21-Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 21
21- Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 21
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
‘’Elhamdülillahi Rabbil alemin vessalatü vesselamü ala rasulina muhammedin ve alihi ve sahbihi ecmain, euzu bikelimatillahit tammati min şerri ma haleka ve zerea ve berea rabbi euzu bike min hemezatiş şeyatin ve euzu bike rabbi en yahdurun’’
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Çok kıymetli ve muhterem efendiler; derslerimiz hadisi şerif külliyatından keşif notları olarak devam etmektedir. Kıymetli İslam âlimlerinden Said İbni Müseyyeb şöyle demiştir; önceki dersimizle bağlantılı olarak kim mescit de oturursa Rabbi ile oturmuş olur, öyleyse hayırla yâd edilmek onun hakkıdır. İşte camilere devam edenler hakkın da Peygamberimizden ve yüce İslam’dan alınan haberleri, o güzelim İslam âlimleri haber veriyorlar, biz de güvenilir kaynaklara hadisi şerif kaynaklarından sizlere duyurmaya çalışıyoruz. Üç şey vardır ki imanın aslındandır. Yani asıl asla bağlı olarak o üç şey imanın aslındandır, fakat diğerleri de bu asla bağlıdır, bunu Peygamber efendimiz buyuruyor. Buyuruyor ki; la ilahe illallah diyen bir kimseye saldırmamak, işlediği herhangi bir günah sebebiyle bu kimseyi tekfir etme, herhangi bir ameli sebebiyle de İslam’dan dışarı atma, cihat bu Allah’ın beni Peygamber olarak gönderdiği günden bu ümmetin deccala karşı savaşacak en son ferdine kadar cereyan edecektir yani cihat. Onu ne imamın zalim olması, ne de adil olması ortadan kaldıramayacaktır. Bir de kadere imandır işte görüyorsunuz ‘’La ilahe illallah Muhammedurresulullah’’ peşinden cihat, onun peşinden kadere iman, bunların tamamının için de yüce İslam’ı bulursunuz. Evet, kıymetliler; Sahiheyn de gelen tekfir ile ilgili bir tertip şöyle; kim kardeşine ey kâfir derse bu söz ikisinden biriyle döner, senin kâfir dediğin kişi kâfir değilse o kelime söyleyene döner kendi kâfir olur. Evet, kıymetliler; demek ki rastgele kimseye kâfir deme, Kuran-ı Kerim’in kâfir dediğine kâfir de, Peygamberin kâfir dediğine hadisi şeriflerin kâfir dediğine kâfir de, kendi kafana göre kızdığına, öfkelendiğine, sevmediğine işine gelmediğine kâfir dersen kendin kâfir olursun.
Dakika 5:06
Ağzını bunu alıştırma, bunu ehline bırak, fetvayı elinden al. Burada da bu hadisi şerifin 2. maddesin de cihadın kıyamete kadar devam edeceği, cihadın şer’i ıstılahtaki tarifi küffara veya asilere karşı yapılan savaşın adı cihattır. Evet, Müslümanlar kıyamete kadar cihad etmek zorundadır, çünkü Müslüman İslam’ı bilir yaşar bir de İslâm’ın yaşaması için İslam düşmanlarına karşı onu savunur savunmak zorundadır. Savunmayan insan cihadı terk etmiştir. İslam dini cihat dinidir bunu kimse unutmasın, kahramanlar dinidir İslam dini. Her Mümin her Müslüman kahramandır, çünkü hakkı savunmak onun şiarıdır savunmak zorundadır. Bir de kadere iman, bunun için kıymetliler insanlar kadere inanmalıdır çünkü yüce Allah’ın ilminin ezeli ebedi her şeyi kuşatması ile önceden her şeyi bilinip yazılmasıdır kader. Ebu Hureyre’den gelen haber de sevgili Peygamberimiz gerçekten böyle bir korku duyuyor musunuz? Sordular. Sahabeler bazılarımızın aklından bir kısım vesveseler geçiyor, normal de bunu söylemenin günah olacağına kaniyiz. Peygamber efendimize bunu sordular. Gerçekten böyle bir korku duyuyor musunuz? Diye sordu. Oradakiler evet deyince işte bu korku imandan gelir vesvese zarar vermez dedi. Şeytanın hilesini vesveseye dönüştüren Allah’a hamd olsun dedi. Şeytanın gücü vesveseye yeter ve o İslam’ın şeriatın zıttını vesvese yoluyla sana körükler, sen de İslam’ı şeriatı bildiğin zaman o vesvesenin şeytandan olduğunu anlarsın, Allah’a sığınırsın reddedersin. Bura da bir kahramanlık da var, ayrıca cihat da var şeytanı ret ediyorsun. Nefsin hevacislerini reddediyorsun ve iman ve ilkelerini tasdike savunmaya da devam ediyorsun. Yine Müslim’in rivayetin de İbni Mesud Hazretleri (R.A) dediler ki; ey Allah’ın Resulü bazılarımız içinden öyle sesler işitiyor ki onu bilerek söylemektense kömür kesilinceye kadar yanmayı veya gökten yere atılmayı tercih eder. Bu vesveseler bize zarar verir mi? Diye sordular. Şanlı Peygamber (A.S.V) hayır, bu korkunuz gerçek imanın ifadesidir cevabını verdi. İçine gelen vesveseyi reddetmeyi bil, bu şuura ulaştın mı sana vesveseler zarar vermediği gibi onları reddetmek, hakkı savunmak da ayrıca nefsinle, iblisle cihat etmiş savaşmış zaferi de kazanmış oluyorsun.
