101- Tefsir Ders 101 hayat veren nurun keşif notları
101- Kur’an-ı Kerim Tefsir Dersi 101
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
(Âli İmrân Sûresi 142’nci Âyet-i Kerime’den 152’nci Âyet-i Kerime’ler)
أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تَدْخُلُواْ الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَعْلَمِ اللّهُ الَّذِينَ جَاهَدُواْ مِنكُمْ وَيَعْلَمَ الصَّابِرِينَ﴿١٤٢﴾
وَلَقَدْ كُنتُمْ تَمَنَّوْنَ الْمَوْتَ مِن قَبْلِ أَن تَلْقَوْهُ فَقَدْ رَأَيْتُمُوهُ وَأَنتُمْ تَنظُرُونَ﴿١٤٣﴾
وَمَا مُحَمَّدٌ إِلاَّ رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِ الرُّسُلُ أَفَإِن مَّاتَ أَوْ قُتِلَ انقَلَبْتُمْ عَلَى أَعْقَابِكُمْ وَمَن يَنقَلِبْ عَلَىَ عَقِبَيْهِ فَلَن يَضُرَّ اللّهَ شَيْئًا وَسَيَجْزِي اللّهُ الشَّاكِرِينَ﴿١٤٤﴾
Yoksa siz Allah içinizden cihâd edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete girivereceğinizi mi sandınız? Yüce Rabbimiz işte böyle cihad edenle etmeyeni, sabredenle etmeyeni, ortaya çıkarmak imtihan etmek için hayatı yarattığını dikkat et. Ve bunların imtihanı kazananla kazanmayan ortaya çıkmadan ve bunları ortaya çıkarmadan cennete girivereceğinizi mi sandınız? Diyor. Ey Müslüman! Îmânınla, cihâdınla, sabrınla imtihanı kazan, aklını başına al! Andolsun ki siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. İşte onu gördünüz ama bakıp duruyorsunuz.
وَمَا كَانَ لِنَفْسٍ أَنْ تَمُوتَ إِلاَّ بِإِذْنِ الله كِتَابًا مُّؤَجَّلاً وَمَن يُرِدْ ثَوَابَ الدُّنْيَا نُؤْتِهِ مِنْهَا وَمَن يُرِدْ ثَوَابَ الآخِرَةِ نُؤْتِهِ مِنْهَا وَسَنَجْزِي الشَّاكِرِينَ﴿١٤٥﴾
Muhammed ancak bir Peygamber’dir (A.S.V). Ondan öncede peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye eski dininize mi döneceksiniz? Kim öyle geri dönerse Allah’a hiçbir şekilde zarar veremez. Allah şükredenleri mükâfatlandıracaktır. Allah’ın izni olmadıkça hiç bir kimseye ölmek yoktur. Bunu unutma! Allah’ın izni olmadıkça hiç bir kimseye ölmek yoktur. Ölüm belirli bir süreye göre yazılmıştır. Kim dünya menfaatini dilerse kendisine ondan verilir. Ondan veririz diyor Cenab-ı Hak. Kimde âhiret sevabını isterse ona da ondan veririz diyor. Biz şükredenleri mükâfatlandıracağız. İyi düşün, iyi imtihana hazırlan.
وَكَأَيِّن مِّن نَّبِيٍّ قَاتَلَ مَعَهُ رِبِّيُّونَ كَثِيرٌ فَمَا وَهَنُواْ لِمَا أَصَابَهُمْ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَمَا ضَعُفُواْ وَمَا اسْتَكَانُواْ وَاللّهُ يُحِبُّ الصَّابِرِينَ﴿١٤٦﴾
Buraya dikkat et! Ne diyor فَمَا وَهَنُو diyor ve İlâ Âhiri’l Âyeh çok dikkat eyle! Nice peygamberler vardı ki kendileriyle beraber birçok Allah dostları çarpıştılar. Allah yolunda başlarına gelenlerden yılgınlık göstermediler, zaafa düşmediler, boyun eğmediler, Allah sabredenleri sever. İşte وَاللّهُ يُحِبُّ الصَّابِرِينَ Allah sabredenleri sever. Îmânın ne kadar güçlüyse yakînin o kadar güçlüdür. Yakîn ne kadar güçlüyse, sabrında o kadar güçlüdür.
