217- Tefsir Ders 217 hayat veren nurun keşif notları

217- Kur’an-ı Kerim Tefsir Dersi 217

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

(En’âm Sûresi 19’uncu Âyet-i Kerime’den 24’üncü Âyet-i Kerime’ler)

قُلْ أَيُّ شَيْءٍ أَكْبَرُ شَهَادةً قُلِ اللّهِ شَهِيدٌ بِيْنِي وَبَيْنَكُمْ وَأُوحِيَ إِلَيَّ هَذَا الْقُرْآنُ لأُنذِرَكُم بِهِ وَمَن بَلَغَ أَئِنَّكُمْ لَتَشْهَدُونَ أَنَّ مَعَ اللّهِ آلِهَةً أُخْرَى قُل لاَّ أَشْهَدُ قُلْ إِنَّمَا هُوَ إِلَهٌ وَاحِدٌ وَإِنَّنِي بَرِيءٌ مِّمَّا تُشْرِكُونَ ﴿١٩﴾

Yüce Rab buyuruyor ki; De ki; Ey Şanlı Habîbim Muhammed! Ey bu Kur’an-ı Kerim’i iyi bilenler! Anlatın bu Kur’an’ı deyin ki: “Şahitlik yönünden hangi şey daha büyüktür?” De ki; “Allah, benimle sizin aranızda şahittir ve bana bu Kur’an vahiy olundu ki, onunla hem sizi, hem de sizden sonra kendisine ulaşan herkesi uyarayım. Kim diyor bunları? Hz. Muhammed’e söylüyor Cenab-ı Hak böyle söyle diyor. Allah’la beraber başka ilâhlar olduğuna siz gerçekten şahitlik eder misiniz?” De ki: “Ben buna şahitlik etmem.” Allah’tan başka İlâh yok ki “O, ancak ve ancak bir tek İlâh’tır, Allah’tan başka İlâh yoktur ve gerçekten ben, sizin ortak koştuğunuz şeylerden uzağım” de.

İslam îmânı tevhîd îmânıdır. Allah’ın birliğine dayanan bir îmândır, Allah her şeyinde birdir. Sakın ola ki başka ilâh tanıyanlar Allah’a en büyük iftira edenlerdir. Başka İlâh yok ki bütün varlılar Allah’ın yaratmasıdır, Allah tarafından yaratılmış hepsi mahlûktur. Tek Hâlik Allah’tır öbürleri yaratılmış mahlûkturlar. Mahlûktan ilâh olur mu?

الَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَعْرِفُونَهُ كَمَا يَعْرِفُونَ أَبْنَاءهُمُ الَّذِينَ خَسِرُواْ أَنفُسَهُمْ فَهُمْ لاَ يُؤْمِنُونَ ﴿٢٠﴾

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, yani şu Yahûdîler ve Hristiyanlar var ya Peygamber’i, yani Hz. Muhammed’i kendi oğullarını, öz oğullarını bildikleri gibi bilirler. Nerede biliyorlardı? Tevrât’ta yazıyordu, İncîl de yazıyordu, Hz. Muhammed’i bu kitaplar haber veriyordu. Onun için bunlar ne yapıyorlardı? Öz oğullarını bildikleri gibi Hz. Muhammed’i biliyorlardı. Kendilerine yazık edenler var ya! İşte onlar îmân etmezler. Şimdi tuttular Tevrât’ta ki, İncîl’de ki Mûsâ’nın, Îsâ’nın haber verdiği Muhammed’i inkâr ediyorlar kabul etmiyorlar. Allah ne diyor bunlara işte hüsranda olanlar, kendilerine yazık edenler îmân etmezler diyor.

Kendine yazık etme ey insanoğlu! Muhammed’in Peygamberliğine Allah şahit çünkü onu Allah gönderdi (C.C). Hem de bütün âleme rahmet olarak gönderdi. Niye bu rahmetten kendini mahrum ediyorsun ki, niye inkâr ediyorsun ki. Bak sen Kur’an’ı inkâr ediyorsun, Muhammed’i inkâr ediyorsun, Tevrât’ı da inkâr ediyorsun, Îsâ’yı, Mûsâ’yı da inkâr ediyorsun.

Dakika 5:00

Neden? İncîl de, Tevrât’ta Muhammed yazılı sen bunu öz oğlunu bildiğin gibi evladını biliyordun Tevrât’ta yazılıydı. Neden şimdi inkâr ediyorsun? Yapma bunu! Kendine yazık ediyorsun. Bunu kim diyor? Yüce Allah diyor. Kendine yazık edenler inanmazlar diyor. Bunlar hüsrandalar.

