hiç olacak iş mi? Evet kıymetli ve muhterem efendiler Bakara suresindeki ayeti kerimenin manası Hanefilere göre eğer bu aylarda dönerlerse Allah Gafurdur, Rahimdir, bu aylarda dönmezlerse talaka azmetmesi demektir. Dinin hükmü ile talak vaki olur.

Dakika 25:05

Dönüş yapmadan 4 ay geçerse, talak vaki olur. Cumhura göre ise mana şöyledir; ila yemini ile yemin edenler 4 ay bekleyebilirler müddet bittikten sonra dönerlerse Allah Gafur, Rahimdir. Müddetin geçmesiyle talak vaki olmaz ancak mesele mahkemeye arz edilir hâkim ya kocanın, hanımına dönmesini sağlar veya kadını boşar. Burada da ayeti kerimenin engin manasından faydalanarak bakın bu Cumhur Ulemayla Hanefi Uleması o engin manayı enine boyuna ne yapmışlar? Keşfederek ümmeti Muhammed’in işi hep kolaylıktan daha kolaylığa doğru gitmektedir ama ölçüleri bilmek şartıyla. Ölçüsüz Müslüman hareket edemez Cumhur ne demiş? Öteki ne demiş? Beriki ne demiş? Herkes en az mezhebinin fetvasını hükmünü bilecektir en az. Müçtehitsiz mezhepsiz Müslüman yaşayamaz niye? Bilmiyor ki bilene ihtiyacı var zaten mezhep demek ne demek? Bilen âlimlerle hareket etmek demek bilen âlimden en azı müçtehittir. Ağzım var diyen konuşuyor müçtehit olmayanların hiç fetva verme bir defa şansı yok neyle verir müçtehit olmayanlar müçtehitlerin içtihatlarını da bilecekler Kuran-ı Kerimi. Sünneti bilecek icmayı bilecek birde müçtehitler bu konuda hangi fetvaları vermişler hüküme bağlamışlar bunlarda bilecek müçtehit olmayanın görevi bunlar. Adam kuran-ı kerimi yüzünden okumayı bilmiyor etrafına toplamış birilerini cayır cayır dünyaya fetva veriyor daha yüzünden okumayı bilmiyor. Kuran-ı Kerimi Arapça dahi yazmasını bilmiyor orjinalini birisi önlerine yazmış Türkçe doğrusuyla yanlışıyla önüne koymuş yanlışıyla, doğrusuyla dünyaya onu lanse ediyor aklınızı başınızı alın televizyonlara şöyle dikkat edin. Sahte tarikatların, sahte fetva verenlerin durumuna bir bakın hakkı, hakikati, gerçeği bilirseniz kimin yanlış olduğunu da görürsünüz. Biz size ölçüyü veriyoruz buradan bakarak doğruyu yanlışı keşfedin sahte tarikatlarla doldurdular dünyayı. Sahte şeyhlerle sahte müritlerle, sahte guruplarla böldüler, parçaladılar bunları düşman perde arkasından yönetiyor. İslam’ı bölmek parçalamak ehlisünnette kimseyi bırakmamak ehli bidat’la dünyayı parçalar haline getirip Müslümanları bir araya gelmemesi için yapılıyor bunlar. onun için diyorum ki öncelikle 4 mezhebin İslam anlayışıyla yola çıkınız bunlara uymayandan bir defa şiddetle uzak kalınız. İslam’ın, doğru İslam anlayışı, bu dört mezheple ne yapılmış? Doğru hak bilgiler kaleme alınmış korunarak gelmiş. Ehli bidat’a karşı tüm yanlışlara karşı yüce İslam korunarak gelmiş. Bu dört mezhebin ilim, fıkıh kaynakları tevatürle gelmiş bize niye? Her asırda sürekli okunuyor. Ulemadan ulemaya intikal ederek geliyor. Okunmadığı bir asır yok ki. Her asırda bütün ulema bunların tamamını okuyarak geliyor. Çıkmış sahtekârlar yazma kitaplar diye bunları karalıyorlar. Yazma olmayan kitap olur mu dünyada. Kuran-ı Kerimin ilmini bilenler doğru yazıyor. İşte sahtekârlarda çıkıyor kendine insanları çevirmek için doğruları karalamaya kalkıyorlar. İlim yok kendilerinde ilim olmayınca ne yapacak? Onun bunun taklit edip önüne koyduğunu okuyorlar.

Dakika 30:40

Millete Arapça biliyormuş gibi Nasara yensuru ile başladılar sonra okuma yazmalarının bile olmadığı ortaya çıktı. Bunlara dikkat edin ve bu şekildeki cahiller üstelik kendilerini çağın ne yapıyorlar? Çağın imamı ilan ediyorlar. Çağın mehdisi ilan ediyorlar. Çağın Peygamberi ilan ediyorlar kendilerini. Aklınızı başınıza alın bu sapıklardan kendinizi koruyun ve ilim, ilim, ilimle hareket edin. İmam-ı Azam gibi dünyanın ilimde önderi olan bütün dünya âlimlerinin hocası olan birini yani kendi tarikatındaki ilkelere bağlarsa kurtulacak bağlamazsa kurtulamayacak gibide bakın böyle bir küçüklüğün içine düşüyorlar. Kendini çok küçük büyükleri küçültmek istiyorlar. Güneş ceviz kabuğuna sığmaz. İslam’ın ilim adamları öyle bir güneş ki bu karanlık beyinler onların yanında ne yapacak? Yok olacaklardır. Şimdi düşman onlara yardım ediyor kendileri orada burada çalışıyorlar. Kandıra bildikleri birkaç kişiyi kandırıyorlar ama her batıl yok olacaktır ve yok olmuştur. Bunu da herkes bilsin bilenler zaten biliyor. Evet, muhterem ve kıymetli efendiler, bunları söylerken mezhepsizlerde sakın hiç değer vermeyin. Mezhepsizler de kendilerine çağırıyorlar. Mezhepleri yok edecekler bilen gerçek âlimleri kendilerine bağlayacaklar cahil, cühelayı. Buna da dikkat edin! Dört mezhep hak mezheptirler. Bunlara yakın olanlar vardır fakihlerden uzak olanlar vardır. Zaten bu ulema uzak ve yakın bütün doğruları ortaya koymuşlardır. Lia’nın tarifi ve sebebi kıymetli ve muhterem efendiler lia’nın tarifi sözlükte katale la’ene’nin mastarıdır. Yani kartele kalıbında. Tart etmek zahmetinden, uzaklaştırmak gibi anlamlar vardır. Karı koca, hâkim huzurunda şer’i usulüne uygun olarak dörder defa şehadette bulunduktan sonra, beşincisinde eğer yalancı ise her biri kendisini lanetler. Kadın içinde talip yolu ile kullanılmıştır. Hanefi ve Hambeli uleması lian kadın hakkında zina haddi koca hakkında kazif haddi yerine kaim olmak üzere hanımın gazap sözü erkeğin lanet sözü ile beraber söylediği yeminlerle kuvvetlendirilmiş şahitliklerdir.

