55- Hadis ve Tasavvuf Ders 55 hayat veren nurun keşif notları
HADİS TASAVVUF DERS 55
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
‘’Elhamdülillahi rabbil âlemin vesselatü vesselamu alarasulüna Muhammedin veala alihi vasahbihi ecmain
Çok kıymetli ve muhterem izleyenler evliya okullarının keşif notlarından o okullarda okunan kıymetli derslerden size irşat notları keşif notları hayat veren nurun dersleri devam etmektedir. Cenabı hak lütfuna, keremine mazhar eylediği kullarından eylesin. Şimdi konumuz tevekkül bu tasavvuf okullarında velilerin evliyaların okulda üzerinde durdukları önemli derslerden biri de tevekküldür zaten Kuran-ı Kerim’de tevekkülün ne olduğu konusunda Kuran-ı Kerimin tümünü size takdim eyledik sahih hadisler üzerinde de size irşat ve keşif notları verdik. Şimdi de evliyalar okulu tasavvuf okulunun o kıymetli hayat veren nurun dersleri tasavvuf okulunun dersleriyle devam etmektedir ki evliyalar işte evliya okullarında nefis ve ruh terbiyesi üzerinde verdikleri hayat veren kıymetli derslerdir. Onun için bu okulda ölünceye kadar mezara kadar talebe olmak gerekir bu yüce Allah’a kulluğun gereğidir. Hasta daima doktora ilaca muhtaçtır, cahil ilme irfana daima muhtaçtır acıkan insan yemeye içmeye, havasız kalanların havayı teneffüs etmeye, susuzların su içmeye ne kadar ihtiyacı varsa ruhların, kalplerin işte ihtiyacı olan bütün manevi gıdalarda bu okulda öğretilmektedir yani İslam okulunda mezara kadar talebe olun. Bu okulun hocaları biliyorsunuz ki evliyalardır Allah dostlarıdır. Dikkat ederseniz bu okulda ki okunan derslerde şimdiki liderler, önderler, rahipler, ruhbanlar gibi şöyle Kuran’ın yerine kendini koyan yok hâşâ kendini ilahlaştıran hiç yok hâşâ kendini Peygamberin yerine koyan da yok sadece Allah’a kulluk yapmanın çırpıntısı ve insanları Allah’a davet eden bir ekol olduğunu görüyorsunuz. İşte orada bu dersler okutuluyor sahte şeyhler kendini Peygamberin yerine koyuyor sahte liderler kendi sözlerini Kuran-ı Kerimin yerine koymaya çalışıyor sahte ilahiyatçılar da böyle ama dikkat ederseniz Kuran-ı Kerimi dinlediniz veya inşaAllah nasip olanlar dinleyecek hadisi şeriflere baktınız bakın bu tasavvuf okulunda ki derslere bakın bunların tümü Allah’a kulluk çırpıntısıdır. Tüm insanlığı Allah’a çağırıyor hiçbir evliya kendini Kuran’ın yerine koymamış koymaz onu parçalasan yine koymaz hiçbir veli kendini Peygamber yerine koymamış ve onlar Allah’u Teâlâ’nın teklif ettiği emirleri öğrenmek öğretmek Allaha kul olmak görev bu.
Dakika 5:10
Onun için kıymetliler buradaki tasavvuf okulunun dersleri sahte şeyhlerin verdiği dersler değil Allah dostların verdiği dersler bunlar çağın sahtekârlarının verdiği dersler değil gerçek dersler bunlar yanlışların karşısına doğruları dikmezseniz görev yapmış olmazsınız. Tevekkül Allaha güvenmek vekil kılmak işi ona havale etmek ona sığınmak gerçek tevekkül eden huzur bulur Talak Suresi 3. Ayeti Kerimede ‘Kim Allaha tevekkül ederse o ona kâfidir.’ Yalnız Allah’a tevekkül gerçek iman ve kulluğa sarılmakla olur. Şeriata, Hz Muhammed’e tabi olmakla tevekkül gerçek tevekkül ortaya çıkar Allaha isyan ederek görevi terk ederek tevekkül ayrı bir tevekkül değil bu, bu bir suç isyandır bunları bil. İbrahim suresi 11. Ayeti Kerimede ‘müminler Allah’a tevekkül etsinler’ burada tevekkül emrediliyor her mümin Müslüman Allah’a tevekkül etmelidir. Etmezse zaten rüzgâr elinde yaprak misali oradan oraya çarpılır oradan oraya stresten kurtulamaz istikrar bulamaz huzuru yoktur. Tevekkül gerçek imanla gerçek kullukla Allah’a güvenmek ve onu kendini vekil kılmak ona teslim olmak. Maide Suresinin 23. Ayetinde de ‘eğer mümin iseniz Allah’a tevekkül ediniz’ görüyorsunuz burada da kişi mümin ise gerçek tevekkülle Allah’a mütevekkil olmalıdır teslim sahibi ilmi ile ihtiva eder. Teflis sahibi Allah’ın hükmüne rıza gösterir dikkat et! Teslim sahibi ilmi ile ihtiva eder. Teflis sahibi Allah’ın hükmüne rıza gösterir. Münafıkun Suresinin 7. Ayetinde yerlerin göklerin hazineleri Allahın’dır fakat münafıklar bunu idrak etmezler Sehil Bin Abdullah (Kuddise Sırruhu) tevekkül nebinin halidir. Çalışmak, kazanmak sünnetidir onun hali üzere olan katiyen sünnetini terk edemez yani tevekkülün içinde hakkı ile çalışmak vardır. Ne diyor? Çalışmak, kazanmak Peygamberin sünnetidir. Şimdi Peygamberin tevekkül hali olunca çalışmak, kazanmak Peygamberin sünneti olunca demek oluyor ki tevekkülle çalışmak iç içedir. Mütevekkil insan daha çok çalışır nasıl olsa ben Allah’a sığındım tevekkül ettim deyip de görevi bırakmaz bu tevekkül değil tembellik gaflet ve isyandır.
