AmeldeFıkhı-57-01

57- Amelde Fıkhı Ekber Ders 57

Amelde Fıkh-ı Ekber Ders 57

Ey kıymetli ve muhterem izleyenler! İlim deryasının nur saçan kaynaklarından ve yeryüzünü aydınlatan bütün ilimlerin de kaynağı olan; Fıkh-ı Ekber ile Amelde Fıkh-ı Ekber’den keşif notları ile derslerimiz devam ediyor. Bugünkü konumuz da tilavet secdesi İnşâAllahu Teâlâ. Bunun dayandığı delillere de şöyle bir göz atarak dersimizi sürdürelim. Kıymetliler, Yüce Rabb’imiz İnşikâk Suresi’nde buyurdu (ayet 21.) Allahu Teâlâ: ‘’Onlar Kur’an-ı Kerim okunduğu vakit secde etmezler’’. Görüyorsunuz Kur’an-ı Kerim okununca secde edenleri burada övüyor etmeyenleri de uyarıyor. Ve insanlığı Hakk’a secdeye çağırıyor. Secde Yüce Allah’a bütün varlığı ile kulluğun açık simgesidir. ‘’Şanlı Peygamber (A.S.V.) bize sure okur Secde Ayeti’ni okur hem kendisi secde eder hem de biz onunla beraber secde ederdik. Hatta öyle ki bizden bazıları alnını koyacak yer bulamazdı’’. Bu haber Peygamberimiz’den geliyor. Haberin ravîsi Şanlı Peygamber’den; Hz. Ömer’in oğlu (R.A). Ashab-ı Gûzin’in en büyük âlimlerinden biri de -biliyorsunuz ki- Abdullahlardan biri de Hazreti Ömer’in oğludur. Yedi Abdullah vardır, hepsi mükemmel Ashab-ı Gûzinin öne çıkmış alimlerindendirler (Radıyallahu anhüm ve erdahüm ecmain). ‘’Alemlere Rahmet Peygamberi olarak gönderilen Hz. Muhammed (A.S.V), bize Kur’an-ı Kerim okurdu, Secde Ayeti geçince tekbir getirir secde eder. Bizler de onunla beraber secde ederdik’’, diyor. İşte kıymetli efendiler, bunları kıymetli muhaddislerimiz rivayet etmişlerdir. Kimisine göre güçlü, kimisine göre zayıf kabul edilmişlerdir. Fakat delillerin tümünü topladığımız zaman güçlü oldukları, zayıf olmadıkları ortaya çıkmaktadır. Yine Sevgili Peygamberimiz’den gelen haberde şöyle buyruluyor: ‘’Ademoğlu Secde Ayeti’ni okuyup secde ettiği zaman şeytan ondan ayrılarak ağlamaya başlar ve şöyle der: ‘Eyvah! Ademoğluna secde etmesi emredildi ve secde etti. Dolayısıyla cennet onundur. Ben ise secde ile emrolundum fakat isyan ettim cehennem de banadır’.

 

5:03

 

