AmeldeFıkhı 164-01

164- Amelde Fıkhı Ekber Ders 164

AMELDE FIKHI EKBER DERS 164

 

Kıymetli izleyenler, dersimiz zıhar ’la devam ediyor. Zıh arın eseri veya hükümleri konusun da kefaret vermeden önce, münasebetin ittifakla haram olması Şafiler hariç Cumhura göre istim tanın yani faydalanmanın da haram olması. Çünkü yüce Allah buyuruyor Mücadele suresi ayet 3’te Kadınlarından zıh ar ile ayrılmak isteyip ’de sonra söylediklerinden dönenlerin, karılarıyla temas etmeden önce bir köleyi azat etmeleri gerekir buyuruyor. Anneler çocuklarını tam 2 yıl emzirsinler. Boşanan kadınlar kendilerini bekletirler, beklesinler manasına köle azat etmeleri cümlesinde bir köle azat etsinler manasınadır. Haramlık zıhar kefareti verinceye kadar devam eder. Zıhar yapması cinayettir. Zira zıhar Münker bir söz ve yalandır. Kefaretle olması münasiptir. Kıymetli izleyenler dersimiz                  zıhar ‘la devam etmektedir. Kefaret vermeden önce hanımıyla münasebette bulunursa Allahtan affını ister. Peygamber efendimizin (a.s.v) kefaret vermeden önce münasebette bulunan adam söylediği Allah’ın söylediğini emretmediğini yapmadıkça ona yaklaşma. Kefaret verinceye kadar ondan ayrı kal. Bir kefaret vardır. Şafi mezhebine göre ise zıhar yapan kefaret verinceye kadar sadece temas haram olur. İstim ta haram değildir. Kadının temasta isteme hakkı vardır hâkimin kefaret verinceye kadar hapsetmek veya dövmekle cezalandırabilir. Evliliğin tekrar etmesiyle zıh ar tekerrür eder mi?  Konusunda da İbni Rüşt,  İbni Malik 3’ten az talak verir dönerse kefaret vermesi lazım gelir. Dediklerini görüyoruz, fakat burada ihtilafın rahmetine de bakıyoruz. İmamı Azam, Ebu Yusuf ve İmam-ı Muhammed, imam-ı Şafi ve İmam-ı Ahmet ister bir talaktan ister 3 talaktan sonra evlensin zıhar devam eder demişlerdir. 3 talaktan ibaret olan talakı bain ’in, bu hükümleri sileceği talakı bayinin bu hükümleri sileceği 3 ten az olanların ise silmeyeceği bir kısmı ise ne kadar olursa olsun silmeyeceği görüşündedirler. Zıhar üzerine ila yapılır mı? İbni Rüşt ihtilaf olduğunu söyleyerek imamı Malik hariç Cumhuru ulema zıhar üzerine ila yapılamaz. İmam-ı Malike göre ise koca zarar görecek ise zıhar üzerine ila kabul edilir. Süfyanı Servi, zıhar üzerine ila caiz olur. 4 ay geçmesiyle kadın kocasından ayrılmış olur.

Dakika 5:00

Zıhar kefareti, kitap ve sünnetle meşru kılındığını görüyoruz. zıhar kefaretinin şanlı Kur’an’da ki delili kadınlarından zıhar yapıp da sonra söylediklerinden dönenlerin karılarıyla temas etmeden önce bir köle azat etmeleri gerekir. Size öğüt veren budur Allah (C.C) yaptıklarınızdan haberi olandır. Buna imkân bulamayan kimse temas etmeden önce Aralıksız 2 ay oruç tutmalıdır. Buna da gücü yetmeyen 60 fakiri doyurur. Mücadele suresi ayet 3 ve 4’te böyle buyrulduğunu görüyoruz. Sünneti şeriften delil Malik İbni Salebe’nin, kızı Havle ’den şunu rivayet etti. Ebu Davud gibi muhaddislerimiz Havle şöyle dedi: Emis Bin Sabit bana zıhar yaptı, kocası hakkında seninle tartışan ve Allaha şikâyette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir diyen Mücadele suresinin 1. Ayeti 4. Ayetin sonuna kadar nazil oldu bu ayetler Enis bir köle Azad etsin buyurdu. Sevgili peygamberimiz (a.s.v) bulamaz dedim. 2 ay aralıksız oruç tutsun dedi ya ResulAllah, o yaşlıdır oruç tutamaz dedim 60 fakiri doyursun dedi, efendimiz. Yanında tasadduk edebileceği hiç bir şey yok dedim, o sırada Resulullah’a bir arak hurma geldi. Dedim ki ya Resulullah, ona bir arakta ben yardım edeyim o şanlı Peygamber (a.s.v)’dan iyi ettin git bu 2 arak hurmayı onun adına 60 fakire dağıt amcanın oğluna geri dön buyurdular. Arak 60 sağdır. Kıymetli ve muhterem izleyenler; Zıhar kefareti ne zaman vacip olur? Dönüşten önce zıhar kefareti vacip olmaz. Fukaha’nın bir kısmına, çoğunluğuna göre kadınlarından zıhar yapıp da, sonra söylediklerinden dönenlerin karılarıyla temas etmeden önce bir köle Azad etsinler. Mücadele suresi ayet 3 Zıhar da kefaret, yemin kefaretidir. Zıhar’da da bozma dönmekle olur. Dönmenin Hanefilerde, Malikilerde temasa karar verme veya niyet etme demektir. Hanbelilerde dönüş temasla olur. Kefareti dönüşün peşinden vacip kılmıştır. Ancak temasın helal olabilmesi için kefaret şarttır. Kadının helal olmasını nikâh akdi yapması emredildiği gibi zıhar’dan sonra kefaret vermesi emredilir. Zıhar’ın veya zıhar yapılan hanımların birden fazla olması halinde kefaretin birden fazla olması konusunda koca 4 hanımına zıhar yapsa, ister bir sözle ister ayrı ayrı sözlerle Hanefi ulemasına göre Şafilere göre de 4 kefaret vacip olur. Maliki ve Hanbeliler, bir kelimeyle zıhar yapmışsa onun üzerine bir kefaretten fazla vacip olmaz.

Dakika 10:18

Zıhar haram kılmada ila gibidir. İlâ da ancak bir kefaret vacip olur. Zıhar yemin gibidir. Birden fazla şey üzerine yapılan yemin bozulduğu zaman sadece bir kefaret vacip olur. Her birine sen annemin sırtı gibisin diyerek ayrı ayrı zıhar da bulunursa, kefaretlerde birden fazla olur. Her birisi için ayrı ayrı kefaret verir. Raci olan birinci görüştür. Zıhar’ın mahalli birden fazla olduğuna göre kefarette birden fazla olur. Hanefi ulemasına göre zıhar bir mecliste tekerrür ederse, bir kefaret gerekir. Ayrı ayrı meclislerde tekerrür ederse birer yeminlerde olduğu gibi birden fazla kefaret gerekir. Malikilerin, Hambelilerin ve Evzai’nin görüşü: Kefaret vermeden koca hanımına birkaç defa zıhar yapsa sadece bir kefaret verir. Onu tekrar ettiği zaman yemin gibi bir tek kefaret kâfidir. Kefaretin çeşitleri ve tertip konusu 2 ay oruç tutmak köle Azad etmek, köle yoksa 2 ay oruç tutmak. Hanefiler göre öğle ve akşam olmak üzere 60 fakiri 1 gün doyurmak. Kefaret bu tertip üzere vaciptir. Köle azadı, oruç, fakir doyurma, Cumhura göre kefareti eda edeceği vakittir. Hanbelilere göre ise yemini bozduğu vakittir. Köle Azad etmesi gücü yetene ilk vacip olan budur. Yüce Allah (C.C) hanımlarına zıhar yapıp da sonra söylediklerinden dönenler, temasta bulunmadan önce bir köle Azad etsinler Mücadele suresi ayet 3. Resulullah (s.a.v)  Evis Bin Sabit hanımına zıhar yaptığı zaman şöyle buyurmuştur. Bir köle Azad eder bulamaz dedim öyleyse oruç tutar. Seleme Bin Sahra da buna benzer şeyler söylemiştir. Şafiler elini kaybetmiş olanın yeterli olacağına cevaz vermişlerdir. Malikilere göre hasta kölede yeterli olmaz. Hasta kölede yeterli olmaz dediler. Hanefi uleması Müslüman olması şart değildir demişler. Kölenin Cumhura göre bu kefarette ve yemin kefaretinde kölede iman şarttır. Müslüman olması vaciptir. Mana bulunduğu zaman mutlak mukayyede hamd edilir. Özür bulunursa caiz olmayacağına göre Müslüman olmayan Müslüman olması da şart koşulmalıdır. Kuran-ı Kerim adam öldürmenin kefaretinde Azad edilecek kölenin mümin olmasını şart koşmuş, zıhar kefaretinde ise mutlak söylemiş yani sadece köle demiştir.