Dakika 10: 00
Onun için Sehil Bin Abdullah bakın Evliya okulunun büyük dâhilerinden büyük keramet sahibi olan bu zatı muhterem de ne diyor? Tevekkül Peygamberin halidir çalışmak kazanmak sünnetidir onun hali üzere olan katiyen Peygamberin sünnetini terk edemez. Tevekkülü tembellik olarak kendine seçen gafil ve cahillere bakın! Burada Sehil Bin Abdullah evliya okulunda nasıl bir ders veriyor yüce İslam’ı ne kadar güzel anlamış (Kuddise Sırruh). Bak Sevgili Peygamberimizden Tirmizi şu haberi naklediyor deveni bağla öğle tevekkül et bak buda görevin iyiden iyiye yapılmasını emrediyor Peygamberimiz. Mal, nefis, ihtiras gibi rableri sök at malına tevekkül edersen Allah’a tevekkül etmiş olmazsın. Nefsine tevekkül edersen ihtiraslara bağlı kalırsan bunlara tevekkül edersen sen birinin kulusun Allah’a kul ve mütevekkil değilsin. Bu mal, nefis, ihtiras gibi içinde senin putların rablerin var bunları sök at Allah’a bağlan Allah’a tevekkül et sebeplere de itimat etme eğer sebeplere itimat edersen tanrın sebepler olur. Sebeplere sen sebeplere yapış ama sebeplerin Allah’ın idaresine bağlı olduğunu unutma çünkü sebepleri yaratan da Allah Teâlâ’dır sebeplere itimat edip de Allah’a itimadı bırakırsan yine tevekkül olmaz teslimiyet olmaz teflis hiç olmaz. Bunu da söyleyen Zünnuni Mısridir (Kuddise Sırruh) oda mükemmel bakın putları söküp atan dersi veriyor oda. Ne muazzam ders veriyorlar tevhitte fani olmak tevekkülün zirvesidir. tevhitte fani olmak ne demek? Bu âlemlerin tek bir hükümdarı var kudret onda, kuvvet onda o bir. Eğer sen onun birliğini her konuda anlamış kavramışsan işte tevhitte fani olmak başka tanrıların olmadığını kudret ve kuvvetin o bir olan Allah’ta olduğunu gördüğün zaman tevhitte fani olursun buda tevekkülün zirvesidir gerçek tevekkül buradadır. İşte buraya ulaşmak için çırpın herkes ‘La ilahe illallah’ der ‘Muhammedün Resulullah’ der nicele başka şeriatlara tabi olur kalbine putları diker dili öyle söylüyor kalbine put dikiyor haberi yok niye? Bu okula gel buradan ders al bu okula gelirsen işte tevhitte fani olmanın ne olduğunu da öğrenirsin. Tevhitte ki inancını tamamlamayan cennete ebedi giremez bunu bil kelimeyi tevhidin içini doldur kelimeyi tevhidin içinde gerçek bir iman ameli Salih İslam’ın tümü var Muhammed’i şeriat var (a.s.v). Sen kelimeyi tevhidi dilinle söylüyorsun içinden haberin yok içini doldur içeriği İslam’ın tamamı itikadi, ameli, ahlaki, hukuku olarak.
Dakika 15: 00
Allah’u Teâlâ’nın ezeli ve ebedi mutlak tek hükümdar olduğunu bütün âlemlere hâkim ve muktedir olduğunu yaratma ve emrin ona ait olduğunu unutma tasarruf onda hükümranlık onda kudret kuvvet onda onu iyi tanıda tevhide ulaş. Tevhitte fani olmak tevekkülün zirvesidir bunu kim söylüyor? Hallacı Mansur söylüyor ( Kuddise Sırruh) bak! Ne muazzam ders veriyor bu ekolde bu zatı muhterem (Kuddise Sırruh) şu verilen derslere bak! Derslerin her birisi mükemmel mi mükemmel hayran olmamak elde değil işte bu okulda okumalı bunlardan ders almalıdır. Yoksa şeriat bilmez hakikat bilmez hu erenler hu diye kendisinin ehli hakikat olduğunu marifet ehli olduğunu dem vurur kaç türlü puta tapar haberi yok. Gel kardeşim kendini aldatma İslam’ın gerçek okuluna gel bu okulda Kuran-ı Kerim, Sünnet İslam fıkhı İslam takvası işte onun zühtü o hakikat ilimleri ve marifet ilimleri bunun ehli tarafından okutuluyor. Horasan erenleri öyle yüksek tasavvuf okulları kurmuşlar öyle insanları okutmuşlar ki ne yazık ki kula kulluk edenler bu okullardan nasip alamamışlar Allaha kulluk edenler buradan doyasıya nasip almışlardır nasiplenmişlerdir. Gelin hep beraber bu okula kayıt olalım okuyalım okutalım. Nefsi Rab edinme bakın bu okul sana diyor ki; nefsini ve kimseyi de Rab edinme nefisin görevi Allah’a kulluk yapmaktır nefse tapmak değil nefsi Allah’a kulluk yaptıracaksın kulluk bu nefsi Rap edinme kulluk yaptır. Nefsine de ki Allah’a kulluk edeceksin Şeriat-ı Muhammed’iyyeyi bir, bir uygulamaya yerine getireceksin. Peygamberine tabi olacaksın o Peygambere İslam adı altında Allah ne gönderdiyse tasdik edip gereğini yapacaksın nefsine bunları söyle. Bunları bak ne diyor? Bunu söyleyen de Zunnuni Mısri (Kuddise Sırruh) nasıl ders veriyor? Kazaya kadere teslim ol. Bunu kim söylüyor? İbni Mesut söylüyor. Kazaya kadere teslim ol kaderi Allah yazar onun ilmi her şeyi kuşatır. Allah’a teslim olmayıp kime teslim olacaksın? Kazada zaten kaderin mahsulüdür kaderde ne varsa kaza olarak vukua gelir zuhur eder. Senin görevin iradeni Allah yolunda kullanmaktır kaderi yazan Allah’tır senin içini dışını bilen Allah senin iradeni hayra mı, şerrini kullanacağını o ezelden biliyor. Allah’ın ilmine sen güvenmiyor musun? Allah her şeyi bildiğine inanmıyor musun? Allah her şeyi yerli yerince yapar Allah’ta kusur olmaz eksikte olmaz. Yalnız sen dinini öğrenmek için bu okula yazıl ölünceye kadar talebe ol şimdi hâlâ bu yaşa gelmişsin kaderi bilmiyorsun sorguluyorsun.