Der. Şeytan ağlar’’ diyor. ‘’Secde şeytanları senden uzaklaştırır ve şeytanları kahreder ağlatır’’. Başka bir haberde yine; ‘’O kıymetli efendimiz Hz. Muhammed (A.S.V) Necm Suresi’ni okudu ve bu okuyuşunda secde etti. Cinler ve insanlar da kendisi ile beraber secde ettiler. Ancak Ümeyye Bin Hâlef secde etmedi ve Bedir günü müşrik olarak öldürüldü, geberdi gitti’’. İşte kıymetliler, bunlar secde ile ilgili -biliyorsunuz- Hadis-i Şerifler. Ve başta ayet-i kerime olmak üzere, yine bir başka ayet-i kerimede; ‘’Allah’ın ayetleri onlara okunduğu zaman secdeye kapanıp ağlarlardı’’. Bu da bir ayet-i kerime. Meryem Suresi’nde 58. ayet-i kerimede. ‘’Göklerde ve yerde ne varsa isteyerek yahut istemeyerek (yani tavhan ve kerhen) Allah’a secde eder’’. Bu da Ra’d Suresi 15. ayet-i kerime. Çok kıymetli ve muhterem efendiler, secdenin hükmü konusunda da kıymetli alimlerimizin teşhis ve tespitlerini sizlere tebliye; bu fıkıh okulu’nda okumaya okutmaya devam ediyoruz. Hanefilere göre bu secdenin hükmü okuyana da dinleyene de vacip olup, müçtehitlere göre yani diğer müçtehitlere göre sünnettir. Hanefi İmâm-ı Âzam ekolündeki alimlere göre bu secdeyi yapmak vaciptir. Diğer müçtehitlere göre sünnettir. Evet kıymetliler, tabii kıymetli fıkıh kaynaklarımız var. Her mezhebin çok kıymetli fıkhî eserleri bulunmaktadır. Bunlardan Fethul Kadir, Eddürrül Muhtar gibi El Bedayi gibi kıymetli daha nice fıkıh eserlerimiz vardır. Tarihler boyunca bu kıymetli eserler tevatür derecesinde bize kadar gelmiş her mezhebin fıkıh eserleri, fıkhî kaynakları. Çünkü onlar tarih boyunca asırlardır okumuşlar, okutmuşlar. Okuyarak, okutularak geldikleri için hiç kesintiye uğramamış. Onun için bu dört mezhebin kaynakları, ortaya koyduğu deliller mükemmel kaynaklardır, mükemmel eserlerdir. Bunları iyi anlamalı içinde bulunduğum çağı da iyi keşfetmelidir. Hanefi ve Şafiîlere göre hem dinleyenin hem de okuyanın secde etmesi gerekir. Mâlikîlerle Hanbelilere göre sadece okuyan ve isteyerek dinleyen kişilere vaciptir, demişler öbürleri de.

 

10:00

 

Kıymetliler, bunlar kıymetli müçtehitlerin kıymetli keşifleridir tespitleridir. Bunların hepsi mükemmeldir. Onun için sakın ola ki kimse bu yüksek müçtehitlere kendi cahil kafası ile yanlış harekette bulunmasın. Hanefiler bu meselede, Kur’an-ı Kerim’i okuyan ve dinleyene secde etmek vaciptir, dediler Hanefiler. Aynı zamanda bu kaynaklara dayanan Hadis-i Şerif olarak rivayet edilen haberler; yine diğer bir delilde ise: ‘’Onlara ne oluyor ki imân etmiyorlar ve kendilerine Kur’an-ı Kerim okunduğu zaman secde etmiyorlar!’’. Bu ayeti de Hanefiler delil almışlardır. Namaz secdesi gibi vaciptir, demiştir Hanefiler. Hanefiler dışındaki diğer müçtehitlere gelince sünnet olduğu görüşündedirler. Onların da delilleri bulunmaktadır. Mesela Zeyd Bin Sabit in rivayet ettiği Hadis-i Şerif’te olduğu gibi; ‘’O Şanlı Peygamber (A.S.V.) Necm Suresi’ni okudum’’ diyor. ‘’Ve bizden hiçbir kimse secde etmedi’’ diyor. Yani bunu da Zeyd Bin Sabit anlatıyor. Yine başka bir haberde, bu da Hazreti Ömer’den geliyor. ‘’Bir cuma günü sahabeye minberden Nahl Suresi’ni okudu Secde Ayeti gelince inip secde etti ve insanlar da kendisi ile beraber secde etti. Ertesi cuma günü yine Nahl Suresi’ni okudu’’. ‘’Secde Ayeti gelince söyle dedi: Ey insanlar biz secdeye kapanıyoruz. Kim secde ederse doğru yapmış olur. Her kim secde etmezse onun için herhangi bir günah yoktur’’. Bu sefer Hazreti Ömer, kendisi de secde etmemiştir. Haberin biri de böyle. ‘’Allah bize secde etmeyi farz kılmamıştır. Ancak kendiliğimizden dilersek yaparız’’ diye de başka bir haber bulunmaktadır. Kıymetliler, bunları, kıymetli eserlerine alimlerimiz almışlar. Bu delillerin tümünü incelemişler her mezhep bir kanaate varmış. ‘’Secde sadece isteyerek, dinleyene gerekir’’ diyen Hanefilerin dışındakiler. Yine Hanefi ekolünün yüksek şahsiyetlerine göre; bu secde nasıl eda edilir? Ne zaman? Nasıl? Namaz dışında okunan Secde Ayeti’nden dolayı geniş zaman içinde yapılabilir. Ehil kimseler olması şarttır. Okuyanın insan olması, uyanık olması ve akıllı olması gerekir.