Dakika 35:20

Hambelilere göre lian fasit nikâhta da sahih olduğu halde Hanefilere göre böyle değildir. Maliki uleması hâkimin huzurunda hanımı için Eşhedü billah onu zina ederken gördüm. Hanımının da onun yalan söylediğine dair dört defa yemin etmeleridir. Malikilerde lian böyledir. Lian’dan kaçınma yani lian’dan kaçınana hat vurulmasına hükmeder. Nikâh ister sahih olsun ister fasit olsun hüküm aynıdır. Fasit nikâhla da nesep sabit olur. Şafi uleması hüccet delil kabul edilen malum kelimelerdir. lia’nın sebebi Malikiler bunu gördükten sonra temasta bulunmamak şartıyla zinayı gördüğünü iddia etmesidir. Görmeden zina iddiasında bulunsa kazf haddi vurulur. Yine bunun çocuğu reddinin çocuğu reddetmektir. Diğer sebebi ise ister şüphe ile temastan veya fasit nikâhtan gelsin hamileliği veya çocuğu reddetmektir. Bir hayızla istibra yaptığını iddia etmesini ve doğumundan evvel çocuğu reddetmesini şart koşarlar. Doğuncaya kadar sukut etse sonra reddetse hat vurulur lian yapamaz. Kazif sarih zina lafziyle olur. Ey zinakar adam ey zinakar kadın der sen filanın oğlu değilsin diyerek şafilere göre zenete filcebel dese bu kinayedir. Hanefilere göre, ey helal oğlu helal bana gelince ben zina etmem Hanefilere ve Hanbelilerde zahir olan fetvaya göre bu söz kazif değildir. kazif ya delil ile veya ikrarla sabit olur bu çocuk veya bu hamilelik benden değildir demesidir. İstibra hamile olup olmadığının zinada 3 hayız görmesiyle rahimde bir şey olmadığı tespit edilir. Kadın hayız görecek çağda ise bir hayız görmesiyle hamileyse doğum yapmasıyla durum anlaşılır. Hayız görecek çağda değilse şafilere göre bir ay, Malikilere göre üç ay bekletilerek istibra yapılır. Kazif ya delil veya ikrarla sabit olur. Kıymetli efendiler bir çocuk veya bu çocuk veya bu hamilelik benden değildir demesiyle iş ortaya çıkmaya başlar. Cenabı Hak hiçbir mümin Müslüman’ın başına böyle tehlikeler vermesin Allah korusun. Ebu Hanife İmam-ı Azam Hazretleri doğumdan 7 gündür doğumdan hemen sonra reddederse bu ret sahih olur.

Dakika 40:33

Babanın sükût etmesi, tebrikleri kabul etmesi, çocuğun kendinden olduğunu itiraf etmesi demektir. Sükût rıza sayılır. İmam-ı Ebu Yusuf ve İmam-ı Muhammed nifas müddeti içinde çocuğu reddetmek sahihtir. Burada da yollar genişliyor. İmam-ı Azam bunu 7 gün derken, bak imameyn burada nifas müddetini yani 40 günü şey yapmışlar. Bak yollar yine genişletilmiş ne güzel içtihatlar yapılmış. Malikiler hanımı ile temasta bulunmadığını veya hayızla istibra yaptığını iddia etmesi lazımdır. Doğmadan evvel çocuğu reddetmesi lazımdır. Sükût etse hat vurulur ve lian yapamaz. Görüyorsunuz ulema nasıl titiz davranıyor işin asgari ve ekserisi konusunda. Şafi uleması lian için doğumunu beklemesine cevaz vermişlerdir. Delili Buhari ve Müslim de rivayet edilen Hilal bin Ümeyye’nin ana karnındaki çocuğu reddetmesi sebebiyle lian yapmış olmasıdır. Hambelilerde Hanefiler gibi doğmadan önce çocuğun reddine cevaz vermediler. Evet, Şafiler gibi reddin hemen doğumun peşinden yapılmasını şart koştular. Hanefi ve Hambeliler Hilal bin Ümeyye hadisini delil olarak cevaz veren Şafi ve Malikilerin görüşü hilal ana karnındaki çocuğu reddetmiş sevgili Peygamberimiz (a.s.v) bu reddi kabul ederek çocuğun nesebini kabul ederek kadının önceki kocasına ilhak etmişti. Sevgili Peygamberimizin (a.s.v)bakın eğer o kadın çocuğu şöyle şöyle getirirse diye durumu izah etmesi lia’nın şartı Cumhura göre kocanın hamileliği veya çocuğun doğumunu öğrendikten sonra acele etmesi şarttır. Hanefiler ise doğumun peşinden veya 7 gün sonra lia’nın yapılmasına cevaz vermişlerdir. Burada fetva İmam-ı Azamın Hanefilerde görüşü alınmıştır. Lia’nın meşruluğu lian Nur suresindeki şu ayeti kerimelerle meşru kılındığını görüyoruz; Eşlerine zina istinadına bulunup da kendilerinden başka şahitleri olmayanlar onların her birinin şahitliği kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair 4 defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesi 5. defada eğer yalan söyleyenlerden ise Allah’ın lanetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir. Kadının kocasının yalan söyleyenlerden olduğuna dair 4 defa Allah adına yemin ile şahitlik etmesi 5. defada eğer kocası doğru söyleyenlerden ise Allah’ın gazabının kendi üzerine olmasını dilemesi kendisinden cezayı kaldırır. Nur suresi 6.ayetten itibaren 9.ayete kadar.

Dakika 45:54

Hilal bin Ümeyye sevgili Peygamberimizin (a.s.v) yanında hanımının Şerik Bin Sehma ile ilişkisi bulunduğunu iddia etti. Sevgili Peygamberimiz (A.S.V) ona ya delil getirirsin veya sırtına hat vurulur dedi. O da ey Allah’ın şanlı Peygamberi (A.S.V) bizden birisinin hanımının üzerinde bir adamı adam görecek gidip delil arayacak öyle mi dedi. O şanlı Peygamber (A.S.V) ki şeriat Peygamberi bu sözü tekrar etmeye başladı sonra Hilal seni Hak Nebi olarak gönderene o yüce Allah’a (C.C) yemin ederim ki ben doğru söylüyorum. Allah (C.C) mutlaka benim sırtımı hadden, cezadan kurtaracak şeyi indirecektir dedi. Görüyorsunuz iman mükemmel ve peşinden bu ayeti kerimeler inzal edildi Allah tarafından bu Nur suresinin bu ayetleri. Bu haberi Müslim Nesai hariç Kütüb-ü Sitte sahipleri rivayet ettiklerini görüyoruz. Çok kıymetli ve muhterem efendiler Cumhurun görüşüne göre Hilal ile hanımı arasında geçen bu hâdise İslam da ilk lian’dır. Şanlı Peygamber (A.S.V) Ümeyr El Aclani’ye şöyle dedi; senin ve eşin hakkında ayet indi git hanımını getir. Nevevi’nin Müslim Şerhinde beyan edilen görüş lian ayetinin iniş sebebi Ümeyr el Aclani kıssasıdır denilmiştir. İftira günahını işlemekten men etmek ve iftiraya uğrayandan bu ağırı kaldırmak için kazif haddi olarak kendisine 80 sopa vurulur. Lian ayetleri iffetli kadınlara zina isnadının hükmünü beyan eden ayetlerden sonra nazil olmuştur ve onlardan ayrıdır. Lian ayetleri kocanın işini hafifletmek için nazil olmuştur. Dikkat! Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun zalime beddua etmenin caiz olduğu gibi. Yalan söyleyen muayyen bir kişiye de beddua etmenin caiz olmasını gerektirir. Lia’nın rükûnleri şartları ve lian yapanlarda aranan şartlar Hanefi uleması yemin ile desteklenmiş şahitlik lafızları ve karı kocadan her birisinin lanetidir. Cumhuru ulema koca, kadın lian sebebi ve lafız lia’nın şartları konusunda da vacip olmasının sahih olmasının şartları gibi şartları bulunmaktadır.

