52-Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 52
52 Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 52
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
‘’Elhamdülillahi rabbil alemin vesselatu vesselamu ala rasulina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain euzu billahissemiil alimi mineşşeytanirracim min hemzihi ve nefkıhi ve nefsih rabbi euzu bike min hemezatiş şeyatin ve euzu bike rabbi en yahdurun’’
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Çok kıymetli ve muhterem izleyenler; hadisi şerifler külliyatından keşif notlarımız devam ederken konumuz esbabı nüzul olarak devam ediyor. Ebu Hureyre (R.A) Hazretleri, Peygamberimizden gördüğünü anlatıyor. O şanlı Peygamber ki (A.S.V) kalabalık bir askerin katıldığı orduyu sefere çıkardı, askerlere Kuran-ı Kerim okumalarını tembihledi. Ayrıca teker, teker görerek her birine Kuran-ı Kerim’den bildikleri yerleri okumalarını tembihliyordu. Derken sıra yaşça en genç birisine gelmişti Peygamberimiz o gence; (A.S.V) Kuran-ı Kerim’den sen ne biliyorsun? Ey falanca diye sordu. Genç, ben dedi falan, falan sureleri ve bir de Bakara Suresini biliyorum Resulullah (A.S.V) yani sen Bakara ’yı biliyor musun? Diye sordu. Evet, cevabı üzerine haydi yürü seni askerlere komutan tayin ettim dedi. Askerlerin ileri gelenlerinden biri atılıp yemin olsun Bakara ‘yı ezberlememe mani olan şey hükümleriyle amel edememek korkusundan başka bir şey değildir dedi. Hoş Peygamberimiz (A.S.V) şu tembih de bulunduğu Kuran-ı Kerim’i öğrenin ve onu okuyun, Kuran-ı Kerim’in onu öğrenip okuyan ve onunla amel eden kimse için durumunu içi ağzına kadar misk dolu bir kutuya benzetebiliriz. Bu her tarafa güzel koku neşreder. Kuran-ı Kerimi öğrendiği halde ezberin de olmasına rağmen okumayıp yatan kimse de ağzı sıkıca bağlanmış hiç koku neşretmeyen misk kabı gibidir dedi. Yani her şey amacına hizmet etmedikçe görevini yapmış olmaz, Müslümansan Kuran-ı Kerimi oku anla amel eyle bunu da Tirmizi eserine aldığını görmekteyiz. Yine Nevvas İbnü Seman anlatıyor; Resulullah (A.S.V) şöyle söylediğini işittim (A.S.V) (Radıyallahu Anhüm ve Erdahüm Ecmain), kıyamet günü Kuran-ı Kerim ve ona dünya da iken sahip çıkıp onunla amel edenler getirilirler bu gelişte ‘’Bakara ve Ali İmran Sureleri’’ Kuran-ı Kerim’in önünde yer alırlar.
Dakika 5:05
Sevgili Peygamberimiz (A.S.V) 1, 2 sure için 3 teşbihte bulundu ki bir daha onları unutmadım. Şöyle demişti; onlar sanki iki bulut veya araların da nur ve aydınlık olan 2 siyah gölgelik veya sahiplerini müdafaa vaziyeti almış saflar halin de iki kuş sürüsü gibidirler buyurdular bunu da Müslim’i şerif ve Tirmizi rivayet etmektedir. Bazı âlimler hayırlı amellerin kıyamet günü belli bir şekil alarak mizana getirip mizana girip tartılacaklarını söylerler. Cenabı Hak her şeye kadirdir kıyamet günü en ziyade gölgeye ihtiyaç duyacaklarını ifade etmektedir. Gölgeler üst üste ve son derece koyu olmasına rağmen ışığı geçirmektedir, aydınlığın manası budur. Yine Ebu Hureyre Hazretleri Peygamberimizden (A.S.V) rivayet ederek o Peygamber (A.S.V) buyurdu ki; evlerinizi kabirlere çevirmeyin içerisin de ‘’Bakara Suresi’’ okunan evden şeytanlar kaçar bunu da Müslimi şerif ve Tirmizi rivayet etmişlerdir ve şeytanın zarar