hadisvetasavvuf 44-01

44- Hadis ve Tasavvuf Ders 44 hayat veren nurun keşif notları

HADİS TASAVVUF DERS 44

 

İbahilik ve şeriata uymayanlar da mücadele edilmiştir bunlarla biliyorsunuz ki İbahilik, nihilizm, ademiyye bu nihilizm ademiyye hiççilik, İbahilik bunlara karşı çıkmıştır. Horasan Nişabur ekolündeki o güzelim âlimlerimiz nihilizm’e ademiyye karşı çıkmışlar. Nedir nihilizm? Her şeye hiç ve piç diyenler hiççilik, İbahilik bunlara karşı çıkmışlardır dünyada yanlış birçok sapıklar vardır o günde vardı bugünde birçok felsefi sapık akımlar bulunmaktadır. Sünni sufi gerçek Müslüman goldziher müsteşrik yabancı mesela goldziher nişabur ekolünü Kuşeyri gibileri övmüşlerdir. İbni Teymiye tasavvufi konularda yanılmış birisidir haddi aşmış hissi ve temayülleriyle yanılmıştır İbni Teymiye tabi haklı tarafları vardır ama yanıldığı taraflar vardır. Fakat Kuşeyri’yi İbni Teymiye övmüştür Kuşeyri Hallacı Mansur, Ebu Sait, Beyazid-i Bestami, Zünnun-i Mısri gibileri şakiyeleri hidayet dışı görmemiştir ve geniş düşünmüştür. İbni Cevzi Kuşeyri’yi azda olsa tenkit etmiştir. Gazali ve emsallerini biraz daha fazla tenkit etmiştir. Şeriatla hakikat birbirinin aynıdır haramın 2 yüzü gibi kulluk ve hakkı temaşa etmektir. Kulluk Allah’a kulluk etmek hakkı temaşa etmektir ayet ve hadislere şeriata sıkı bağlanmaktır. Kuşeyri’nin Horasan Bağdat ekolündeki evliyaların işte sıkıca bağlı oldukları İslam naslarıdır ki İslam şeriatına şeriatında kaynağı asli delilleri Kuran’ı Kerime, sünnete, icma, kıyasa bağlıdırlar. 3. 4. 5. Asırlarda Bağdat Nişabur ekolü vardı. Bağdat mektebinin önderi Cüneyd-i Bağdadi idi ayet ve hadislere sıkıca bağlıydı Cüneyd-i Bağdadi de Nişabur mektebinin öncüleri Serraç, Sülemi Kuşeyri bunlar objektif bir okul ve ekol açmışlardı mükemmel orda üstatlar vardı mükemmel nefis terbiyesi ruh terbiyesi üzerinde dersler veriliyordu tam Kuran-ı Kerime ve sünnete bağlı olarak. Gazali Kuşeyri’nin Müridinin talebesidir. Ebu Ali Farmadi’nin yani Kuşeyri sahte Sufilere çapmış saygı değer büyük azaldığından veya kalmadığından yakınmıştır.