Dakika 15:02

Cumhuru ulema mutlaka mukayyede, mutlak-ı mukayyede hamletmek vacip olduğu halde Hanefilere göre vacip olmaz nasta olmayan bir ilave yapmak için her nasla kendi konusunda amel edilir der Hanefiler. Aralıksız 2 ay oruç tutma, bulamayan temas etmeden önce peş peşe 2 ay oruç tutar. Peş peşe tutulmasının vacip olduğu üzerinde icma etmişleridir. Ara verse yeniden başlaması lazım geldiği üzerinde icma vardır. Şanlı kuranda, sünnette peş peşe lafsı gelmiştir. Peş peşenin manası ara vermeden 2 ay oruç tutması cumhura göre peş peşe tutmanın niyete ihtiyacı yoktur ve fiili yeterlidir. Malikilere göre ise mutlaka peş peşe tutacağına ve kefarete niyet etmelidir. Hanefiler hava bulutlu olduğu için 60 gün tutar dediler. Hanefiler göre içinde ne zaman? Ne ramazanı şerif? Ne Ramazan bayramı? Nede Kurban bayramı ve nede teşvik günleri olmayan 2 ayı seçer. Hanefiler göre ki sekteye uğramasın bu 2 ay esnasında gece bilerek gündüz unutarak zıhar yaptığı hanımıyla temasta bulunursa Ebu Hanefi, İmam-ı Azam ve Muhammed’e göre oruca baştan başlar. Orucun temas etmeden önce olması şarttır. Temas etmeden önce kaydı sadece köle azadında ve oruçta olduğu ve fakir doyurmak yine hanımıyla temasta bulunursa yeniden başlamaz. Fakir doyurmak hususunda ki nas mutlak geldiği için kefareti fakir doyurarak öderken henüz tamamlanmadan hanımıyla temasta bulunursa yeniden başlamaz. Hanefiler 1 gün tutamayacak olsa gücü yettiği halde,  yeniden başlayacağı üzerine de ittifak etmişlerdir. Hayız müstesnadır. Malikilerin ekolünde, Hanefilerin görüşüne yakın görüş beyan ederler. Malikiler de Hanefilere çok yakındırlar. Orucu 1 gün keserse yeniden başlaması vaciptir. Peş peşelik zıhar yapanın, hanımıyla bilerek veya unutarak gece veya gündüz zıhar yaptığı hanımıyla temasta bulunmasıyla kesilir. Fakir doyurarak kefareti ödeyen kişi, henüz bitmeden bu esnada zıhar yaptığı hanımıyla temasta bulunursa isterse bir avuç kalsın batıl olur. Yeniden başlar bu Hanefiler ’in hilafına bir görüştür. Hanefiler de böyle değil bu Malikilere göredir. Bayramın gelmesi ile bozulur, bilmiyorsa peş peşelik batıl olmaz. Malikiler gibi şafilere göre bir gün oruç tutmamakla peş peşelik bozulur. Hayız veya Nifasla cinnet getirmesiyle, oruçta peş peşe olma şartı bozulmaz. Kadınlara zıhar kefareti vacip değildir. Kefaretini ödemeden gece münasebette bulunsa günahkâr olur. Peş peşe olma şu sebeplerle bozulur. Özürsüz bilmediğinden dolayı oruç tutmamasıyla unutup ara vermesiyle 2 ayı tamamladı zannıyla orucu bırakması 2 ay esnasında nafile veya ramazanı şerifin kazası veya nezir orucu, başka kefaretin orucunu tutmasıyla gece veya gündüz bilerek veya unutarak temasta bulunmasıyla fasit olur.

Dakika 20:40

Yeniden başlar fakir doyurmak suretiyle bu arada temasta bulunsa Hanefi ve Şafilerin dediği gibi daha önce yedirdiklerini iade etmesi lazım gelmez. Şunlarla da bozulmaz. Ramazanı şerif orucu ile bayram günü olması hayız nifas hali cinnet getirmesi bir hastalık hamile ve emzikli olup hayati tehlike karşısında oruç bozmaları gibi oruç bozmak vacip olan hallerde seferlik tehdit ve hata gibi özürden dolayı ara verme bu gibi hallerde bozulmaz. Yani peş peşelik zıhar yapan kişinin orucu tamamlamadan önce Hanefi ve Malikilere göre gündüz unutarak veya gece bilerek hanımıyla temasta bulunmasıyla peş peşe olma hali bozulur. Kuran-ı Kerimin nassıyla sabittir ki oruçta şart olan onu hanıma dokunmadan önce tamamlanmış olması ve 2 ay zarfında temasta bulunmamasıdır. Şafi ve Hanbelilere göre gündüz unutarak gece bilerek temasta bulunmakla devamlılığı kesmiş olmaz. Mazeret bulunduğu için yeniden başlaması vacip değildir. 60 fakiri doyurma konusu da köle bulamadığı zaman oruç tutmaya gücüde yetmediği zaman 60 fakiri doyurmak olduğu üzerinde ehli icma etmiştir. İster aşırı şehvetinden dolayı daha temasta bulunmadan inzal olmasından dolayı olsun hüküm aynıdır. Sevgili Peygamberimiz( a.s.v.) Evis Bin Samit’e ya Resulullah o yaşlıdır oruç tutamaz öyleyse 60 fakiri doyursun. Seleme Bin Sahra oruç tutmasını emrettiğinde Seleme Bin Sahra oruç tutmasını emrettiğinden başıma gelenler hep oruç yüzündendir. Sevgili Peygamberimiz    ( a.s.v) öyleyse yedir, azgın bir şehvet olduğunu haber verdiği için oruç yerine fakir doyurmasını emretmiştir. Hanbelilere göre iyileşme ümidi olsa da oruçtan fakir doyurmaya geçebilir. Oruca gücü yetmeyen 60 fakiri doyursun ayetine dâhildir. İthamla ilgili meseleler: fakire verilecek yiyeceğin miktarı nasıl cinsi ve kimlere verileceği konusunda da güzelim teşhisler, tespitler, keşifler yapılmış hükme bağlanmıştır. Hanefi uleması her bir fakire iki müd yani yarım sa buğday veya 1 sa hurma veya arpa verilir. Miktar fıtır sadakası gibidir.

Dakika 25:02

Bir vask hurma ver buyurdu Peygamberimiz. 60 fakire bir arak hurma ver sözleridir. Arak ve vesak 60 sahadır. Arak 60 sağdır denilmiştir. Bir sa 2721 gramdır. Evet, kıymetli ve muhterem efendiler; yarım sa buğday veya bir sa hurma veya arpa verilir. Bir sa 2751 gramdır. Malikilerin görüşü eğer buğday yollarsa Resulullah (s.a.v) efendimizin mut’tu ile                12 /3 mut buğday verir. Vereceği buğday 12/ mut’ta ulaşmadıkça sahihi olmaz. Şafi ve Hanbeliler her fakir için bir mut buğday veya yarım sa hurma veya arpadır. Resulullah (s.a.v) zıhar yapana 60 fakire vermek üzere 15 sa arpa verdi. Ancak bu hadisi şerif hatanın Mürsellerindendir. Mut 675 gramdır. Hanefi uleması itham ve taam ibaha caizdir. İta ve eda lafızlarıyla meşru kılınan şeyde ise temlik şarttır. İtham ya temlik ile veya öğle ve akşam yemeği yedirecek veya öğle yemeğini yedirip akşamın kıymetini ödeyerek veya öğlenin kıymetini ödeyip akşamı yedirerek ibaha ile olur. Ve arpa ve mısır ekmeği verirse yanında katığı da vermesi gerekir, bu şarttır. Buğday ekmeğiyle katık şart değildir. İbaha ile temliki birleştirmek caiz olur. Bir fakire 60 gün yedirse veya kıymetini verse yeterli olur ama bunu ona bir günde verse sadece o günün kefareti için yeterli olur. Yine Hanefi uleması kıymetini vermek caizdir. Cumhurun görüşü vacip olan kadarını temlik etmek. Yine cumhurun delili eline verdiği şeklinde gelen rivayetlerdir. Temlik edilmesi yani ellerine verilmesi vacip olur. 60 fakire verilecek miktarı 30 fakire verse sahih olmaz. Cumhuru ulemaya göre kefarete kefarette kıymet verilmez. Hanefi, Şafi ve Hanbelilere göre fakire verme işini ara vermeden bitmesi vacip değildir. Malikiler oruç tutmakla fakir doyurmayı aynı kabul ettiler. Bunu tamamlamadan temasta bulunursa yeniden başlaması vaciptir. Malikiler hariç Cumhura göre fıtır sadakasında verilmesi sahih olan şey burada da sahihtir. Buda buğday arpa ve unları hurma ve kuru üzümdür. Öğle veya akşam yemeğinde doyurmak veya kıymetini vermek yeterli olmaz fakirlere. Bu maddelerin verilmesi şeklinde varid olmuştur. Bunlardan başkası caiz olmaz. Şafilerdeki bir görüş bununda kefareti ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden 10 fakire yedirmektir.

