50- Hadis ve Tasavvuf Ders 50 hayat veren nurun keşif notları
HADİS TASAVVUF DERS 50
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
‘’Elhamdülillahi rabbil alemin vel akıbeti lil müttakın esselatü vesselamu alarasulüna Muhammedin ve ala alihi veshabihi ecmain’’
Kıymetli ve muhterem izleyenler; tasavvuf notu adı altında tasavvufi notlarımız irşat notları bunlar tasavvuf konudaki irşat notlarımız keşif notlarımız bu şekil devam etmektedir. Buradaki dersimiz Bağdat, Nişabur, Horasan ekolü evliyalarının tasavvuf anlayışı konusunda Kuşeyri’nin de bunu kaleme aldığı bu ekolden size bazı notlar vermeye devam ediyoruz. Konumuz burada tasavvuf notları içeresinde şeriat hakikat şeriat yüce Allah’ı Teâlâ’nın ortaya koyduğu ilahi emirler ki bunlar kula teklif edilmiştir Allah’ın kulunu teklif ettiği kulluğa sarıl dediği Allah’ım tüm emirleri şeriattır ki bunun adı İslam’dır. Allah katında din sadece İslam’dır. Demek ki şeriat kulluğa sarıl emridir ki Allah’ın emirleridir ve aynı zamanda da kulluğa sarıl emridir bir mükellefiyettir teklifi ilahiye’yi yerine getirmektir şeriat. İbadet şeriattır yalnız sana kulluk ederiz şeriatı korumaktır bu ve şeriatı korumak içindir her şeriat hakikattir bunu da bil. Her şeriat hakikattir ki burada şeriattan maksat Allah’u Teâlâ’nın İslam dini adı altında ortaya koyduğu Şari olan Allah’ın kanunlarıdır. Onun için şeriatın her emri hakikattir yani her şeriattan maksat Allah’ın ortaya koyduğu şeriatlık onun içeriğidir ve tamamen şeriatın içinde her emir hakikattir. Hakikat rubuvviyeti temaşa etmek müşahede etmek şeriatı teyit eder şeriatla da mukayyettir yani bir şeyin hakikat olması için şeriatla mukayyet olması gerekir. Hakkın tasarrufunu bildirir kazayı, kaderi, gizliği, açığı görmektir. Dikkat et! Şeriat iyi keşfettiğin zaman yüce İslam-ı şanlı kuran-ı Muhammed’i nizamı ki Allah’ın ortaya koyduğu nizamdır. Bunu iyi anladığın zaman şeriatı da iyi anlamış ve şeriatın da iyi bir hakikat olduğunu görürsün hakikat şeriattır şeriat hakikattir kazayı kaderi gizliyi açığı görmektir. Kazayı kaderi insan nasıl görür, gizliyi açığı nasıl görür? Artık açığı görebildiği kadar görür de gizliyi nasıl görür? İslam sana gösteriyor ilmen yakin şeriatın İslam’ın ilimleri Kuran-ı Kerimin ortaya koyduğu, sünnetin ortaya koyduğu, icma ve kıyasın ortaya koyduğu değerlerle baktığın zaman görürsün.
Dakika 5: 07
Kazayı görürsün, kaderi görürsün, gizliyi açığı görürsün yalnız senden yardım isteriz yüce Allaha ne diyoruz? (وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ ) diyoruz. Günde 40 defa asgari bakın yalnız senden yardım isteriz bu hakikatin ikrarıdır bu ikrarına dikkat et sözünde iyi dur her hakikatte şeriattır hiç bunu da unutma. İbadetlerin her biri birer, birer şeriattır teklifi ilahi yerine getirmektir şeriat. Onu müşahede Allah’u Teâlâ’nın Esmasını, evsafını, yüce sıfatlarını, yüce isimlerini, onun eserlerini müşahede etmek bu hakikattir. Her gördüğün baktığın yerde hakikati görmen gerekir çünkü ortada ya isim tecellisi ya sıfat tecellisi vardır eserleri ortadadır. Onun âlemleri iradesine bak şöyle baktığın zaman âlemlerin tümü onun iradesi altındadır. Güneş güneşliğini yapmak zorundadır ay aylığını yapmak yıldızlar yıldızlığını yapmak zorundadır. Hava su toprak ve kurulan düzen işleyen kanunlar ve dizayn edilmiş bu âlem Allah’ın emrine itaat etmektedir itaat etmek zorundadır. Kâinattaki tasarruf açıkça görünür çünkü hakikat yüce Allah’ın