Dakika 20: 06
İnanıp inanmadığın da belli değil ama inandım diyorsun. Allah inanmışlardan eylesin fakat çelişki içinde bak ne yapıyorsun rüzgâr önünde yaprak misali kuru yaprak gibi çırpınıp duruyorsun rüzgâr seni alıp, alıp çarpıyor o tarafa bu tarafa. Bunlardan kurtar istikrara gel Allaha teslim ol bu okulda oku kalbin ruhun gerçek bir ihtimama ulaşsın. Beşikten mezara kadar okumamız gerekiyor okuyacağız okutacağız. Şimdi kıymetli dostlarımız senin kader konusunda Allah’ın ilmine güvenip ona inanman bir defa öncelikle görevin kaderin içeriğini sen bilemezsin senin bileceğin bir şey var İslam şeriatını bir, bir yaşamak. Allah’ın sana teklif ettikleri var iradene o görevini yap Allahın işine karışma görevini yapmadan kaderi suçlarsan yani Allah’u Teâlâ sana suç işle diye yazmaz kaderini senin işleyeceğini bildiği için yazar sen keşfedersin. Allah hal geder hayrı işleyene Allah hayrı verir şerri işleyene şerri verir yani iradeni engellemez sen hayır işleyeceksin tamam hayra seni muvaffak kılar şer işleyeceksin engellemez. Niye? Özgürsün imtihan meydanındasın. Onun için kul kesp eder Allah halk eder. İradeni sen yanlışa kullanma o zaman iradeni eğer hep sen doğruya kullanırsan bir de bakarsın ki senin kaderin ne kadar güzel yazılmış. Eğer iradeni ve kuvvetlerini kötüye kullanırsan özgürlüğünü kötüye kullanmışsın bir de bakarsın ki kendi amelin ne kadar kötü senin kazancına göre de kader yazıldığını görürsün ve kaderi yazdıran kulun kendisidir senin ne yapacağına göre yazılıyor. Yoksa Cenabı Hak kulunu gâvur olsun bu kul diye kader yazar mı? Öyle olmuş olsaydı İslam’ı sana teklif eder miydi? Bir insanı Allah bir insana Allah hayır işle deyip de hayra kendi engel olur mu? Bir insana Allah iman et deyip de imana Allah kendi engel olur mu? Ne kadar Allah’a iftira ediyor bu kaderi yanlış anlayanlar Allah’a iftira ediyorlar haberleri yok. Gel bu okula beraber okuyalım, okuyalım okutalım. Şimdi kıymetliler tevekkül teslim ve teflis bunların üzerine duralım birazda bu okulun mükemmel derslerinden ruhların, kalplerin, bedenlerin enfüsi ve afakî âlemde mutlu olmanın şartlarından biri de gerçek tevekkül gerçek teslimiyet teflis (تفلیذ) teflisin sonunda ki harf ‘’dat’tır’’ fakat bunlar Türkçede kullanılırken biraz hatalı kullanılır. Müminin sıfatı hem tüm Peygamberlerin de sıfatıdır dikkat et! Tevekkül müminin sıfatıdır Müslüman da müminde gerçek tevekkül olmalıdır bu müminin sıfatıdır hem de tüm Peygamberlerinde sıfatıdır. Teslimiyet evliyanın sıfatıdır hem de İbrahim (AS.) gibilerinde sıfatıdır. Teflis (تفلیذ) hem Hz. Muhammed’in sıfatıdır aynı zamanda tevhit ehlinin de sıfatıdır.
Dakika 25: 10
Cenabı Mevla bu konuda en mutlu kullarından eylesin Tevfik ve başarı hidayet ve Tevfik’inin nasip eylesin. Tevekkül sahibi huzur bulur ilahi ilim kuşatmıştır teslim sahibini. Dikkat et! Hükme rıza vardır buda tefrizdir Ebu Ali Dekkak anlatıyor bunları da buda Kuşeyri gibi büyük zatların hocasıdır evliya okulunun büyük hocalarından mürşitlerindendir. Malik-ül Mülke teslim olmak tevekkül olmak. Bu Malik-ül Mülk kim? Allah’u Teâlâ. Şimdi çare nedir? Derseniz. Çare çareyi terk etmektir tüm çareler nedir? Ondadır. O kim? Yüce Allah’tır ve ondandır unutma bunu. Sen şimdi İslam’ı Allah’u Teâlâ’nın sana teklif ettiği emirlerin her biri çaredir itaat imanla başlar ilim irfanla başlar. Bunların dışında Allah’u Teâlâ’nın dışında hâşâ çare arıyorsan o zaman sen çaresizlikten ebedi kurtulamazsın. İşte Murat edilen çare nedir? Allah’ı teslimiyettedir her çare oradadır Allah’ın dışında çare arasan batarsın. İşte Allahın dışında çare olmadığı için onun dışındaki çareleri terk et ki o zaman çareyi terk etmektir ki gerçek çareye ulaşmış olasın çare Allah dışındaki kime bağlandıysan onları çare zannetmişsin onları terk et. Tüm çareler yüce Allah’ta olduğunu bil ondadır ve ondandır çare Allah’tan gelir yalnız bu okula gel iyice oku. Bakın, bu okulun dersleri bunları içine sindire, sindire okuyacaksın. Verileni anlamayan bakın söyleneni anlamıyor verileri almayan ruhanilerdendir. Şimdi ruhaniler ne verirsen ver almazlar. Niye? Onlar almışlardır alacağı yerde şimdi anlamak istediklerini de tam yerinden anlamışlardır onun için verileni almayan ruhanilerdendir. Şimdi kaliteliyi almış en kaliteliyi sen ona kalitesiz bir şey sunuyorsun alır mı? Almıyor. İbrahim Bin Ethem bakın (Kuddise Sırruh) ne diyor? Bir kâğıda besmele ile şöyle yazıyor halini Allah’a arz ediyor her haluka darda maksat sensin Allah’ım diyor ey yüce Rabbim diyor her halükarda maksat sensin her mana ile işaret olunanda sensin hamd eden, şükreden, zikreden elbette benim olmam gerek azimle sana hamt ediyor şükrediyor zikrediyorum.
Dakika 30:04
Aç olan benim yani sana muhtacım diyor, susuz kalan benim sana muhtacım diyor, çıplak olan benim sana muhtacım diyor. Yarabbi bu hususlarda ve tüm hususlarda ne olur diyor ben bana düşen kulluk görevim konusunda ben sana diyor kulluk etmek için görevli ve kulluğun kulluk yapmanın kefili olmam gerek görevim icabı. Sende diyor benim Rabbimsin artık diyor ben kulluğumu bana lütfet bunun dışında ne varsa diyor sende bana kefil ol da ve diyor beni garanti içine al senden başkasını övmek demek cehenneme dalış yapmak demektir diyor. Dikkat et! Ne olur diyor kullarını cehenneme girmekten sen muhafaza eyle cehennem dilencilik gibidir bana kefil ol da cehenneme girmeyeyim diyor cümlenin hepsi bu son cümlede tamamlanıyor tek kelimeyle yarabbi bana kefil ol da cehenneme girmeyeyim diyor. Buda İbrahim Bin Ethem’in (Kuddise Sırruh) işte tevekkül teslimiyet duasıdır. Hakka yalvarıyor bunun özünü şöyle alabilirsin bana kefil ol da ey yüce rabbim cehenneme girmeyeyim diyor. Tabi kulluğunu ilan ederek kulluk görevini bakın kayıtsız şartsız yapmaya da azmediyor İbrahim Ethem şükreden diyor hamd eden zikreden bir kulun olmak şartıyla diyor bakın. Yani sana ben tam anlamıyla hamd etmeye gayret edeceğim ve ediyor zaten şükretmeye hamd etmeye gayret ediyor ve diyor ki neticede bana kefil ol da diyor cehenneme girmeyeyim. Yine diyor ki bak kullarını cehenneme girmekten sen muhafız eyle diyor bütün kulları da bakın burada murat ediyor tüm kulların kurtuluşunu istiyor. Evliya ruhlarında İslam’ın evrensel vicdanında ve ruhunda bu vardır bütün insanlığı kurtarmaya gelmiştir. Şeytanları da Müslüman eder iblis hariç birçok şeytanlardan da Müslüman olanlar vardır. Ama iblisin bir özel kadrosu vardır bu insan ve cinlerden bir iblis kadrosudur bunlar Müslüman olmayacak bir kadrodur bunlar olmak istemezler. Cehennemi bunlar dolduracaklardır tıka basa ve Allah’u Teâlâ’nın yeminle vadi vardır. Şeytana kim tabi olursa işte o şeytanın iblisin kendisini ve ona tabi olanların tümünü cehennemi tıka basa dolduracağını söylemiştir Allah vadinden dönmez. Kıymetli dostlarım; İbrahim Ethem bu pusulayı yazıyor bu duasını yalvarışını pusulayı ilk gördüğüne onun yanında bir hizmetlisi vardı o hizmetli bu pusulayı ilk gördüğü insana veriyor. Dikkat edin şimdi adam diyor altı yüz bin dirhem olan keseyi verdi.