veremeyeceği anlaşılmaktadır. Yine Müslim’in bir rivayetin de sevgili Peygamberimiz şöyle buyurdular; sizden biri mescit de namazı bitirdi mi namazından evine de bir pay ayırsın zira Cenabı Hak namazlarından evine de hayır yaratacaktır. İşte namaz demek Kuran-ı Kerim demektir Kur’an demek namaz demektir ve Allah’a en mükemmel saygı ve ibadet şekli de namazdır ve Kuranı Kerim okunarak yapılan namaz. Manevi hava vesairenin hâkim olmasıdır, Kuran-ı Kerim doğru okunarak iyice anlaşılarak kılınan namazlar elbette ki insanların ruh dünyasındaki ve evindeki atmosferi elbette ki feyizle bereketle dolduracaktır. Yine İbni Mesut Hazretlerinden gelen rivayette sevgili Peygamberimiz (A.S.V) buyurdular ki ‘’Bakara Suresi’nin’’ sonundaki iki ayeti geceleyin kim okursa o iki ayet ona kâfi gelir Buhari, Müslim ve diğerleri bunu rivayet ettiğini görüyoruz. Yani Amenerresulü diye Miraç esnasın da vahiy edilmiş olan ayeti kerimelerdir. Takatlerinin dışın da sorumluluk yoktur, Amenerrasulü’nün içeriğin de daha önce de tefsirin de hem de mealin de verdiklerimiz bilgilerin bilgiler de olduğu gibi kısaca burada da bir bilgi verelim.
Dakika 10:01
Unutarak kasıtsız olarak yaptığı hatalar da sorumluluk yoktur. Sevgili Peygamberimiz (A.S.V) bu iki ayetin cennet hazinelerinden Arş’ı Azam’ın altın da bulunan hazineden alınmış olduğunu belirtmiştir. Mealen ayetler şöyledir; o Peygamber de kendisine Rabbinden indirilene iman etti müminler de, onlardan her biri yüce Allah’a, meleklerine, kitaplarına, Peygamberlerine iman eyledi. Onun yüce Allah’ın Peygamberinden hiçbirini diğerlerinden ayırmayız hepsine iman ederiz dinledik kabul ettik emrine itaat ettik ey Rabbimiz mağfiretini isteriz, mağfiretini diliyoruz son varışımız ancak sanadır dediler. Yüce Allah hiçbir kimseye gücünün yetmeyeceğinden başkasını, gücünün yeteceğinden başkasını yüklemez, gücünün yetmediğini teklif etmez, herkesin kazandığı hayır kendi faydasına yaptığı şerde kendi zararınadır. Ey yüce Rabbimiz unuttuk yahut yanıldıysak bizi tutup sorguya çekme, ey Rabbimiz bizden evvelki ümmetlere yüklediğin gibi üstümüze ağır bir yük yükleme, ey Rabbimiz takat getiremeyeceğimizi bize taşıtma, bizden sadır olan günahlarımızı sil bağışla bize mağfiret et, bizi esirge sen Mevla’mızsın artık kâfirler güruhuna karşı da bize yardım eyle. İşte bu ayeti kerimeler Bakara Suresinin son iki ayetidir ki 285, 286. ayetleridirler. Sevgili dostlarımız; bunları hoca efendiler, imam efendiler ve Müslümanlar cemaatler yatsı namazından sonra örf haline getirilmiş okunarak gelmektedir. Yalnız 30 sene Türkiye’de, 17 sene de Avrupa’da görev yapmaya çalıştık, fakat hala görevliyiz ta mezara kadar o da ayrı, bir hoca efendinin Amenerrasulü’yü okuyup da anlamını cemaate verdiğine hiç rastlamadım. İşte bu da örf adet haline getirip ilim yönüne bakılmadığını gösteriyor. İlim yönü Amenerrasulü’nün içeriği nedir? Diye kimse sormuyor kimse anlatmıyor. İlimden uzak bir toplum ses dinliyor o zaman Kuran-ı Kerim’in zaten kendisi eşsiz bir mucizedir, o muciz’ dir herkes acizdir, her şey güzeldir ama asil olan insanlara onun içeriğini takdim eylemektir. Musiki dinlemek için Kuran-ı Kerim gelmedi, içerisini herkes anlasın da gereği gibi iman ve amel eylesin diye geldi Kuran-ı Kerim.