âlimleri iradesidir kâinattaki tasarrufudur. Şimdi kısaca size şeriat ve hakikatin tanımını yaptık. İçeriği nedir dersen; fıkıh kitaplarımız işte sana şeriatı A’dan, Z’ye öğretmek için yazmıştır. Bilfiil yaşanan İslam bilinen İslam ölçüler bir, bir ortaya konmuştur. Bugün İmam-ı Azamın ekolü orda okuyan okul o okulun müçtehitleri yüksek âlimler Maliki ekolü şafi ve Hanbelî ekolü gibi içeriye âlim yetiştiren müçtehit yetiştiren ekollere şöyle bir bak. Bunlar hepsi yüce Allah’ın ortaya koyduğu ve bizzat Allah’ın Peygamberi açıkladığı öğrettiği. Uygulanan bilinen şeriatı fakihlerimiz İslam âlemlerimiz bizzat Allah’ın Peygamberi açıkladığı gibi Peygamberin uyguladığı gibi İslam’ı onun şeriatını bize kadar ilmen yakin muhafıza ederek getirmişlerdir. Bundan sonra da kıyamete kadar Ehlisünnet vel Cemaat, Fırkayı Naciye, Sevadül Azam denilen bu seçkin fırka ki İslam’ı doğru anlayanların doğru bilenlerin fırkası Murad-ı İlahi’ye göre İslam anlayışı. Şimdi birde nefesten bahsediyoruz bakın nefes hali insanda bir nefes vardır bu aldığımız verdiğimiz nefesin yanında bakın bizde başka bir nefes halimiz var. Gaipten gelen latif hallerle kalp ferahlar işte buna kalbe gelen latif hallere de nefes deniyor. Birde zahirde aldığımız bir nefes var hayat böyle devam ederken bir de nefes içinde aynı nefesler var ki kayıptan gelen latif hallere de bunlara da nefes deniyor bununla kalp ferahlar.
Dakika 10: 15
Vakit sahibi müptedidir yani başlangıç vaktini eğer bir insan tam değerlendiriyorsa o işe iyi başlamış başlangıçtır ama iyi başlamış olur nefes sahibi ise müntehidir. Şimdi vaktini iyi değerlendirenler var birde her nefesi değerlendirenler var her nefesi değerlendiren Gaipten gelen latif halleri Kur’an ve sünnetin ışığı altında şeriatın ölçüleri ve onun ilmen yakin o değerlere tam uygun olarak o gaipten gelen latif hallere göre ve Kuran’dan sünnetten aldığı şeriatın emirlerine göre her nefesini değerlendiren zatı muhteremler var. Buna da müntehi deniyor işte müptedi vakit sahibi müntehidir diyor. Hal sahibi 2’si arasındadır vakitler kalp sahibinin işi haller ruh sahibinin işi nefesler de sır sahibinin işidir diyor bu tasavvuf okulunun büyük âlimleri. Kalpler marifet cevherinin membaadır. Çünkü nefesler gaipten gelen latif haller bunlar sır sahibinin işidir. Bunun için kıymetli dostlarımız; bu dersleri yavaş, yavaş müptedi olmalı müntehiye doğru gitmelidir müptedi olmadan kişi müntehi olamaz. Örnek gerekirse 1. merdivenin basamağına basmadan en sondaki merdivene kimse basamaz basamak, basamak dersini iyi yaparak yükselişe geçmelidir. Şeriatı Garrai Ahmediyye’yi Muhammedî’ye (a.s.v) insanları yükseltmek için gelmiştir. Sırlar tevhit mahallidir marifetsiz tevhit ’siz nefesler ölüdür dikkat et buraya sırlar tevhit mahallidir marifetsiz tevhit ‘siz nefesler ölüdür. Manevi bir değeri de yoktur sahibi de mesuldür hesaba çekilir çünkü kimse her nefesi israf etme hakkına sahip değildir. Ehli Muhammed Rabbisini çok sevenler için nefes şarttır bunlara bugünkü değimle âşıklar deniyor hak âşıkları. Marifete delalet etmeyen tevhide işaret etmeden alınıp verilen tüm nefesler ıstırar yaygısı üzerinde serilmiş ölü cesetler gibidir. Bu nefeslerden sahibi meçhuldür boşa nefes alıp vermek bunları israf etmek kimsenin haddine değildir böyle bir yetki kimseye verilmemiş hiçbir nefesi israf etmeyeceksin. Bir nefes alıp öbür nefesi verinceye kadar veya 2 nefes arasında bir insan 15 türlü iyilik yapabilir.
