HadısŞerifKülliyatı 22-01

22-Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 22

  • Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 22

 

 

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

 

 

‘’Elhamdülillahi rabbil alemin vesselatu vesselamu ala rasulina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain, euzü bi kelimatillahittammati min ğazabih ve elimi ikabih ve min şerri ibadih ve min şerri hemezatişşeyatiyn ve euzu bike rabbi en yahdurun’’

 

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Çok kıymetli ve muhterem efendiler; hadisi şeriflerin külliyatından keşif notları isimli derslerimiz devam ediyor. Bugünkü dersimiz de konu olarak beyattır. Yüce Allah’a hiçbir şey ortak koşmamak hırsızlık yapmamak, zina fazihasını işlememek, yüce Allah’ın haram ettiği cana meşru bir sebep olmaksızın kıymamak şartları üzerine bana biat edin buyurdu sevgili Peygamberimiz. Evet, kıymetliler; işte Müslüman olan insanlar Peygamberine tabii olmak o şanlı Peygambere gelen yüce İslam’a inanıp onun hükmünce iman ve amel etmek üzere biat ediyorlardı. Bu maddeler ise ora da bunun başını çekiyor öbürleri peşinden geliyordu. Bir diğer rivayette de çocuklarınızı öldürmemek, halde ve istikbal de iftirada bulunmamak, meşru dairede ki emirleri de ne bana ne de vazifelilere isyan etmemek üzere biat edin, kim vereceği bu sözlere sadık kalır ahdine vefa gösterirse karşılığını yüce Allah’tan alacaktır. Kim de bu yasaklardan birini işleyerek işleyecek olursa artık işi Allah’a kalmıştır, dilerse affeder dilerse azap eder cezalandırır buyurdu. İşte bu haberler Buhari de, Müslim de, Nesai de, Tirmizi de rivayet olunmaktadır. Nesai başka bir rivayette şöyle diyor; karşılığını Allah’tan alacaktır, kim bunlardan birini işler sonra da dünya da cezalandırılırsa çektiği bu ceza onun için kefaret ve o günahtan temizlenme olur diye rivayeti vardır. Yine Buhari, Müslim, Muvatta ve Nesai de gelen bir diğer rivayette şu ifade vardır. Sevgili Peygamberimiz Aleyhisselatu Vesselama zor durumlar da olsun, kolay durumlar da olsun, hoş şartlar da olsun, nahoş şartlar da olsun, aleyhimize kayırmaların yapılıp hakkımızın çiğnendiği haller de olsun, itaat etmek idareyi elin de tutanlara karşı iktidar kavgası yapmamak, nerede olursak olalım hakkı söylemek, yüce Allah’ın emrini yerine getirme de kınayanların kınamasından korkmamak üzere biat ettim diyor. İşte sevgili efendiler; Ubadetu’bnu Samit (R.A) Hazretlerinden geliyor bu rivayetler ve bu sahih hadis kitaplarında da yer almıştır.

 

Dakika 5:15

 

Bir başka rivayette de iktidar sahibine karşı onda Allah’ın kitabın da gelmiş bulunan bir delil sebebiyle tevil götürmeyen açık bir küfür görülmedikçe iktidar kavgası yapmamak, bura da sevap vaat etmiş Peygamber efendimiz öbür tarafta da itaat sözün de bulunmuştur. Yani kim sözün de durursa sevabını kazanacak itaat etmek şartını da ileri sürerek, kim sözün de durmazsa Allah’tan gelecek cezayı beklesin diyor veyahut da ya affeder ya azap eder diyor. Evet, çok kıymetli çok muhterem efendiler; diğer başka bir hadisi şerifte Allah’a ibadet etmek ve ona hiçbir şeyi ortak koşmamak, beş vakit namazı kılmak, verilen emirlere kulak verip itaat etmek, halktan hiçbir şey istememek diye bu şekil de bir beyat da görüyoruz, bunu da Müslim ve diğerleri rivayet etmektedir. Evet, kıymetliler; gücünüzün yettiği şeyler de itaat edin diyor bakın çünkü yüce İslam insanlara gücünün yetmediğini teklif etmez. Başka bir haberde de Ensar’dan bir grup kadınla Hz. Peygamber Aleyhisselatu Vesselama gelip kendisine Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, çalmamak, zina etmemek, çocuklarımızı öldürmemek, halde ve istikbal de iftira atmamak, sana meşru emirlerin de isyan etmemek şartları üzerine biat ediyoruz dedik diyor. Bunu diyen kim? Ümeyme Binti Rukayka  (Radıyallahu Anha) Evet, kıymetliler; hemen ilave etti ki gücünüzün yettiği ve takatinizin kafi geldiği şeyler de biz Allah ve Resulü bize karşı bizden daha merhametlidir haydi biat edelim dedik diyor. Yine Ümeyme anlatıyor; Süfyan merhum derki kadınlar biati erkekler gibi musafaha ederek yapmayı kast etmişlerdi, Hz. Peygamber (A.S.V) ben kadınlarla musafaha etmem benim 100 kadına toptan söylediğim söz bir kadın için ayrı, ayrı söylenmiş yerine geçer buyurdu. Bunu da Muvatta, Tirmizi rivayet etmektedir. Müslüman olan kişi Allah’a Peygambere söz veriyor ben İslam’ın gereğini yerine getireceğim diye beyatın aslı esası buraya dayanır. Birbirlerine nikâh düşen kadın ve erkek el ele tutuşamaz. Kadınlar biat sırasın da Peygamber efendimiz Aleyhisselatu Vesselam’ın elini elbisesinin üstünden tuttular diye de rivayet vardır.