Dakika 30:00

Buyuran maide suresinin 89. Ayeti kerimesine istinaden ehline yedirdiğiniz orta halislide, o beldenin asli gıdasıdır. Malikiler halkın asli yiyeceği buğday ise fakire ondan verilmesini vacip kabul ederler. Yedirme şeklinde olursa verilmiş sayılmaz. Hanefi ulemasına göre burada vacip olan şey fıtır sadakasında vacip olandır. Buğdayın unu yarım sa arpanın unu bir sa olmalıdır. Bunda esas olan kıymettir miktar değildir de denilmiştir. Kıymetini vermek te caizdir Hanefiler de. Kimlere verilir? Cumhura göre yoksul ve fakirlere verilir. Gayri Müslimlere verilmesi caiz olmaz. Zekâtta olduğu gibi Müslüman olunması şart koşulmuştur. Kefaretin büyüğe de Hanefilere göre küçüğe de verilmesi caiz olur. Muhtaç bir Müslümandır. Büyük gibidir Hanefilere göre zıhar kefareti fıtır sadakası verilenlere verilir. Usul ve füruuna babası, dedesi, annesi, ninesi, oğlu, oğulları, kızları ve torunlar veremez. Eşler birbirine veremez. Zimmiye verilmesi caizdir. Hanefilerde kefaretin şartları, niyetin şart olduğu üzerlerin de ittifak etmişlerdir. Kefaret verir iken veya az önce niyet etmesi lazımdır. Ameller niyetlerle sahih olur. Kefaretten önce temasta bulunmak, kefaret vermeden önce temasta bulunan kişinin Allah’ın emrine uymadığı için ona asi olup günahkâr olduğunda kefaretin boynuna borç olup, bundan sonra ne ölüm ile nede talak ile nede başka şeyle düşmeyeceğinde ittifak etmişlerdir. Malikilere göre 3 talakla boşarsa düşer. Kefaret verinceye kadar hanımı kendisine haram olarak kalacağında da ittifak etmişlerdir. Malikiler 2 zıhar kefaretini bitirmeden önce temasta bulunursa bu ona haram olur. Kefareti batıl olur. Yeniden kefaret verir. Şafilere göre orucu devam ederken kefaret bitmeden önce gece temasta bulunursa günahkâr olur. Orucun aralıksız olma şartına zarar vermez. Fakir doyurma işi henüz tamamlanmadan temasta bulunsa geçenleri iptal etmez. Hanefi ve Hambeliler tuttuğu oruçlar fasit olur. Oruca yeniden başlar. Kefareti fakirlere öderken henüz bitmeden temasta bulunsa daha önce verdikleri tekrar vermesi lazım gelmez. 60 fakiri doyurur şeklinde, temastan önce kaydolmaksızın mutlak gelmiştir. Köle azadı ve oruç ise temas etmeden önce kaydını getirerek her ikisinin de temastan önce bitmesini ifade etmiştir. Zıhar hükmü konusunda zıhar muvakkat olursa sen bana 1 gün, 1 ay veya 1 sene işte falanın sırtı gibisin dese Cumhura göre bu vaktin bitmesiyle kefaret vermeden zıhar biter.

Dakika 35:09

Malikilere göre ise bu tahdit batıl olur. Talak gibi ebedi olur ve ancak kefaretle çözülebilir. Zıhar müebbet veya mutlak ise kefaretle kalkacak bir haramlığın sabit olmasıdır.  Kefaret vermemesi ise ancak ölümle veya Şafiler hariç, cumhura göre ayrılmayla mümkün olur. İrtidat veya eşlerden birinin Müslüman olması sebebiyle ayrılma irtidatın neticeleri konusun da İmamı Azam ve imamı Ebu Yusuf ve İmamı Malik talaksız aralarında ayrılık vaki olur. Mahkeme kararına lüzum yoktur. Nikâh kendiliğinden fesh oluverir. Şafi ve Hanbelilere göre nikâhın fesi iddetin bitmesine bağlıdır. Dinden dönen koca ise zifafta olmuş ise kadın mihrin tamamını alır zifaf olmamış idiyse de mihrin yarısını alır. Eğer dinden dönen kadın ise zifaftan önce olmuş ise ona Mehir yoktur. Zifaftan sonra dinden dönmüş ise Mehrini tam alır.  İslam diyarında yapılan bir zifafın neticesi ya cezadır veya Mehir’dir. İslam’dan çıkan erkeğin mürtet kadınla evlenmesi caiz değildir. Çünkü o ölümü hak etmiştir. İslam’dan dönen kadınında ne bir erkekle ne bir kâfirle ebedi mürtet bir erkekle evlenmesi caiz değildir. Çünkü o Hanefilere göre durumunu iyice düşünmesi için hapsedilir. Müslüman olmanın neticeleri kadın Müslüman olsa kocasına hâkim İslam’a girmesine telkin eder. Müslüman olursa kadın onun hanımıdır. İslam’ı kabul etmezse Müslüman bir kadının kâfirin yanında kalması caiz olmadığı için hâkim onları derhal ayırır. Bu ayrılma Ebu Hanife İmamı Azam ve Muhammed’e göre bir talakı bain’dir. Ebu Yusuf’a göre ise bu talaksız bir ayrılmadır. Mecusi bir kadınla evli olan bir koca Müslüman olsa kadına Müslüman olması telkin edilir. Kabul ederse onun hanımı olarak kalır. Etmezse hâkim aralarını ayırır. Çünkü Mecusi bir kadınla nikâhlanmak kesinlilikle haramdır. Mehir zifafla kesinleşmiştir. Ayrıldıktan sonra düşmez. Kadın Darul Harpte Müslüman olsa iddeti bitinceye kadar hakkında ayrılık vaki olmaz. 3 ay geçmesiyle veya hamileyse doğum yapmasıyla sona erer. Onun iddeti budur. Kocasının Müslüman olması mümkündür. Hanımın Müslüman olması rici talak yerine kabul edilmiştir. İddeti bittiği zaman kocasından kesin ayrılmış olur. Eşlerden biri Müslüman olarak Darul Harpten, Darul İslam’a gelirse Hanefi ulemasına göre hem hakikaten, hem de hükmen diyar, ülke ayrılığı bulunduğu için ayrılık meydana gelir. Cumhuru ulema, Hanefilere muhalif görüş beyan ederek diyar farklılığından dolayı ayrılık vaki olmayacağına hükmettiler. Ehli kitap bir kadının yine ehlikitap olan kocası Müslüman olsa bunlar nikâhları üzerine kalırlar. Aslında Müslümanın ehli kitap bir kadınla evlenmesi sahih olduğuna göre mevcut nikâhın devamı zaten sahih olur.

Dakika 40:00

Kısmetli izleyenler; dersimiz iddet ve istibra konusunda: İddet çoğunluğu idet şeklinde gelir. Sayma anlamalındadır. İddet kar, yani temizlik hallerinin sayılarını, sayılan şey demek olan mabut hakkında kullanılır. Terim olarak Hanefilerin ortaya koyduğu şeran sınırı tespit edilmiş bir süre demektir. Kadının beklemek zorunda olduğu süredir. 3 ay hali ile iddet bekler. Cumhurun görüşüne göre ise iddet, şari ’in belirlediği ve kadının süre bitinceye kadar evlenmeksizin, beklemekle belirli olduğu süredir. Malikilerle Hanbelilerin hilafına Hanefilerle Şafiler kendisiyle zina olunmuş kadın için iddet söz konusu değildir. Yüce Allah   ( c.c) mümin kadınları nikâhlayıp, sonra kendilerine dokunmadan onları boşarsanız sizin için onlar aleyhine sayacağınız bir iddet yoktur, buyuruyor Ahzap suresi, ayet 49. Şafilerin dışında kalan Cumhura göre halvette kaldıktan sonra boşaması halinde yine iddet icap eder. Mehrin tümünü gerektiren her bir talak yahut fesih halinde iddette vaciptir. Şer-i hükmü konusunda kitap, sünnet ve icma ile iddet kadın hakkında şeran vaciptir ki bu farz anlamındadır. Delili şanlı Kur’an’da ki delil boşanan kadınlar kendiliklerinden üç iddet süresi beklerler. Bakara suresi ayet 228. Vefat dolayısıyla iddet hakkında içinizden vefat eden kimselerin bıraktıkları zevceleri kendiliklerinden 4 ay 10 gün beklerler. Bakara suresi ayet 204 Küçük ay halinden kesilmiş ay ise ve gebe kadının iddeti hakkında da şöyle buyrulmaktadır. Kadınlarınız arasında hayızdan kesilmiş olanlarla ve asla hayız görmeyenlerden eğer şüphe ederseniz onların iddetleri üç aydır. Hamile olanların iddetleri ise yüklerini bırakmalarıdır. Talak suresi ayet 4 bir takım ayetlerde iddetin kitaptaki delilleri arasındadır. Şanlı Peygamberimizin sünnetindeki deliller. Allah’a ve ahret gününe iman eden bir kadının, ölmüş bir kimse için 3 günden fazla yas tutması helal değildir. Yalnız kocası bundan müstesnadır. Onun iddeti 4 ay 1o gündür. Şanlı Peygamberimiz (A.S.V) Kayız kızı Fatıma’ya, İbn-i Ümmü Mektum ’un yanında iddet beklemesi emrini vermiştir. İcma gelince ümmet genel olarak iddetin vücubu üzerinde icma etmişlerdir. Erkek için iddet varmadır. Istılahı anlamıyla söz konusu değildir. O hemen evlenebilir. Müslüman olmayan kadının iddeti Hanefi ulemasına göre zimmi olsun, harbi olsun iddet beklemek vacip değildir Gayri Müslimlere.

