38- Tıp İlmi Ders 38
HAYAT VEREN TIP İLMİ DERS 38
Kıymetli izleyenler; cesedi yıkadıktan sonra başına, sakalına, alnına, avuç içlerine, dizlerine, ayaklarına yani secde mahallerine kefenine vs. yerlerine kâfur sandal ve misk gibi güzel kokular sürmek ve güzel kokulu buhur tütsülemek bu işlemlere tahnit denmektedir. İslam’da mumyalamak diye bir şey yoktur mumyalamak umumiyetle ilk devirlerden beri balmumu ile yapılmıştır. Fakat İslam’da öyle bir şey yoktur cenazesini su ve sidir yani Arabistan kirazı yaprağının tozu ile yıkayınız Peygamberimiz buyuruyor. 2 kat elbise ile kefenleyiniz hac için ihramlı olduğundan dolayı bedenine ve kefenine güzel koku sürmeyiniz kefenlerken başını da örtmeyiniz zira bu kimse kıyamet gününde lebbeyk Allahümme lebbeyk diyerek mezarından kalkacaktır buyurdu. Hz. Ali’nin yanında bir miktar misk vardı öldüğü zaman bu misk ile tahnit edilmesini vasiyet ederek şöyle dedi Hz. Ali bu misk Peygamber (a.s.v)’ mın tahnitinden arta kalan misktir dedi bunu da benim cenazemde kullanın buyurdu. İşte tahnitinde İslam’da yeri bu şekilde ortaya çıkmış ve uygulanarak da gelmiştir bu şekilde. Kıymetli efendiler; asıl vatanı için ve seyran adaları olan güzel bitkilerimizden biriside tarçındır. Isıtıcı, yumuşatıcı, rahatlaştırıcı, olgunlaştırıcı, iştah açan vasıfları vardır tarçının toz halinde göz kararmasını giderir kullanıldığı zaman sivilceleri çillikleri iyileştirir biiznillah. Müzmin öksürüğe, nezleye, akciğer zarı iltihabına, böbrek ağrılarına ve idrarın zor yapılmasına karşıda faydalıdır tarçın. Kalbe rahatlık vermekte vesiledir ve göğsü temizler safran yağı ile macun yapılırsa şişlikler üzerine sürülebilir ve faydalıdır ağrı varsa teskin etmekte de müessirdir. Mideyi güçlendirir tarçın karaciğeri ısıtır, kapalı gözeneklerini açar, rutubetleri kurutur, görme duyusunu da güçlendirir, boğazdaki serliği giderir, balgamı çözer, nefes borusundaki sertliği yumuşatır, zekâya da faydalıdır. Yumuşatır sert gıdaları ve ısıtır, sindirime yardımcı olma özelliği de vardır biiznillah. Soğuktan meydana gelen birçok mide hastalığına, kalp çarpıntısına, vesvese ve evhama ve ruh hastalıklarına karşıda faydalı olduğu kayda alınmıştır.
Dakika 5:03
Midesinden rahatsız olanlar nefes darlığı bulunanlar kimseler için tarçın kullanmalıdırlar tarçın iştahı açar, hafif gaz yapar, idrarı arttırır, zehirlenmelere karşı da faydalıdır. Tarçın kokuşmaya ve iltihaplanmaya engel olur yani antiseptik bir görev yapar. Mesane için zararlıdır fakat yan etkisi kedi otu ile giderilir tarçın yumurta sarısı ile macun yapılarak alınırsa siroz ve sarılık hastalıklarına rahim ve makat ağrılarına karşıda faydalıdır. Tarçının yağıda böyledir titreme ve felç hastalıklarına karşıda faydalıdır. Kulağa damlatılacak olursa ağır işitmeye karşı faydalı olduğu hesaba katılmıştır. Bir de yumuşatan özelliği öksürüğe faydası olan nimetlerden biride helvadır yani tatlı bal ile yapılanı ise daha keskindir helvanın bal ile yapılması balgam çıkaranlar için pekiyi gelir. Hz. Aişe validemiz Peygamber (AS.) helvayı ve tatlıyı pek severdi buyurmuştur. Un helvası safraya akciğer veremine ve uykusuzluğa karşı faydalıdır. Kıymetliler; koltuk altlarında burun ve karın yumuşaklarında çıkan öldürücü yaraları temsil eden ateşli bir hastalık vardır ki buna taun denmektedir. Bu hastalık bulaşıcı ve salgın bir hastalıktır. İltihaplı ve öldürücü habis urlara taun denir. Urların etrafı siyahlaşır