250- Tefsir Ders 250 hayat veren nurun keşif notları

TEFSİR DERS 250

(Enam suresi 71 Ayetten 100. Ayetler)

 

قُلْ أَنَدْعُو مِن دُونِ اللّهِ مَا لاَ يَنفَعُنَا وَلاَ يَضُرُّنَا وَنُرَدُّ عَلَى أَعْقَابِنَا بَعْدَ إِذْ هَدَانَا اللّهُ كَالَّذِي اسْتَهْوَتْهُ الشَّيَاطِينُ فِي الأَرْضِ حَيْرَانَ لَهُ أَصْحَابٌ يَدْعُونَهُ إِلَى الْهُدَى ائْتِنَا قُلْ إِنَّ هُدَى اللّهِ هُوَ الْهُدَىَ وَأُمِرْنَا لِنُسْلِمَ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ ﴿٧١﴾

Yüce Rab buyuruyor ki; Deki biz Allah’ı bırakıp da bize fayda veya zarar vermeyen şeylerimi yalvaralım. Allah bizi doğru yola kavuşturduktan sonra ardımıza mı dönelim yani biz İslam’ı bırakalım mı? Allah’ı bırakıp putlara, tağutlara, mahlûkata mı dönelim? O eşi benzeri bulunmayan Allah’ı mı bırakalım? Onun ortaya koyduğu nurlu İslam’ı mı bırakalım? İnsanların uydurduğu tağutlara mı batıl beşeri nizama mı dönelim? Arkadaşları bize gel diye çağırdıkları halde yeryüzün de şaşkın, şaşkın dolaşıp şeytanların ayartarak uçuruma çektikleri ahmak gibi mi olalım? Şeytanlar, şer güçler, Tağutlar kendine çağırırlar. Allah ise kişiyi nura çağırır, ebedi lütfuna ebedi kurtuluşa çağırır, Allah kullarını kendine çağırır. Bütün Peygamberler insanlığı Allah’a çağırırlar. Deki Allah’ın gösterdiği yol yegâne doğru yoldur buda Sırat-ı Müstakimdir. Her namazın rekâtında (اهدِنَا الصِّرَاطَ المُستَقِيمَ ﴿٦﴾) dediğimiz işte Allah’ın yolu budur. Önünü Hz. Muhammed çeker elinde Kuran-ı Kerim vardır                              Hz. Muhammed tamamen insanlığın rahmet örneğidir ve kendisi hidayet örneğidir, Kuran-ı Kerim elindedir, Allah’ın kitabıdır. Ey insanlık âlemi sakın aldanma gerçek budur. Onun için bize bütün âlemlerin Rabbine teslim olmak emir olundu. Biz yaratana teslim olmayıp da kime teslim olacağız? Bütün varlığımızla Rabbimize teslim olacağız. Ona teslimiyet nasıl olur? İslam’ın bütün her şeyine inanırsın gereğini yerine getirir yaşarsın bu Allah’a teslimiyettir. Kalbinde iman hâkim olur kalbine, ruhuna Allah’ın hükmüyle hükmedersin, Allah’ın hükümranlığını kabul edersin, onun emrinde yaşarsın. O zaman Allah’a teslim olmuş onun emrinde olmuş olursun. Şeriatını, İslam şeriatını, İslam düzenini kabul etmeyerek Allah’a teslimiyet olmaz iman da olmaz, dindarlık da olmaz, dinde olmaz. Onun için sakın ola ki aldanma ey Allah’ın kulları aldanmayın şeytanlar, şeytanın kadroları bar, bar bağırıyor kendilerine çağırıyorlar. Allah nura, İslam’a çağırıyor. İslam ebedi saadete, Allah’a çağırıyor.

Dakika:5:00

Allah’ın bitmek tükenmek bilmeyen lütuflarına çağırıyor, cennetine cemaline çağırıyor, mutlu gerçek bir hayat çağırıyor.

وَأَنْ أَقِيمُواْ الصَّلاةَ وَاتَّقُوهُ وَهُوَ الَّذِيَ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ ﴿٧٢﴾

وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ بِالْحَقِّ وَيَوْمَ يَقُولُ كُن فَيَكُونُ قَوْلُهُ الْحَقُّ وَلَهُ الْمُلْكُ يَوْمَ يُنفَخُ فِي الصُّوَرِ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ وَهُوَ الْحَكِيمُ الْخَبِيرُ ﴿٧٣﴾

Yüce Rab diyor ki bize namazı dosdoğru kılın, Allah’a karşı gelmekten sakının diye emredildi. Toplanacağınız yer Allah’ın huzurudur. Allah zamandan, mekândan münezzeh olarak bütün insanlığı Mahkeme-i Kübra da, Ruz-i Ceza da, mahşer de, Allah’ın huzurunda herkes toplanacaktır. Onun için sevgili dostlarımız namazı dosdoğru kılalım. Namaz Yüce Allah’ın huzurunda en derin Allah’a olan saygıdır, miraçtır, Allah’a el bağlamaktır. Onun huzurunda onun kelamıyla ona kulluk etmektir. İbadetin en güzelidir ruhen seni yükseltir. Çünkü huzuru İlahi’desin başkaları başka putlarının önüne gidip el pençe dururken sen Allah’ın huzuruna gelip ona kıyam duruyorsun, onun için eğiliyorsun, rukü ediyorsun, secdelere kapanıyorsun, Allah’ın istediği kulluğu ibadeti yapmaya çalışıyorsun. Onun için namazın büyüklüğünü yüceliğini onun faziletini saymakla kimse bitiremez. Doğru namaz kişiyi Arş üniversitesinden mezun eder. Çünkü Levh-i Mahfuz’dan, Arş’ı Âlâdan gelen Kuran-ı Kerim işte Allah’ın Kitabı Allah’ın Kelamı ile kılınıyor namaz. Allah’ın sözleriyle içerisine insan sözü giremiyor. Onun için Allah’a gerçek ibadet Allah’ın kelamıyla Allah’ın istediği gibi, Muhammed’in dünyaya gösterdiği gibi, Hz. Muhammed’in yaşadığı uyguladığı gösterdiği İslam İslam’dır, İbadet ibadettir. Herkesin kafasına göre olması eğer mümkün olsaydı ne Hz. Muhammed’e ne Kur’an’a gerek kalmaz herkes bir şey uydurmuş onlar ibadet olurdu. Allah’ın ortaya koyduğu ibadet şeklinin dışında ki ibadetler uydurma bidattir ibadet değildir. Herkes kafasına göre bir şey uydurmuş halay çeker gibi halay havasında zikir çekiyorlar halay havasında, şarkı türkü havasında adam orada dini merasim yaptığını zannediyor. Allah’ın emretmediklerini kul uyduruyor. Allah’ın emrettiklerini yap, İslam fıkhını bil İslam fıkhına göre hem batını fıkıh, hem zahiri fıkıh öğren. İslam da ibadet şeklini Peygamberimiz sahabi ve gerçek müçtehit âlimler bize kadar getirdiler. Ehlisünnet yolunun ibadetini, inancını, ilmini, irfanını sakın kaybetme, ehli bidate sakın gitme, sapma sakın yanlışları benimseme, şahıslara bağlanma. Allah’a bağlan, ilme, irfana bağlan. Onun için geçerli olan Ehlisünnetin vel Cemaatin İslam anlayışı, Kur’an anlayışıdır.

Dakika 10:00

Bu nedenle Cenabı Hak bize namazı dosdoğru kılın, Allah’a karşı gelmekten sakının. Allah’a insan nasıl karşı gelir? İslam’ın emir ve hükümlerinin hepsi Allah’a aittir. Bunlardan birisini itikaden, Amelen, Ahlaken tersini yaptığın zaman işte bu Allah’a karşı gelmedir. İtikatta karşı gelen kâfir olur, Amelde karşı gelen ağır günahkâr olur işlediği suçun derecesine göre Allah’a asi olmuş olur. Onun için Allah’a karşı gelinmez. Şeriatın emirlerine dikkat et İslam’ın bütün emirleri İslam şeriatının emirleri mahşerde de, dünyada da tek geçerli olan odur. Onun için Cenabı Hak böyle emretti diyor. Toplanacağınız yer onun huzurudur gökleri ve yeri yerli yerince yaratan odur. Şöyle bir düşün insanoğlunun, yerin, göğün yaratılışına bir bak gökler ve yerler yerli yerince mükemmel yaratılmış. İşte bunu yerli yerince yaratan kimse değil Allahu Teâlâ’dır (C.C) Bir şeye ol dediği zaman hemen oluverir. Onun sözü haktır sura üfürüldüğü günde mülk ancak onundur. O gizliyi ve açığı bilendir, o hikmet sahibi her şeyden haberdardır. Rabbini Kur’an’la tanı. Kuran-ı Kerimin her emri ya sana Allah’ı tanıtır veya emrini tanır, kanunlarını tanıtır. Peygamberimiz ’in sünnetine dikkat et, icma ümmete dikkat et Kıyas-ı Fukaha ’ya bunlar hep Kur’an’ın hep açılımıdır ve bunların tümü Kur’an ve Hz. Muhammed’le İslam açığa çıkmış uygulanmıştır ve o ilmen artık zapta yaşanarak ve ilim olarak da kayda alınmış, tapuya alınmıştır. İslam sapsağlamdır, sakatlık insanoğlundadır, İslam da hiçbir kusur eksiklik yoktur.

وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ لأَبِيهِ آزَرَ أَتَتَّخِذُ أَصْنَامًا آلِهَةً إِنِّي أَرَاكَ وَقَوْمَكَ فِي ضَلاَلٍ مُّبِينٍ ﴿٧٤﴾

وَكَذَلِكَ نُرِي إِبْرَاهِيمَ مَلَكُوتَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَلِيَكُونَ مِنَ الْمُوقِنِينَ ﴿٧٥﴾

Cenabı Hak burada İbrahim (A.S) da bak örnek veriyor. Geçmişin bütün durumunu Kur’an ile senin önüne sergiliyor. Kıyamete kadar Kuran-ı Kerim’in geçmişi ve geleceği insanoğlunun önüne ekranda gösteriyor. İbrahim (A.S) babası Azer’e demişti ki sen putları tanrı mı ediniyorsun? Doğrusu ben seni ve kavmini açık bir sapıklık içinde görüyorum dedi. İbrahim’in babası Azer Nemrut’un adamlarından idi put yapıyordu. Kendisin daha önce de bu konuda bilgiler verdik size bazı becerileri de vardı. Fakat ne yazık ki bak baba putperest oğlu İbrahim gibi büyük Peygamber. Baba oğul arasında bakın hak batıl mücadelesi var bu kıyamete kadar olacaktır. Hak Allah’tan yana, İslam’dan, Kur’an’dan, Muhammed’den yana olmayan hiç kimse kurtulamayacaktır. İbrahim’in babası da kurtulamadı. İman etmeyen kurtulamaz.

Dakika 15:00

Böylece biz İbrahim’e göklerin ve yerin Melekûtunu gösteriyorduk ki kesin inanlardan olsun. İbrahim (A.S) imanını sürekli güçlendirmek için Cenabı Hak ona Lütuflar da bulunuyordu. Bak burada da ne diyor? Biz İbrahim’e göklerin ve yerin Melekûtunu gösteriyorduk ki kesin inananlardan olsun diye diyor. İbrahim bakınca görüyordu büyük bir Peygamber’dir (A.S) ve Nemrut devletine meydan okumuştur. İman küfre, şirke meydan okur ateşe atılır ateş Allah’ın yarattığıdır. Ateşe Allah ne yaptı? Emretti yakma sakın İbrahim’i dedi ateş söndü. Onun için üzerine gece bastırınca bir yıldız gördü. Rabbim budur dedi yıldız batınca da ben batanları sevmem dedi. Bu ta çocukluğunda bakın daha kendisine gerçekler gösterilmeden İbrahim Allah’ı arıyordu.

فَلَمَّا جَنَّ عَلَيْهِ اللَّيْلُ رَأَى كَوْكَبًا قَالَ هَذَا رَبِّي فَلَمَّا أَفَلَ قَالَ لا أُحِبُّ الآفِلِينَ ﴿٧٦﴾

فَلَمَّا رَأَى الْقَمَرَ بَازِغًا قَالَ هَذَا رَبِّي فَلَمَّا أَفَلَ قَالَ لَئِن لَّمْ يَهْدِنِي رَبِّي لأكُونَنَّ مِنَ الْقَوْمِ الضَّالِّينَ ﴿٧٧﴾

فَلَمَّا رَأَى الشَّمْسَ بَازِغَةً قَالَ هَذَا رَبِّي هَذَآ أَكْبَرُ فَلَمَّا أَفَلَتْ قَالَ يَا قَوْمِ إِنِّي بَرِيءٌ مِّمَّا تُشْرِكُونَ ﴿٧٨﴾

إِنِّي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ حَنِيفًا وَمَا أَنَاْ مِنَ الْمُشْرِكِينَ ﴿٧٩﴾

Bak İbrahim ayıda bugün gördü Rabbim budur dedi o da batınca kasem ederim ki Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi elbette sapıklığa düşen topluluktan olurdum dedi. Güneşi doğarken görünce Rabbin budur bu hepsinden büyük dedi. O da bakınca dedi ki ey kavmim ben sizin Allah’a ortak koştuğunuz şeylerden uzağım dedi. Ben yüzümü tamamen gökleri ve yeri yaratan var edene çevirdim ve artık ben asla Allah’a ortak koşanlardan değilim dedi. Baktı ki yıldızlarda, ayda, güneş de bunlar battılar hemen hakkı hakikati buldu. Bunların tümünü bir yaratan var dedi ve yaratana bu âlemin yaratanını hemen bağlandı bunlar kendiliğinden olmaz dedi yaratıcıyı ta daha o zaman buldu ve onun bu arayışına Allah lütufla ne yaptı hakikati gösterdi, lütuf eyledi.

وَحَآجَّهُ قَوْمُهُ قَالَ أَتُحَاجُّونِّي فِي اللّهِ وَقَدْ هَدَانِ وَلاَ أَخَافُ مَا تُشْرِكُونَ بِهِ إِلاَّ أَن يَشَاء رَبِّي شَيْئًا وَسِعَ رَبِّي كُلَّ شَيْءٍ عِلْمًا أَفَلاَ تَتَذَكَّرُونَ ﴿٨٠﴾                                         

Kavmi onunla tartışmaya başladı. İbrahim (A.S) artık putlara, şirke karşı koyuyor, onları putlardan çevirmeye çalışıyordu kavmi de onunla tartışmaya başladılar. O da onlara dedi ki beni doğru yola eriştirdiği halde Allah hakkında benimle mücadele mi ediyorsunuz? Ona ortak koştuklarınızdan hiç korkmuyorum ancak Rabbimin dilediği şey hariç. Rabbimiz ilmiyle her şeyi kuşatmıştır. Hiç düşünmez misiniz? Dedi onlara.

20:15

İşte birde burada imanın kahramanlığı ortaya çıkıyor. İmanı olan kişi sadece Allah’tan korkar. Putlardan, tağutlardan, şirklerden, müşriklerden, küfürden, münkirlerden hiç kimseden korkmaz sadece Allah’tan korkar ama tedbirini alır. Tedbir almak ayrı şey o kulluk görevidir, Allah’ın emrinin gereğidir. Yoksa korku tektir sadece Allah korkusu, sevgi tekdir sadece Allah sevgisidir. Onun için imanın karşısında hiçbir şeyin değeri yoktur, korkulacak yönü de yoktur. Ölüm korkulacak şey değildir yaşamak ne kadar mukaddesse ölmek de mukadderdir. Yaşamak tam bir kanundur, ölmekte bir kanundur İlahi bir kanundur. Sonra Allah yolunda ölen ebedi ölümsüzlüğü, ebedi mutluluğu yakalayan kişidir. Onun için Müslüman için ölümle yaşamak eşittir ikisi de kanundur Allah’ın kanunudur. Allah dilemeden ecel gelmeden de kesin ölüm olmaz bunu da Müslümanlar iyi bilirler bilmek zorundadırlar. Müslümanın inancı gibi mükemmel inanç, Müslümanın imanı Müslümanı kahraman yapar. Önünde Müslümanın dünyalar az gelir. Niye? Allah’ın emrindedir, Allah’ın kuludur. Allah’a hiç kimsenin gücü yeter mi? Yetmez Müslüman Allah’ın himayesindedir.