Dakika 45:02

Kitap ehli bir kadın olup Müslüman bir kimsenin hanımı ise onun için iddet vaciptir. İddet beklemek için mecbur edilir. Erkek Müslüman olarak Darül İslam’a gelir. Kadını da Darül Harp de bırakacak olursa, Hanefilerin ittifakıyla kadın için iddet yoktur. Erkek Müslüman olarak darı İslam’a gelir. Kadında Darül Harp de bırakacak olursa Hanefilerin ittifakıyla kadın için iddet yoktur. Birisinin diğeri üzerinde her hangi bir hakkı olmaz. Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir kadın kocası için 4 ay 10 günlük yası dışında her hangi bir kişi için üç günden daha fazla yas tutması helal değildir. İddet bekleyen kadının kendisini süslenmek, süslenmekten bedenini de koku sürünmekten uzak tutması ve evlenme taliplilerinin de bu taleplerini yapmaktan men edilmeleri demektir. Evet, kıymetliler; İslam’ın hükümleri zimmet ehline uygulanır. Harbilere uygulanmaz. Cumhuru ulema zimmi kadın iddet beklemek zorundadır. Ayeti kerimeler umum ifade eder dediler. Hikmetine gelince rahimde çocuk olup, olmamasının bilinmesini dönmek için yeterli fırsat vermektir. Neseplerin karışmasını önleme İddet doğum ile sona erer. Rici talakta hanımına dönmek imkânını vermektir. Şafilerle Hanbeliler kocanın hakkını muhafaza etmektir. Gerdeğe girmemiş kadının kocasının vefat etmesi halinde iddet ise kocanın hakkına riayet etmek üzere teabbüden vacip görülmüştür. İddetin vücub sebebi Talak yahut ölüm sebeplerinden birisi dolayısıyla vacip olur. Fesih de talak gibidir. Duhulden sonra ayrılık ile Şafilerin dışında kalan cumhurun görüşüne göre sahih bir halvet sonrasında iddet icap eder. Ancak hakiki bir duhul ile vacip olur. Cumhura göre sadece halvetle vacip olmaz. Malikiler ise fasit bir evlilik sonrasında halvet dolayısıyla iddetin vacip olduğunu kabul ederler. Cumhurun delili, İmam-ı Ahmet’in Raşit Halifede bir kapıyı kapatan yahut bir perdeyi indiren bir kimseyi için, Mehir ödemesini vacip olduğuna ve iddetinde vücubuna hükmetmişlerdir. Şafiler ilişkinin kurulmadığı, mücerret halvet ile iddet vacip değildir. Sonra kendilerine dokunmadan boşarsanız onlar aleyhine sayacağınız bir iddet yoktur. Ahzap suresi ayet 49. İttifakla şüphe ile ilişkiden dolayı ayrılma konusunda iddet vaciptir. Şüpheli ilişki ve fasit evlilik hamile kalmak ve ilişki kurana nesebin ilhakı bakımından, sahih evlilikteki ilişki gibidir. İçinizden vefat eden kimselerin bıraktıkları zevceler kendiliklerinden 4 ay 10 gün beklerler. Bakara suresi ayet 234.

Dakika 50:00

Evet, çok kıymetli ve muhterem izleyenler; derslerimiz devam ediyor. Malikilerle Hanbeliler, zina edilen kadın hakkında iddeti vacip görürler iddet vaciptir. Zina edene ise dolayısıyla nesep ilhak edilmez. İddetin rüknü konusunda da Hanefi uleması, haramlara riayet etmesi bir başka kocayla evlenmesinin haram olması, boşandığı evlilik evinden çıkmasının haram olması iddet süresi içerisinde talakının sıhhati boşanan kadının kız kardeşi ve benzeri yakınlarıyla evlenmesinin haram olması gibi rükünleri vardır. İddetin türleri ve miktarı konusunda da karlarla iddet, aylarla iddet, doğum ile iddet, bakın burada üç türlü iddet kuruyoruz. Karlarla iddet, aylarla iddet, doğum ile iddet kadınlar üç türlüdür. Hamile kocası vefat etmiş kadın, hayattayken ayrılmış ay hali olan kadın, ay hali olmayan ve hayattayken kendisinden ayrılmış olan kadın kuru yani bunlara karlar denmektedir. Kûru yani karlardan maksat, kar sözlükte temizlik ve ay hali için müşterek bir lafızdır. Çoğulu Akra veya kûru veya akrû şeklinde gelmektir. Hanefiler Şafiler bunlar kar ay halidir demişlerdir. Rahimde cenin olmadığını bildirmektedir. İddetten kasıtta odur cenin olmadığını gösteren ise temizlik hali değil ay halidir. Kadınlarınız arasından ay halinden kesilmiş olanlarla ve asla ay hali olmayanlardan şüphe ederseniz onların iddetleri üç aydır. (Talak suresi ayet 4) Eğer su bulamazsanız o vakit tertemiz toprakla teyemmüm ediniz. Maide süresi ayet 6 Şeriatta kar kelimesinin de ay hali anlamında kullanılmasıdır. Sevgili Peygamberimiz  (A.S.V) İstihaza olan kadına kar günlerinde namazı bırak emrini vermiştir. Allah’ın dininin açıklayıcısı odur. Yine Hz. Peygamber (A.S.V) Ebu Hubeyş kızı Fatıma’ya şöyle dedi bak karın geldiği zaman yani ay hali olduğunda namaz kılma karının süresi geçti mi de temizlen sonrada kardan kara kadar olan süre arasında da namaz kıl. Hz. Peygamber buyuruyor; cariyenin boşama sayısı 2’dir.Onun iddeti de 2 tane ay halidir. Kendi kendilerine 3 kar beklerler. Bakara suresi ayet 228 3 kar eksiksiz olarak beklemeyi icap ettirmektedir.

Dakika 55:04

Kardan kasıt temizlik süreleridir diye kabul edenler ise üçü gerekli görmemektedir. Buna iki temizlik hali ile 3.’sünün bir kısmı ile yetinirler. Böylelikle nas’ın zahirine muhalefet ederler. Karı ay hali kabul ederler ise bunu eksiksiz olarak 3 ay hali olarak ön görürler. Nas’ın zahirine uygun görüşü kabul etmiş olurlar. İstibra rahimde hamileliğin olmadığını bilmek içindir. Buna delil ise ay hali olmaktır. İstibranın ay hali nazarı itibari alınarak olmalıdır. Malikilerle Şafilerin görüşüne göre ise kar temizlik demektir. Yine Allah’u Teâlâ iddetler de kelimesinde ta harfini de zikretmiştir. Bu sayılan şeyin müzekker olduğunu delilidir. Buda iddetin ay hali olmak değil temizlik hali olduğunu gösterir kadınları iddet vakitlerinde boşayın. Talak suresi ayet 61 Ay halinde boşama Bit at şeklindeki talak haramdır. Buna ayeti kerimenin anlamı iddetlerine doğru olan onları boşayınız şeklindedir denilerek cevap verilmiştir. Diğer bir delil ise kar kelimesinin bir araya getirmekten türetilmiş olmasıdır. Kar asıl itibarıyla bir aya gelmek demektir. Temizlik halinde ise temizlikte kan toplanır. Ay halinde ise kan rahimden çıkar görüş ayrılığın faydası da şudur; karısını temizlik halinde boşadığı takdirde 2. gurubun görüşüne göre 3. Defa ay hali olmakla iddeti sona erer. Boşandığı temizlik Halide onun lehine hesaba katılır.1. gurubun görüşüne göre ise 3. ay hali sona ermedikçe iddetten çıkamaz. Hz. Ömer ile Hz. Ali’den şöyle dedikleri rivayet edilmiştir. 3. ay halinden yıkanmadığından dolayı kocası için ona dönüş helal olmaz. Bu ise 1. gurubun görüşünü desteklemektedir. Tercihe olan görüş birincisidir. O görüş uygun düşmektedir ki başta İmam-ı Azam olmak üzere diğerlerinin görüşüdür. 3 defa ay hali olmayı beklerler. İddetin sona erdiği kesinleşmiş olur. Ay hali oldu mu hamile olmadığı ortaya çıkar. Temizlik hamileliğin varlığı ortaya çıkar. İmam-ı Ahmet’ten kûru lafsının temizlik süreleri olduğunu söylüyor idim, bu gün ise onun ay hali demek olduğu kanaatindeyim. İmam-ı Ahmet’in dönmesi haklı bir takım gerekçeler veya daha güçlü bir takım tercih edici sebeplerle dolayısı ile olur. Evet, çok kıymetli ve muhterem izleyenler; derslerimiz devam ediyor. Her bir iddet türünün sebepleri ve şartları konusunda iddetin 3 türlü olduğunu öğrenmiştik karlar iddeti, aylar iddeti ve hamilelik iddeti karlar iddeti sebepleri vardır. Bunlarda sahih evlilikte ayrılık rahimde ortaya çıkması hamilelik olmadığının ortaya çıkması bu tür iddetin vücub şartı.

Dakika 1:00:00

Kadın ile duhul gerdeğe girmek Şafilerin dışındakilere göre sahih bir evlilikte sahih halvettir. Hanefilerle Hanbeliler fasit evlilikte bunu kabul etmemekle birlikte Malikiler fasitte de kabul ederler. Fasit evlilikte hâkimin ayılmalarına hüküm vermekle yahut birbirlerini terk etmekle meydana gelen ayrılık. Bunun şartı ise Malikilerin dışında kalan Cumhura göre duhuldür. Malikilere göre fasit evlilikten sonra halvet ile iddet icap eder. Akit şüphesiyle ilişki başka bir kadının gönderilmesi böyle bir durumda iddeti vacip kabul etmekte ihtiyat türündendir. Aylar ile iddet birisi ay halinin yerine vaciptir diğeri ise bizatiye asıl olarak vaciptir. Ay hali yerine vacip olan ve aylarla sayılan iddet küçüğün iddeti ay halinden kesilmiş olan kadının iddeti ay hali olmayan kadının iddeti vücup sebebi duhulün etkisinin bilinmesidir. Karlar yolu ile iddet vacip kabul etmenin, sebebinin aynısıdır. Küçüklük ay hali olmamaktır. Yine duhul yahut şafilerin dışında sahih bir nikâhta sahih bir halvettir. Malikilere göre fasit nikâhta da durum böyledir. Asli olan ay hesabı kocanın vefatı dolayısıyla söz konusu olan iddettir sebebi vefattır. Kederi açığa vurmak için yapılır. Bu iddetin vücub şartı ise sadece sahih evliliktir. Hamilelik iddeti hamilelik süresidir. Vücup sebebi ayrılık veya vefattır. Nesepler karışmaz sularda şüphe olmaz hiçbir erkek başkasının ekinini kendi suyuyla sulamaz. Vücubunun şartı ise hamileliğin sahih veya fasit evlilikten dolayı olmasıdır. Fasit nikâhta da ilişki iddeti vacip olur. Hanefilerle Şafilere göre böyle bir iddet zina sebebiyle hamile olan hakkında vacip değildir. Zina iddeti vacip kılmaz. Bir erkek zinadan hamile kalmış bir kadın ile evlenecek olursa İmam-ı Azam ve Muhammed’e göre nikâh caizdir. Fakat doğum tapmadıkça onunla ilişki kurması caiz değildir. Böylelikle başkasının ekinini sulamamış olur. Şafiler ise zinadan hamile kalmış kadını nikâhlama da onunla ilişki kurmayı da caiz kabul etmişlerdir. Çünkü zinanın hürmeti yani saygıya değer tarafı yoktur. Hamileliğin iddeti ölüm yahut talak sebebiyle vaciptir. Doğum ile sona erer bunda ittifak vardır. Hamile olanların iddetleri ise yüklerini bırakmaları vaktidir. Kadın hamileyken kocası tarafından boşanır yahut kocası ölürse, doğum ile iddeti sona erer. Delili ise Haris kızı Sübeyanın hamileyken kocasının ölmesi ve kocasının vefatından 10 gün kadar bir süre sonra doğum yapmasıdır. Peygamber efendimiz,(A.S.V) Geldiğinde ona evlene bilirsin demiştir. O bana ben doğum yaptığım vakit artık iddetin iddetten çıktığıma dair fetva verdi ve uygun gördüğüm takdir evlenebileceğini söyledi dedi.

