197- Tefsir Ders 197 hayat veren nurun keşif notları
197- Kur’an-ı Kerim Tefsir Dersi 197
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
Nuh ‘un dini üzere olduğunu zannedenler. Kıbleleri, gündüzün yarısın da kuzey rüzgârının estiği yerdir. Yine Âsım Efendiye dayanan bu haber, Sabiîler’in hakkındaki görüşleri, rivâyetleri, dirâyetleri anlatmaya devam edeceğiz. Tezhip Nevevî ‘’ Hristiyanlığa benzer kıbleleri güney rüzgârının estiği yerdir. Yahûdî, Hristiyan, Mecûsî arası bir din bu Sabiîler’in durumu diyor.’’ Kim? Tezhip de ve Nevevî’nin kayda aldığı kaynaklarda Meleklere, yıldızlara, putlara, taparlar Sâbiîler. Sapmalarla değişmiş eski bir mezhep sapmalarla değişmiş. Süryânî’ler, Gıldani’ler bunu temsil ederler. Yunan, Rum dinleri de bunların yansımasıdır. El Cezire ve Musul’da Naptiler bunlardan kalıntılardır. Filozof Sâbit Bin Kurrâ bunlardandır. Harran’da oturuyordu. Bugün ki Harran’ı biliyorsunuz, Harran ovasında. Yine Saab denilen bu kelime İdris’in Aleyhisselâm oğlu diyenlerde vardır. Yani Saab kelimesi Sabî’den alınma olarak kabul edilir. İdris in oğlu diyenlerde vardır. Ebû’l Fidâ ümmetlerin ilki diyor bu kaynakta da. Ümmetlerin ilki denmiş, Şît’e Aleyhisselâm nispeten kitapları vardır. Yani bilinenler kitâbı Şit Aleyhisselama nispet etmektedirler. Ahlâk bunlarda kendilerine özel ahlâkları 7 vakit namazları vardır. Kuşluk ve gecenin 6’ncı saatinde de namaz kılarlar ayrıca ve namaz da bunlarda 7 vakittir. Cenaze namazları da vardır. 1 ay oruçları da vardır. Yıldız bayramları “Zuhal, Müştevi, Mırri, Zühre, Utarit” bunlara 5 şaşkınlar derler. Harran’da yerleri vardır oraya da hac ederler. Bunların hac ettikleri yer de Harran’dadır. Beytullâh’a da hürmet ederler, Beytullâh Kâbe-i Şerife. Mısır ehramlarına Şît‘in İdris’in Sabî’nin kabridir derler. Güneşin şeref burcuna hürmet ederler. Hz. İbrâhim bunlara gönderildi demiştir. Kim? İbn-i Hazm. İbrâhim Aleyhisselâm bunlara gönderildi. Bunlar ne yapıyorlardı. Bunlar ne yapıyorlardı meleklere, yıldızlara tapıyorlardı. Şehristânî de şöyle diyor ‘’ Hz. İbrâhim zamanı insanlar 2 sınıf idiler Sabiî’ler ve Hanifler’’ Hanif ne demek ( Allah’ın birliğini kabul eden Allah’a bir olarak îmân eden kişilerdir.) İslam Hanif dinidir Hanif’tir. Bütün peygamberlerinde inancı Hanif’tir. Yani Allah’ın birliği esâsına inanırlar tüm peygamberler. Sabiî aracı rûhânî olur derler Sabiî’ler. Yani insandan peygamber olmasını Sabiî’ler kabul etmezler meleklerin ruhânîyetini kabul ederler ve meleklere de nitekim taparlar. Hanifler ise aracı beşer olur yani Peygamber insandan olur derler ve doğrusu budur.