Dakika 50:30

Vücubunun şartları Hanefi Uleması karı koca alakasının mevcut olması delil hanımlarına atanlar ayeti kerimesidir. Cumhura göre, bain olan kadının lian’ı sahih olur. Nikâhın fasit değil sahih olması şarttır. Diğer mezhepler, fasit bir nikâhla evlendiği hanımla lian yapmasına cevaz vermişlerdir. Kocanın bir Müslüman hakkında şahitlik yapacak ehliyete sahip olmasıdır. Birisi dilsiz olursa lian olmaz. Malikiler kocanın Müslüman olmasını şart koştular, ehli kitaptan bir hanım Hanefiler hariç ehli kitaptan bir hanım lian yapabilir. Hanefiler hariç diğer bütün ekollere göre rici ve bain Talak’tan sonraki iddet esnasında da vaki olur. Şafi ve Hanbeliler talakı sahih olan her kocanın lian’ı da sahih olur dediler. Akil ve baliğ olmaları kâfidir ister Müslüman isterse gayri Müslim olsunlar ister adil ister fasık olsunlar, kazif haddi vurulmuş olsun hüküm aynıdır. Hür kimsenin, kölenin, reşidin, sefihin, sarhoşun, lian’ı konuşmanın konuşanın Şafilere göre dilsizlerin ve rici talak ile boşayan kocanın lian’ı sahih olur. bain talakla lian’ı sahih olur. Hanbelilere göre ortada çocuk olmasa da lian yine sahih olur. Şafi ve Hanbelilere göre fasit bir nikâhla lian sahih olur. İttifakla sabi ve mecnunun lian’ı sahih olmaz. Mükellef olmayandan sahih olmaz, karı koca olmayanlar arasında yine lian olmaz. Zifaf olunmamış olması arasında ittifakla bir fark yoktur. Hanımlarına atanlar diye mutlak söylemiştir yüce Allah şanlı Kuran’da (c.c). İşareti ve yazısı anlaşılmayan dilsiz erkek ve kadının lian’larının sahih olmayacağı üzerinde ittifak vardır. İşin özüne bakınca Hanefi Uleması İslam’ı konuşa bilmeyi, hürriyeti, adaleti hükmen aile bağları mevcut iken yapılmasını şart koşmuşlardır. Cumhur Hanefilere muhalif olarak Malikiler kocanın Müslüman olmasını şart koşmuşlardır. Mükellef olmaları ittifak vardır mükellef olmaları hakkında. Hanefiler hariç cumhura göre dilsiz erkeğin lian’ı sahih olur demişlerdir.

Dakika 55:13

Şafi ve Hanbeliler lia’nın karı koca arasında olması hanıma zina isnadının yapılmış olması koca tenhada onu baş başa görmek yaptığı yaygın hale gelmiş ise ona zina isnadında bulunabilir efendime söyleyeyim, bir takım karinelerin yanı sıra zina yaptığı yaygın hale gelmişse ona zina isnadında bulunabilir. Hanımın kocasını yalanlaması şarttır. Bir defada olsa kocasını tasdik ederse veya kocasını hat veya tazil cezasından af ederse veya sükût ederse 4 şahidin şahitliğiyle sabit olursa lian olmaz. Hanbelilere göre dilsiz kadına lian yapılmaz. lia’nın delili Hanbeliler hariç lia’nın dili Hanbeliler hariç Cumhura göre bütün dillerde aynıdır. Hanbeliler eğer eşler Arapça biliyorlarsa başka dille lian yapmaları caiz olmaz çünkü lian Kuran-ı Kerimde Arapça lafızlarla varit olmuştur dediler. Yine lia’nın icrasının sahih olması için buda sıhhatinin şartları konusunda Hanbeliler ittifak etmişlerdir 6 şart üzerinde. Bir kısmı da ihtilaf edilmiş şartlardır. Hâkimin veya vekilinin huzurunda olması sevgili Peygamberimiz (A.S.V) Hilal bin Ümeyye’ye hanımını huzuruna çağırmasını emretti ve orada lian yaptılar. Mahkemesiz caiz olmaz hâkimin talebinden sonra olmalıdır. İttifakla kabul edilen bir şarttır. lia’nın 5 lafzını da tamamlaması lazımdır bunda da ittifak vardır. Karı kocadan her biri bu lian’ı Kuran-ı Kerimin tespit ettiği şekilde yapması gerekir. Bu değiştirme caiz olur çünkü manaları birdir. Şahitlik ederim yerine yemin ederim, kasem ederim dese Şafi ve Hanbelilerde sahih olmaz. Yine Eşhedü şahitlik ederim kelimesi yerine, Allah’a yemin edilmesi caiz değildir. Maliki ve Hanefilerinde görüşünün bu olduğu anlaşılmaktadır. Tertibe riayet edilmesi yani önce erkeğin sonra kadının yemin etmesi lazımdır. Bunda da ittifak vardır. Hanefilere göre lian şahitliktir her ikisi de huzurda mevcut iseler birbirlerine işaret ederek lian yapmaları değilse ismini söyleyip suçu ona nispet etmesi lazımdır. Şafi ve Hanbeliler beraberce hâkimin huzurunda bulunmaları şart değildir demişlerdir. Malikiler en az 4 kişilik adil bir Cemaatin yapılan lian da hazır olmasını şart koşmaktadırlar.

Dakika 1:00:05

Hanbeli ve Şafilerde lia’nın bir gurup Müslüman’ın huzurunda yapılmasını müstehap görürler. İbni Abbas Hazretleri İbni Ömer ve Sehil Bin Saad çocuk yaşta olduğu halde lian’da hazır bulundular. Zinanın şahitleri 4 tür. Malikiler kocanın gördükten veya başkasından hamile olduğunu öğrendikten sonra asla temasta bulunmamış olmasını şart koşarlar Malikiler. Öğrendikten sonra lian yapmak da acele etmesini de şart koşarlar öğrendikten gördükten sonra bir gün dahi özürsüz geciktirecek olsa artık ona karşı lian yapamaz ve bu imkân verilmez buda yine Malikilere göre. Yine malikiler erkeğin ve kadının 4 defa Eşhedü şahitlik ederim lafzını 5. sinde de erkeğin lanet kadının da gazap lafzını kullanmasını şart koşarlar. Koca hanımının zina ettiğini yakinen görürse lian yapar ağma haberlere itimat eder, ağma kişi ise bu hususta el yardımına veya bir kadından da olsa maksadı ifade edecek haberlere itimat eder. Çocuğu reddetmenin şartları, Hanefi Ulemasına bakıyoruz çocuğun reddedilip nesebin iltihak edilmemesi için şartlar bulunmaktadır. Mahkemenin ayrılma kararı vermesi yine İmam-ı Azam’ın doğumdan hemen 7 gün içinde yapılmalıdır bundan sonra ret olunamaz. Ebu Yusuf ve Muhammed 40 güne kadar reddedebilir demişlerdir. Cumhur derhal reddetmesini şart koşar çocuğu ikrar etmiş olmamalıdır çocuğun sağ olması lazımdır. Malikilerde kocanın temasta bulunmadığını istibra da bulunduğunu iddia etmesi lazımdır. Şeran hamilelik müddetinin en azı 6 aydır. Hamileliğin en uzun mühtedi temastan sonra 4 senedir. Doğmadan evvel çocuğu reddetmelidir. Dünyaya gelinceye kadar sükût etse kocaya hat vurulur lian yapmaz. Şafilere göre hamilelik sırasında doğumdan hemen sonra reddedebileceğine cevaz vermişlerdir. İkiz çocuk dünyaya gelirse çocukların ikisi de onundur. Ana rahminde 2 ayrı adamın suyundan 2 çocuğun birlikte bulunması ilahi kanuna aykırıdır. Rahim meni aldığı zaman ağzı kapanır başka bir meni kabul etmesi mümkün olmaz. 6 ay geçmeden veya 4 seneden sonra doğum yapması çocuğun nesebini reddetmesi lazım gelir. Hanbeliler Şafilerin şartına uygun şartlar ileri sürmüşlerdir doğumdan sonra acele etmelidir. Yoksa hakkı geciktirirse hakkı düşer Şafilerin şartına yine uygundur buda Şafilere göre erkeğin lian’da çocuğu zikretmesi kâfidir. Hanbeliler, Hırakî’nin görüşünde lian’da çocuk şöyle zikredilir. Koca bu çocuk benim çocuğum değil der kadında bu çocuk onun çocuğu der. Kadı Ebu Yala Şafilere göre bu çocuk zinadandır benden değildir demesi şarttır. Karı koca her ikisi de lian yapmalıdır.