وَكَيْفَ أَخَافُ مَا أَشْرَكْتُمْ وَلاَ تَخَافُونَ أَنَّكُمْ أَشْرَكْتُم بِاللّهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِهِ عَلَيْكُمْ سُلْطَانًا فَأَيُّ الْفَرِيقَيْنِ أَحَقُّ بِالأَمْنِ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ ﴿٨١﴾

الَّذِينَ آمَنُواْ وَلَمْ يَلْبِسُواْ إِيمَانَهُم بِظُلْمٍ أُوْلَئِكَ لَهُمُ الأَمْنُ وَهُم مُّهْتَدُونَ ﴿٨٢﴾

Yine İbrahim (A.S) bak hakkında hiçbir delil indirmediği halde siz Allah’a ortak koşmaktan korkmuyorsunuz da ben sizin ortak koştuklarınızdan, putlarınızdan, tağutlar’ınızdan nasıl korkarım dedi İbrahim (A.S) Cenabı Hak İbrahim’i burada örnek gösteriyor, bütün dünyada ki imanlara gösteriyor, inanmış insanlara örnek gösteriyor. Çünkü İslam ve Hz. Muhammed’in ruhu onun kalbi bütün Peygamberleri de içine almıştır. Bütün Peygamberlerin ruhuyla ittifak içindedir. Hz. Muhammed hepsinin önderi, imamı, lideridir. Bunun için Hz. Muhammed’in ortaya koyduğu hakikatin içerisinde geçmişin bütün Peygamberleri de vardır, geleceğin bütün belgeleri de vardır. Onun için Hz. Muhammed âlemlerin rahmet Peygamberidir tüm Peygamberleri onun elbette ki getirdiği şeriatı içerisinde büyük bir mevkide temsil edilirler. Her Peygamberin kıymetli derecesi vardır bunlar örnek gösterilir. Geçmişi Kur’an içine alır, geleceği alır. Onun için ne ararsan Kur’an da Hz. Muhammed de bulabilirsin. İman edenler eğer bilirseniz bu iki topluluktan hangisi güven içinde olmaya daha layıktır. İbrahim (A.S) akla hitap eden bakın ortaya bir burhanı gösterdi burhan sürdü delili ne dedi? Birisi Allah’ın tarafını tutmuş dedi birisi putların tarafını bunların hangisi güvendedir diyor.

Dakika 25:15

Allah’ın himayesinde olmayan hiç kimse güvende olur mu? Senin o bugün güçlü, kuvvetli güçlü gördüğün devletleri Allah isterse atar. Firavunları yıkmadı mı? Nemrut’u yıkmadı mı? Nemrut o çağın dünyanın en süper devletiydi. Nemrut’u mahvetti, helak etti. Firavun çağının en güçlü devletiydi firavunu yıktı mahvetti. İslam ordularını gördünüz mü? Barış ordularını, adalet ordusu İslam’ı Muhammed’in ordularını? Kısacık bir zaman da Allah’ın aslan orduları, iman orduları, sevgi orduları, adalet orduları, ilim irfan orduları bir avuç dünya da yıldırım hızıyla Trablusgarplara, Maveraünnehir’lere, Viyanalara uzanmadı mı? En kısa zaman da 14 Asır dünyaya cihan hâkimiyeti kurmadı mı? Hiç böyle bir tarih gördün mü sen geçmişte? Dünyanın geçmişine bak, geleceğe bak hiç kimsenin böyle bir tarihi yoktur çünkü İslam hakikattir. Olamaz çünkü olanlar da yıkılmaya, yok olmaya, kahrolmaya mahkûmdur. Allah’a savaş açılmaz, Allah’ın mülkünde Allah’a kafa tutarak devlet olmaz. Olanlar her firavunun, her Nemrut’un, her şeddatin başına gelenler her çağın Nemrutlarının başına gelecektir. Allah’ın mülkünde Allah’a kafa tutulmaz. Onun için herkes aklını başına alırsa iyi olur. İman edenler e imanlarını zulüm ile karıştırmayanlar işte gerçek iman istiyor. İslam imanında öyle bir imandır ki tamamen hakikatin tasdiki ve ikrarıdır. İslam imanının içerisinde tam bir hakikat, Allah ve onun ilkeleri İslam vardır. Şüphe yoktur küfür olunca iman olmaz, şüphe olunca iman olmaz, inkâr tekzip olunca iman olmaz. Onun için iman edenler ve imanlarını zulüm ile karıştırmayanlar. İmanın için zulüm nedir? Şirk, küfürdür, zulümdür bunlar. İmanına şirk karıştığı zaman imanlıktan çıkar, küfür karıştığı zaman çıkar, nifak varsa çıkar, iman imanlıktan çıkar. İşte güven onlarındır doğru yolu bulanlar da onlardır. Gerçek İslam imanıyla kişi cennete girecektir. İslam imanı geçmişin, geleceğin, bütün Peygamberlerin inandığı gerçek imandır. İslam’ın imanı ezelin ve ebedin değerlerinin tasdikidir. Bütün Peygamberlerin imanı İslam imanıdır. Bunun için İslam imanıyla iman etmeyen hiç kimsenin imanı geçerli değildir. Bunun içinde Allah’ın birliği, kemal sıfatlarla muttasıf olduğu, noksan sıfatlardan münezzeh olduğu, Hz. Muhammed’in Peygamberliği ona indirilen Kuran-ı Kerim ve İslam şeriatı geçmişin tamamının hükmünü ortadan kaldırıp yepyeni bir İslam şeriatının ortaya konması bunların tamamını kalp şüphe etmeden kalbin tasdik edecek ve dilin ikrar edecek ve İslam yaşanacak. İlim, iman, Ameli Salih’e, güzel ahlaka, sosyal adalete, sevgiye, merhamete dönüşecek. İşte o zaman bu imanla yaşayan bu imanla ölen insanların dünyası da, mezarı da, mahşeri de güzeldir.

Dakika 30:00

Cenabı Hak bütün insanlara bu güzelliği yaşatmak için İslam’ı teklif etti Hz. Muhammed’i âlemlere Peygamber rahmet Peygamberi olarak gönderdi.

وَتِلْكَ حُجَّتُنَا آتَيْنَاهَا إِبْرَاهِيمَ عَلَى قَوْمِهِ نَرْفَعُ دَرَجَاتٍ مَّن نَّشَاء إِنَّ رَبَّكَ حَكِيمٌ عَلِيمٌ ﴿٨٣﴾

وَوَهَبْنَا لَهُ إِسْحَقَ وَيَعْقُوبَ كُلاًّ هَدَيْنَا وَنُوحًا هَدَيْنَا مِن قَبْلُ وَمِن ذُرِّيَّتِهِ دَاوُودَ وَسُلَيْمَانَ وَأَيُّوبَ وَيُوسُفَ وَمُوسَى وَهَارُونَ وَكَذَلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ ﴿٨٤﴾

وَزَكَرِيَّا وَيَحْيَى وَعِيسَى وَإِلْيَاسَ كُلٌّ مِّنَ الصَّالِحِينَ ﴿٨٥﴾

وَإِسْمَاعِيلَ وَالْيَسَعَ وَيُونُسَ وَلُوطًا وَكُلاًّ فضَّلْنَا عَلَى الْعَالَمِينَ ﴿٨٦﴾

وَمِنْ آبَائِهِمْ وَذُرِّيَّاتِهِمْ وَإِخْوَانِهِمْ وَاجْتَبَيْنَاهُمْ وَهَدَيْنَاهُمْ إِلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ ﴿٨٧﴾          