Dakika 15: 02
En azından 15 defa Allah diyebilir Subhanallah diyebilir israf edemez. Şimdi tekrar ediyorum âşıklar için nefes şarttır marifete delalet etmeden tevhide işaret etmeden alınıp verilen tüm nefesler ıstırar yaygısı üzerinde serilmiş ölü cesetler gibidir bu nefeslerden sahibi mesuldür. Istırar nedir? Naçarlık. Evet, şimdi havatırdan bahsedelim yine kalbin hallerinden ruhun hallerinden biri de havatırdır kalbe gelenler havatır deyince kalbe gelenler hitap ki bu kalbe bir hitap gelir bu melek yoluyla gelir buna ilham denir veya şeytani yoldan gelir bunda da vesvese denir. Havatır kalbe gelenlere dikkat et kalbine ne geliyor, ilham mı geliyor? Vesvese mi geliyor? Veya havatır hak diye hak diye haktan gelenler vardır. Şimdi havatır melek yoluyla gelenlere ilham şeytandan gelene vesvese birde nefisten gelen var buna da Hevacis yani endişeler nefisten gelen hevacisdir. Hevacis yani endişelerdir. Şeytani olan var ki visvas bunlar günaha teşvik ederler yani bunların hepsi şeriat yoluyla bilinir ilham mıdır? Vesvese midir? Hevacis midir? Yoksa havatırı hak mıdır? Bunlar bir, bir şeriatın ilmi bilinmeden ilmel yakin sahibi olmadan bunu bilemezsin bilemeyenler bilenlere bu işi götürür zaten bilemeyenler mezara kadar bilenin talebesi olmak zorundadır. Onun için usul erbabına talebe olmayanlar neticede şeytan onlara Şeyhül İslam gibi nefisleri onlara Şeyhül İslam kesilir şeytan onlara Şeyhül İslam’ı olur. Çünkü usul erbabı İslam’ı bilen müçtehit derecesinde ve yahut da müçtehitlerin durumunu bilen ilim bir ilmi mertebede olmak zorundadır. Böyle bir durumda olmayanlar işte bu şekilde usul erbabına vuslatı olmayanlar vusulü olmayanlar hakka vuslat edemezler bunların şeyhi şeytandır denmiştir, bunların şeyhi şeytandır denmiş Niye? Bilmiyor usul erbabı bilenle de hareket etmiyor o zaman nefis iblis devriye giriyor. Evliya okullarında işte buna fırsat verilmez evliya okulu sana bunları bir, bir öğretir enfüsi âlem terbiyeden geçer afakî âleme seni hazırlar. Bir iç dünyasıyla dış dünyasıyla tasavvuf okulu seni bir kahraman bahadır mücahit olarak yetiştirir. Köşeye çekilmiş kırık çömlek eski pinti elbise örümcekli bir ortam bunlar kahraman yetiştiren ortam değildir. İslam’da ilmel yakın ortam vardır ki tasavvuf okulunda tamamen irşadı ilimler ilmel yakın öğretilir uygulamalı olarak öğretilir.
Dakika 20: 08
Terbiye kabul etmeyenler kovulur veya da sen kendi kendine o kişi kendini dışlar. Şimdi haktan gelene de hatırı hak denir. İlham melek yoluyla gelir ki şeriatla bilinir şeytani olanda günahla ilgilidir bunu da bu şekil bilirsin misvastır nefis cihetinden gelen ise heva ve hevese tabi olmaya seni zorlar yani kibir vardır. Nefsin cihetinden gelen heva ve hevesinden içinde kibir vardır gurur vardır işte kibir gurur gibilere teşvik edilmektedir demek ki heva hevesin içinde kibir, gurur bunlara teşvik vardır bunlara hevadis denir bunlar nefis cihetinden gelir sana bu okul bunların ipuçlarını veriyor dünyanın hiçbir üniversitesi fakültesi sana bu dersi veremez. Ancak İslam’ın tasavvuf ekolü sana bunları öğretir ki bizim size takdim ettiklerimiz bunlar birer, birer tasavvufi irşat notlarıdır. Teferruat için bir gerçek âlime o ekole mezara kadar talebe olmandır gerçek usul erbabını bulacaksın bulmak zorundasın. İslam’ı hem öğreneceksin hem de ehlinden öğreneceksin kendisini ruhbanlaştırmış kendini Rab edinmişleri mürşit zannetme, şeyh zannetme bunlar suretaha sana mürşit gibi görünürler bunların siretleri iblistir insan şeytanlarıdır. Kuran-ı Kerimi, İslam şeriatını, Ehlisünnet yoluyla İslam tasavvufunu kendi kaynağından dost doğru öğretmeyenler, nefsin iblisin elinde kul olanlar, sahte mürşitler, şeyh görünenler bunlar dışı süslü cıvalı içi siret yönüyle bir iblistir insan şeytanıdır. Dikkat et bunlara bunlar insanlığın başının belası olanlardan birisi de bunlardır. Hepsi demiyorum bir kısmı da bunlardır. Şimdi bunları ayırt etmek için ilham nedir? Havatır-ı Hak nedir? Vesvese nedir? Hevadis nedir? Bunları ayırt etmek için bir defa haram yemeyeceksin İlmel yakin şeriatın ilimlerine sahip olacaksın veya o okulda talebe olacaksın haram yemeyeceksin haram yiyen ilhamla vesveseyi ayıramaz. Bütün evliya okulunun büyük evliyaları büyük hocaları evliya yetiştiren okulun o mürşitlerin bu konuda ittifak etmişlerdir. Yani haram yiyen ilhamla vesveseyi birbirinden ayıramaz malına güvenen tevekkülü olmayanda böyledir bir insan malına tevekkül ediyor. Zengin Allah’a tevekkül etmiyor. Malına tevekkül ediyor mevkisi makamı var rütbesine tevekkül ediyor bunlar hakkı batıl ayıramazlar birbirinden çünkü bunların tanrıları mallarıdır mülkleridir servetleri rütbeleri mevki makamları olmuştur bunlar adı konmamış bir putperestliğin içindedir Allaha tevekkül et malı mülkü veren Allah’tır.
