HadısŞerifKülliyatı 227-01

227 – Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 227

227- Hadis-i Şerif Külliyâtı Ders 227

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

 

 

‘’Elhamdülillahi Rabbil-âlemin vesselâtü vesselâmü alâ rasûlina Muhammedin ve alâ âli Muhammed’’

 

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

 

Çok kıymetli ve muhterem izleyenler,

 

Dersimiz uzuvların ve yaraların diyeti konusunda hadis-i şerifler külliyâtından sizlere keşif notları vermeye devâm ediyoruz.

 

Süleymân İbn-i Yesâr (R.A) anlatıyor Zeyd İbn-i Sâbit (R.A) derdi ki: ‘’Göz yerinde kalır fakat nûru sönerse diyeti 100 dînârdır.’’ Bu da Muvattâ’nın haberidir. El Ayn-ül Kâime tam göz demektir. Hadis-i Şerif’te göz yuvarları yüzün güzelliğini bozacak şekilde bir zarar gelmeden nûru giderilmiş, görmez hâle getirilmiş ise bunun diyeti 100 dînâr olarak tespit edilmiştir.

 

Uzuvların diyetinde umûmî prensip şudur. İnsanlarda el, ayak, kulak, dudak, göz, kaş gibi çift olan uzuvlardan her ikisinin diyeti nefsin diyeti kâmilesine müsâvîdir. Bunlardan sâdece birinin diyeti ise bir diyeti kâmilenin nısfı yâni yarısı miktârıdır. Meselâ bir eli hatâen kesilen bir erkeğe 5000 dirhem bir kadına da 2500 dirhem diyet vermesi lâzım gelir. Kirpikler, göz kapakları gibi adetleri 4 olan uzuvlardan her birine diyeti de bir diyeti kâmilenin dörtte biri nispetindedir. Lisânın aklın diyetleri de birer diyeti kâmiledir, bu da Istılâhât-ı Fıkhiyye Kâmusunda mevcuttur.

 

Hadis-i şerif Muvattâ rivâyeti ile rivâyet edilmiş Zürkânî, İmâm-ı Mâlik’in bununla hükmetmeyip bu ameliye, câriye aynen icrâ mümkünse tatbik edilir değilse diyet hatâ da olduğu gibidir dediğini belirtir.

 

Evet, sevgili dostlarımız!

 

Amr İbn-i Şuayb an-Ebîhi an-Ceddihî (Radıyallâhu Anhüma ve Erdahüm Ecmaîn) anlatıyor; Rasûlullah (A.S.V) yerinde sâbit kalarak kör olan göz hakkında diyetin üçte birine hükmetti. Bu da Ebû Dâvûd ve Nesâî’nin haberidir. Türgiştî burada yuvasından çıkmamış yerinden oynamamış daha önceki görünüşü bozulmamış, yüzde bir çirkinliğe sebep olmamış gözün kast edildiğini söyler. Önce ki hadis-i şerif’te de belirtildiği üzere tabî hâli bozulmadan görme nûru kaybolan göz olmaktadır. Bu şartlarla görmesinin gitmesine sebep olduğu takdirde bir gözün diyeti sağlam gözün diyetine, diyetinin üçte biri olmaktadır. Çünkü görme nûru gitse de göz yüzde normal hâlde varlığını devâm ettirmektedir.

 

Dakika 5:03

 

Göz çıkarılacak veya patlatılacak olsa bu güzellik hâli kaybolur. İshâk İbn-i Râfî’ye bu hadisin zâhirî ile ameli esas almış ise de geri kalan ulemâ bunu kesin bir miktara bağlamaktan ziyâde ‘’Hükûmet-i Adl’’ (Huk: Miktarı şer’an muayyen olmayıp ehl-i vukufun (bilirkişinin) usûlü dairesinde takdir ve tayin edeceği diyettir. Buna hükm-ü adl de denir.) denilen ehlivukufun usûlü dâiresinde yapacağı takdire bırakılmış, bir eş yâni diyet olarak değerlendirilmiştir. Evet, eş, yaralanan ve kesilen uzuvlardan dolayı verilmesi gereken diyete eş denmektedir. Çünkü gözün hâsıl ettiği faydalar tamâmen bitmiş değildir, tıpkı dişin, darbenin tesiriyle kararması gibi. Hadisi ‘’Hükûmet-i Adl’in’’ mânâsına hamletmişlerdir. Zîrâ ‘’Hükûmet-i Adl’’ ki hükmü’l adl de denir diyetin üçte birine kadar çıkabilir.