Dakika 1:05:00

Kocası vefat etmiş olan hamile kadın iddeti doğum yapmakla sona erer. Hamile olan kadınların süresi ise yüklerini bırakmalarıdır. İbn-i Mesut Hazretleri (R.A) isteyen kimse ile nisa suresinin yani Talak suresinin Bakara suresindeki talak ile ilgili ayetten sonra nazil olduğuna dair lanetleşirim demiştir. Yine isteyen kimse ile hamile olanların süresi ise yüklerini bırakmalarıdır ayetinin kocası ölmüş kadının durumu ile ilgili ayetten sonra nazil olduğuna dair yemin ederim demiştir. Sizden vefat edipte geriye eşlerini bırakanlar Bakara suresi ayet 234. ayetini okumuştur. Doğum ile iddetin sona ermesinin ise, iki tane şartı vardır. Kıymetli izleyenler; Hanefilerin dışında kalan Cumhuru ulema, yükünün tümünü bırakması veya tümüyle ondan ayrılmasıdır. Yani doğum ile iddetin sona ermesi konusunda, Malikiler bir kan pıhtısı düşük yapacak olsa dahi sona erer. Hanbelilerle ve Şafilere göre ise iddeti sona erdiren hamileliğin baş, el, ayak gibi İnsan hilkatinin beliren şey ile yahut sözlerine güvenilirlerin tanıklığı ile şahadet etmeleridir. Yüce Allah’ın (c.c) hamile kadınların süreleri, yüklerini bırakmalarıdır buyurduğunu görüyoruz. Hanefi uleması şuanda ki belirttiğimiz görüş Hanefilerin dışında olanların görüşü idi. Hanefiler çocuğun çoğunluğunun dışarı çıkması yeterlidir. Kadın düşük yapacak olsa onun hilkati kısmen belirginleşecek olursa bununla iddet sona erer. Hamile kalınanın iddet sahibine nispet edilebilmesi hamileliğin en az müddeti ittifakla altı aydır. Çoğunlukla dokuz aydır. Hanefilere göre azamisi iki yıl Şafiler de Hanbeliler de dört yıldır. Malikilerce meşhur kabul edilen görüşe göre ise beş yıldır. Asgari süresinde delilleri anneler çocuklarını tam iki yıl emzirirler. Ona gebe kalınması ve sütten kesilmesi otuz aydır Ahkaf suresi ayet 15’de böyle buyrulmuştur. Hamilelik süresinin çoğunlukla dokuz ay olduğu görülür. Şafilerle, Hanbeliler dört yıl hamile kalan görülmüştür derler. Yine Müslim’in de rivayet ettiği ben Malik Bin Enes’e, Hz. Ayşe’nin kadının hamileliği iki yıldan fazla olmaz sözünü sordum Subhanallah bunu kim söylüyor? Şu bizim komşumuz Muhammed Bin Ajlan’ın kadını doğru ve güvenilir bir kadındır.

Dakika 1:10:00

Kocası da sözüne güvenilir bir kadındır on iki yıllık bir süre zarfında üç defa hamile kaldım, Şafi’de derki; Muhammed Bin Ajlan annesinin karnında dört yıl kaldı. Ahmet derki; Ajlan oğulları kadınları dört yıl süre ile hamile kalırlar. Böyle bir kadını kocası boşayacak olsa yahut bırakıp ölse onu boşadıktan veya ölümünden sonra, çocuk doğuruncaya kadar dört yıl süre ile evlenmez. Eğer bu süre zarfında çocuk doğarsa ona ilhak edilir ve bu doğumu ile iddeti sona erer. Çocuğun hilkatinin belirlendiği asgari süre ise Şafilerle, Hanbelilerin görüşüne göre seksen bir gündür. Buhari ile Müslim sizden her birinizin hilkati annesinin karnında kırk gün süre ile lütfe olarak bir arada bulunur. Sonra yine bunun gibi bir süre alaka olur sonra yine bunun gibi bir süre bir çiğnemlik et olur. Şafilerle, Hanbelilerin görüşüne göre iddet bir çiğnemlik et olma süresinden daha aşağısı ile sona ermez. İddetin seksen günden sonrasına devam etmesi icap eder. Hamilelik iddetine geçiş Ay hali yani buna kar hali denmektedir ki diğer adı kuru ile yahut aylık süreler ile iddet beklerken kocadan hamile olduğu ortaya çıkarsa bu sefer kadın onu doğurma ile sona erecek bir iddet bekler. Hamile olduğu şüpheli olan kadın, şüphelenecek olursa Malikilere göre hamilelik süresinin, sona erecek olana kadar bekler. Şafilerle Hambelilere göre ihtiyat için, seni şüphelendirecek şeyi şüphelendirmeyecek şeye bırak buyuran Peygamber sözü şüpheli şüphesiz zahir oluncaya kadar evlenmeksizin durur. Malikilere göre ise hamileliğin azami süresi geçmedikçe onunla evlenecek olan kocaya helal olmaz. Hanbeliler zahil olduğu hakkında hüküm verilen şeyin sonradan ortaya çıkan şüphe ile zahil olması caiz değildir. Hâkim içtihadının değişmesi dolayısıyla yahut şahitlerin dönmesi dolayısıyla verdiği hükmü nakıs etmez. Küçüğün vefatından sonra hanımının iddeti İmam-ı Azam Ebu Hanefi ve Muhammed’in görüşü iddeti doğum yapmasıyla sona erer. Hamile olanların süresi ise yüklerini bırakmalarıdır buyuruyor yüce Allah’ın kelamında. Ölümden sonra iddeti 4 ay 10 gündür. Şafiler ve Ebu Yusuf derki; iddeti ay hesabı iledir. Kocası vefat etmiş kadının iddeti kocası vefat etmiş kadın eğer hamile ise iddetinin doğumunu yapmakla sona ereceğine öğrenmiş bulunuyoruz. Gebe değil ise kadın 4 ay 10 gündür. İçinizden vefat eden kimselerin bıraktıkları zevceler kendiliklerinden 4 ay 10 gün beklerler. Şanlı Kur’an Bakara suresi ayet 234 İddetlerini bekleme sebebi bir üzüntüdür. Ey iman edenler mümin kadınları nikâhlayıp sonra kendilerine dokunmadan boşarsanız sizin için onlar aleyhine sayacağınız bir iddet yoktur.

Dakika 1:15:08

Ahzap suresi ayet 49 Boşanmış kadının iddeti hamile değil ise onun iddeti ittifakla 3 kardır yani 3 ay halidir. Hanefilerle Hanbelilere göre 3 ay hali Malikilerle şafilere göre 3 temizlik süresidir. Boşanmış kadınlar kendiliklerinden 3 kar beklerler. Bakara suresi ayet 229 Hanefilerle Hanbelilere göre karın çoğu tam 3 ay gibidir. Kadınlarınız arasından ay halinden kesilmiş olanlarla asla ay hali görmeyenler hakkında şüphe ederseniz onların iddetleri 3 aydır. Talak suresi ayet 4 küçük olduğu yahut yeis yaşına ulaştığından dolayı yaşlılığı dolayısıyla ay hali olmayan ve hiçbir şekilde ay hali olmayanın iddeti konusunda kadınlarınız arasında hayızdan kesilmiş ayeti dolayısıyla 3 aydır. Yeis ay halinden kesilme yaşı buna ay misali denir ki Hanbelilere göre yeis yaşı 50’dir. Hz. Ayşe kadın 50 yaşından sonra artık karnında çocuk veremez. Fetvayı esas olan Hanefilerin görüşüne göre ise bu yaş 55’dir. Şafiler derki; ay halinden kesilme azami yaşı 62’dir. Şafiler azami diyorlar dikkat Malikilerin görüşü ise hayız yaşı yetmiş yaş ile takdir edilir. Bu yaştan sonra gördüğü kesinlikle ay hali kabul edilmez. Buluğ yaşı en küçük yaş dokuz yaştır rastlanılmıştır, ay hali olana bu yaşta. Buluğ, ergenlik yaşı mezheplerinde ittifakı ile çoğunlukla görülen buluğ yaşı on beştir. Mürtâbe temizliği uzayıp giden kadın ile Müstehazanın iddeti ay hali yaşı üç guruptur. Muğtâde Mürtâbe ve Müstehaza Muğtâde olan kadın âdetine göre üç kar süresi iddet bekler. Yine Mürtâbe durumundan şüphe eden veya temizliği uzayıp giden kadının durumuna gelince sebebini bilmeyen kadının Hanefilerle şafilere göre hükmü şudur: Bu kadın ay hali oluncaya kadar ay hali görmeyecek yaşa ulaşıncaya kadar temiz kalır. Bundan sonra ise üç ay süre ile iddet bekler. Çünkü o kadın ay hali görünce, ay hali olan kadınlar arasına katılır. Hz. Osman’dan, süt emziren kadın hakkında bu şekilde hüküm verdiğine dair kayıtlara rastlanmaktadır. Malikilerle Hanbeliler, dokuz ay bekledikten sonra üç ay daha bekler. Tam bir sene iddet beklemiş olur. Hz. Ömer’den gelen bir rivayet ki hanımını boşamış sonrada bir veya iki defa ay hali olduktan sonra ay hali kesilmiş fakat neden kesildiğini bilmeyen bir kadın hakkında şöyle dediği rivayet edilmiştir. Dokuz ay bekler eğer hamile olduğu ortaya çıkmazsa üç ay daha iddet bekler işte bu tam bir sene olur.

