160- Tefsir Ders 160 hayat veren nurun keşif notları
160- Kur’an-ı Kerim Tefsir Dersi 160
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
Doğruları okumak için tabii ki her cisme baktığın zaman bir kitap olduğunu görürsün ama okumasını bilirsen. Okumasını bil! Her cisim ilâhî kitaptır ilâhî kânûnla ortadadır yalnız okumayı bileceksin, her cismin bir kitap olduğunu bileceksin. Kevnî âlem, kevnî âyetlerle doludur. Kur’an-ı Kerim de kitâbî âyetlerin bizzat kendisidir. Kitâbî âyetler de Kur’an-ı Kerim’de ki âyetlerdir. Yine sizlere Yahûdîlerle Mûsâ (AS.) zamanında Yahûdîlerin Mûsâ’ya karşı nasıl davrandıklarını anlatan âyetlerdir ki dünyanın ders alması için tâ kıyâmete kadar. Dağın altında çok ağır bir şekil de söz verdiler. Kime? Hz. Mûsâ’ya bu Yahûdîler yine sözleşmeyi bozdular ve netice de Allah’ın gazâbına uğradılar. Îsâ’nın (AS.) hakîkati konusuna da gelince, o bir kelime, bir ruh idi. Ruh ne demek? Allah ruhu mahlûk olarak yaratmıştır. Herkeste ruh vardır. Îsâ’nın hakîkati da bir kelimedir, bir ruh ’tur. Âyet 157 (Nisâ Suresi) bakıver. (وَلَكِن شُبِّهَ لَهُمْ ) Cenab-ı Hak orada da ne diyor? Îsâ’yı öldürdük diyenlere onları diyor Cenab-ı Hak şüpheye düşürdü. Îsâ’yı öldürmek isteyenlere Cenab-ı Hak bunlar diyor şüpheye düşürüldüler onlara öyle gibi gösterildi. Yani Îsâ gibi gösterildi Îsâ’ya câsusluk yapan birisi orada Îsâ diye çarmığa gerildi, idam edildi. Yahûdîler onu Îsâ diye astılar ama Cenab-ı Hak bura da ne diyor biz onu Îsâ gibi gösterdik, onları da şüpheye düşürdük diyor. Onu ise (بَل رَّفَعَهُ اللّهُ إِلَيْهِ) onu kendine kaldırdı. Bura da teşbih benzetme var iki vecih ve çeşitli görüşler var. Yani Îsâ’nın durumuyla ilgili birçok görüşler bulunmaktadır. Şimdi Kelâm’cıların görüşü şöyle; Yahûdîler birine tuttular, öldürdüler. İşte Mesîh, Îsâ bu dediler Îsâ diye astılar. Îsâ değildi astıkları ama onlar Îsâ diye astılar. Çünkü Cenab-ı Hak ne diyor? “O Îsâ’ya benzetildi” diyor. Allah her şeye kâdir. Câsusu Îsâ sûretine soktu onu astılar görüşün İlmi Kelâm’cıların görüşü böyle. Yine Yahuda (Taytayus’u) Îsâ’nın bulunduğu yere göndermiş (Yahuda) isminde biri (Taytayusu) gönderiyor Îsâ’nın bulunduğu yere göndermiş, öldürmek kastıyla göndermiş. Îsâ evin tavanından Cenab-ı Hak tarafından göğe çekilmiş eve giren Îsâ’ya benzetilmiş, Îsâ diye onu asmışlar. Şimdi yine Kelâm’cıların görüşü devam ediyor. Diğeri de Îsâ’yı gözetleyen birisi Îsâ’ya benzetilmiş, Îsâ dağa çıkmış, dağdan göğe çıkarılmış ben Îsâ değilim dediyse de asmışlar. Yine diğer bir görüş Îsâ’yı yakalamak istedikleri zaman yanında 10 kişi varmış bunlara Îsâ’nın Havârîleri deniyor.