 

Dakika 10:21

 

Yine Buhari de Hz. Ayşe annemizden de şöyle bir rivayet vardır. Ey şanlı Peygamber mümine kadınlar Allah’a hiçbir ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, başkasının çocuğunu sahiplenerek kocasına isnatta bulunmamak ve maruf olanı işlemekte sana karşı gelmemek şartıyla sana beyat etmek üzere geldikleri zaman onları kabul et. Onlara yüce Allah’tan mağfiret dile, bunu Cenabı hak habibine söylüyor kadınlardan böyle beyat al diyor. ‘’Mümtehine Suresi Ayet 12’’ mealindeki ayetle beyat yapardı. Onun eli ailesine mensup olanlar dışın da hiçbir kadının eline değmedi buyrulmaktadır. Hz. Ayşe annemizden geliyor bu haber de, bütün rivayetler bil ittifak çıplak olarak değmediğini ifade eder. Peygamberimizin elinin nikâh düşen kadınların hiçbirini eline çıplak eliyle değmediğini rivayet etmektedir. Evet, kıymetliler; itaat bir başka ifade ile kişinin haddini bilmesi dinin gösterdiği çizgi üzerin de kalmak suretiyle Allah’a karşı ahdü müsakın, ahdü misakını ödemesidir. Allah’a Müslüman olan kişi Allah’a söz veriyor Müslümanım sana inandım emrine itaat edeceğim, sana Habibi Muhammed’e itaat edeceğim, ‘’Ulu’l Emre’’ itaat edeceğim diye söz vermektedir. Kim Allah’a ve Resulüne itaat ederse yüce Allah onu altından ırmaklar akan cennetine koyar bu ayeti kerime Nisa Suresinin 13. Ayeti Kerimesidir. Yine ‘’Nisa Suresinin 69. Ayetin de’’ kimler yüce Allah’a ve Resule itaat ederlerse Allah’ın kendilerine nimet verdiği kimselerle beraber olurlar. Kim Allah’a ve Resulüne itaat eder Allah’tan korkar ve çekinirse işte onlar kurtuluşa erenler, üstün gelenlerdir. Buda ‘’Nur Suresi ayet 52’’ ‘’Enfal Suresinin 46. Ayeti Kerimesinde’’ de yüce Allah’a ve onun Resulüne itaat edin Cenabı Hak buyuruyor burada da, birbirinizle çekişmeyin sonra korkuyla zaafa düşersiniz rüzgârınız kesilip gider gücünüz parçalanır. Bir de sabır ve sebat edin katlanın çünkü yüce Allah sabredenlerle beraberdir. ‘’Enfal Suresi 46 Ayeti Kerime’’ Evet, kıymetliler; demek ki yüce İslam Allah’a teslim olmanın yanın da verdiği söz de durmasıdır. Müslümanım dedi mi bir insan artık İslam’ın tümünü inanıyor tasdik ediyor o İslam’ın kurallarını yerine getireceğine dair de Allah’a Peygambere söz veriyor. Biatin aslı esası buraya dayanıyor. Ey iman edenler yüce Allah’a itaat edin, Peygambere ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin.