Dakika 1:05:52

Cumhuru ulema İmam-ı Şafiye şu cevabı verdi sevgili Peygamberimiz (a.s.v) çocuğu ancak ikisinin de lian’ından sonra reddetti her ikisinin de lian lafızlarını tamamlaması gerekir. Önce erkeğin lian’ı yapılır. Maliki ve Hambelilere göre aksi yapılırsa sünnet üzere yapılmamış olur. Lian nasıl yapılır konusunda da lia’nın keyfiyeti ve sıfatı veya lafızları ittifak bu konuda da ittifak vardır. Hâkim kocaya lian yapmasını emreder. Lian’a önce koca başlar ve mahkeme huzurunda 4 defa Allah şahidimdir ki ben ona isnat ettiğim zina meselesinde çocuğun nesebinin reddi meselesinde doğru söylüyorum der. Eğer kadın orada hazır bulunuyorsa ona eliyle de işaret ederek veya hazır bulunmuyorsa isim verip hanımım filana attığım zina meselesinde diyerek muhatabı tayin eder. 5.defa yine hanıma işaret ederek eğer ona attığım zina meselesinde veya çocuğun reddi meselesinde yalancı isem Allah’ın laneti üzerime olsun der. Sonra kadın yine 4 defa Allah şahidimdir ki onun bana attığı zina meselesinde veya çocuğun reddi meselesinde o yalancıdır der. Onun bana attığı zina meselesinde veya çocuğun reddi meselesinde eğer o doğru ise Allah’ın gazabı üzerime olsun kendi üzerine olsun kendi üzerine alır. Lanetten daha ağır olan gazabı kadının söylemesinin sebebi şudur; kadınlar laneti kullanmakta daha cesur olurlar lanet kelimesini sözlerinde çok kullanırlar gazap kelimesini onun kullanması tercih edilmiştir. Onun cürmü olan zina erkeğin cürmü olan kazif iftiradan daha büyüktür. Lian’a kocanın başlaması vaciptir çünkü o müddet o müddei yani davacıdır. Müddei ile davaya başlanır çünkü onun cürmü olan zina erkeğin cürmü olan kazif iftiradan cürmü olan kaziften yani iftiradan daha büyüktür. Lian’a kocanın başlaması vaciptir çünkü o müddei yani davacıdır. Bunların delili konusunda da eşlerine zina isnadında bulunup da kendilerinden başka şahitleri olmayanlar onların her birinin şahitliği kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair 4 defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesi 5. defada eğer yalan söyleyenlerden ise Allah’ın lanetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir. Kadının kocasının yalan söyleyenlerden olduğuna dair 4 defa Allah adına yemin ile şahitlik etmesi 5. defada eğer kocası doğru söyleyenlerden ise Allah’ın gazabının kendi üzerine olmasını dilemesi kendisinden cezayı kaldırır. Hadis-i şeriflerle teyit edilmiştir.

Dakika 1:10:40

İbni Ömer (R.A.) Ya Resulullah birimiz hanımını fuhuş üzerine bulsa ne yapsın? Konuşsa büyük bir şey konuşmuş olur. Sükût etse yine aynı sevgili Peygamberimiz sükût etti (A.S.V) cevap vermedi. İbni Ömer bir müddet sonra sevgili Peygamberimize geldi size sorduğum şey başıma geldi dedi. Bunun üzerine Allah (C.C.) Nur suresindeki hanımlarına zina isnadında bulunanlar diye buyuran ayeti kerimeyi indirdi. Sevgili peygamberimiz bu ayetleri İbni Ömer’e okudu, vaaz ve nasihatte bulundu ve ona dünya azabının ahiret azabından daha hafif olduğunu haber verdi. İbni Ömer; -hayır seni hak olarak gönderene yemin ederim ki onun hakkında yalan söylemedim dedi. İbni Ömer’in hanımını çağırdı nasihat etti dünya azabının ahiret azabından daha hafif olduğunu haber verdi. Kadın seni hak olarak gönderene yemin ederim ki o kocası yalancıdır dedi haşa! Gazap başına azap indirmek manasına gelir. Lanet ise Allah’ın rahmetinden tard etmek demektir. Lanette azap etme yoktur. Sevgili Peygamberimiz (A.S.V) Lian’a erkekten başladı o doğrulardan olduğuna 4 defa Allah’ı şahit tutarak yemin etti. 5.’de eğer yalancılardan ise Allah’ın lanetinin üzerine olmasını söyledi. Kadın lian’a başladı kocasının yalancılardan olduğuna 4 defa Allah’ı şahit tutarak yemin etti.5.’de eğer kocası doğru söyleyenlerden ise Allah’ın gazabının üzerine yani kadının üzerine olmasını söyledi sonra Resulullah (S.A.V)onları ayırdı. Lian’a kocadan başlanması Cumhurun görüşüdür. İmam-ı Azam ise lian’a kadının başlaması da sahihtir demiştir. İşte kıymetli âlimlerimiz kıymetli yüce İslam’ın yüce delillerini ne güzel keşfetmektedirler. Kıymetli izleyenler hâkimin şunları yapması sünnettir; Nasihatte bulunması, Allah’ın azabıyla korkutması, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (A.S.V) Hilale söylediği gibi Allah’tan kork zira dünya azabı ahiret azabından daha hafiftir. Buyurması yine Ali İmran suresi 77. Ayeti kerimede Allah’a karşı verdikleri sözü ve yeminlerinizi az bir paraya satanlara gelince, işte bunların ahirette bir payı yoktur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmayacak onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir onlar için acı bir azap vardır.

Dakika 15:207

Sevgili Peygamberimizin şöyle dediğini hatırlatır hesabınız Allah’a kalmıştır. O biliyor ki biriniz yalancıdır. İçinizden tövbe eden var mı? Nikâhlı oldukları sabit olmadıkça hâkim karar veremez. Eşler lian’ı ayakta yaparlar erkek ayağa kalkar kadın oturur sonra kadın ayağa kalkar erkek oturur. Dört şahitliktir lian sırasında Müslümanlardan bir gurup hazır bulunur Malikilere göre bu vaciptir. Maliki ve Şafilerin görüşüne Hambelilerde lian ağırlaştırılır namazın peşinden yapılır ya ikindi namazından sonra salatı vusta olmakla veya Cuma günü ikindiden sonra yapılır. Duaların kabul olunduğu vakittir. Sevgili Peygamberimiz (A.S.V)üç kişi vardır ki Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz ve onları temize çıkarmaz ve onlar için elim bir azap vardır. Sevgili Peygamberimiz (A.S.V) İkindiden sonra yalan yemin ederek bu yeminle bir Müslüman’ın malını alan kişiyi de bunlardan saymıştır. Mescitte yapılmak sureti ile ağırlaştırılır lian Mescid mekânların en şereflisidir. Malikiler bunu vacip kılmışlardır. Caydırma konusunda etkilidir. Mekânların en şereflisi Mekke’de Harem-ül Esved Hacer-ül Esved köşesi ile Makamı İbrahim arasında kalan kısım Medine’de Kabri şerif ile mimber arasında kalan kısımdır. Şanlı Peygamber (A.S.V) efendimiz benim bu minberimin yanında kim yalan yere yemin ederse Cehennemde ki yerine hazırlansın veya Cehennemde ki yerini hazırlasın. Bu mim berin yanında bir köle veya cariye, alan yere yemin ederse Cehennem ona vacip olur. Beyti Maktis de Kudüs-i şerifte, lian mescitte mübarek taşın yanında yapılır. Orası en şerefli parçasıdır. Orası bütün enbiyanın kıblesi olmuştur, İbn-i Hibba’nın sahihinde o taş cennettendir, rivayeti vardır. Cuma kılınan Camilerin minberleri yanında yapılır. Mimber Camiinin en çok tazim edilen yeridir. Hayızlı, nifaslı kadın Camiinin kapısı yanında lian yapılır zimmi olan Yahudi ve Hıristiyanlara Mabetlerinde lian yaptırılır. Mecusi ve ateşkede de lian yapar. Onlar oraya tazim ve hürmet gösterirler. Ateşkedelerine maksat onu yalandan men etmektir.