Dakika 35:07
Bakın adama verdirten kim? ve o duayı yaptırıyor hizmetlisi ilk gördüğü insana o pusulayı yani dua yazılı olan pusulayı veriyor o kişi de altı yüz bin dirhem olan keseyi verdi diyor ve bu kişi bir Hıristiyan kişiymiş ki hemen de Müslüman oluyor. Allah her şeye kadirdir hikmetinin içeriğinin tamamını kendi bilir. Sakın ola ki Allah’ın işine karışmaya kalkma işin içinden çıkamazsınız sadece onun yüce kemal sıfatlarla muttasıl noksan sıfatlarla münezzeh olduğuna iyi inan emrine sarıl ve ona teslim ol. Allah’ın işine karışmaya kalkma (وَإِذْ تَأَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِن شَكَرْتُمْ لأَزِيدَنَّكُمْ وَلَئِن كَفَرْتُمْ إِنَّ عَذَابِي لَشَدِيدٌ ﴿٧﴾) bunu da unutma. Yüce Rab ne diyor? Kullarıma diyor hatırlatın kullarım iyi hatırlasınlar onlara duyurun ki sizin Rabbiniz eğer şükrederseniz size duyuruyor ki o yüce Rabbiniz eğer şükrederseniz cenabı hak arttırırım diyor elbette de arttırırım eğer küfrederseniz benim azabım şiddetlidir diyor. Şükür şimdi konusunda bu ayetle birde şükrü anlayalım evliya okulunda şükür anlayışı şükür öğrenim ve öğretimi nedir? Eğer şükrederseniz nimetimi arttırırım dedi Cenabı Hak bunu yüce ayetinden duyduk. Yine Buhari ve Müslim’in rivayetinde Hz. Aişe annemizden Peygamberimiz efendimizden müsaade ile orada kalkmış ve ibadet etmiş ve Peygamberimiz ağlamış bu ayeti okumuş hem okumuş hem ağlamış hem ibadet etmiş. Bunu niçin okuduğu niçin ağladığı açıkça ortada o ben Rabbime kulluk yapan kul olan şükreden bir kul olayım diye çırpınıyor. Dünyanın en büyük mücahidi evrensel en büyük Peygamberi en büyük kahramanı bütün dünyayı okutan öğreten en büyük mürşidi kâmil Hz. Muhammed’dir ve dünya ne öğrendiyse ondan öğrenmiştir. Bunu dünya ister kabul etsin ister etmesin itiraf edenler var pek çokları bunu itiraf ediyor ama materyalist zihniyet gördüğüne bile inanmayan bir zihniyet var birde görmediğine hiç inanmayan bir ziynet var 2’side sapık ruhu var. Göremiyor inkâr mı edeceksin? Aklın var göremiyorsun inkâr mı edeceksin? İşte bunlar bu tür sapıklar bir gurupta var ki gördüğüne de inanmıyor bu zihniyetin dışında gerçekleri gören dünyadaki bilim adamları Hz. Muhammed’in (a.s.v) evrensel bir Peygamber olduğunu dünya her şeyi ondan öğrendiğini daha da dünyanın ondan kıyamete kadar öğreneceği neler var.
Dakika 40:20
Tabi okullar okulda okumalı ki hakkı bilmeli hakka kul olmalı batıldan uzaklaşmalı hakkı batılı bilmeden zaten sen o Peygamberin üstün yüce değerini nerden bileceksin ki? İnkâr etmek basit bir iştir ki basitlerin işidir ebedi cehennemliklerin işidir. İman ise değerli ilim irfan ise değerli şahsiyetlerin işidir bunlarda cenneti yükselen insanlardır. Şura Suresinin 40. Ayetinde de biraz önceki ayet İbrahim suresi 7. Ayetinde idi. Buda Şura suresinin 40. Ayeti kötülüğün cezası onun karşılığıdır yani misli mukabele ve (وَجَزَاء سَيِّئَةٍ سَيِّئَةٌ مِّثْلُهَا فَمَنْ عَفَا وَأَصْلَحَ فَأَجْرُهُ عَلَى اللَّهِ إِنَّهُ لَا يُحِبُّ الظَّالِمِينَ ﴿٤٠﴾) buyrulmuştur. Tufeyli bir yaşantısı olanlar vardır Tufeyliler asalak yaşarlar görünürler yalnız yüce İslam’da tevekkül çalışmayla iç içe olduğu için burada yanlış anlaşılan Tufeylilik İslam’da yoktur. Ama tevekkül açısından bakarsanız görevini yaparak o cepheden de herkes tufeylidir. Kalbin şükrü tecellileri temaşa ve itikâfta bulunmak kalbin şükrü tecellileri temaşa ve itikâfta bulunmak çünkü bu âlemde her şey Allah’ın lütfudur rahmeti rahmanın tecellisidir bunları temaşa etmek ve itikâfta bulunmak. İtikâfta bulunmak Allah’ın huzurunda onun kapısında ondan istemek ve isteyene alıncaya kadar ki bu ebedidir kulluğun görevi itikâfta bulunmaktır. Onun rahmet kapısında sadece ondan dilenmektir sakın başka kapılara gitme. Şükürden aciz olduğunu idrak etmek gücünü sarf etmen nimeti vereni görmek insanlar ne kadar şükrederse etsin ne kadar kulluk ederse etsin Allah’ın hakkıyla ne şükredebilir nede gerçek kulluk edebilir. Çünkü kul aciz bir varlıktır yalnız gücünü eğer hakkıyla kullanabilirse Cenabı hak onu şükredenlerden kabul eder çünkü gücünü kullandı bundan ötesine gücü yetmiyor der ve gücün yetmediğini senden istemez ve teklif etmez bunun içinde şükürden aciz olduğunu idrak et. Münafık bir iş yapar Allah’a kafa tutar ama mümin gece gündüz hayırda yarışır bahtiyarlık kahramanlık cihat malını ve canını hep heba eder yine de mümin hakkıyla kulluk edemedim der. Müminle münafığın arasında böyle farklar vardır.