 

Dakika 15:17

 

Eğer bir şey hakkın da çekişirseniz onu Allah’a ve Peygambere döndürün. Yani Kuran’a sahih sünnete götürün, müçtehit âlimlerden fetvayı alın, eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız böyle yapın, bu hem hayırlı hem netice itibariyle daha güzeldir. Bu da ‘’Nisa Suresi Ayeti Kerime 59’’ bir kısmı bununla ulemanın kast edildiğini söylerken diğer bir kısmı ümeranın kast edildiğini ileri sürerler. ULU’L-EMR hem emir sahipleridir hem de ilim adamlarıdır. Nevevi ULU’L-EMR ümera ve valilerden itaat edilmesi Allah tarafından vacip kılınmış olan her kestir ve bu tarifin halef ve selef müfessir fakih vesaire her çeşit alim zümrelerinin ortak görüşü olduğunu belirtir. Allah’ın emirleri ile emreden hükümleriyle hükmeden amirlere itaat gerekir ve İslam’ı doğru bilip doğru anlatan ulemanın ilmini de kabul etmek gerekir. Ulema ve ümera bunlara dikkat edin, bunlar olmasa olmaz, Ömer Nasuhi Bilmen bakın ne diyor; fıkıh istilahi olarak Ulu’l Emri şöyle tarif eder. Ya İslam cemaatinin intihabı ile veya kendisinin kuvvet ve nüfusu ile hâkimiyet makamına ihraz edip Müslümanların bir emniyet ve selamet dairesin de yaşamalarını temine muvaffak olan herhangi bir Müslüman zata Ulu’l Emir denir diye tarif etmiş. İmamın etrafın da teşekkül etmesi istenen bu birlik ve beraberlik her şeyden önce imama itaat itaate bağlıdır, bura da imamdan maksat devlet başkanıdır. İmamların imamı demektir ki devlet başkanıdır diğer adı halifedir.  Buhari’nin Enes Hazretlerinden rivayetin de üzerinize başı kuru üzüm gibi siyah Habeşli bir köle bile tayin edilse dinleyin ve itaat edin diye Peygamberimizden haber var. Yine Müslim’in kaydettiği bir rivayette de Ebu Zer Hazretleri; Halil’im Hz. Peygamber bana kolları kesik bir köle bile olsa emiri dinleyip itaat etmemi tavsiye etti demektedir. Evet, kıymetliler; yine diğer başka bir rivayette de şöyle denir; üzerinize emir olarak bir Habeşli köle bile tayin edilse onu dinleyin ve itaat edin. Sizden biri İslam’ı ile boynunun vurulması arasın da muhayyer bırakılmadıkça itaate devam etsin, böyle bir durum da boynunu uzatsın anasız kalasıca dini gittikten sonra onun ne dünyası kalır ne de ahireti.

 

Dakika 20:15

 

Evet, kıymetliler; her şeyini insan feda edebilir ama dinini, imanını, İslam’ını feda edemez. Nefsimi elin de tutan Zatı Zülcelal’e kasem ederim ki imamınızı öldürmedikçe yani devlet başkanını öldürmedikçe, birbirinize kılıç çekmedikçe ve dünyanıza şerli olanlarınız reis olmadıkça kıyamet kopmaz diye de Peygamberimizden bu haber de rivayet edilmiştir. Bazı rivayetlerde de şöyledir; kim bana itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur, kim de bana isyan ederse Allah’a isyan etmiş olur. Emirime kim itaat ederse bana itaat etmiş olur, emirime kim isyan ederse bana isyan etmiş olur diye Peygamberimizden rivayet var bunları aslın da esasın da ayeti kerime de geçti zaten bu ayette var. Evet, kıymetliler; biat şartı itaattir biz Allah ve Resulüne kolaylıkta olsun zorlukta olsun gönlümüzün hoşuna giden şeyler de olsun hoşuna gitmeyen şeyler de olsun itaat etmek üzere biat ettik diyor. Evet, kıymetliler; işte biat edenler söylüyor bunu, yine Ubadetu’bnu Samit Hazretleri söylüyor. Hoşa gitmese de itaat etmen gerekiyor. Senin hoşuna gitmeyebilir ama o an için devletin öyle bir tutumu olabilir devlet başkanı bura da söz konusu, devletin öyle bir tutumu olabilir, Allah’a isyan olmayan yer de Ulu’l Emre itaat et, Allah’a isyan edilen yer de mahlûka itaat yoktur bunu da bil. İmamdan küfrünü gerektiren bir hal zahir olmadıkça yani devletin başındaki kişiler kâfir olmadığı müddetçe itaat etmek şartını çok vazıh olarak duyurduğunu görmekteyiz. Bu şartı kimse ihmal etmesin. Allah için beat 3 kişi vardır kıyamet günü Allah onların ne yüzüne bakar ne de onlarla konuşur. Onların günahlarını da affetmez, onlara çok elim bir azap vardır, biri de dünyevi bir maksatla devlet başkanına imama biat eden kimsedir. Öyle ki istediğinden verilince itaat eder, verilmeyince itaati terk eder, işte Allah için beat etmeyenlerin de hali böyle. İmama masiyet olmayan yani Allah’a isyana götürmeyen hususlar da itaat farzdır. Zira imam düşmanın saldırısına insanların birbirlerine zulmüne karşı bir perde gibidir. O şahsın da nasıl olursa olsun onun idaresi altın da düşmanlara asilere ve her çeşit fesatçılara yani anarşistlere teröristlere karşı cihad edilir.