Dakika 15:00
Onun için hayat veren nurun keşif notları adı altın da sizlere İslami ilimlerin tamamından keşif notları vermeye çalışıyoruz, bu boşluğu doldurabilirsek dünya da Cenabı Hak hepimizi inşallah mağfiret eder. Rahmet eder birbirimize yardımcı olmuş ve boşlukları doldurmuş oluruz. Yapılmayan görevlerin yapılmasında da yardımcı olmuş oluruz. Bütün amacımız yüce Allah’ın rızasını kazanmak ve bütün ümmeti Muhammed’in iyi bir Müslüman olmasına çalışmak, bütün dünyanın kurtuluşuna vesile olmak için çırpınmaktan başka bir derdimiz yok aczimizle, cehlimizle, gafletimizle. Kıymetli efendiler; Numan İbni Beşir (R.A) Hazretleri anlatıyor; sevgili Peygamberimiz buyurdular ki yüce Allah (cc) arz ve semâvâtı yaratmazdan 2000 yıl önce bir kitap yazdı, o kitaptan iki ayet indirip onlarla ‘’Bakara Suresini’’ sona erdirdi. Bu iki ayeti kerime bir evde 3 gece okundu mu artık şeytan ona yaklaşamaz, bunu da Tirmizi’nin eserine aldığını görmekteyiz. Evet, kıymetliler; yine Ebu Hureyre Hazretleri anlatıyor; sevgili Peygamberimiz buyurdular ki; Beni İsrail’e kapıdan secde ederek girin ve dileğimiz günahlarımızın dökülmesidir deyin ta ki hatalarınız bağışlasın. ‘’Bakara Suresi ayet 58’’ de denildi ama onlar emri değiştirdiler de kapıdan kıçları üzerine sürünerek girdiler ve kılın için de bir tane dediler bunu da Müslimi şerif, Buhari şerif, Tirmizi rivayet etmektedir. Bakın Allah’ın kelâmını değiştiren şu Yahudiye bakın, Beni İsrail’e bakın, bir fiili ve kavli isyanları sebebiyle gazabı ilahiye uğrayarak taun ile cezalandırılırlar. Allah’ın kitabını ayetlerini o yüce kelimeleri kim değiştirirse tahrif ederse, bozarsa işte onları Cenabı Hak cüzzam, taun hastalıklarıyla diyor cezalandırılırlar bir rivayette böyledir. Bir saatte 70000 kadarı helak oldu diyor Bu milletten Cenabı Hak bunlara ne yaptı – taun hastalığını musallat etti bir saat için de diyor 70000 kadarı kırıldı helak oldu. Ey dünyadaki yaşayan insanlar ey Muhammed’in ümmeti inanan inanmayan kim varsa, Muhammed’in (A.S.V) çağların da ve dünya da bulunan insanların hepsi buna muhataptır herkes Hz. Muhammed’in doğumundan Peygamberliğinden sonra dünyaya gelen bütün insanlar kıyamete kadar Hz. Muhammed’in ümmetidirler Muhammed’in çağların da dünyaya gelmişlerdir.
