118- Amelde Fıkhı Ekber Ders 118
AMELDE FIKHI EKBER DERS 118
Yön ve yöntem aynı şeyi söylüyor hepside Şanlı Peygamber (a.s.v) satış ancak karşılıklı rızayla olur. İşte hepsi Kuran-ı Kerime şanlı Peygambere istinat ederek bu işi keşfediyor hükümleri ortaya koyuyorlar. Hiç birisi rast gele Kuransız sünnetsiz icmasız kıyassız rast gele bir hareketleri yok bu kıymetli âlimlerimizin onun için kıymetliler bunların değerini bilmek için bir defa ilmin enine boyuna değerini bilmek lazım o zaman âlimin değeri de anlaşılır. Fakihlerimiz başta olmak üzere şimdi diğer konularda da mutakat satış akdinin sahih olacağı örfe başvurulacağı yine fakihler evlenmenin fiili ile akit olunamayacağı üzerinde icma etmişlerdir. Şimdi evlenme de fiille buda bir akit ama evlenme alış verişten ayrılan taraflar bulunmaktadır. Şanlı âlimlerimiz orayı da işaret ettiler. Şimdi nicelik ve nitelik bakımından icap ve kabulün her birisi öteki olmadan önce lazım yani lazım değildir dediler. Her birisi icab ve kabulün her birisi öteki olmadan önce lazım değildir yani lazım burada bağlayıcı anlamındadır lüzumdan gelmektedir izamdan gelmektedir. Hanefiler Malikiler Medineli kıymetli Fakihler icab ile kabul ile akit lazım olur yani bağlayıcı olur dediler. Satış akdi yani ivaz akdidir dediler. Yani karşılıklı bir bedel akdidir dediler ivaz da bedel demektir kıymetliler. Satış ya bir akittir veya bir muhayyerliktir dedi! Kim bunu söyleyen? Hz. Ömer Kerremallahu Veche satış ya bir veya muhayyerliktir dedi o kıymetli Ömer Faruk kıymetli sahabi kıymetli Halife. Satışın tarafları birbirinden ayrılmadıkça muhayyer midirler? Evet, muhayyerdirler söz ile ayrılmaktır. Buda icab ’tan sonra ötekinin satın almıyorum kabulden önce icap yapanın icabından vazgeçmesi gibi tarafınızdan karşılıklı rıza ile yapılan ticaret olması hali müstesna şanlı Kuran yüce rabbimiz nisa suresi 29. Ayeti kerimesinde böyle buyurmuştur. Akitlerinize bağlı kalınız, Yerine getiriniz kim diyor bunu da yüce Rabbimiz maide suresinin 1. Ayet-i Kerimesinde buyuruyor. Yine sahih hadis-i şeriflerde görüyoruz bunların güzelim açıklamalarını. Şafiler, Hanbelîler gibi birde Süfyanı sevi ve diğerleri gibi icab ve kabulün akit tarafları mecliste bulundukları sürece akit caiz olarak yani lazım olmayarak vaki olur.
Dakika 5:07
Ayrılmakta ise nazari itibaren alınacak olan örftür dediler. Kim bunu diyenler? İşte gördünüz süfyanı sevi gibi Hanbelîler, Şafiler gibi kıymetli âlimlerimiz böyle dediler çünkü örf daima lazım olmaktadır gerektiği zaman bilhassa da bu gibi akitlerde. Şimdi muhayyerlik tercih meclisi diye bilinen şöyle bir bakalım buna da kıymetli muhaddislerin rivayetlerinde satış akdi tarafların her birisi birbirlerinden ayrılmadıkça yahut biri ötekine istediğini seç demedikçe muhayyerdir. İstediğini seç ne demektir? Lüzumu seç yani akdin bağlayıcı olmasını tercih et demektir. Yine Malikilerden kıymetli Fakih ve kıymetli âlim ne diyor? İbn Rüşt gibiler buda en sağlam ve en sahih isnatlardandır bu hadis-i şerif dediler İbn-i Hazım da yine kıymetli bir eserinde bunun Mütevatır bir Hadis-i şerif olduğunu söylemişlerdir hatta ispat etmişlerdir. Malikilerle Hanefiler in görüşüne muhalefet edilmiştir burada. Kıymetliler fakat bu ihtilafın rahmet olduğunu görürsünüz şöyle geniş inceleyip teferruatlı bakarsanız burada rahmet yayılmaktadır. Satış ya bir akittir veya muhayyerliktir. Kimdi bunu söyleyen? Hz. Ömer. Muhayyerlik süresinin kısalığı bu konuda da geçmiş de bazı bilgiler verdik yeri geldikçe vermeye devam edeceğiz inşallah. Şimdi alış verişin şeriatı konusunda inikat şartları sıhhat şartları lüzum şartları nefha şartları gibi şeriat bulunmaktadır. Şimdi şöyle bir bakınca sıhhat şartı yerine gelmezse Hanefi ekolunun yüksek âlimlerine göre akit fasit olur mu? Evet, fasit olur. Nefaz şartı bulunmazsa o zamanda mevkuf olur dediler. Kim dedi bunu? Her konuda başı çeken geniş, geniş keşifler yapan Hanefi âlimleri söylediler. İnikat şartlarına şeriatına gelince Hanefiler beyin yani alış verişin inkat’ı için şu şartları ortaya koydular akdi yapan yine akdi yapanda akdi kendisinde akdin yerinde ve üzerinde akit yapılan şeyde olmak üzere bu şartları ortaya sürdüler. Ahit yani kimdir? Ahit burada akdi yapanın alış verişin başında bulunan satıcıya denmektir. Akıllı yani alış veriş yapan kişiler akıllı en az mübeyyiz olmalıdırlar.