 

Dakika 25:06

 

Ve bura da imama itaat ediliyor imamdan maksat devlet başkanı. Evet, imamet ile alakalı hükümler; fitne ve anarşiye karşı İslam’ın imamet telakki ve anlayışıdır. İslam’ın hassasiyetini en iyi ifade eden hususlardan biri İslam’ın imamet telakki ve anlayışıdır. Yani Ulu’l Emre itaat ve âlimlere gerçek müçtehit âlimlere itaat gerekmektedir. Allah’ın emri ile emreden hükmü ile hükmeden, bütün amirlere itaat edilir, âlimler de böyledir, İslam’ı doğru bilen doğru bildiren anlatan tebliğ eden müçtehit âlimlere de itaat edilir. İmamet telakkisinin anarşi değil nizam, başıbozukluk değil disiplin ve düzen amiri olduğunu görüyoruz. İşte görüyorsunuz yani devlet, devlet başkanlığı demek anarşi değil nizam devlet nizamı, başıbozukluk değil disiplin ve düzen amili olduğunu görüyoruz. Kanun ve kuralları işlemeyen bir devlet ayakta duramaz. Onun için de devlet, hükümet, devletin başkanı ne yapar? Bu kanun ve kuralların uygulanmasını milletin devletin güvenliğinin sağlanması için ve madde de ve mana da dünyevi ve uhrevi devletin milletin yükselişi için elden geleni yapar. İmametin tarifi Hz. Peygamber (A.S.V) adına yani ona hilafeten din ve dünya işlerin de umumi riyasettir. İmametin tarifine dikkat et Hz. Peygamber (A.S.V) adına Peygamber adına görev yapacak devlet başkanı, yani Peygambere hilafeten din ve dünya işlerin de umumi riyasettir devlet başkanlığı diye tarif edilmiştir. Yani bu en kısa ifadesi ile devlet başkanlığıdır. Hz. Peygamber (A.S.V) niyabeten icraat yapacaktır. Yani Peygamberin halifesi, Peygamberin vekili halife odur devlet başkanı odur. Evet, kıymetliler; (Keyfe ma yeşa) istediği gibi hareket edemez bakın bunu da bilesin. İcraatın da (Keyfe ma yeşa) yani istediği gibi hareket edemez. Halife, konumunu kendi koyan astığı aştık kestiği kestik bir despotta değildir. Hz. Peygamber’in getirdiği hukuk sistemi ile hakları ve selahiyetleri tahdit edilmiştir. Bir hukuk devletinin başkanıdır halife veya devlet başkanı veya imamların imamı.

 

Dakika 30:00

 