Dakika 25: 00
Alacak olan odur servet mevkii makamı rütbeleri verende odur alacak olan odur aziz eden zelil eden odur mülkü veren çekip geri alanda odur çünkü kimse kimseyi cennete götüremez kimse kimseyi cehenneme de götüremez. Ancak birbirlerine hakkı hayrı tebliğ ederler iblisin kadrosu da şerri tebliğ eder işte tasavvuf okulu sana bunları bir, bir öğretiyor burada talebe olmaya bakalım Allahın lutfu keremi hidayetiyle. Şimdi kalbinde bir hitap vardır kalbinden bir ses gelir o hitap eden sana ya ya kalbindir ya nefsindir. Şimdi nefis yalan söyler ısrar eder ve heva his le kendini ortaya çıkar heva heves kibir gurur vardır ve zorla ısrar eder dayatır kalp ise doğru söyler çünkü kalbe ilhamlar gelir ya havatırı hak doğrudan haktan gelir veya melek yoluyla ilhamlar gelir melek yoluyla. Şimdi bunu için dikkate et! Demek ki sana kalbinden bir hitap var ya kalbin sana hitap ediyor ya nefsin sana hitap ediyor nefis yalan söylüyor ısrar ediyor kendi keyfini hevasını kendi gayri meşru arzu ve isteklerini sana dayatır nefis ısrar eder. Namaz kılacağın zaman ayrı bahane gösterir, oruç tutacağın zaman ayrı bahane gösterir, imanlılar karşısında ayrı bahane gösterir, imansızı ayrı körükler kötülüğü bir, bir ayrı, ayrı gerekçelerle sana nefse hitap eder. Eğer buna ilmel yakin şeriatın ilmi ile imanın sesi ile cevap vermezsen o nefis seni alt eder kalbe hâkim olur kalp ve ruh esir olur. Demek ki kalp doğru söylüyor kalp iman devletini kurmalı nefsi emre almalıdır şeytan ise şeriata karşı koyda hangisi olursa olsun onun için birdir yeter ki şeriata aykırı davran şeytan böyle ister şeriatı yaşamanı şeytan katiyen istemez yeter ki bir günah işle şeytan muradına erer. İşte buda visvas yoluyla gelir ki vesvese şeriata aykırı bir şey görürsen o vesvesedir. İşte sana evliya okulunun dersleri burada irşat notları hayat veren nurun dersleri olarak derslerimiz kuranı kerimle başladı devam ediyor kuranın tümünü size takdim ettik Allah’ın lutfu keremiyle onun lütfudur bizdeki güç ve kuvvetin hepsi Allahtan ‘dır bize ait bir şey yoktur hepsi hakka aittir. Haktan gelen ne ise itiraz edilmez mesela havatırı hak kalbe haktan geldi daha onun şöyle mi böylemi demene gerek yok o tam kendisinin hak olduğunu sana ispat eder, artık muhalefet şansında olmaz buna havatırı hak denir ki kuranı kerimin emirleri böyledir. Kuranı kerimden aldığın sünnetten aldığın Sahih sünnetlerden bunlar havatırı haktır. Bir bu kuranı kerimden şeraitten aldıkların havatırı hak olanlar var, birde kalbe doğrudan gelenler vardır
30;01
Keşif evliyanın biiznillah gizliliği göstermesidir şimdi keşfi de gizliği de doğru anlamak lazım yani keşif var olan bir şeyi gizli ama görünmüyor ama var. İşte o gizli olan var olan şeyi evliyanın keşfetmesine gizliği göstermesi olayına keşif deniyor bugün elektriği insanlar yaratmadı elektriği keşfedildi hepsi bu diğer teknik teknolojik bilgiler bulgular aynen böyledir. Var olan bir şey keşfedilmişti var idi ama göremiyordu keşfedildi görüldü ve bugün insanlar bunu ne yapıyor kimisi lehte kimisi aleyhte iyiye kullananlar bu nimetleri kimisi de kötüye kullanıyor. Biri iyiye kullanılmak için insana verilen bir imtihan sebebidir bildiğini kötüye kullanırsan yarın bunun hesabını vereceksin sana atomunu yap da insanlara öldür diye bilimi sana vermedi. Beyindeki terakki güçlerini Allah ihsan imtihan için verdi bakın kim doğruyu kim eğriye kullanıyor diye yani bozgunculuk hak ve salahiyeti kimseye verilmedi bu bir imtihan meydanıdır cenabı hak mükemmel bir imtihan düzeni kurdu dünyayı bir imtihanı salonu hale koydu. Güneşi bak imtihan için güneşi koydu