 

15:07

 

Hanefi ekolünde -dikkat et- okuyanın ehil kimseler olması şarttır. Okuyanın insan olması, uyanık olması ve akıllı olması gerekir. Şimdi mesela papağandan duysan; yine şeritlerden, CD’lerden ses yankısını dinlerse secde etmek icab etmez. Çünkü okuyan insan değildir. Bir defa Kur’an-ı Kerim’i okuyan insan olacak. Bir de uyanık olması, akıllı olması gerekiyor. Kur’an-ı Kerim’le muhatap olması gerekiyor. Namaz esnasında okunan Secde Ayeti de namazın bir parçası gibi olur. Kıraatini Secde Ayeti ile sona erdirirse, bu secdeyi rükü ve secde içinde yerine getirir. Rüküya giderken tilavet secdesine niyet etmesi gerekir. İşte görüyorsunuz, Hanefi ekolünün secdenin yapma konusunda ve zamanlama konusunda da namazda Secde Ayeti’ni okuyan kıraatini Secde Ayeti ile sona erdirmez de bu ayeti okuduktan sonra da okuyuşuna devam ederek; 3 yahut daha çok ayet okursa müstakil bir secde yapması vacip olur, demiş Hanefilerin yüksek şahsiyetleri (Rahmetullahi aleyhim ecmain). Buraları tabii anlayanlar anlamıştır, anlamayanlar sorarlar ve cevap alırlar. Okuyalım, okutalım. Soralım, sorulara cevap verelim. Ama öncelikle doğruları bilelim. Doğru okuyalım, doğru okutalım. Doğru kaynaktan okuyalım, doğru kaynaktan okutalım. Kıymetliler, yine Hanefilere göre cemaatin de imamla birlikte secdeyi yerine getirmesi gerekir. Mesela imam namazda Secde Ayeti’ni okudu ve secde etti. Müstakil bir secde. Cemaat de imamla o müstakil secdeyi imamla beraber yapması gerekir. İmama uyan kişi Kur’an-ı Kerim okuyamaz. İmamın cemaat üzerindeki tasarrufu geçerlidir. İmama katiyen muhalefet edilmez. İmama, cemaat yerli yerince tabii olur. Ancak imam bazı konularda sehivde bulunursa o zaman değişik kurallar var, cemaatin yapacağı şeyler var. O dersler de kendi içinde anlatılarak geldi, anlatılarak gitmektedir. Hanefilerde böyle olduğu gibi Hanefiler dışındaki müçtehitlere göre de secdede cemaatin imama uyması gereklidir. Diğer mezheplerde de böyle. ‘’İmamsız secdeye varırsa, cemaatin namazı bâtıl olur’’ buyurmuşlardır. Kendi başına adam, imama uymuş, kendi başına secde ediyor. Böyle imama uyma olmaz, o namaz bâtıl olur. İmama uyumamış olursun o kadar. İmama uymayan namaz kılmış olmaz.

 

20:03

 