Dakika 10: 06
Hem akıllı olacak hem en az mümeyyiz olacaktır yoksa alış veriş sahih olmaz. Her konuda bakın kıymetli âlimlerimiz her şeyi incelemişler güzel keşiflerde bulunmuşlar. Yine buyurdular ki mübeyyiz küçüğün tasarrufları Hanefi âlimlerine göre bazı bunlarında aksanı kısımları bulunmaktadır. Mutlak menfaati bulunan tasarruflar bu menfaatine olanlardır mesela mümeyyiz bir akıllı çocuğun alış verişinde geçerli olması için menfaati bulunan tasarruflar olmalıdır yani zararına olmamalıdır. Mutlak zararlı olan tasarruflar talak, hibe, sadaka, borç gibi tasarruflar konusunda da sahih değildir demişlerdir. Nafiz ve geçerli değildir dediler. Bakın bu çocuğun bazı alış verileri ne yapar? Geçerli olmuyor mesela talak, hibe, sadaka, borç vermek başkasının borcuna veya canına kefil olmak daha mümeyyiz çocuğun bunlara yetkisi yok ama bazı şeylere yetkisi var buraları da inceledi kıymetli âlimlerimiz. Yine velisi onun için geçerli kabul etse dahi böyledir yani burada velinin izni bile yeterli değildir. Zararı bulunduğu için bu tür tasarrufları kabul etme imkânına sahip midir? Hayır değildir. Zararlı da faydalı da hem zararı var hem faydası var bu gibi akitlerde ise mal satmak, satın almak, evlenmek bunlar sahihtir yalnız velinin iznine bağlıdır. Aynı zamanda bunlar mevkuftur. Birden çok olması yani akdi yapanların 1’den çok olması satış ile nikâh arasındaki fark nedir derseniz teslim etmek teslim almaktır. Nikâhta ise akdin hakları vekile Raci olmaz müvekkili Raci olur bunun gibi farklar bulunmaktadır. Yine babanın oğluna şefkati tabiatın bir gereğidir. İmam-ı Azam Ebu Hanefi ve İmam-ı Ebu Yusuf vasi de baba gibidir demişlerdir. Baba onu ancak küçüğe tam bir şefkat sahibi olmasından dolayı seçmiştir derler. Yani velayet konusunda velilik konusunda baba çok önemlidir babanın seçtiği vaside ondan dolayı önemlidir dedi bu kıymetli âlimlerimiz İmam-ı Muhammed’de derki vasinin küçüğün malında kendi adına mislinin kıymetiyle tasarrufu caiz olmaz demiştir. Bunlar bakış açıları açısından hepsi doğru söylemişlerdir. Hanefi âlimlerin Cumhuru Şafi ve Züfer gibilerin bunların hilafına da nikâh akdinde akdin 2 tarafını üstlenmesini geçerli kabul etmişlerdir.
Dakika 15: 06
Kim? Hanefilerin Cumhuru Şafi ve züferin hilafına kabul etmişlerdir. Her 2 tarafın velisi veya vekili olmasıyla oğlumu kardeşimin kızıyla evlendirdim mesela demesi müvekkilin olan filan kişiyi müvekkile filan hanım ile evlendiriyorum demesi. Şimdi asil olan vekil olmasıyla yani bir taraftan asil öbür taraftan vekil olmasıyla da olur dediler. Asil diğer taraftan veli olmasıyla da olur dediler veli bir taraftan da vekil olmasıyla da olur dediler. Kim? Hanefilerin Cumhuru kimin hilafına? Şafi ve zürfer gibi kıymetli âlimlerimizin hilafına dediler. Ön görülen şart konusunda da kabulün icaba uygun olmasıdır bütün akitlerde bu çok önemlidir. Mebinin var olması lazım mıdır? Evet lazımdır. Anne karnındaki yavrunun ve memede ki sütün satılması bunlarda tereddüt olduğu için sahih değildir dediler. Mebi nedir? Satılan şeyin adı. Bunlar Fıkıh ilminden güzelim ilmi terimlerdir bu ilmi terimlerle ifade ediyoruz ki açıklayarak bunları ilmi terimler daima o ilmin ana unsurlarıdır dil ve edebiyat konusunda o terimler daima korunmalıdır. Çünkü o terimlerin yerine her kelimeyi rast gele şansınız yoktur. Şimdi tıp dilinde ona ait terimler vardır hukuk dilinde terimler vardır. Her branşta bilim dalında ayrı terimler vardır işte buda İslam hukukunda İslam Fıkhında mükemmel güzelim kerimler bulunmaktadır ki dünyada bütün terimlerin aslıdır bunlar tefsirde, hadiste, fıkıhta, kelamda, bu terimler iyi bilinmiş iyi bilinmiş iyi yerli yerince konmuştur. Mebi yani satılan şey kıymet taşıyan bir mal olmalıdır. Hanefi âlimleri mal insan tabiatının kendisine meyl ettiği saklanması mümkün olan şeydir dediler. İnsanın mülk edinmesi faydalanması mümkün olan her şey maldır dediler. İnsanlar arasında maddi bir değere sahip olan her bir ayındır dediler. Mütekarbem yani kıymet taşıyandan maksatta nedir dediler? Mesela değer taşıması Müslümanlarca değeri olmayan haram olan mütekabil değildirler mesela şarap ve domuz Müslümanlarca bunun hiçbir değeri yoktur. mütekarbem de değildir çünkü bunlar kızıl haramdır bunların satışı da caiz değildir satışı da haramdır. Kullanılması da alınması da hep haramdır bunlar. Cihan âlimi o büyük İmam-ı Azam (Rahmetullahi Aleyh) ona göre eğlence aletlerinin takılı bulan bulunan parçalardan yararlanmak faydalanmak imkânına göre caizdir.
Dakika 20:12
Mesela ona göre bir çalgı aletinin demirdense onun demir maddesini bir yerde kullanabilirsin, ağaçtan ise yakıt olarak yahut bir yerde kullanabilirsin diye onların o maddelerine bakarak caizdir demiş İmam-ı Azam. Yoksa çalgı çalınan yönüne dememiş mesela caiz olmayan çalgılar için söylememiş. Mülkiyet altında olmadır yani bir mal satılıyorsa senin mülkünde olacak o yine nifas vasfı bulunacak yani geçerlilik olacak ve teslim edilebilir durumda olacaktır Kıymetliler. Şanlı Peygamber sağlıklı bir şekilde oluşacağı ortaya çıkmadıkça meyvenin satışını satana da satın alana da yasakladı. Yani meyve meyveliği artık yüz tutmuş kızarmaya yüz tutmuş şekle gelmelidir diyor daha ortada öyle bir şey yokken çereyken olmuyor ihraz edilmeyen yani saklanamayan mallar değil mülkiyeti altında olanlar ihraz edilen suyun satışı gibi şeyler caizdir kendi yerinde kendi toprağındaysa bunların satışı caizdir dediler. Sonra kaçmış bir hayvanın satışı caiz değildir. Havada ki kuşun yani uçan kuşun, denizde yüzen balığın satışları caiz değildir çünkü bunlar elinin altında değiller teslim etme şansın da yok. İcap ve kabul de şartlar var mıdır? Akdin gerçekleşmesi konusunda ne dediler? Ehliyet olacak akdi yapan insanlar ehliyetli olacak ne dedi ehliyet Hanefilere göre en az temiz ve akıl sahibi olmalıdır dediler bu şarttır. Temizin de 7 seneyi tamamlamak ile onlar ifade etmişlerdir yani 7 yaşında bir çocuk bitirmiş olmalıdır temiz yaşı buna denmektedir. Buluğ ve ihtiyar yani seçme imkânı şimdi buluğ birde artık ihtiyari bir seçme imkânına kavuşmuş olması Hanefilerde yine İn’ikad akdin gerçekleşmesi şartlarından değildir. Ne buluğ ve ihtiyari seçme durumu mümeyyiz, yani küçüğün satışı konusunda da diğer âlimlerimiz Maliki Hanefiler yine başta olmak üzere Hanbelîler velinin kendisine izin verdiği hususlarda tasarrufta esas olan velinin iznidir dediler. Biraz önce istisna edilen bazı durumlar hariç Şafilere göre küçüğüm satış akdi sahih olmaz dediler. Çünkü onlarda şart reşit olmasıdır yani rüştüne ulaşması gerekir Şafilerde. Yine şanlı Kuran’da nisa suresinin 5. Ayet-i kerimesinde Allah’ın size başına diktiği malları sefihlere vermeyeniz.