Dakika 10:19
Yakinine münafi bir şek tarzını veriyor, o vakit o bir çare hassas adam kendini delalet ve küfür için de düştüğünü tevehhüm ediyor. Edip imandaki yakininin zail olduğunu zannediyor ye’se düşüyor, o yeisle şeytana maskara olur. Eğer o vesveseleri reddedemezse şüpheye düşerse, işte oradaki tehlikeye işaret ediliyor. Ya divane olur yahut herci bat abat, her ne olursa olsun dalâlete gider. Onun için kıymetliler; hayal veya fikir ailesin de küfrüyatın ve şirkin akisleri ve dalaletin gölgeleri ve şetimli ve çirkin sözlerin hayalleri itikadı bozmaz. İmanı tağyir etmez hürmetli edebi kırmaz, çünkü meşhur kaidedir ki tahayyülü şetim, şetim olmadığı gibi tahayyülü küfür dahi küfür değil ve tasavvuru delalet de delalet değil. İmandaki şek meselesi ise İmkânı Zati’den gelen ihtimaller o yakine münafi değil ve o yakini bozmaz. Zatı imkân ilmi yakine münafi değildir. Şimdi içine gelen şek ve şüpheleri ret edemeyen vesveseyi kişi onaylarsa, onun tesiri altın da kalırsa bu tehlikedir. Kişiyi şüpheye iman da şüpheye düşürürse kişinin ayakları kayar. Çünkü iman şüpheyi kabul etmez, şüphe varsa iman tasdik yoktur. Evet, kıymetliler; şeytan o adama telkin eder, demek senin kaderin seni şekavete mahkûm etmiştir, o biçare adam ye’se düşüp helakete girer. Yani o vesveseyle iman da şüphe ederse helak olur. İstiâze ile ehemmiyet vermektedir, istiâze ile ehemmiyet vermemektedir. Müminin böyle manevi yaralarına tiryak ve merhem sünneti seniyye ’dir. Yani eğer bu konu da düşmanını vesveseyi veren düşmanını yenmek istiyorsan dinini öğren, itikatta amel de hukukta ahlak da, Kuran-ı Kerim’in içeriğini sahih sünnetin içeriğini bilhassa da fıkıh ilmini öğrenmeye çalış. Bunları öğrenir de ilmi silahların eğer iyice sende var, ilimle kuşatılmış donatılmış bir savunma sistemin varsa iç ve dış dünyan da bir şeytan için bir âlim binlerce ordudan daha tehlikelidir, yani İslam’ı bilenle bilmeyen arasındaki fark bu şeytan için, şeytan İslam’ı bilenden âlimden korkar.