Hatta bunları kasıtlı yaparsa haram işlemiş olur. İmama uymak nedir, farzdır. Sen farzı terk ediyorsun; farzın terki haramdır. Sevap kazanmaya sen gelmemişsin buraya. Haram işlemeye gelmişsin, haberin olsun. Bu yanlışların içine kimse düşmesin. İmam gibi imama, cemaat gibi cemaatler uymak zorundadır. Yine bu secdenin tilavet secdesinin şerâitine şöyle bir bakalım. Yine Hanefilere göre vacip olması için bazı şerait gereklidir, şartlar gereklidir. Bunlardan biri Müslüman olmak, akıllı olmak, ergenlik çağına ulaşmış olmak, hayızdan ve nifastan temizlenmiş bulunmak. İşte tilavet secdesi yapacak kişilerde bu özellikler olacak. Bir de tabii abdesti olarak secde yapılır. Kıymetliler, bunlar tilavet secdesinin -biliyorsunuz ki- vacip olmasının şeraitidir, şartlarıdır. Tilavet secdesi bu saydığımız insanlara şart olur. Secdeyi yapmak şart olur. Vacip olması Hanefiler için; bu şartlar gereklidir. Bu da Müslüman, akıllı, ergin ve hayızdan, nifastan temizlenmiş bulunmak gibi şartlar var. Mâlikîlere göre şöyle bir bakalım. Mâlikîlerde okuyan erkek, akıllı, buluğ çağına ermiş kişi olursa -diyor- dinleyene secde etmek sünnettir. O takdirde sünnettir diyor. Yoksa dinleyene sünnet değildir, dediler. Şayet okuyan kişi imamlık ehliyetine sahip bir kimse değilse o zaman dinleyen kimsenin secde etmesi gerekmez, demişler. Kim? Mâlikî ekolünün kıymetli alimleri. Okuyanın secde etmesi gerekir, demişlerdir. İşte burada, Mâlikîlerde durum böyle. Dinleyene sünnet değildir. Ancak dinleyen kişi yani okuyan kişi erkek olursa, akıllı, buluğ çağına ermiş kişi olursa o zaman dinleyene secde etmek sünnettir, demişler Mâlikîler. Okuyan kişi imamlık etme ehliyetine sahip bir kimse değilse dinleyen kimsenin secde etmesi gerekmez de, demişler. Okuyanın secde etmesi gerekir, demişler. Bu gibi durumlarda okuyanın secde etmesi gerekir de, demişler. Durumu bu şekil keşif notu olarak vermekteyiz. Şimdi Şafiîlere göre okuyan temyiz bir çocuk, dinleyen ise -diyor- erkek yahut abdestsiz de olsa secde etmesi sünnettir, demişler.

 

25:13

 

Okuyan temyiz çağında bir çocuk. Dinleyen ise erkek yahut abdestsiz de olsa secde etmesi sünnettir, demiş Şafiîler de. Hanbelilere göre dinleyen kimsenin secde etmesi için okuyan kimsenin -diyor- dinleyen kimseye imam olma yetkisine sahip bulunması (gerekir). Yine Hanbelilerin görüşü, Mâlikîlerin görüşüne benzemektedir. Kıymetliler, Hanbelilerle Mâlikîlerin durumu birbirine yakın. Bazı konularda aynısı olarak görülmektedir. Yine, sahabeden bir adam Secde Ayeti’ni okudu. Sonra Cihan Peygamberi’ne baktı. Hz. Peygamber de şöyle buyurdu (A.S.V): ‘’Sen bizim imamımız idin. Secde etseydin biz de seninle beraber secde ederdik’’ diye bir haber var Peygamberimiz’den. Yine İbn-i Mesut, delikanlılık çağında bulunan Temin Bin Hazlem’e Kur’an-ı Kerim okudu. ‘’Kur’an-ı Kerim oku’’ dedi ona. Temim de okurken bir Secde Ayeti geçti. İbn-i Mesut, ona ‘’Secde et! Çünkü sen okumada, bizim imamımız olmuştun’’ dedi. İşte herkesin kendine göre delilleri var. Dinleyen kişi Kur’an okuyanın sağında, önünde, solunda secde etmez. Kadının okuyuşundan da erkek tilavet secdesi yapmaz, demişler. Kim diyenler? Hanbeliler. Yine ümmi, hasta, çocuğun okuyuşunu dinleyen kişi secde etmek zorundadır, demişler. Şimdi ümmi bir kişinin yahut hasta bir kimsenin ve çocuğun okuyuşunu dinleyen kişi Secde Ayeti’nden dolayı secde etmek zorundadır da, demişlerdir Hanbeliler. Şimdi bu secdenin caiz olup olmama, sahih olup olmama şeraitine de şöyle bir bakalım. Hanefi ekolünün o yüksek alimlerine göre iftitah tekbiri getirmek, vaktini tayin etmek, şart koşulmaz. Selâm vermek de şart değildir Hanefilere göre. Mâlikîlere göre okuyan kişi imam olma ehliyetine sahip kişilerden olmalıdır -bakın- Mâlikîler böyle diyor. Okuyan kişi, okuyan kadın yahut çocuk secde eder. Sadece Kur’an okuyan kişi, okuyan kadın yahut çocuk secde eder, demiş Mâlikîler. Şafiîlere göre iftitah tekbiri ile birlikte niyet etmek gerekir.