Yüce Rab burada da hangi sahneyi gösteriyor insanlık âlemine. İşte bunlar diyor kavmine karşı İbrahim’e verdiğimiz delillerimizdir dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Her Peygambere Allah o Peygamberin getirdiği dine şeriata gereği gibi iman eden o Peygamberlerin mümin ümmetleri de o Peygamberin yolunda yükseldiler ve Peygamberler derece, derece Müslümanların İmanları da, amelleri de, ahlakları da işlediği kaliteye göre derece verilir. En büyük derece Hz. Muhammed’e ve İbrahim’e, Musa’ya ve diğer Peygamberlere verilmiştir. Bütün Peygamberlerin dereceleri vardır o peygamberin getirdiği şeriata, İslam şeriatına inanan Müslümanların, müminlerin her çağ da Adem (A.S)’dan ta bugüne kadar inanan müminlerinde imanlarının, amellerinin kalitesine göre dereceleri vardır. Onun için Cenabı Hak dilediğimizi derecelerle yükseltiriz diyor. İnsanlık âleminde en büyük zirveyi dereceyi Hz. Muhammed’e verilmiştir. Allah’ın büyük bir kuludur ve Peygamberidir, en büyük kuludur ve Peygamberidir bu bir hakikattir. Muhakkak Rabbin hikmet sahibidir bilendir. Allah her şeyi iyi bildiği için ne güzel âlemleri yaratmıştır. Biz ona İshak’ı ve Yakup’u da hediye ettik diyor yani lütfettik İshak’ı da Yakup’u da diyor. İshak biliyorsunuz Hz. İbrahim’in oğludur ve peygamberdir. Yakup da İshak’ın oğludur o da peygamberdir. (A.S.) hepsine de doğru yolu gösterdik. Nitekim daha önce Nuh’a ve onun soyundan Davud’a, Süleyman’a, Eyyüp’e, Yusuf’a, Musa’ya, Harun’a da yol göstermiştik. Bu güzel davrananlara böyle karşılık veririz diyor. Bu sayılanlar hep peygamberdir onlara gösterilen doğru yol onlara indirdiği İslam şeriatı İslam’ın emirleridir. Her peygamber kendi çağında kendi zamanında görevliydi İslam’ın emirleriyle Allah sürekli İslam şeriatını yenileyerek gelmiştir. İslam hiç değişmez ama çağlar değiştikçe Allah şeriatı İslam şeriatlarını o çağlara göre yeni hükümlerle yeni peygamberler göndererek gelmiş en son peygamber Hz. Muhammed’dir. Onunla geçmişi tamamen yenilemiş ve geçmişin hükümlerini ortadan kaldırmıştır. Kıyamete kadar artık yepyeni bir İslam şeriatı vardır.

Dakika 35:10

Zekeriya, Yahya, İsa ve İlyas’a da hidayet ettik hepsi de salih kullarımızdandı bunlarda görevli peygamberler Zekeriya, Yahya, İsa, İlyas’a (A.S) bunlarda görevli peygamberler hepsine selam olsun. İsmail, Elyasa, Yunus ve Lut’u da hidayete erdirirdik hepsini âlemlere üstün kıldık diyor. Bakın hepsi kendi devrenin en üstün şahsiyetleridir. Babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarını da üstün kıldık, onları seçtik ve doğru yola ilettik Allah’ın hidayet ettiği kullarıdır. İşte bu Allah’ın doğru yoludur. Kullarından dilediğini o doğru yola iletir. Eğer onlar Allaha ortak koşsalardı yaptıkları bütün amelleri boşa giderdi. Peygamberler masumdur günah işleyemezler onun için hepsi doğru yolun yolcusudurlar. Cenabı Hak burada ki gerçekleri duyurduktan sonra

ذَلِكَ هُدَى اللّهِ يَهْدِي بِهِ مَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَلَوْ أَشْرَكُواْ لَحَبِطَ عَنْهُم مَّا كَانُواْ يَعْمَلُونَ ﴿٨٨﴾

أُوْلَئِكَ الَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ وَالْحُكْمَ وَالنُّبُوَّةَ فَإِن يَكْفُرْ بِهَا هَؤُلاء فَقَدْ وَكَّلْنَا بِهَا قَوْمًا لَّيْسُواْ بِهَا بِكَافِرِينَ ﴿٨٩﴾

أُوْلَئِكَ الَّذِينَ هَدَى اللّهُ فَبِهُدَاهُمُ اقْتَدِهْ قُل لاَّ أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا إِنْ هُوَ إِلاَّ ذِكْرَى لِلْعَالَمِينَ ﴿٩٠﴾

Cenabı Hak bak ne diyor; işte onlar kendilerine kitap, hüküm, hikmet ve hükümranlık ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Bakın bunlara kitap veriyor Cenabı Hak kimisine hüküm veriyor yani hikmet ve hükümdarlık veriyor ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir bunlar. Bunlar ona inanmayacak olurlarsa yerlerine onu tanımamazlık etmeyecek bir toplum getiririz. Yani inanmayanı Allah def ediyor inananı getiriyor yani birisi inanmazsa kendine en büyük kötülüğü yapıyor ki peygamberler bundan müstesnadır peygamberler masumdurlar. Hepsi de gerçek inancın sahibidirler. Peygamberlere kim dil uzatırsa onlarda din iman kalmaz. Bugün bazı ilahi kitap olduğunu iddia eden uydurulmuş kitapların içinde peygamberlere iftira doludur. Bunlar ilahi kitap falan değildir uydurmadır, peygamber düşmanlığıdır. Peygamber katili olan bir millet uydurma kitap yazıyor bu ilahi kitap adını Tevrat koyuyor, İncil koyuyor bu İncil’e de iftiradır, Musa’ya, İsa’ya da, Tevrat’a da iftiradır, Allaha da iftiradır, peygamberlerin tümüne de iftiradır. Çünkü peygamberler günah işlemezler. Onlarda zerre yoktur zelle gözle görülmeyecek kadar küçük beşeri olan durum vardır. Onlar masumdur günah işleyemezler yanlış yapamazlar. Allahtan aldıkları emri yerine getirirler hem imanda bunlar mükemmel şahsiyetlerdir hem de amelleri mükemmeldir sırf Allah’ın emrinde çalışırlar. bunlar Allah’ın hidayet ettiği kimselerdir. Sende onların hidayetine uy de ki ben ona karşılık sizden bir ücret istemiyorum o sadece bütün âlemlere bir öğüttür. Kuranı Kerim âlemlere öğüttür diyor Cenabı Hak geçmiş peygamberleri örnek verdi.

Dakika 40:18

Hz. Muhammedin önüne geçmişi sergiledi ki geçmişten insanlığa mükemmel sağlam haberler versin diye Hz. Muhammed’in önünde geçmiş ve gelecek önüne konmuştur. Hz. Muhammed geçmişi de mükemmel biliyor geleceği de Cenabı Hak öğretmiş Kuran-ı Kerime geçmişin şahitliğini geleceğin belgelerini de yüce Allah koymuştur. Kuran geçmişinde geleceğinde kitabıdır onun için ne ararsan Kuran-ı Kerimi iyi keşfedersen bulursun. Şimdi burada birçok peygamber ismi saydık bunlar hep geçmişte görev yapmış İslam peygamberleri ve Cenabı Hak bir Peygamberin görevi bitince öbür peygamberi göndermiş şimdi bunları geçmişi Kuran-ı Kerim sapasağlam haber veriyor ve onlara toz kondurmuyor. Kuran-ı Kerim Allah’ın kitabı Allah’ın ilmine Levh-i Mahfuza dayalı. Kuranda zerre yanlışlık bulamazsınız. Her şeyde yanlışlık olabilir, doğru olabilir, yanlış olabilir Kuranda doğrudan başka bir şey bulamazsınız. Onun için Kuran-ı Kerimi öncelikle hak bilgi olarak imanınızın, bilgilerinizin, gerçeklerin temelini Kuranla atın. Kuran-ı Kerimle bu temeli atarsanız bu temel üzerine yapılan binalar ebedi çökmez yıkılmaz. Kuran-ı Kerimsiz atılan temeller hep çürüktür hiç işe yaramaz. Hep cehenneme dökülürler ve kabir azabı başlar mezarda ondan sonra da cehenneme intikal eder yazık olur. Kuran-ı Kerim insanlık âlemini dünyada mutlu etmeye cennete taşımaya geldi Kuran Allahtan gelen, Allaha götüren doğru yolun kitabıdır Muhammed’de işte o yolun önderidir. Bunun için gerçekleri iyi tanıyalım hak düşmanlarına dikkat edelim aldanmayalım.