veya yeşillenir çoğu zaman koltuk ve kulak altlarında çıkar. Sevgili Peygamberimiz taundan ölen şehittir buyurmuştur. Hz. Aişe taun nedir ki? Diye sormuşta o şanlı Peygamber karın ve koltuk altlarında develerdeki bezlere benzer meydana gelen şişliklerdir diye cevap vermiştir. Fare ve karınca gibi çoğalması ve bu hayvanların çoğalması ve zamansız olarak yeryüzüne yayılması kokuşma nedeni ile meydana gelir çoğalan kurbağalar ve buna benzer hayvanların çoğalması leylek ve alacakarga gibi kuşların alışık olduğu yiyecekleri bulamamsı nedeniyle göç etmeleri ekolojik dengenin bozulması, yağmurun az yağması, güney rüzgârlarının çok esmesi, havanın değişmesi, düzenli gitmemesi, zina fuhuş ve homoseksüellik gibi çirkin işlerin yaygınlaşması havanın suyu mizacının bozulması yine meydana gelen bulaşıcı ve salgın bir hastalık diye de tarif edilmiştir bu nedenlerle İmam-ı Gazali (rahmetullahi aleyh) teneffüs etmekle zarar verir. Kalbe akciğere ve bağırsaklara ulaşır ve oralarda tahribat yapar demiştir. Şiddetli ateş, kusma, ishal, bayılma, kalp çarpıntısı, kulak arkası koltuk altı ve burun yumuşağı gibi zayıf ve yumuşak yerlerde şişliklerin oluşması ve yaraya dönüşmesi gibi kendini gösteren alametleri vardır.
Dakika 10:18
Kül renginde bazen şiddetli kırmızı ve bazen de diğer renklerde olması hasta organların böyle bir şekil değiştirmesi renk değiştirmesi siyah olanı da çok tehlikelidir. En az zararlı olan kırmızı sonra sarı olanıdır. Kirli ve pis kan bazen içe kanama yapar ve öldürür bulantı, kusma, kalp çarpıntısı görünür siyah renklisi gelir bundan kurtulamaz hasta artık Allah’tan başka onun kurtarıcısı yok demiş tabipler. Tabi hepsini Allah kurtarır ama bide insanların çaresi bitince çare Allah’ta tükenmez. Sakınmak, korunmak, dışarıya atmaya çalışmak, sıvı ve fazla maddeleri yemeyi içmeyi sıvı şeyler yemeyi içmeyi azaltmak, yumuşak ve kuru gıdalar almak hareketten sakınmak, hamama gitmemek çoğalmasına sebep olurlar. Hamama giderlerse istirahat etmek ve sakin olmak gerekir. Yaylaya çıkmak, temiz tutmak, soğutmak, evleri soğutmak, suları ve havayı temizlemek, kâfur ile karıştırılmış elma ve ayva suyu içmek, sirke ile karıştırılmış soğuk su içmek, keten elbise giymek bulunduğu yerin havasını değiştirmek, temizlemek, ödağacı ve amber gibi güzel kokulu maddelerle tütsü yapmak, soğuk suyu bolca içmek gibi korunma ve tedavi yöntemleri vardır. Sevgili izleyenler; ekşili gıdalar yemek limon ve ekşi nar gibi ekşili şuruplar içmek İmam-ı Şafi Hazretleri taun hastalığı için menekşe yağından daha faydalı bir ilaç bilmiyorum onunla hastanın cildi yağlanır ve içilir demiştir. İslam âlimlerinin her biri bir büyük doktordur sevgili Peygamberimiz (a.s.v) ümmetimin yok olması kılıç ve taun iledir. Gözden gizlilikte cin gibi olan düşmanlarınızın gizlice dürtmesidir taun için söylüyor bunların hepsinde de şehitlik sevabı vardır buyurdular. Şam’a bağlı yerleşim merkezlerinden Envas da meydana gelen taunda 25 bin kişinin öldüğü mervidir. Yine bu taunda sahabenin meşhurlarından Ebu Ubeyde Bin El Cerrah, Muaz ibn-i Cebel, Fazıl Bin Abbas, Ebu Malik el Eşari, Haris bin Hişam, daha birçokları bu taun hastalığından dünyadan göçmüşlerdir. Hicretin 60. senesinde Basra’ya bağlı yerleşim merkezlerinden carif denilen belde de zuhur etmiş 20 bin kişinin ölümüne sebep olmuştur. Yine Emeviler döneminde 87 senesinde Basra, Vasıt, Küfe ve Şam’da meydana gelmiş olup çok insan ölmüştür.
