39- Tıp İlmi Ders 39
HAYAT VEREN TIP İLMİ DERS 39
Kıymetli izleyenler; Hacamat konusunda da bakın devri sadetten buyana kan aldırmak insanların tedavi oldukları şekillerin en iyilerinden en şifalılarındandır diyor Peygamberimiz. (a.s.v) Vücuttan kan alan kimse hacamatçı ne güzel bir insandır çünkü kirli kanı giderir, sırtı hafifletir, gözün görme duyusunu da kuvvetlendirir buyurmuştur sevgili Peygamberimiz. Yine efendimizden gelen haberde ona 2 ölçek zahire verilmesini emretti yani kan alana 2 ölçek zahire verin buyurdu tedavi olduğunuz şeylerin en iyisi kan aldırmaktır kan aldırmak sizin en iyi tedavi şekillerinizdendir buyuruyor Peygamberimiz. Yine o şanlı Peygamber (a.s.v) ey beyaza oğulları Ebu Hindi evlendiriniz oğullarınıza da onun kızlarını nikâhlayınız eğer sizlerin tedavi olduğunuz şeylerin her hangi birinde şifa varsa o da kan aldırmaktadır buyurdu. İşte hacamatçıyı bu şekil övdü bu Ebu Hind hacamatçılardan birisi idi yine biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık buyuruyor Cenabı Hak birbirinizi tanımanız için sizlere şubeler ve kabilelere ayırdık Allah katında sizin en üstün olanınız Allah’tan en çok korkanızdır buyurdu. Buda ayeti kerimedir ve bu sözler üzerine nazil olduğu rivayeti de vardır. Kıymetli izleyenler; İbn-i Abbas Hazretleri Peygamber (a.s.v) hacamatçı ne iyi bir insandır zira o vücuttaki kirli kanı çıkarır, sırtı hafifletir, bel ağrısını giderir, gözün görme duyusunu da kuvvetlendirir buyurduğunu bildirmiştir. 3 şeyde şifa vardır buyuruyor Peygamberimiz yine bal şerbeti içmekte, hacamat şişesi çektirmekte ve kızgın demir ile dağlama yaptırmada fakat ben dağlanmayı sevmem buyurmuştur. Yalnız dağlama konusunda daha öncede geçtiği gibi fiziki tedaviler yapılmakta bugün tehlike ortadan kaldırılmış durumdadır. İlk oda rutubetli 2. oda sıcak ve terletici 3. oda ise sıcak ve kurutucudur setri avret yerlerini kapatarak her kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa hamama peştamalsız girmesin buyurdu Peygamberimiz. Sıcak kısmına yavaş, yavaş girmeli hamamın ve orada yavaş, yavaş da çıkmalıdır. Çok kalmak insanı zayıflatır, baygınlık verir vücut ıslaklığını koruduğu müddetçe hamamda kalınabilir. Kurumaya başlayınca hemen çıkmalıdır örtünmeli ve sarılmalıdır soğuk su ile duş yapmak vücudu kuvvetlendirir.
Dakika 5:03
Gençler öğle vaktinin sıcağında soğuk su duş almalıdırlar yaşlılar ve çocuklar ishal ve nezlesi olanlar için bu duş yasaktır. Küküklü sular ile banyo yapmak uyuz ve kaşıntı hastalıklar için faydalıdır. Yine sevgili Peygamberimizden gelen haberde ‘’Acem Diyarı’’ yakında sizin için fetih olunacaktır orada hamam denilen evler bulacaksınız oraya erkekler peştamalsız girmesinler. Kadınlar da hasta veya doğum yapmış olmadıkça böyle bir durumları bulunduğu zaman oraya girebilirler böyle bir ihtiyaçları yokken de girmesinler demiştir. Sevgili Peygamberimiz evlerin en kötüsü hamamdır zira orada sesler yükselir ve avret yerleri açılır buyurmuştur. Her kim hamama girecek olursa tesettüre, örtünmeye rivayet ederek girsin buyurdu. Tok karna hamama gitmek sağlığa zararlıdır. Hamam şişman kimseleri zayıflatmak için gayet iyidir. Kadınların hamama gitmesi konusunda Aişe Sıddık’a validemiz hiçbir kadın kocasının evinden başka bir yerde çıkarmaz eğer çıkaracak olursa Allah ile kendi arasında perdeyi yırtmış olur buda Peygamberimizden işittim diyor Aişe annemiz söylüyor bunu. Yine İbn-i Ömer’in azatlısı Nafiye biz bunu diyor haram olarak görmüyoruz kadınların hamama gitme işini. Bükeyre sordum o da biz de bunu haram olarak görmüyoruz fakat kadınların İffet ve namuslarını koruma açısından önemlidir diye dile getirdi diyor. İki ölçü sönmüş kireç ve bir ölçüde fare otu ile karıştırılmış kükürt alınıp su ile karıştırılır olgunlaşınca ve iyice mavileşinceye kadar güneşte veya hamamda bekletilir. Su dokundurulmaz sonra temizlik yapılır yakıcı etkisinin giderilmesi içinde yerine kına sürülür. Hz. Ömer (r.a) Peygamber (a.s.v) her ay hamam otu kullanarak kasık temizliği yapardı 15 günde bir de tırnaklarını keserdi buyurmuştur Hz. Ömer’in oğlundan geliyor bu haberde. Çamur, sirke ve gül suyu hamam otunun kokusunu giderir. Yine Hz. Ömer’in ise hamam otu kullanmayarak bıçakla kasık tıraşı yaptığı rivayet edilmektedir. Sarıçiçekli tadı acı cilde sürüldüğü zaman yakıcı bitkidir ki buna da hardal denmektedir. Olgun tohumları dolgun yuvarlak ve siyahtır hardal denildiği zaman ilk akla gelen onun tohumlarıdır. Kokusu keskin bir lezzeti vardır ezildiği zaman.