Dakika 20:09
Onun için bu Kuran-ı Kerimi iyi anlayın iyi dinleyin iyi Müslüman olun, inananlar bunun kıymetini iyi bilsinler inanmayanlar da derhal Müslüman olsunlar kendilerine yazık etmesinler. Biz duyuruyoruz tebliğe çalışıyoruz, inanmak inanmamak sana aittir ey be adam ey Allah’ın kulları, inanırsanız kendi karınıza inanmazsanız aleyhinize kendi zararınıza bunu unutmayın. Bu gerçekler inansan da gerçek hakikattir, inanmasan da bunlar hakikattir gerçektir. Senin inanıp inanmaman zarar da kâr da sana ait. Yüce İslam bir hakikattir haktır bunu karşısındaki buna zıt olan ne varsa bâtıldır. Yine Amir İbni Rebiha Hazretleri (R.A) anlatıyor; bir karanlık diyor gece de Resulullah (A.S.V) ile birlikte bir sefer de idik, kıble istikametini bilemedik, herkes kendi istikametine yönelerek namazını kıldı. Sabah olunca durumu sevgili Peygamberimiz Aleyhisselatu Vesselam’a durumu açıkladık. Bunun üzerine şu ayeti kerime inzal edildi; nereye yönelirseniz Allah’ın yönü orasıdır (فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ ) ayetin de olduğu gibi bu ‘’Bakara Suresinin 115. Ayeti Kerimesinde’’ de (فَأَيْنَمَا تُوَلُّواْ فَثَمَّ وَجْهُ اللّهِ) ayeti kerimesi inzal edildi. Evet, kıymetliler; nereye yönelirseniz yüce Allah’ın veçhi orasıdır buyruldu, bu da kıble de yanılanlar için bakın nasıl bir ruhsat kapısı rahmet kapısıdır. Yüce Allah’ın kullarına rahmetinin merhametinin genişliğidir, namazlarımız hakkıyla eksiksiz olarak Allah’a ulaştı diyor cevabı verildi, yani sen ihlasla samimi olarak kıldığın zaman yanılmalara Cenabı Hak af var af. Yanılgılara kastın olmasın yeter ki samimi ol, ihlasla yap işi. Yine Hanefi uleması şöyle demiştir; kim kıbleyi şaşırırsa araştırır ve namazını kılar yanlış istikamete kıldığı anlaşılırsa namazı iade etmez. Çünkü kendisine vacip olan kıbleyi araştırmak işini yerine getirmiştir. Evet, kıymetliler; fakat diğer müçtehitlerimiz farklı düşünmüşlerdir onlar da yine rahmetin yaygınlığından onların da payı vardır. Hepsine Allah çok çok rahmet eylesin, mağfiret eylesin, merhamet eylesin. Yine Hz. Enes’ten gelen haber de Ömer İbnü’l Hattab (Radıyallahu Anhüm ve erdahüm Ecmain), Hz. Peygamber Aleyhisselatu Vesselam’a hitap ederek ey Allah’ın Resulü (A.S.V) tavaftan sonra kılınan iki rekâtı makamın gerisin de kılsak daha iyi olmaz mı diye bir temenni de bulunmuştu.
Dakika 25:34
Hemen şu ayeti kerime nazil oldu; İbrahim’in makamını namazgâh yapın. ‘’Bakara Suresi Ayeti Kerime 125’’ bunu da Buhari, Müslim, Tirmizi gibi muhaddislerimiz rivayet etmişlerdir. El Bera İbnül Azip (R.A) buyurdular ki sevgili Peygamberimiz (A.S.V) Medine-i Münevvere ye gelince önce Ensar’dan olan ecdadının veya dayılarının yanına indi, o zaman namazlarını 16 veya 17 ay boyunca Beytü’l-Makdise doğru kıldı ancak kıblenin Kâbe’yi Şerife doğru olmasını arzuluyordu. Kâbe’yi şerife doğru kıldığı ilk namaz da ikindi namazı idi, bu namazı Resulullah (A.S.V) ile birlikte ashaptan bir grup kimse kılmıştı. Bu namazı kılanlardan biri oradan ayrılınca bir mescide rastladı, cemaati namaz kılıyordu ve tam rükû halin de idiler. Adam onlara şahadet ederim ki Hz. Peygamber (A.S.V) ile Kâbe’ye doğru namaz kıldık dedi, cemaat oldukları yer de Kâbe’yi Şerife yöneldiler. Evet, kıymetliler; Müslümanların Beytü’l-Makdise doğru namaz kılmaları Yahudileri memnun ediyordu, yüzleri Kâbe’ye doğru yönelince Yahudiler bundan hiç mi hiç memnun kalmadılar. Arkadan hemen şu mealdeki ayet nazil oldu; yüzünü göğe çevirip durdurduğunu görüyoruz. ‘’Bakara Suresi 144’’ beyinsiz Yahudiler dedikoduya başladılar. Uya geldikleri kıbleyi niye değiştirdiler? Dediler. Deki; doğu da batı da yüce Allah’ındır, Yahudi’nin değildir. Yüce Allah dilediğini doğru yola hidayet eder. ‘’Bakara Suresi 144. Ayeti Kerime’’ bunu da Buhari şerif, Müslimin şerif, Tirmizi, Nesai gibi muhaddislerimizin eserlerin de rivayet ettiklerini görmekteyiz. Evet, Yahudiler şöyle diyecekler; Resulullah (A.S.V) bize muhalefet etmedik hiçbir şey bırakmadı, her işimiz de bir muhalefet etti diyecekler, evet hak geldi batıl yıkıldı yıkılmak batılın hakkıdır batıl yıkılmıştır yıkılacaktır, bun da şek ve şüphe yok. Sen Tevrat’ın yolun da gideydin Tevrat’ı bozmasaydın Tevrat’ı korusaydın, Hz. Musa’nın yolun da gitseydin derhal Müslüman olmanın olurdu, sen Tevrat’ta Hz. Muhammed’in geleceğini gördün ey Yahudi, ey Hıristiyan.
