İslam Tarihi Ders 75
75- İslam Tarihi Ders 75
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
Çok kıymetli ve muhterem izleyenler,
Yüce İslam’ın tarihinden keşif notlarımız devam ederken konumuz yine Sevgili Peygamberimizin ailevî durumu, evlatları, hanımları ve câriyeleriyle ilgili;
İbnü’l-Kelbî der ki: Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm)’ın on beş hanım ile evlenmiş fakat on üç tanesi ile gerdeğe girmiş, aynı anda on bir tanesi nikâhı altında bulunmuştur. Vefât ettiğinde dokuz hanımı hayatta idi. O’nun ilk evlendiği Hanım Hatice Binti Huveylid’dir (Radıyallâhu Anha ve Erdahünne Ecmaîn ). Hz. Hatice Peygamberimizden önce Atik b. Âiz b. Abdullah b. Mahzun ile evlenmiş ve o kişi vefât etmiştir. Atik’ten sonra Ebû’l-Hâle b. Zürâre b. Nebbâs et-Temîmî ile evlenmiş ve ondan Hind b. Ebî Hâle adındaki çocuğu olmuştur. Daha sonra Ebû’l-Hâle ’de vefât etmiş bu sefer Rasûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) Efendimizle evlenmiş ve O’ndan sekiz tane çocuğu olmuştur. Bunlar;
“Kâsım, Tayyib, Tâhir, Abdullah, Zeynep Rukiyye, Ümmü Gülsüm ve Fâtımâ” erkek çocukları küçükken vefât etmişlerdir. Kızlara gelince bunlar, ergenlik yaşına gelip evlenmiş ve çocukları da olmuştur. Hz. Hatice Annemiz hayatta olduğu sürece Hz. Peygamber (Sallallâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem) hiçbir kadınla evlenmemiştir. Onun vefâtı ise hicretten üç yıl öncedir. Hz. Peygamber (Sallallâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem)’in Hz. Hatice’den başkasından İbrâhim adında bir çocuğu olmuştur. Diğerlerinin hepsi Hatice Annemizdendir. Hz. Hatice vefât ettikten sonra Hz. Peygamber (Sallallâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem) Sevde Binti Zem’â’yı nikâhlamıştır, Hz. Âişe’yi de nikâhladığı da söylenmiştir. Âişe-i Sıddıkâ Annemiz ile evlendiğinde o yaşı küçüktü fakat denildiği kadar da fazla küçükte değildi. Sevde ise dul bir kadındı. Ondan önce Süheyl b. Amr’ın kardeşi olan Sekrân b. Amr b. Abîd Şems’in yanında idi. Sekrân Habeşistan’a hicret edenler arasında idi. Orada Hristiyan olmuş ve Hristiyan olarak ölmüştü. Bunun üzerine Rasûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm), Mekke’de iken başkasına vekâlet vererek evlenmiştir. Onun yerine kendisiyle evlenmesini isteyen Osman b. Mazûn’un hanımı Havle Binti Hâkim idi. Hz. Peygamber (Sallallâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem) Mekke’de iken Sevde ile gerdeğe girmiştir. Babası Zem’â b. Kays onu Hz. Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm)’a nikâhlamıştır. Hz. Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm), onunla evlendiği sırada Sevde’nin kardeşi Habîb b. Zem’â Mekke’de değildi. Mekke’ye geldiği zaman başına toprak koymaya başladı. Fakat Müslüman olunca ben o işi yaptığım zaman akılsız, kafasız, câhili hareketi ile hareket etmişim diyerek, bu işinden dolayı pişman olmuştur. Çünkü o zaman ki kafa putperest kafa idi. Müslüman olunca tamamen hak ve hakîkat yerleşti.