yıldızları koydu havayı suyu toprağı okyanusları ve her şeyi hazırladı insanoğlu hazır olarak bu imtihan ortamına kondu sen bunca nimetleri kötüye kullanıp imtihanı kaybedersen cehennemin dibini boylarsan kimseyi suçlama kendini suçla akıl irade sana kötüye kullanılsın. Allah’ı inkâr etsin diye verilmedi inkâra tek bir sebep yok her sebep imanı sana ne yapıyor öneriyor. Kıymetli izleyenler muhterem dinleyenler ilmen yakin aynel yakin hakka yakin bakın bu okulda okuyan ilmin en başında ilmen yakin oradan ilerleyince aynel yakin oradan da ilerleyince hakan yakin bir yakin ortaya kesin mi kes hedefi ne yapıyorsun buluyorsun. Ve hedefe ulaşmış oluyorsun hedef her şeyin her sözün her amelin hak ve gerçek olmasıdır İslam hak ve gerçektir çünkü hakkın dinidir elhakku Allahın kendisidir (c.c). Bütün hakları ve hukuku veren odur hangi hakkı ihlal ediyorsan orda bil ki Allahı Teâlâ’nın hakkını ihlal ediyorsun tüm hak sahiplerinin haklarının yerine getirip vermediği müddetçe adalet olmaz keşke insanlık âlemi İslam-ı şeriatı iyi anlasaydı şüphesiz ilimin adı ilmen yakindir kuran-ı kerimin ilmi ilmen yakindir. Tam gerçek kesin ilimdir ki vahi ilimdir burhan burhanla yani delille elde edilir ilmen yakin kuran-ı kerimin sünnetin ilimlerini iyiden iyiye tahsil eder İslam’ı kendi kaynaklarından asli delillerinden öğrendiği zaman işte sendeki ilim ilmen yakin kesin gerçek bir ilimdir.
35: 00
keşif ve ilhamla elde edilene aynen yakin deniyor ki bu ilmen yakinden sonra artık sende bir keşif ortaya çıkıyor ama ilmen yakini elde ettikten sonra ve aynen yakin ki burada keşif ve ilham zaten aynen yakine ulaşınca ilhamlar kalbe gelmeye başlar keşiflerde ortaya çıkar. Kâşifler 2 türlüdür biri keramet bu kaynaktan ilmen yakin aynen yakin hakan yakin bu ekolden yetişen kâşifler vardır bunlarınkine keramet birde batılın içinde ilerlemiş batılda istikraç yoluyla ilerlemiş bazı şeyleri keşfetmişler vardır. Mesela iblis kötülükte çok ilerlemiş şarkı garkı dolaşabiliyor bunun ki keramet değil istikraçtır. Şerde en iyileridir kötülükte yani derecelerle derekeleri karıştırma birbirine şimdi istikraçla kerameti de karıştırma istikraç ehlinin hayatı yaşantısı şeriatı İslam’a uymuyorsa o istikraçtır bunun bilinme yolu şeriatla bilinir aynen yakin ilimle ortaya çıkanla bir defa ilmen yakini elde etmiş olacaksın ilmen yakin İslam’ın Allah’tan gelen hak ilimleridir. Evet, kıymetli dostlar aynen yakin işte keşif ve ilhamla elde edilen ilmin adıdır ve aynen yakinliktir ve bu açıktır zevk sahiplerinin işidir bu keşif biiznillah evliyanın gizliği görmesi gizliyi örtüyü açığa çıkarması olayıdır. Yoksa yoktan hiç kimse bir şey meydana getiremez ne evliya nede başkası müşahede de olaya tanık olmak. Şimdi müşahede ile elde edilen ayan beyandır ki buda hakkal yakin olandır yani müşahede ile elde edilen ilimde ayan beyan bir ilimdir buda hakkal yakindir işte ilham ve hakikat marifet sahibi olanlara mahsustur bunlar irfan sahibi hakikat sahibi olanlara mahsustur. Bu hakken yakin ilim marifet bunlar marifet sahibidirler yani hakkal yakina ulaşanlar marifet sahibi zatı muhteremlerdir keşif nedir? Bir daha onu açıklayalım keşif görünmez hiç olunmaz mahalde mevcut ve vaki olan husustan biiznillah görüp haberdar olmanın adına keşif deniyor bakın görünmüyor ama var hiç olunmuyor ama o mahallinde o mevcut ve vaki olan diyor husustan biiznillah görüp haberdar olmanın adıdır keşif. Evliya okulunun derslerine işte keşif notlarına hayat veren nurun derslerine devam ediyoruz. Şimdi kıymetliler birde varit şimdi buda kalbe gelenlerden varit kalbe havatır ilham feyiz gelmesine de varit deniyor.