Dakika 10:04
İç kısmı ise tohumunun iç kısmı ise sarı ve nemlidir yaprakları ve kökü pişirilerek yenilir katkı maddesi olarak yenir ilaç yapımında da kullanılmaktadır. Hararet verici, kurutucu, parlatıcı, çözücü ve sindirimi kolaylaştırıcı vasıflara sahiptir. Susuzluk yapar, yorgunluk verir fakat yan etkisi sirke badem ve limon tozu ile giderilir, şişlikleri de çözer. Sıvı maddeleri çekip toplar vücudun derinliklerinden rengi kırmızılaştırır, zayıf organları güçlendir, gül suyu ile karıştırılarak içilir ve merhem gibi cilde sürülürse soğuktan meydana gelen yüz felci, felç, yüz felci, uyuşukluk, nikriz ve kazıklı hurma gibi hastalıklara müessirdir faydası görülmüştür. Hardal zift ile karıştırılıp yakı olarak kullanılacak olursa kanı toplar ağrı ve sızıyı da teskin eder kaynatıldığı zaman gargara yapılırsa ağız ve dişleri yaralarını iyileştirmekte faydalıdır. Dildeki konuşma güçlüğüne de fayda gösterir. Hardal yağı nezleye engel olur cilde sürülecek olursa merhem şeklinde, üşümüş organları ısıtır, titremeyi giderir, ağrı ve sızıyı da çözer. Hardal akciğer ve karaciğer tıkanıklığa, sarılık ve dalak gibi hastalıklara gayet iyi geldiği nakledilmiştir. İdrarı, sütü ve adet kanamasını dışarı atar böbrek taşlarını da parçalar yağı göze sürme gibi çekilirse göz kararması göze gelen beyaz perde yine sertleşmeye ve göz mantarlarına faydalıdır. Zeytinyağı ile kaynatılır ve kulağı damlatılacak olursa kulak çınlamasını önler, tıkanıkları açar, kurtçukları da çıkarır, sedef otu ile kaynatılıp cilde sürülür romatizma nikriz siyatik ve titremeye teskin eder. Burundan damlatılacak olursa tıkanıklığı açar. İçilerek kullanıldığı zaman rahim tıkanıklığını da önler bal ile macun yapılırsa müzmin öksürüğe, nefes darlığına, nefes borusu iltihabına, göğüs ağrılarına, katı balgama iyi gelmektedir. Bağırsak iltihaplarına karşıda faydası görünmüştür hardal yağı sürülüp ısıtır sürüldüğü zaman sindirimi kolaylaştırır, mideyi de ısıtır fazla miktarda alınacak olursa mideyi tahriş eder hardal yağı saç dökülmesine karşı da faydalıdır. Kükürt ile karıştırılırsa müzmin şişlikleri domuz başı denilen çıbanı çözer kaşıntı uyuz ve dermeği için cilde sürülür.
Dakika 15:00
Cüzamlılar içinde faydalıdır ve iyileştirir, meniyi arttırır, cinsel istek ve arzuyu da takviye eder. Tütsüsü haşeratı kaçırır, zararlı kimseyi bayılmış kadını uyarır rahim tıkanması sebebiyle yine ziftle karıştırılmış hardal yakısı ağrı sızı olan organ üzerine konulur kızarıncaya kadar bekletilir ve ağrıyı dindirir hardal bulunmadığı zaman yerine turp tohuma veya tere tohumu kullanılabilir. Evet, kıymetliler; kanı durdurma özelliği olan bitkilerden birisi de hasır otudur. Hasır külü sirke ile karıştırılıp burna damlatılırsa burun kanamsını keser o hasır külü burana üflenebilir de mısır kâğıdının külü hasır otu çiğnemek soğan ve sarımsak kokusunu giderir. İmamı Buhari sahihinde hasırla tedavi diye bir bölüm açtığını görmekteyiz. Sevgili Peygamberimiz (a.s.v) Uhud savaşı sırasında yarasının kanamasının hasır külü ile durdurulduğunu bildirmiştir. Ruhlar ve bedeni kuvvetler moral ile güç kazanırlar sevdikleri ve saygı duydukları insanların kendilerini ziyaret etmesi faydalıdır ziyaretin faydalarından birisi de budur. Moral takviye edilmelidir cihan Peygamberi efendimiz (a.s.v) ziyaret için bir hastanın yanına geldiğinde onun bu hastalıktan kurtulabileceğini ve daha nice yıllar yaşayacağı ümidini veriniz çünkü sizin böyle konuşmanız Allah’ın kaza ve kaderinden hiçbir şey değiştirmez fakat bu sözler hastanın gönlünü ferahlatır, moralini yükseltir moral gücünün yükseltilmesi önemlidir. Sevgili Peygamberimiz sizden biriniz mal ve sağlık yönünden kendisinden üstün bir kimseye bakmak istediği zaman mal ve sağlık yönünden kendisinden daha aşağı olan kimseye baksın buyurmuştur. Hasta ziyareti büyük bir sevaptır bir cenazede bulunmayan ve bir hastaya ziyaret etmeyen kimseden o daha iyi olarak sabahladım diye cevap vermiştir Peygamber efendimiz. Yine Müslüman kimse hasta bir din kardeşini ziyaret ederse ziyaretten dönünceye kadar cennet bahçesinde gezmiş gibidir buyruldu her kim bir hastayı ziyaret ederse Allah’ın rahmetine dalmış olur oturunca da rahmet içinde oturmuş olur buyurdu. Aç olanı doyurunuz, hasta olanı ziyaret ediniz, köleyi de azat edip hürriyetine kavuşturunuz. Sizden birinizin elini hastanın eli veya alnı üzerine koyması ve hastaya nasılsınız, nasıl sabahladınız, nasıl akşam ettiniz diye sorması ziyaretin adabındandır.