Dakika 5:03
Çünkü Hz. Muhammedi Allah insanlara Peygamber göndermiş Cebrâil Aleyhisselâm’ı da Allah ile Peygamber arasında elçi kılmıştır. Bu da Cebrâil Aleyhisselâm meleklerin büyüklerindendir. İsrâ Sûre ’sinin 93’üncü âyetinde: “Peygamberler beşerdir” der. Kehf Sûresi’nin 110’uncu âyetinde: “ Bende sizin gibi beşerim” diyor. Kim? Peygamber diyor. Rum Sabiyesi 7 gezegene sığındılar. Yani Sabiyeler de kısım, kısım bir de Rum Sabiyesi var 7 gezegen e sığındılar heykelleri yapıldı gezegenlerin. Bunlara ne dediler? Eshâbel Eşhas (Şahısçılar) dediler. Hint Sabiyesi Sittilere sığındılar yani Sabitelere sığındılar buna da Hint Sabiyesi bak Rum Sabiyesi var Hint Sabiyesi var ve diğerlerini saydık bunlara Eshâb-ı Heyâkil de denmektedir. Azimun ve Hürmüzü muallim tanırlar. İbrâhim Aleyhisselâm bunlara Hanifliği yerleştirmiş idi. Sabie’den mahsus ve makulü kabul etmeyenlere Safastahiyye denmektedir. Bunlardan Tabiiyye düşünüleni kabul etmez, hissedileni kabul eder. Bunlardan Tabiiyye de budur. Düşünüleni kabul etmiyor, ama hissedileni kabul ediyor. Dehriyye de vardır. Tabiiyye ve Dehriyye de vardır. Cezâ ve hüküm kabul etmezler Dehriyye de olanlar, Dehri olanlar ve Dehri Filozoflar vardır. Bunlarda cezâ hüküm kabul etmezler şeriatı İslam’ı kabul etmezler. Kim? Sabiye İslam şeriatını da kabul etmezler. Bir çeşit dini kabul edenler Hristiyan ve Yahûdî’lerdir. Hz. Muhammed’in şeriatını da bunlar kabul etmezler zaten kendi inandıkları da Hz. Mûsâ’nın Tevrât ı İncîl’in ortaya koyduğu değerler de değildir içinden doğruları olsa da bile. Tüm şeriatları toplar inanır. Kim inanır? Bütün geçmişin bütün peygamberlerin şeriatlarının tamamına inanan din İslam’dır. Bütün peygamberlerin dikkat et! Bütün Allah’ın gönderdiği ilâhî kitapların tümüne inanan İslam dinidir. Hakîkat geçmişin hakîkatleri geleceğe ait bütün belgeler İslam’da olduğu için İslam’ın îmânı evrenseldir, geçmişi de geleceği de içine alır. İşte evrensel ruh gerçek îmân gerçek din İslam’dır. Hz. Îsâ, Hz. Mûsâ, Hz. İbrâhim, Hz. Nuh ve bütün peygamberler İslam’ın Amentüsündedir. Her Müslümanın îmânında bütün peygamberlere inanmak vardır bütün ilâhî kitaplara inanmak vardır.
Dakika 10:00
Kur’an hepsini yenilemiş Kur’an’la İslam’la da amel etmek vardır. Bu bütün insanlığın dinidir. Kabul eder etmez kendi bilir. Hanifler fıtrata davet ederler. Hanifler Allah’ın birliğini kabul edenler, İslam’ı kabul edenlerdir ki, fıtrata davet ederler. İslam dini fıtrat dinidir. Yaradılışın tam gâyesine uygun olarak yaradılışı geliştiren kemâle götüren fıtrat dinidir. Bunun içinde Hanifler fıtrata davet ederler. Ruh cisimden cisimde ruhtan etkilenir. İkisi de hakkın eseri delilleridir. İnsanoğlu hem beden hem ruhtan yaratılmıştır. İslam dini hem bedene, hem ruhlara, kalplere hem dünyaya hem öbür âleme yönelip bütün kânûn ve kurallara haberleri ortaya koymuş gerçek ilâhî hayat veren reçeteyi yazmıştır İslam bu.