Dakika 45:04
Mümin ara sıra bir iş yapar ondan sonra kafa tutar hem çevreye etrafına. Örnek veriyim camiye bir süpürge çalsa o gün millete bir kafa tutar ondan sonra Allaha da kafa tutar hâşâ kafa tuttuğunun da farkında bile olur veya olmaz. Ama mümin bütün varlığını malını canını Allah yoluna harcar bunların hepsinin Allaha ait olduğunu tamamen Allah’ın mülkü mülki olduğunu mümin bilir yine derki yarabbi ben sana hakkıyla kulluk edemedim hakkıyla şükredemedim der. Çünkü aczini bilir, gafletini bilir, cehlini bilir, nimetin sahibini bilir. Ey kardeşim bu okula gel beraber okuyalım, okutalım hayat veren nurun dersleri işte bu ekolde devam ediyor tasavvuf okulunda hayat veren nurun dersleri keşif notları irşat notları olarak dersimiz devam ediyor. Allah yolunda gücünü sarf etmen gerekiyor kıymetli dostum şükrün şartı bu eğer şükretmişlerden kabul edilmek istiyorsan gücünü Allah yolunda sarf etmen gerekiyor, nimeti vereni görmen gerekiyor nimete tapma nimeti verene kulluk et. Sana birisi bir hazine getirdi. Kim gönderdi bunu diye sormaz mısın sen? Getiren değil gönderene bak. Bu âlemdeki bütün nimetler Allah’ındır yüce Allaha bak ona teslim ol ona kul ol. Suyuti şöyle naklediyor (R.A.) cennete ilk girenler çok hamt edenlerdir ki bunlara hammadun denir. Dikkat et bunlara hammadun denir cennete ilk girenler çok hamd edenlerdir hamd edenler Allah’a şükretmiş olurlar. Ama şükredenler hakkıyla hamd etmiş olmazlar çünkü şükür hamdin içinde mevcuttur ama hamd daha geneldir. Tüm övgüler övme ve övülme yüce övgülerin tamamı övmek ve övülmenin tamamı Allaha aittir. Şükür sana ulaşmış nimetin karşılığında minnettarlık duygusudur hamt ise gelmiş ve gelecek tüm nimetlere karşı Allah’u Teâlâ’ya karşı kulluğun gereğidir onun için hakkıyla hamd etmek hakkıyla şükretmek imkân ve ihtimal yoktur. Ancak gücünü Allah yolunda kullan ki seni hamd edenlerden kabul etsin Cenabı Hak gücünü Allah yolunda kullan. Aziz dostum şimdi de dersimiz yakin denilen bir yine kalbin hallerinden bir haldir ki yakin mutlaka müminde olmalıdır. Yakin nedir? Şimdi bu okulda bunu beraber okuyalım ve okutalım. Yakin kat-i ve zaruri bir bilgidir kalbe atılan nurdur yani kesin bir imanın adıdır. Yakin kesin bir imam kesin hak bilgiyle ortaya konmuş bir iman ki kalbe atılan bir nurdur yakin kati ve zaruri bilgidir.
Dakika 50:06
Kuran-ı Kerimin ortaya koyduğu bilgiler katidir ve zaruri bilgiler mutlaka bilmen mutlaka inanman hem de kesin inanman gerekiyor ki Allah seni yakin sahibi bir iman ehli kılsın. Ve kalbinde bu nur tarlası çünkü yakin kalbe atılan nurdur ki bu kati ve zaruri bilginin ilmin nurudur ve iman işte burada yakin ile parlar kesin olan iman şüphesiz şüphe yok. Kayıtsız şartsız kesin inanış ve böyle bir de hak bilgiye de sahip işte bunun adı kısaca yakindir. İtaat emrin gereğini yerine getirmek, taat emrini tutmak nehyinden sakınmak. Kıymetli dostlarım Bakara Suresinde 4. Ayet. Ahirete kesin inanırlar (وَبِالآخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ) işte yakin orada ahirete kesin inanmanın bak yakin orada kesin bir iman olarak hem de ahirete iman olarak ki inanılması lazım olan İslam’ın tümüne Müslüman yakinen inanacak ahiret inancı da bunlardan biri. Ahirete kesin inanırlar efendimiz (a.s.v) hakta Teâlâ hak ve adalet ölçüleri ile rahatı neşeyi rıza ve yakinin içine koydu bunu hiç unutmasan iyi edersin. Derdi hüznü şüphenin öfkenin içine koydu bunu da nakleden İbni Asakir hem de Peygamberimizden nakledilen bir haber bu. Hak Teâlâ hak ve adalet ölçüleri ile bu âlemi yarattı diyor rahatı neşeyi nereye koydu biliyor musun? Rahatı neşeyi rıza ve yakinin içine koydu rıza ile yakin bir Müslüman’da varsa o Müslüman huzur var onda neşe var. Bu huzur rahat neşe Allah’ın himayesi Allah’ın hıfzı muhafazası altında ve muhafaza himaye kalesinin içine Allah o kulunu almıştır himayesine almıştır sağlam bir kale içindedir. Yalnız rıza ve yakin olacak çünkü rahat ve neşeyi rıza ve yakinin içine koydu derdi dert deyince bütün dertler hüznü yani bütün üzüntüler. Onları nereye koydu? Şüphenin öfkenin içine koydu sende şüphe var mı içinde? Tamam, başın beladan dertten kurtulmaz sende şüphe ve öfke var mı? Tamam, senin üzüntü kederden kurtulma şansın olmaz boşa çırpınma yakin ve rızayı bul. Rıza nedir? Yakine kısaca tarif ettik rıza yüce İslam Allah’ın emirleri bize teklifi Allah’tan ve İslam’ın her emrinden razı olacaksın ya Rabbim ben senden razıyım.