Dakika 20:00
Yahudilerden bir erkek çocuk Peygamber (Aleyhisselama) hizmet ederdi sonra çocuk hasta olunca Peygamber (a.s.v.) onun ziyaretine gitti baş üzerine oturup çocuğa Müslüman ol dedi. Bunun üzerine çocuk başucunda olan babasına baktı babası çocuğa Ebul Kasım’a Peygamber (a.s.v) itaat et dedi çocuk da Müslüman oldu. Sevgili peygamberimiz (a.s.v) yanından ayrılırken Müslüman olmasıyla çocuğu cehennem ateşinden kurtaran Allah’a hamdü senalar olsun buyurdu. İşte görüyorsunuz sevgili dinleyenler yine Peygamberimiz ey Selman yüce Allah hastalığına şifa versin, günahlarını bağışlasın, ecelin gelinceye kadar dininde ve vücudunda sıhhat ve afiyet versin diye dua etti. Ey rabbim Sad İbn-i Ebi Vakkas’a şifa ver onun hicretini tamamla diye ona da dua etti. Eyyub’u de hatırla çünkü o bana gerçekten hastalık isabet etti. Sen ey Rabbim merhamet edenlerin en merhametlisizin bu hastalığa benden gider diye Rabbisine dua etmişti bunun üzerine biz tarafımızdan bir rahmet ve kulluk edenler için bir hatıra olmak üzere onun duasını kabul ettik. Kendisinde dert ve sıkıntı olarak ne varsa hepsini giderdik ve onun aile etrafını ayrıcı bununla birlikte bir mislini daha verdik buyurmuştur Cenabı Hak buyuruyor. ‘’Enbiya Suresi 83 ve devamı’’ Yine İbrahim (a.s) o Allah beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir, beni yediren ve içirendir hastalandığım zaman bana şifa verendir, benim canımı alacak ve sonunda diriltecek olandır buyuruyor. Buda ‘’Şuara Suresinde Kuran-ı Kerimde geçen ayeti kerime.’’ Resul’üm deki eğer kulluk ve dua etmeniz olmasa Rabbim size ne diye değer versin diye duyur diyor. Dua önemli bana dua ediniz duanızı kabul edeyim buyuruyor Cenabı Hak. Bu kadar yeter çünkü sen hastasın buyurdu Peygamberimiz Hz. Ali’ye. Hurma sıtmalı kimse için zararlıdır ayrıca baş ağrısı yapar yemesi için zorlamak doğru değildir hastalar için zorlanırsa direnci azalır zararlı olur az miktarda gıda verilmelidir. Hafif şuruplar içirilmeli gül ve elma reçeli tavuk çorbası verilebilir hastalarınızı yeme ve içmeye zorlamayınız çünkü yüce Allah onları yedirir ve içirir buyurmuştur. Hasta faydalı olan yemekleri arzu eder cüheyne kabilesinden bir kadın ey Allah’ın resulü ben zina ettim dedi kadın vallahi ve zinadan hamileyim dedi hadi doğum yapıncaya kadar git dedi kadına git bu çocuğu sütten kesinceye kadar emzir dedi. İşte ya ResulAllah onu sütten kestim dedi ve kadın Tevrat’ın hükmüne göre Yahudi olduğu için Tevrat’ın hükmüne göre recm yapıldı.
Dakika 25:08
Hastalar, zayıflar, hamile ve emzikli kadınlar gerekirse ramazan ayında oruçlarını yiyip daha sonra sıhhat bulduklarında yedikleri miktarı kaza ederler. Evet, muhterem izleyenler, kıymetli izleyenler; hastalık kişinin günahlarına bir kefalettir gelecek için bir ders ve bir öğüttür hastalık sabretmek suretiyle yüksek derecelere ulaşmaya bir vesiledir hastalık yeryüzünde yüce Allah’ın bir kırbacıdır dilediği kimseleri bununla terbiye eder. Nitekim bir hadise şerifte o rahmet Peygamberi Hz. Muhammed (a.s.v) hastalık yeryüzünde Allah’ın kırbacıdır dilediği kullarını bununla terbiye eder buyurmuştur. İşte görüyorsunuz sıhhat ve afiyet istemelidir yüce Allah’tan (c.c) eğer kaderinde hastalık varsa buna da rıza göstermeli sabır ve tahammül ile karşılamalıdır. Tövbe etmesi insanın tövbe etmesi Rabbine karşı sakatı günahlarının affı ve derecesinin yükselmesi için en kuvvetli bir sebeptir. Harisi, Muhasibi gibi kıymetliler şöyle der; hastalık günahkâr kimseler için ceza günahlardan tövbe edenler için bir temizlik temizler için ise derecelerin yükselmesidir. İşte mükemmel bir ifade bunlar şanlı Peygamberin sözüne istinat ederek mükemmel ifadeler ortaya konmuş şahane açıklamalar yapılmıştır ne mutlu Müslüman’ım diyene bu haberler Bağdadinin de Zehebi’nin de eserlerinde bulunmaktadır. Öfke, sevinç, üzüntü, keder, sıkıntı, utangaçlık, aşırı sıcak ve soğuk çok yemek kazalar yaşlılık vs. vücudun hasta olmasının nedenlerinden sayılanlardan bazılarıdır. Yine Urve Bin Zübeyir Hazretleri hastalık vücuda birden bire girer iyileşme ise yavaş, yavaş meydana gelir demiştir. Yine ey iman edenler Allah’ın vaat ettiği sevaba ulaşmak ne sizin boş umutlarınızla ve nede ehli kitabın boş umutlarıyladır her kim bir kötülük yaparsa onunla cezalanır buyuruyor. Görüyorsunuz her kötülüğün bir cezası bulunmaktadır bu ayeti kerimedir. Ebu Bekir Hazretleri (Radıyallahu anhüm ve erdahüm ecmain) ey Allah’ın resulü ya ResulAllah o ayetten sonra halimiz ne olur diye endişesini bildirdi. Bunun üzerine o şanlı Peygamber (a.s.v) ey Ebu Bekir Allah seni bağışlasın sen hastalanmaz mısın? Sen bir işten dolayı zahmet çekmez misin? Sen bir şeye üzülmez misin? Sana bela ve musibet isabet etmez mi? Diye sordu.
Dakika 30:12
Hz. Ebu Bekir’de evet diye cevap verdi işte bunlar işlediğiniz kötülüklerin karşılığı cezalardır buyurdu Allah’u Ekber. İşte habere bakın ey kıymetliler ey Ebu Bekir Allah seni bağışlasın sen hastalanmaz mısın? Sen bir işten dolayı zahmet çekmez misin? Sen bir şeye üzülmez misin? Sana bele ve musibet isabet etmez mi? Diye sordu da o da. Evet, bunların hepsi isabet eder dedi. O şanlı Peygamber işte bunlar işlediğimiz kötülüklerin karşılıkları cezalar diye buyurdu. İnsanlar ettiğini sürekli çekiyor da farkında değil kıymetli izleyenler. Yine sevgili Peygamberimiz dünyada kişinin çekmiş olduğu musibetler, hastalıklar, üzüntü ve kederler, işlenen kötülüklere karşı bir cezadır buyurmuştur. Tabiinden Mücahit şöyle der; kişiye isabet eden musibetler, hastalıklar günahlar sebebiyledir diyor affettiği şeyler hakkında da kerimi sonsuzdur affından geri dönmez buyurdular. İşte görüyorsunuz haberler mükemmel haberler Yine sevgili Peygamberimizin sözleri Müsnette yer almış okunan ayeti kerime Nisa Suresi 123. Ayeti Kerimesi. Yine Kenzu’l Umman da yer almış yine Hakayık da yer almış ve mürsel hadis olarak da rivayet edilmiş. Yine Hattabi’de de yer almış Hilyetü’l Evliya’da da yer almış. İşte görüyorsunuz kıymetli eserlerde rivayet edilen haberler bunlar. Hz. Ali Kerremallahu Veche sizlere isabet eden bir musibet kendi ellerinizin kazandığı günahlar yüzündendir, O yinede birçoğunu bağışlar. ‘’Şura Suresi ayet 30’’ Ey Ali bu ayeti sizlere biraz açıklayayım mı? Buyurdu ve şöyle devam etti; dünyada sizlere isabet eden başınıza gelen hastalık, musibet ve belalar işlemiş olduğunuz kötülükler sebebiyledir. İşte görüyorsunuz kıymetliler bunu da açıklayan ancak Kuran-ı Kerimi açıklayan Hz. Muhammed’dir bu haberde Müsnette yer almıştır. Sad İbni Ebi Vakkas Hazretleri ya ResulAllah hangi insanların başına gelen bela ve musibet daha şiddetli olur? Diye sordu. O şanlı Peygamber’de (a.s.v) Peygamberler sonrası Allah katında rütbesi en üstün olanlardır. Bir kul dindarlığının kuvvetliliği ve zayıflığı durumuna göre belaya uğrar eğer dininde kuvvetliyse belası da kuvvetli olur şayet dindarlığında zayıflık olursa dindarlığı dercesine göre belaya uğrar.