Dakika 1:20:00

 

Yine, Ebu Yal’a ve Hanefilere göre lian zaman ve mekân faktörü ile ağırlaştırılmaz bir delil olmadan kayıtlamak caiz olmaz. Müslim, imamın mimbere oturuşundan namaz eda edilinceye kadar geçen vakittir demiş ve Nebevide bunu teyit etmiştir. Evet, kıymetli ve muhterem izleyenler, sevgili Peygamberimiz erkeğe hanımını getirmesini emretti. Her hangi bir zaman tayin etmedi demişlerdir. Eşlerden birinin lian’dan çekinmesi veya dönmesi halinde ne lazım? Gelip gelmeyeceği konusunda Hanefi uleması koca çekinmesi halinde lian yapıncaya kadar veya kendini tekzip edip kazif haddi vuruluncaya kadar hapsedilir. Kadın çekinirse yine lian yapıncaya veya o aleyhinde iddia edilen hususta kocasını tasdik edinceye kadar hapsedilir. Kocasını tasdik ederse had vurulmadan serbest bırakılır. Yüce Allah(C.C) ondan azabı kaldırır buyurmuştur. Yani Hanefi ve Hambelilere göre hapsi kaldırır. Hanefiler Arif Cumhura göre karı veya koca lian yapmaktan çekinir ise zina haddi uygulanır. Çünkü lian zina haddinin bedelidir. Allahu Teâlâ (C.C)o kadından azabı kaldırır. Cumhura göre bu dünya azabıdır oda hak cezasıdır. Şu halde mesela kadından had ancak lian yapmasıyla kaldırılır. Hambeliler o kadından azabı kaldırır. Hanefilere muvaffak at etmişlerdir. Onun için dört defa zina suçunu tekrar edinceye veya lian yapıncaya kadar hapsedilir. Kocanın lian’dan çekinmesi halinde Cumhurla Hanefiler arasında ihtilafın sebebi asıl gereği lian mı? Yoksa had mi? Hususunda ki ihtilaflarıdır. Hanefiler bunu nasıl gereği lian’dır, diye hüküm veriyorlar. Yüce Allah (C.C) Hanımlarına zina isnadı yapanlar bunların kendilerinden başka şahitleri yoksa onlardan birini şahitliği, birinin şahitliği 4 defa Allah’ı şahit tutmalarıdır. Nur suresi ayet 6.O kişi 4 defa Allah’ı şahit tutsun diyerek Allah’u Teâlâ (C.C)Hanımlara iftira atmanın gereğini lian kabul etmiştir. Kim lian’ı değil de haddi vacip kılarsa bu ayete muhalefet etmiştir. Böylece kazif ayeti kocalar hakkında nesh edilmiş olur. Hanımlara zina isnadında bulunulması sebebiyle vacip olan ceza lian’dır. Koca bundan çekinirse lian yapıncaya kadar hapsedilir. Cenabı hak böyle durumlara hiçbir ümmeti Muhammet’i düşürmesin. Kıymetli izleyenler dersimiz lian ’la devam ediyor. Cumhur ulema kazif olduğuna hükmetmiş lian ise sadece bu haddi düşürür demişlerdir. Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup sonra 4 şahit getiremeyenlere 80’er sopa vurunuz.

Dakika 1:25:05

Nur suresi ayeti kerime 4.Bu ayeti kerime umumidir. Her kazif yapana hat vacip olur neydi? Kazif iftira, koca lian yapmaktan çekilirse bu iftiranın asli gereği vacip olur ki, oda kazif haddidir yani 80 sopadır. Hilal İbni Ümeyye’ye söylediği delil, delil getir yoksa sırtına hat vurulur sözüdür. Cumhurun görüşü daha tercihe şayan olduğunu söyleyenler olduğu gibi iftirada kazif haddi fasıklığına hükmedilmesi ve şahitliğin kabul edilmemesi vacip olur. Delil veya lian yaparsa o zaman olmaz 4 şahit veya lian, lian yapılmayan her yerde nesep kocaya isnat edilir ve kazif sebebiyle bunun gereği olan hat veya tazil vacip olur. Kocanın lian’dan dönmesi konusunda koca kendisini yalanlarsa ona kazif haddi vurulacağında 4 mezhebin imamları ittifak etmişlerdir. Kendini tekzipten de döner ve onun zina ettiğine dair elimde delilim var der veya lian yaparak kendisinden haddi düşürmek isterse kabul edilmez. İftiraya uğrayan iffetli ise geçerlidir. İffetli değil ise kazif yapana tazil uygulanır. Lian şahitlik midir? Yemin midir? Konusunda da Hanefi uleması ancak şahitliği caiz olan kişinin, lian’ı caiz olur. Lian sadece Müslüman hür ve adil karı koca arasında olur. Hürriyet, akıl, buluğ, İslam, konuşa bilme ve kazif haddi vurulmamış olma şartları vardır. Hanefi ulemasınca. Cumhuru ulema her mükellef karı, koca arasında lian sahih olur. İhtilaf lian şahitlik mi? Yoksa yemin mi? Konu ihtilaf konusu burasıdır. Hanefi uleması lian lanet ve gazap sözleri ile beraber söylenen yeminlerle kuvvetlendirilmiş şahitliklerdir. Lian koca açısından kazif haddi yerine hanım açısından ise zina haddi yerine kaimdir. Hanefilerin delili lian ayeti kerimesidir. Eşlerine zina isnadında bulunup da kendilerinden başka şahitliği olmayanlar. Onların her birinin şahitliği 4 defa Allah adına yemin etmeleridir. Bu nur suresinin 6. Ayetidir. Kocaları şahitler diye yüce Allah kocaları şahitler diye her birinin şahitliği nassında da lian’ı şahitlik diye isimlendirdi ve bunların sayısını da zina şahitlerinin sayısı kadar yaptı, lian şahitlik olduğuna göre Müslüman hakkında şahitlik de aranan şartlar burada da aranır.