Dakika 5:00
Îsâ benim kılığıma girip cenneti satın alacak olan kim var demiş? Birisi ben demiş onu benzetmiş Allah’u Teâlâ (C.C) onu asmışlar, Îsâ yükseltilmiş görüşün biri de bu. Yine diğer bir görüş, Îsâ yanlısı görünen münâfık Îsâ’ya benzetilmiş onu asmışlar. Fahrettin Râzî gibi büyük âlimlerimizden müfessirlerin imamı sayılacak kadar bir büyük âlim bunları çelişkili bulmuş ve hoş bulmamıştır. Âyetle ilgili olan tarafları doğrudur. İncîl’lerde de şöyle yazılmaktadır. İncîl’ler de Hristiyanlar şöyle diyorlar, Flatos devrinde Yahud tarafından asıldığını onlar inanıyorlar (yani Hristiyanlar) sonra dirilip göğe yükseldiğini, öldükten sonra diriliyor göğe yükseldi diyor Hristiyanlar. Yahuda Eshar Yutulin’in kâhinlerden para alıp Îsâ’ya ihânet ettiğini, pişman olup kendini astığını, İncîl’ler de naklederler. Bunlar da 3’e ayrılmışlardır. İncîl de böyle diyenler de 3 gruba ayrılmışlar.
- Grup Melkaniyye’dir; Hristiyan mezheplerindendir. Bunlar Nâsût ve Lâhût derler ki; yani ölüm hem ruh, hem bedenle oldu demektedirler.
- İkincisi Yakubiyye’dir; İki cevherine vâki olduğunu söylerler bunlar da Îsâ iki cevherden doğdu, var oldu derler ve ölüm iki cevheriyle ortaya çıktı derler.
- Üçüncüsü de Nasturiye’dir; cismi öldürüldü, ruhu yükselti derler. Bu ise bütün ölümlerde geçerli olan üçüncü görüştür.(Nasturiye’nin burada ki görüşü)
İmâm-ı Fahrettin Râzî’nin yine bu konu da filozofların çoğu da bu üçüncü görüştedir. Çünkü herkesin bedeni ölür ruhu ya aşağı götürülür cehenneme siccin ile alâkalı veyahut ta Âlâ’yı İlliyyîn ile alâkalıdır. Her insan da ruh ve bedenden ibârettir zaten sadece Îsâ da (AS.) değil. Her insanda ruh ve bedenden ibârettir. Îsâ da beden ölmüş, ruh ölmemiş. Her insanda böyledir. Îsâ’nın nefsi ise meleklerin ruhlarına çok yakın bir nefis idi. Bu nefis kutsî, ulvî, semâvî, İlâhî nurlar ile parlatılmıştır ve kuldur Allah’ın kulu, Meryem’in oğludur Îsâ ve Peygamberdir. Îsâ’ya ihânet edip askerlere haber veren Îsâ’ya benzetilmiştir. İşte o Îsâ’ya benzetilen kişi öldürülmüştür diye de bazı eserler de vardır. Kitap ehlinden her biri ölmezden önce îmân etmek zorundalar yeis hâlindeki îmân geçerli değildir. Yani ölüm anında zaten insan o zaman gerçekleri görür. Muhammed’in hak Peygamber olduğunu, Îsâ’nın vaktiyle peygamber olduğunu onları inkâr edenlerin ölürken gözlerinin önüne bu hakîkat gelince o zaman îmân edecekleri fakat bu îmânlarının makbul olmayacağı orta da zikredilmektedir.
Dakika 10:10
Ölüm gelmeden, tövbe kapısı kapanmadan îmân etmelidir. Yeis hâlindeki îmânlar geçerli değildir. Geçerli olması için ölüm gelmeden, tövbe kapısı kapanmadan ne yapmalıdır? Îmân etmeli tövbe istiğfar da bulunmalıdır. Îsâ (AS.) Yahûdîler için bunlar beni yalanladılar diyecek Îsâ (AS.) mahşer gününde Yahûdîlerden Îsâ şikâyetçidir, davacıdır. Hristiyanlardan da davacı ve şikâyetçidir Îsâ (AS.) bunlar da ilâh dediler Îsâ’ya, Allah’ın oğlu dediler diye bunlarında aleyhinde Îsâ (AS.) şahitlik yapacaktır. Yani ne Hristiyan, ne Yahûdî Îsâ’dan faydalanamayacaktır. Hangi Yahûdî, hangi Hristiyan? Îsâ Allah’ın oğlu diyen Hristiyanlar şirke girmişler, küfre girmişler, Îsâ’yı ilahlaştırmışlar bunlardan Îsâ (AS.) davacıdır ve şikâyetçidir. Yahûdîler onu inkâr etmişler öldürmek istemişlerdir. Bunun için Îsâ hakkındaki haberler en doğrusu Kur’an’daki ve sünnetteki haberlerdir. Bunları da biz birer birer haber vermeye çalışacağız.