Dakika 25: 04
Yani kim aklı yeterli değil sefih demek aklı her şeye ermeyen aklı yeterli olmayanlara denmektedir. Evet, kıymetliler Şafiler bu konuda küçük mesela deli köle ve ama bunların da satışları batıldır demişlerdir. Niçin? Bu kişiler almayı satmayı tam beceremezler zarar görmesinler diye kıymetliler. Şimdi birde kendisi zorlanan tehdit altında kalan kişinin satışı konusunda da Hanefi âlimlerinin Cumhuru bu konuda ne diyorlar? Mülki olan yani zorlama altında kalan veya olmayan ikrah altında ki kimse tarafından yapılırsa fasit olur dediler rızayı ortadan kaldırır çünkü zorlayınca adam ister istemez razı olmadan bu alış verişi yapmış olacak bu sahih değildir dedi Hanefi âlimlerin Cumhuru. Yüce Allah ne buyuruyor? Ey iman edenler mallarınızı kendi aranızda batıl sebeplerle yemeyin belki aranızda karşılıklı anlaşmadan doğan bir ticaret ile olması müstesna çünkü burada Cenabı Hak gönül rızasıyla olmasını emrederken ikrah altında olan kişi yani mülci, mülci bir durum varsa burada rıza ortadan kalktığı için alış veriş geçerli değildir. Kavli, sözlü ve fiili icaze, icazet ile caiz olur yani geçerli olur dediler. Bu fasit mevkuf bir satıştır ne? İcbar altında ki yapılan satışlar. Hanefilerden İmam-ı Zürfer oda ikrah alış verişi geçersiz kılar dedi. Tehdit akdin geçerliliğini ortadan kaldırır dedi mevkuf kılmak yeterlidir dedi bu kıymetli âlimler. Şafilerle Hanbelîler ise yüce Allah (c.c) meğerki aranızda karşılıklı anlaşmadan doğan bir ticaret ile buyurmasıyla Peygamberimizde ümmetimin üzerinden hata unutma ve ikrah yani tehdit durumunda yaptıkları şeylerin sorumluluğu kaldırılmıştır buyurdu Peygamberimiz. Şimdi birde haklı ikrah konusunda da buda şerrin rızasının onun rızasının yerine geçirilmesinden dolayıdır haklı ikrahta gelince bu nedir? Mani değildir bu izah edilen konudan dolayı. Mescidin veya yolun kabristanın geliştirilmesi için evini satmaya mecbur tutulması borcu yahut hanımının nafakasını ödemek için bir malı satması haracı ödemek için evini satmak üzere zorlanması buna misaldir
Dakika 30: 03:00
Çünkü bunlar haklı ikrahtırlar bunlar mani değildir satışa. Malikiler ise Mükrehin satışı lazım yani bağlayıcı değildir dediler. Yine İbn-i Zübeyir gibi âlimlerimizde buda batıldır dedi şimdi tercihe satışı tercihe yahut da emanet satışının şekli şöyledir! Zalimin el uzatacağından korkar oda bu malı 3. bir kişiye sattı görünür bu konuda da farklı görüşler beyan edilmiştir. Bu konu da Hanbelîler akit batıldır dediler Hanefiler ise zaruret halinde bu fasittir dediler Şafiler ise bu sahih bir satıştır dediler razı olmayışına gelince zanlının yanlışlığı dolayısıyla bunun her han gibi bir etkisi yoktur dediler kim Şafiler. Evet, kıymetliler kıymetli âlimlerimizin kıymetli sizlere ameli fıkıhla ilgili derslerimiz devam ediyor. Yine icabın kabule uygun olup olmama konusunda da, şu 2 kumaşa şu 2 kumaşı sana 500 bin liraya satıyorum, 100 bin liraya veya satıyorum dese şu kumaşı müşteri de kabul ediyorum dese birisinin birisine işaret etse dolayısıyla burada eğer kabul icaba uygun düşmediği müddetçe akdi sahih olmaz. Akit gerçekleşmez icab ile kabul arasında mutabakat olmadığından dolayı bey akdi olmaz dediler yani alış veriş sahih olmaz dediler. Yine aynı mecliste tarafların hazır olmaları gerekir buda meclis birliğidir. Kabulden önce meclisten kalksa birisi başka işle uğraşsa sonra kabul etse yine olmaz dediler çünkü aynı anda meclis birliğinin içerisinde icab karşısında kabul peş peşe olması gerekir dediler. Kıymetli âlimlerimiz keşif eylediler bizde size bu keşif notlarını vermeye devam ediyoruz. Maliki âlimleri örfen satıştan başka bir şeye geçirmesi hali müstesna icab ile kabul arsında fasılanın bulunması zarar vermez dediler tabi işi hepsi de kolaylaştırarak ve sağlam olmasına da gayret ederek devam ediyorlar rahmet genişliyor işler hem sağlam oluyor hem kolaylaşıyor. Şafilerle Hanbelîler uzun fasıla kabulden vaz geçtiğini hissettiren şeydir dediler kısa bir fasıla zarar vermez icab ile kabul arasında yabancı bir sözün olumsuz etkisi vardır.
Dakika 35: 09
Araya girmesin dediler yürürken ve binek üzerinde giderken alış veriş yapmak akitleşmek konusunda da ne dediler? İcma ile kabul peş peşe yapılırsa akit gerçekleşir dediler. Kabul ile icab arasında suskunluk fasılası geçerse yine akit olmaz dediler secde ayetinin okunmasına ve kocası tarafından muhayyer bırakılan kadının durumuna kıyaslamışlardır dediler bunları Fakihler bu konuda ki hükümleri işte bunlara kıyasladılar dediler. Yürürken binek üzerinde yol alırken bir secde ayeti okusa her bir okuyuşu için bir secde gerekir bir mecliste hanımını muhayyer bıraksa kadın yürüyor binek üzerinde yol alıyorsa kadın da bir süre yürüse yol alsa meclisin değişmesi dolayısıyla onun muhayyerliği de batıl olur meclis değişmiyorsa olmaz. Tenfiz yani yetki vermek tenfiz vekâletin hilafına sadece meclise münhasırdır dediler kocanın kendi hanımına kendisini boşamak üzere ihtiyar hakkı yani seçme hakkı vermesi ise sadece o meclise münhasırdır dediler. Evet, kıymetliler kıymetli fıkıh beyanlarını sizlere bizde keşif notları olarak vermeye devam ediyoruz bunlar İslam toplumunu şuurlandırır, bilinçlendirir yaptığı işi sağlam dinine uygun olarak yapılmasına gayretleri ortaya çıkarır rast gele işte yaptım da oldu böyle bir Müslümanlık yok dinine uygun hak ölçülerine uygun olarak dindar olman gerekiyor. Satışta muteber olan her 2 tarafında meclisleridir dediler. Şimdi uçaklarda, gemilerde, arabalarda ki duruma gelince buralarda akit olur mu? Olur, durmalarıyla yürümeleri arasında fark var mıdır? Yoktur dura bilme imkânı da yoktur dolayısıyla meclis birliği olduğu müddetçe havada yerde denizde olmadığını da bil sakıncası yoktur dediler birde yanında olmayan gaip ile ilgili akitleşme konusu da bey akdi bey yani alım satım akdi olmaz dediler. Vekilin olması elçiyle veya yazılı olarak yazılması yapılması hali müstesnadır da dediler yani işi sağlam yap da o zaman bakın sağlam olana 2 taraftan kimseye zarar gelmeyen akitlere hiç kimsenin sözü yok yazışmayla ile de akitle alış veriş olur mu? Olur, yalnız işi sağlam tut oda geçerlidir. Meclisin birliği yine şarttır hul’a gelince kadında bunu haberi ona ulaştıktan sonra kabul etse caiz olur.