Dakika 30:03
Muhammed’in geleceğini gördün Tevrat’ta da İncil’de de bekliyordun, peki o beklediğin Peygamber gelince neden Müslüman olmadın, kendi kitabına da inanmadın, kendi Peygamberine de inanmadın, kendi kitabın Hz. Muhammed’i haber veriyordu kendi Peygamberin Musa ve İsa (AS.) şanlı Muhammed’i haber veriyordu (A.S.V) sen onu bekliyordun. Neden gelince Müslüman olmadın? Hasetten, fesattan, çekememezlikten, düşmanlıktan, kinden, buğuz’dan kendini neden kurtaramadın da kendi kitabına bile inanmadın? Kendi Peygamberine bile inanmadın bu da yetmiyormuş gibi Peygamber Muhammed’i yanındaki Müslümanları yok etmeye çalıştın, müşriklerle putperestlerle beraber oldun. Sen Allah’ın gazabına uğradın, uğramaya devam edeceksin. Ey Hıristiyan sen de saptın sapıttın sapmaya sapıtmaya Allah’ın belasına çarpılmaya sen de devam edeceksin. Çünkü İsa da bizim Musa da bizim, Tevratlar Tevrat’ı şerif, İncili şerif, Zebur’u şerif, Suhuflar, Kuran-ı Kerim bunlar Allah’ın kitapları İslam’ın Amentüsün de bunlar var ama senin uydurduğun Tevrat değil gerçek Allah katındaki Tevrat. Allah katındaki İncili şerifler, Suhuflar, Kuran-ı Kerim bunlar için mümin ve Müheymin ve Musaddiktir, senin uydurduklarını da Kuran-ı Kerim reddetmiştir. Senin bozduğun uydurduğun Tevrat’ı Kuran- Kerim reddetmiştir, gerçek Tevrat bizim İslam’ın Amentüsündedir. Bütün Peygamberler de böyle bütün ilahi kitaplar da böyle, ey dünya da insanlık âlemi aklınızı başınıza alın, yüce Allah iki değil Allah bir, İsa’nın, Musa’nın Muhammed’in (A.S.V) Allah bir bunların hepsini Allah görevlendirdi o bir olan Allah. Sen nasıl olur da o bir olan Allah’ın Peygamberlerini birbirine düşman yaparsın. O Allah’ın Mümin Müslüman kullarına nasıl düşman olursun ve Allah’a inandığını nasıl iddia edebilirsin. Bu zulümden katillikten vazgeç sen tarihte çok Peygamber katil eyledin ey katiller çok âlimleri katlettiniz bire katiller, bu katilliklerinizden vazgeçin. İslam’ın Amentüsün de gerçek Tevrat var, gerçek İncil var, Musa var, İsa var, İbrahim var, bütün Peygamberler var Müslüman ol kardeş ol müminler birbirinin kardeşidir, bütün Peygamberler birbirinin kardeşidir. Onun için Musa’nın devrin de gelseydik hepimiz Musa’nın ümmeti olmak zorundaydık, İsa’nın devrin de gelseydik hepimiz İsa’nın ümmeti olmak zorundaydık, İbrahim’in Nuhların zamanın da gelseydik onların ümmeti olmak zorundaydık. Ey Muhammed’in çağın da dünyaya gelenler Muhammed’in ümmeti olmak zorundasınız, çünkü bunların hepsini Allah görevlendirdi.