Dakika 1:30:05

Cumhur ise şahitlikler denilmiştir. Hâlbuki onlar hakikatte yemindir. Şahitlik denilse de o yemindir. Delili Hilal İbn-i Ümeyye kısasında sevgili Peygamberimizin sözüdür yeminler olmasaydı benim onunla hesabım vardı. Lian’da mutlaka Allah’ın (C.C) İsmi ve yeminin cevabı zikredilmesi lazımdır. Lian şahitlik olsaydı, buna ihtiyaç olmazdı. Ayrıca lian’da kadın erkek eşittir. Şahitlik olsaydı, kadın erkeğin yarısı sayılırdı ve yine lia’nın 4 defa tekrarlanması vaciptir. Şahitlik de bilinen şey tekrarlanmamasıdır. Yeminde ise kasame yeminleri bu yeminlerde görüldüğü gibi tekrarlanır lian her iki taraftan olur. Şahitlik sadece tek taraftan yani müddei davacı tarafından olur. Lian’a şahitlik denilmesi ise Allah’u Teâlâ (C.C) şahidim olsun demesinden dolayıdır. Şahitlik denilmiştir münafıklar sana geldiklerinde şahitlik ederiz ki sen Allah’ın Peygamberisin onların yeminlerini kalkan yaptılar. Münafıkun suresi Ayet 1,2.Şahitlik yemin sözü ile ifade edilebilir. Âmânın lia’nın caiz olduğu üzerinde fukaha icma etmiştir. Lian şahitli olsaydı lian’ı caiz olmazdı. Lian yemin olduğuna göre şahitlikte şart koşulan şeyler onda şart koşulmaz. Cumhur dilsiz lian yapar dediği halde Hanefiler şahitlik ehliyeti olmadığı için yapamaz demişlerdir. Nakli ve akli delilleri kuvvetli olduğu için burada cumhurun görüşü racihtir diyenler olduğu gibi şahitliğe ehil olmasalar dahi insanların ihtiyaçları durmadan genişler. Bu aynı zamanda ali beytinde görüşüdür lia’nın neticeleri konusunda kocadan kazif haddinin veya aczinin kadından da zina haddinin düşmesi koca lian yapmazsa Hanefilerin dışındaki fukahaya göre lian yapan hanım iffetli ise koca üzerine kazif haddi İddetli değil ise tazim vacip olur. Şafi ve Malikilere göre kadın lian yapmazsa bakire idiyse zina haddi evli idiyse recm vacip olur. Önce bile olsa lian’dan sonra hâkim ayırmadan önce bile olsa lian’dan sonra her kimse ikisine de temasta ve istimta da bulunmak haramdır. Lian yapanlar ebediyyen birleşemezler denilmiştir.

Dakika 1:35:03

Ayrılmalarının vacip olması Hanefi uleması hâkim onları ayırmadan ayrılık tamam olmaz. Delil Hilal İbni Ümeyye kıssasında İbni Abbas’ın Peygamberimiz (A.S.V) aralarını ayırdı sözüdür. Malikiler ve Ahmet Bin Hanbel mahkeme kararı olmadan lian ‘la ayrılık vaki olur. Hz. Ömer şöyle demiştir; Radıyallahu Anhüm ve Erdahüm Ecmain Lian yapanlar ayrılırlar ebediyyen birleşemezler. Şafilere göre kadın lian yapmasa dahi  yalnız kocanın lianıyla ayrılık meydana gelir. Bu ayrılma İmam-ı Azam, Ebu Hanefi ve Muhammet’e göre talakı bain’dir. Hâkim tarafından yapılan her ayırma talakı bain olur. Kocanın kendini tekzip etmesi halinde şahitlikten dönme sayılır.0 takdirde kocaya kazif haddi vurulur. Kadın kocasını tasdik ederse, evlilik hayatına dönebilir. Karı, kocadan birinin şahitlik ehliyetinden çıkması halinde talak bain olunca, iddeti boyunca kocanın kadına nafaka ve mesken temin etmesi vacip olur. Cumhur ve Ebu Yusuf’a göre lian yapanlar ebediyyen birleşemezler. Talak değildir buda fesihtir kocanın kendini tekzip etmesi şahitlik ehliyetini kaybetmesi, ayrılık sebebinin varlığını ortadan kaldırmaz. O bakidir dolayısıyla hükmü de baki kalır buda fesihtir kocanın kendini tekzip etmesi karı, kocadan birinin şahitlik ehliyetini kaybetmesi ayrılık sebebinin varlığını ortadan kaldırmaz. O bakidir dolayısıyla hükmü de baki kalır. Artık geri dönmeleri mümkün değildir. Şafilerin görüşüne göre de, lian nesebin reddi sebebiyle ise çocuğun nesebinin annesine nispet edilmesi lazımdır. Bu adam kızını nesebi reddetti o çocukla evlendiremez, çünkü kendi oğlu olma ihtimali vardır. Evet, kıymetli ve muhterem efendiler, kıymetli âlimlerimizin, kıymetli keşiflerini ve açıkladıkları sonuçlardan sizlere, keşif notları vermeye devam ediyoruz. Vacip olduktan sonra lian’ı düşüren şeyler Hanefi uleması lian ehliyetini ortadan kaldıracak bir halin meydana gelmesi, lia’nın vacip olmasına mani olan her şey vacip olduktan sonra meydana gelirse lian’ı düşürür. Delilik, dinden dönme, dilsizlik, kazif haddi, şüphe ile temasta bulunma, haram bir temasta bulunulması bu durumlarda hat vacip olmaz. Sonradan ortaya çıkan sebepler yüzünden, lian düşer lian şahitliktir karar çıkıncaya kadar şahitlik yapma sıfatının devam etmesi şarttır. Talak veya fesih veya ölümle kesin ayrılma lian ve hat düşer lia’nın düşmesinin sebebi evlilik ortadan kalktığı içindir.

Dakika 1:40:08

Rici talak ile boşasa lian düşmez kazfe iftiraya şahit olan kişinin ölmesi veya ortadan kaybolması, kocanın kendini tekzip etmesi ve hanımının onu bu iftirada tasdik etmesi kazif haddi vacip olur. Kadın kocasını tasdik etse, artık yapılması mümkün olmadığı için lian yine sabit olur. Ona had uygulanmaz lian düştüğü için zina haddi uygulanmaz. Hambeliler lian ehliyetini ortadan kaldıran bir sebebin aruz olması, cinnet, zina ve kadının dilsiz olması gibi kadının kocasını tasdik etmesi ve affetmesi veya sükût etmesi, kocanın ölmesi, İmam-ı Şafiye göre kocanın lian’ı tamamlamasıyla kadın bain olur. Kadın lian yapmazsa ona had vurulması lazım gelir. Lian yapıldıktan sonra ayrılmadan önce lia’nın hükmünün batıl olması Hanefi uleması mecnun, dilsiz, dinden çıkma, kazif haddi, haram bir şekilde temas birisinin kendisini tekzip etmesi, bu hallerde hâkim onları ayırmaz ve onları nikâhları üzere bırakır. Hanefilerde lian ehliyetine sahip olarak kalmaları şarttır. Şahit olma vasfı kaybolursa hâkimin ayrılma hükmünü vermesi caiz olmaz. Zıhar sebebiyle ayrılma, zıhar ve ila birbirlerine benzerler, lia’nın Cumhura göre yemin olması bakımından lian’a benzer, zıhar da ise hâkim tarafından ayırma sadece koca kefaret vermekten kaçındığı zaman olmaktadır. Zıhar, zahir, sırt anlamında sen bana annemin sırtı gibisin, zıhar cahiliye devrinde bir talak sayılırdı. Cahiliye ona ila veya zıhar yapardı. Yüce Allah (C.C) Bunun hükmünü değiştirdi. Kocanın ebediyyen haram olan birisine veya sırtı, karnı ve uylukları gibi bakması haram olan bir yüzüne benzetmesidir. Sen bana annemin veya kız kardeşimin sırtı gibisin demesi bir zıhar’dır. Mezheplerin tarifleri birbirlerine çok yakındır. Hanefi uleması Müslüman kocanın hanımını bir cüzünü kendisine ebediyen haram olan bir kadına benzetmesidir. Zimmi bir kocanın zıharı sahih değildir sen bana annem gibi haramsın zıhar isminin verilmesini sırt manasına gelen ezzahır çok kullanıldığı içindir. Sen bana kız kardeşinin veya halanın sırtı gibisin dese zıhar olmaz kardeşi veya halası ona geçici olarak haramdır.