Dakika 40: 02
Halktan kalbe gelen bilgi ilham ve feyizle gelir bakın yani varitlerin geliş şekli burada neyle geliyor bunlar – yine ilhamla feyizle geliyor. Haktan ve ilimden gelir yani gerçek ilimsen gelir yani gerçek ilimden geliyor bu varitler kalbe havatır, ilham ve feyiz gelmesi olayına varit deniyor. Buda haktan ve ilimden geliyor ilimlerin 3.’de size söyledik ilmel yakin, aynel yakin, hakkal yakin ilmin dereceleri var işte buradan gelen varitler var direk haktan gelen varitler var. Varidat sürur, hüzün, kabz, vas gibi manalara da şamildir şumülü bunlar şümulündedir veya bunlar gibiler kalpte birikirler bu kalpte birikenlere de varit denir. Şimdi birde şahit kalpte birde şahit bulunur zikrin neyse yani kalbini istila eden neyse kalbin şahidi odur kalbinde hazır mevcut olandır. İlim ve vecd şahidi gibi kimisinin kalbinde gerçek ilim orda şahittir vecd Allah sevgisi muhabbeti orada şahittir. Bütün kalbi ruhu bedeni kaplamış bir şahit vardır yani bunlardan örnek vermek gerekirse halk ilimler ve vecd hali de yine kalbin şahitleridir hak bizim şahidimizdir bir defa her şeyin asli şahidi hak şahidi Allah’tır eğer kalp tamamen Allah’a bakıyor tamamen Allah bilgisi ile meşgul oluyorsa orada şahitlerin şahidi bulunmaktadır. Şibli diyor ki kalbin şahidi zikirdir yani Allah’u Teâlâ’yı anması hatırda tutması unutmaması Şibli böyle diyor. Buda evliya okulunun büyüklerinden Acluni Rabbimi miraçta musavvir münşi Halik olarak gördüm yani suret veren, inşa eden, yaratan olarak gördüm tabi tevil edilmiş bir manadır. Rabbimi miraçta en güzel surette gördüm hadisinin bu tevilidir çünkü Allah suretten şekilden hiçbir şeye benzemeyen benzemekten de münezzeh olan varlık olduğu için bu hadise böyle telvin edilmiştir. Şimdi birde nefs nefesten bahsettik birde nefs nefisten bahsedelim. Nefis nedir? Nefs; o şeyin kendisi demektir. Sufi ise mezmun şeyleri kasteder nefis deyince o kötü huyları kastediyor yani sufi evliya okulun talebesidir. İlahi iradeye haykırı olanlar ne varsa bunları kasteder Sufi kibir, gazap, kin, haset kötü huylar vs. nefis deyince Sufi böyle anlar. Gizli şirk nefsin kadrini bilinmesini istemesi öyle nefisler vardır ki kendinin övülmesini ister bunlar korkunç tehlikelerdir.