Dakika 5:25
Âişe ’ye gelince Annemiz (Radıyallâhu Anha) onunla Medine’de iken evlendi, gerdeğe girdi. Vefât ettiğinde Hz. Âişe’nin 20 yaşlarında olduğu ve değişik haberlerinde bulunduğu mevcuttur. Hz. Peygamber (Sallallâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem) onun dışında bakire olarak kimseyle evlenmemiştir. Hicretin 58’inci Kasımında 678 yılında vefât etmiştir. Bu 677 de denmiştir. Ondan sonra Hz. Ömer b. Hattâb ’ın kızı olan Hafsâ ile evlenmişti. Daha önce Hafsâ Huneyş b. Huzâfe es-Sehmî ile evliydi. Huneyş Bedir savaşına katılanlardandır. Sehm oğullarından ondan başka Bedir savaşına katılan yoktu. Hafsâ’nın Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm)’dan çocuğu da olmadı. Medine de Hz. Osman’ın Halîfeliği döneminde vefât etti Hafsâ Annemiz de (Radıyallâhu Anha). Daha sonra Hz. Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm) Mahzun oğullarından Ebû Ümeyye Zadür-Rekbîn kızı Ümmü Seleme ile evlenmiştir. Ondan önce Mahzunlulardan Ebû Selem b. Abîd el-Esed’in hanımı idi. Ebû Seleme Bedir savaşına katılmış Uhud savaşında aldığı bir yaradan vefât etmiştir. Rasûlullah (Sallallâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem) de Ümmü Seleme ile Ahzâb (Hendek) savaşından önce evleniştir. Hicret’in 9’uncu yılında 678 veya 679 yılında vefât etmiştir. Hz. Hüseyin (Radıyallâhu Anhü) Hazretlerinin şehit olmasından sonra vefât etmiştir diyenler de vardır. Daha sonra Amr b. Sa‘saa oğullarından Huzeyme ’den Huzeyme’nin kızı Zeynep ile evlenmiştir. Ona fakirlerin Annesi anlamına gelen (Ümmü’l-Mesâkin) denilir. Hz. Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm) hayatta iken vefât etmiştir. Hz. Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’in hayattayken bundan ve Huveylid’in kızı Hz. Hatice Annemiz ’den başka bir hanımı vefât etmemiştir. Hz. Zeynep ondan önce et-Tufeyl b. Hâris b. Abdülmuttalib’in hanımı idi. Rasûlullah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) el-Mureysî yılında Mustalik oğullarından Huzâa b. ve el-Hâris b. Ebî Dırâr’ın kızı olan Cüveyriye ile evlenmiştir. Ondan önce Mustalik oğullarından Mâlik b. Safvan’ın hanımı idi, ondan herhangi bir çocuğu olmamıştır.
Dakika 10:00
Daha sonra Hz. Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm), Ebû Süfyân b. Harb ’in kızı Ümmü Habîbe ile evlenmiştir. Ümmü Habîbe Ubeydullah b. Cahş ’ın hanımı olup Habeşistan’a hicret edenler arasındaydı. Ubeydullah b. Cahş orada Hristiyan olmuş ve Habeşistan’da vefât etmiştir. Peygamberimiz (Aleyhissalâtu Vesselâm) da Necâşî’ye haber göndererek Habeşî hükümdarına, Ümmü Habibe’yi kendisine istetti ve Habeşistan’da olduğu hâlde onunla nikâhlandı. O’na Ümmü Habîbe’yi Hâlid b. Sâid b. el-Âs nikâhlamıştır. Osman b. Affan istemiş ve nikâhını o kıymıştır diyenler de vardır. Bunun için Peygamberimiz (Aleyhissalâtu Vesselâm), Necâşî’ye haber göndermiş ve 400 dînâr Mehir ve onun karşılığı verilmiştir. Necâşî de Ümmü Habîbe’yi, Hz. Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm)’a göndermiştir. Ümmü Habîbe kardeşi Muâviye’nin halîfeliği döneminde vefât etmiş ve Hazreti Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm)’dan da çocuğu olmamıştır. Hazreti Peygamber (Sallallâhu Teâlâ Aleyhi ve Sellem), daha sonra Cahş kızı Zeynep ile evlenmiştir. Ondan önce âzâdlı kölesi Zeyd b. Hârise ile evli olup, ondan herhangi bir çocuğu olmamıştır. Yüce Allah O’na Hz. Zeyneb’i nikâhlamış… Buraya dikkat edin ey dünya! Yüce Allah O’na Hz. Zeyneb’i nikâhlamış ve bu konuda Cebrâil (Aleyhisselâm)’ı da Hz. Peygamber’e göndermişti. Bu bakımdan Hz. Zeynep Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm)’ın diğer hanımlarına karşı övünerek şöyle derdi:
“Ben hem beni evlendiren Velî bakımından, hem de bunu bildiren Elçi bakımından diğer bütün hanımlarından daha üstünüm!”. Hazreti Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm)’dan sonra hanımları arasında ilk vefât eden odur. Onun vefâtından sonra Hz. Ömer’in halîfeliği döneminde vefât etmiştir.