Dakika 40: 11
Nikâh ise Ebu Hanefi İmam-ı Azam ile Muhammed bu konuda bey gibidir dediler. Tahakkuk etmez yani geçerliliği devam etmez galip adına kabul eden bir kişi olmadıkça akit olmaz da dediler. İmam-ı Ebu Yusuf ise akit gerçekleşir dediler çünkü herkesin bakış açısı açısından bunlar mükemmel keşiflerdir hepsi doğru keşfettiler doğru söylediler. Neye neyi söylediler? İşte onların keşif notlarını vererek devam ediyoruz. Pazarlığın bağlanması birliği ve yine ayrılma ilkesi gibi durumlarda da biliyorsunuz safka burada satış akdi demektir. Her birinin elini ötekinin eline vermesi burada adetlerindendir de onun için safka denmiştir. Kıymetliler Mebi, semen, müşteri, bey ve şıraya gerek yoktur. Nerde? Satış akdinin oluşması için gerek yok mudur var mıdır? Evet, burada gerek vardır. Hanefiler bu konuda ne dediler? Akdi yapan taraflar bakımından ister satıcı ister alıcı olsun icabı yapan kişi bir olur satıcı 2 alıcıya ben size bu malı bin liraya satıyorum der onlardan biriside satın aldım dediği halde öteki kabul etmese bu safka müteaddit olur. Biriside satışı yapar öteki yapmazsa yine ne olur safka satış taaddüt eder akit gerçekleşmez. Çünkü alıcı birkaç tane birisi kabul ediyor birisi etmiyor o yüzden. Nebi yani satılan şey bir kısmını bunu kabul etmese yine sahih değildir. Bunun için kıymetliler safka alış veriş demektir Şayet icab ile kabul arasında mutabakat olursa satış lazımdır yani bağlayıcı olur kusurlu olduğu ortaya çıkarsa yani malı teslimden önce kabızdan önce müşteri muhayyerdir. 2 fes satın alsa bunlardan birinin kusurlu olduğu anlaşılsa yani teslimden önce ne olur? 2’sininde birlikte geri vermekte muhayyerdir kabızdan sonra yani teslimden sonra geri verir mi? Verir. Yine çift olan bir şeyi teslimden sonra kusurlu olduğu anlaşılsa bunlardan birisi 2’sini geri verip onların semenini alma hakkı var mıdır? Evet vardır. Evet, kıymetliler kıymetli âlimlerimizin kıymetli keşiflerini devam etmektedir. Cenabı hak 2 cihanda yüzü ak olan kullarından eylesin.
Dakika 45: 06
Yüce İslam-ı doğru bilen doğru öğreten doğru tefrit eden kullarından eylesin tüm yanlışları doğruya çevirsin eksikleri kâmil manada fazilet manasında tamamlasın. Yani faziletlerle dolup taşırsın Cenabı hak. Kıymetli izleyenler dersimiz devam ediyor yine İmam-ı Azam Ebu Hanefi ve Malikiler mesela şarap domuz konusunda helal ve haramı birlikte kapsıyor ise akdin tümü ne burada batıldır. Şimdi yine İmam-ı Ebu Yusuf ile Muhammed ne dediler? Akit sahih olanda sahih fasit olanda fasittir dediler. Şafilerde yine Hanbelîlerde malum ve meçhul olan bir şeyi bir tek semen mukabilinde satmak caiz olmaz dediler. Şimdi Şafiler Hanbelîlerin yine keşiflerine göre satış helal olan şey hakkında sahih haram olan şeyin hakkında da batıldır dediler. Burada zahiri uleması da haram ve helali bir arada bulunduran herbis safka yani satış akdi batıldır dediler zahirler. Şimdi geçerlilik konusunda da ki buna nifas denmektedir mülk veya velayet yani bununda şeriatı bulunuyor ki mülk ve velayet mülkiyet tasarruf etme yani mülkiyet kişinin tasarruf etme bir şeyin evde bulundurması demektir. Velayet ise şerri bir yetkidir bu ya asildir yahut da niyabidir yani vekâlet yoluyladır. Burada baba, dede, hâkim babanın yahut da dede ve hâkimin vasisidir burada velayet konusunda baba sonra vasisi daha sonra dede daha sonrada dedenin vasisi hâkim veya onun vasisi sırayla böyle gelmektedir. Şöyle bir baktığımız zaman nifas demek geçerli olmak demektir Yani terimleri hatırlatıyoruz ki hem terimler korunsun hem manası bilinsin inikat yani akdin gerçekleşmesi konusunda da nebide satandan başkasının hakkı olmamalıdır o zaman geçerli olur nebi nedir? Nebi satılan şeye denmekteydi buda bir terimdir nafiz neydi? Geçerli olan şeye deniyordu.