استعيذ بالله

وَمَا قَدَرُواْ اللّهَ حَقَّ قَدْرِهِ إِذْ قَالُواْ مَا أَنزَلَ اللّهُ عَلَى بَشَرٍ مِّن شَيْءٍ قُلْ مَنْ أَنزَلَ الْكِتَابَ الَّذِي جَاء بِهِ مُوسَى نُورًا وَهُدًى لِّلنَّاسِ تَجْعَلُونَهُ قَرَاطِيسَ تُبْدُونَهَا وَتُخْفُونَ كَثِيرًا وَعُلِّمْتُم مَّا لَمْ تَعْلَمُواْ أَنتُمْ وَلاَ آبَاؤُكُمْ قُلِ اللّهُ ثُمَّ ذَرْهُمْ فِي خَوْضِهِمْ يَلْعَبُونَ ﴿٩١﴾

Yüce Rab burada da diyor ki bu şanlı ayetinde de; onlar Allah insanlara hiçbir şey göndermemiştir dediler. Bunu demekle ne yaptılar? Allah’ı gereği gibi tanıyamadılar. Deki Musa’nın insanlara aydınlık ve hidayet olmak üzere getirdiği sizin parça parça kâğıtlara çevirdiğiniz bir kısmını belli ettiğiniz birçoğunu gizlediğiniz sizinle babalarınızın sayesinde bilmediğiniz birçok şeyleri öğrendiğiniz kitabı kim gönderdi diyor. Bakın Tevrat’a neler yapmışlar Allah onu duyuruyor bu Tevrat’ı size kim gönderdi Musa’ya kim gönderdi ve bu Tevrat’a siz neler yaptınız diyor onlara karşı sen Allah de Hz. Muhammedin şahsında bütün dünyaya ne diyor? Bu yanlış yoldaki sapıklara karşı siz Allah deyin, Allah’ı yüce isim ve sıfatlarıyla tanıyın, kitabı şanlı Kuranla Allah’ı iyi tanıyın bu âlemlerin eşsiz muktedir hükümdarı olan Allah’ı iyi tanıyın, Allah de emrinde yaşa. Böyle diyor Cenabı Hak sonra onları bırak, yanlış sapıkları bırak yanlış yoldakileri hak ve hakikat düşmanı İslam’a saldıran Allaha, Peygambere, Kuran’a, Muhammed’e saldıran bu vahşi ehli küfrü, ehli şirki bunları bırak boş laflara dalarak oyalansınlar dursunlar sonuçları Azrail’in orduları gelip bunları cehenneme taşıyacaktır.

Dakika 46:00

Hiçbir ehli küfür ordusu, şirk ordusu Allah’ın orduları önünde durur mu, durabilir mi? hepsini Allah alıp götürecek. Kimiyle? Devletiyle, milletiyle, askeriyle, eriyle, generaliyle, paşasıyla alıp götürecek. Allah’a saldıran kimse kurtulamayacak, Allah’ın orduları alıp götürecek. Allah’ın uçsuz, bucaksız orduları var bunların bir tanesi de Azrail’in ordularıdır. Mikail’in orduları var, İsrafil’in orduları var ve Hamele-i Arş melekleri var, dünya semasının sahibi İsmail’in orduları var ve her yerden göğe yerin altından göklere göre uçsuz bucaksız Arş’ın etrafında namütenahi diyebileceğiniz Allah’ın orduları var. Bütün âlemler Allah’ın hâkimiyeti altında bunu herkes anlasın. Ey değerli ağalar, paşalar, ey etiketli Proflar, ey filozoflar Allah’ı tanıyın öncelikle Kur’an’la, Muhammed’le tanıyın (A.S.V), şanlı kerim olan Kur’an’la tanıyın, İslam’la tanıyın. İslam bütün insanlığın kurtuluşuna geldi hayat veren nur İslam hayat bulmak istiyorsan, ebedi mutlu olmak istiyorsan İslam’ı iyi keşif eyle duyduk duymadık da deme. Cenabı Hak bunu da duyurduktan sonra bak ne diyor;

وَهَذَا كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ مُبَارَكٌ مُّصَدِّقُ الَّذِي بَيْنَ يَدَيْهِ وَلِتُنذِرَ أُمَّ الْقُرَى وَمَنْ حَوْلَهَا وَالَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالآخِرَةِ يُؤْمِنُونَ بِهِ وَهُمْ عَلَى صَلاَتِهِمْ يُحَافِظُونَ ﴿٩٢﴾

Yüce Rabbimiz bu kitap şanlı Kur’an var ya bu Kur’an diyor kendinden önceki kitapları tasdik eden şehirler anası halkını ve çevresindeki bütün insanlığı uyarman için indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Ahiret gününe iman edenler bu kitaba da iman ederler ve onlar namazlarını da kılarlar ve devam ederler. Namaz Allah’ın kulundan istediği kadından, erkeğinden, gencinden, yaşlısından istediği bir ibadettir. Ahirete inanan diyor bu Kur’an’a mutlaka inanmalıdır. Ahireti inkâr eden, Kur’an’ı inkâr eden, Hz. Muhammed’in Peygamberliğini inkâr den herkes Allah’ı inkâr etmiştir. Bilerek veya bilmeyerek inkâr etmiştir farkında değildir. Onun için

وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى عَلَى اللّهِ كَذِبًا أَوْ قَالَ أُوْحِيَ إِلَيَّ وَلَمْ يُوحَ إِلَيْهِ شَيْءٌ وَمَن قَالَ سَأُنزِلُ مِثْلَ مَا أَنَزلَ اللّهُ وَلَوْ تَرَى إِذِ الظَّالِمُونَ فِي غَمَرَاتِ الْمَوْتِ وَالْمَلآئِكَةُ بَاسِطُواْ أَيْدِيهِمْ أَخْرِجُواْ أَنفُسَكُمُ الْيَوْمَ تُجْزَوْنَ عَذَابَ الْهُونِ بِمَا كُنتُمْ تَقُولُونَ عَلَى اللّهِ غَيْرَ الْحَقِّ وَكُنتُمْ عَنْ آيَاتِهِ تَسْتَكْبِرُونَ ﴿٩٣﴾

Bu yüce ayetinde de Yüce Rabbimiz diyor ki Allah’a karşı yalan uyduran yahut kendisine hiçbir şey vahiy olunmadığı halde bana vahiy edildi diyen ve Allah’ın indirdiği gibi kitapta ben indireceğim diye iddiada bulunandan daha zalim kim vardır diyor Cenabı Hak.

Dakika 51:00

Bak Allah’la yarışmaya kalkıyor bende Kur’an gibi kitap yazarım diyor. Yazarsın gözle sen kimsin Kuran-ı Kerim kim? Kur’an Levh-i Mahfuz’dan Allah’ın ilminden Allah’tan geldi sen yaratıksın bu ezeli kelam ey insanoğlu sen eğer değerlenmek, erdemlenmek istiyorsan Kuran-ı Kerim’e kalbini nakşeyle o zaman yükselirsin. Kur’an’ı inkâr edeceksin bir de onun gibi kitap bende yazarım diyeceksin bu bir hortlamadır. Mezarda da hortlarsın bu fikrinden vazgeç hortlamakla kalmazsın orada zebaniler Münkir Nekir’ler cehennem tokmağıyla seni cehenneme indirir çıkarırlar, vurur çıkarırlar, çıkarır indirirler. Aklını başına al Allah’a kafa tutulmaz, Allah ile yarışılmaz. Allah gönderdi bu kitabı, Muhammed’e gönderdi bu kitabı bu âlem Allah’ın âlemidir, bu mülk Allah’ın mülküdür, bu kitap bu âlemlerin Kanun-i Esasi’si Anayasasıdır. Allah’ı ve onun kitabını inkâr eden onun mülkünden çıkmalıdır. Buna gücün var mı? Yok. Öyle ise Allah’a itaat et. Kur’an’ı bağrına bas onunla yüksel. Onun için Cenabı Hak diyor ki; bu tür iddialar da bulunanlardan daha zalim kim vardır. O zalimleri ölüm şiddeti içinde iken bir görsen. Şimdi Azrail (A.S) geldi Cenabı ak onu anlatıyor onu diyor Azrail canını alaya başladı çeke, çeke canını çıkarıyor. Başına doktorları topla, orduları askerleri topla, generalleri başına topla, polisleri topla, devlet adamlarını topla bakayım seni Azrail’in elinden bir kurtaracak var mı? Hacıyı, hocayı topla sarıklıyı, sarıksızı topla başına bakalım seni Azrail’in elinde tekbir kurtaracak kimse var mı? Canını çeke, çeke alıyor. Allah’a itaat etseydin böyle olmayacaktı.

(وَالنَّازِعَاتِ غَرْقًا ﴿١﴾)

(وَالنَّاشِطَاتِ نَشْطًا ﴿٢﴾)

Çeke, çeke canı alınanlar var birde hiç incitmeden yağdan kıl çeker gibi incitmeden ruhu teslim edilenler, ruhu teslim alınanlar var ve cennete taşınanlar var, onun mezarı kabri cennete dönüşenler var, Âlâ-yı illiyyîn çıkanlar var, siccine cehennemin dibine inip çıkanlar var. Aklını başına al mezarı ateş olanlar var, cennete dönüşenler var oradan kalkıp doğru gerçek ebedi Hûlk cennetine girenler var. Oradan mezarından çıkıp ebedi cehennem de kalanlar ar. Niye kendine yazık ediyorsun ki? Cenabı Hak öyle diyor. O zalimlerin halini ölüm şiddeti içindeyken görsen melekler onlara elini uzatırlar ve ruhunuzu teslim edin bakayım derler. Bugün Allah’a karşı haksız şeyler söylediğinizden ve onu ayetlerine karşı böbürlenmenizden dolayı alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız derler melekler azap başlar. Sekarat-ı Mevt başlar ölüm çeke, çeke canını alırlar ve ona mezarda ki cehennemden bir kapı açılır mezar cehenneme dönüşür.7 başlı ejderhalar mı arıyorsunuz? Mezarda neler, neler gelir?