Dakika 15:10
Hicretin 18. yılından 60. yılına ve daha sonraları bu hastalık görünmüştür bu hastalık eskiden beri bilinmektedir. Sevgili Peygamberimiz (a.s.v) taun hastalığı sizden öncekilere veya İsrail oğullarından bazılarına gönderilmiş bir azap bir musibettir. O bazen gelir bazen gider bir yerde taun hastalığı olduğu zaman oraya gitmeyiniz eğer sizin bulunduğunuz yerde meydana gelirse oradan kaçmak için o yerden çıkıp gitmeyiniz bu hastalık Allah’u Teâlâ’nın dilediği kulları üzerine gönderdiği azaptır. Müminler için ise bu hastalığı rahmete vesile kılmıştır bir kimsenin bulunduğu yerde taun hastalığı çıkarda Allah’ın hasta olmasını takdir ettiği kimselerden başkaları hasta olmaz diye inanır ve mükâfatı da Allah’tan umarak o yerde eğleşir bir yere gitmezse o kimse için şehit sevabı vardır buyurmuştur. Cenabı Hak Kuran-ı Kerimde ey habibim binlerce kişinin taun salgınından dolayı ölüm korkusu ile yurtlarından çıktıklarını görmedin mi? Allah onlara ölün dedi. Onlarda ölüverdiler sonra onları diriltti şüphesiz ki Allah insanlara karşı merhamet sahibidir fakat insanların çoğu şükretmezler. Sevgili Peygamberimiz (a.s.v) taun ümmetim için şehitlik vesilesidir aynı zamanda gözden gizlilikte cin gibi olan düşmanlarınızın gizlice dürtmesi ile meydana gelmektedir. Taun develerde çıkan bezler gibi koltuk altlarında burun ve karın yumuşaklarında belirmeye başlar. Taundan kaçan kimse harpten kaçan kimse gibidir taundan çıktığı yerde sabredip kalan kimse ise Allah yolunda savaşan mücahit gibidir buyurmuştur. Yine İbn-i Abbas’tan ve Hz. Ömer’den gelen haberlere Hz. Ömer orduya teftiş için Şam’a hareket ettiğinde Serik denilen mevkie vardığı zaman ordu komutanı Ebu Ubeyde Bin Cerrah arkadaşları Ömer’i karşıladılar ve Şam topraklarında veba salgını olduğunu haber verdiler. İbn-i Abbas (r.a) derki; bunun üzerine Hz. Ömer git muhacirleri bana çağır dedi ve istişare etti muhacirler ihtilaf ettiler geri dönmenizi doğru bulmuyoruz dediler. Hz. Ömer yanımdan çıkınız dedi Ensar’ı bana çağır dedi. Çağırdım istişare etti yanımdan çıkınız dedi onlara da. Kureyş’in yaşlılarından olan kimseleri bana çağır dedi. Çağırdım 2 kişi bile Ömer’e itiraz etmedi bunlardan insanları geri döndürmenizi istiyoruz. Halkı şu veba salgını üstüne götürmenizi doğru bulmuyoruz dediler. Hz. Ömer halk arasında şöyle ilan yaptırdı herkes hazırlansın dedi fakat ordu kumandanı Ebu Ubeyde Bin Cerrah ey Ömer Allah’ın kaderinden mi kaçıyorsun diye karara itiraz etmek isteyince Hz. Ömer keşke bu sözü senden başkası söylemiş olsaydı ey Ebu Ubeyde evet Allah’ın kaderinden yine Allah’ın kaderine kaçıyoruz ne dersin?