Dakika 50: 01
Şimdi nafiz yani geçerli olan beyi yani alış veriş mevkuf yani beyi mülkiyet veya velayetin bulunmadığı satıştır mesela inikat şeriatı bulunuyor da akdin rüknünün de bulunduğu fakat nifas şartı olan mülkiyet veya vekâletin bulunmadığı şartlara satışlara mevkuf beyi yani satış denmektedir. Fuzulinin tasarrufu konusunda da kendisini ilgilendirmeyen şeyle uğraşana fuzuli denmektedir. Bu konuda da farklı kıymetli görüşler beyan etmişlerdir Fakihlerimiz kıymetli efendiler. Hanefi âlimleri her zaman başı çekerek bakın nice kıymetli keşifler yapmışlardır Hanefiler ilgili kişinin geçerli kabul etmesine bağlı olarak geçerlidir demişlerdir. Neyi? Fuzuli’nin alış verişini. Malikilerde yine ilgilinin geçerli kabul etmesine bağlı mevkuf olmak üzere münakit olur demişler aşağı yukarı aynı şeyi söylemişlerdir yöntem farkları az çok bulunmaktadır. Yine Hanefilerle Malikiler bu konuda bakın! Şu ayet-i kerimeye göre Allah (c.c) alış verişi helal kılmıştır. Bakara suresi 275. Ayet-i kerimede Cenabı Hak böyle buyururken diğer bir ayeti kerimede ey iman edenler mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyiniz meğerki tarafınızdan karşılıklı rıza ile yapılmış ticaret ile ola. İşte bu ayeti kerimede Nisa suresinin 29. Ayet-i kerimesidir. Yine Cuma suresinin 10. Ayet-i kerimesinde namaz bitti mi yani cuma namazı yeryüzünde yayılınız ve Allah’ın lütfundan arayınız Cenabı Hak böyle buyuruyor. Helal bir kazanç İslam da çok kıymetlidir alın teri pek kıymetlidir, helalinden. Doğru alış veriş olacak doğru kazanma olacak. Âlemlerin rahmet Peygamberi Muhammed buyuruyor ki: Bir gün ona, bir koyun satın almak üzere Urvet-ül Bariki’ye bir dinar vermiş kim? Peygamberimiz. Oda ona bu dinar ile 2 koyun satın almış, koyunlardan birisini bir dinara satmış ve ona bir koyun bir dinar geri getirmiş. Şanlı Peygamber (a.s.v) sağ eliyle yaptığım bu akdini Allah senin için mübarek kılsın diye buyurmuştur. O şanlı Peygamber (a.s.v) kurban etmek üzere kendisine bir koyun satın alması için bir dinar vermiş oda bir dinara iki koyun satın almış bunlardan birisini bir dinara satmış ve Allah’ın resulüne de bir dinar ve koyun geri getirmiş. Şanlı Peygamber onu övmüş ve Allah bu yaptığın alış verişte sana bereket ihsan etsin diye dua etmiştir.
Dakika 55: 05
Bereketle dua etmiş 2. koyunun satın alınmasını da satılmasını da emretmiş değildir. İşte bu Hadis-i şerifler kıymetli muhaddisler tarafından rivayet edilmiş âlimlerimiz fuzulinin ilgili olanın kabul edilmesi şartına bağlamışlardır bu hadisi şeriflere istinat ederek. Hanbelîler ise buna sahih değildir fuzulinin alış verişi sahih değildir demişlerdir onda da başka açıdan bakarak söylemişlerdir ki hiç birisi yanlış değildir hepsi doğrudur. Yalnız neden doğru neden öteki yanlış dediğini zaten delilleri ortadadır iyi düşünüldüğü zaman deliller şartların farklı olması fuzuli deki aranan özelliklerin değişik olması buradaki ihtilafların olmasına ihtilafların olması da rahmetinin genişliğine burada ne yapıyor? İnsanları götürmektedir rahmet genişliği hâsıl olmaktadır burada ilmi bilgisi olmayan dar kafalı insanlar bunları anlamazlar. Bak kabul ederse diyor malik olur kim? Fuzuli mesela birinin adına mal aldı oda kabul etti tamam işte hepsi aynı görüşte birleşiyorlar zaten yeter ki yapılan iş meşru olsun aldanma aldatma olmasın ve işin içine haram günah girmesin. Şafi âlimleriyle Zahiriler bu konuda onlarda batıldır dediler. Bakın onların da bakış açıları malik olduğun şey dışında satış olmaz. Bak! Bu hadis-i şerif-e istinat ediyorlar, ama bu hadis-i şeriflerin kapsamları farklı. Yine değişik keşifler yapıldığı zaman bunların hepsinin kıymet taşıdığını görürsünüz ve Urvet-ül Bariki ile Hâkim Bin izam’ın hadisleri ile ilgili olarak da şöyle derler: Peygamber (a.s.v) vekili olduklarına hamledirler dediler yani onlar bunları fuzuli kabul etmiyor vekil kabul etmişler onun için böyle diyorlar. Şimdi öbürlerinin de delilleri bunların farlı anlayışları orta bir zenginlik meydana getiriyor yüce İslam’ın hükümleri kolaylaşıyor saha genişliyor İslam’ın caddeleri geniş mi geniştir kolay mı kolaydır bu âlimlerimiz bunun üzerinde çok çalışmışlardır. Yine icazenin bu konuda şartlarına gelince Hanefiler akdi bizzat yapabilecek kimsenin olması diyorlar yine fuzuli konusunda. İcazenin satıcının satın alanın malikin ve Mebinin var olması gibi şartları da göz önünde tutuyorlar. Fuzuli’nin satışı fes edilir mi? O konuda da evlilik akdinde ise Fuzuli’nin fes etme yetkilisi yoktur. İki taraf adına akit yapabilir mi fuzuli nikâh, satış ve benzeri diğer akitlerde icab tevakkuf etmez yine de bu konuda aksine icab batıl olur ve onun geçerli kılınması söz konusu da olmaz bunda da hepsi bütün âlimler ittifak etmişlerdir.
Dakika 1: 00: 06
İmam-ı Azam Ebu Hanefi’yle Muhammed ne diyorlar? Batıldır dediler yani burada farklı bir görüş yok onlarda kendi keşiflerini yapmışlar aynı kanaati ortaya koymuşlardır. Bilgisi olmaksızın evlendirilecek olursa kabul ederlerse akit geçerlidir etmezlerse değildir. Bunun delilide Fuzuli’nin kabulü şeran muteber değildir. İcaba karşılık kabul eden kimse yoksa işte buradan kaynaklanıyor oda mübeyyiz küçüğün tasarrufları konusunda da Hanefilerle Hanbelîler küçük olduğu sürece velisinin geçerli kabul etmesine bağlamışlar buluğdan sonra da kendisi tarafından geçerli kabul etmesine bağlı mevkuf olarak ancak sahih olur demişlerdir. Yine Bey’in sıhhat konusunda da şeriatına bakınca 6 kusurdan özetle bakınca şöyle satış akdinin 6 kusurdan uzak olması gerekir dediler. Bu kusurlar cehalet İkra, tevhit, garaz, zarar ve fesat edici olanlardır dediler. Mesela cehalet konusunda müşteri tarafından bilinmemesi malı görmemiş bilmiyor semenin yani fiyatında bilinmemesi sonra sürülerin bilinmemesi gibi belgelendirme araçlarında cehalet gibi şimdi bu konularda nedir? Bunlar akit fasittir. İkrah konusunda da mülci veya tam ikrah konusunda zorlanıldığı çaresinin de olmadığı iştir. Öldürmek organın telef olması gibi bir tehlikenin ortaya çıktığı zaman ikrah ile olan alış verişler nedir bunlar sahih değildir. Yine nakız ikrah konusunda mülci olmayan nakız ikrah yani burada zorlama tam zorlama değil de biraz eksik zorlama konusunda her 2 türlüsü de satışta etki eder. Hanefilerin Cumhuru ise bu konuda satışı Fakih kılar dediler. İmam-ı Züfer gibilerde mevkuf kılar dediler ikrahtan sonra kabul etmesi caizdir. Mevkuf olan akdin hükmüdür fasit olan akdin değil dediler. Şimdi burada tevkit buda vakit ile tayin etmek demektir bu konuda da satış fasittir dediler. Garar yani aldanma işin içinde zarar varsa şu kadar kova süt dedi de ama o kadarını vermedi burada işte bir aldanma vardır dolayısıyla bunlar ne yaparlar?