Dakika 55:52

Küfür, şirk, nifak olduğu müddetçe mezarın cehennemdir. Cehennem zindanlarından bir zinden olduğunu, o çukurlardan bir çukur olduğunu unutma. Akreplerin, yılanların, ejderhaların seni gelip parçaladığını unutma ölümde yok Allah artık ölümü dünya da sana tattırıyor ruhunu cesedinden alıyor. Mezarda diriltiyor kabir azabı başlıyor. Kabir azabı ne zaman biter? Günahlarının durumuna bağlı Allah’ın dilemesine bağlıdır. Allah ne derse öyle olacak ama kanunları işliyor Allah’ın. Allah’ın kanunları yazboz kanunları değildir. Allah vaadinden dönmez. İnsanlar kendileri bir kanun yaparlar beğenmezler bozarlar, atarlar. Allah’ın hiçbir kanunu bozulmaz, Allah vaadinden dönmez. Allah’ın kanunları yazboz, al at kanunları değildir. Ebedi hakikat kanunlarıdır. Bu kanunların tamamı Kuran-ı Kerim’dedir. Onun için Cenabı Hak Âdem’i Âdem devrinde ki İslam’ın Âdem’e olan bir şeriatı vardı. Âdem’i ve onun zürriyetini nereye kadar? Şitlere, İdrislere, Nuhlara kadar her Peygamberin İslam şeriatıyla ilgili Allah’ın emirlerine göre mahşerde hesaba çekecektir. Muhammed dünyaya geldikten sonra kıyamete kadar bütün milletleri Kuran-ı Kerime göre mahşer de hesaba çekecektir. Bütün milletleri Muhammed geldikten sonra geçmiş çünkü Kur’an’la yenilenmiştir. Geçmişin bütün şeriatlarını İslam şeriatı, Kur’an şeriatı, Muhammed’in şeriatı geçmişi yenilemiştir. Bütün milletlerin, çağların artık Allah’ın huzurunda geçerli kanunu İslam şeriatıdır. İster inan, ister inanma gerçek bu hakikat bu. Benim önümde Allah’ın kitabı Kuran-ı Kerim var ben kendi kafama göre konuşamam, konuşursam bende suç işlemiş olurum. Bu nedenle kıymetli efendiler; biz hepimiz Allah’ın kullarıyız birbirimize doğruyu söylemeliyiz. Bazı batılı filozoflar Muhammed kendi vicdanında doğruydu, kendini Peygamber biliyordu öyle sandı dediler. Muhammed Allah’ın hak Peygamber’idir yanılan burada filozoflardır, yanlışa sapan ve sapıtan onlardır. Muhammed hiçbir zaman yanlış yapmadı yapamaz da onun için doğuyu, batıyı doğru anlamak lazım. Yanlış doğuda da yanlıştır, batıda da yanlıştır. Doğru doğuda da doğrudur, batıda da doğrudur. Şimal de Cenupta da öyledir onun için doğru her yerde doğru, yanlış her yerde yanlıştır. Bu çobanın yanlışı da olsa aynıdır, filozofun yanlışı da olsa aynıdır. Filozoflar fikirlerine bakıyorsunuz birbirleriyle çatışıyor. Niye? Allah’ın ikinci İlahi yok Allah bir.

Dakika 1:00:00

Onun kanunları çelişmez, çatışmaz. Yalnız onu iyi keşfetmen gerek, Kuran-ı Kerimi iyi anlaman gerek

استعيذ بالله

وَلَقَدْ جِئْتُمُونَا فُرَادَى كَمَا خَلَقْنَاكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَتَرَكْتُم مَّا خَوَّلْنَاكُمْ وَرَاء ظُهُورِكُمْ وَمَا نَرَى مَعَكُمْ شُفَعَاءكُمُ الَّذِينَ زَعَمْتُمْ أَنَّهُمْ فِيكُمْ شُرَكَاء لَقَد تَّقَطَّعَ بَيْنَكُمْ وَضَلَّ عَنكُم مَّا كُنتُمْ تَزْعُمُونَ ﴿٩٤﴾

Yüce Rab diyor ki bugün sizi ilk defa yarattığımız zaman ki gibi yapayalnız huzurumuza geldiniz size verdiğimiz her şeyi arkanızda bıraktınız. Allah’ın size göre ortağı olduklarını iddia ederek yardımlarına, şefaatlarına güvendiğiniz ortakları o liderlerinizi, önderlerinizi, o şeriklerinizi yanınızda görmüyoruz aranızdaki bütün bağlar artık kesilmiş güvendiklerinizin hepsi kaybolmuş gitmiştir diyor Cenabı Hak. herkes oraya tek başına getirilecek. Allah’ın iki askeriyle gelir mahşere. Mezardan kaldırılır iki askerin içinde mahşere Allah’ın huzuruna getirilir kim olursan ol Allah’ın huzuruna iki Allah’ın askeriyle geleceksin. Rütbeli ol rütbesiz ol, kim olursan ol, fakir ol, zengin ol, kadın ol, erkek ol geleceksin mahşere, genç ol, yaşlı ol akli baliğ olmuşsan Allaha hesap vereceksin. Hâkim ol istersen mahkûm ol fark etmez hâkimi de Allah hesaba çekecek mahkûmu da çekecek. O mahkûmu haksız yere mahkûm ettiyse o hâkim Allah’ın ortaya koyduğu ilahi adaleti tecelli ettirmediyse o hâkim Allaha ne diyecektir? Ey hâkim beyler ilahi adalet tecelli edince sizin eliniz ve dilinizle, kaleminizle adalet tecelli edince paçanız kurtulur. Gerçek adalet tecelli etmediği müddetçe en büyük cezayı hâkimler görecektir. Din adamları görecektir en büyük suçu en büyük cezayı niye? Hakkı hakikati onlar hakkın önderi olmak zorundalar. Adalet önderi olmak zorundalar onun için güvendiğiniz her şey kayboldu hadi şimdi sizi kim kurtaracaksa kurtarsın diyor Cenabı Hak var mı bir kurtarıcı? Allah’ın elinden kimse kurtarır mı? Sen bütün tanrılarını çağır, putlarını, tağutlarını çağır, önderlerini liderlerini çağır o önderlerin peşinde gidenlerin hepsini çağır bakayım bir tek kişi gelip de orada söz sahibi olabiliyor mu yoksa herkes zincire vurulmuş Allah’ın huzurunda sürüm sürüm sürünüyor mu suçlular. Ehli küfür küfrün önderleri, ehli zulüm zulümün önderleri orada zincire vurulmuşlardır hepsi cehenneme belleri bıkınları kırılarak atılırlar. Yazık yazık kendine yazık ediyorsun. Şurada gece ile gündüzü yaşadığın ömrü şöyle bir hesap et geceye bak gündüze bak gençliğine, çocukluğuna, ihtiyarlığına bak ve kaç sene şu dünyada kalacağın bir ömrüne şöyle bir bak. Şu dünyadaki kısacık bir ömür içinde Allaha kafa tutuyorsun öyle mi? vah zavallı vah kendine acımayan adam zürriyetine, ehline, eyaline acımayan adam sende vicdan ve merhamet olsa Allaha itaat etmen gerek, yüce Kuran-ı bütün varlığınla kucaklaman gerek, Muhammedin peygamberliğini kabul edip onun ortaya koyduğu ilahi kanunları yaşaman gerek yazık ediyorsun. Mezara gireceğiz kalkıp Allaha hesap vereceğiz. Bunda şüphe yok şüphe edende de iman yok bunu da söyleyeyim bunda şüphe yok. Yaratıldığımız gibi öleceğiz, öldüğümüz gibi dirileceğiz, dirildiğimiz gibi Allah’ın huzurunda hesap vereceğiz hesabın sonunda ya cennete ya cehenneme doğru orada karargâh ne yapılmış? İşte karargâh kurulmuş. Cennetler kurulu cehennemler kurulu duruyor hazır ol vaziyette.