Dakika 20:02
Eğer senin develerin olsa 2 yamacı olan bir vadiye indirse o yamaçlardan biri otlu diğeri de otsuz olsa sen develeri otu bol yerde otlatsan yine Allah’ın kaderiyle otlatmış değil misin? Dedi. Bu hadiseyi anlatan ibn-i Abbas hazretleri derki Abdurrahman İbn-i Avf bir ihtiyacı yüzünden ortada yokken bu sırada çıka geldi ve şöyle dedi; Bu konuda bende bir bilgi vardır ki ben onu Peygamber Aleyhisselam’dan işittim. Şöyle buyurmuştu; bir yerde veba, taun hastalığını çıktığını işittiğiniz zaman oraya gitmeyiniz eğer hastalık sizin bulunduğunuz bir yerde çıktığı zaman ise o hastalıktan kaçmak için o yerden çıkmayınız. İbn-i Abbas Hazretleri sözüne devamlı şöyle der; Bunun üzerine Hz. Ömer Allah’u Teâlâ’ya hamdü sena etti ve geri dönüp gitti. Cabi’ye mıntıkası ise havası güzel vebadan uzak bir mıntıkadır Cabi’yeye götür diye emretmiştir. Askerleri Cabi’yeye götür demiştir. Cabir bin Abdullah Hazretleri sevgili Peygamberimiz (a.s.v) kapların üzerini örtünüz tulumların ağzını da bağlayınız. Zira senede bir gece vardır ki o gecede veba parazit iner kapağı olmayan hiçbir kabın yahut üzerinde bağı bulunmayan hiçbir tulumun yanından geçmez ki o kabın içine bu vebadan bir şey inmiş olmasın buyurmuştur. Bunu da ancak bir Peygamber söyleyebilir. Bakın bir gece var ki o gecede mikrop yağıyor. Medine şehrinin giriş kapılarında muhafız melekler vardır işte bu sebeple bu şehre taun hastalığı ve insanları doğru yoldan saptıran yalancı deccal giremez buyurdu Peygamberimiz. Yine o şanlı peygamber mübarek duası bereketi ile Medine dünyanın medeniyet ve sağlık merkezi haline gelmiştir ve Medine-i Münevvere olmuş Medine ve âlemler nurlanmıştır. Hz. Muhammed âlemleri şereflendirirken Medine’yi de özel olarak şereflendirmiştir. Sevgili Peygamberimiz Allah’ım Mekke’yi bize sevdirdiğin gibi Medine’yi de sevdir hatta daha fazla sevdir Allah’ım ölçek ve müd ile ölçülen erzak ve yiyeceklerimize feyiz ve bereket ihsan eyle. Allah’ım Medine’nin havasını bizim için güzelleştir hastalıklardan uzak kıl buranın vebasını salgın hastalıklarını ve sıtmasını da Mekke sınırları içindeki cuhfe denilen yere nakil eyle diye de Allah’a dua etmiştir sevgili Peygamberimiz. Sevgili Peygamberimizin na’şının Medine’de bulunması da burada taun olmayışının sebeplerindendir. Evet, kıymetliler hastalığa yaklaşmada tehlike vardır buyuruyor Peygamber efendimiz taundan kaçmayınız Peygamber efendimiz taundan kaçmayınız çünkü taun nereye inmişse oradan çıkmayınız taunlu bir yer duymuşsanız oraya da gitmeyiniz buyurmuşlardır. Hicri 18 yılında Kudüs ile Rende arasında ki Amvâs Taunu diye bilinen salgın sırasında 25 bin kişinin öldüğü mervidir.
Dakika 25:02
Taundan ölen şehittir 5 sınıf kimse şehittir. Taun hastalığından ölen, karın ağrısında, suda boğulan, göçük altında kalan, savaşta Allah yolunda cihat ederken ölen kimseler hepsi şehittirler. Yine şanlı Peygamber (a.s.v) bu takdirde ümmetimin şehitleri pek az olmuş olur. Allah yolunda savaşırken ölenlerden başka 7 sınıf şehit vardır. Taun hastalığından ölen şehittir karın ağrısından, suda boğulan, yıkık altında kalan, yanarak ölen, zatülcenp hastalığından ölenler şehittirler, doğum sırasında ölen kadında şehittir buyurdular. İşte görüyorsunuz kıymetli ve muhterem izleyenler; yüce İslam insanların sağlamına da rahmet hastasına da rahmet ve mağfiret hem de yüksek dereceler verilmektedir ne mutlu Müslüman’ım diyene ve gerçek Müslüman olana kendini aldatmayana. Kıymetli izleyenler; olmazsa olmazlardan birisi de maddi ve manevi kazanı ve ilahi emir olan kesin yapılmadığı zaman Allah’a asi olan bu emirlerden birisi de gusüldür cünüplükten hayız ve nifasdan sonra gusül yapmak farzdır. Ölen