Evet, kıymetliler; umumi riyaset tabiri kadılık, cami imamlığı gibi başka riyasetlerle karıştırılmaması içindir. Umumi riyaset buradaki imam devletin başı olduğu için buna umumi riyaset denmiştir. Bu kadılıktan, cami imamlığından ayrılması içindir, onlarla karışmaması içindir. Onları çünkü devlet tayin eder hepsine şamil, hepsine nafiz hepsini kontrolün de murakabesin de tutan bir riyaset bir başkanlıktır. Bunu Şia akide meselesi yaparak fazlaca haddin dışına çıkmıştır. Şia imameti de doğru anlamamıştır. Ümmetin mutlaka bir imama muhtaç olduğu yani devletin mutlaka bir başkana, bir hükümete ihtiyacı olduğu hususun da imamın varlığının şart olduğu noktasın da ittifak ve ısrar ederler Ehlisünnetin görüşü budur. Hariciler ise imam seçimi işine karşı çıkarlar, yani onlar imam, devlet başkanının olması konusunda da başıbozuk hareket ederler. İmamın varlığı dinen zaruridir. Mutlaka devlet ve devletin başı olacaktır, imamının varlığını zorunlu kılmaktadır. Evet, bir İslam devletinin Müslümanların bir devleti olacak, bir de güvenliği olacak bunun için de hem devlet hem devlet başkanına zaruretten ihtiyaç vardır. Kuran-ı Kerim’den Allah’a itaat edin, Resule ve sizden olan emir sahibine yani imama, halifeye devlet başkanına da itaat edin. ‘’Nisa Suresi 59’daki’’ bu ayeti kerime ile Hz. Peygamber Aleyhisselatu Vesselam’ın kim zamanın imamını tanımadan ölür ise cahiliye ölümü ile ölmüş olur diye Peygamberimizden rivayet vardır. Yani mutlaka senin Peygamberin vekili olan devletin başın da bir devlet başkanının bulunması, bir halifenin bulunması diğer adı ile umumi riyaset görevini yapan bir imamın bulunması gereklidir. Taftazani ona itaat etmenin vacip kılınmış olduğunu belirttikten sonra imamın varlığının vücubuna hükmeder. Zira tanıma ve itaat etmenin vacip olması onun var olmasını da vacip kılar demiştir Taftazani. Evet, kıymetli ve muhterem izleyenler; beşeri hayat için de devletin ve devlet başkanının bulunması zaruridir. Fitne ve fesadın hemen istila etmesi, çeşitli sıkıntıların derhal kapıları çalması şahit olarak yeterlidir. Devletin olmasa güvenliğin olmasa Müslümanlığını nasıl yaşayacaksın. Şu hal de imam nasbı yani imam tayin etme işi öyle bir zararı def eder ki daha büyüğü düşünülemez.

 

Dakika 35:00

 

Devleti olmayan mahvoldu gitti, devletin var devletinin başkanı yoksa yine ortalık karman çorman olacaktır. Diyebiliriz ki imam nasbı, imam tayin etmek yani devletin başına devlet başkanını tayin etmek Müslümanların en büyük menfaatlerinden biri, dinin en ileri maksatlarından biridir. İşte İslam âlimleri bu konu da bunun üzerinde de durmuşlardır. Yine sevgili Peygamberimizin vefat ettiği zaman yeni bir halifenin seçimini cenazenin define takdim etmişlerdir. Daha Peygamberimizin cenazesi meydan da iken derhal bir halife seçimi yoluna gidilmiştir ki İslam âlemi karışmasın, fitne fesat hortlamasın diye seçim işi halledildikten sonradır ki sevgili Peygamberimizin cenazesinin defnine el atmışlardır. Evet, kıymetliler; Cenabı Hak ümmeti Muhammed’i fitnenin fesadın her türlüsünden korusun. Fitne yeryüzünün en büyük başının belasıdır. Fitne kapısı açıldı fitne Hz. Ömer’in şehit edilmesiyle fitnenin kapısı açıldı, fitne kapıyı kırdı içeriye girdi daha hala fitne ortadan kaldırılamadı. O fitne Hz. Osman’ın şehadetine, Hz. Ali’nin şehadetine de sebep oldu ve ümmetin birbirini kırmasına sebep oldu. Nice ihtilaflar zuhur eyledi, hala fitne daha fitne kapısı kapanmış değil. Ey ümmeti Muhammed aklınızı başınıza alınız. İslam devletinin ve başındaki Ulu’l Emrin kıymetini biliniz, baştaki Müslümansa namazını kılıyorsa, Allah’ın emri ile emrediyor onun hükmü ile hükmediyorsa, Peygamberin vekilliğini Peygamberin adına görev yapmaya çalışıyorsa bazı zayıf ve eksik kusurlarından dolayı isyan etmeye kalkmayın, isyan edilecek devlet başkanı kâfir olandır, günahkâr olan değil günahı olmayan insan olmaz. Evet, kıymetliler; bunu da sizlere duyurduktan sonra imam tayini farzı kifayedir, yani farzdır ama kifayedir ümmetin başına bir imam seçilmesi farz olmuştur. Ancak bu bir farzı kifayedir. Bazıları biat akdini yaparak birisini seçtiler mi diğerlerinden bu farz sakıt olur. Sevgili Peygamberimizin vefatı sırasın da Ashabı Güzin bu farzı diğer farzlara takdim ettiler. İşte farzdan önce farz denilen şeyin biri bu. İmam seçiminin gerekliliği hususun da Ehlisünnet, Mutezile, Zeydiyye fırkaları müttefiktirler. Ancak Ehlisünnet bunun rivayetle vacip olduğunu söylerken Mutezile ve Zeydiyye aklen vacip olduğunu ileri sürmüştür. İmamiye ve İsmailiye ise imam seçimi bize değil Allah’a tereddüt eden bir vecibedir der.