Dakika 1:45:03

Yani sen bana kız kardeşinin diyor dikkat et yani baldızı bu veya halanın yani hanımın halası sırtı gibisin dese zıhar olmaz kardeşi veya baldızı veya hanımının halası ona geçici olarak haramdır. Hanımını yüz ve baş gibi bakması haram olmayan bir yüze benzetse yine haram olmaz. Onu kendi babasının veya akrabasının avret mahalline benzetirse, zıhar yapmış olur. Maliki uleması bir uzvunu kendisine haram olan veya yabancı bir kadına benzetmesidir. Zıhar sen annemsin gibi hanımını benzetmekle veya eli ayağı gibi bir cüzünü benzetmekle gerçekleşir. Burada Malikiler işi daha da geniş tuttular tehlikenin sahasını hanımına yabancı bir kadının sırtına teşbih etme hususunda ihtilaf ediyorlar. Hanefilere göre zıhar olmaz haramlık geçicidir. Malikiler mevcut haramlık asıldır, diyorlar. Malikilere göre bir şarta talik edilen zıhar, zıhar olur şu eve girersen sen bana annemin sırtı gibisin seninle evlenirsem sen bana annemin sırtı gibisin dese zıhar olur. Ramazan şerif ayı gelirse veya filan kadının sırtı gibi olasın yarın güneş doğarsa demesi zıhar’dır yani şarta bağlayarak zıharı bir vakitle sınırlasa sen bana bugün falanın sırtı gibisin devamlı zıhar olur. Kefaret vermedikçe çözülmez. Şafi uleması ebediyen helal olmayacak bir kadına benzetmesidir. Burada Hanefilerin görüşünü, şafiler olduğu gibi kabul ediyorlar. Bu konuda yalnız zimmim zıharı sahih olur diyorlar dediler. Şafiler Hanefiler gibi düşünmekteler. Hambelilere göre kendisine ebediyen haram olan birisinin veya kayım validesinin sırtına benzetmesi veya hanımının kız kardeşi halası ve teyzesi gibi geçici haram olan birisinin sırtına teşbih etmesi, teşbih ettiği annesi ve kız kardeşinin helal olduğuna itikat etmesidir. Hambeliler de Şafiler gibi kâfirin zıhar’ına cevaz vermektedirler. Hambeliler ayrıca Malikiler gibi yabancı kadına zihar yapılmasına cevaz vermektedirler. Şerri hükmü konusunda zıhar haramdır. Delili ise şüphesiz onlar çirkin ve yalan bir söz söylüyorlar bu Mücadele suresi ayet 2.Hanım haram olmada anne gibi değildir. Onlar onların anneleri değildir. Zıhar yaptığınız eşlerinizi de analarınız elinde tutmadı Ahzap suresi ayet 4’te zıhar’ın çeşitleri zıhar’ı müecces sen bana annemin sırtı gibisin bu ittifakla zıhar sahih olur.

Dakika 1:50:00

Çocuğuna göre fukaha’nın pek çoğuna göre koca tarafından yapılır zihar. Kadın kocasına zıhar yapsa Hanefilere göre bu manasız bir şeydir diğer mezheplere göre de bu bir zıhar değildir. Yüce Allah (C.C) Hanımlarına zıhar yapanlar kocalara ait kılmıştır bunu talak da olduğu gibi istimta yani istifade erkeğe ait bir haktır kadın bunu izale etme yetkisine sahip olamaz. Ahmet Bin Hanbel kadına zıhar kefaretini vacip kılmaktadır yemin kefareti vacip olur diğer yalanlarda kefareti icap etmediği gibi burada da zıhar kefaretini icap etmez. Bu Münker ve yalan bir sözdür, zıhar değildir. Kefaret icap etmez, dediler. Zıharı muallak Hanefi uleması zıhar’ın mülkiyete, izafe edilmesine cevaz vermişlerdir. Erkek yabancı bir kadına eğer benim hanımım olursan sen bana annemin sırtı gibisin derse zıharı nikâh mülkiyetine izafe etmiş olur seninle evlenirsem sen bana annemin sırtı gibisin sözüdür. Hanefiler filan ayın başındasın sen bana annemin sırtı gibisin zıhar’ın bir vakte izafe edilmesine cevaz vermişlerdir. Nikâh esnasında zıhar’ı tahrik etmek şarta bağlamak caizdir. Şu eve girersen, filanca ile konuşursan işte sen bana filanın sırtı gibisin sözü zıhar olur nikâha haram olanlardan birisine ki bu Hanefilerde ebedi haram olanlar Malikiler hariç diğerleri de öyle Allah dilerse diye onun dilemesine bağlamak zıhar’ı iptal eder. Yine Hambeliler zıhar’ın nikâha talikına veya yabancı kadına zihar yapmaya cevaz vermişlerdir. Bütün kadınlar bana annemin sırtı gibi olsun evleneceğim her kadın işte falanın sırtı gibi olsun diye umumi söz söylerse yani bu talip caizdir. Kefaret vermedikçe onunla münasebette bulunamaz şarta bağlamaya cevaz vermişlerdir. Şu eve girersen,  sen bana işte falanın sırtı gibisin dediği zaman bunlar Hambelilere göre Hambelilerin delili filan kadınla evlenirsem o bana falanın sırtı gibi olsun. Hz. Ömer’in söylediği onun üzerine zıhar kefareti vaciptir sözüdür. Şafilerde şarta talik edilmesine cevaz vermişlerdir. Ziit geldiği zaman, güneş doğduğu zaman gibi yine bu şekilde zıhar yapmış olur. İşin özüne doğru bakınca bütün hak mezheplerin yani 4 mezhebin fukahası zıhar’ın 1 şarta tahrikinin bir şarta caiz olduğu üzerinden ittifak olunduğunu görüyoruz. Şafiler hariç cumhurda zıharı evlenmeye talik etmenin caiz olduğunu beyan etmişlerdir. Muayyen bir kadınla evlenmeye bütün kadınlar bana falanın sırtı gibi olsun sözü de Hanefi, Maliki ve Hambelilere göre zıhar’ı talik etmektir.

Dakika 1:55:15

Şafilere göre zıharı nikâh mülkiyetine talik etmek caiz olmaz. Delilleri nikâha Malik olmayanın talakı köleye malik olmayanın azadı mala Malik olmayanın satışı nezrettiği şeye sahip olmayanın nezri olmaz. Zıhar da talakın bir benzeridir. zıharı muvakkat 4 mezhebin sahih olacağını sen bana 1 ay veya bir gün veya ramazanı şerif ayı çıkıncaya kadar falanın sırtı gibisin derse Malikilere göre bu müebbet olarak sahihtir. Kefaretle kalkar. Tehdit düşer ve zıhar devamlı olur, Şafi ve Hambeliler vakit bitince zıhar kalkar ve kefaret vermeden kadınların helal olur. Bu müddet içinde hanımıyla birleşirse kefaret lazım gelir. Delil Seleme Bin Sahr’ın hadisidir. O hadis-i şerifte o ramazanı şerif ayı çıkıncaya kadar. Hanımına zihar yapmıştı ve şanlı Peygamberimiz (A.S.V) O ay içinde temasta bulunduğunu haber verdi. Peygamberimize o şanlı Resul (A.S.V) Ona kefaret vermesini emretti. Zıhar nikâh mülkiyetini kaldırır ancak kefaretin kaldıracağı bir haramlık getirir. Dolayısıyla vakitle sınırlamak caiz olur. Zıhar’ın rüknü konusunda ve şartları durumunda Hanefi uleması zıhar’ın rüknü Zıhar’a delalet eden sözdür dediler. Sen bana annemin sırtı gibisin sözüdür. Karnı uyruğu gibisin. Hanefiler hariç cumhur ise zıhar’ın rüknü dörttür her konuda olduğu gibi zıhar yapan yapılan siga veya lafız ve benzetilen kişi zıhar yapan kocadır yapılan hanımdır zihar yapılan Siga veya lafız kocanın açık veya kinayeli sözleridir. Ebediyyen haram olan kadınlarda buna dâhildir. Nikâhı ebedi haramsa onlardan her hangi birine benzetmedir ki başta Anne gelmektedir. Zıhar yapanda aranan şartlar Hanefi ve Malikiler akil ve baliğ Müslüman olması zimminin zıhar’ı sahih olmaz. Şafi ve Hambelilere göre talakı sahih olan her kocanın zıhar’ı da sahih olur. Müslüman olsun veya olmasın hür veya köle olsun akıl baliğ olanın zıharı sahihtir. Sarhoşun zıhar’ı da sahihtir talakı gibi Hanefiler hariç cumhura göre Mükrehin zıharı sahih olmaz. Fakat Hanefilere göre durum farklıdır zıhar yapanda akil olmalıdır baliğ olmalıdır. Hanefi ve Malikilere göre Müslüman olmalıdır. Yine Şafi ve Hambeliler Müslüman olması şart değildir dediler.