Onun için meleklik karşılığında şeytanlık vardır. İslam kişiyi şeytan karşısında dâima korur. Şer güçlerden korur şerden korur ve melekle şeytan îmânla küfür karşı karşıya kutupturlar. Îmân ve İslam sürekli Allah’ın tarafındadır. Îmân ve İslam’a ise şeytan ve onun hizipleri şeytanın tarafındaki hizipler İslam’a karşıdırlar. Melek beşere hizmet eder. Dikkat et! Melekler yaratılmıştır ama insana hizmet için yaratılmışlardır. Her otun meleği var her yağmur damlasının meleği bir insana en azından 360 melek hizmet ediyor. Bu bilebildiğimiz daha bilemediklerimiz var. Allah insanlara insanlardan Allah’a yol vardır. İşte İslam Allah’tan insanlara gelen yol insanlardan da Allah’a giden yol İslam’ın bizzat ta kendisidir. Önderi Hz. Muhammed’dir rehberi Kur’an-ı Kerim’dir. Bizden söylemesi inanmak inanmamak herkesin özgür hür irâdesine bağlıdır. İnanır veya inanmaz kendi bilir! Yaratma emir, hudut, hadler, cezâlar, hükümlerde Allah’ındır. Dikkat et! Yaratma Allah’a ait emir Allah’a ait hudut, hadler, cezâlar ve hükümler de Allah’a aittir Allah’ındır. Çünkü yaratan âlemin hükümdarı olan yani bana karışmasın mı diyorsun şimdi sen? Yaratan sana karışır. Çünkü o yaşatıyor nimet O’nun, mülk O’nun, O’na karışma dediğin zaman işte orada pilin biter. Şeytanlar seni kuşatır onlarla beraber gidersin gideceğin yere kendine yazık etme Ey Babayiğit! Şeytanın canavarlarına yem olma! O topluluğun içinden çık Allah’ın çağırdığı topluluğa gir îmân toplumuna gir. Şeytanın hiziplerini bırak, şer güçleri bırak, çirkin küfrün cephesini bırak gel îmân toplumuna Allah’ın çağırdığı İslam toplumuna gel! İşte Yüce Allah kendine çağırıyor. Kur’an’a İslam a çağırması Hz. Muhammed in de Allah’a çağırması nedir? Hepsi Allah’a çağırıyor.
Dakika 15:00
İslam tümüyle Allah’a çağırır Allah’a kul ol der. Kula kulluğu kaldırır. Şirki yok etmeye gelmiştir İslam, Şirk kula kulluktur bunu unutma! İki karşı şube Haniflik ve Sabiye tüm dinlerin aslı ve şubesidir denmiştir. Ne diyor; İki karşı şube Haniflik ve Sabiye tüm dinlerin aslı ve şubesidir. Dinler yoktur gerçek bir din vardır o bir dinden öbürlerine sapmışlardır. Onlara mecâzî anlamda deniyor gerçek anlamda İslam’ın dışında din yoktur. Bütün peygamberlerin dini İslam’dır. Tekrar söylüyorum ki biraz önce unutan varsa unutmasın hatırlasın diye! Sabiye sonra şirk içinde meleklere yıldızlara tapanlardır. Hızbaniyye Hırbaniyye adını almışlardır. Bakın bunlar sonradan yıldızlara, meleklere tapınmışlar Hızbaniyye Hırbaniyye adını almışlar, aracı kabul etmişler. Âşık yani Sabi sevgili olalım şefaat etsinler demişler. Ama şirk koşarak sevgi olmaz ki Allah’ı eğer birliğine inansalardı da Allah’ı sevselerdi bu sevgi doğru olurdu. Ne yazık ki bunlar ne yapmışlar? Aracılara tapmışlar yani putlara, meleklere tapmışlar, yıldızlara tapmışlar yazık etmişler.