Onun için;

وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى عَلَى اللّهِ كَذِبًا أَوْ كَذَّبَ بِآيَاتِهِ إِنَّهُ لاَ يُفْلِحُ الظَّالِمُونَ ﴿٢١﴾

Şimdi Allah’ı inkâr ederek, yalan uydurandan ve ya âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim olabilir? diyor Cenab-ı Hak.

Allah’ın oğlu yok sen oğlu var diyorsun, Allah’ın kullarını ilâhlaştırıyorsun, sen Allah’a iftira ediyorsun, yalan uyduruyorsun vazgeç bunlardan diyor. En büyük zâlim işte bunu yapanlardır. Hiç şüphe yok ki zâlimler kurtuluşa ermezler. Yani (لاَ يُفْلِحُ الظَّالِمُونَ ) zâlimlere kurtuluş yoktur diyor felâh bulmazlar.

وَيَوْمَ نَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا ثُمَّ نَقُولُ لِلَّذِينَ أَشْرَكُواْ أَيْنَ شُرَكَآؤُكُمُ الَّذِينَ كُنتُمْ تَزْعُمُونَ ﴿٢٢﴾

Ne diyor Yüce Rab burada da; O gün hepsini mahşere toplayacağız, sonra Allah’a ortak koşanlara: “Hani nerede o Allah’a ortak saydığınız ortaklarınız nerede?” Hani siz Allah’tan başkalarını ilâhlaştırıyordunuz, tapıyordunuz, kimisine Allah üç diyordunuz, kimisine Allah’ın oğlu var diyordunuz ve çeşitli putlara tapıyordunuz veya değerli bir insanı putlaştırıp tapıyordunuz veya uyduruk putlar yapıyordunuz. Nerede bu taptıklarınız diyecek Cenab-ı Hak, mahşere herkesi toplayacak. Herkes aklını başına alsın kimse kendine yazık etmesin mesele bu

Cenab-ı Hak diyor ki;

ثُمَّ لَمْ تَكُن فِتْنَتُهُمْ إِلاَّ أَن قَالُواْ وَاللّهِ رَبِّنَا مَا كُنَّا مُشْرِكِينَ ﴿٢٣﴾

Sonra, (Onlar): “Rabbimiz, Allah’a yemin ederiz ki, biz müşriklerden değildik” demekten başka bir özür bulamayacaklar. Yalan yere orada yemin edecekler.

انظُرْ كَيْفَ كَذَبُواْ عَلَى أَنفُسِهِمْ وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُواْ يَفْتَرُونَ ﴿٢٤﴾

Bak diyor, vicdanlarına karşı nasıl yalan söylediler! Diyor Cenab-ı Hak. O uydurdukları putlar da kendilerinden kaybolup gitti diyor.

Her şey fânîdir Allah bâkîdir. Fânîye sarılma bâkîye sarıl, mahlûka sarılma Hâlik’a sarıl, dünyaya sarılma ukba ’ya sarıl, şirke küfre sarılma tevhîd îmânına İslam’a sarıl, yapmacık kitaplara değil Kur’an’a sarıl, kopmak bilmeyen Allah’ın ipine sarıl. İşte o nedir?

(فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِن بِاللّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَىَ لاَ انفِصَامَ لَهَا وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ)

Ne diyor: “Kim tağutları inkâr eder Allah’a îmân ederse kopmak bilmeyen Allah’ın ipine, kulpuna yapışmıştır, sarılmıştır” diyor. İşte kopmak bilmeyene sarıldığı için yükselip Arş’a çıkacaksın cennete ve bu kopmak bilmeyeni bıraktığın içinde cehenneme ineceksin aşağıya.

Dakika 10:10

Yapma bunu! Kendine yazık etme, kendin bilirsin. Onun için yalan söylemekte mahşer günü dünya da şirk koştu orada da şirkin üzerini örtmek için yalan söylüyor. Bunlar daha aşağı gitmenin adıdır. Battıkça batıyor, cehennemin dibine gittikçe gidiyor. Yalan üstüne yalan, şirk üstüne şirk, küfür üstüne küfür, hüsran üstüne hüsran yazık değil mi? Çare var an bu an şu nefesin varsa sende derhal Müslüman ol îmâna gel. Burada ki İslam Allah’ın kendi, kendi düzeni, kendi nizamı, Kur’an-ı Kerim Allah’ın kitâbı, son kitâbı, geçmişi yenileyen, geçmişin şahitliğin yapan, geleceğin bütün değerlerini kendinde toplayan yüce kitap. Muhammed onun en büyük son evrensel Peygamberi. Allah’ı inkâr ederek, onun kânûnlarını inkâr ederek kendi içinde bulunduğun ortamı şöyle gözünde büyüterek seni kurtaracağını mı zannediyorsun? Vah gidi aldanan şu insanoğluna bak! Kendini nasıl aldatıyor.

Dakika 12:40