Dakika 2:00:05

İslam ve mükellefiyet olmak üzere iki şart aranır ikinci guruba göre ise sadece bir şart aranır oda mükellefiyet şartıdır. Zıhar’ı kendi irade ve isteğiyle yapması ise Hanefiler hariç cumhura göre şarttır. Hanefiler Mükrehin ve hata edenin talakı sahih olduğu gibi zıhar’ları da sahihtir. Zıhar yapılanda aranan şartlar konusunda zıhar yapanın hanımı olması Şafiler hariç Cumhura göre mülkiyeti talik edilerek yapılan zıhar sahihtir. Seninle evlenirsem sen bana Annemin sırtı gibi olasın evleneceğim kadın bana annemin sırtı gibi olsa dese bu zıhar sahih olur. Kadının zıhar yapması zıharı talaka kıyas ederek cevaz vermemişlerdir. Ahmet Bin Hanbel ona zıhar kefareti icap eder ve racih olan bir rivayette çünkü o Münker ve yalan olan bu sözü söylemiştir. Yemin kefaleti gerekir. Koca 4 hanımına hitaben bir lafızla siz bana işte falanın sırtı gibisiniz dese hepsine zıhar yapmış olur. Hanefi uleması ve kavli cedid de Şafilere göre, her biri için bir kefaret lazım gelir. Maliki ve Hambeliler sadece bir kefaret lazım gelir dediler. Delilleri ise Hz Ömer’in, Hz Alinin sözleridir. Nikâh mülkiyetinin, her yönüyle tam olarak mevcut olması gerekir. Üç talakla veya talakı bain ile iddeti içinde bile olsa zıhar sahih olmaz. Eğer talakı bain ile boşanmış ve hul yapılmış kadına iddeti içinde bile olsa zıhar sahih olmaz. Hanefilere göre bain talak ile boşanan ve hul ile ayrılan kadına iddet içinde talak verilirse sahih olur. Hanefi uleması, sen bana falanın sırtı gibisin başın, yüzün, boynun veya falan yerin işte falanın sırtı gibisin demesiyle zıhar yapmış olur. Fakat elin, ayağın, parmağın dese Hanefilere göre zıhar yapmış olmaz. Elin ayağın parmağın dese zıhar olmaz. Hanefi ulemasına göre diğer mezheplere göre ise zıhar yapmış olur. Aynen sırt gibi kabul edilmiştir onlarda. Kendisine benzetilende aranan durum ise ebediyyen haram olan her kadındır. Nikâhı ebedi haramsa işte aranan şart odur. Onlara zıhar yapılabilir benzetme yani onlara yapılabiliyor. Hanefi uleması ebediyen haram olan bir kadın olmalıdır. Anne, kız kardeş, hala gibi nesep yoluyla ister süt yoluyla isterse babasının hanımı veya oğlunun hanımı veya kayınvalidesi gibi sıhriyet yoluyla olsun, hüküm aynıdır. Sırt, karın, uyluk diğer uzuvları gibi olmalıdır. Başına ve yüzüne, eline veya ayağına benzetse zıhar yapmış olmaz. Bu azalarına bakması zaten caizdir. Kadın cinsinden olmalıdır. Hanımının kız kardeşi veya nikâhlı bir kadın veya Mecusi mürtet bir kadın bunlara benzetse zıhar sahih olmaz. Çünkü bunlar ebediyyen haram değildir. Geçici bir haramdır bunlar. Malikiler ise İnsan veya hayvan aslen haram olan her şey kendisine benzetilen olabilir. Saçı, tırnağı gibi bir cüzünü dahi benzetmiş olsa zıhar sahih olur dedi Malikiler.

Dakika 2:05:45

Annemin, teyzemin eli gibisin dese zıhar sahih olur Malikilerde. Yabancı bir kadına benzetmesiyle de Malikilere göre zıhar sahih olur. Şafiler benzetilen kendisine ebedi haram olan kişidir. Bunda aynen Hanefilerin yolunu takip etmiştir şafiler. Bu konuda Hambeli yine sıhriyet sebebiyle kendisinin nikâhı ebedi haram olan her kadın demişler bunda da Hanefilerin bu konuda görüşünü kabul etmişlerdir. Hanımın, kız kardeşi, teyzesi ve halası haram olan her kadın gibi muhakkak haram olan her kadın burada ayrılmaktadır, Hambeliler. Haram olan erkek hayvan ölü ve benzeri bir şey zıhar sahih olur. Delilleri. Cabir Bin Zeyd’den gelen rivayettir. Burada da Malikilere mensup olduklarını görüyoruz bu görüşlerinde, Âlimlerin çoğu Hambelilere muhalefet etmişlerdir. Yani Hambeliler biraz daha sahayı farklı tutmuştur. Lafızda aranan şartlar sahih olur veya kinaye olur. Niyete ihtiyaç duyulur. Hanefilere göre zıhar’dan başka bir manaya gelmeyen bir lafızla yapılanı sahihtir. Karnın veya uyluğun gibi bir benzetme yapsa niyeti olmasa bile zıhar yapmış olur. Lafız sarihtir açıktır kinaye başka manalara ihtimali olan lafızlarla yapılandır. Niyet bulunursa zıhar olur. Sen bana Annem gibisin dese niyeti sorulur. Annem kadar değerlisin dese, öyledir. Zıhar yapmak istedim derse zıhar’dır. Talaka niyet ettim derse bir talakı bain olur. Hiç bir niyeti yoksa İmamı Azam ve Ebu Yusuf’a göre bu söz bir şey değildir. Malikiler sarihte mutlaka sırt ve ebedi haramlık sözleri bulunmalıdır. Sen bana falanın sırtı gibisin, demesi gibi, kinayeli lafızlardandır. Zıhar’a niyet eder Şafilerde, sen falanın sırtı gibisin dese sarih zıhar olur. Eli veya karnı veya göğsü gibisin dese sırt gibi sayılır. Başın, sırtın, elin, ayağın, bedenin, cildin, saçın gibi sarih zıhar’dan sayılır. Kinaye ise niyet ederse bu zıhar’dır. Talak lafzıyla zıhar, zıhar lafzıyla talak olmaz. Hambeli uleması sarih sırt veya haram lafzını ihtiva eden sözdür zıhar yapmış olur. Hambelilerde kinaye gelince Şafilerin dediği gibi saygı ve hürmet lafızlarını kullanmaktır. Zıhar’a niyet ettiyse zıhar olur. Niyet olmadan zıhar manasına alınmaz. İnşaallah sen bana haramsın dese zıhar olmaz. Yine Annenin saçı, dişi, tırnağı gibisin dese zıhar olmaz. Sabit uzuvlarından değildir. Cenabı Mevla şeriatın ölçülerine göre hareket eden tavayı yaşayan kullarından eylesin.

Dakika 2:10:58

(Visited 88 times, 1 visits today)
{"message":{"type":8,"message":"Undefined variable: show_right_meta","file":"\/home\/pwny9ik9\/public_html\/wp-content\/plugins\/cactus-video\/video-hook-functions.php","line":1155},"error":1}