Dakika 1:20:00

Müstehaza veya kan görmesi uzayıp gidenin durumuna gelince: Hanefilerce fetvaya esas kabul edilen görüş, bu kadının yedi aylık süre geçmesi ile iddeti sona erer. Onun temizliği iki ay kabul edilir ve böylelikle temizlik süreleri de altı ay olur. Üç ayla sona ereceği de söylenmiştir. Hambelilerle, Şafilerin görüşü aise gibi üç aydır. Peygamber efendimiz (a.s.v) Havle Binti Cahş’a her ay altı ya da yedi gün oturmasını namaz kılmamasını emretmiştir. Her ay altı ya da yedi gün yani bu adet gördüğü mutat günleridir. Delili, bu süre zarfında namaz ve benzeri ibadetlerini terk etmesidir. Ay halini ayırt edebiliyorsa namaz ve oruç hususunda onunla nasıl amel ediyorsa iddet konusunda da amel eder. Malikilerin ay hali kanı ile istihaza kanını birbirinden ayırt edemeyen murtade şüpheye düşmüş kadın gibidir. Tam bir sene bekler dokuz ay şüphenin ortadan kalkması için. İstibra yani rahminde çocuk olmadığının bilinmesi kastıyla bekler. İddet olmak üzere de üç ay bekler ondan sonrada onun evlenmesi helal olur. Hayız kanını ayırt edemeyen Müstehaza kadının iddeti ile süt emzirme dışında kalan bir sebep dolayısı ile ay hali gecikmiş kadının iddeti tam bir yıl demektir. Kocası kaybolmuş kimsenin ki buna mefkut denilmektedir. Hanefi ulemasına göre böyle bir kişi hayattadır. Malı miras alınmaz hanımı ondan bain olmaz, ölümü tahakkuk etmedikçe hanımı iddet beklemez. Güvenilebilir bir kimsenin eli ile boşama mektubu ile ulaşmış olan kadının ise iddet bekleyip evlenmesinde bir mahsur yoktur. Şafilere göre Hanefilerin görüşü gibidir. İstishak ilkesi ile ve Hz. Alinin ölümünü bilinceye kadar sabreder buyurduğu gibi. Malikilerle Hanbeliler 4 yıl süreyle bekler ondan sonra vefat iddeti bekler. Yani 4 ay 10 gün süre bekler. Hz. Ömer’den şu rivayet gelmiştir. Bir kadının kocası kaybolur ve mefkut olur.4 yıl bekler Hz. Ömer’e gelince Hz. Ömer ona bu sefer 4 ay 10 gün daha bekler. Kadın Hz. Ömer’e gelir. Hz. Ömer bu adamın velisi nerededir diye sorar velisini getirirler. Hz. Ömer velisine bu kadını boşa der, oda bunu yapınca HZ Ömer dilediğinin dilediğin kimseyle evlene bilirsin der kadına. İddetin tahavvülü intikali yahut tahayyülü konusunda iddetin aylardan karlara tahavvülü bir kadın ay hali ile iddet beklemeye başladıktan sonra iddetin sona erişinden önce ay hali olursa iddetinin karlara intikali gerekir ve o zamana kadar beklediği iddet batıl olur. Hanefilerle Hambelilere göre tam Üç ay hali geçmedikçe sona ermez. Malikilerle Şafiler ise 3 temizlik hali geçmedikçe olmaz aylar karların bedelidir

Dakika 1:25:15

Aslın var olmasıyla birlikte bedele göre iddet beklemek caiz değildir. Abdest almaya gücü yetmek halinde teyemmüm benzeri durumlar da böyledir. İddetin karlardan aylara yahut doğum yapmaya tahavvülü karlar ile iddet beklemeye başlasa daha sonrada kocasından hamile olduğu ortaya çıksa Malikilerle Şafilerin görüşüne göre bu sefer karların hükmü düşer ve doğum yapmak esasında göre iddetini bekler. Karlar zahiren rahimde çocuk olmadığının delilidir. Hamilelik ise rahmin kesinlikle meşru olduğunun delilidir. Kesin bilinen durum ile zahir olan durum isabet olur. Hanefi ulemasına göre 55 olan ay halinden kesilme yaşına ulaştı mı bu sefer ay halinden kesilmiş kadının iddet süresi olan 3 aylık süreyle iddet beklemeye başlar. Malikilerle Hanbeliler derki böyle bir kadın 1 yıl süreyle iddet bekler. Bunun 9 ayı boşama boşanma zamanından itibaren hesap edilir ve bu süre zarfında rahminde çocuk olup olmadığını anlamak üzere bekler. Bu süre çoğunlukla hamilelik süresidir. Bundan sonra ise ay halinden kesilmiş kadınların iddeti olan 3 aylık süreyle iddet bekler. Hz. Ömer’in buyruğu gereğince amel etmek sonucunda sonucuna da ulaşılmış bir hükümdür. Şafiler yeni görüşlerinde Hanefilerin görüşünü benimsemişlerdir. Vefat iddetine intikal Koca rici bir talak ile boşamış olduğu hanımının iddet süresi içerisinde ölürse, icma ile aylarla yahut aylarla iddet beklemek vefat iddetine intikal eder. 4 ay 10 gündür bu müddette bain talaktan sonra iddet beklediği esnada vefat ederse bu sefer kadının iddeti vefat iddetine intikal etmez. Aksine bain talaktan, talakın iddetini tamamlar. 2 sürenin en uzun olanının iddet kabul etmek konusunda da İmam-ı Azam, İmam-ı Muhammed ve Ahmet’in görüşü karısını mirastan mahrum bırakmak kastı ile iddet beklediği sırada kocası ölmüş ise o vakit kadın boşama iddetinden hangisinin süresi daha uzun ise ihtiyaten ona intikal eder. Ölüm esnasından itibaren 4 ay 10 gün bekler. Ay hali olmazsa, olmazsa da 3 ay hali süre ile iddet bekler. Hanefilerle Hanbelilerin görüşü budur. İmam-ı Malik İmamı Şafi ve Ebu Yusuf’un görüşü, böyle bir kadın boşanma iddetini tamamlar demişlerdir. İddetin başlaması konusunda Hanefi uleması, evlilik sahih ise iddetin başlangıcı talak, fesih veya ölümden itibarindendir. Bunda ittifak vardır. İddet bir süredir, sürenin geçtiğini bilmek şartı yoktur.

Dakika 1:30:00

İddet boşama vaktinden itibaren başlar. Hâkimin ayrılıklarına hükmettiği andan değil, doğum yapıncaya kadarda bu haber kadına erişmemişse ittifak ile iddeti sona erer. Evlilik fasit ise hakimin eşleri birbirinden ayırma hükmünü vermesinden sonra veya bu hükmün akabinde olur. Eğer ilişki şüpheli ise İbn-i Abidin der son ilişkiden itibaren olması gerekir. Bu görüş doğrudur şüphe ile ilişki halinde ise bu ilişki bu iddetin sebebidir. O bakımından bundan itibaren iddete başlanır. İki iddetin iki iddetin tedahülü iç içe girmesi konusunda Hanefi uleması iki iddet, iki iddet beklemek gerektiği takdirde bunlar iç içe girerler. Bir tek erkekten boşanmış kadın iddet süresi içerisinde evlenecek olur kocası da onunla ilişki kurar sonrada birbirlerini terk ederlerse ve nihayet onun ikinci bir iddet beklemesi gerekirse bu iki iddet birbirine girmiş tedavül etmiş olur. İki ayrı erkekten iki tür iddete misal şüpheli ilişkide bulunursa kadının ikinci bir iddet daha beklemesi gerekir. Böylelikle iki iddet tedahül etmiş olur. İmam-ı Azam Ebu Hanefi ve Ebu Yusuf’un görüşü, Koca kendisi ile gerdeğe girdiği hanımını küçük beynuneyle olan bain bir talakla boşayacak sonrada iddeti bitmeden önce onunla evlenecek ve onunla gerdeğe girmeden boşayacak olursa yeni bir iddete başlaması gerekir. Malik ve Muhammed ise İmam-ı Muhammed ise İmam-ı Malik ile beraber, onun yeni bir iddet beklemesini gerekli görmez. İki iddetini tamamlar ve Mehri Müsemmanın yarısını almak hakkını elde eder demişlerdir. Hanefi uleması ikincisinden ayrıldıktan sonra iddet bekler iddetinin yerini tutar. İkincisinden dolayı beklediği karlar iddetin yerini tutar. Şayet kadın hamile olur veya doğum yaparsa doğum önceden de açıkladığımız gibi ittifakla her iki iddet için yeterli gelir. İddetin sona ermesi konusunda fiil ile kadın emsalinde iddetin biteceği bir süre geçtikten sonra bir başka koca ile evlenecek olsa evlilikte caiz olur. Benzerinde iddetinde sona ermesi bittiğine delildir. Söz ile iddet bekleyen kadının benzerinde iddetin bittiğini haber vermesi ile olur Allah’u Teâlâ’nın (C.C) Onların rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helal değildir. Bakara suresi ayet 228 Ay hali ve hamileliktir. Güvenilen bir kimsenin sözü ise, yeminiyle birlikte kabul edilir. İmam-ı Azam, Ebu Hanefi asgari süre 60 gündür ay hali süresi itibariyle vasat olanla amel edilir ki bu, bu da 5 gündür. Ebu Yusuf’la Muhammed derki, bunun asgari süresi 39 gündür.3 gün esas alınırsa ay halleri toplamı 9 gün olur. İddetlerin yükümleri veya iddet bekleyen kadına hak ve görevleri konusunda hükümler evlilik talebinin haram kılınması açıktan açığa evlilik teklifinde bulunması caiz değildir.