Dakika 45: 06
Nefis kötü huyların mahallidir, latifesi latifesidir yani latife sırdır beden kalıbında bulunur nefis beden kalıbında. Ruh da güzel huyların mahallidir nefis kötü huyların mahalli, ruh da güzel huyların mahallidir oda latife sırdır manevi cevherdir içinde ruhun nefis vardır kalp vardır akıl ve diğer kuvvetler bulunur insan bunların toplumudur nefis kalp birer bu bütünün parçasıdırlar evliya okulundaki insan tanımı böyle tanınmaktadır. Kıymetli dostlarımız; nefis hakkında burada kısa bir not verdik aynı zamanda nefis kişinin enesi benliğidir yani kişiliğidir. Bu nefis İslam ile terbiye edilirse artık imanın emrinde bir varlıkta terbiyeden geçmiştir ve nefsin mertebelerini Nakşi okulunun dersleri içinde bunları daha önce derslerimizin içinde verdik o derslerimizi izlerseniz oradan da bu konuda bilgi almış olursunuz çünkü nefisin mertebeleri orada verildi. Şimdi birde ruhtan bahsedelim ruh can, hayat denilen ayni cevher bir varlıktır ayni yani ayni cevher demektir uyku halinde ruh yükselir bedenden ayrılır sonra ona döner beden ruhun mahallidir haşır, neşir bu bütün ile olur cezası da sevabı da bu bütüne olacaktır. Ruh mahlûktur Âyan-i Latife Efsan-ı Latifedendir. Ruh mahlûktur Âyan-i Latife ne demek? Latif bir cevher Efsan-ı latifedendir yani cismi latif olan cevherdendir. Ruh beden de bulunduğu müddetçe yüce Allah o bedende hayat yaratıyor hayat ile diri ve canlıdır ilahi kanun böyle cereyan eder. İşte ruh hakkında size bir kısaca irşat ve keşif notu vermeye çalıştık. Şimdi de sır kalbin içinde bir de sır bulunmaktadır sır latifedir ulûhiyeti seyir ve temaşa mahallidir yani burada temaşa seyir nazar etmek manevi âlemde bir seyahate çıkmanın adı gibidir. Bu latifedir sır latifedir ulûhiyeti seyir ve temaşa mahallidir sufiler vakıf olduğun şeydir derler. Vakıf demek haberdar olduğun şey demektir ki sırrın da sırrı ise haktan başkası muttali değildir yani sırrın sırrını haktan başkasını katiyen bilemez. Sırlar yalnız Allah’a kulluk ederler sırrın temayülü yalnız Allah’adır kimsenin kulu kölesi değildir sırlar. Sırlarımız bakiredir demişler bakın sırlarımız bakiredir çünkü kimse ulaşamıyor.
Dakika 50: 05
Sır ulûhiyeti seyir ve temaşa mahallidir burayı unutma sır ulûhiyeti ve seyir ve temaşa mahallidir sırlar Allaha bakar hep onu düşünür, onu anar, onu bilir. Hür ve asil kişilerin kalpleri sırların mezarıdır dikkat et! Hür ve asil kişilerin kalpleri sırların mezarıdır. Ruhlar aşk muhabbet mahallidir ruhlar yani aşk muhabbet mahallidir kalpler irfan marifet mahallidir dikkat et! Kalpler irfan marifet mahallidir sırlar ise ulûhiyeti seyir ve temaşa mahallidir. Artık kalbinin ruhuna sırlarına dikkat et! Bunlara dikkat et! Tekrar ediyorum hür ve asil kişilerin kalpleri sırların mezarıdır ruhlar aşk muhabbet mahallidir kalpler irfan marifet mahallidir sırlar ulûhiyeti seyir ve temaşa mahallidir sırlar hep Allah’ın cemalini arzular hep Allah’ı düşünür ona bakar. Sofilerin makam ve halleri şimdi kıymetli dostlar; bunlardan birisi tövbe makamıdır 1 o evliya okuluna talep olup da kayıt oldun mu tövbe makamına artık tövbe ile işe başlıyorsun. 1. Makam tövbe makamıdır tövbe ediniz felah bulursunuz tövbe edenleri Allah sever. ‘’Bakara 222’’ Efendimiz (a.s.v). Tövbe eden günahsız gibidir kulunu sevdi mi günah zarar vermez dedi bu ayeti okudu. ‘’İbni Mace’nin rivayeti’’ yani günah zarar vermez demesi günah işler demek değil tövbe eder istiğfar eder artık günahlara devam etmez ısrar da etmez. Ebu Malik Enes Bin Malik tövbe eden genci Allah çok sever bunun haberini de Suyuti vermektedir. Tövbe ilk menzil 1. makamdır tövbe dikkat et iyi bir tövbe istiğfar eden evliya okuluna böyle kayıt olan evliya okulu nefis terbiyesi, ruh terbiyesi üzerinde kurulu bir okuldur. Buda tövbe ile başlar tövbe ilk menzil 1. makamdır. Efendimiz (a.s.v) pişmanlık tövbedir. ‘’İbni Mace, Ahmet Bin Hambeli’n rivayeti’’ Yine günahları terk etmek tövbedir Allah’a söz veriyor yapmamaya bir daha günah işlemeyeceğim diye azmetmek tövbedir bunlar tövbenin birer, birer şartlarındandır. Hak sahiplerinin haklarını vermek tövbenin şartlarındandır kimin hakkını yemişsen bir, bir hak sahiplerinin haklarını ver bu tövbenin şartlarındandır. İyi amele devam etmek itaate dönmesi tövbenin şartlarındandır kötülükleri terk ettiğin gibi iyi amele itaate döneceksin sıkı, sıkıya bunlar tövbenin şartlarındandır dertli mustarip olarak Allah’a iltica edeceksin.