Dakika 15:01
Cahillerden korkmaz gece gündüz ibadet etsen senden korkmaz ama ilmin varsa, ilimli ibadet ediyorsan senden korkar. Onun için ey Müslüman savaşa ne ile gidilir? Savaşın araç gereçleri ile gidilir, İslam’da muzaffer olmak için sağlam iman, sağlam ilim sağlam bilgi lazım. Onun için sizlere İslami ilimleri kaynağından vermeye gayret ediyoruz yüce Allah imanlarımızı kâmil ve daim eylesin. Bütün amellerimizi salih eylesin, İslamiyet’i de hayat veren bu nurun keşif notlarını da en doğru şekil de anlamayı nasip eylesin. Anlamak bilmek hükmünce iman ve amel etmeyi de nasip eylesin. Cenabı Hakka gece gündüz yalvarmak lazım, (Allahümme elhimni ruşdi ve gini şerre nefsihi) bu duayı sık okuyun ama ilim tahsil ederek okuyun. Yine sevgili Peygamberimizden gelen haber de Hz. Ömer’in oğlu o büyük âlim kişi rivayet ediyor. Buhari Müslim de bunları sahih kitaplarının içine almışlar. Buyuruyor ki sevgili Peygamberimiz (A.S.V) ben insanlar Allah’tan başka ilahın olmadığına Muhammed’in de Allah’ın elçisi olduğuna şehadet edinceye kadar, namaz kılıncaya kadar, zekât verinceye kadar, onlarla savaş etmekle emir olundum bunları yaptılar mı kanlarını mallarını bana karşı korumuş emniyet altına almış olurlar İslam’ın hakkı hariç. Artık samimi olup olmadıklarına dair durumları Allah’a kalmıştır. İşte kıymetliler; görüyorsunuz ki yüce İslam’ın ne olduğunu bir defa (La ilahe illallah Muhammedurresulullah) demenin demedikçe insanlar ve namaz kılmadıkça zekât vermedikçe, bir defa kurtuluşları ne dünya da var ne ahirette var. Bunlar da İslam’ın başındaki bazı farz emirler, farzdan önce farzlar diğer farzlar da buraya bağlı. Yani sen şimdi bura da bu hadisi şerifin için de orucu görmedin ama öbür hadisi şerifte var Kuran-ı Kerim’de var, bunlar birbirine bağlı birbirini tamamlıyor. Bura da bu hadis var diye öbürlerini yok sayarsan gümbür, gümbür cehenneme yuvarlanır gidersin. Evet, kıymetli efendiler; İslam’da Allah’ın emirleri birer kanundur, kanuni vecibeler kastediliyor, İslam’ın hakkı demek İslam kanunları demek, suç işlediği takdir de işlediği suçun durumuna göre ona uygun cezalar verilir. Müslüman oldun ama bunları söyledin namazı kılıyorsun zekâtı veriyorsun kelime-i şehadet getirmişsin ama İslam da suç olan suçlardan birini işlersen cezan dünyada da verilir ahirette de verilir, suça göre ceza, İslam adaleti bu.
Dakika 20:00
Evet, rastgele kimseye İslam da bir ceza yoktur. Rastgele ceza vermek insanları rastgele cezalandırmak yoktur o zulümdür. İlahi adalet neyse ona göre, Peygamber efendimizden yine gelen haber de ben insanların kalplerini araştırmak, karınlarını yarmakla emredilmedim. Bak Peygamberimiz böyle diyor, adam dışından Müslüman ama içinden ne olup olmadığını yüce Allah biliyor. Ne diyor ben insanların kalplerini araştırmak karınlarını yarmakla emredilmedim, adam dışından ‘’La ilahe illallah’’ diyorsa, ‘’Muhammedurresulullah’’ diyorsa namazını kılıyorsa, zekâtını veriyorsa İslam’ın emirlerine inanmışsa bunları yaşıyorsa bu adamın sen şimdi bunun yaptıkları iç dünyası sakat dediğin zaman kalbini yardın açtın baktın mı? Diye adama sorarlar. Onun için Peygamberimiz ne diyor? Ben kalplerini araştırmak karınlarını yarmakla emredilmedim diyor, İslam dini zahire hükmeder iç âlemini Allah’a bırakır. Zaten bal küpün de eğer bal varsa dışarıya bal sızlar, eğer küpün için de dışına balı sürmüşler, içine şarabı doldurmuşlar o dışına şarap sızmaya başlar, onu sen bir kere ya aldatırsın ya aldatamazsın ama şarap için de varsa dışına şarap sızmaya başlar. Kokular çıkmaya başlar, kimse kimseyi sürekli kandıramaz kandıran kendini kandırmış olur, dışı Müslüman olup içi gâvur olanlar münafıklardır bunlar gâvurun da altında yanacaklardır. Cehennemin en dibi Esfele Safiline münafıklar gidecektir, dışı Müslüman içi gâvur, bunlar münafıktır onun için münafıklığın alametleri vardır ama kesin kes o alametleri bakıp da yine de eğer adam namazını kılıyorsa camisine devam ediyorsa kelime-i şehadet getiriyorsa dini emirleri yapıyorsa münafıklık alametleri vardır ama yine senin ona tutup gâvur diyemezsin çünkü iç dünyasını bilemezsin. Ey iman edenler bak Cenabı Hak Kuran-ı Kerim’in ‘’Nisa Suresi 94 de’’ buyuruyor; ey iman edenler yüce Allah yolun da harbe çıktığınız zaman meselelerin tam açıklanmasını bekleyin, size Müslümanca selam verene dünya hayatının geçici menfaatlerini arayarak sen Mümin değilsin demeyin. Çünkü İslam selamını veriyorsa onun Müslüman olup olmadığını araştırmadan sen onu malını mülkünü almak için ben cihat ediyorum diye gidip adamı öldüremezsin. Böyle yapanların ibretli sahneler de Peygamberimiz bunları gösterdi, arz diyor bakın Müslüman olduğunu bilsinler diye İslam ordusuna selam verdi adamın biri, benim Müslüman olduğumu bilsinler diye adamı gitti içinden biri öldürdü.