Dakika 55:01
Yüce İslami’n tümünü kalbimle tasdik ettim dilimle ikrah ettim bütün varlığımla İslam’ı yaşamaya seve, seve kararlıyım diye bir Allah’ın ortaya koyduğu yüce İslam’da ne varsa bunları seve, seve uygulamak ve razı olman gerekiyor. Allah’ım senden razıyım, emirlerinden razıyım, kaderimden razıyım, kazada kazalardan razıyım, böyle bir rıza sende olacak Allahtan razı olan sende bir rıza birde bunun yanında kesin yakin olacak yakini tarif ettik. Değerli kardeşim bu okuldan hiç ayrılma iyi okul her bir kelime bir okul bir üniversite her kelime dünya üniversitelerin fakültelerini hepsini dolaşsan bu dersi bulamazsın. Onlar zahiri maddeye bakıyorlar manadan haberleri yok manadan haberi olan değerli şahsiyetler bunlar müstesna. Bu okulda okumuş değerli şahsiyetler nerde varsa onlar kıymetli şahsiyetlerdir. Ama dünyada ki genel duruma baktığımız zaman genel durumda bu dersler topluma verilmiyor yok bunlar okutulmuyor okumamış ki okumayan kimi neyi okutacak okumayan okutamaz. Bu dersleri bilmeyen hangi dersi verecek işte verecek neyi verecek? Armudun içindeki vitaminleri inceliyor armudu yaratanla armuttaki kanunları, yapraktaki kanunları, çiçekteki kanunları, güneşteki yıldızdaki kanunları koyan kanun koyucu Allah’u Teâlâ’yı okumuyor okutmuyor istisnalar kaydı bozmaz bu okula herkesin ihtiyacı var gelin beraber okuyalım okutalım. İşte İslam Okulu bunlar Kuran-ı Kerimin okulunda sünnet okulundaki tek kelimeyle bunların hepsi İslam’ın okuludur şeriat hakikat, hakikat şeriattır bundan önceki derslerimizde geçti bu İslam şeriatıdır birilerinin uydurduğu ve dayattığı şeriat değil İslam Allah’ın ortaya koyduğu Allah Şaridir. İslam onun şeriatıdır (C.C). Kıymetli dostlarım bu dersi hiç unutma hiç bir dersi unutma. Şimdi insanlar mesela rahat isterler neşeli olmak mutlu olmak isterler ama dertleri ekerler dertleri biçerler. Üzüntüleri ekerler üzüntüleri biçerler. Niye? Şüphenin öfkenin olduğu yerde huzur olmaz Allah’tan ve emirlerinin de şüphe edilmez ettiği zaman başın beladan dertten beladan kurtulmaz üzüntüler kederler seni kuşatır şu an dünyada normal insan bulmak çok zordur. Neden? İnsanların ruh yapısı bozulmuş ruhun ihtiyaçları kalbin ihtiyaçları verilmiyor okullarda verilmiyor vatandaş kendi de bulamıyor bilmiyor nereden ne alacağını bilmiyor. Okyanusun içinde susuz ölenlerin haddi hesabı yok çünkü içmeyi bilmiyor çöl bitkileri vardır üstünde su vardır yapraklarının dibine yağmur inmez ve susuzluktan kökü kurur gider bugün ki insanlığı çöl bitkiye çevirdiler istisnalar hariç. İlim şeriattır yakin ise hakikattir.
Dakika 1:00:00
Hakikat ise yine şeriattır şeriatsa yine hem yakin hem hakikattir. Bu aradaki tarikat ise bunun köprüsüdür yani ilimlerin şeriattan hakikate köprü ve hakikatten şeriata köprüdür. Şeriat elde edilmeden bir defa tarikattan söz edilmez ve şeriat tamamlanınca ortaya tarikat, hakikat, marifet ortaya çıkar bunlar şeriatın kendi içindeki katmanlarıdır. Evet, kıymetli dostlarım Vehbi ilimler işte bunun içindedir yani yakinin içindedir Vehbi ilimler. Makamlar marifet makamı, yakin makamı, tasdik makamı, ihlâs, şahadet, taat ve ameller gibi makamlar bulunmaktadır. Bu buradaki makamları sayan Muhammed Bin Hüseynin (Rahmetullahi Aleyh Kuddise Sırruhu Radıyallahu Anhü) bunu o sıralamıştır bu başka türlüde sıralanmıştır bu makamlar başka türlüde aynı anlam çıkmakla beraber makamlar başka türlüde tedrici olarak sıraya alınmıştır. Mukaşefe, muayene, müşahede kıymetli dostum önce mukaşefe keşifte bulun iyice muayede bulun peşinden de müşahedeye geç bunu da yine Sehl Bin Abdullah söylüyor (Kuddise Sırruh). İman kuvveti ile gerçeği gör iman kuvveti ile gerçeği görmek rıza haline ermek ki tam bir sükûnet huzur huzura yerleşmek huzur yakinin devamıdır yakin kalbin temelidir. İşte yakinden bahsediyorduk görüyorsunuz ki işe yine halk bilgi gerçek bir imanla bakın temel atılıyor. Unutma bunu da! İman kuvveti ile gerçeği görmek rıza haline ermek huzura yerleşmek huzur yakinin devamıdır. Eğer devamlı bir huzur istiyorsan sen de yakin devamlı olacak yakin devamlı ise huzur devamlıdır. Çünkü yakin ile huzura erilir biraz önce eğer unutmamış isen ki insanoğlu unutkan bir varlıktır çabuk unutur unutulanları tekrar etmedikçe hatırlayamazsın. Tekrar, tekrar bu dersleri oku sakın usanma bıkma yaşamaktan bıkar mısın? Cennette yaşamaktan bıkar mısın? Bunlar cennet dersleri ölümsüz hayatın dersleri bundan bıkılır mı? Yorul dinlen tekrar dersi oku. Evet, kıymetliler tekrar ediyorum önemini binaen iman kuvvetli kuvveti ile gerçeği görmek rıza haline ermek huzura yerleşmek huzur yakinin devamıdır. Yakin nedir? Kalbin temelidir yakin kalbin temelidir çünkü kesin imandır şeksiz şüphesiz İslam’ı tasdik dilin ikrarı kendini böyle ispatlama açığa çıkar. Yakinin eğer kuvvetli ise yakin sayesinde su üzerinde yürünmüştür.