Tahrim Sûresi’nin 6’ncı âyetinde Cenab-ı Hak ne diyor (لَا يَعْصُونَ اللّٰهَ مَٓا اَمَرَهُمْ) “Melekler Allah’a âsî olmazlar.” Allah, meleklere ne emir verdiyse onu yapar dururlar meleklerin hiçbirisi senin meleğe tapmana melek râzı olmaz. Hz. Îsâ Aleyhisselâm râzı mı birilerinin Hz. Îsâ ya tapmasından? Hayır. Hz. Ali İbn-i Sebe (رَبُّكُمُ الْاَعْلٰىۘ أنْتَ) dediği zaman Hz. Ali’ye onlara en acı cezâyı vermiştir gerekeni yapmıştır. Büyük insanlar şirke karşı gereken görevlerini tam yaparlar şirke müsaade yoktur. Onun için ne melekler nede yıldızlar bunlar Allah’ın kulları ve yarattıklarıdır. Allah’ın yarattıklarına tapılmaz! Peygamber beşerdir ne diye itaat edelim der Sabiî’ler. Yani Allah’ın onun görevlendirdiğini kabul etmezler. Mu’minûn Sûresi âyet 34’de bu da açıklanır, çünkü âyeti âyetler keşfeder, tefsir eder. Yine En’âm Sûresi’nin 79’uncu âyetinde de: “Müşriklerden değilim” diyor. Kim? Tevhîd îmânında olan herkes dediği gibi Hz. İbrâhim Aleyhisselâm da açıkça söylüyor ben ‘’ Müşriklerden değilim ben Hanif’im diyor ‘’ yani Müslümanım diyor. Her Peygamber Müslümandır. Rum Sûresi 30 ve 32’nci âyetlerde: “Fıtrat dini tek İslam dinidir yaratılışın dinidir yaratılışın gâyesinin dinidir.” Ne için yaratıldın? Bu gâyeye göre tam hak din İslam dinidir. Dinini parçalayanlar her grup kendi partisiyle seviniyor. Parçalamışlar dinlerini her grup kendi partisiyle seviniyor. Din bir bütündür hak din parçalanmaz şuculuk ve ya buculuk olmaz İslam’da.
Dakika 20:00
Ancak İslam’dan saptığın zaman şuculuk buculuk ortaya çıkar. Bizim Ehl-i Sünnet âlimlerimizin tamamı İslam ı anlatmışlar Allah’a çağırmışlardır. Ve Peygambere tâbî olmuşlar Allah’a da tam kul olmuşlardır ve İslam’ı da iyice bildikleri için insanlara İslam ı ilmen hak belgelerle tapu ve senetlerle insanlara hak bilgiyi aktarmışlardır. Ehl-i Sünnet Ve’l-Cemâat müçtehitleri. Onun için hiçbir âlim kendine çağırmaz. Kendine çağırıyorsa orada bir bit yeniği vardır, dikkat et bir sakatlık vardır. ‘’Her 36425 sene başında insan ve her türden çiftler yaratılır.’’ der Sabiî’ler. O devir biter yeni bir devir başlar dehir böyle devam eder âhiret girilme yoktur derler. Hâşâ! İşte burada kendilerini ateşin daha da, cehennemin daha da aşağısına attılar. Çünkü Allah ne diyor; dirilmede var, âhirette var, mahşerde var, büyük Mahkeme-i Kübrâ da var, Allah’a hesap var diyor. Bu zavallılar doğrudan tamamen sapmışlar bu Sabiî’ler. Mu’minûn Sûresi’nin 35 ve 36’ncı âyetlerinde (dirilmek ne kadar uzak diyenler var) ( لِمَا تُوعَدُونَ هَيْهَاتَ هَيْهَاتَ ) diyorlar vah zavallılar! Yaratıldığını gören dirildiğini göremiyorsa o körlermiş demektir sağırlaşmış. Bir insan şöyle yaratıldığına bakıversin, âlemin yaratıldığına, kendi yaratıldığına baksın bununla dirilmenin açık belgeleridir. Vah yazıklar bunlara! Tenâsüh devrin tekrarı hulûl ilâhın şahsa girmesi bu Sabiî’lerden çıktığını söylüyorlar. Tenâsüh da şirktir, hulûl de şirktir. İslam bunları reddeder. Kimse kimsenin ruhuna, cesedine girmez, kimsenin ruhu kimsenin değildir. Herkes’ in ayrı yaratılmış ruhu vardır. Ruh yaratıktır, mahlûktur. Tenâsüh devrin tekrarı yani kişi bugün ölüyor onun ruhu başkasına geçiyor. Böyle saçma