وَمَا كَانَ قَوْلَهُمْ إِلاَّ أَن قَالُواْ ربَّنَا اغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَإِسْرَافَنَا فِي أَمْرِنَا وَثَبِّتْ أَقْدَامَنَا وانصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ﴿١٤٧﴾
Dakika 6:20
İşte onların sözleri ancak nedir? Cenab-ı Hakk’a şöyle yalvarıyorlardı: Hem bütün güçleriyle cihâd ediyorlar hem de Allah’a yalvarıyorlardı. Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve içlerimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla ve yolunda ayaklarımızı diret, kâfirler güruhuna karşı da bize yardım et demekten ibaretti yani böyle yalvararak cihâd ediyorlardı. Tam bir kahramanca idi onlar. Bunlar Allah’ın işte Rabbâni kullarıdır. Hiç şunu unutma!
استعيذ بالله
فَآتَاهُمُ اللّهُ ثَوَابَ الدُّنْيَا وَحُسْنَ ثَوَابِ الآخِرَةِ وَاللّهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ﴿١٤٨﴾
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوَاْ إِن تُطِيعُواْ الَّذِينَ كَفَرُواْ يَرُدُّوكُمْ عَلَى أَعْقَابِكُمْ فَتَنقَلِبُواْ خَاسِرِينَ﴿١٤٩﴾
بَلِ اللّهُ مَوْلاَكُمْ وَهُوَ خَيْرُ النَّاصِرِينَ﴿١٥٠﴾
سَنُلْقِي فِي قُلُوبِ الَّذِينَ كَفَرُواْ الرُّعْبَ بِمَا أَشْرَكُواْ بِاللّهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِهِ سُلْطَانًا وَمَأْوَاهُمُ النَّارُ وَبِئْسَ مَثْوَى الظَّالِمِينَ﴿١٥١﴾
Ne diyor Yüceler Yücesi olan Yüce Rabbimiz buna dikkat et. Ey îmân edenler! Yüce Allah’ın kitâbı Kur’an’ı iyi anlayın, iyi dinleyin. Allah’ta onlara hem dünya nimetini hem de âhiret sevabını o âhiret sevabının güzelliğini verdi. Allah güzel davrananları sever. Ey îmân edenler! Siz eğer kâfir olanlara uyarsanız sizi topuklarınız üstünde gerisin geriye çevirirler yani küfre çevirirler. O zaman büsbütün kaybedersiniz. Hayır, sizin Mevlâ’nız Allah’tır O yardım edenlerin en hayırlısıdır. Allah’ın hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri ona ortak koşmalarından dolayı inkâr edenlerin kalplerine korku salacağız. Onların yurtları ateştir zâlimlerin dönüp varacağı yer ne kötüdür.
وَلَقَدْ صَدَقَكُمُ اللّهُ وَعْدَهُ إِذْ تَحُسُّونَهُم بِإِذْنِهِ حَتَّى إِذَا فَشِلْتُمْ وَتَنَازَعْتُمْ فِي الأَمْرِ وَعَصَيْتُم مِّن بَعْدِ مَا أَرَاكُم مَّا تُحِبُّونَ مِنكُم مَّن يُرِيدُ الدُّنْيَا وَمِنكُم مَّن يُرِيدُ الآخِرَةَ ثُمَّ صَرَفَكُمْ عَنْهُمْ لِيَبْتَلِيَكُمْ وَلَقَدْ عَفَا عَنكُمْ وَاللّهُ ذُو فَضْلٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ﴿١٥٢﴾
Siz Allah’ın izniyle düşmanlarınızı öldürürken Allah size olan vaadini yerine getirmiştir. Allah size sevdiğiniz galibiyeti gösterdikten sonra zaafa düştünüz. Peygamberin verdiği emir hakkında tartışmaya kalkıştınız ve isyan ettiniz. Kiminiz dünyayı istiyordu, kiminiz âhireti istiyordu sonra Allah sizi denemek için onlardan geri çevirdi ve sizi bağışladı. Allah mü’minlere karşı çok mu çok lütufkârdır. Bunun için kıymetli dostlar, işte Yüce Allah’ın yüce kitâbını iyi anlayıp dinleyenler ölümsüz hayat bulanlardır, gerçek hayatı yaşayanlardır.
Dakika 11:39