İslam Tarihi Ders 47
47- İslam Tarihi Ders 47
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
Çok kıymetli ve muhterem izleyenler!
Sevgili Peygamberimizin ataları ile ilgili tarihi bilgilerimiz, tarih dersimiz devam ediyor;
Peygamberimizin (Aleyhissalâtu Vesselâm) dedesi Abdülmuttalib’ten yukarı doğru on birinci sırada yer alan atasa Mâlik B. Nadr şânı büyük bir zât idi. Kendisine Mâlik ismi Araplara hükümdar olması için verilmişti.
Mâlik b. Nadr ’ın Cendere ile evlenişi;
Mâlik b. Nadr, Cendere Binti Hâris bin Cendere bin Âmir b. Sâ’d b. Hâris b. Mudâd, Mudâd’ül-Cürhimî ile evlendi. Cendere Peygamber Efendimizin babaannelerinin yukarıya doğru on birincisi idi.
Mâlik b. Nadr ‘ın oğulları;
“Fihr, Hâris, Şeybân” Mâlik b. Nadr ‘ın oğlu Hâris ’den dolayı Ebû’l-Hâris diye künyelenmişti. Fihr ‘in, Hâris ‘in, Şeybân ‘ın annesi Cendere Binti Hâris b. Mudâd b. Amr b. Hâris veya Âmir b. Hâris b. Mudâd el-Cürhimî idi.
Yine Peygamber Efendimiz (Aleyhissalâtu Vesselâm) dedesi Abdülmuttalib’ten yukarı doğru onuncu sırada yer alan atası Fihr b. Mâlik’te daha babasının sağlığında fazilet ve üstünlük alâmetleri görülmüştü. Fihr b. Mâlik, babasının vefatının üzerine onun yerine geçti, Fihr ‘in ismi Kureyş lâkabı Fihr idi. Evet, sevgili dostlarımız, ilk defa Kureyş ismini atalarından Fihr de görüyoruz. Kureyş ismi verilenler, Kureyş ismi böyle Fihr’e verildiği gibi ondan önce Nadr b. Kinâne ’ye de verilmişti. Hattâ dağınık bir hâlde bulunan Kureyşlileri Mekke’de bir araya topladığı için Kusây’a da Kureyş adı verilmiştir.
Fihr ’in Kâbe’yi yıkmaya gelen Himyer kralını mağlup edip ve esir edişi;
Evet, Kâbe’yi yıkmaya bakın başkaları da teşebbüs etmiş ama herkes belâsını bulmuş. Yemen’deki Himyer krallarından Hassan bin Abdi Külâl Kâbe’nin taşlarını Mekke’den yemene taşıyıp memleketinde yapacağı Beyti halkın hac ve ziyâret etmesini sağlamak isteyerek Himyer ve Yemen kabilelerinden büyük bir cemaatle bir ordu ile gelip Nahle’ye konmuş Mekke’ye girmeye korkmuştu. Halkın yayılım hayvanlarını yağmalamış, yolları kesmişti bunun üzerine bütün Kureyş, Kinâne, Huzeyme, Esed, Cüzâm ve Mudârilerden komşuları olan kabileler Fihr ‘in kumandası altında Hassan b. Abdi Külâl ’in üzerine yürüdüler. Şiddetle savaştılar, çatıştılar Himyerîleri bozguna uğrattılar, Kral Hassan b. Abdi Külâl da esir düştü üç yıl Mekke’de tutuklu kaldı sonra da kurtulmalık akçesi ödeyip memleketine dönerken Mekke ile Yemen arasında öldü.
Dakika 5:15
Evet, sevgili dostlarımız, bu hadise üzerine bütün Arap kabileleri Fihr ’den korktular ve ona tâzimde bulunmaktan geri durmadılar. Fihr ‘in şan ve şerefi gittikçe yükseldi. İşte Peygamberimizin dedelerinden biri Fihr’dir. Kâbe’yi yıkmaya gelen ordu ile böyle çarpışmıştır kahramanca ve onları mağlup etmiştir.