İşte görüyorsunuz Zeyd, Zeynep Annemizi boşandıktan sonra Yüce Allah’ın kesin emri ile Cebrâil (Aleyhisselâm)’ın getirdiği haber ile Zeynep Annemizi, Peygamberimiz nikâhlamıştır ki kesin Allah’ın emri Cebrâil (Aleyhisselâm)’ın da haberi ile. Bunu da dünyadaki İslam düşmanları burayı da istismâr etmek için elden geleni yapmaktadırlar. Hz. Âişe Annemiz ile evliliğini dünya İslam îmânsızlar İslam düşmanları orayı da istismâr etmek için elden geleni yapmaktadırlar. Peygamberler Allah’tan emir almadıkça hiçbir şey yapamazlar.
Daha sonra Hayber yılında Huyey b. Ahtab ’ın kızı Safiyye ile evlenmiştir. Ondan önce Sellâm b. Mişkem’in hanımı idi. Sellâm vefât edince Kinâne b. er-Rebî b. Ebi’l- Hukayk onu nikâhlamıştı. Muhammed b. Mesleme Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm)’ın emriyle onu öldürmüştü. Daha sonra Hz. Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm), Safiyye’yi esirlikten kurtarmış Hicretin 6’ncı yılında da evlenmişti. Hicretin 36’ncı yılında vefât etmiştir.
Dakika 15:03
Ondan sonra Hz. Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Hilal oğullarından Hâris kızı Meymûne ile evlenmiştir. Ondan önce Sakif’li Ümeyr b. Amr’ın hanımı idi. Daha sonra onunla Ebû Züheyr bin Abdüluzzâ evlenmiş, ondan sonra da Rasûlullah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz evlenmiştir. Meymûne Annemiz İbn-i Abbâs’ın ve Hâlid b. Velîd’in teyzesidir. Onunla “Selif” denilen yer ve Umretü’l-Kazâ’yı yaptığı sırada evlenmiştir. Ondan sonra Rifâa kızı en-Neşâ diye bilinen Kilâb oğullarından bir kadınla evlenmiştir. Esmâ b. es-Salt’ın kızı Şenbar’dır denildiği gibi es-Salt b. Habîb’in kızıdır da denilmiştir. Onunla gerdeğe girmeden önce vefât etmiştir. Daha sonra Gıfâr oğullarından Amr’ın kızı eş-Şenbâ ile evlenmiştir. Onun Gıfâr oğullarından değil de Kinâne’li olduğu da söylenmiştir. Hz. Peygamberin oğlu İbrâhim onunla gerdeğe girmeden önce vefât etmesi üzerine: “Bu kadının eğer Peygamber olsaydı oğlu ölmezdi!” demesi üzerine onu Peygamberimiz boşamıştır. Ondan sonra Câbir’in kızı el-Kutabiyyeli Arbe ile evlenmiştir. Bu sırada Ebû Üseyd es-Sâidî de onu istedi. Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm)’ın yanına geldiğinde ondan Allah’a sığınınca Hz. Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) de ondan ayrıldı. Yani gerdek gecesi ondan vazgeçti. Çünkü burada başka söylentiler de bulunmaktadır. Ondan sonra en-Nûmân b. el-Esved b. Belûhü’l el-Kindî’nin kızı Esmâ ile evlenmiş Hz. Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) onun yanına girince onun saçlarının ağarmış olduğunu gördü O da ona bir miktar mal vererek ailesine geri gönderdi. Onun kendisinden Allah’a sığınması üzerine ailesine geri göndermiştir de denmiştir. Burada kadınları birileri aldatıyor “Allah’a sığının!” Peygamberin gerdek gecesine girince “ Allah’a senden sığınırım!” deyin diyorlar ki bunu dedik ki kadınların Peygamberden uzaklaşmasını, Peygamberin onları boşamasını isteyenler söylemişlerdi. Evet, bir önceki de bu da böyle bir durumla karşı karşıya ama tabii en iyisini Allah ve Rasûlü bilir. Sürâ’nın kızı Fâtımâ’nın durumu da böyledir İbnü’l Kelbî şunları da söylemiştir:
Arbe Ümmü Şerik’in kendisidir. Devam ederek der ki: Hz. Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) el-Huzeyl b. Hubeyre’nin kızı Havle ile de evlenmiştir. Ensâr’dan el-Hâtim’in kızı Leylâ ile Hz. Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’e kendisine arz etmiş, O da onunla evlenmiştir. Leylâ durumu kavmine haber verince onlar: “Sen kıskaç bir kadınsın O’nun senden başka kadınları da vardır. O bakımdan sen bu işten vazgeç!” dediler. O da: “Vazgeçtiğini söyleyince “Hz. Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm), ondan ayrılmıştır”.