Dakika 35:06
Bela kulun peşini bırakmaz taki kulun üzerinde hiçbir günah kalmayıncaya kadar. Ebi Said ’il Hudri Peygamber (a.s.v) ateşli bir şekilde hasta idi üzerinde de kadife kumaştan bir örtü vardı. Ateşini üzerinden hissetti kadife üzerinden biz böyleyiz Peygamberimiz (AS.)’da biz böyleyiz bize şiddetli gelir ve sevabı da kat, kat olur buyurdu. Ey Allah’ın resulü insanların hangileri en şiddetli belayı çekerler? O şanlı Peygamber (a.s.v) Peygamberler sonra Salih kullar onlardan öyle kimse vardır ki fakirliğe müptela olmuştu öyle ki hırkadan başka bir şey bulamamış onu kesip giyinmişti onlardan kene ile müptela olan vardı da onu öldürmeye kadar gidiyordu. Onlardan öylesi de vardır ki sizden birinin bahşişe sevinmesinden daha çok belaya sevinirdi, ferah duyardı. Şüphesiz ki Allah katında bir kula yüksek derece verilip de kul bu dereceye ameli ile yaptığı iyi işlerle ulaşmaya hak kazanamazsa yüce Allah o kimsenin vücudunda veya malında yahut çocuğunda bir bela ile bela ile müptela eyler. Sonra bu belalara karşı o kulunda sabır yaratır ve nihayet böylece katında verilen yüksek dereceye ulaşır. Evet, muhterem izleyenler; hasta olan hiçbir kimse yoktur ki sağlıklı olduğu zamanlarda yapmış olduğu ibadetin sevabı hastalıklı olduğu zamanlarda ona aynen yazılmış olmasın. İşte burada da büyük müjdeler var. Peygamber (a.s.v) hastalığın başlaması ile vefat arası 13 gün sürmüştür. Hastalık kefalet olması bakımında sevgili Peygamberimiz diyor yanıma geldi. Ümmül Âlâ anlatıyor. Ey Ümmül Âlâ müjdelenip sevin şüphesiz ki yüce Allah ateşin altın ve gümüşün pasını giderdiği gibi hasta kimsenin günahlarını da hastalık sebebiyle giderir buyurdu. Mümin kimse hasta olduğu zaman demirin pasını maden eritme ocağının giderdiği gibi yüce Allah onun günah kirlerini giderir temizler. Şüphesiz ki mümin kimseye bir hastalık isabet edip sonra yüce Allah o kimseye sıhhat ve afiyet verirse o hastalık geçmiş günahlarından bazılarına kefaret ve gelecek için dahi bir ders öğüt olur. Münafık kimsede hastalanıp sonra afiyet bulursa sahibinin bağlayıp sonra salıverdiği deve gibidir niçin bağlandığını ve niçin salıverildiğini bilmez. İşte altınlarla tartsanız böyle güzel öğütler kimse bulamaz bunlar ancak şanlı Peygamberin şanlı Kuran’ın öğütleri. Mümin kimseye dert, zahmet, hastalık, üzüntü, keder ve sıkıntı ağarız olmaz hatta vücuduna bir tiken batmaz ancak bu musibetler o kimsenin suçlarını ve günahlarına kefalet olur. Mümin erkek ve kadın kendisinde çocuğunda ve malında belaya uğrayıp durur ta ki yüce Allah’ın huzuruna günahsız varıncaya kadar.
Dakika 40:10
Kendisine hastalık ve buna benzer musibet isabet eden hiçbir mümin yoktur ki bu hastalık sebebiyle yüce Allah ağacın yaprağını döktüğü gibi o kimsenin günahlarını döküp bağışlamış olmasın. Hastalık Allah’ın takdiri ile meydana gelmektedir. Şanlı Kuran’da kıtlık ve kuraklık gibi ne yerde nede hastalık Rafet gibi kendi nefislerinizde bir musibet başa gelmez ki biz onu yaratmazdan önce mutlaka bir kitapta Levhi Mahfuzda yazılmış olmasın şüphesiz ki bu Allah’a göre kolaydır. ‘’Hadid Suresi 22. Ayeti Kerime’’ Hastalık terbiye bazıları için terbiyedir bazıları içinde ceza kimilerine göre de derecesinin yükselmesidir. Bazısına göre imtihan sebebi olarak yorumlanmaktadır bütün hastalıklar Allah’ın takdir ve iradesi ile meydana gelmektedir. Evet, kıymetli efendiler Kütübü Sitte de bu haberler yer almaktadır ve kıymetli ve sahih haberlerdir. Peygamber efendimiz (a.s.v) ile diyor beraber savaşa katılan kadınlar yemek pişirmek, mücahitlere su dağıtmak, elbise dikmek, eşyaları beklemek, hastaları ve yaralarını tedavi etmek, atılan otları toplamak yaraları hastaları ve şehitleri şehre taşımak gibi diyor hizmette vazife yapmışlardır diyor o kahraman kadınlar. Yaraları saran merhem sürerek tedavi eden anlamına gelen asiye denilmiştir. Çoğulu da asiyat gelir moral vermek yaralara merhem sürmek, kırık çıkıkları sarmak, kanamayı durdurmak gibi görevler yapmıştır. Ümmü Eymen Peygamber (a.s.v) ‘mın 2. Annesi dadısı olup Uhud ve Hayber savaşına katılmıştır. Hamne Binti Cahş Esed oğullarından olup Uhud ve Hayber savaşına katılmıştır. Hint Binti Amr seleme oğullarından olup Hayber savaşına katılmıştır. Ümmül Haris El Ensari’ye Huneyn savaşına katılmıştır. Ümmü Dahhak yine Hayber savaşına katılmıştır. Rubeyyi Binti Muavviz Bedir savaşına katılmıştır. Ümmü Âlâ, Ümmü Amir bunlarda savaşa katılanlar Ümame Binti Bişir, Ümmü Harran o da Kıbrıs fethinde bulunmuştur. Ümmü Süleym, Ümmü Şerik Huneyn, Ümmü Kebşe, Ümmü Sinan, Ümmü Muta, Ümeyye Binti Kays gibi Leyla El Gıfariye Ümmü Atiye gibi kahraman sahabe kadınları savaşlara katılmışlar üzerlerine düşen görevleri yapmışlardır.