Dakika 25:00
O korkusundan selam veriyor diyerek, olay Peygamber efendimize getirildi. Peygamber efendimiz adam sana selam verdiği halde neden öldürdün? Dedi. İslam selamını vermiş sana, işte korkusundan verdi şöyle böyle deyince Peygamber efendimiz (A.S.V) gidin dedi o adamı adam öldü ona selam vereni öldüren adam Peygamberimize geldi hesaba çekildi Peygamberimiz de onu imtihana tabi tuttu, adam sonuçta beni Allah affetsin bana dua et deyince Allah seni affetmesin dedi Peygamberimiz. Adam bir hafta sonra öldü bu adam, öldükten sonra adamı defnettiler toprakta kabul etmedi dışarı attı, mezara koyuyorlar toprak geri atıyor. Peygamber Efendimize haber verdiler ya Resulallah bu adamı toprak geri atıyor arz dedi, bu kürreyi arz toprak var ya dedi aslın da bundan daha şerirlerini daha kötülerini de kabul eder. Fakat yüce Allah size (La ilahe illallah Muhammedurresulullah) cümlesine hürmetin ehemmiyetini göstermek istedi, âleme ibret olsun diye dedi bunu toprak geri atıyor, bir daha (La ilahe illallah Muhammedurresulullah) diyeni Müslüman değil diye öldürmeyin bunun dersini veriyor Cenabı Hak size dedi âleme ibret olsun diye. İşte yüce İslâm’ın insanoğluna karşı verdiği önemli derslerden biri de budur. Kim kardeşine kâfir derse ikisinden biri mutlaka kâfir olmuştur. Eğer itham edilen kâfir değilse küfür itham edene döner, yani kâfir diyenin kendi kâfir olur. Onlar İslam ümmetini tekfir ettiklerine göre kendileri kâfir olmuştur. İşte görüyorsunuz Peygamber Efendimiz böyle dedi, Kadı İyaz Eş Şifa da şunları söylüyor; ümmeti dalalet ve bütün ashabı küfürle ithama müncel olan herhangi bir söz sarf eden herkesin kesinlikle küfrüne hüküm ediyoruz. Yani Muhammed’in ümmeti dalâlette diyor bazıları, bütün ashabı kiramı suçluyor, böyle yapan insanların diyor bakın dikkat edin, böyle bir söz sarf edenlerin kendisi kâfir olur dedi buradaki o büyük âlim de. Çünkü sen ashabı ağzına alacak bir adam mısın? Ashabı Güzin’i Kuran-ı Kerim’de Allah övüyor, Peygamber övüyor. Sen kim oluyorsun Allah’ın iyi dediğine senin kötü deme şansın var mı? Günahkârmış günahı varmış suçu varmış suçsuz insan olur mu? Suçu olana da ashabı güzinden muhacir ve Ensar’dan onlara da bak affı mağfiretini bildiriyor, onlar ünlü kahramanlar, İslam’ın öncüleri onlar.