Dakika 20:15
Peygamber (Aleyhissalâtu Vesselâm) isteyip de nikâhlamadığı kadınlara gelince;
Ebû Tâlib’in kızı Ümmü Hânî’yi istemiş fakat onunla evlenmiştir. Kureyş oğullarından Ömer’in kızı Sa’saa el-Âvar el-Amber’inin kız kardeşi Meşâme’nin kızı Safiyye de bunlar arasındadır. Yine amcası Abbâs’ın kızı Ümmü Habîbe de bunlardandır. Çünkü Hz. Abbâs’ın sütkardeşi olduğunu öğrenmiş bu bakımdan onu bırakmıştı. Ayrıca Hâris b. Ebî Hârise’nin kızı Cemrâ da bunlardandır. “Babası hiç de öyle bir durum olmadığı hâlde: “O hastalıklıdır!” diye söylemiş ve yanına gittiğinde gerçekten alaca hastalığına yakalandığını görmüştü”. Görüyorsunuz hastalık yokken hastalık var dersen Allah o anda hastalık yaratmış her şeye kâdir olan Allah ve Peygamberimiz de onu geri göndermiştir.
O’nun câriyelerine gelince;
Şemûn’un kızı Kıptî Mâriye olup İbrâhim’in (Aleyhisselâm) annesidir. Peygamberimizin çocuğu olan hanımlarından biri de Kıptî Mâriye’dir. İbrâhim isimli oğlu (Aleyhisselâm) Mâriye Annemizden doğmuştur. Diğeri ise Zeyd’in kızı Kurayzâ’lı Reyhâne’dir. Onun Nâdir oğullarından olduğu da söylemiştir.
Evet, çok kıymetli ve muhterem efendiler, bunların özünü diğer derslerimizde Akâid’de, Fıkıh İlminde Fıkıh derslerimizde ve diğerlerinde bunlara zaten değindik. Burada da tarihi bölümüne değinmekteyiz. Dolayısıyla haberlerin hepsi mükemmeldir. Fakat haberlerin veriliş şekillerinde farklılıklar olabilir ama gerçeği değiştirmez, bunlar asilde hepsi aynıdır. Fakat daha bunların aslî olanı hüküm ihtivâ eden kısmı Akâid ve Fıkıh derslerimizde anlatılanlardır. Buradakiler teferruata biraz yakın haberlerdir, oradakiler ise hükmî haberlerdir. Tabii hükmî haberleri öncelikle iyi kavramalı teferruattan da mâlumât açısından haberdar olmakta fayda vardır sevgili dostlarımız. İşte görüyorsunuz Sevgili Peygamberimiz, insanlığın hayrına olan her işi yerli yerince içinde bulunduğu şartlara göre bunlar yerli yerince uygulanmıştır. Yüce İslam faydalıyı celb eden zararı def eden bir metod üzerinde oturmaktadır.
Dakika 25:00
İmâm-ı Âzâm (Rahimehullâh), bunu çok iyi keşfetmiş ve kendi Hanefî Okulundaki derslerin temelinde bunun olduğunu görmekteyiz. Diğer kıymetli müçtehit âlimlerimizde de olduğu gibi. Allah bütün âlimlerimize bol bol rahmet eylesin. Habîbine salat-u selâm olsun. O’nun Âline, Ezvâcına, Ashâbına, Etbâına da salat-ü selâm olsun. Yeryüzünde ne kadar Allah yolunda mü’min Müslüman, Ümmet-i Muhammed varsa, bizden onların hepsine selâm olsun. Ey Ümmet-i Muhammed bir olun, bütün olun! Allah’ın emrinde maddî-manevî güçlerinizi, kuvvetlerinizi birleştirin, birlikte hakkı müdafaa edin, birlikte Lebbeyk deyin, birlikte kahramanlar gibi meydanlara atılın, hakkı hâkim kılın ki ümmet ve tüm insanlık kurtulsun! Bizden hatırlatmak, ötesi size kalmıştır. Yüce Allah Ümmet-i Muhammed’e her türlü zaferi en yakın anda nasîb-i müyesser eylesin. Kalpleri birleştirsin, kuvvetleri birleştirsin. Birlikte hakkı savunmayı tüm ümmete nasîb eylesin. Birlikte var ikilik yok, kardeşlik var düşmanlık yok, adâlet var zulüm yok, îmân var küfür, şirk, nifâk yok. İslam’da her güzellik var kötülük yok, biz hatırlatıyoruz.
Dakika 27:21