Tefsir 276-01

276- Tefsir Ders 276 hayat veren nurun keşif notları

276- Kur’an-ı Kerim Tefsir Dersi 276

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

 

Kıymetli dostlarımız,

İbn-i Abbâs’tan gelen bir haberde de (Radıyallâhu Anhüm ve Erdahüm Ecmaîn) bunlar ilâhî kitaplarda da nesh edilmemiş muhkemdirler. Bunlar biliyorsunuz ki, ilâhî emirlerin muhkem olan delillere dayanan yüce emirlerdendir. Tevrât’ta da bunlar nesh edilmemiştir ve muhkem âyetlerdendir. ‘’Âli İmrân Sûresinin 7’nci âyetinde’ de muhkem âyetlerden bahsedilmektedir. Bunların 10 emir olması da söylenmiştir. Mesela Tevrât’ın başlangıcında da bunlar vardır. “Elvahı cevher” diye geçer. Şirk koşmayın diyor Cenab-ı Hak, İncîl’de de, Tevrât’ta da, Zebur’da da, suhuflar’da da geçmiş ilâhî kitaplar da ve sahifeler de şirk koşmayın dediği gibi Kur’an-ı Kerim’de de geçmişin bütün şahitliğini geleceğin bütün delillerini içine koyan yüce bir canlı şahit bulunmaktadır. O da İslam’ın kendisidir Hz. Muhammed ve Kuran-ı Kerim’dir. Ne diyor? Şirk koşmayın, yalan söylemeyin, anaya babaya itaat edin, sakın onlara kötülük etmeyin, kâtillik yapmayın, insanoğlunun canına kıymayın! Haksız yere yanlış yere sakın kâtillik yapmayın, zinâ etmeyin, hırsızlık yapmayın, iftira etmeyin, yalan yere yemin etmeyin! Yalancı şahitlik ve bunun içinde kul hakları ki, kimsenin hakkını yemeyin! Cumartesi tabi Yahûdîler için Tevrât’ta cumartesiye de saygı emredilmekteydi bunlar bu görevlerin pek çoğunu yapmadılar. Yapmayanlar ağır cezalara çarpıldılar. Şimdi nice yüce emirler, bunlar ve bunların tümü Kur’an-ı Kerim’de devam etmektedir ebediyyâta kadar. Bir de şu kâideyi kimse unutmasın! Usulde bir kâide de bir şeye emir zıttının haram kılınmasını gerektirir. Bir şeye Cenab-ı Hak şunu kesin yap dediği zaman onun zıttı yapmadığın zaman onun zıttı haram olarak ortaya çıkar. Haram kılmamak emirden kastedileni ortadan kaldıracaksa durum böyledir. Değilse kerâhetini gerektirir. Mesela Ana’ya, Baba’ya ihsân ediniz emri onları aslâ incitmeyiniz nehyini de gerekli kılar. Yani incitmek o kadar haramdır ki onlara ancak ihsân edilir, isyân edilmez, incitilmez. Hattâ yüzünü bile ekşitme sözün en güzelini söyle diye emir vardır. Lokman Sûresinin 15’inci âyet-i kerimesi de bize bu konu da yine âyetleri diğer âyetler keşif etmekte, tefsir etmektedir. En’âm Sûresinin 140’ıncı âyet-i kerimesi de bize nur saçan hakîkati ortaya koymaktadır.

Dakika 5:03

Çocuk düşürmeyi de kapsar. Mesela adam öldürmeyin diyor çocuk düşürmeyi de kapsamaktadır bu çocuk düşürmekte adam öldürmektir. Zinâ, livâta, homoseksüellik, her çeşit fuhuş, genel evleri, gizli dost hayatı vesâire başlangıcı sebepleri yolları da haramdır. Eğer bir şey zinâya gidiyorsa o yol yasaktır, yasaklanmıştır. Sebep oluyorsa, zinâya sebep olacaksa herhangi bir günaha bunların sebepleri de yolları da haramdır. Çünkü İsrâ Sûresinin 32’nci âyet-i kerimesinde de zinâya yaklaşmayın! (وَلاَ تَقْرَبُواْ الزِّنَى) buyurulmaktadır. Yine En’âm Sûresinin 120’nci âyetinde günahın gizlisini, açığını bırakın bunların hiçbir türlüsünü işlemeyin. Gizli günahta, açık günahta yasaktır. Zinâ sonucu olan çocukların hâlini düşünün! Bunlar daima tehlike ve ölümle karşı karşıyadırlar ve onların zinâ çocuğu olarak toplumda bilindiği zaman o çocukların aslında suçu yoktur. Zinâ yoluyla o çocukları kazananlar suçludur. Böyle iken çocuklar da toplum içinde büyük bir rahatsızlık duyarlar. Sevgili Peygamberimizin Müslim’in rivâyet ettiği İbn-i Mâce’nin, Ahmed Bin Hanbelî’n de rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte şöyle buyururlar; (A.S.V) Efendimiz ‘zâlikel ve’dül hafiyyü’ bu gizli bir öldürmedir diri diri gömmedir diyor.