 

30:06

 

Selâm vermek şarttır, teşehhüt şart değildir. İşte, Şafiîlerin tilavet secdesini yapma konusunda da -bakın- onların da keşif olarak ortaya koydukları durum böyle. Okunan ayet, Secde Ayeti’nin tamamı olmalıdır, yine Şafiîlere göre. ‘’Eğitim görmüş kuşların okuyuşunu duyan kimsenin secde etmesi gerekmez’’ de, demişler Şafiîler. Evet kıymetliler, yine cuma sabahı Secde Suresi’ni okumak sünnettir, demişler. Kerahat vakti olduğu için secde etmek gerekmez de, demişler. Yine cemaatin hutbeyi saygıyla dinlemesi gerekir, demişler. Tamamını da işitmek şarttır, demişler. Bir harf eksik bile olsa; secdeye varırsa bu da secde etmek için yeterli değildir, demişler. ‘Yani Secde Ayeti tam okunmalıdır’ konusu üzerinde durmaktadır Şafiîler. Hanbelilere göre okuyan kişi imam olma ehliyetine sahip bulunmalıdır. Yani Secde Ayeti’ni okuyan kişi. Kadından yahut papağan gibi bir kuştan yahut teypten dinlerse o şahsa secde etmesi sünnet değildir, demiştir Hanbeliler. Diğerlerinde de bunları gördük. Okuyanın kendisi secde etmiş olmalıdır, dediler Hanbeliler. Şimdi de tilaveti, onun secdesini bozan konulara şöyle bir bakalım. Namazı bozan her şey tilavet secdesini de bozar, dediler. Tilavet secdesinde yemek-içmek gibi namazı bozan hâllerden uzaklaşmak, sakınmak şarttır da, dediler. Evet kıymetliler, şimdi Hanefilere göre bu Secde Ayeti’ni okumak, okuyan kişinin kulağı duymasa da bundan dolayı secde etmek vaciptir. Yani Secde Ayeti’ni okumuşsa kendi kulağı duymasa da secde etmesi vaciptir, demiş Hanefiler. ‘İşitmek, dinlemek’. Yine işitmek kasıtsız olur, dinlemek ise kasıtlı olur, demişler. Bunlar işitmek ile dinlemekle Secde Ayeti’ni bu şekil duyanlar secde ederler. İmama uymuş bulunmak, secde etmek vacip olur. İmama uymuşsan imam da secde ediyorsa mutlaka senin de secde etmek gerekir. Sadece tekbir getirilir, eller kaldırılmaz Hanefilerde -secde edeceğin zaman-. Yine kalkmak için tekbir getirilir. Yani secdeden kalkmak için tekbir getirilir. Tekbirlerin her ikisi de sünnettir Hanefilerde.

 

35:06

 

Teşehhüd ve selâm yoktur bu tilavet secdesinde. ‘’Sübhane rabbiyel âlâ’’ tesbihi üç kere söylenir, o kadar. Mâlikîlere göre bu Secde Ayeti’ni okumak, ayeti dinlemektir. Sadece bir tek bir ile yapılan bir tek secdedir. Mâlikîlerde de böyle. Secdeye gitmek ve secdeden kalkmak için tekbir getirilir. İkisi de müstehaptır, demişler. Yine bu secde nafiledir, demişler. Mâlikîlerin durumu Hanefilere yakındır. Sadece yakın olmayan bazı tarafları vardır. Yine secdede Mâlikîlere göre secdede sahih haberlere göre şu dua okunur: ‘’Allahümmektübli bihâ ecran’’ diye başlayan dualar gibi duaların okunması tavsiye edilmiştir. Şafiîlere göre Secde Ayeti’ni okumak; işitmek ve dinlemektir. Şafiîlere göre iki rüknü vardır. Bunlar da niyet etmesi, imam ve imama uymayan kimselerin niyet etmesi. İmam yahut tek başına namaz kılanın niyet etmesi gerekir, demişlerdir. Tek bir secde yapmaktır. Niyetini kalp ile yapar, demiştir Şafiîler. Namaz kılmadığı hâlde tilavet secdesi yapmak isteyen kimseler için üç rükün daha ilave edilmiştir. Bunlar da; iftitah tekbiri, secdeden sonra oturmak ve selâm vermektir, Şafiîlerde böyle. Dili ile niyet etmesi de sünnettir de, demişler. Şimdi secdenin şekli konusunda da tekbir getirilir. Kılmadığı hâlde tilavet secdesi yapacak kişinin ellerini kaldırması sünnettir. Yine Sübhane rabbiyel âlâ’yı söyler ve şu duayı ve buna benzer duaları okur. ’’Secede vechi lillezi hâlagahu’’ diye başlayan dualar bulunmaktadır. Bunların emsâli duaları okur. Yine şöyle demek de menduptur, demişlerdir. ‘’Allahümmektübli bihâ ecran’’ diye başlayan dualar, buna da menduptur, demişlerdir. Tahiyyetü’l-mescid yerine geçen namaz, tilavet secdesi yerine de geçer. Şafiîlere göre Tahiyyetü’l-Mescid yerine geçen namaz, tilavet secdesi yerine de geçer. Tilavet secdesini yapmak istemeyen dört kere ‘’sübhanallahi velhamdülillahi ve lâ ilahe illâllahu vallahu ekber’’ tesbihini okur da, demişlerdir Şafiîler.