 

Dakika 40:00

 

Onlar da bu konu da yanılmışlardır. Haricilere göre bu bir vecibe olmayıp caiz şeylerden biridir derler. Hariciler zaten daima işi bulandıranlardandır. İslam devletinin fitnesinin fesadının başın da Hariciler vardır. Bir kısım Mutezile ve bazı Haricilerin durumu şöyledir; bu bir vecibe değildir bilakis insanlara vecibe olan şey Allah’ın kitabı ile amel etmeleridir. Kitabullah kâfidir ve imama hacet bırakmaz derler hâlbuki o kitabın hükmünü devletin de o kanunları kuralları uygulayacak devlete ihtiyaç var, devlete ihtiyaç olunca da devlet başkanına ihtiyaç var. Hariciler ne yaptıklarını bilmiyorlar tarih boyunca Müslüman kanı akıttılar. Müslüman katilleri bunlar ne yaptıklarını bilmiyorlar nice Müslümanların kanına girdiler, nice Müslümanları öldürdüler katillik yaptılar. Sıffin savaşının Cemel olaylarının kökün de yine Hariciler var, fitnenin başın da onlar gövdesi de onlar ve bir de onlara onların kandırdıkları var aldananlar. Evet, kıymetliler; Hariciler bu mevzu da şöyle de derler; imam nasbın da fitnenin tahrik edilmesi mevzubahistir derler. Hâlbuki imam tayin edilmezse fitne daha da çok artacağını akılları ermez ve devlet başkanının tayini vacip olmaz derler, caiz olmaması gerekir de derler haşa, çünkü Ehlisünnet ise bunları reddetmiştir. Ehlisünnet ne diyor? İmam olmayınca insanlar muhtelif gruplara ayrılarak kimse kimseye tabi olmaz. Böylece fitne fesat ve katillikler kıtaller ortalığı sarar şeklin de düşünmekle daha realist değerlendirme de bulunmuş oluyor ehlisünnet. İmamı Malik iyi veya facir mutlaka bir imam olmalıdır iyi veya kötü diyor bakın İmam Malik. Çünkü en kötü devlet başkanı, devleti devletin başkanlığının olmamasından daha iyidir diyor. Mutlaka bulunması gereken şartlar yani halife yahut devlet başkanı veyahut da imam devletin başına geçti. İsimleri değişik Ulu’l Emir de deniyor buna halife de deniyor, devlet başkanı da, deniyor imam da deniyor. Şimdi on da bulunması gereken şartlarla inşallah bundan sonraki dersimiz devam edecektir. Cenabı Hak ümmeti Muhammed’in birliğini beraberliğini nasip eylesin, Allah’ın hükmüyle hükmeden emriyle emreden Peygamberine sıkıca tabii olan hilafet devlet başkanlığı görevini en iyi şekil de yapan devlet adamlarını Allah ümmeti Muhammed’in başından eksik etmesin, ümmeti Muhammed’e de böylesi devlet adamlarına yardımcı olmayı bir ve beraber olmayı da nasip eylesin. Çünkü ümmet bir bütün olmazsa devleti ne yapacak devlet demek milletle el birliği için de dünyasını ve ukbasını kazanması demek, yükselmesi demek, birlik beraberlik olmazsa itaat olmazsa ondan sonra bölünme parçalanmalar olursa ümmet ayakta duramaz düşman gelir tepene çullanır aklını başına al.

 

Dakika 45:15

 

(Visited 134 times, 1 visits today)
{"message":{"type":8,"message":"Undefined variable: show_right_meta","file":"\/home\/pwny9ik9\/public_html\/wp-content\/plugins\/cactus-video\/video-hook-functions.php","line":1155},"error":1}