Dakika 1:05:58

Bu fezanın uçsuz bucaksız fezada buradan yedi kat semada ondan ötesi arşı alada lahuti âlemlere şöyle bir bak uçsuz bucaksız âlemlerde cennetler cehennemler hep kurulu duruyor. Pusuda yatıyor pusuda aklını başına al. Yaratıldığını görüyorsan, biliyorsan gözün verilmiş, kulak verilmiş, akıl verilmiş, ruh beden verilmiş bunları görüyorsan bu âlemin yaratıldığını ölünce dirilmek daha kolay değil mi, bu bunun belgesi değil mi? niye inkâr ediyorsun? İnkâr edenlere söylüyorum, iman edenleri kutluyorum, gerçek iman ehli müjdeler olsun size işe ebedi mutluluk size yalnız imanınız hak bilgi gerçek ameli salihle imanınızı kemale doğru yürütün sakın imanım yeter demeyin. İmanınızı hak bilgi ile besleyin, Kuran bahçesinden yiyin, için, onun ilmiyle onun okyanusundan sulanın, feyiz almaya devam edin hak ibadetleri de yerine getirin. Çünkü Allah ibadet edilmeye layık eşsiz bir varlıktır biz onun kullarıyız. Kulluk görevimiz var Rabbimize aczimiz, cehlimiz, gafletimizle ona kulluk ediyoruz kusurluyuz ama Rabbimiz çok merhametli, eşsiz merhametin sahibi kusurluyuz aczimiz var, cehlimiz var, gafletimiz var ya Rabbi bizim bu cehlimizden, gafletimizden, aczimizden dolayı sana hakkıyla hiç kulluk edemedik ama ne olur sen kabul et diye boynumuzu eğer yalvarırız o çok merhametli. Sen gücün nispetinde ibadetlerini yap ona itaat et kulluk et isyan etme itaat eyle taatte bulun itaatte bulun ama isyan etme. Ehli takvayı yaşa, zühtü takvayı yaşa, zühtü takvaya ulaş ondan sonra marifet kapıları açılır. Allah kulunu yükseltmeyi seviyor kulum sürekli yükselsin diyor. Onun için vücudunu günahlarla kirletme, haramlarla kirletme helaller uçsuz bucaksız helal nimetlerin sayısı çok haramın sayısı azdır. Bunca helalleri bırakıp da harama sakın gitme kendini mahvetme. Haram kişiyi mahveder ruhu kararır, kalbi kararır ve haram cehennemin yoludur helaller de cennetin yoludur. Onun için dikkat et uyanık ol Kuran-ı kerim seni uyarıyor, bizi uyarıyor uyanalım. Allahtan hidayet isteyelim uyanmış kullardan olmaya çalışalım. Cenabı Hak bak ne diyor? Her türlü gerçeği kulunun önüne koyuyor, aklın önüne koyuyor Kuran-ı Kerim akla seslenir çünkü Allah’ın ilk defa yarattıklarından biri akıldır. İnsanoğlunun değerinin en üstün değerinin biri de aklından gelir. Diğer mahlûkatta insanda olduğu gibi yoktur. Onlarda içgüdüsel verilmiş onlara Cenabı Hak sadece hilkatine, fıtratına, içgüdüsüne, tabiatına yerleştirmiş ama insanoğluna tam bir gelişim terakki gücü vermiş.

Dakika 1:10:27

İnsanoğlu yükselmeye de müsaittir tersini yaparsa alçalmaya da müsaittir. Hiçbir zaman insanoğlu alçalmamalı sürekli yükselmelidir gelişmelidir. Aynen kepirdeki ot gibi sararıp solup orada kurumuyor ama gelişmiyor yeşermiyor kepirde bitmiş ot gibi duruyor kimin yiyip de oradan kaybedeceği de meçhul böyle olmaz insan hele Müslüman hiç böyle olmaz. Müslüman sürekli geliştirir kendini. Onun için insanlık âlemi iki şeyi öncelikle keşfetmelidir. Kuran-ı Kerimi ve Hz. Muhammed’i ondan sonra kevni kanunları kâinatı. Bilimsel çalışmalarına hız vermelidir Hz. Muhammed’den sonra dünyada bilimsel çalışmalar başlamıştır eğer dünyadaki putun askerleri İslam’a saldırmasaydı Allaha, Peygambere ve imana, Kurana saldırmasalardı da bilimsel çalışmalar devam etseydi bu dünya daha çok ilerleyecekti. Ne yazık ki dünya da çok kötü insanlar var boğuşmayı, kan akıtmayı, insanlığı sömürmeyi kendine görev edinmiş canavar ruhundan beter ruhlar var. Cenabı Hak;

إِنَّ اللّهَ فَالِقُ الْحَبِّ وَالنَّوَى يُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَمُخْرِجُ الْمَيِّتِ مِنَ الْحَيِّ ذَلِكُمُ اللّهُ فَأَنَّى تُؤْفَكُونَ ﴿٩٥﴾

فَالِقُ الإِصْبَاحِ وَجَعَلَ اللَّيْلَ سَكَنًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ حُسْبَانًا ذَلِكَ تَقْدِيرُ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ ﴿٩٦﴾

Yüce Rab ne diyor; şüphesiz ki taneleri ve çekirdekleri yaran Allah’tır. Yerde hangi nebatat hangi taneyle bitiyorsa hangi çekirdek yerde bitiyorsa bitkilerin, ağaçların hangisi olursa olsun bunları yaran nedir? Yaratan Allah’ın kendisidir diyor. Toprağı o özellikte yaratmış o taneleri, o çekirdekleri o özelliklerde yaratmış. Toprağa bir kanun koymuş ve yarattığı o tohumlara, çekirdeklere, tanelere o küçücük o tohumlarına varıncaya kadar bunları bir kanunla yaratmış Cenabı Hak. Bu toprağı, havayı, suyu ana maddeleri Cenabı Hak tam bir takdirle, ölçüyle, hesapla yaratmış bunlara oran koymuş suyun oranını bozsanız su suluktan çıkıyor onun için kâinatta her şey bir kanunla yaratılmış. Tabiatın bütün kanunlarını koyan ve yaratan tabiata hâkim olan Allah’ın kudretidir onun hâkimiyetidir. Tabiata tapanlar tabiatı görüyor da yaratanı görmüyor natüristlere, animistlere dikkat edin, felsefi yanlışlara dikkat edin. İnsanlar Allah’ı bulamayınca birine tapıveriyor bu herkesin içerisindeki yanlışların dayandığı bir ne yapıyor mahlûkatın birine dayanıp kalıyor halikı görmüyor ona tapmaya başlıyor kendi liderinden başka lider görmeyenler, kendi şahininden başka şahin görmeyenler, kendi pehlivanından başka pehlivan görmeyenler şimdi başka dünyada hiçbir şey yok diyor yaratanı göremiyor. Her biri birine tapıyor Allaha kulluk etmeyen Allah’ın nizamını tanımayan herkesin bir saplantısı yanlışı vardır. Bu yanlış şirke saplandığı zaman, küfre gittiği zaman nifaka gidince kişi kendini helak eder. Önderi de peşinden gidenleri de helak olur. Onun için gerçekçi hakikatçi olmak lazım hak Allah’ın kendisidir ortaya koyduğu İslam adına ne koyduysa hakikattir.

Dakika 1:15:49

İslam’da olmayan Kuran’ın reddettiği şeyleri İslam gibi insanlığa göstermeye çalışanlar var İslam’ı karalamak için yapılıyor bunlara dikkat edin ehli bidat ved dalalet diyor. Kuran-ı Kerimi, sünneti müçtehitlerimizin yüksek âlimlerimizin İslam anlayışına dikkat et. İslam karşıtı güçlerin art niyetleriyle ortaya attığı ne kadar yanlışlar varsa onlara dikkat et İslam gibi gösterilere dikkat et. Sahte dervişleri ve sahte insanları düşman kendi gidiyor orada bir teşkilat kuruyor bunu İslam adına gösteriyor İslam’ı suçlamak için. Bakıyorsunuz sureteha adamlar ama yaptıkları işe bakıyorsunuz adamlar İslam’la hiç alakasız ya Budist gibi davranıyor, ya hindust gibi davranıyor, ya eski yunan gibi davranıyor veya herhangi bir natürist, animist gibi davranıyor İslam’la hiç alakası yok bunu da İslam’a mâl ediyor niye? Provokatörler kendi icat ediyor bunları İslam’a leke düşürmek için yapıyor. Her Müslüman kendi içindeki casusları ajanlara dikkat etsinler. Bunlar her kılıkta ne yaparlar? Bunlar casusluğunu yaparlar tecessüsünü yaparlar.

وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ النُّجُومَ لِتَهْتَدُواْ بِهَا فِي ظُلُمَاتِ الْبَرِّ وَالْبَحْرِ قَدْ فَصَّلْنَا الآيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ ﴿٩٧﴾                                                 

Yüce Rab diyor ki karanlığı yarıp tan yerini ağartan odur. Geceyi dinlenme için güneşi ayı vakitlerinizi hesaplamak için yaratmıştır. İşte bu her şeye galip gelen ve her şeyi bilen Allah’ın takdiridir diyor. Şimdi mevsimlerin meydana gelmesi gecenin gündüzün meydana gelmesine bir bak bu bir hesap işi nizam işi takdir işi bu bir ölçü biçim işi. Kendiliğinden bu düzen böyle kurulur mu hiç? Kendiliğinden hiçbir şey ortaya çıkar mı? Yüce Allah vacip varlıktır, Varlığı kendi zatının iktizasıdır, bütün her şey onun yaratmasıdır. Onun için geceye, gündüze de şöyle bir bak. Ayara, yıllara, saatlere, dakikalara, saniyelere, mevsimlere bak, güneşin mevsimler üzerindeki durumuna bak. Güneşin kendi yörüngesindeki bir hareketine bak. Daha dünya ilmin eşiğine bile gelmeden ne diyor Kuran-ı Kerim güneş için, ay için kendi yörüngesinde hareket halindeler diyor. Gecenin gündüzün nasıl meydana gelmesi için dengeli bir şekilde yüce Allah takdirini koymuştur. Bunun için Cenabı Mevla

وَهُوَ الَّذِيَ أَنشَأَكُم مِّن نَّفْسٍ وَاحِدَةٍ فَمُسْتَقَرٌّ وَمُسْتَوْدَعٌ قَدْ فَصَّلْنَا الآيَاتِ لِقَوْمٍ يَفْقَهُونَ ﴿٩٨﴾

Yüce Rab diyor ki; kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye yıldızları sizin için yaratan odur. Oraya yıldızları kim götürdü de gökyüzünü yıldızlarla doldurdu? Kendiliğinden mi çıktı yıldızlar oraya? Kendini nerden çıkarsın yıldız? Bunlar da diyor bir, bir Allah’ın yaratması takdiridir.

Dakika 1:20:30

İşte bu Ayeti Kerime kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye yıldızları sizin içi yaratan odur. Güneşi yaratmış, ayı yaratmış, yıldızları yaratmış, okyanusları yaratılmış, karalar, ovalar, ağaçlar, bitkiler, sebzeler, uçsuz bucaksız bunlar canlıların çeşit, çeşit canlılar denizin dibine bak yeraltında ki ve yerüstünde ki canlılara bak bunlara böyle bir düzen kurmuş Cenabı Hak. Canlıları bak burada yaratmış hepsine bir görev vermiş ekosistemde hepsi görevli. Bunun için kıymetli dostlarımız; şüphesiz biz bilen bir toplum için ayetleri geniş bir şekilde açıkladık. Cenabı Hak Kur’an’ı kendi açıklıyor ayetlerini ki anlasınlar bilsinler diye yapıyor. Bilen toplum için Kur’an uçsuz, bucaksız ezeli, ebedi Allah’ın ortaya koyduğu hakikat deryasıdır ezeli Allah Kelamı ezeli ve ebedi.

وَهُوَ الَّذِيَ أَنزَلَ مِنَ السَّمَاء مَاء فَأَخْرَجْنَا بِهِ نَبَاتَ كُلِّ شَيْءٍ فَأَخْرَجْنَا مِنْهُ خَضِرًا نُّخْرِجُ مِنْهُ حَبًّا مُّتَرَاكِبًا وَمِنَ النَّخْلِ مِن طَلْعِهَا قِنْوَانٌ دَانِيَةٌ وَجَنَّاتٍ مِّنْ أَعْنَابٍ وَالزَّيْتُونَ وَالرُّمَّانَ مُشْتَبِهًا وَغَيْرَ مُتَشَابِهٍ انظُرُواْ إِلِى ثَمَرِهِ إِذَا أَثْمَرَ وَيَنْعِهِ إِنَّ فِي ذَلِكُمْ لآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ ﴿٩٩﴾

Yüce Rab bak ne diyor; sizi bitek candan yaratan odur. Sonra sizin için bir karar yeri bir de emanet yeri vardır. Biz ayetlerimizi anlayan bir toplum için apaçık beyan ettik gökten suyu indiren odur yani Allah’u Teâlâ’dır. Onunla her çeşit bitkiyi çıkardık o bitkiden bir yeşillik çıkardık. Ondan da birbirinin üzerine binmiş taneler, hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzüm bağları, zeytin ve nar bahçeleri çıkarıyoruz. Bunların kimi birbirine benzer, kimi benzemez. Bunlar meyvelindekileri zaman meyvelerin olgunlaşmasına bir bakın bunlarda inanan bir toplum için ibretler vardır, alınacak pek çok dersler vardır. Her bir zerre bir kitaptır, İlahi kitaptır, Kevni kanundur. Her zerre bir saç telinde nice kanunlar var İlahi kanunlar şöyle bir düşün bir hücreye bir bak vücutta hücrenin durumuna bir bak. Dokulara, organ ve sistemlere, ruh yapına, beden yapına bakıver şöyle. En küçük böcekten de kürreye, aya, yıldıza, güneşe kadar şöyle bir bak insanoğlunun gücü yetmiyor işte. Nice çağlar geçti aradan insanlar bu kadar ilerleyebildiler. Kuran-ı kerim bütün ipuçlarını bütün insanlara verdi. İlerlemesi için temelini attı, hamlesini başlattı. Ama insan kendi durduğu evi yakmaya çalıştığı için bu rahmet Peygamberine, bu Rahmet ve nur saçan kitaba karşı cephe aldıklarından dolayı ne yaptılar – ruhsuz bedenle uğraşıyorlar.

Dakika 1:25:10

Manayı inkâr etmişler, ruhunu inkâr etmiş adam maddeye materyalist olarak bağlanmış. Tabiata bağlanmış tabiatı yaratanı inkâr ediyor. Böyle dünya da ilerleme bu kadar olur. Onun için kıymetli dostlar Cenabı Hak

وَجَعَلُواْ لِلّهِ شُرَكَاء الْجِنَّ وَخَلَقَهُمْ وَخَرَقُواْ لَهُ بَنِينَ وَبَنَاتٍ بِغَيْرِ عِلْمٍ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى عَمَّا يَصِفُونَ ﴿١٠٠﴾      

Onlar Allah’a cinlerden de ortak koştular. Bakın cinler var gerçek ama adam bak diyor ki cini biraz daha güçlü gördü cini kendine tanrı edindi şerik putlaştırdı cinleri cinlere tapmaya başladılar cinlerde insanoğlu gibi yaratık Allah cinleri ateşten yaratmış, insanı topraktan yaratmış, melekleri de nurdan yaratmış bunlar hep Allah’ın kulları, Allah’ın yarattıkları. Biri birinden güçlü diye güçlü olana tapacaksan o zaman tanrıdan geçilmez ama Allahtan başka ilah yok ki tek Allah var yaratıcı öbürleri mahlûk böyle yanlış şirk çeşitlerini sayıyor cinlere tapanlarda başka türlü putperest ve müşrik bunlarda diyor. Hâlbuki onları yaratanda odur yani Allah Teâlâ’dır diyor. Bak Allah’ı bırakıp illa bir yarattığına tapmaya çalışıyor bilgileri olmadan ona oğullar, kızlar uydurdular. Allah’ın oğlu, kızı olmaz kulları olur yarattıkları olur. Allaha oğul, kız isnat etmek Allaha en büyük iftira, şirk ve putperestliktir. Onun şanı münezzehtir. Allah sübhandır eksikliklerinin tamamından münezzehtir. Kemal yüce sıfatlarla muttasıftır. Onun için Allah’ın şanına yakışmayan bir şeyi Allaha isnat edersen şirke düşersin. Allah şirki affetmiyor aklını başına al. Peygamberimiz Allahümme inni euzü bike mineşşirki veşşekki küfi ven nifagı veşşigak diye sürekli Allah’a dua eder.