 

Tîbî de şöyle söyler; ‘’Bu değerlendirme ‘’Hükûmet-i Adl’’ yoluyla yapılmıştır, aksi hâlde her iki gözün nûru gitmesi hâlinde diyeti kâmile gerekir.’’ İki gözden birinin nûru giderse fukahâya göre diyeti kâmilenin yarısı gerekir. Şerhüssünne de Beğavi der ki: ‘‘’Hükûmet-i Adl’in’’ mânâsı şöyle söylemektir; Bu mecrûhun yaralı köle olması hâlinde aldığı yara sebebiyle kıymetinden ne kaybettiyse diyet olarak da bu miktara hükmedilir, her uzvun hükümeti mârûz kaldığı yara sebebiyle takdir edilecek kıymet kaybı demek ki, önceden takdir edilen belli mukadder değere ulaşmayabilir. Meselâ başından muziha sayılmayacak hafif bir yara alsa, çirkinlik yapsa bile bunun hükümeti muziha yaranın eşine yâni diyetine ulaşmaz.

 

‘’Hükûmet-i Adl’in’’ mânâsını Tahâvî şöyle îzâh eder; yara almış bir köle önce yarasa yok farz edilerek değerlendirilmeye tâbî tutulur, sonra da yaralı hâliyle değerlendirilmeye tâbî tutulur, işte iki kıymet arasındaki fark ‘’Hükûmet-i Adl’’ denilen erş’tir. İmâm-ı Mâlik, Şâfiî, Ahmed Bin Hanbel ve yine Ahmed ‘den ilim alanlar da hep böyle hükmetmişlerdir. Şu hâlde hepsinin ortak görüşü yaralanmaların erşini tespitte esas olan ‘’Hükûmet-i Adl’dir.’’ Sadedinde olduğumuz hadis-i şerifteki 3/1 meselesini bu vakâda ‘’Hükûmet-i Adl’in’’ bu miktar olacağını hamletmiştir. Bu hadis-i şerif ve benzeri vakâlarda diyetin alağıtla üçte bir olduğuna hükmedildiğini kabûl etmemişlerdir. Evet, sevgili dostlarımız! Hadis-i şerifin Nesâî’de ki veçhinde şu ziyâde vardır. Rasûlullah (A.S.V) yerinde sâbit duran kör gözün kapanması yâni cisminin patlatılması hâlinde diyetinin üçte birine elin kesilmesi hâlinde diyetinin üçte birine kararmış dişin sökülmesi hâlinde diyetinin üçte birine hükmetti.

 

Dakika 10:01

 

Şu hâlde bir fonksiyonunu kaybetmiş bulunan bir uzvun cinâyet yoluyla 2’nci bir fonksiyonu giderilecek olursa sağlam uzva terettüp eden diyetin üçte biri diyet takdir edilmektedir.

 

Evet, dişler hakkında da Abdullah İbn-i Amr İbnü’l As (Radıyallâhu Anhüma ve Erdahüm Ecmaîn) anlatıyor; Rasûlullah (A.S.V) dişlerin diyeti beşer dînârdır buyurdu, Ebû Dâvûd ve Nesâi’nin haberi.

 

Evet, sevgili dostlarımız;

 

İbnü’l Müseyyeb Rahimehullah anlatıyor; Ömer İbnü’l Hattâb (Radıyallâhu Anhüma ve Erdahüm Ecmaîn) her azı dişi için bir deveye hükmetti, Hazreti Muâviye (Radıyallâhu Anh) ise her azı diş için 5 deveye hükmetti. Buda Muvattâ’nın haberi.

 

İbn-i Abbâs (Radıyallâhu Anhüma ve Erdahüm Ecmaîn) anlatıyor; Rasûlullah (A.S.V) buyurdular ki şu ve şu yâni serçe parmakla başparmak diyette eşittirler. Bu da Buhârî, Müslim, Buhârî, Tirmizî, Ebû Dâvûd, Nesâî’nin haberidir.

 

Yine Tirmizî’nin rivâyetinde şu ziyâde vardır. İki elin parmaklarıyla iki ayağım parmakları da eşittir, her bir parmağın diyeti 10 devedir. Nesâî’de ki ziyâde şöyledir; Parmaklar hakkında diyet onar onardır. Yaralanmalar hakkında da Amr İbn-i Şuayb an-Ebîhi an-Ceddihî (Radıyallâhu Anhüma ve Erdahüm Ecmaîn) anlatıyor; Rasûlullah (A.S.V) buyurdular ki, muziha olan yaraların diyeti beşer devedir. Bu da Tirmizî, Ebû Dâvûd ve Nesâî’nin haberidir.

 

Muziha: cem-i mevâzıhtır, kemiğin beyazlığını ortaya çıkaran derin yaranın adıdır. Bu çeşit derin yaradan her birinin diyeti 5 adet devedir, deveyi gerektiren yara daha ziyâde başta veyâ yüzde hâsıl edilen yaradır. Vücudun başka yerlerinde muziha yaralar için diyet maktû olmayıp usûlüne göre hâkimin takdirine bırakılmıştır, bu çeşitten takdirle ortaya konan diyete ‘’Hükûmet-i Adl ‘’dendiğini daha önce belirtmiştik.

 

Evet, sevgili dostlarımız!

 

Yine nefis ve uzuvlar hakkında hadis-i şerifler külliyâtından bâzı keşif notları vermeye devâm ediyoruz.