Dakika 1:35:08

Rici talak ile boşanmış olan bir kadın zevce hükmündedir. Ona evlilik teklifi yapmak caiz değildir. İddeti esnasında evlilik teklifinin üstü kapalı yapılması da caiz değildir. Ölümden dolayı iddet bekleme halinde bu şekilde bir teklif yüce Allah şu buyruğu dolayısıyla caizdir. Kadınları nikâhlamak üzere isteyeceğinizi, çıtlatmanızda bir vebal yoktur. Fakat kendileriyle uygun bir söz söylemenizden başka bir şekilde gizlice sözleşmeyin. Bakara suresi ayet 35.Boşanma iddetinde, iddet bekleyen kadının gece olsun gündüz olsun hiçbir şekilde evinden çıkması caiz değildir. Hanefilere göre ise kocası vefat etmiş gündüzün çıkması caiz değildir. Hıtbe bahsinde hükmü genişçe açıklanmış olmaktadır. Evliliğin haram oluşu, nikâhlaması icma ile caiz değildir. İddet bekleyen bir kadın için söyleniyor bunlar. Farz olan iddet sona erinceye kadar. Nikâh akdini bağlamaya azmetmeyiniz. ‘’Bakara suresi ayet 235’’ Üçüncü ve bain talakla da evliliğin bir takım etkileri sürmektedir. Nikâh batıldır. Evden çıkmasının durumu ise Hanefi uleması, gece veya gündüz, evinden çıkması haramdır. Evlerinden onları çıkarmayın onlarda çıkmasınlar belki apaçık bir kötülük işlemiş olsunlar. Talak ayet bir. Zina etmesidir apaçık kötülükten maksat haddin uygulanması için evden çıkar. Ebu Hanefi’nin, İmam-ı Azamın görüşü çıkması apaçık kötülüktür. O kadınları gücünüz yettiğinizce kaldığınız yerin bir kısmını iskân edin. Talak suresi ayet 6.Çıkartmayı hem de kendisinin çıkmasını men etmektir. 3 talak bain talak çıkmasının haram oluşunu neseplerin korunmasına, suların karışmasının önlenmesine ihtiyaç vardır. Kocası vefat etmiş olan kadın geceleyin dışarı çıkmaz. İhtiyaçlarını görmek üzere gündüzün çıkmasında bir mahsur yoktur. Bu teşhisler, tespitler içinde bulunduğun şartlara göre doğrudur. Güven ortamı olmayan yerler için ayrı güven ortamlarında ayrı her birisinde güzelim teşhisler ve tespitler yapılmıştır. Sakın kimse bunları yanlış anlamasın. Yolculuğa çıkabilmek hakkı yoktur farz olan, hac için dahi bunu yapamaz. Onları evlerinden çıkarmayın onlarda çıkmasınlar. Çünkü iddet bekleyen kadınların özel durumları vardır. Yüce Allah (C.C)onları ayrıca koruma altına almıştır, onlar için belirli hükümler koymuştur. ‘’Talak suresi ayet bir’’ Fasit nikâhtan dolayı iddet bekleyen bir kadın dışarıya çıkması caizdir. Malikilerle Hanbeliler, Hanefilerle aynı kanaattedirler. Malikilerle Hanbeliler, kadının gündüzün ihtiyaçlarını karşılamak üzere mutlak olarak çıkabileceğini caiz görürler. Hz. Cabir’in teyzem 3 talak ile boşandı.

Dakika 1:40:00

Hurmalarını toplamak üzere evinden çıktı, Peygamber (A.S.V) Anlatınca şöyle buyurdu. Çık hurmaları topla olur ki sen o hurmalardan tasadduk eder veya bir hayır işlersin Mücahitte şöyle der uhud günü bazı yiğitler şehit düşmüştü hanımları Resulullah’ın yanına gelip şöyle dediler: Sizden her hangi birinizin evinde konuşun görüşün uyumak istediğiniz dede her biriniz kendi evine dönsün. Şafiler şöyle derler: Mazeret dışında dışarı çıkmasını caiz kabul etmezler. Onları evlerinden çıkarmayın onlarda çıkmasınlar meğerki apaçık bir kötülük işlemiş olsunlar. ‘’Talak suresi, ayet 1’’Ben Allah’ın Resulüne şöyle dedim: (Malikim kızı Süreyya diyor bunu) İçinde korkuya kapıldığım bir evdeyim aile halkımın evine geçe bilir miyim? Orada iddetimi beklesem olur mu? Hz. Peygamber şöyle buyurdu: Kocanın ölüm haberini aldığın evde iddet süresi bitene kadar bekle. Kadında derki bende o evde dört ay on gün iddet bekledim buyuruyor. Evlilik meskeninde süknâ ve nafaka ey Peygamber (a.s.v) ey Peygamber kadınları boşadığınız zaman iddetleri vaktinde boşayıp ve iddetlerini sayın. Rabbiniz olan Allahtan korkun onları evlerinden çıkarmayın. Onlarda çıkmasınlar meğerki apaçık bir kötülük işlemiş olanlar talak suresi ayet 1de buyruluyor. Yine bain veya üç talak ile boşama halinde görmelerine engel olacak bir perdenin bulunması gereklidir. Boşayan birlikte kalması caiz değildir. Mesken dar ise boşayan erkeğin meskenden çıkması gerekir. İddeti bitinceye kadar yaşadığı evde kalması şeran farzdır. Örfe itibar edilmez ve onlar evlerinden çıkmasınlar evin darlığı ve kocanın da fasıklığı, Hanefilerin görüşüne göre kadının evden çıkmasını caiz kılan bir özürdür. Bulunduğu odaya girip halvette kalmak, uyumak, yemek ve benzeri bir davranış bu şekildeki bir davranış iddet süresinde yaparsa bain talak ile boşanmışsa sözü geçen durumlar ile iddet sona erer. Oturup kalkmak haramdır ilişki kurmak ise bir zinadır. Eğer iddet bekleyen kadın rici talak ile boşanmış ise yemek, giyinmek ve mesken gibi değişiklik türleri ile nafaka ittifakla kadın lehine bir haktır. Şayet bain talaktan dolayı iddet bekliyor ise, eğer hamile ise bütün türleri ile nafaka kadın lehine bir haktır. Eğer onlar hamile iseler yüklerini bırakıncaya kadar nafakalarını veriniz. Talak suresi ayet 6.Hamile değil ise yine Hanefilere göre iddet süresi içerisinde kocanın hakkı dolayısı ile kendisini alı koyduğu için bütün türleri ile nafaka hakkına sahiptir.

Dakika 1:45:05

Hanbelilerin görüşüne göre ise nafaka hakkına sahip değildir. Nafaka ve süknâ kocanın karısına dönme hakkı olduğu takdirde kadın lehine bir haktır. Malikilerle Şafiler süknâ hakkı vardır. O kadınları gücünüz yettiği kadar kaldığınız yerin bir kısmında iskân edin. Talak suresi ayet 6.Nafaka hakkına sahip değildir eğer onlar hamile iseler yüklerini bırakıncaya kadar nafakalarını verin. Eğer vefat dolayısıyla iddet bekliyor ise ittifakla onun için nafaka yoktur. Fasit bir evlilik yahut şüphe dolayısıyla iddet bekliyor ise Cumhura göre onun nafaka hakkı yoktur. Malikiler, hamile ise onunla ilişki kurana nafakasını vermesini vacip kabul ederler. Hamile değil ise yahut lian sebebi ile nikâhı fes olmuş ise sadece süknâ hakkı vardır dediler. İhtat, yas konusuyla dersimiz devam etmektedir. Kıymetli izleyenler; konumuz ihtattır yani yas demek süslenmekten imtina etmek demektir. Hoş kokular, sürme çekme bunları terk etmektir. Kadın için baba, anne ve kardeş gibi yakın bir kimse dolayısı ile sadece üç gün yas tutmak mübahtır. Koca dışında her hangi bir kimse için üç günden fazla yas ihtat haramdır. Sahih hadiste şöyle buyrulmuştur. Allah’a (c.c) ahiret gününe iman eden bir kadının kocası için bekleyeceği dört ay on gün iddet dışında bir kimse için üç günden fazla ihtadı süsü terk etmesi helal değildir. Süslenmesi kocası için bir haktır. Koca için yas tutma süresi dört ay on gündür. Hanefi uleması baliğa ve Müslüman olan kadın için söz konusudur bunlar. Cumhuru ulema bütün zevceler ihtadın kapsamına dâhildir dediler. Hadis ihtadı koca için tahsis etmiştir. İhtad şeran zevceler üzerine vaciptir. Rici talak, İhtad ile yükümlü olmadığı üzerinde ittifak etmiştir zevce hükmündedir. Daha güzel görünmek hakkına sahiptir. Kocası vefat etmiş kadının ihtadının vacip olduğu konusu üzerinde ittifak etmişlerdir. Ümmü Habibe, babası Ebu Süfya’nın öldüğü haberini alınca, üç gün bekledi. Allaha ve ahret gününe iman eden bir kadının kocası için tutacağı dört ay on gün dışında, ölen her hangi biri için, üç günden fazla yas tutması helal değildir. Hanefiler aynı şekilde üç talak ile boşanmış yahut bain talak ile boşanmış kadınında ihtadını farz görürler. Koca nimetini kaybettiğine, üzüntü ve kederini izhar etmektir. Cumhuru ulema bunu farz değil, sadece müstehap görürler. Koca, bain talak ile ona eziyet etmiştir. Müstehap olması ise, süslenmesinin fesada sebep vermemesidir.