Dakika 45:00
Evet, kıymetliler sevgili peygamberimiz mescidin nevinin bir köşesine hasta ve yaraları tedavi etmek maksadıyla 2 adet çadır hastane kurulmuştur. Nitekim sahabeden Sad İbn-i Muaz (r.a) Hendek savaşı sırasında kolundan yaralandığı zaman o şanlı Peygamber onun mescidin içinde tabip rufey denilen çadırın içine alınırsa böylece onu yakından takip edeyim buyurmuştur. Tabip Rufeyde ve Kuaybe hanımlar Sad İbn-i Muaz’ı ölünceye kadar tedavi etmeye çalışmışlardır. Bakın kadın tabibeler var erkek tabipler var her biri bir toplum içinde hizmet yarışındalar. İlk İslam hastanesi olarak kabul edilmiştir çadır hastaneler emeniler devrine kadar hem hazar ve hem de seferde görev yapmıştır. Şam’da küçük hastaneler yapılmış yine cüzamlı hastaların toplu halinde burada tedavi edilmeleri hastalığın başkalarına bulaşmamalarını bulaşmasını engellemek için yaptırmıştır. Yine Abbas devrinde Harun’u Reşit Bağdat’ta hastane yaptırmıştır. Yine El Meğarafir Hastanesi Mısır’ın fustat şehrinde yapılmıştır. Bedir hastanesi, Mutezid Hastanesi, ibn ’ül Fırat hastanesi gibi Harbiye Hastanesi gibi hastaneler yapılmış yine El Muktedir Hastanesi, Azudi Hastanesi Velide Sultan Hastanesi gibi hastaneler İslam âleminde tarih boyunca yapılarak gelmişlerdir. Onun için İslam âlemi yüce İslam dünyaya doğduktan sonra bütün değerlerin temeli dünyada atılmış insanlık ilimle, irfanla, gerçeklerle tanışmış ve bütün her şeyin hamlesi ondan sonra yapılmıştır. Kıymetliler Cenabı Hakkın tükenmez nimetlerinden bahsetmeye devam ediyoruz. Dal ve tohumları hekimlikte ve temizlikte kullanılan bir nimette bir bitkide hatmidir bir süs bitkisidir fakat tohumları hekimlikte ve temizlikte kullanılmaktadır. Ekildiğinde kendiliğinde en az 2 yıl çıkmaktadır. Hz. Aişe Sıddık’a (r.a) annemiz Peygamber (a.s.v) başını hatmi ve çöven tozu ile yıkardı sonra da az miktarda zeytinyağı ile yağlardı buyurdular. İbn-i Mesut (r.a) Hazretleri cünüp olan hatmi tozu ile yıkarsa bu yıkanmasından dolayı son derece temizlenmiştir demiştir. Enes İbn-i Malik kadın aybaşı halinden temizlenip yıkanacağı zaman örgülü saçlarını çözer hatmi veya çöven ile yıkanıp temizlenir demiştir Enes bin Halis Hazretleri de. Hatmi kökü kaynatılıp suyunun içilmesi bağırsak kanaması için faydalıdır lavmanlar içinde faydası görünmüştür.
Dakika 50:03
Hatminin sapları yaprakları dalları, çiçeği, tomurcuğu, kökleri, tohumu kurutulup toz haline getirilir sonra sade olarak veya bal sirke zeytin yağ vs gibi bir madde ile karıştırılır bu şekilde kullanılır. Temizleyici, kayganlaştırıcı, yumuşatıcı, olgunlaştırıcı, iyileştirici, koruyucu, çözücü, gevşetici, ağrıları teksin edici pek gibi pek çok güzel özellikleri vardır. Tatlımsı lezzet ve hafif kokusu vardır cildi güzelleştirici özelliği de vardır. Öksürüğe, boğaz ve hançere tahrişlerine gargara yoluyla ağız yaralarına ve göğüs hastalıkları sebebiyle kan tükürmeye karşı faydalıdır. Başa sürüldüğü zaman baş ağrısına yarım baş ağrısına arpa unu ve bal unu ile karıştırıldığı zaman akciğer ve akciğer zarı iltihabına karşı gayet iyi gelmektedir. Hatmi kırık organın iyileşip kuvvetlenmesine, felç hastalığına, ciltte meydana gelen buruşukluğa karşıda faydalı olduğu görünmüştür. Adet kanamsını ve sütü de arttırır cilt hastalığı için sirke ile karıştırılıp güneşe oturtulur cilde sürüldükten sonra siyatik hastalığına soğuk ve korku sebebiyle meydana gelen titremeye de faydalıdır. Saçlar yıkanacak olursa güzelleştirir kulunç ağrısına da iyi gelmektedir. Hatminin kökü ve tohumu taze oldukları sürece yaprak ve dallarının yaptığı etkiyi aynı yaparlar tohumu böbreklerde meydana gelen taşları parçalar hatminin kaynatılmış suyu bağırsak yaralarına, kan tükürmeye, bağırsak gazlarına karşı faydalıdır. Çıbanları ve yaraları da olgunlaştırır yaprağı ise kaynatılır tere yağ ile macun yapılırsa şişlikleri olgunlaştırır sıcaktan mütevelli şişlikleri kaynatılıp hatmi kökü kısırlığa karşı faydalıdır kadınlarda kısırlığa su buharı ile elde edilen hatmi özü hatmi kökü kökünün kaynatılarak içilmesi idrar yollarında yanmaya bağırsaklarda böbrek mesane taşlarına karşıda müessirdir. Hurma çekirdeği unundan 2 ölçek hatmi tohumu tozundan 1 ölçek sirke ile macun yapılır ve kamışta meydana gelen şişliklere sürülürse faydalıdır. Kabızlığı gidermek için lavman yoluyla da makattan verilebilir. Hatmi zararsız bir maddedir gül hatmi aynı görevi yapar bunun hatmi bulunmadığı zaman gül hatmide onun görevini yapar dedi bizim kıymetli ehliyetli tabiplerimiz. Bu haberlerde kıymetli kaynaklarda yer aldığını görüyoruz Bağdadi’nin ve El Mutemet gibi eserlerde bunları görüyoruz. Kıymetliler; yaz mevsiminde vücuttaki safra artar safrayla ilgili hastalıklarda artar soğuktan meydana gelmiş olan hastalıklar iyileşir. Soğuk hava vücudu pekiştirir ve kuvvetlendirir Hazmı kolaylaştırır sıcak hava ise bunun tam tersini yapar.