Dakika 5: 07

Bazı dönemlerde bunun kıtlığı yaşanır. Gazali de rusun, şekilci, taklitçi, zahir ulemaya her fırsatta çarpmıştır. Kuşeyri kuralların savunucusudur. Sünni muhite tasavvuf hızlı ve emin şekilde girmiş yayılmıştır işte buda Kuşeyri ve Gazali gibilerin gayreti çok olmuştur tabi onları yetiştiren Hanefi ekolü, Maliki ekolü, Şafi Hanbelî ekolü de çok büyük dünyayı okutan Ehlisünnet okullarıdır bunlar. İbni Arabî felsefi tasavvuftur şeriat uleması tenkit etmiştir İbni Arabî’yi.  Yalnız İbni Arabî hakkında da onun söylemediği yazmadığı şeyleri kitaplarına birilerin karıştırdığını ve burada bir Siyon parmağının olduğunu söyleyenlerde bulunmaktadır. Yani Müslümanlar İslam âlimlerini tenkit ederken ihtiyatlı olsunlar dikkatli olsunlar baltayı taşa vurmasınlar Mevlana aşk, sevgi, sema, Vech, cezbe, istiğrak ve onda bu tür mistik haller vardır. Şimdi nasıl ki bir sarhoş fazla kaçırdığı zaman kendini kontrol edemez şimdi sevgi, muhabbet, sema, Vech bunlarda ki dozu kaçtığı zaman şeriata uygun olmayan bazı haller görülebilmiş veya öyle kabul edilmiştir. Onun için bazen ölçünün taştığı şeriata uymayan şeylerin zuhur ettiği gibi söylentiler olmuştur. Buda aşk ve muhabbetin tabi dozu yükseldiği zaman sufi kendini kaybettiği zaman görülmüş olabilir. Yine Kuşeyri gibiler amel, ahlak, vera, takva yönüyle Hz. Mevlana’dan çok müteşerri olduğu kaleme alınmış yazılmıştır. İşte burada Mevlana’dan daha çok müteşerri kelimesi Mevlana ekolünde sevgi şaraplarının fazla içilmesidir burada sevgi şarabı biliyorsunuz ki aşk ve muhabbete dayalıdır. Eğer bu fazla kişiyi aşan bir sevgi ortaya çıkarsa vecd talimde kendini kontrolden çıktığı zaman kontrol edemediği zaman işte daha çok müteşerri kelimesi ortaya çıkmaktadır ki yani şerri kurallara uyulmayan tarafların görüldüğü söyleniyor. İmamı Rabbanide felsefi tasavvuf vardır diyor vahdeti vücut, vahdeti Şuhut, tabi Şuhut şahitler bunlarda vahdeti vücut değil de vahdeti Şuhut kabul edilmiştir. Vahdeti vücut anlayışında tehlike vardır. Kuşeyri bunlardan beridir yani Kuşeyri ekolü Horasan, Nişabur, Bağdat ekolündekiler bu tehlikeli durumlardan uzak kalmışlardır.