Dakika 30:00
Öncü kahramanlar, İslam’ın temelindeki ümmet onlar, onlar benim yolum üzerin de olanlar ashabım, Allah’ın dini üzerin de cidal ve münakaşaya girmeyenler ve herhangi bir günah sebebiyle tevhid ehlinden birini tekfir etmeyenlerdir. Bunu kime söyledi Peygamberimiz bir gün benim ümmetim 73 fırka olacak bir fırkası cennete gidecek, öbürlerinin hepsi ateştedir deyince o bir fırkayı işte böyle açıkladı Peygamberimiz. Buna Fırkayı Naciye deniyor, onlar benim yolum üzerin de olanlardır, yani İslamiyet’i doğru anlayan doğru anlatanlar, bunlara Fırkayı Naciye Ehlisünnet vel cemaat denmektedir. Onlar benim yolum üzerin de olanlar ashabım Allah’ın dini üzerin de cihat ve münakaşa yapıp cidal ve münakaşaya girmeyenler ve herhangi bir günah sebebiyle tevhid elinden birini tekfir etmeyenlerdir. Bak bura da Hariciler dâhil saf dışı kalmaktadırlar. Allah’ın bir olduğunu ikrar eden musalli kimselerin yani namaz kılan bir kimse la ilahe illallah diyorsa kanını helal addetmek hatadır. Hata en bir Müslümanın kanını dökmektense hata en bir kâfire hayat hakkı tanımak evlâdır diyor İmamı Gazali hazretleri. Onun için Müslümanların için de yanlış yapanlar, kaş yapayım derken göz çıkaranlardır bunlara dikkat edin. Yerli yerince İslam’ı bilmeyen kişilerin İslam hakkın da konuşurlarsa zarar verirler. Zina yapan bir kimse zina yaptığı esna da Mümin olarak zina yapmaz. Şarap içen kimse de içme anın da Mümin olarak şarap içmez, hırsız da hırsızlık esnasın da Mümin olarak hırsızlık yapmaz buyurdu Peygamberimiz. Babalarınızdan yüz çevirmeyin kim yüz çevirecek çevirerek başkasına bile bile baba diyecek olursa bu davranışı küfürdür buyurdular. Sizden biri kendisi için sevdiğini kardeşi için de sevmedikçe iman etmiş olmaz buyurdular. Yine Peygamber efendimiz (A.S.V) sünnetimden yüz çeviren bizden değildir buyurdular. İşte Sünnetullah İslam’daki Allah’ın kanunlarıdır hadisi şeriflerdir, bu sayılan hadisi şerifler de mümin olduğu halde bu haramları işleyemez diyen hadisi şerifler de ki bunların manasını kâmil mana da imanın yokluğunu murat etmiştir diye ulema böyle mana vermiştir. Üç vasıf vardır ki bunlar kimde bulunursa o kimse halis münafıktır.
Dakika 35:00
Bunlardan biri kim de bulunursa onda bunu terk edinceye kadar münafıklığa has olan bir haslet mevcut demektir. Kendine itimat edilince ihanet eder. Konuşunca yalan söyler, söz verince sözünü tutmaz, başka haberde de öfkelendiği zaman haddi aşar diye de haber gelmiştir. Bunlar kim de varsa münafıklık alametleri vardır. Şimdi imanın delili Ensar sevgisidir, nifakın münafıklığın alameti de Ensar’a buğuz etmektir. Ensar’ı ancak Mümin olan sever, münafık olan buğuz eder, onları seveni Allah sever, onlara buğuz edene Allah buğuz eder. Peygamberimizin ashabının ikinci tabakası Ensar’dır Medineli Müslümanlar, muhacirler de Müslüman olup Medine’ye hicret eden ilk Müslümanlar, bunlar da muhacirler birinci tabaka muhacirler ikinci Ensar’dır. Onun için en üst seviye de sahabe iki dereceye ayrılır, birisi muhacirler biri de Ensar’dır. Onun içini Ashab deyince bu iki, iki cemaat akla gelir Ashabı Güzin (R.A). Peygamberimiz bura da Ensar Muhacirlere yardım eden Medineli Müslümanlardır, kim de bunlardan biri varsa onu terk edinceye kadar kendin de münafıklığa has bir haslet vardır, kim cihat etmeksizin ve içinden cihat etme hususun da bir arzu da geçirmeksizin ölürse nifaktan bir şube üzerine ölmüştür. Yani münafıklık