Dakika 55:10
Saf ve temiz hava kirlenip bozulduğu zaman veba salgını bulaşıcı hastalıklar baş gösterir. Misk kokusu havayı temizleyip güzelleştirir başka yerlere gittiği zaman oraların havası ve suyu kendisine ağır gelerek mizacı bozulup hasta olabilir bazı insanlar. Sevgili Peygamberimiz (a.s.v) yaylaya göndermiştir bazı hastaları ey Eslemliler yaylaya çıkınız mevsim rüzgârlarını güzel havalarını koklayıp teneffüs ediniz kuytu ve güzel yerlerinde de konaklayınız buyuruyor şanlı Peygamber. Ebuzer Hazretleri bir miktar koyun deve ile rebeze yaylasına gönderirken de ey Ebuzer haydi yaylaya buyurmuş. Ebuzer de bir miktar bu hayvanları otlatmıştır. Evet, kıymetli efendiler; hastalığına benzeyen sera hastalığına benzeyen ateşli bir hastalık vardır ki oda havale denmektedir buna da. Hz. Ali Kerremallahu Veche sevgili Peygamberimizden rivayet ederken her kimin bir çocuğu doğar sağ kulağına ezan sol kulağına da kamet okursa o çocuğa Ümmü Sübyan hastalığı zarar vermez buyurmuştur. İşte görüyorsunuz havalenin diğer adı Ümmü Sübyan hastalığıdır. Buda İslam dininin A’dan, Z’ye tedavi edici eşi bulunmayan bir sağlık müessesidir. Tıp üzerinde tıptır bilim üzerinde bilimdir İslam dini onun için havale hastalığının Ümmü Sübyan hastalığının tedavisi ta baştan hasta olmaması için İslam çareyi koymuş doğan çocuğun kulağına ezan ve kamet okunduğu zaman o çocuk bu hastalığa yakalanmaz diyor Peygamberimiz. (a.s.v) İslam’ın her emri böyledir. Hervç beyaz veya pembe çiçekler açan kazık köklü bir bitkidir pürçüklüdür tohumun etkisi biraz daha fazladır. Rutubetli, yumuşatıcı, güzelleştirici, hararet verici, koruyucu, şeker düşürücü, ağrı kesici, gaz yapıcı, şişlikleri şişkinlik yapan vasıfları vardır yanıkları iyileştirici vitamin ve madeni tuzlar yününden zengin bir gıdadır. Hazmı yavaşçadır en iyisi sarı kırmızı renkledir olandır. Normal büyüklükte ve tadı güzel olandır Hervç balgamı keser, göğüs ağrılarına, öksürüğü, mideye, karaciğere, karına, karında su toplanmasına, mide ve bağırsak ağrılarına, karın şişliğine karşı faydalıdır. İdrarı adet kanamasını sütü ve meniyi çoğaltır, böbrek ve mesane taşlarını parçalar, cinsel istek ve arzuyu harekete geçirir ishali de keser.
Dakika 1:00:04
Hervç sirke ve tuz ile macun yapılarak kullanılırsa dalak hastalığına karşı en iyi ilaç elde edilmiş olur. Pıhtılaşmış kan şişlikler egzama ve kaşıntılı organlar üzerine belli bir süre dökülürse veya sürülürse pıhtılaşmış kanı ve şişlikleri çözer. Hervç tohumu gözenekleri açar sarılığı da giderir bir ölçek Hervç tohumu bir ölçek şalgam tohumu iyice karıştırıldıktan sonra ateşte kızartılır ve belli bir müddet yenirse böbrek ve mesane taşlarını parçalar. İdrar yollarındaki yanmayı ve idrarın zor yapılmasını da giderir. Bal ile macun yapılarak yenirse sindirimi daha kolay olur soğuk özellikli karaciğer hastalığına karşıda faydalıdır. Rahmi temizler, iştahı açar yemeklerden önce veya sonra yensin sindirime yardımcı olur suyu baş ağrısı yapar Hervç suyu yan etkisi acı badem ile giderilir. Cenabı Hak nimetleri şifayla, devayla, gıdayla, faydayla doldurmuş daha bizim anlattıklarımızdan daha fazla bunlar faydası olan güzelim nimetlerdir. Nimetin sahibini bilmeli onun nimetin sahibini bilerek nimetten faydalanmalı Bismillah ve Elhamdülillah demeyi asla terk etmemeli. Helvada güzelim nimetlerdendir. Marul yemek hezeyan için faydalıdır hezeyan huzursuzluk, taşkınlık gibi davranışlarla ilgilidir zihni bozukluk ve yüksek ateş gibi şeyler sebep olabilir. Çok yemek acı gıdalar almak sinirlilik ve gibi şeylerde hıçkırık meydana getirir nane hıçkırığı teskin eder. Evet, hıyar da susuzluğu giderir, canlılık verir, harareti söndürür çekirdeği öğütülüp içilirse su ile susuzluğu giderir, idrarı çoğaltır, mesane ağrılara karşıda faydalıdır. Dişleri parlatır yaprağı kurutulup öğütüldükten sonra pekmez ile merhem yapılır ve kuduz köpeğin ısırdığı yere sürülürse çok faydalıdır demiştir bu işleri bilen kıymetli uzman doktorlarımız. İslam tıp’ından keşif notlarıyla derslerimiz devam ediyor. Taze kırmızı yumuşak acılığı ve ekşiliği kalmamış tam olgunlaşmış liflerden temizlenmiş olan nimet vardır ki ‘’Hint Hurması’’ denir buna ve liflerden temizlenmiş olanıdır tam olgunlaşmış bu ağacın filizleri Hindistan’da sebze gibi yenilmektedir. Şurup ve reçel yapılır midede ki yanmayı tansiyon baş ağrısını kusmayı ve susuzluğu teskin eder mide sarkmasını düzeltir. Sıcak özellikli hastalıklar için faydalıdır tohumu kaynatılıp cilde sürülürse ciltteki ağrıları ve şişlikleri giderir.