Dakika 1: 05: 00
Akdi akit olmaktan çıkarırlar zarar da böyledir satıcıya zarar ağaç kütüğünü satacak kumaştan bir metre kumaş ise yaramaz bir hale gelmiş olmasıyla beraber bu satışlar muteber değildir müfsit şart şeriatta örfte görülmeyen her türlü şart müfsittir. Evet, fasit şart yine ortadan kalktığından dolayı fıkhen de ortadan kalkar bu çağda Hanefi mezhebinin içtihat kaideleri gereğince bu şartlar sahih şeklini almış bulunmaktadır. Hanefi mezhebi çağları da okuyan bir mezheptir onun için dünya Müslümanlarının çoğunluğunun hepte asırlardır Hanefi mezhebinde olmasının ve bütün değişen şartlara çağlardaki değişen şartlara ve yeniliklere İslam’ın yeni hükümler koyduğunu gördüğümüz zaman Hanefiler ve diğer kıymetli âlimlerimiz bunları güzel keşfetmişler ve çağları da okumuşlardır. Şimdi menkul şeylerin satışında kabız meselesi kabız nedir? Malı teslim almaktır satış murabaha yahut tevliye veya vazia yâda işrak ise semenin bilinmesi gerekir sarf akdi ise yani satış kabzedilmesi gerekir alan aldığını satan sattığını bilecek ellerine geçecek. Selem akdi ise selem şartlarının bulunması ribebi bir mal ise misliyet aranması borçludan başkasından bir şey satın alması da sahih değildir dediler. Müslemin Fih konusunda beyin lüzumunun şartları burada da İn’ikad ve Nefaz göz önünde bulundurulmuş inikat şartlarından birisi bulunmazsa satış ne olur? Batıl olur. Sıhhat şartları o zaman olmadığı zaman fasit olur Nefaz şartlarından biri olmazsa tevakkuf eder yani feshedebilir lüzum şartlarından biri olmazsa feshedebilir inikadın zıttı butlan sığatın zıttı fesattır Nefaz’ın zıttı da tevakkuftur lüzumun zıttı ise Âdem’i lüzum yani muhayyerliktir diğer adı tahrirdir. Evet, kıymetliler Hanefi ekolunun yüksek âlimleri bakın ne diyorlar İn’ikad, sıhhat, Nefaz ve lüzum şartları konusunda bu konuda pek çok şart saymışlar 23 tanesi kayda alınmıştır. Akit yani akdi yapan ondaki şart bu kişi akdi yapan kişi akıllı veya mübeyyiz olmak Hanefi ekolünün burada ki ortaya koydukları şartlar nedir?
Dakika 1:10:08
Akdi yapanın akıllı ve mübeyyiz olması akdin birden fazla olması siga da ki şartlar siga’nın işitilmesi icab ve kabulün birbirine uygunluğu akit meclisinin birliği icab ve kabul tek mecliste olması kabul edecek kişinin düşünmeye ihtiyacı vardır. Yine makuldün aleyhim şartları bu konuda da Mebi mal olmalıdır. Yani satılan şey mütekarbem olmalıdır yani değeri olan meşru olan mal olmalı şarap ve domuz gibi satışı haram olan kendisi necis olan bir şey olmamalıdır. Bizatihi mülk olmalıdır yine o satılan şey mevcut olmalı yani hayvanın karnındaki yavru gibi ne olacağı meçhul cinsten olmamalı memedeki süt satılır mı? İşte böyle olmamalı dolayısıyla teslim edilir olmalı. Mesela havada ki kuşu sattınız ki teslim edebilir misin? İşte bunlar olmaz bedende aranan şart kıymet taşıyan bir mal olmasıdır. Sıhhat şartları kıymetliler bunların da genelleri özelleri vardır. Şimdi bunların genellerine bakınca İn’ikad şartlarının tümüdür ve bunlara bazı şartlar ilave edilmiştir ki nebide semende bunların biliniyor olmasıdır. Yine mülkiyetin ebedi ve sürekli olarak taraflara aktarılmasıdır faydası olmalıdır. Neyin? Alış verişin zarar işin içinde olmamalı ifsat edici bir şey olmamalı şeriatta valit olmayan örfte görülmeyen bir şey de olmamalıdır. Mesela hususi olan şeraite gelince bunlardan biri kabız yani malı teslim almaktır malı teslim ediyorsun bedelini alıyorsun karşılıklı semenin malum olması murabaha, tevliye ve vaziyatühü dışlarıdır. Yine cinsleri bir eşitlik ve karşılıklı kabzetme bu ribevi malların satışında bir şarttır seleme has şartların bulunması yine satılması halinde borç olmaması birde Nefaz olan şartlar vardır Mebi yani satılan mal satanın mülkü olmalıdır kıymetliler. Mebi de satıcıdan başkasının hakkı da olmamalıdır lüzumu olan şartlar ise muhayyerlikten uzak olması yine Maliki âlimlerine göre de mümeyyiz olması gerekir, Malik olmaları da gerekir, Malikin izni de gerekir dediler. İsteyerek yapmaları gerekir satıcı reşit olmalıdır dediler.
Dakika 1: 15: 00
Müslüman bir köle satın almak akdi yapan kişide Müslüman bir köle satın almak ve musaf satın almak dışında ki hallerde Müslümanlık şartı aranmaz da demişlerdir. Siga ile ilgili ise kabul icab ile birlikte bir mecliste olmalıdır ki buna meclis birliği denmektir. icab ile kabul arasında örfen satışa engel olacak bir fasıla olmamalı örfen satışı istemediğine bir alamet belirti de olmamalıdır. Şeran nehyedilmiş bir şeyse olmaz nehyedilmemiş olmalıdır hangi konuda? Semen konusunda, müsemmen konusunda aranan şeraittir bunlar. Bunlar Tahir olmalıdır yani helal cinsten olmalı haram cinsinden olmamalıdır. Mesela şarap veya domuz gibi bir şey olmamalı faydalanabilir olmalıdır. Av veya koyunları korumak bunu da yine Malikiler söylüyor farklı görüşleri de bulunmaktadır bu konuda yine bilinmesi gerekir. Meçhul olan şeyin satışı caiz olmaz da dediler, teslim edilebilir de dediler. Hepsi birbirinin ya aynısı ya birbirine yakın görüşler beyan ettiler çok mükemmel keşifler yaptılar bizde amelde fıkıh ekberin başta 4 mezhep olmak üzere keşif notlarını vermeye devam ediyoruz. Şafi ekolünün yüksek şahsiyetleri bakalım ne dediler rüşt akıllı, baliğ dinini ve malını ıslah edici olması gerekir dediler. Kimde bu? Akdi yapan da bu şartlar aranır dediler. hepsi birbirine ne kadar güzel ya aynısı ya yakın keşifler de bulundular. İkrah meselesi de ilerde anlatıldığı gibi meğerki aranız da karşılıklı rızadan doğan bir ticaret ola diyen ayet-i kerimeye ters düşen bir durum olmamalı işte ikrah bunlardan biri ikrah olmamalı ikrah neydi? Zorlamaydı haklı ikrahta da kısa notları verdik. Şer’in rızasını kişinin rızası yerine geçirerek sahih olur borcu ödemek istemediği zaman hâkim ne yapar? Malını satar tazir eder ve borcu öder. Şimdi Kuran-ı kerim, hadis-i şerif ve selefin eserlerinden içinde bazı şeyler bulunan fıkıh kitaplarının kendisi adına satın alacak olan kimsenin Müslüman olması gerekir. Neden acaba? Çünkü bu kitaplar eğer kâfirin eline geçerse küçük düşürülmüş olur bunların kıymeti bilinmez ne yapacağını bilemezsin. Çünkü kâfirin musaf ve sözü geçen benzeri kitapları satın alması sahih değildir dediler ama bugün ki dünyaya baktığınız zaman durum parayı veren düdüğü çalar hesabından ne kâfir ne Müslüman ayıt edilmiyor paraya bakılmaktadır.