Dakika 10: 02

Gazali kadarda vahdeti vücuda yakın değildir diye yazan çizenlerimiz vardır. Gazali hakkında da ihtiyatlı olmak gerekir çünkü gazali de büyük bir âlemdir yani şirke götürecek vahdeti güçlü vücudu şirke götürecek tehlikeler Gazali de olmaz ama öyle anlaşılmış olabilir Hücviri, Likoviski, Rooy gibi müsteşrikler. Gazali, Sühreverdi, İbni Haldun gibiler Kuşeyri ’den faydalanmışlardır. Bu Sahl, Temkin, Cüneyd, Kuşeyri, Fena, Telvin, Beyazid-i Bestami saygılı olmuş bunlara Kuşeyri. Tasavvufun pedagoji konusu ruhtur. Latife, sır, nefis, kalp buraya dikkat et! Latife bunlar sır, nefis, kalp psikolojinin konusu da ruhi psişik olayıdır. Burada tasavvufun ulaştığı inceliklere psikolojinin ulaşma şansıda yoktur. Önce psikologları tasavvuf okulunda yetiştirmek gerekmektedir. Fiil iradeyle yapılan iyi huy, güzel ahlak şimdi vecd cezbeyle başlar marifet irfanla da devam eder. Haller vecd, cezbe, sekiz, istirak, kabz, Bask gibiler bunlar ahval, mevacid, marifet, ilham, irfan, keşif, yakin, hakikat, firaset gibiler. Şeriat, temel, beden, lafız, deviz, süt, ağaç misali tasavvufta o temel üzerindeki bina, beden içerisindeki ruh, lafız içindeki mana, deniz içindeki inci, süt içindeki kaymak aynı zamanda ağacın meyvesi gibidir ve kemal halidir. Zaten şeriatla, marifetin, tasavvufun, iç içe insanoğlunu kemale ulaştırmaktır kemal mertebesinde bir Müslüman haline getirmektir aziz dostlarımız. Zamane mutasavvıfları yabancı cereyanların temsilcilerisiniz diye de sitem yapılmıştır tabi her mutasavvıf için değil ama bazıları yabancı cereyanların temsilcisi haline gelmişlerdir. Günah küfrün habercisidir dikkat et! Günah küfrün habercisidir yanlışın içinde doğru bulunmaz. Fütüvvet, insaflı ol insaf bekleme. Şimdi terimler; vakit, hal, makam, kabz, Bask, heybet, üns, tevacüt, vecd, vücut, cem, fak, cem-ül cem, fena, beka, gaybet, huzur, sahl, sekiz, zevk, şül, mahul, ispat, setir, tecelli, muhadara, müşakeme, müşahede, lebaih, tebalih, bevadih, hücum, telvin, temkin, kulb, but, şeriat, hakikat, nefes, havatır, ilmel yakin, aynel yakin, hakkal yakin, varit, şahit, nefis, ruh, sır. Müteşerriler bu kelimeleri muhafaza etmişler ve bu terimlere şerri şerife göre anlam vermişlerdir ve anlamlarını güzel açıklamışlardır. Şimdi bunlar tasavvuftaki terimler birde makamlar tasavvuftaki makamlar tövbe makamı vera, züht, fakır, sabır, tevekkül, rıza makamı diye kısımlara ayrılmaktadır. Haller mücahede, halvet, ihtila, takva, tövbe, samt, havf, raca, hüzün, açlık, tevazu, kibir, nefsi emmare, haset, gıybet, kanaat, ihtiras, ihtiraslar ve vera, züht şimdi bu kelimeler terimler üzerinde ayrı, ayrı duracağız ve bilgi vereceğiz. Şimdi tevekkül, şükür, yakin sabır, mürakebe, rıza, kulluk, irade, istikamet, ihlâs, riya, doğruluk, yalancılık, hayâ, hürriyet, zikir, fütüvvet, firaset, huy, ahlak, cömetlik, cimrilik, gayret, velilik, dua, fakır, tasavvuf, edep, sefer, sohbet, tevhit, ölüm, marifet, muhabbet, şevk aynı zamanda üstadına hocana saygı sema, keramet, veli, ruyetullah, rüya şimdi bunları ayrı, ayrı izaha çalışacağız sizlerle. Şimdi tabi ki burada tasavvuf okulunun öğrencilerine de tavsiyelerde bulunacağız dersimizin içeriğinde. Tasavvufi ahlak manevi tecrübelere dayanan uygulamalı bir ahlaktır ki sadece nazari mücerret bilgi değildir ayet hadise dayanır yaşanılan ahlak sadece düşünülen değil yaşanılan ahlak laf değil hareket amel aksiyondur. Amel gaye ilim vasatadır gaye keşif ve marifettir. Marifet nedir? Yüce Allah’u Teâlâ’yı tanımak onun rızasını kazanmaktır ki tabi sonuçta cemaline bakmak Rü’yetullah cemalini görmek(C.C). Bilgi amele tabidir. Hareket, amel, icra, takva, murakabe, keşif, müşahede, marifet, vera Allah için hareket etmek kalpte sadece Allah olacak bunun batını vera denmektedir. Kıymetli dostlarımız; derslerimizin akışı içerisinde bunları bir, bir izahını yapmaya çalışacağız. Takva: dinin hudutları içinde kalmak dışına çıkmamak buna zahiri takva deniyor dinin hudutları içinde kalmak buna zahiri takva deniyor iç dünyanda da ilahi ölçülere göre hareket ettiğin zaman ki bu niyet ihlâsla olmaktadır buda batını takvadır marifet ve amelle itaattir. İşte ortaya nur çıkar, keşifler çıkar ortaya, ilhamlar çıkar, gerçek niyet gerçek ihlâs buda batını takva marifet ve amelle itaat olmaktadır buda. Şimdi demek ki takvanın bir zahiri birde batını takvamız var ki hem zahiri takvaya, hem batını takvaya son derece riayet etmemiz gerekiyor. Şükür aczini bil saygı ile yüce Allaha el pençe dur, şükürden de aciz olduğunu bil bütün gücünle kulluk et ama aczini bil, ne kadar kulluk edersen et hakkıyla edemediğini bil. Aciz gabile hakkıyla kulluk edemez gücü kadar ederse o kulluk etmiş kabul edilir yoksa tam kulluk ettiğinden değildir. Buraları da doğru anlayabilmek tabi Cenabı Hakk’ın her konuda olduğu gibi burada da lütfuna hidayetine, keremine, tevhidine bağlıdır. Yüce Rabbine karşı aczini bil el pençe dur, şükürden de aciz olduğunu bil itiraf et haram lokma sakın yeme haram lokma yiyen vesvese ile ilhamın arasını ayıramaz. Sabrın gayesi Yüce Allah’u Teâlâ’nın huzurunda beraber olmaktır ki o zaten bize bizden yakın bizde onun emirlerine itaat ederek onun huzurunda olduğumuzu onun bize bizden yakın ve baktığını gördüğünü duyduğunu bizi o yaşatıyor. Onun yaşattığını hayatı ve ölümü yaratanın o olduğunu bütün nimetler ona ait hücrelerimiz dokularımız organ sistemlerimiz ruhumuz bedenimiz yediğimiz içtiğimiz teneffüs ettiğimiz hava yer ve gökler içindekilerin tamamı ona ait olduğunu sakın unutma ona el pençe dur şükrünü eda edemediğini itiraf et. İşte yüce Allahın huzurunda olduğunu bil ona onu görür gibi ibadet et kulluk et çünkü o seni görüyor. Kerametler istikameti Rabbin ister, kerameti nefis ister, keramet isteme Rabbin yolunda dosdoğru olmaya bak dikkat et! İstikameti Rabbin istiyor senden Allah doğruluk istiyor dürüstlük iyi Müslüman ol dosdoğru. İlimde doğru, imanda doğru, amelde doğru ahlakta doğru, sözde sohbette doğru, bütün gidişatında doğru, sıratı müstakimi Hz. Muhammed’e tabi olmakta dosdoğru önderi rehberi Hz. Muhammed olarak Allaha giden adam dosdoğru giden adamdır. Şimdi kerameti kim istiyor? Nefsin istiyor. İstikameti kim istiyor? Allah istiyor nefsin istediğini mi yapacaksın, Allah’ın istediğini mi? Allah’ın istediği istikamet dosdoğru olmak evliyanın büyüğü keramet istemez kerameti küçükler ister.