Fihr ‘in Leylâ Hâtun ile evlenmesi;
Fihr b. Mâlik Peygamber Efendimizin (Aleyhissalâtu Vesselâm), babaannelerin yukarı doğru onuncu sırada yer alanı Leylâ Binti Hâris b. Temîm b. Sâ’d b. Huzeyl b. Müdrike ile evlendi.
Fihr b. Mâlik’in çocukları;
Fihr b. Mâlik’in Leylâ Hâtun’dan yedisi erkek birisi kız sekiz çocuğu doğdu. Bunlardan birincisi Gâlip, ikincisi Muhârip, üçüncüsü Hâris, Esed, Avf, Cevn, Zî’b, Cendere, Cendere kız idi. Fihr b. Mâlik oğlu Gâlip ’den dolayı Ebû’l-Gâlip künyesini taşırdı yani Gâlib ’in babası demek. Fihr b. Mâlik oğlu Gâlib’e:
“Elinde bulunan az şey elde edilmek için gülsuyu dökeceğin çok şeyden daha hayırlıdır” diye öğüt verirdi. Dikkat et buraya! İşte onurlu, haysiyetli, şerefli insanların sözü bu… Fihr b. Mâlik oğlu Gâlib’e: “Elinde bulunan az şey elde edilmek için gülsuyu dökeceğin çok şeyden daha hayırlıdır” diye öğüt verirdi.
Evet, sevgili dostlarımız!
Peygamberimizin atalarından Efendimin soy direği ataları arasında bulunan ve Peygamberimizin dedesi Abdülmuttalib’ten yukarı doğru dokuzuncu sırada yer alan Gâlip b. Fihr kardeşleri arasında şeref ve şanca büyük bir üstünlük taşıyordu. Babası Fihr vefât edince daha da şereflendi ve işi de yükseldi.
Gâlip b. Fihr ‘in Âtike Hâtun ile evlenişi;
Gâlip b. Fihr, Peygamberimizin (Aleyhissalâtu Vesselâm) yukarı doğru onuncu sırada bulunan babaannesi Âtike Binti Yahlut b. Nadr b. Kinâne ile evlendi.
Gâlip b. Fihr ‘in oğulları;
Gâlip b. Fihr ‘in yedi oğlu vardı; Lüey Teim, Kays, Tâlip, Vehb, Kesîr, Harrâk. Gâlip b. Fihr oğlu Teim’den dolayı Ebû Teim künyesini taşırdı. Peygamberimizin soy direği ataları arasında bulunan ve Peygamberimizin dedesi Abdülmuttalib’ten yukarı doğru sekizinci sırada yer alan Lüey b. Gâlip fazileti apaçık bir Seyyid ve şerif idi. Kendisi daha yiğitlik çağındayken babası Gâlip onun söylediklerine bakarak:
“Oğulcuğum! Ben dinlediğim sözlerinden senin fazilet ve üstünlüğünü anlıyorum, kavmine hâkim olmalı dilerim. Kavmine hâkim olursan onların câhilliklerini yumuşak huyluluğunla ört, bastır. Şâyi olan kötülüklerini de şefkatinle düzelt. Çünkü er kişilerin er kişilere üstünlüğü işleri ile ölçülür. Kendisinde başkalarına karşı derece yüksekliği bulunmayan kimse için fazilet ve üstünlük bulamaz. Üstün, alta karşı üstünlüğü dâima faziletidir” dedi. Ne güzel öğüt veriyor.
Dakika 11:00
Lüey b. Gâlib ‘in Mâviye Hâtun ile evlenişi;
Lüey b. Gâlib, Peygamberimizin (Aleyhissalâtu Vesselâm) yukarı doğru sekizinci sırada yer alan babaannesi Mâviye Binti Kâ’b b. Kayn b. Cesîr b. Şeyullah b. Esed b Vebere b. Tâlip Hurbân b. İmrân b. Havf b. Kudâa ile evlenmişti. Bu bin, bin dedikleri; bu onun oğlu öteki onun oğlu dereken soy kütüğüne doğru uzanmaktadır.