Dakika 1:05:02
Ağız yoluyla alınırsa öksürük meydana getirir dalağa zarar verir ve tıkanıklık yapar. Bal ve sirke karışımı yan etkisini giderir ishal edici özellikleri de vardır kaşıntıyı da giderir yarım litreye kadar da içilebilir. Evet, hindiba kabızlık yapıcı mideye de iyi gelen bir soğutucudur ve kıymetli bir bitkidir nikriz için faydalıdır akrep sokmasına karşıda iyi gelir. Karaciğerdeki meydana gelen tıkanıkları açar karaciğer ağrılarına karşıda faydalıdır. Dalak damar tıkanıklarını da açar idrar yollarını temizler karaciğer için en faydalı olanı acı olanıdır. Yaş rezene sarılık hastalığına karşı gayet faydalıdır yaprağı dövülüp şişlikler üzerine konulduğu zaman soğutur ve çözer göğsü temizler kan ve safranın hararetini söndürür zehirlere karşı faydalı bir panzehir kuvveti verir. Suyu ile göze sürme çekildiği zaman perdeye karşı faydalıdır yaprakları ilaç yapımında kullanılır akrep sokmasına karşıda iyi gelir zehirlere karşıda mukavemet gösterir. Suyu damıtılıp üzerine zeytin yağ döküldüğü zaman zehirlenmelerden korur panzehir özelliği vardır. Kükürt damıtılıp suyu içildiği zaman yılan, akrep ve eşek arısı sokmalarına karşı faydalıdır. Kökünün salgıladığı suyu gözün beyazını cilalayıp parlatır kurutulmuş kökleri iştah açıcı bir etkiye sahiptir çok latif olduğu için bal ile karıştırıldığı zaman etkisini kaybeder soğuktan ve sıcaktan meydana gelen karaciğer hastalıklarına karşı faydalıdır. Sirke veya şeker ile birlikte yenirse gaz yapmasını önler. Evet, kıymetliler Cenabı Hakkın nimetleri eğer cenabı hak bir şeye haram dememişse bunun dışında kalan sayısız nimetler ibaha cinsindendirler. Kâinatta esas olan, eşyada esas olan ibaha’dır bir şeye haram değilse o faydalarla doludur. Hindistancevizi deniz sahillerinde portakaldan büyük çok sert kabuklu içi sütlü yemişi en kalitelisi beyaz renkli olanıdır cinsel istek ve arzuyu da arttırır, sırt ağrısına karşıda faydalıdır. Bu bir ağaçtır ve bu ağacın portakaldan büyük çok sert kabuklu bir ağaçtır ki içi sütlü yemişi Hindistancevizin mizacı sıcak ve rutubetlidir o ağaç Rabbimizin izni ile yemişini her zaman verir İbn-i Abbas Hazretleri diyor.
Dakika 1:10:02
Mealindeki İbrahim Suresi ayet 25’te o ağaç Rabbinin izni ile yemişini her zaman verir ayeti kerimeyi tefsir ederken bunu her ay yemiş veren hindistancevizi ağaç olduğunu senenin her ayında meyve verdiğini rivayet etmiştir İbn-i Abbas Hazretleri. Bu haber Ebu Nuaym da ibn-i Sünni’de yer almıştır. Evet, kıymetliler makat kaşıntılarına menekşe yağı iyi gelmektedir hünsalar vardır erkeklik organından idrar yapıyorsa erkektir eğer kadınlık organından idrar yapıyorsa kadındır demiştir Hz Ali. Hem erkekli hem dişi olana hünsa denir. Yine Hz. Ali o hünsaya müşküldür onun için mirasta erkek ve kadın hissesinin toplumunun yarısı kadar hisse var demiştir o ilim şehrinin kapısı olan Ali (r.a) Erkelik suyu meni spermin hangi organdan çıkıyorsa ona göre erkek veya kadın olduğuna itibar edilir. İdrar ve dışkısının göbeğinden çıkan kimsenin mirasından soruldu da erkek ve kadın hissesinin toplamının yarısı kadar alır dedi Ebu Nuaym ’den gelen haber. En güzel gıda maddelerinden birisi de hurmadır hararet ve rutubet vericidir sağlığı koruyucu kıymetli bir gıdadır o hem bir gıda ve hem bir devadır hem azık ve hem tatlıdır hem içecek ve hem bir meyvedir. İşte Cenabı Hak ne güzel yaratmış yarattığı nimetleri ona bitmez tükenmez hamdü senalar olsun bizi yoktan yaratıp kendini tanıttığı için bitmez tükenmez nimetlerle donattığı için ve rızasını kazanan cemaline ulaşan kullarından eylesin. Mümin hurma gibi her yönüyle faydalıdır Kuran-ı Kerimde hurma ağaçların meyvelerinden ve üzümlerden şerbet, şıra, meyve suları, bal ve güzel rızık elde edersiniz düşünen kimseler için bunda ibretler vardır. Nahl Suresi ve emsali surelerinde bu ayetler bu anlamda geçmektedir. Hurmanın süt ile macun yapılarak yenilmesi tavsiye olunmuştur sevgi ve muhabbet kavramları sütlü hurma macununa benzetilmiş ve her ikisine birden en güzel gıda denmiştir. Vallahi ey kız kardeşimin oğlu biz ayın hilalini görüyorduk sonra başka bir hilali sonra başka bir hilali ki 2 ayda 3 hilal görüyorduk da Resulullah’ın evlerinde yemek pişirmek için ateş yanmazdı diyor Hz. Aişe annemiz söylüyor bunu yeğeni Ulvi’ye söylüyor ve dünya dinliyor su ve kuru hurma. Enes İbn-i Malik Hazretleri sevgili Peygamberimiz birkaç yaş hurma ile iftar ederdi diyor.