25: 02

İyi huy keramettir eğer güzel ahlakın varsa bu keramettir iblis Şark’ı, gaybı dolaşır bu keramet midir? İstidraç mıdır? İstidraç’dır. Kuşlar uçar, balıklar yüzer bunlar keramet midir? Yoksa bunlar böyle mi yaratılmışlardır? Bunlar böyle yaratılmışlardır. Keramet hakları korumaktır yani dosdoğru İslam’ı bilmek yaşamanın adı keramettir esas keramet bu işte. Beyazid-i Bestami ’de bunu söylüyor eğer yüce İslam’ı doğru biliyor doğru yaşıyor doğru anlatıyorsan bu tam kerametin en büyüğüdür başka keramet istemene de gerek yok ama Cenabı Hak verirse o onun lütfuna, lütfu ihsanına bağlı ona biz tabi onun verdiklerine biz şükretmeye gayret ederiz azmimizle cehlimiz gafletimizle beraber. Talim terbiye veren muallim, mürebbi, ilim, ahlak, talim, muallim işte bu evliya okulunda da hem talim hem muallim talim terbiye muallim mürebbi ilim ahlak bunlara dikkat et üstadı olmayan felah bulmaz. Mutlaka senin iyi bir âlim hocan seni irşat edecek birisi olmalıdır. Eğer böyle bir üstadın yoksa felah bulmaz bunu da yine Kuşeyri söylüyor. Şeyhi takdis tazim Kuşeyri de yoktur o ekollerde yoktur çünkü şeyh yüce Allah’a yüzü yerde kulluk eden insanlarında Allah’a kulluk etmesine çalışan zatı muhterem olmalıdır onun içinde Allah taktis edilir.  Allah-u Teâlâ gibi kimse taktis edilemez ancak her hak, hak sahibine verilir. Âlimin hakkı cahil gibi değildir âlimin hakkını âlime öbürlerinin hak ve hukukunu öbürlerine ver yani her hak sahibine hakkını vermekte gerekir. Bunu ehlinden öğren zaruridir. Bak ne diyor! Şimdi sen diyor bu tasavvufi derslerini ehlinden öğren, şeriatı ehlinden öğren dini İslam’ı ehlinden öğren, tasavvufi ahlakı da ehlinden öğren. Amelin keyfiyetini yükselt yani kaliteyi arttır şeyh lahuti masum değildir mesela senin bir şeyhin var kim olursa olsun herkesin bir eğer müntesip olduğu biri varsa şunu bil ki bu layuhti değildir yani hatasız olmaz masum da değildir peygamberler masumdur diğerleri masum değildir. Şeyhle, şeriat çelişkisin de kime uyacaksın baktın ki şeyhin üstadın bir hareketi şeriata uymuyor. Ne yapman lazım? Şeriata uyman gerekiyor. Ölçü birilere değil ki ölçü Allah’ın emri. Şeriatı aklı bırakıp her şeyi eğer şeyhten ibadet dersen bu çok yanlıştır şeriatı bırakmış aklını da bırakmış her şeyi şeyhten, üstadından, liderinden, önderinden ibaret diyorsan bu çoktan sapıtmıştır birilerini Rab edinmiştir. Yok, efendi her şey yüce Allah’ın emrinden ve onun takdirinden ibarettir.