sıfatıyla ölmüştür, zira cihadı terk nifakın şubelerinden biridir. Görüyorsunuz ki münafıkların birçok alametleri vardır bunlar da temel münafıkların alametleridir Peygamber efendimizin söylediği. Kuran-ı Kerim’de de birçok alametler sayıldı, burada da bunlar sayılmaktadır, yeri geldikçe sayılıyor, fakat münafıkların dışı Müslüman oldukları için onlar İslam kanunlarına göre suç işlemedikleri müddetçe dıştaki o alametlerle birlikte onları gözetle, o münafıklık alametlerini taşıyan insanlara karşı tedbirli ol ama yine de iç dünyalarını Allah’a bırak. Bir kâfir yeryüzünü dolduracak kadar bağış ve sadaka da bulunsa biz ona yine Müslüman nazarıyla bakamayız, bakın kâfir hakkın da diyor. Hakikat küfür edenler ve kendileri kâfir olarak ölenler yok mu? Onlardan hiçbirinin bir farz yeryüzünü dolduracak miktar da altını dahi olsa onu feda etse katiyen makbul olmaz kabul edilmez. İşte onlar pek acıklı bir azap onların hakkıdır. Kendilerinin hiçbir yardımcıları da yoktur, bu da Kuranı Kerim’de Ali İmran Suresi’nin 91. Ayeti kerimesidir. Evet, kıymetli efendiler, yine ‘’Ali İmran Suresi 85. Ayeti Kerime de’’ kim İslam’dan başka bir din ararsa ondan bu din kabul olunmaz.
Dakika 40:16
Ve o ahirette de en büyük zarara uğrayanlardandır. İşte kıymetliler; gerçekler bir, bir orta da şanlı Kur’an’la, sahih sünnetle bunlar ortaya konmuş, şanlı Peygamber bunları açıklamış, Ashabı Güzin bu okul da iyi okumuş tabiini okutmuş, tabiinde sonrakileri okutarak o büyük müçtehit âlimler de ekoller açarak bugüne kadar bunlar sapasağlam gelmiş, sapasağlam da gidiyor. İslamiyet’i iyi öğrenelim hepimizin bu yönde büyük bir gayreti olmalıdır. Yüce Allah (C.C) kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz, onun dışın da kalan günahları dilediği kimseden affeder dilerse, ayet ve hadislerin nasih ve mensuhları mücmel ve am olanları bunları tefrik ve telif işi âlimlerin vazifesidir. Mümine düşen âlimlerin yolunu takip etmektir, bu davranış tarzı Ehlisünnet vel cemaatin yoludur. İslam ümmetinin Caddeyi Kübra’sıdır, yani İslam ümmetinin Caddeyi Kübra’sı ki yani geniş mi geniş Allah’a gider İslam’ın yolu. Allah’tan geldi Allah’a gidiyor, İslam Allah’tan geldi Allah’a giden yol, Allah’tan gelen yol Allah’a giden yol İslam yolu. Önderi kim? Hz. Muhammed. Rehberi kim? Hazreti Kur’an, sahih sünnet, icma, kıyas, ilim, ilim, âlim, âlim, âlim, âlim çok kıymetlidir ilminden dolayı, Peygamberin varisidir ilminden dolayı (A.S.V) efendimize kimse varis olamaz ancak âlimler varistir. Peygamberler dünyaya mal mülk bırakmazlar, ilim bırakırlar, İslam’ı bıraktı Peygamberimiz ilmi irfanı ile âlimler de bize kadar getirdiler bizden sonra da kıyamete kadar devam edecektir. Allah’a saygı, Peygambere saygı, âlime saygı bunlar önde geliyor ondan sonra anneye babaya ve diğer büyüklere saygı gelir. Allah’a Peygambere Ulül Emre itaat de unutulmamalıdır. Ulül Emir Müslüman olan baştaki idarecilere denir, bir de âlimler Ulül Emirdir. Cenabı hak imanları kâmil ve daim olan, yüce İslam’ı en doğru şekil de öğrenen, öğreten kullarından eylesin, evet konumuz itikâf idi ama itikâftan maksadın da ne olduğunu bu derslerimizden anlaşılmış oldu. Kıymetli efendiler; konumuzun için de mecaz anlamı taşıyan hadisi şerifler vardı, mecazdan maksat ulema onlara nasıl tevil ettiğini de gördük, daha neler göreceğiz İnşaallah neler. Nasip olursa biat ahkâmı da bir sonraki dersimiz de gelecektir.
Dakika 45:05