 

Abdullah İbn-i Ebû Bekir İbn-i Muhammed İbn-i Amr İbn-i Hazm babasından naklen anlatıyor; Rasûlullah’ın (A.S.V) İbn-i Hazm’a diyetler hakkında yazdığı tâlimatta şu hususlarda vardı. Nefis için diyet olarak yüz deve, burun tamamıyla koparılacak olursa diyeti kâmile yâni yüz deve, memune denen ve beyin zarına kadar ulaşan yara için diyetin üçte biri, caife denen karın veyâ başın boşluğuna ulaşan yara içinde bunun kadar. Göz için 50, ayak içinde 50, vücutta bulunan her parmak içinde 10 deve, her diş için 5 muziha denen ve kemiğe ulaşan yara için 5 develik diyet vardır. Bu da Muvattâ ve Nesâî’nin haberidir. Nesâî’nin bir rivâyetinde şu ibâre yer alır; nefis için diyeti kâmile burun tamamen koparılmış ise diyeti kâmile,

 

Dakika 15:18

 

Dil için diyeti kâmile, iki dudak için diyeti kâmile, sul bel kemiğinin kırılıp kişinin kamburlaşması için diyeti kâmile, 2 yumurta yani husse için diyeti kâmile, zeker erkek tenâsül uzvu için diyeti kâmile… Sul yâni bel kemiğinin kırılıp kişinin kamburlaşması için diyeti kâmile, iki göz için diyeti kâmile, bir ayak için diyeti kâmilenin yarısı… Memume beyin zarına ulaşan yara için diyeti kâmilenin üçte biri, caife baş veya karın boşluğuna ulaşan yara için diyeti kâmilenin üçte biri… Münekkire küçük kemik çıkan yara için 15 deve, el veyâ ayak parmaklarından her biri için 10 deve, her bir diş için 5 deve… Muziha kemiğe ulaşan yara için 5 deve diyet olarak verilir. Erkek kadına karşı öldürülür, altını olanlardan diyeti kâmile olarak bin dînâr alınır.

 

Amr İbn-i Şuayb an Ebîhi an Ceddihî (Radıyallâhu Anhüma ve Erdahüm Ecmaîn a) anlatıyor; Rasûlullah (A.S.V) hatânın diyetini köylerde yaşayanlar için 400 dînâr olarak veyâ buna denk kıymette gümüş olarak değerlendirilir, bunu da develerin fiyatlarını esâs alarak tespit ederdi. Söz gelimi develer pahalılaşınca diyetin dinar ve dirhem miktarında yükselme yapar, develerin kıymeti düşüncede diyetin dînâr ve dirhem miktarında indirme yapardı. Hatâen işlenince cinâyetlerin diyeti Rasûlullah (A.S.V) zamanında 400 dînâr ile 800 dînâr arasına ulaştı. Bunun gümüş nevînden muâdili 8000 dirhem idi. Sığır besleyenlere diyet olarak 200 sığır hükmetti, diyetini davar cinsinden vermek isteyene 2000 davara hükmetmiştir.

 

Rasûlullah (A.S.V) buyurdular ki, diyet öldürülenin vârisleri arasında yakınlık derecelerine göre yâni Kur’an-ı Kerim’de belirtilen nispet üzere diğer tereke malları gibi taksim edilir. Ashâbu’l Feraiz ’den artan olursa asabe denilen akrabaya geçer. Rasûlullah (A.S.V) uzuvlar hakkında daha önce geçtiği şekilde hükmetti. Bu da Ebû Dâvûd ve Nesâî’nin haberidir.

 

Evet, sevgili dostlarımız!

İbn-i Abbâs Hazretleri (Radıyallâhu Anhüma ve Erdahüm Ecmaîn) anlatıyor, Rasûlullah (A.S.V) buyurdular ki, parmaklar diyette eşit değerdedir, dişlerde aralarında eşittirler. Köpek dişi azı dişi eşittir, bunlar öbürlerine diyet meselesinde denktirler. Bu da Ebû Dâvûd’un haberidir.

 

Amr İbn-i Şuayb an-Ebîhi an-Ceddihî (Radıyallâhu Anhüma ve Erdahüm Ecmaîn) anlatıyor; Rasûlullah (A.S.V) yerinde sâbit duran bakar kör gözün cinâyet sebebiyle kapanması hâlinde diyetinin normal diyetinin üçte biri olacağına hükmetti. Kezâ sakat elin kesilmesi hâlinde diyetinin normal diyetin diyetinin üçte biri kadar olacağına, siyahlaşmış dişin cinâyet sebebiyle düşmesi hâlinde normal diyetinin üçte biri olacağına hükmetti. Ebû Dâvûd bu rivâyetin sadece göz ile ilgili kısmını önceki rivâyetin aynı bâbında Nesâî’de tam olarak tahriç etmiştir.

 

Evet, kıymetliler İnşâ’Allah bir sonraki dersimizde de cenîn ile devâm edeceğiz.

 

Dakika 20:38

 

(Visited 12 times, 1 visits today)