Lüey b. Gâlib ‘in oğulları;
Kâ’b, Âmir, Sâme, Huzeyme, Hâris, Sâ’d, Avf. Evet, sevgili dostlarımız, Lüey b. Gâlip oğlu Kâ’b’dan dolayı Ebû’l-Kâ’b künyesini taşırdı. Sâ’d ’ın annesi Büsre Binti Gâlip b. Hevin lâkabı ise (Hun) idi. Bin Huzeyme Âmir’in annesi, Vahşiyye Binti Şeybân b. Muharif b. Fihr. Avf ’ın annesi Baide Binti Avf b. Temîm bin Abdullah b. Katafan. Diğerlerinin annesi de Mâviye Binti Kâ’b idi. Gâlib b. Fihr vefât ettiği zaman makâmına oğlu Lüey bin Gâlip geçti.
Lüey b. Gâlib ‘in Mekke dışında kuyu kazdırışı;
Lüey b. Gâlib, Mekke dışında bir kuyu kazdırmıştı. Kureyşî’ler Kusây’dan önce o kuyunun suyunu getirip içerlerdi. Bu kuyu “Yesire” diye anılırdı.
Evet, sevgili dostlarımız, Peygamberimizin soy direği ataları arasında bulunan ve Peygamberimizin (Aleyhissalâtu Vesselâm) dedesi Abdülmuttalib’ten yukarı doğru yedinci sırada yer alan Kâ’b b. Lüey Araplar içinde kadri-kıymeti, şerefi en büyük olandı. Cuma gününe “Cuma ismini” ilk defa o vermişti. Araplar daha önce cuma gününe “Avve” derlerdi. Kâ’b b. Lüey, cuma günü kavmini toplayıp onlara hutbe irâd ettiği gibi Hac mevsiminde de cemaate hitap ederdi. Hutbesinde:
“ Akrabanızla görüşmeye gidiniz ve görüşme hukûkunu gözetiniz, verdiğiniz sözü yerine getiriniz, mallarınızı üretiriz. Çünkü bu yapacağınız iyiliklerin dayanağıdır. Üzerinize düşen vazifelere onsuz riâyet edemezseniz. Sizler şu hareminize son derece de saygı gösteriniz, onu süsleyiniz, ona sımsıkı sarılınız. Yukarıda onun hakkında büyük bir haber gelecek Peygamberimizin peygamberlerin sonuncusu kerim Peygamber ondan çıkacak. Yani son Peygamber o Mekke’den Kâbe-i Şerif’in oradan zuhur edecek ondan çıkacak” bâs” olunacaktır.
Dakika 15:35
“Mûsâ ve Îsâ bu haber ile geldi” derdi. Görüyorsunuz, tâ onlar dahi Mûsâ’nın, Îsâ’nın Hz. Muhammed’i haber verdiklerini biliyorlar.
Kâ’b b. Lüey ’in Peygamberimiz hakkındaki şiiri;
Gündüzler ve geceler hep yeni haber getirmektedir. Haberin gece veya gündüz gelmesi bizim için birdir. (Yani o son Peygamberin haberini bekliyoruz) diyordu hem gece, hem gündüz. Herkes gaflet fetret üzere iken Emin Peygamber Muhammed gelecek, dosdoğru söyleyici ve en iyi bilici haber verici olarak birçok haberler verecektir. Ne olurdu O’nun gizilce dâvete başladığı ve kabilesinin hakkı ve kendisine yardımı terk ettikleri zaman buluna idim, O Peygambere yardım edebileydim. O’nun zamanın da geleydim diyor. Vallâhi ben ona işiten kulak, gören göz, tutan el, yürür ayak, asılı kuba olur kırba olur, O’nun dâvetine dâvet nidasına sevinerek deve hızlanışı ile hızlanır koşardım. O’nun Peygamberliğini koşarak aşk ile şevk ile kabul ederdim.
Kâ’b b. Lüey ‘in Mahşiyye Hâtun ile evlenişi;
Görüyorsunuz, tâ o zaman Hz. Muhammed’in gelişi nasıl özlenmektedir. Kâ’b b. Lüey Peygamberimizin yukarı doğru yedinci sırada gelen babaannesi olan Mahşiyye veya Binti Şeybân b. Muhârib b. Fihr b. Mâlik b. Nadr b. Kinâne ile evlendi.