Dakika 35:01
Sen Allah’a inandığını söyleyeceksin Peygamberi inkâr edeceksin, ben İncil’e inandım diyeceksin Kuran-ı Kerimi inkâr edeceksin, Tevrat’a inandığını söyleyeceksin İncili inkâr edeceksin Kuranı Kerimi inkâr edeceksin, bunların hepsi küfürdür küfür. Ne İsa’nın ne Musa’nın yoludur, İsa’nın Musa’nın yolu da bütün Peygamberlerin yolu Hz. Âdem’den başlayarak hepsinin yolu İslam’dır. (هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَكَفَى بِاللَّهِ شَهِيدًا)
Bu ayetleri unutma! O Peygamberi hak din ile gönderen Allah’u Teâlâ ve bütün hem de bütün dinlerin üzerine batıl inançların üzerine üstün kılmak için yaptı bunu, yaptığını söylüyor ayeti kerime bu. (هُوَ) üstün kıldı (Bek) bunun da böyle olduğunu Allah’u Teâlâ ben şahidim diyor ve (Muhammedurresulullah) diye de Cenabı Hak ne diyor Muhammed Allah’ın Resulüdür diyor. İnkâr edersen kâfirsin eğer bunu gözlerini yumarsan körsün, bunu duymak istemezsen sağırsın, bunu anlamak istersen kalben özürlü ahrazsın, dilsizsin bunu yapma kendine acı insanlığa da acı da Müslüman ol. Olursan kârı sana kendine olmazsan zararı da kendine. Hiçbir Müslümanın sen İsa’ya, Musa’ya, İbrahim’e, Yakuplara, Yusuflara, Şuayplara, Lut’lara Aleyhimüsselam diğer bütün Peygamberlere zerre kadar bunlara hürmetsizlik yaptığını kötü davrandığını inkâr ettiğini gördün mü? Göremezsin. Niye? İslam’ın Amentüsü de bütün Peygamberler var, bütün ilahi kitapların hepsi var, Kuran-ı Kerim bunlar için musaddik ve müheymin. Hem de Mümin ve müheymin öyleyse Kuran-ı Kerim bunların bütün geçmişini ne yapmış yenilemiş, onlar da olmayanı da bütün çağlar boyu kıyamete kadar içine almış, Müslüman olmakla senin kat, kat kârın var, Müslüman olmazsan ebediyülebet pişmanlık ve zararın var. Biz bunu hatırlatmasak sana dostluk etmiş olmayız ki hatırlatıyoruz, kar da sana zarar da sana inanırsan sen bilirsin, inanmazsan yine sen bilirsin biz de zorbalık yok ki inanmak inanmamak sana ait. Evet, sevgili dostlarımız; sizlere aczimizle, cehlimizle, gafletimizle bir şeyler vermeye çalışıyoruz, hem de tapulu senetli olan hak bilgileri vermeye çalışıyoruz. Rastgele konuşmuyoruz yok söylediğimiz Kur’an’ı Kerimdir katıksız katkısız onu vermeye çalıştık, hadisi şerifleri fıkıh ilmini tasavvuf ilmini ve itikattaki fıkhı ekberi bunlarla ilgili hadisi şerifleri vermiştik. Şimdi de hadisi şerifler külliyatından sizlere keşif notları vermeye devam ediyoruz. Cenabı Hak bütün insanlık âleminin kurtuluşuna yüce İslam’ı vesile olarak göndermiştir, bütün insanlığın kurtuluşu İslam’dadır. Cenabı Hak İslam ile bütün insanlığın kurtuluşunu nasibi müyesser eylesin.
Dakika 40:24