 

40:06

 

Hanbelilere göre bu secdenin sebebi Secde Ayeti’ni okumak, dinlemektir. Fasıla bulunmamasıdır, demişlerdir. Yine rükünleri Hanbelilere göre; secdeye varmak, secdeden kalkmak ve birinci selâmı vermek. İkinci selâmı vermek ise vacip değildir, demişler. Tekbir getirmek secdede zikir ve tesbih yine vaciptir, demişler. Selâm vermek için oturmak ise menduptur, demiş Hanbeliler. Kıyamdan secdeye varmaktır. Ayşe-i Sıddıka (Radıyallahu anha) Annemiz’den; ‘’Mushaf’a bakarak Kur’an-ı Kerim okurdu. Secde Ayeti’ni okuyunca ayağa kalkıp secdeye giderdi’’ diye Ayşe Annemiz’den bir haber bulunmaktadır. Secdenin yapılışına da şöyle bir bakalım. Hanbelilere göre secdeye giderken, kalkarken tekbir getirilir. Namazın dışında secde ediliyorsa eller tekbir ile birlikte kaldırılır. Evet kıymetliler, Hanbeli Mezhebi’ne göre Şafiîlerin söyledikleri dualar da yine Hanbelilerde de ilave edilir. Secdenin durumuna şöyle bir bakalım. Mâlikîlere göre onlar da A’raf Suresi’nde, Ra’d Suresi’nde, Nahl Suresi’nde, İsrâ Suresi, Meryem Suresi, Hac Suresi, Furkan Suresi, Neml Suresi, Secde Suresi Fussilet Suresi, Sâd Suresi olmak üzere 11 Kur’an-ı Kerim’in 11 yerindedir der Mâlikîler. Hanefiler 14 yerindedir derler ve bu sayılanlara şunları da ilave etmişlerdir. Necm Suresi, İnşikâk Suresi, İkra(Alak) Suresi, Hac Suresi’nde ki ikinci secde namaz kılmayı emretmek mânâsındadır, demiştir Hanefiler. Evet kıymetliler, Hanbeli ve Şafiîlere göre -onlara göre de- 14 yerde secde edilir. Yine Hac Suresi’nde olup biri baş tarafında diğeri son tarafındadır. Yetmiş yedinci ayet-i kerime. Sâd Suresi’ndeki secde ya gelince bu secde şükür secdesi olup namaz dışında okunduğu zaman yapılması müstehaptır, demişler. Namazda yapılması ise haramdır, demişler. Namazı iptal eder de demişler. Dikkat edin, namaza, dinde olmayan bir şeyi ilave edilmemesi konusunda çok titiz davranmışlar. Hangi ekol bu? Hanbeli ve Şafiî ekolü. Kıymetliler, Sâd Suresi secde emirlerinden değildir ama ‘’Rasulullah’ın (A.S.V), Şanlı Peygamber’in bu sureden secde ettiğini gördüm. Kendisi bu sure hakkında şöyle buyurmuştur. Davut Aleyhisselâm bu secdeyi tövbe için yaptı.