Kur’an ile hükmedecek hac ve domuz gibi bâtıl uygulamalara son verecektir. Îsâ (AS.) bir gün geldiği zaman Hz. Muhammed’in ruhunun emrinde gelecektir ve Kur’an ile hükmedecektir. Îsâ Aleyhisselâmın dünyaya gelişi peygamberliğini o zaman tamamlayamadığı için Kur’an-ı Kerim’le hükmedecek. Hz. Muhammed’in şeriatına göre amel, îmân etmiş zaten ve Muhammed’in emrinde görevini yapacak haççı kaldıracak. Haça tapınıyorlar. Domuzu ortadan kaldıracak, bâtıl uygulamaların tamamına son verecektir. Bunun için de yani bugünkü İslam’ın dışında bir İslam ile gelecek değildir. İslam şeriatı, Muhammed’in şeriatı (A.S.V) tastamamdır. Dünyanın bütün peygamberleri gelse hepsi İslam şeriatıyla amel edecekler, Hz. Muhammed’in ruhunun emrinde olacaklardır. Çünkü İslam şeriatı kıyâmete kadar dünyanın son şeriatıdır, yepyeni şeriattır. Geçmişi yenilemiştir. Enâm Sûresi 146’ncı âyetinde de: “Yahude tırnaklılar, tırnaklı hayvanların iç yağlarını Cenab-ı Hak yasaklamıştır.” (bağırsaktakiler hâriç) çünkü suç işledikçe ellerindeki nimetler bir, bir alınmıştır, kılıkları kıyafetleri değiştirilmiştir ve çeşitli cezâlara tarihte çarpılmışlardır. Burada ki bunların anlatılmasında ki hikmeti nedir? Dünya da bütün nimetlere Müslümanlara da, Yahûdîlere de, Hristiyanlara da herkes diyor ki doğru Müslüman olun herkese diyor. Tek din İslam’dır doğru Müslüman olun, tam îmân edin, tam Müslüman olun. Bütün dünyaya verilen mesaj budur. Şimdi birisinin ruh dünyasını sana anlatıyor dünyaya ders veriyor. Eğer ders almayanların vay hâline!
15:00
Şimdi diğer konularda da İbn-i Kesîr yine bazı notlar daha verelim sizlere; Yüce Allah haksızlığa uğrayan hariç bedduayı sevmez. Bir insan zulmün altıysa ki elbette ki o beddua eder zâlimlere karşı Yahud Hz. Îsâ’yı, İncîl’i ve Hz. Muhammed’i, İslam’ı, Kur’an’ı inkâr ettiler. Hristiyanlar da inkâr yolunu tuttular. Taberî ’ye dayanan bu haber de zaten Kur’an-ı Kerim’de de bunlar apaçık bildirilmektedir. Îmân eden herkes kurtuldu, inkâr eden herkes mahvoldu. Yahûdîler Îsâ (AS.) için ne dediler? Îsâ’ya zânî zinâ çocuğu ana babadan meydana geldi. Yani zinâ eden bir ana babadan geldi dediler, Îsâ’ya iftira ettiler. İslam bunları ret eder. Îsâ (AS.) tertemiz bir peygamberdir, Meryem’in oğludur, Allah’ın kuludur. Âdem peygamberin anası-babası yoktur, Îsâ’nın da babası yoktur. Allah her şeye kâdirdir. Allah onu Îsâ’ya benzetti diyor. Kur’an-ı Kerim’de de bunlara işaret var zaten bu öldürülen Îsâ ise şimdi birileri diyor ki; bu öldürülen Îsâ ise o zaman Yahûdîler kendi aralarında ise Îsâ’yı öldürdük diyenler şimdi bak ne diyorlar onlar da ikiye bölündüler. Bu öldürülen Îsâ ise arkadaşımız nerede? Dediler. Bak şimdi problem burada eğer bu arkadaşımız ise Îsâ nerede? Dediler diye ihtilâfa düştüler. Bu da Teshilde bulunan bir haberdir, bu da teshildeki kaynağa dayanmaktadır. Birisi öldürüldü bunda ittifakları var bu kim? İşte ihtilâf burada buna Kur’an-ı Kerim cevap veriyor, kesin olarak Îsâ’yı öldürmediler Allah müsaade etmedi. Onların öldürdüğü Îsâ’ya benzetilen biriydi.