Kâ’b b. Lüey ‘in oğulları;
Mürre, Kusayy, Husâys Adiyy. Kâ’b b. Lüey oğlu Husâys’dan dolayı Ebû Husâys künyesini taşırdı.
Kâ’b b. Lüey ‘in vefât tarihinin tarih başlangıcı edinilmesi;
Kâ’b b. Lüey, vefât ettiği zaman Kureyşî’ler tâzim için onun ölüm tarihini fil yılına kadar tarih başlangıcı edindiler.
Peygamberimizin soy direği ataları arasında bulunan ve dedesi Abdülmuttalib’ten yukarı doğru altıncı sırada Mürre b. Kâ’b; şerefli, büyük himmetli, Seyyid ve ulu kişi idi.
Dakika 20:00
Mürre b. Kâ’b ’ın Arafat’ta su kuyusu kazdırışı;
Mürre b. Kâ’b, Arafat’ta bir su kuyusu kazdırmıştı bu kuyu “reva” diye anılırdı.
Mürre b. Kâ’b ‘ın ilk Hint Hâtun ile evlenmesi;
Mürre b. Kâ’b Peygamberimizin (Aleyhissalâtu Vesselâm) yukarı doğru altıncı sırada yer alan babaannesi Hint Binti Süheyl b. Sa’lebe b. Hâris b. Mâlik b. Kinâne b. Huzeyme b. Müdrike b. İlyâs b. Mudâr ile evlenmişti.
Mürre b. Kâ’b ‘ın oğulları;
Mürre b. Kâ’b ‘ın üç oğlu vardı; Kilâb, Teim, Yakazâ. Mürre b. Kâ’b ‘ın oğullarından Kilâb Hint Binti Süreyr’den doğdu. Mürre b. Kâ’b ‘ın sonradan evlendiği Sâ’d b. Bârik b. Hârise b. Amr b. Âmir’in kızı Esmâ Hâtun ile de Teim ve Yakazâ adındaki oğlanları doğmuştur Esmâ Hâtundan. Mürre b. Kâ’b oğlu Yakazâ’dan dolayı Ebû Yakazâ künyesine taşırdı.
Peygamberimizin (Aleyhissalâtu Vesselâm) soy direği ataları arasında bulunan ve dedesi Abdülmuttalib’ten yukarı doğru beşinci sırada yer alan atası Kilâb b. Mürre de hem baba, hem dede, hem de anne tarafından asâlet ve şeref toplanmış kendisinin kadri-kıymeti yükselmişti. Hacca onlar izin verirlerdi.
Kilâb b. Mürre’nin Fâtımâ Hâtun ile evlenişi;
Kilâb b. Mürre Peygamberimizin (Aleyhissalâtu Vesselâm) yukarı doğru beşinci sırada gelen babaannesi Fâtımâ Binti Sâ’d b. Seyel diğer lâkabı “Hayr” idi. Seyer b. Hamele Avf b. Kanîn b. Âmir’ul-Câdir Câdir’ül-Ezdî ile evlenmişti.
Kilâb b. Mürre’nin çocukları;
Kusâyy diğer adı “Zeyd” Zühre adında iki erkek oğlu vardı. Nûn adında da bir kız çocuğu doğmuştu. Kilâb b. Mürre oğlu Zühre’den dolayı Ebû Zühre künyesini taşırdı.
Kilâb b. Mürre’nin kuyuları kazdırışı;
Kilâb b. Mürre Mekke dışında “Hum, Rum Cezir” diye anılan kuyuları kazanmıştı. Çünkü o memlekette suya ne kadar ihtiyaç olduğu ortada.
Evet, sevgili dostlarımız, İnşâ’Allah’u Teâlâ sizlere Peygamberimiz Efendimizin dedesi Kusây’dan bahsedeceğiz diğer dersimizde İnşâ’Allah. Bugünkü dersimizi de burada sonlandırırken bu kütük devam ediyor soy kütüğü İnşâ’Allah’u Teâlâ.
Dakika 24:34