Dakika 1:15:00
Hurma bulamaz ise kuru hurma ile eğer kuru hurmada bulamaz ise birkaç yudum su içerdi yaz günleri su ile kış günleri ise hurma iftar ettiği de rivayet edilmiştir. Oruç mideyi gıda maddelerinden arındırır karaciğer ise cezbedip duyulara ve organları gönderecek şeyleri mide de bulamaz. Tatlı ise karaciğere en çabuk ulaşan ve onun en çok sevdiği şeydir bilhassa hurma yaş olursa kavun nispeti daha da artar hem karaciğer ve hem de diğer organlar faydalanırlar. Eğer yaş hurma yoksa tatlı hurması ve bol gıdalı oluşu sebebiyle kuru hurma oda yoksa alınacak birkaç yudum su mideye yemek için uyandırılmış ve mide yemek için uyandırılmış ve iştahla başlanmış olur. Acve hurması bereni sayhani cüzzami vs. gibi elliye yakın cinsi olan hurma cinsleri vardır acve ve bereni denilen türleridir en meşhurları. Sevgili Peygamberimiz (a.s.v) acve cennet meyvesi gibidir o zehirlenmeye karşı şifadır buyurmuştur. Rengi siyaha mail iri taneli gayet güzel ve lezzetli olur acve hurması sayhani cinsinden daha büyüktür balçık hurması denilir Türkçede buna İbn-i Abbas Hazretleri Peygamber (a.s.v) Medine içinde en çok acve hurmasını severdi kendi eliyle dikip yetiştirmiş olmasından dolayıdır Peygamber efendimiz bu hurmayı kendi eliyle dikmiştir. Her kim Medine’nin 2 kara taşlığın arasında yetişen acve isimli hurmadan her gün sabahleyin aç karna 7 tane yerse o gün ona zehir ve sihir zarar vermez eğer akşamleyin yerse sabaha kadar zehir ve sihir tesir etmez buyurmuştur. Acve hurması cennet meyvelerindendir şırası ise zehirlenmelere karşı şifadır. Şüphesiz ki Medine’nin Aliye mevkiinin acve isimli hurmasında şifa vardır zira o sabah aç karna yenildiği zaman tiryaktır panzehirdir, panzehir zehirleri ortadan kaldırır zehrin tesirini yok eder. Bereni cinsi ise açı doyurur gücü kuvveti arttırır en iyi cinslerdendir hastalığı da giderir fakat kendisi hastalık meydana getirmez. Evet, kıymetli ve muhterem izleyenler; acur Peygamber efendimiz için elinde acur ve hurma gördüm diyor acurla hurmayı birlikte yerken gördüm Peygamberimizi diyor. Özellikler bakımından hurma bol gıdalıdır kan yapar zayıf böbrekleri kuvvetlendirir pirinç ile birlikte pişirilip yenilecek olursa şişmanlatır, karaciğeri kuvvetlendirir, mideyi temizler, tabiatı yumuşatır, ısıtır, meniyi arttırır. Baş ağrısı ve göz iltihabını tahrik eder baş ağrıyanlar göz iltihabı olanlar hurma yemesinler onlar geçinceye kadar.
Dakika 1:20:00
Devamlı yemekten sakınmak lazımdır diş ve diş etleri için iyi değildir sütle şehveti tahrik eder içine tarçın ve karanfil de katılırsa etkisi artar. En iyi kullanma zamanı soğuk zamanlardır ısıtır, rengi güzelleştirir, ağrılara faydalıdır, çok yemek kaşıntı ve uyuz meydana getirir. Uykuya yatacağı zaman yenilirse felç yüz ferci ve soğuktan meydana gelen mafsal ağrılar için gayet faydalıdır cinsel istek ve arzuyu tahrik eder, vücudu şişmanlatır, soğuk mizaçlı kimselere uygun gelir bol gıdalıdır hurma. Evet, Mevla’nın ne güzel nimetleri vardır o güzel nimetlerden biride hurmadır. Kirli bir kan oluşur çok yenildiği zaman ise baş ağrısı safra meydana getirir dişlere zarar verir yan etkisinin giderilmesi ise serkencebin bal ile sirke karışımı şurubu ve buna benzer şuruplarla mümkündür. Yumuşatır karaciğeri kuvvetlendirir çam fıstığı ile beraber yenirse cinsel istek ve arzuyu tahrik eder. Boğaz sertliğini giderir alışık olmayan kimseler çok miktarda yedikleri zaman tıkanmasına gözeneklere sebep olur çok yenilmesi baş ağrısını tahrik eder aç karna yenildiği zaman bağırsak kurtlarını öldürür panzehir özelliği vardır. Kutları kurutur ve zayıflatır, azaltır veya öldürür. Meyve hem meyve hem gıda hem ilaç hem meşrubat ve hem de tatlıdır şırası da taze kan yapar az yenilmesi şifa çok yenilmesi ise gıdadır. Acve zehirlere ve akrep sokmasına karşı faydalıdır taze hurma mideyi tabaklayıp düzeltir kulunç ağrısına karşı gayet faydalıdır gözü ağrıyan kimselere zarar verir yan etkisi badem içi yenilerek giderilir yeni doğum yapan kadınlara tavsiye edilmiştir oruçluya güç kuvvet verir. Hz. Ali’nin kuru üzümle oruç açtığı rivayet olunmuştur. Yaş hurma mideyi kuvvetlendirir mide de çabuk bozulur mesane ağrısı yapar ve tıkanıklık meydana getirir. Dişler içinde zararlıdır mideyi dibaat yapıp temizler faydalısı yumuşak ve tatlı olanıdır. Hurma koruğu ve çağlasının çok yenilmesi organlarda tıkanıklığa sebep olur bize hurmanın olgunlarından seçseydin ya buyurdu Peygamberimiz. Hurmanın da olgununu her meyvenin olgununu yemekte fayda vardır. Koruğu kabızlık yapar hurma çağlasının özelliği soğuk ve kurudur ağza diş etlerine ve mideye faydalıdır. Hurma özü hurma ağaçlarının tepelerinde oluşur rengi beyaz ve lezzetli olup tadı süte yakındır yaraları kapatıp iyileştirir safranın çoğalmasına karşıda faydalıdır. Hurma özü getirildi bunun üzerine sevgili Peygamberimiz ağaçlar içinde öyle bir ağaç vardır ki yaprağı dökülmez. Müslüman kimseye benzer bana haber veriniz o hangi ağaçtır? Buyurdu. Ya ResulAllah siz söyleyiniz hangisidir? Dediler. O da hurma ağacıdır buyurdu. İşte görüyorsunuz kıymetliler hurmanın da diğer nimetlerinde ne kadar Cenabı Hak faydalarla doldurup taşırdığını görmekteyiz o yaratan Rabbimize hamdü senalar olsun.
Dakika 1:25:48