Dakika 55: 05
Ona sığınacaksın ruhun kalbinle tüm organların sistemleriyle Allah’u Teâlâ’ya, İslam’a, hakka dönüş yapacaksın bunlar tövbenin şartlarındandır. Kötü halini göreceksin tevfiki ilahi ile başarıya ulaşmanın çaresi ne yapacaksın – onun Tevfik’ini hidayetini durmadan ona kulluk ederek isteyeceksin kötü hallerini göreceksin senin işini rast getirmek isabetli kılmak başarıya ulaştırmanın adı tevfiki ilahidir. Onun kapısında kalbini uzatıp devamlı ondan isteyeceksin kulluk ederek bunlar birer, birer tövbenin şartlarındandır. Bakın burada öz olarak 7 şart saydık tövbenin şartları yine 8. 9. devam ediyor bakın Buhari Müslim’in rivayet ettiği haberde her Müslim’in Müslüman’ın kalbinde Allah’ın bir vaizi mevcuttur. Kalp iyi olursa tüm beden iyi olur, bozuk olursa tüm beden bozuk olur. Artık kalbinde tamamen Allaha yönelmesi gerekiyor buda tövbenin şartlarından biri ve kalbin de kalbin içindeki bir vaaz sana nasihat ediyor. Onu duymak da gerekiyor tövbenin şartlarında orada bir ilim meleği vardır kalpte vaaz eder Murat isimli bir melektir o bu konuda önceki Nakşibendi okulundaki derslerin içinde bu konu da geçti derslerimiz. Kalp iyi olursa tüm beden iyi olur bozuk olursa tüm beden bozuk olur kalbin bozukluğu nerden bileceğiz? Eğer Şeriatı Garra-yı Ahmediyye’yi Muhammedî’ye tam yaşanıyorsa züht ve takva yolundaysa o kalp doğru bir kalptir. Eğer haram ve günahlara hâlâ bulaşmaya devam ediyor Allaha olan görevini yapmıyorsa şeriatın emirlerinin dışına çıkıyor şeriatın emrini yerine getirmiyorsa orada bir bozukluk vardır. Kıymetli dostlarımız; bir gün kıssacının birisi bir şey anlatıyor onun tesirinde kalan bir çalgıcı kişi aletlerini kırıyor ve tövbe istiğfar ediyor. Bunu duyan evliyanın birisi evliya okulunun iyi bir hocası diyor ki serçe turnayı avlamış diyor bazen Allah’ın hidayetine ulaşınca böyle de olur serçe turna avlayabilir mi? Avlayamaz ama hidayet gelince bakın neler oluyor. Hidayet doğruyu bulmak, doğruyu göstermek, hakka vasıl olmaktır ve yüce Allah’ın yolunda gitmek sıratı müstakim üzere olmanın adı işte hidayete ermenin adı budur. Yine tövbenin şartlarından biri hak sahiplerinin hakkını bir, bir vermek hakka da ne yapar? Yalvarır bunları hem verecek hem Cenabı Hakka yalvaracak affı için istiğfar edecek tövbesini dert olacak sözünde duracak.
Dakika 1:00: 00
Tövbe ve ceza korkusu bu müminin sıfatıdır inabe de sevap talebi vardır oda velinin mukarrerlerin sıfatıdır, evbe ise nebilerin, resullerin sıfatıdır. Buda evbe’dir dikkat et! Tövbe, inabe, evbe bunlar derece, derece. Emre riayetle tövbe olur tövbe demek Allah’ın emrine riayet etmek sözünde durmaktır. ‘’Kaf Suresi 33. Ayette inabeli bir gönül ile geldi bak inabeli bir gönülle geldi. ‘’Sad Suresi 44 de o evvaptır diyor’’ Görüyorsunuz sevdiği kulları Cenabı Hak bu sıfatlarla anıyor. İlerde yaparım diyemez bir adam tövbe ediyorum diyor ama yalancıların tövbesi ilerde yaparım diyor. Bu sahtekârlıktır ve gaflettir, aldanmadır ileride yaşamaya bir defa senin elinde senedin yok bir Azrail canını alabilir her an için ömrün bitmişte olabilir. İkincisi Allah’ın emrini öyle ilerde yaparım şurada yaparım denecek bir emir değildir Allah’ın emrini derhal yapman gerekir. Avam tabakası günahtan tövbe ederler, havas tabakası gafletten tövbe ederler şimdi havas bir an için ömrünün gafletle geçmesi onun için büyük suçtur hemen tövbe ederler. Nasuh tövbesi gerçek halis bir tövbedir ki bu günah bırakmaz.
Dakika 1;02;30