kimsenin yıkanması ve yeni Müslüman olan kimselerin yıkanmaları da farzdır. Her Cuma gerekli olan ise sünnettir. Sevgili Peygamberimiz (a.s.v) her 7 günde bir gusül edip başını ve bedenini yıkamak her Müslüman’ın boynuna borçtur buyurmuşlardır. Her kim Cuma günü abdest alırsa ne güzel her kim de boy abdestti yaparsa daha güzeldir buyurmuştur. Meniyi sperma bütün organlardan süzerek meydana gelir işte bu sebeple sağlıklı kişinin çocuğu sağlıklı hastalıklı kişinin çocuğu hastalıklı olur. Sevgili Peygamberimiz (a.s.v) vücuttaki her kılın altında şehevi duygular vardır buyurmuştur. Cinsi münasebet zamanında zevk ve lezzet alan organ sadece tenasüp organları olmayıp vücuttaki bütün organlar bu zevk ve lezzete ortak olmaktadırlar. Cinsi münasebetten sonra bütün vücudun yıkanması gusül farz kılınmıştır hikmetlerini sebeplerini dürüm, dürüm, fayda ve zararlarını ancak Mevla bilir. Yarattığı kulun çare faydası nerde o bilir oda bildiği için reçeteyi yazmış gusül ve abdestti farz kılmıştır Müslüman’lara o gusülle neler kazanıyorsun kaybettiğin neleri kazanıyorsun bide nice faydalar elde ediyorsun. Şanlı Kuran-ı Kerimde eğer cünüp olursanız iyice temizleniniz eğer hasta olursanız veya yolcu iseniz veya biriniz tuvaletten gelmiş veya kadınlara temas etmiş ve su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm ediniz. Yüzlerinize ve ellerinize ondan sürünüz Allah c.c size güçlük vermek istemez.
Dakika 30:06
Fakat sizi temizlemek ve size olan nimetini tamamlamak ister ta ki şükrediniz buyurmuştur. Maide Suresi ayeti kerime 6. ayettir kıymetliler. Şanlı Peygamber yine (a.s.v) sizler Cuma günleri boy abdesti alsanız daha iyi olur buyurmuştur. Ey insanlar Cuma günü olduğunda gusül ediniz sizden biriniz bulabildiği kokulardan en güzel kokuda sürülsün kokulansın buyurmuştur. Sonra yüce Allah Müslümanlara bolluk verdi yünden başka elbiseler giymeye başladılar pek fazla çalışmadılar mescitleri genişledi terlemekten dolayı birbirlerini rahatsız etmeleri de ortadan kalktı ibn-i Abbas’tan gelen haber buda. Yine Kuleyb Hazretleri şöyle der ben Müslüman olup Peygamber (a.s.v) yanına geldiğimde şanlı Peygamber küfür kıllarını üzerinden atıp temizle ve sünnet ol buyurdu. Kayıs bin Asım da şöyle der; Müslüman oldum şanlı Peygamber bana su ve sidir Arabistan kirazı yaprağının tozu ile boy abdesti yapmamı emretti bende bu şekilde guslettim boy abdesti aldım diyor. İlk Müslüman olanlarında böyle bir boy abdesti almaları gerekmektedir vücuttakileri küfrün kıllarını da tıraş etmeleri gerekir. Efendiler; beyaz ve kırmızı renkli güzel kokulu nadir olarak sarı ve siyah renkleri de olan güzel bir bitki de vardır ki oda güldür. Uzun ömürlü bir bitkidir en iyisi kırmızı olan zararsız ve tehlikesiz bir bitkidir gül reçeli esans yapımında da kullanılır reçel yapılırsa oda güzeldir. Güzel kokusu yanında soğutucu, temizleyici, kurutucu, kuvvet veren vasıfları vardır hafif ishal yapar. Yara ve yanaklar üzerine merhem gibi sürüldüğü zaman iyileştirir tomurcukların zayıfların, yorgunların, dermansızların tedavisinde kullanılır. Taze tomurcukların tıbbı değeri de yüksektir gül mideye, karaciğere gayet iyidir karaciğerdeki kapalı gözenekleri açar bal ile karıştırılıp kaynatıldıktan sonra ağızda gargara yapılacak olursa boğaz serliğine ve boğaz ağrılarına faydalıdır. Harareti teskin eder aksırmayı nezleyi ise arttırır tos halinde gülkurusu tos haline getirilir yaralara apış arasındaki tahrişlere sivilcelere üzerine konursa parazitleri öldürür yaralar üzerine ekildiğinde ise et bitirir çiğnenmesi ağız yaralarına sivilcilere iyi gelir. Kâfur ile karıştırılırsa etkisi daha da fazladır dişleri ve diş etlerini güçlendirir.