Dakika 1: 20: 12
Şimdi aynı şekilde zarar burada hakaret gibi durumlar söz konusu olunca gerçek görüşe göre de kâfir Müslüman köle satın alamaz mesela ama bugün Müslümanlar gayri Müslimlerin emrinde dünyanın her tarafına şöyle bir bakın ne haldeler buna da bir bakın Müslüman kişi zelil kılınmış olur. Müslüman’ın kölesi gevurun eline satılmaz dediler Allah kâfirlere müminlerin aleyhinde asla yol vermeyecektir Nisa suresi 141. Ayet-i kerimede. İşte görüyorsunuz Müslüman da izzet vardır katiyen zillete düşecek iş yapmamalıdır. Savaş aletlerinin satımı muharip bir harbi olmaması gerekir. Dârul harpte bulunan zimmi de harbi durumdadır. İşte Osmanlıyı yıkmak için asırlar içinde barındırdığı zimmiler Osmanlıya nasıl ihanet ettiler o zaman ve dıştaki düşmanla nasıl birleştiler içten ve dıştan Osmanlıyı yıkmak için nasıl çalıştılar. Bu fıkhi eserlerin fetvaların ortaya konduğu 14 asır önce bu gerçekler bu keşifler yapılmış. Müslümanlar *iyi uygularlarsa zimmîler de rahat ederler ihanet etme fırsatı bulamazlar ve dünyaya da sulh, barış, adalet gelir çünkü İslam ve Müslüman dostudur ama ona dost olmayanlar var dost olmayan sana silah atarken sen pamuk mu atacaksın? Elbette ki barışı koruyacaksın ve o silah atandan daha güçlü olacaksın ki barışı sağlayasın. Kıymetliler siga konusunda da burada hitap yani bunu sana satıyorum öteki de aldım veya alıyorum gibi sattım veya kabulüm buna da tasdik eden bir kabul karşıdan geldiği zaman siga gerçekleşir. Semeni ve müsemmeni zikretmesi gerekir ben sana bu şeyi şu kadara satıyorum ben senden şunu şu kadara satın alıyorum demelidir. Lafsın manası ortada görülmelidir manası kast edilmesi gerekir icab üzerinde kabule kadar ısrar etmesi ehliyetinin devam etmesi icab ile kabul arasında uzun süre olmaması kabul etmediği hissini verecek bir durum olmaması gerekir. Akitle alakası olmayan sözlerin icab ile kabul arasına karışmaması gerekir. Mucibin sözünü değiştirmemesi gerekir ve siga’nın işitilmesi de lazımdır icab ile kabul arasında tam bir uygunluk olması yine herhangi bir şeye bağlanmamalıdır.
Dakika 1: 25: 00
Satış hemen yapmayı gerektirir yani tencizi olması yani hemen olması gerekir dediler akit muvakkat da olmamalıdır satış ebedîliği gerektirir mülkiyet açısından. Yine makudün aleyh Tahir olmalıdır yani akdin konusu neyse o şey helal olmalıdır köpeğin, şarabın ve temizlenmesi mümkün olmayan sirke, süt, pekmez gibi necis olmuş şeylerin satışı sahih değildir. Temiz olmayan ve temizlenmesi de mümkün olmayanların satışı caiz değildir ve faydalı olması gerekir haşaratın, yırtıcı hayvanın, kuşun satılması da sahih değildir dediler. Aslan, kurt, çaylak ve karga gibi yine tambur, tef, zurna, ud gibi eğlence aletleriyle put, resim gibi şeylerinde satılması da sahih değildir dediler. Evet, kıymetliler teslim edilebilir olmalı havadaki kuşun, sudaki balığın satılması da sahih değildir. Kaybolan malın, kaçak kölenin, gasp edilmiş malın bunların satımı da sahih değildir gasptan alabilecek bir kişiye satacak olursa gasp edenden yani o zaman bu sahihtir dediler mülkiyeti altında olması da gerekir ancak malik olduğun şeyde satış olur buyruldu Peygamberimiz tarafından. Ayn, miktar ve nitelik taraflarca bilinmelidir. Kıymetli efendiler şimdi bunlara böyle değindikten sonra şimdi Hanbelîler ne dediler? Bide ona bakalım Kıymetli efendiler bundan önceki görüşleri sizlere zikrettik şimdi Hanbelîlerin görüşlerine geldik bu şu anda ki söylediklerimiz Şafilerin görüşüydü daha önce Hanefilerin Malikilerin görüşlerini beyan ettik yeri geldikçe de açıklamaya devam edeceğiz inşaAllah. Hanbelîler rüşt şarttır dediler ikrah olmaması gerekir dediler aynı delilleri de ortaya sürdüler haklı ikrah halinde satış sahihtir dediler öbürleri de aynı şeyleri söylediler zaten. Görüyorsunuz mezhepler arasındaki içtihat ve keşifler çok sağlam hemen, hemen bir birine çok yakın veya aynısıdır ihtilaf olanlarda rahmettir deliller ve manalar farklı olduğu için. Yine siga konusunda meclis birliği, kabul ile icab konusu, akdin geçici bir süre için olmaması gibi aynı şeyleri söylediler yine mal olmalıdır satılan şey kıymeti olan, faydası olan dediler ve zehirlerin satışı caiz değildir dediler.