Dakika 1:05:12
Yürüyenler olmuştur istikamet kerametten üstündür bunu da unutma istikamet kerametten üstündür su üstünde yürümekte üstün olan biri var ne istikamet. İstikamet nedir? İslam’ı dosdoğru yaşamaktır bilmek yaşamak gerçek iman ediyor olmak gerçek Müslüman olmak istikamet sıratı müstakim üzere Hz. Muhammed’in izinde ona tabi olarak işte Allah’a gitmenin adı dosdoğru İslam şeriatını yaşayarak Allah’a gidilir ki buna Sırat-ı Müstakim denir. Sırat-ı Müstakim üzere giden kişi işte istikamet ehlidir. Bu kerametten de üstündür efendimiz (a.s.v) Hak Teâlâ’yı gazaplandıracak bir durumda kimseyi razı etme onun verdiği nimetten dolayı başkasını övme nimeti Allah veriyor sen başkasını övüyorsun vermediğinden dolayı da kimseyi yerme suçlama vermediğini kimse veremez verdiğini de kimse engel olamaz. Bu haberi nakleden Peygamberimizden İbni Asakir’dir. Şimdi dersimiz sabır nedir? Sabra geldik yakin konusunda biraz ders okuduk keşif notları irşat notları verdik bunlar not olarak verilen derslerdir. Niçin böyle veriyoruz? Teferruata geçsek bir derste kalırız başka derslere geçemeyiz onun için not halinde veriyoruz. Aziz dostlar kıymetli dinleyenler; çiçek bahçede bir tane değil ki nice, nice nimetler burcu, burcu çiçekler uçsuz bucaksız lütuflar var onun için not halinde veriyoruz. Bu notlardan nasibini alınca insanlar artık biraz kendini geniş bilgi almaya ihtiyacı duyduğu an karşısına bir çiçek değil nice çiçekler çıkar nice cennet bahçeleri ortaya çıkar. Biz size cennet bahçelerinden birer demet veriyoruz ki öteki bahçelere hazırlansınlar diye haberleri olsun diye. Sabır Nahl Suresinin 127. Ayetinde Cenabı Hak sabret sabrın sadece Allah iledir dikkat edin her konuda meşru olan her şey Allah için olduğu gibi sabırda Allah yolunda Allah için olacak. Adam hırsızda hırsızlığı yaparken bir sürü zahmete katlanır ama yaptığı iş en kötü iştir hem de şeytan yoludur ama bak yaptığı iş tehlikeli iş zahmetli iş korkunç iş ama bakın o zahmetleri göze almış nefsin ve şeytanın emrine girmiş en kötü işi yapmaktadır. Sen niye en iyi işi yapmayasın ki Allah yolunda sabır Allah yolunda zahmetleri göğüslemektir. Adam gitmiş putunun uğrunda savaşıyor ölüyor putunun uğrunda tağutların emrinde sen niye Allah’ın emrinde çalışmayasın ki neden Allah’ın emrine istikametinde zahmetleri kahramanca neden göğüslemesin ki biz Allah’ın kulları değil miyiz? Sabrı da iyi anla neme lazım sabır mı miskinlik zillet mi izzeti kaybolmuş insanların neme lazım zilletidir sabırla hiç alakası yok.
Dakika 1: 10: 07
Buhari Şerif Müslim’i Şerifte nakledilen Peygamberimizden haber sabır diyor. Sarsıntı yaptığı ilk anda gösterilen tahammüldür bu ilk vuruşta olur ansısın bir musibet ortaya çıktı. O anda eğer sende tam bir tahammül ve Allah’a teslimiyet görünürse, bakın ilk vuruşta başarı Allah’ın lütfuyla işi başardın. Ama ilk vuruşta yıkıldın paniğe kapıldınsa artık 2. Vuruşlarda kendini toparlaman gerek çünkü hayat komple imtihandır. Zahmetsiz imtihan olmaz zahmetin olduğu yerde sabır olacak değil iman ne kadar güçlü ise kişinin sabrı o kadar güçlüdür. İradesi ile yaptıklarına yapılan bir sabır mesela bir şeriatın emrini seve, seve irademizle yaparız haram ve günahlardan irademizle kaçınırız burada sabır şart. Namaz kılacaksın sabır lazım, uykuyu sabahleyin tatlı uykuyu böleceksin sabır lazım, cephede savaşacaksın bu dersleri okuyacaksın sabır lazım, bu okula kayıt olacaksın ölünceye kadar okuyacaksın okutacaksın sabır lazım. Demek ki kişinin iradesi ile yaptıklarına olan sabır 2.’de irade dışı olanlara sabır iraden dışında başına bir iş geldi tamam sabır ilahi emirleri yapmakta ki sabır tamam sabır ilahi emirleri yapacağız katlanacağız nehiylerden uzak kalmaktaki sabır elbette haram ve günahlardan uzak kalacağız. Nefsimiz bir şeyler istiyor dur demesini bileceğiz şehveti ret edip helale koşacağız. Mesela helal nikâh dururken zinaya gitmenin hiçbir anlamı var mı zina en büyük kötülük en büyük haram en büyük aşağılık ve alçaklık nikâh dururken sevap helal yol dururken zina edilir mi? Bunun gibi Allah cümlemizi muhafaza buyursun. Bu sertliğimi nefsime yapıyorum kusura bakmayın nefsime sert olmam gerek kusura bakmayın hepimiz nefis taşıyoruz nefisleri şımartmayın sert olacak yerde sert olun yumuşak olacak yerde yumuşak olun. Nerde nasıl olmak gerekiyorsa öyle olmaya gayret edin. Ne diyor Kuran-ı Kerim (أَشِدَّاء عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَاء بَيْنَهُمْ ). Küfre küffara karşı şiddetli kendi aralarında merhametli kendi aramızda deyince nedir o? İşte imanlar arasında merhametliler arasında, sevgi ortam arasında, artık iyiliklerin adamı ol ve onun kadrosu arasında, sert olmana hiç gerek yok baldan tatlı ol yağdan yumuşak ol sevgi ile dol taş ama nefsine karşı dikkat et. Nefsi emmare nefsi levvame mutmainliğe gelinceye kadar nefislerine dikkat et. Mutmainliğe gel radiye merdıye ulaş eğer nefsin mutmainliğe gelmemişse o nefis şımartılmaya gelmez. Onu hak meydanına sür azdırma onu şımarma. Yani onun için nefsimize karşı dikkatli olmalıyız şımartmaya gelmez.