Dakika 35:01
Ter kokusunu giderir koklanması sıcak özellikli baş ağrısını teskin eder gül susuzluk yapar bal ve reçeli yapılırsa mideyi balgamdan temizler. Güle sirke katılarak kullanılır üzerine ılık su içilir ve belli bir süre devam edilirse gayet faydalıdır. Midesinde hararet ve iltihap olanlara tavsiye edilmez sirkeli gül hem harareti arttırır ve hem de susuzluk yapar taze yaprağı macun haline getirilir merhem gibi göze sürülürse faydalıdır. Göze merhem gibi sürülür göz iltihabına karşıda iyidir. Göz ağrısını da teskin eder süt karıştırılırsa daha etkili olduğu görünür tozu çiçek ve kızamık hastalığına yakalanmış olanlara yataklarına serpilirse faydalı olur gül şurubu organları güçlendirir bil hazda iç organları gül kalbi ve damağı da güçlendirir hafifçe gülümsemeye tebessüm çokça gülmeye ise dıh denir. Sevinçten dolayı ön dişleri görününceye kadar gülmek, alay etmek, şaşırmak, heyecanlanmak, güldürmek bunlar komik şey gibi anlamlara gelmektedir. Çok gülmek Zaralıdır çok gülmeyiniz zira çok gülmek kalbi öldürür buyurmuştur sevgili Peygamberimiz. Onun için kıymetliler; İslam’ın ak dediğine birileri kara İslam’ın kara dediğine birileri ak diyorsa bunun faturası onlara gelir o faturaya hazır olsunlar. Gül suyu renksizdir parazitleri öldürücü ve cildi temizleyici vasfı vardır en iyisi beyaz gülden elde edilendir en temizidir beyaz gül çarpıntıya sirke ile beraber baş ağrısını teskin eder gül suyundan 10 dirhem 32 gr miktarı içenler 10 defa rahatça büyük abdest yaparlar. Saçlara çok sürülürse beyazlaşmasına sebep olur dediler bunu tabiplerimiz eserlerini de aldılar baş ağrısını teskin eder parazitleri öldürür koklamak içmek cilde sürülmek suretiyle dimağı böbrekleri ve husye testisleri güçlendirir koklanması baygınlığı giderir ferahlık verir kalp çarpıntısı müessirdir. Güzel kokusu vücudu dinçleştirir göz hastalıklarına damlatılarak veya sürme yapılarak yahut da göz çevresine sürülerek kullanılır orda da faydası görünür gargara ağızdaki gargara diş etlerini güçlendirir bir yudum içilecek olursa baygınlığa karşı faydalıdır mideyi güçlendirir kan tükürmeye karşıda fayda sağlar.
Dakika 40:03
Evet, kıymetliler gül esansı gül yağı basit yağların en güzeli ve en çok faydalı olanlardan birisi de gül yağıdır ıslah maddesi olarak kullanılır diğer yağları hangi ilaca katılırsa onu güçlendirir. Soğutucu, kabızlık yapıcı ve kurutucu özellikleri vardır. İçilerek kullanılacak olursa karnı yumuşatır, yaralara iyileştirir, mide iltihabını iyileştirir. Cilde sürülecek olursa yara, çıban, uyuz ve kaşıntı için faydası görünmüştür et bitirir ağrısını teskin eder yaralarda ki ağrıyı baş ağrısı için başa sürülür diş ağrısı ise ağızda gargara yapılır. Dimağı güçlendirir ve belleği artırır sürme gibi çekilecek olursa sertleşmeyi giderir göz kapaklarını sertleşmeyi bağırsak ve rahim yaralarına karşı da faydası görünmüştür mide de çabucak bozulabilen bir madde ile karşılaşırsa bağırsaklarda gürültü yapar. Gül yağ organları güçlendirir şişlikleri çözer iltihaplı yaralar üzerine sürülmek için gül yağından daha etkili bir şey yoktur. Yaralarda ki artmayı da önler zehirlenmelere karşıda faydası pek çok görülmüştür. Kaynaklar güzel kaynaklardır El Mutemet bunlardandır Tezkire yine bunlardandır. Dinar terimi ile altın dirhem terimiyle de gümüş kastedilmiştir dinar terimi ile altın dirhem terimiyle de gümüş kastedilmiştir. Gümüş çürür, paslanır, siyahlaşır, koku da yapar altından bir burun yaptırmamı diyor