Buhârî ve Müslim’in rivâyet ettiği hadis-i şerifte ruhu ve bedeniyle semâya diri olarak yükseldi. Hz. Muhammed söylüyor bunu göğe kaldırıldı. Canın kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki diyor Peygamberimiz yakında Meryem oğlu Îsâ âdil bir hakem olarak aranıza inecek, haçı kıracak, domuzu ortadan kaldıracak, cizyeyi koyacaktır ve Peygamberimizden işte bu rivâyet bulunmaktadır. Hem de Buhârî ve Müslim’in rivâyetidir. Yine Keşmîrî şöyle der (ettasrihû bimâ tevâtır fi nüzulil mesîh) buyurur. Yani Mesîh’in nüzulü hakkında ki haberler açık ve tevâtür derecesindedir der. Yine Buhârî Müslim’de rivâyet etmişlerdir ki Tahkîk, Abdul Fettâh, Ebû Gudde Enbiyâ 49’uncu âyet-i kerime mezâlim îmân konularına bakın. Buralarda da bu konuda bilgiler verilmiştir ve sırası geldikçe âyetlere İnşâ’Allah her konuda bilgi vermeye çalışacağız sırayla Kur’an-ı Kerim baştan sonuna doğru sırayla götürmekteyiz.
Yine İbn-i Abbâs’tan gelen bir haberde de şöyle deniyor (Radıyallâhu Anhüm ve Erdahüm Ecmaîn) Hiçbir Yahûdî Îsâ’ya îmân etmeden ölmez. Boynu vurulanda diliyle gevelemeye çalışır. Bu haberin kaynağın da Mücâhitte var, İkrime de var ve İbn-i Sîrîn ’den de böyle bir rivâyet bulunmaktadır ve bu rivâyetler sahîhtir denmiştir.
Dakika 20:32
Taberî (gable mevtihî) zamiri Îsâ’ya râci demiş Taberî. Kurtubî ise onun Hz. Muhammed’e râci olduğunu söylemiştir. Îsâ indiğinde ehli kitap ona îmân eder etmeyen kimse kalmaz. Ölüm anında ölüm meleğini görünce ehli kitap Îsâ’ya doğru îmân ederler ama îmânları fayda vermez çünkü ölürken yapıyor. Daha önce kimisi şirk koşmuş, kimisi inkâr etmiş. Bu haberin de kaynağında Ebussuut var Keşşâf var Celâleyn var. 157’nci âyet-i kerime de Yahûdîleri, Hristiyanları bu âyet ret eder. Biri öldürdük diyor, biri çarmığa inanmış haça tapıyor. Bu âyet bunların ikisini de ret ediyor. Dikkat et! Yahûdî’yi de, Hristiyan’ı da 157’nci âyet ret ediyor. İkinizin inancı da Îsâ hakkında yanlış diyor. Yahûdî Hristiyanları ret ediyor. Yahûdîler Îsâ’yı biz öldürdük diyorlar. Hristiyanlar da ne diyorlar? Îsâ’yı bunlar çarmığa gerdiler, öldürdüler diyor. Cenab-ı Hak ne diyor? Kesin olarak onu onlar öldürmediler diyor. Birde çarmığa inanmış haça tapıyor. Horladıklarına yani Îsâ’yı horladıklarına, hakaret ettiklerine Îsâ’ya başına dikenler konduğuna, yalvarıp ağladığına öte yandan hem böyle diyorlar Îsâ’ya, öte yandan Allah diyorlar Îsâ’ya hem Allah’ın oğlu diyorlar. Günahları temizlemeye geldiğine inanıyorlar. Burada büyük bir sapıklık, çelişkiler bulanmaktadır. Daha nice çelişkilerle dolu iddiaları vardır. Şimdi şair bunlarla dalga geçiyor diyor ki; oğul diyor rehin alınıp düşmana teslim edildiğinde baba neredeydi diyor. Onu râzı mı ettiler diyor. Şimdi Hristiyanlara diyor burada, yoksa kızdırdılar mı diyor? Babayı razı mı ettiler yoksa kızdırdılar mı babayı diyor. Eziyetlerine razıysa Yahûdî övünür diyor. Yahûdî övünür çünkü onlar biz öldürdük diyorlar. Çünkü oğula işkence ettiler onlara göre, eğer kızdı ise neden oğlunu kurtarmadı? Diyor şair dalga geçiyor onlarla o zaman onu bırakıp da baba kızdığı hâlde oğlunu kurtaramadı da Yahûdîler oğlu öldürdüler diyorsanız siz o zaman diyor şair dalga geçiyor. Siz Yahûd’e tapının diyor çünkü hâşâ babaya galip geldi Yahûdî demek istiyor. Çünkü onlar ona üstün geldiler demek istiyor. Bunların tamamı sapık bir görüş ki sapıkla da böyle bir şair dalga geçiyor. İşin gerçeğini doğrusunu Kur’an-ı Kerim söylüyor. Yahûdî katildir, peygamber katilidir. İçinde o katilliği işleyenler ve o sapık fikirde olanlardır. Yoksa doğru inançlı Yahûdîler sözümüzün dışındadır. Müslüman olan Yahûdî Âlimleri var birçok tarihte onlar istisnâidir değerli şahsiyetedir onlar.