Dakika 1:15: 05
Evet, kıymetliler demek ki sabır adı geçen maddeler üzerinde sabır gerekiyor. Nehiylerden yani haram ve günahlardan uzak kalmakta ki sabır gibi birçok çeşitleri vardır her konuda mümin sabırlı olacak ve imtihanı kazanacak. Nefisten Allah’a gitmek şimdi nefis kendi keyfine gelmeni ister ama ruhun kalbin imanın Allah’a gitmek ister dikkat et! Nefis sana engel olmasın. Nefisten Allah’a gitmek nefsi Allah’a kulluk yaptırmak acılara karşı yüzü ekşitmemek Cüneydi Bağdadi (Kuddise Sırruh) öyle diyor. Şimdi sabrın bir de alameti var ki bunca olaylar karşısında yüzünü bile ekşitmeden tahammüllü güçlü iman gücü, yakinin gücü, rızanın gücü, Allah’a teslimiyete gücü varsa sen bu zahmetler musibetler karşısında yüzün bile ekşimez niye? Güç ve tahammül sabrın gücü tahammülün gücü yakinden imanın gücünden gelir. Yüzünü dahi ekşitme diyor sabırlı olmanın buda dışa yansıyan tarafıdır bunu da Cüneydi Bağdadi söylüyor (Kuddise Sırruh) bakın! Ne mükemmel ders veriyor. Hz. Ali (Kerremallahu Veche Radıyallahu Anhüm ve Erdahüm Ecmain) vücuduna bakın onun oklar saplanmış namaza durunca benden çekin okları demiş. Namaza durunca Allaha nasıl teslim oluyorsa acı duymuyor öyle teslimiyeti var ne büyük insan bunlar ne kadar Allah dostu bunlar ne büyük amel insanlar bunlar. Muhammedî’ye okulda bu ekolde ne güzel okumuşlar bunlar ne güzel kahraman ne kadar büyük şahsiyet imanlı şahsiyetli Allah dostu bunlar. Yine Hz. Ali diyor ki; vücuda göre baş neyse imana göre de sabırda odur diyor yani imanın ne kadar güçlüyse sabrın o kadar güçlüdür vücuda göre baş neyse imana göre sabır odur diyor Hz. Ali ki büyük bir ders veriyor. Sabır billâh sabır lillah dikkat et sabır meallah sabır fillah gibi sabırlar var. Kıymetli dostlarım her yardım Allah’tan olduğu gibi sabrın tahammülü de lütuflu sabırda yine Allah’tan bunu bil ama kulluk ederek Allah’tan bunları bekle kulluk etmeden isyan ederek beklersen bu terbiyesizlik isyan üstüne isyan fasıklık üzere fasıklık olur. Sabır billâh, sabır lillah Buhari Müslim, Ebu Davud, İbni Mace seninle yaşar senin emrinle ölürüm ya Rab diyor. Peygamberimiz Cenabı Hakka yalvarırken öyle diyor Peygamberimsiden haber bu seninle yaşar senin emrinle ölürüm ya Rab diye yalvarıyor edebe riayet et.
Dakika 1:20:05
Sızlanma şikâyet etme sükûnet ve gönül hoşluğu içinde ol. ‘’Nahl Suresi 96’’ sabredenler en güzel ecir ile Ecirlerinler kitabın sünnetin hükmüne sebat etmek sabırdır Kuran-ı Kerim sana ne emrediyorsa sünnet ne emrediyorsa bunların hükmüne eğer sebat ediyorsan işte sabır vardır sende gerçek meşru sabır odur. Hakkın yardımıdır Allahtan sabır, sabır Anillah hakkın yardımıdır sabır Allah’tan sabır. Hz. Ali sabrı tarif ederken yine bir şöyle dedi; sabır öyle bir sabırdır ki sürçme bilmeyen bir binektir dedi. Eğer Müslüman da hakiki sabır varsa o Müslüman ne yılar ne korkar ne geri adım atar Allah’a kullukta bütün gücü ile çalışır sürçme bilmeyen bir binektir diyor Hz. Ali. Çünkü bunu o yaşadı o mübarekler Hz. Ali düşman karşısına giderken daha tek hiçbir düşman ordusundan geri adım atmamış tam şecaatle önünde düşman duramamış. İman var, sabır var, şecaat var, neler var, neler var rıza var, yakin var, varda var. Ey aziz dostlar gel kızını oğlunu bu okulda okut kendin önce bir defa hemen kayıt ol bu dersleri ebedi kaçırma sabır fillah iyi vasıf taat sabır fillah yüce Allah’a sana güzel sıfatlar kazandırması senin Allah’a taatte bulunman sabır fillahtır. Sabır lillah ilahi irade telakkisidir ilahi irade telakkisi. Telakki nedir? İlahi iradeye kendini bağlamandır. İlahi iradeye bağlan o zaman bak sen işin tadına ve gücüne bak sabır Mahallah bunlarda yüce Allah’tan gelen varidata feyizlere tahammüldür. Sabır Anillah yaklaştıktan sonra kulun ondan uzaklaşmasına sabırdır cem halinden fark haline gelmesi gibi. ‘’Tur suresi 4. Ayette’’ yüce Allah sabırlı ile beraberdir. Gördün mü? ‘’Ali İmran 200’cü ayette’’ sabredin musabere murabete inin sabır üstüne sabredin. Sabır ya şehit eder ya aziz eder 2’side mükemmel bakın gerçek sabır sende varsa ya şehit eder seni ya aziz eder 2’side güzel şehitlik daha güzel ama bakın azizlik de güzel. Maristan tımarhanenin adıdır Şibli’yi tımarhanede ziyaret edenleri Şibli taşlamış yalancılar sizi diyor benim musibetime sabretseydiniz dostum olurdunuz diyor. Görüyor musunuz Şibli’nin sabır anlayışını (Kuddise Sırruh)
Dakika 1:25:07
Şibli’nin sabır anlayışını gördün mü? Tur Suresi 48 Tur Suresinin 48. Ayetinde sabret gözetimimiz altındasın diyor bak yüce Allah sabırlı kulunu himayesi ve gözetim altında tutuyor yeter ki sabret. Mearic Suresi 5. Ayeti kerimede sabrı cemil ile sabret diyor güzel sabrın adı meşru sabrının adına sabrı cemil deniyor. Hz. Ömer sabırla şükür aynı derecededir diyor( r.a ve erdahüm ecmain) musibet bir buluttur açılır diyor yani sürekli tepende kalmaz iman sabır semahattır yani imanlı kişide sabır semahat yani cömertlik mutlaka olacak gerçek ibadet taat da olacak imanı Ahmet Bin Hanbel böyle tarif etmiş ondan gelen haberde. İman sabırdır, semahattır bunlar imanın vasıflarıdır. Tenzih sabreden fukara ilahi huzurda oturan dostlarıdır buda tenzihin verdiği haber sabreden fukara ilahi huzurda oturan dostlarıdır eğer sende sabır varsa Cenabı Hak seni huzuruna alıyor ve dost ediniyor. Enbiya suresi 13 ve 73’de sabirini emrimizle halkı hidayete erdiren rehberler kıldık diyor. Sabreden kulları Cenabı Hak insanlara görevlendiriyor ne yapıyor? Halkı hidayete erdiren rehberler kıldık sabredenleri diyor yani bu insanlığın hayrına çalışanlar var ya sabırlı kullardır. Allah onlara görevlendirmiştir lutfu ilahi vardır her başarının aslı yüce Allah’ın yardımına dayanır başarı Allah’tandır güç kuvveti o vermiştir. Sad suresi 44. Ayeti kerimede sabır ne güzel kul Allah’a dönücüdür bakın sabırlı olan kul ve Allaha yönelen kul övülüyor burada. aziz dostlarım dersimiz bu tasavvuf okulunun hayat veren nurun dersleri keşif notları irşat notları evliya okulunun dersleri devam ediyor şimdi murakabeye gedik murakabe nedir? İnşallah dersimiz onunla devam edecektir.
1: 29: 20