sapan şey olmaz. Her insan tek başına bir ruh ve beden sahibidir bir kişilik sahibidir. O varlığıyla Allah’ın kuludur, hesap verecektir. Kimse kimsenin ruhuna girmez. Hulûl de etmez tenasüh olmaz. Bunlardan çıktığı söylenmiştir, tenâsühünde hulûlünde. Hulûlde de ilâhın şahsa girmesidir. Allah yaratandır, hiçbir mahlûkta ilâhlık payı yoktur. Onun için Allah hiçbir mahlûka hulûl de etmez. ALLAH bunlardan münezzehtir Subhan’dır. Onun için bunlar Allah’a iftiradır. Sakın bu saçma sapan bâtıl inançlara sapmayın dikkat edine! Hırbaniyye Sabiî’nin bir fırkası bu azmun, hürmüz, Âyânâ, Evâzi, solün (yani eflatunun dedesi) beş peygamber derler annesi tarafından ona bu şekilde nispet ederler. Hırbaniyye fırkası bu görüştedir. Evâzi soğanı cırri balığını baklayı haram etti derler. Bakın bunlarda bunu uydurmuşlardır.
Dakika 25:00
Soğanı, cırri balığını, baklayı haram etti derler. Bunlarda da üç namaz vardır, gusül derler cünüp ve ölüye de dokunmakla yine cünüp olduklarına inanırlar. Cünüp olunca da ölüye dokununca da gusül ederler. Domuz, deve, köpek, pençeliler, güvercin, bunlar haramdır derler. İçinde doğruları var ama yanlışları da var. Sünneti sarhoşluğu men ederler. Yani sünneti men ediyor sarhoşluğu da men ediyorlar. Yani bir doğru bir yanlışla devam ediyorlar. Nikâhta şahit bulunur, nikâhta kıyıyorlar. Hâkim boşayabilir iki evlilik yasaktır derler bunlarda da ilk illet akıl, zarûret, nefis, heykelleri ki bunlar yuvarlaktır derler. Bunlara ait geometrik şekiller ortaya koymuşlardır. İlk illet akıl, zarûret, nefis, heykelleri ki bunlar yuvarlaktır. ‘’ derler. Mesela altıgene tane “Zühal” derler, üçken şeklindekine “Müşteri”, dikdörtgen şeklindekine “Merih”, kare şeklindekine “güneş” derler. Yine kare karnı üçgene de “Zühre” derler. Dikdörtgenin karnında yine bir üçgen vardır. Ona da “Utarit” derler. Sekizgen ise “aydır” derler. Gezegenlerin heykellerine taparlar, bunlar bu gezegenlerin heykellerini yapmışlar, bu geometrik şekillerle bunlara taparlar. Sabiye filozofları azimundan ilk mebâdi başlangıçlar Allah’u Teâlâ derler, bak akıl derler, nefis, mekân, halâ (boşluk) der bunlar ilk mebâdiler başlangıçla bunlardır derler. Hürmüz Mahmud’ u yani Hz. Muhammed’i tekbiri ve diğerlerini söylemiştir. ’’ derler. Hürmüz için bunlar da. Hak dinden sapma ruhâniyet yani meleklere tapma, yıldızlara tapma, putlara tapma, olarak bunlar özetlenebilir demişlerdir ve doğrudur. Hint Sabiye’lerinin Buda’larını Çin’in Konfüçyüs’lerini şöyle bir baktığımız zaman yine bunlardan oralara Çin Hint Sabiye’leri de oralara gittiğini görüyoruz. Bunların birer kolları olduğunu görüyoruz. Son zamanın espirtizm, spiritüalizm ve idealizmin Hristiyanlığın entüzyast fırkalarını içine almaktadır. Hızbaniyye fantaizmin karşıtıdır. Buna yani Hızbaniyye fantaizmin karşıtıdır. Hulûl, Allah cihanın canı, âlemin ruhu derler. Bunlarda bu inanç vardır. Yunan, Roma dinlerinde ilâhın doğması, doğurması fikri Sabi’yenin Hızbaniyye mezhebine aittir. Yani bu sapıklığın kaynağında da bu vardır, bu şirkin kaynağında diyor. Hristiyanlar Mesih’in ilâhlığı yani Hz. Îsâ’nın ilâhlığı konusunda bunlara benzerler. Şer konusunda Hızbaniyye Mecûsî’lik ile ilgilidir.