Dakika 1:50:03

İhtad süslenmeyi terk etmek sureti ile olur. Altın veya gümüş yüzük ile dahi olsa süs eşyasıyla ipek ile süslenmek bazı Şafiler altın veya gümüş ile süslenmeyi caiz kabul ederler. Hanbeliler ise beyaz ipek giymenin caiz olduğu görüşündedirler. Bedene hoş koku sürünmek, dikkatleri çekmek, kokusuz yağ, yağ ile saçlar süslenir sürme çekmek gözün süslenmesi geceleyin sürme çekmeyi caiz kabul ederler. Kına yakmak, boyama türleri, iddet bekleyen kadının kına yakmasını yasaklamıştır. Hoş koku, kırmızı veya sarıya boyanmış elbise giymek Ümmü Seleme (R.A) Peygamberden rivayet ettiği (a.s.v) hadis-i şerifte kocası vefat etmiş kadın sarıya boyanmış elbiseyi, kırmızı toprak ile boyanmış elbiseyi giyinmez, süs takınmaz, kına yakmaz, sürme çekmez, hoş koku ve kına ile taranmaz. Çünkü buda kına yakmak demektir. Ölen her hangi bir kimse için üç günden fazla yas tutmamız yasaklandı, ancak koca müstesna idi. Onun için dört ay on gün yas tutardık sürme çekmez koku sürünmezdi boyanmış hiçbir elbise giyinmezdik. Zaruretler 4 mezhepte siyah elbise giymesi mubahtır zahireler ise sürme çekmeyi de siyah elbise giyinmeyi de caiz kabul etmezler. Cumhuru ulema yıkaması mubahtır başını yıkaması, tırnaklarının kesebilir, koltuk altlarını yolabilir, etek tıraşı yapabilir, ay hali kanının geldiği yere koku sürebilir, kocası ölmüş bir kadın o yas tutmayı terk edecek olursa haram olduğunu bilmesi halinde asi olur. İddet içerisinde doğan çocuğun nesebinin sübutu konusunda da boşayan kocadan sabit olur. İki seneden daha az bir süre içinde de doğumunu yapması ve iddeti sona ermesi ile ay hali olmaması gerekir. İddet bekleyen kadın iddetinin sona erdiğini itiraf eder. Altı aydan kısa bir süre zarfında çocuğu olursa nesebi sabit olur. Yalan ortaya çıkmıştır ikrarı batıldır. Şafi ve Hambelilere göre hamilelik süresinin azami yılı dört yıl, Malikilere göre beş yıldır. İddetten mirasın sübutu Rici talak ile iddeti bitmeden birisi ölürse öteki ona mirasçı olur. Bain ya da üç talak ile olmuş ve iddet süresi içerisinde eşlerden birisi ölürse öteki ona mirasçı olur. Kadının rızası ile olmuş ise icma ile miras alamaz rızası olmadan Cumhura göre kocasından kadın miras alır.

Dakika 1:55:01

Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Ayşe ve Ubey Bin Kââb bir grup sahabi Talakı Firar adı verilir ki buna Şafilere göre ise böyle bir kadın miras almaz. Bain’likle veya üç defa boşamakla nikâh zayi olduğundan miras sabit olmaz demişlerdir. İddet esnasında talakın layık olması bir defa boşar ve ondan iddet beklerse sonra ikinci ve üçüncü defa onu boşasa iddetin bitmesine kadar talak ona layık olur. İstibra meselesi beri olma talebidir, şeran ise rahimde çocuk olduğunun bilinmesi veya tehabbüt için yeniden malik olmak, malik olmanın son bulması yahut şüphe sebebi ile zina edilen kadının belli bir süre beklemesi demektir. Hükmü ise, istibra, ittifakla vaciptir. Vücubunu inkâr edecek olursa bazılarının görüşüne göre kâfir olur. Vücubuna dair icma vardır. Sevgili Peygamberimiz (a.s.v) Eftaslıların kadın ve çocuklarının esir alınması ile ilgili olarak buyuruyor Doğum yapmadıkça hamile bir kadın ile bir defa daha ay hali olmadıkça hamile olmayan ile ilişki kurulmasın başkasından hamile kalmış bir kadına hiçbir erkek katiyen yaklaşmasın. Allaha ve ahret gününe iman eden bir kimse suyunu başkasından olma bir yavruya içirmesin, Allaha ve ahret gününe iman eden bir kimse onun istibra etmesini istemedikçe, alınan esirlerden hiçbir kadın ile sakın ilişki kurmasın. Bunun hikmeti sebepleri var Hanefi uleması istibra malik olma yoluyla vaciptir. Satın almak miras almak, esir almak bir cinayet bedeli olarak almak, kabir sonrası bir satışın bedeli, hibe, hibeden rücu, sadaka, vasiyet, hul bedeli, kitabet, azat etmek veya icare bedeli gibi evlilik akdi yapar onu kabzeder. Sonra satın alır ona derhal helal olur. Şafiler, mülk edinmek ve mülkün zail olmasıdır. Şüpheli ilişkide bulunursa istibra ’ya sebep olur. Malik olmak, satın almak, miras, hibe gibi, esir geri vermek, tehanüf, İkale, vasiyeti kabul ve bir fes kabulü, fesih, hibede rücu gibi mürtet kadınla istibra edilir. Hanbelilere göre mülk edinmek mülkiyetin zahil olması ve azat etmektir. Satın almak, hibe, miras, esir almak, vasiyet, ganimet veya buna benzer ay hali görmekle, hamile ise doğum yapmakla, istibra etmedikçe helal değildir. İstibra’sını istemeden bunu yapması caiz olmaz. Ümmü veledini istibra etmesi gerekir. Malikiler satın almak, miras almak, hibe, bir cariyeye Malik olmak, mülk edilen kimsenin de satanında istibra etmesi icap eder.

Dakika 2:00:02

Diğer imamların görüşüne göre ise istibra, özel olarak satın alanın üzerinde ittifak vardır. Malikilerin istibra 4 şartı ile vaciptir. Hamile olup olmadığı bilinmiyorsa yine zina 3 defa aybaşı olmakla istibra etmesi istenir. Cariyenin ise bir defa aybaşı olması istibrası olur. Hamile ise doğum yapmak üzere istibrası gerçekleşir. Suizan istibra ’sının istenmesi icap eder. İstibranın türü ve süresi konusunda istibra esnasında ilişki veya bunun dışında öpmek şehvetle bakmak gibi faydalanma şekilleri caiz değildir. Şafiler esirden ilişki dışında faydalanmayı caiz kabul etmişlerdir. Hamile hiçbir esir ile doğum yapıncaya kadar Hamile olmayan kadın ile bir defa da oluncaya kadar ilişki kurulmayacaktır. İttifak etmişlerdir. Hanefilerle Şafiler bir ay süreyle istibra edilir. Boşanmış hakkında karın yerini tutar. istibrada da böyledir. Maliki uleması Ahmet Bin Hanbel küçük ve ay halinden kesilmiş olanın, istibrası 3 aydır. Hür kadının ise 3 kar yerine, 3 ay ile istibrası olur. Keşşafül kınada, ay hali olmayanın bir ay süreyle istibra olacağı belirtilmiştir. Ay hali âdetinden sonra Malikilerin görüşüne göre istibrası 3 aydır. Hanbelilerin görüşüne göre ise 10 aydır 9 ay hamilelik için 1 ayda, 1 defa ay hali olmak yerine geçer.1 defa ay hali olmak istibra olur. Şüpheye düşen hür kadının durumunda olur tam 1 sene ile istibra yapar. Zina yahut batıl bir evlilik sonrası iddet söz konusu mudur? Evli bir kadın zina etse yahut bir erkek, batıl bir şekilde bir kadınla evlense, gerdeğe girse hamile olursa kocasının doğum yapıncaya kadar karısına yaklaşması, mezheplerin ittifakıyla helal değildir. Hamilelik, Hanefilerle Şafilere göre zinada da batıl evlilikle de iddet vacip değildir. Eğer hamile değil ise batıl evlilikte zina hükmündedir. Muhammed Bin El Hasan ise bir ay hali ile İstibra’sını hasen görmüştür yani güzel görmüştür. Maliki ve Hanbelilere göre 3 defa ay hali görmek istibrası icap eder. Bu istibra süresi içinde ona yaklaşması da haram olur. Evlenen erkek bilmiyor. Fasit akitte ise gerdeğe girmek ile ittifakla iddetin beklenmesi icap eder. Cenabı hak hakkın ölçülerini lehte aleyh’de iyi bilen takvayı yaşayan kullarından eylesin.

Dakika 2:04:35

 

 

(Visited 135 times, 1 visits today)
{"message":{"type":8,"message":"Undefined variable: show_right_meta","file":"\/home\/pwny9ik9\/public_html\/wp-content\/plugins\/cactus-video\/video-hook-functions.php","line":1155},"error":1}