Dakika 25:04
Ama Îsâ’ya, Üzeyir’e, Zekeriya’ya ve Yahyâ’ya diğer peygamberlere hak etmedikleri haksız yere kimisini öldürdüler. Kimisini de Üzeyir gibiler de ilâhlaştırdılar Allah’ın oğlu dediler. Bunlar peygamber düşmanı zihniyettir, sözümüz onlaradır. Kur’an-ı Kerim’de o zihniyete söylüyor zaten. Hristiyanlar da ne yaptılar? Îsâ’yı ilâhlaştırdılar kimisi Allah’ın oğlu dedi, Allah üç dedi, kimisi de Îsâ Allah’tır dediler. Hepsi de şirke saplandılar Îsâ’nın, İncîl’in, Tevrât’ın, Mûsâ’nın yolundan hepsi saptılar ve gerçek yolu İslam ortaya koydu, yeniledi, geçmişin bütün tahribâtını aldı attı yepyeni çağları da kuşatan ilâhî yüce değerleri İslam ortaya koydu. Bütün dünyayı Cenab-ı Hak Kur’an ile İslam’a çağırıyor, kendine çağırıyor. Bizde Yüce Allah’a, nurlu İslam’a ve Hz. Muhammed’in Peygamberliğine onun getirdiği yüce değerlere çağırıyoruz. İnanan kurtulur inanmayan kendine yazık eder. Özgürlük vardır, imtihan âlemi bu dünya kimse özgürlük sahasına girip zor kullanma şansı kimsede yoktur. Ne ben başkasına zor kullanabilirim bunu illa yapacaksın diye bir ilim böyle bir kânûn, kural yok. Allah’ın kânûnlarında yok. Nede bir başkası bana dayatabilir benim özgürlüğüme müdahale edebilir ama her şeyi konuşabiliriz. Kendi sözümü konuşmam ben, ben Yüce Allah’ın kitâbını, Hz. Muhammed’in sünnetini ve icmâyı kıyasa dayanan İslam’ın asîl delillerine dayanmadan konuşamayız. Bizim hakkı ifade, gerçeği ifade etmek boynumuzun borcudur. Felsefelere göre fetvâ verilmez. Felsefeye göre, doğuya, batıya göre de gerçek ifade edilmez. Gerçeğe bilime uyan, Kur’an’a, vahyi ilâhîye doğru düşen, uygun düşen herkes doğrudur. Vahye aykırı, bilime aykırı, aklıselime aykırı, aklıselimin yolu tamamen birdir, o da Sırât-ı Müstakîm’dir buna aykırı olan şeyler zaten gerçek dışıdırlar. Hepimizin hak ve hakîkat olan vahyi ilâhî yani Kur’an-ı Kerim’e Hz. Muhammed’e gelip orayı bu değerleri keşfetmemiz gerekiyor. İşte bizim çırpıntımız budur.
Cenab-ı Hak hidâyet eylesin hepimize o nurlu yolundan, mutlu kılan hayat veren İslam’ın yüce değerlerinden ayırmasın. Îmânları kâmil ve dâim eylesin.
Dakika 28:55