İşte buna dikkat edin! Şimdi gizli bir öldürmedir diri diri gömmedir diyor. Ölüm cezası İslam’da var mıdır? Kanserli organ ve sistemlerde ki kanserli olan hücreler ortadan kaldırılmadan vücut selâmet bulmaz. Bu dünyada İslam gerçek hayatın bizzat kendisi olduğu için hak ve nurlu hayat gerçek hak ve mutlu hayat İslam olduğu için İslam insanlığın gerçek hayatını tehdit eden ne varsa onları ortadan kaldıran hak kânûnlarla ortaya gerçekler konmuştur.

“Lâ yehillü demümriin müslimin illâ bi ihdâ selâsin küfrün bağde îmân ve zinâ bağde ihsân vegad li nefsin bi gayri hakkın”

Buhârî’nin, Müslim’inin, Ebû Dâvûd’un ve Tirmizî’nin ve diğerlerinin de rivâyet ettiği bu hadis-i şerifte, küfür yani irtidat hareketi, zinâ evli olanların zinâsı, haksız birini öldürme… Müslim hattâ burada diğer bir âyet-i kerimede Mâide Sûresinin 32 ve 33’üncü âyetlerinde ki âyetin kapsamına göre Müslim, gayrimüslim hiçbir kimse haksız yere öldürülemez. Haksız yere kim kimi öldürdüyse işte burada üç yerde Cenab-ı Hak ne yapmıştır? Ölüm cezasını bütün dünyayı, insanlığı rahatsız eden, güveni ortadan kaldıran, huzuru ortadan kaldıran tehditlere karşı zâlimin ensesine ilâhî adâlet konmuştur. Dikkat et! Bu insanlığın huzuru ve emniyeti gerçek mutlu hayatın temînâtı için gereklidir.

Dakika 10:45

Mürtet için zinâ evlilerin zinâsı haksız birini öldürmeden dolayı İslam dini ölüm cezası koymuştur ama bunların tabii ki kurallarını şartlarını yerine getirecek İslam hukûkçusudur. Gerçek hukûkçulardır rast gele kimse kimsenin adına hâkimlik rolü oynayamaz. Adâletin yerli yerince tecellî etmesi için tabii ki gerçek hukûkçular tarafından bu hükümler uygulanır adâlet te’min edilir. Bunun için gayrimüslimi de bu âyeti kerime kapsamaktadır. “Haksız yere kimse öldürülemez”. İnsan öldürme de asîl olan haramdır yani insanoğlunun bir defa can güvenliği hayat hakkı vardır dokunulmazlığı vardır insanoğlunun Yüce Allah’ın istisnai olarak koyduğu suçlar, cezalar hariç insanoğlunun hayat hakkı korunmalıdır, hayat hakkı dokunulmazlık hakkıdır. Herkes de bu hak vardır insanoğlunun tümünde. Bunun için adâlet tam uygulandığı zaman insan hayatı, can emniyeti, hayat hakkı en baştaki haklardandır, yerli yerince korunmalıdır hem de emniyet içinde, güven içinde. Dünyada insan hakları evrensel beyannâmesi diye insan hakları diye mahkemeler var. Peki, her gün insanlar toplu hâlde öldürülüyor. Adâlet nerede? Hani dünyada kuvvetler var, nerede var bu kuvvetler? Kimin için bu adâlet? Yani bunlar kendileri için mi koydular bunu? Başkalarına hayat hakkı yok, kendinize hayat hakkı tanıdınız. İslam bu zorbaca zalim anlayışın adı adâlet değildir. Tüm insanlığın haklarını koruyan adâlet adâlettir. Kitleler alinde insanlar öldürülüyor şu veya bu bahâneyle kuvveti elinde tutanlar mahkemeye hesap vermiyor. Nerede adâlet? Adâlet kuvvette midir, yoksa kuvvet adâletin bekçisi midir? Kuvvet adâletin emrinde adâletin bekçisi olacaktır. Adâlete tepeden müdahale eden kuvvet zâlim ve zorba kuvvettir.

Efendimiz (A.S.V) âyet-i kerimeyi okudu bir çizgi çizerek dedi ki; “Bu rüşt yoludur” dedi. Bu rüşt yoludur yani Allah’tan gelen Allah’a giden gerçek hak yoldur ki bu İslam’dır dedi. Sağına soluna da birçok çizgiler çizdi bunlarda dedi her birinde bir şeytan oturur bu yollara çağırır dedi. Bakın sağına soluna birçok çizgiler çizdi bu gerçek yolun sağına soluna. Bunların her birinde bir şeytan oturur dedi ve kendi yanlış yollarına, bâtıl yollara bu şeytanlar insanları çağırır dedi. İşte Allah’tan gelen Allah’a giden yol peygamberlerle, ilâhî kitaplarla en son olarak da Kur’an-ı Kerin ve Hz. Muhammed’le ortaya konan yoldur. Tüm peygamberlerin yolu bu yoldur. Bu yolun en son önderi Hz. Muhammed’dir ve rehberi Kur’an-ı Kerim’dir.

Dakika 16:13

(Visited 42 times, 1 visits today)
{"message":{"type":8,"message":"Undefined variable: show_right_meta","file":"\/home\/pwny9ik9\/public_html\/wp-content\/plugins\/cactus-video\/video-hook-functions.php","line":1155},"error":1}