Dakika 1:30:00
İşte görüyorsunuz faydalıyı celbeden, zararı defeden bütün faydalı metotlar İslam’ın kendisinde bu âlimlerde bunları güzel keşfetmişler bizde bunları size bu deryadan derya olan âlimlerin ilmini bizde size keşif notlarıyla veriyoruz. İyi okuyalım hep beraber, iyi anlayalım, iyi dinleyelim. Mesela yine Hanbelîler zurna, tambur, zar, satranç ve benzeri oyun ve eğlence aletlerinin satılması sahih değildir. Mesela böcek, fare, yılan, akrep, sansar ve buna benzer haşeratında satılması sahih değildir dediler. Şimdi zaten kan, domuz ve putların satılması zaten sahih olmadığını Kuran-ı Kerimden açık, açık biliyoruz. Şüphesiz Allah bir şeyi haram kıldı mı, onun bedelini de haram kılmıştır, kim diyor bunu? Cihan Peygamberi Hz Muhammed buyuruyor. Buhari, Müslim gibi kıymetli muhaddislerimizde bunları kayda almışlardır kıymetli kaynaklarda muhafaza edilerek sahih sünnet gelmiştir muhafaza edilerek gidecektir. Yine necis olmuş yağların satışı da Müslüman olmayanlara dahi olsa sahih değildir. Yüce Allah bir şeyi haram kıldı mı onun bedelini de haram kılmıştır Peygamberimizin bu sözü genel olarak Müslüman’ı ve gayri Müslimleri de kapsamına aldığı için Hanbelîler bunları dile getirmişlerdir. Mescidin dışında necis olmuş yağların aydınlatmak için kullanılması da caiz midir? Caizdir demiştir Hanbelîler. Hür bir kimseyi satmak sahih değildir haramdır. İnsan zaten daima gerçek hürriyete kavuşturmak için köleyi azat etmenin en büyük sevap olarak başa alınmıştır İslam da, İslam hürriyet dinidir en büyük sevapta İnsanlık âlemini kölelikten kurtarmaktır İslam’da en büyük sevap buradan başlar. Nerde? Kefaretlerde olsun, sadakalarda olsun. Onun için kıyamet gününde ben üç kişinin hasmı olacağım dedi Peygamberimiz bunlardan biriside hür bir kimseyi satıp onun bedelini yiyen kimsedir buyurdu şanlı Peygamber. Hürriyetin gerçek önderi Hz Muhammed’dir (a.s.v), adaletin önderi, ilim, irfanın, hikmetlerin, mucizelerin önderi, rahmetin yaygınlığının tecellisi o şanlı Peygamberdir. Çünkü âlemler onunla rahmete gark olmuştur. Âlemlere rahmet peygamberidir cennet bile onunla şereflenir, gökler onunla şereflenmiştir. Medine münevver olmuştur onunla nurlanmıştır. Dünya İslam’ın iman ve nuru ilim ve irfanı ile dünya şereflenmiştir Hz Muhammed ile o rahmet dünyayı kuşatmış ve Cenabı Hakkın rahmeti, merhameti tecelli etmiştir Hz Muhammed ile yüce İslam ile. Bilenler biliyor bilmeyenler bilsin bunu kıymetliler. yine mülkiyeti altında olması gerekir yanında olmayan şeyi satma Peygamberimiz böyle buyurdu. Yanında olmayanı satma kendine ait olanı zaten olmayanı hiç satamazsın, kendi mülkün olacak teslim edilebilir olacak malum olması gerekir hayvanın karnındaki yavru satılmaz.
Dakika 1:35:20
Bak bütün müçtehitlerimiz ne kadar güzel keşifte bulundular aynı keşifler rahmet yaygınlaşarak bütün âlimlerimizin bakın nasıl çalıştıklarını görün. Herkes kendi mezhebinin yüce İslam’ın kendine Kuran’a, sünnete, icma, kıyasa dayandığına yürekten inansın. Hanefilerde, Malikilerde, Şafiler, Hanbelilerde bunlar hak mezheptirler bunlar mütevatiren dünya Müslümanları bunların hak mezhep olduğunu dünya âlimleri onaylamıştır. İçinde ehli bidat içinde bulunanların rast gele konuşmalarının hiçbir değeri yoktur. Evet, kıymetliler mülamese, münabeze, bey’ul hasat yine meçhulün durumu bunlar caiz değildir sahih değildir. Mushaf’ın satışı ve Cuma namazı için ezan okunduktan sonra satışta, alışverişte sahih değildir. Mushaf’ın kendisi satılmaz ama o kâğıt parası mesela veya insanlara o hizmeti yaygınlaştırmak için matbaada masrafları karşılamak için bir ticaret amacıyla değil Kuranı Kerimin dünyaya yaygınlaşması için gibi durumlar müstesnadır. Yine temyiz üzerinde ittifak, buluğ ise ihtilaflı bir şarttır. Malikilerle Hanefilere göre buluğ Nefaz için şarttır. Şafilerle Hanbeliler ise İn’ikad için şarttır dediler serbest irade ile bu işi yapmak cumhura göre İn’ikad şartı, Hanefilere göre Nefaz şartıdır yani kişinin isteyerek, seçeneğini kullanarak yapması gerekir buna göre cumhur mülkiyetin satışı batıldır. Hanefiler ise mevkuf bir satıştır nafiz değildir, Malikiler muteber olan itimat edilen bir görüşlerine göre bağlayıcı olmayan bir satıştır demişlerdir yani lazım bir satış değildir dediler lüzum ve iltizam anlamında. Kabul ile icab arasında herhangi bir fasıla olmasın dediler. Meclis birliği olsun mutabık olması icab ile kabulün bir birine mutabık olması gerekir dediler. Yine siga’nın işitilmesi akdi başka bir şeye bağlı kılmamak gerekir dediler vakit ile tayin etmeme konusunda da bunların tümü üzerinde ittifak etmişlerdir. Farklı olan görüşlerde zaten sizlere duyurmaya çalıştık o farklı olanlarında bir ihtilaf ve ihtilafında rahmet olduğunu duyurmaya çalıştık sizlere kıymetliler. Yine satılan malın temiz olması, helal olması, var olması, teslim edilebilir olması, mağlup olup meçhul olmaması konusunda da ittifak etmişler bütün âlimlerimiz.
Dakika 1:40:00
Cehalet Hanefilere göre satışı ifsat eder adam aldığını, sattığını ne yaptığını bilmiyor cumhura göre ise iptal eder. Görüyorsunuz burada da birbirlerine ne kadar yakın veya aynısını ifade etmeye çalışıyorlar. Ne kadar güzel çalışıyorlar bu âlimlerimiz çalışmışlar yine mülkiyeti altında olması yine Hanefi ve malikiler ne dediler? Nefaz şartı Şafiler, Hanbeliler İn’ikad şartı Fuzuli’nin satması ve satın alması öncekilere göre mevkuf sonrakilere göre ise batıldır dediler. Başkasının hakkının taalluk etmemesi mal sattın sattığın malda başkasının hakkı olmayacak. Yine Hanefi ekolüne göre Nefaz şartı, Hanbeli, Şafi, Malikiler ise İn’ikad şartıdır merhunun ve icar altında bulunanın satışı birinci görüşe göre mevkuf diğerlerine göre ise batıldır dediler. ne kadar güzel keşfettiler ne kadar güzel çalıştılar. Ey yüce rabbim ehlisünnet âlimlerinin tümüne Allah’ım çok rahmet eyle mağfiret eyle.
1:41:52