emretti diyor sahabenin birisi Afece Bin Esat’tan gelen haber. Sevgili Peygamberimiz altının koku yapmadığını altından yaptırmasının gerektiğini söyledi. Altın ve gümüş kaplarının kullanılmasını yasaklamış fakat bunların tedavi de kullanılmasını izin vermiştir. Tuz altının sarılığını gümüşün ise beyazlığını arttırır. Gümüş tozu üzüntü, keder, kalp zayıflığı, ve kalp çarpıntısı gibi hastalıklara faydalıdır kıymetli izleyenler. Macunların merhemlerin içine de katılır saf bal ile karıştırıldığı zaman bozuk sıvıları çeker mizacı soğuk ve kurudur gümüşün mizacı soğuk ve kurudur. Hz. Ömer güneşte çok kalmayınız çünkü güneş rengi soldurur bazı maddeleri kokuşturur elbiseyi eskitip çürütür cildi sertleştirir ve gizli hastalıkları da açığa çıkarır demiştir. Yine Hz. Ömer güneş Arapların hamamıdır der kalk güneşte oturma Hz. Ali söylüyor bunu da çünkü güneşte oturmak ağız kokusu yapar.
Dakika 45:00
Cinsel istek ve arzuyu keser, vücutta kötü koku meydana getirir, elbiseyi çürütür ve gizli hastalıkları açığa çıkarır. İşte güneşte fazla kalmanın bide öğleyin şiddetli zamanlarında kalmanın ayrıca etkisi vardır. Hz. Ömer güneş Arap’ların hamamıdır diyor. Çünkü Arabistan’da güneş biraz daha fazla kendini gösteriyor. Güneş çarpması uzun müddet güneşte kalması insanların güneş çarpmasına sebep olur çok kalmamak, güneşte başı açık bırakmamak, fazla hareket etmemek, mideyi doldurmamak, suyu fazla içmek, beyaz elbiseler giymek, bedeni ve fikri yönde fazla çalışmamak vs. gibi korunma çareleri vardır. İbn-i Ebi Hazm sevgili Peygamberimiz (a.s.v) gölgeye gel çünkü gölge sağlık açısından daha iyidir buyurdu. İnsanlar gölgede güneşten alacağı gıdayı gölgeden de alabilir güneşli bir ortamda gölgeye güneşin faydası yansır aşırı sıcak ve aşırı soğuktan sakınınız buyuruyor Peygamberimiz. Yine efendimiz bu kimseye söyleyin konuşsun gölgelensin otursun fakat orucunu tamamlasın buyurdu. Yine İbn-i Abbas’tan gelen haberde güneş elbiseyi çürütür kokuşturur gizli hastalıkları açığa çıkarır diye rivayet var. Yine Hz. Ali kalk güneşte oturma zira güneşte oturmak cinsi münasebet istek ve arzusunu zayıflatır demiştir. Sizden biriniz gölgede olduğunda gölge gidip oraya güneş gelirse hemen kalksın zira orası zararlıdır sizden biriniz güneşte olduğu zaman oraya gölge gelirde diğer bir kısmı ise güneşte kalırsa hemen kalksın buyurmuştur. İnsan vücudunun yarısı gölgede yarısı güneşte bu sakıncalıdır şeytanın böyle yaptığı da rivayeti vardır. Öğlen namazını serin bir zamanda kılınız zira bu vakitte güneşin harareti cehennemin harareti gibi buyurdular. Gerçekten hüma ateşi cehennem ateşi gibi hararetlidir onu soğuk su ile söndürünüz buyurdu Peygamberimiz. Sıcaklar arttığı zaman vücuttan kan aldırmakla sıcağın vereceği zararı gidermeye çalışınız zira aşırı sıcaktan dolayı sizden birinin kanı hücuma geçerek onu öldürmesin buyurmuştur. Aşırı sıcaktan hasta olan kimseye tuzlu su içirilir. Zira tuzlu su vücudu takviye eder buyrulmuştur. Yine Hz. Aişe validemizden gelen haberde sevgili Peygamberimiz güneşte ısıtılmış suyun kullanılması cilt hastalığı meydana getirir buyurmuştur. Yine Peygamberimiz Aişe annemizden gelen haberde ey Aişe böyle yapma zira güneşte ısınmış suyu kullanmak abraşlık cilt hastalığı meydana getirir buyurduğu rivayet olunmaktadır. Bu haber Dare Kutni’nin taharet bölümünde Kenzu’l Ummal da Zevayet de İbni Sünni de gibi bu gibi kaynaklarda bulunduğunu görüyoruz hastalığı işte cilt hastalığı için böyle dedi.
