151- Tefsir Ders 151 hayat veren nurun keşif notları
151- Kur’an-ı Kerim Tefsir Dersi 151
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
İbrâhim’in bir denenmesi de nasıl denedi Cenab-ı Hak? Git İsmâil’i kurban et dedi. O da Allah’ın emrini oğlu da, kendi de, İsmâil’in annesi Hacer annemiz de kahramanca Allah’a kendilerini adadılar. O imtihanı da kazandılar. İşte o zaman fidye olarak Cenab-ı Hak ne verdi? Bir koç kurbanı Cebrâil (AS.) aldı getirdi bugün Mina’da işte hacıların kurban kestiği yerde. Malını Allah yoluna ikrâm etti. İbrâhim’in “Halil İbrâhim sofrası” derler işte onun malı mülkü insanlığa ne yapıyordu? Hazırdı. Her şey Allah yolundaydı. İmrân Sûresinin 20’inci âyetine bakıver. “Kendimi Allah’a teslim ettim diyordu.” Bana uyanlarda, diyen de Hz. Muhammed’dir. İşte Hz. İbrâhim’in neslinden öyle bir Peygamber geldi ki İsmâil’in soyundan Hz. Muhammed geldi. Bütün âlemlere en büyük rahmet Peygamberi geldi. Bu da İbrâhim’in soyundan işte. İbrâhim’in oğlu İsmâil’in soyundan geldi Hz. Muhammed. Şunu unutma! Cenab-ı Hak İbrâhim’i dost edindi. Mûsâ’yı neciy yani sırdaş, kelim edindi. Hz. Muhammed’i de Habîb, sevgili edindi. Bunu Peygamberimiz anlatıyor. Cenab-ı Hak diyor ki, izzet ve celâlim hakkı için bak Yüce Allah diyor. “Habîbim Muhammed’i ben diyor Halil’ime, Kelim’ime muhakkak diyor kolaylaştıracağım, tercih edeceğim dedi. Mûsâ’yı Miraç’ta 6’ncı kat gökte gördü Peygamberimiz. İbrâhim’i 7’nci kat gökte semâda gördü. Diğerlerini daha aşağıdaki katlarda gördü. Kendisi ise 7’nci katı da Sidre-i Müntehâ’yı da aştı saray ile mekân arş ovasında, mekânız sarayda Gabe Gavseyn’e ulaştı ki, Hz. Muhammed’e verilen dereceler kimseye verilmedi. Çünkü o âlemlere bütün milletlere Peygamber gönderildi. Hz. Muhammed bütün âlemlerin, milletlerin, çağların Peygamber’idir. İnansın inanmasın hakîkat budur, gerçek budur. Onun için sidreyi öte aşan Hz. Muhammed’dir. Doğruyu yanlış, yanlışı doğru göstermemek lâzım, ilâhî değerler sistemine göre ölçüler tespit edilecektir ki ilâhî beyanla anlaşılır. Bir şeyin doğruluğu ilâhî beyana dayanmalıdır. Yani ya Kur’an-ı Kerime dayanacak, ya Muhammed’e dayanacaktır veya icma ümmete dayanacak veya kıyasa dayanacaktır. Bundan dolayı Müslümanlar ve dünya insanları İslam gerçeğini, hayat veren değerleri, ebedî mutlu olmak için, hayat bulmak için, ölümsüz yaşamak için işte Allah’ın rızası İslam ile tecellî etmiştir. İyi bir Müslüman olmaya bağlıdır. Cenab-ı Hak bizi, hepimizi içi dışı îmân ve İslam olan hak ve hakîkati yaşayan hep ebedî mutlu olan kullarından eylesin.
Dakika 4:42