Dakika 30:00
Birde Hırıbbaniyye az çok peygamberlerin izin takip etmiş Şît, İdris, Nuh Aleyhimüsselâm gibi bunları ileri sürmüşlerdir. Bir kısmı yıldızları kıble bir kısmı da Rab demişlerdir. Hak yoldan sapınca işte böyle oluyor ve kendileri ne yazık ki müşriktirler. Bu durumu izâh edenlerden biride Fahrettin Râzî ’dir. Bunlar bir kısmı da için de bazıları kitap ehli gibidir diyenler de vardır. Cenab-ı Mevlâ haktan hakîkatten kimseyi saptırmasın, bak sapınca her biri hangi yollara düşüyorlar, sapıklıktan bir başka sapıklık doğuyor ve yazık oluyor.
Kestikleri yenir kadınları ile evlenilir bunların içinde bir fırka vardır diyor ehli kitâba yakın olan, İmâm-ı Âzâm’ da bunu söylemiş. Tabii bunlardan kaç kişi kaldı kalmadı meçhul. Yalnız bazıları yine Harran’da, Halep te, Suriye’nin bazı yerlerinde bunlardan az çok bazı kişilerin bulunduğu dünyada tek tük bulundukları da söylenmektedir. Bazı müşrik Mecûsî gibidir. Bazıları bunlar müşrikler Mecusiler gibidir. İmameyn’e göre kitap ehli değildir. Bunlar bilhassa Harran’dakiler böyledir demişler İmameyn diyor bunu da. Bugün ise kitap ehli bunlardan yoktur. Bunu söyleyen de Ebû Bekir er-Râzî el-Kerhî bu görüşte olanlardandır. Rumlar, Şamlılar, Cezireliler Sabiî idiler vaktiyle. Konstantin kılıç ile Hristiyanlığa sevk etti, bunları kılıçtan geçirdi ve kılıçla zorladı Konstantin bunları Hristiyanlığa da sevk etti. İnançlarını en gizli tutanlardır. Bunlar İsmailliye gizlemeyi bunlardan öğrenmiştir. Karamitâ’nın gizli ihtilâl teşkilatıdır İsmailliye. Bir ihtilâl teşkilatı İsmailliye ki gizliliği bunlardan öğrendi diyor. Konstantin bunları kılıçla zoraki Hristiyanlığa çevirmek için bunları zorlamış ve tabii ki kılıçtan geçirmiş öbürlerinde gizlice kendilerini gizlemişler Hristiyan görünmüşlerdir. Kesker-betâih yöresindekiler Nasrânî sınıfındandır. Bunlara diğer Hristiyanlar Yahyeviyye derler. İmâm-ı Âzâm bunları kastetti ehli kitap saydıkları bunlardır, diyenlerde bulunmuştur.
Yine En’âm Sûresi’nin 156’ncı âyeti, bizden önce kitap verilenlerden bir kısmında ne kadar bizden önce kitap verilenler var ise bütün ilâhî kitapların, suhufların da biz tamamına inandık. Bizim o konu da Elhamdülillah ilâhî olan peygamberlere inzâl edilen her şeye inandık biz İslam‘ın îmânı evrensel ve mükemmel bir îmândır. Ama bunu da ilimle, İslam’ın ilimleriyle daima hakkı beslemek îmânı beslemek doğru bilgi sahibi olmak gerek…
Dakika 34:51