Dakika 50:00
Güneşte ısıtılmış su için cilt hastalığı meydana getirir buyurdular. Her kim güneşte ısınmış su ile yıkanırda abraş alaca sedef hastalığına yakalanırsa kendinden başkasını suçlamasın buyurmuştur İbn-i Abbas’tan gelen haber. İmamı Şafi Hazretleri mekruh saymıştır güneşte ısınmış su ile abdest alınmasını yine Cabir bin Abdullah Hz. Ömer cilt hastalığı meydana getirir demiştir güneşte ısıtılmış su. Ebu Naim Isfahani de devamlı abdest alınır veya gusledilirse güneşte ısıtılmış su ile bak o devamlı diyor cilt hastalığı meydana getirir. Hz. Aişe Sıddık’a (r.a) Peygamber (a.s.v) kullanması için güneşte su ısıtmıştım bunun üzerine ey Ayşecik böyle yapma zira güneşte ısınmış su cilt hastalığı meydana getirir buyurdu. Tatlı sular tuzlu sulardan daha faydalıdır eğer tuzlu su ile devamlı abdest alacak veya gusledecek olursa vücutta uyuz ve kuru cicik hastalıklar meydana getirir vasıflara değişen suyun devamlı kullanılmasının ise bazı cilt hastalıklarına sebep olabileceği bildirilmiştir. Plajlarda denize çok giren kimselerde bazı cilt hastalıkların meydana geldiği tabipler tarafından haber verilmektedir. İmamı Şafi Hazretleri de güneşte ısınmış su ile çamaşır dahi yıkanmasını uygun görmemiştir. İşte bizim o güzelim âlimlerimiz ne güzel insanlığı aydınlatmışlardır. Güzel koku ruhun gıdasıdır, kalbi ferahlatır, nefsi neşelendirir, ruha kuvvet verir, ruh için en uygun bir şeydir güzel koku ile güzel ruh arasında yakın bir ilişki vardır her kime güzel koku ikram edilirse geri çevirmesin buyuran Peygamberimizdir. Çünkü kokusu güzel taşıması ise kolaydır duyular güzel koku ile güç ve kuvvet kazanırlar. Dişisi renk veren ve kadınlara mahsus kokulardır. Erkeğin ise misk ve kâfur gibi renk vermeyen erkeklere mahsus güzel kokulardır yani kokunun da dişisi erkeği vardır. Misk, amber, kâfur ve öd kokuları erkeklere mahsustur misk, amber, kâfur ve öd kokuları safran ve haluk kadınlara mahsustur denmiştir bu haberler devrisaadetten geliyor. Hz. Aişe evet misk ve amber gibi kokusu olup rengi olmayan erkelere mahsus güzel kokular kullanırdı sevgili Peygamberimiz için söylüyor. 4 şey bütün Peygamberlerin müşterek sözlerindendir güzel koku sürünmek, utanmak duygusu, misvak kullanmak ve evlenmek bunlar bütün Peygamberlerin müşterek sünnetidirler. Her Müslüman’ın 7 günde 1 gusletmesi eğer varsa güzel bir koku sürünmesi Allah’ın bir hakkıdır görüyorsunuz cenabı hak kulunu güzel görmek istiyor. Sevgili Peygamberimiz (a.s.v) bir güzel koku kutusu vardı ondan alarak güzel koku sürünürdü demiştir Enes İbn-i Malik Hazretleri melekler güzel kokuyu hoşlanırlar. Zaralı yaratıklar güzel kokuyu sevmezler güzel ruhlar güzel kokuyu severler kötü ruhlar kötüler için iyilerde iyiler içindir. Baş ağrısını teskin eder, güzel koku, kalbi güçlendirir, çarpıntıyı da engeller, hamile kadınlar içinde faydalıdır güzel koku, güzel koku nefse hoş gelir duyuları güçlendirir nefse gıda verir tabi harareti de yükseltir. İşte kıymetliler cenabı hal bu âlemde fayda üstüne fayda yaratmış kullarını fayda ile donatmıştır.
Dakika 56:03