Dakika 30: 06

Şer-i ölçülere uymak zorundayız hepimiz efendimiz (a.s.v) süzülmüş, seçilmiş, mümtaz, emindir. Yani bütün Peygamberler ve insanlık âleminde mahlûkat içerisinde en mükemmel süzülmüş zatı muhterem Hz. Muhammed’dir seçilmiş olan Hz. Muhammed’dir. Mümtaz ve emin olan en yüksek zirve makamı Mahmut’a ulaştırılmış ve ona lütufta bulunmuş murat Peygamberdir Hz. Muhammed. O böyleyken yüzü yerde yaşadı toprak üzerinde yatıyordu gönlü toprak üzerinde ama onun derecesi makam Mahmut’ta idi arşın merkezinde yüce Allah’ın en sevgili kulu aklını başına al. Sufi hak ile ve hakkın iradesi ile bulunur. Boyunları bükük bunlar huzurdadırlar. Burayı anla sufi’nin özel tarifi işte burada sufi evliya okulunun talebesi hak ile ve hakkın iradesi ile bulunur. Boyunları bükük yücenin huzurunda olduklarını bilirler tam derin saygın içindedirler dikkat et! Tam saygı içinde bunlar boyunları büküktür. Mevlana’ya boynun niye eğri diye sormuşlarda hakkı ile kulluk edemedim de ondan demiş. Şimdi ki sufilere bir bakın tabi iyiler hariç ruh terbiyesi onun muhtevası vera ve şeriata hürmet bunlarda yok şeriatsız şimdi sufiler var gaflet meydanında at koşturuyorlar. ‘’Muhafazan Allah’u Teâlâ’’ iyiler müstesna ezeli olanı faniden ayır fert haline getir. Melekût Allah hariç her şey Allah’ın mülküdür ve milkidir. Ceberut Allah’ın kahrı zorla yaptırmasıdır. Çünkü yüce Allah’ın hâkim olmadığı cebr altında isteyerek yapmak istemeyeni cebr altında yaptırmaya kadir. Birde tatil Allah’ın sıfatlarını inkâr edenler var işte bunlar tatil sapıklığına düşmüşler. Zariyat Suresi 56’da Cenabı Hak insan ve cinleri ancak beni tanısınlar kulluk etsinler diye yarattım diyor. Şura Suresi 11’de o yüce Allah’ın misli yok diyor. Devamlı olan keramet ikram ihsanın devamıdır geçici olan ise istidraçtır. İslam’da müminin kerameti devamlıdır ama İstidraç ise geçicidir. Keramet müminde devamlı zuhur etmiş edecektir yalnız kerametin ne olduğunu anlamak isterse yüce Allah’ın sana verdiği lütuflara şöyle bir bak.

Dakika 35: 02

(Visited 147 times, 1 visits today)
{"message":{"type":8,"message":"Undefined variable: show_right_meta","file":"\/home\/pwny9ik9\/public_html\/wp-content\/plugins\/cactus-video\/video-hook-functions.php","line":1155},"error":1}