 

45:22

 

Biz ise Allah’a şükretmek için yaparız’’ diye bir haber bulunmaktadır. Bu haber İbn-i Abbas’tan gelmektedir (Radıyallahu anhü ve erdahüm ecmain). Bunu rivayet eden muhaddislerimizden Nesai’yi görmekteyiz. Yine, ‘’Hz. Peygamber (A.S.V.), Amir Bin El As’a Kur’an-ı Kerim’den 15 Secde Ayeti okuttu. Bunların üçü mufassal surelerden, ikisi Hac Suresi’ndendir’’ diye de bir haber bulunmaktadır. Bunu da hadis kaynaklarından, muhaddislerden bir ikisinin kaynağında görmekteyiz. Yine Necm, İnşikâk, Alak Sureleri’ndeki konusunda ‘’Cihan Peygamberi (A.S.V) mufassal surelerden hiçbirinde Medine’ye yerleştikten bu tarafa secde etmemiştir’’ diye de bir haber bulunmaktadır. Yalnız bunlara zayıf haberlerin olduğunu söyleyenler olduğu gibi sahih olduğunu söyleyenler de bulunmaktadır. Tabii bu haberlerin tümünü inceleyen bu kıymetli mezhep alimleri, müçtehitlerlerdir, fakihlerimizdir. Onların hükmüne göre Müslümanlar amel ederler. Onlar bu kaynakların hükmünü, delillerinin hükmünü ortaya koymuşlardır. Mâlikîler dışındakilerin görüşlerini -bakın- şu Hadis-i Şerifle izah etmek mümkündür. ‘’İzâs semaûn şakkat’’ ile İkra Bismi Rabbike Sureleri’nde Hz. Peygamber (A.S.V.) ile beraber secde ettik’’ diyor. Bakın, yine birçok muhaddisimiz bunu da rivayet etmişlerdir. Yine başka bir haberde bu da yine cumhurun görüşlerine karşı olarak İbn-i Mesud’un hadisini delil olarak ortaya koymuşlardır. ‘’Cihan Peygamberi (A.S.V.) Necm Suresi’ni okudu ve secde etti, beraberinde bulunanlar da secde ettiler. Ancak Kureyşli yaşlı bir adam, kibrinden dolayı secde etmedi. Ve avucuna bir miktar çakıl yahut toprak alarak onları alnına doğru kaldırdı ve ‘bana bu yeter’ dedi’’. Abdullah Bin Mesud (Radıyallahu anh ve erdahüm ecmain) buyuruyor ki: ‘’Ben sonradan onun kâfir olarak öldürüldüğünü görmüşümdür’’ diyor. İşte kıymetliler, bu mezheplerin dayandıkları çok kıymetli deliller ve yapılan keşifler ortadadır. Onun için herkes mezhebinin ortaya koyduğu hükümlere göre amel etmelidir. Hanefi mezhebine yine bir bakıyoruz. Bu kıymetli alimler Secde Ayeti’ni bir mecliste tekrarlarsa, bir secde onun için yeterlidir, demişlerdir.

 

50:12

 

Ayetin okunması ve meclisin bir olması şart koşulmaktadır yine burada. Ayet okunacak ama meclisin de bir olması gerekir. Yer değişmeyecek. Yer değişince, değişen yerlerde tekrar okununca durum değişmektedir. Muhtelif yerlerde ve meclislerde tekrarlarsa secdenin de tekrarlanması icap eder, demiştir Hanefi alimleri. Secdenin bulunduğu çeşitli ayetleri okusa her bir ayet için ayrı ayrı birer secde gerekir. Evet kıymetliler, yine arazilerde yollarda, meclis birliği, 3 adım yürümekle, ağacın bir dalında diğer dalına geçmekle, nehirde yüzmek ile büyük bir havuzda yüzmek ile meclis birliği kaybolur. Evde, mescitlerde, geminin, arabanın yürümesinde; yine bineğe binmek ile binekten inmekle meclis değişikliği gerçekleşmez de, demişlerdir. İşitenler için hüküm farklıdır. Meclisini değiştirmesi sebebiyle secdenin vücubu tekrarlanır. Namazda okunan bir Secde Ayeti’nin secdesi namaz dışında kaza edilmez. Tövbe etmesi gerekir. Namazda secdesini yapmamış. Bu namaz dışında kaza edilmez ama tövbe etmesi gerekir buyurmuş. Kim? Hanefi ekolünün yüksek alimleri (Rahmetullahi aleyhim ecmain). Mâlikî Mezhebi’nde öğreten, öğrenen, tekrarlayınca bir kere secde etmeleri sünnet olur, demişler. Mesela öğretmen öğrencisine tekrar tekrar okutuyorsa Secde Ayeti’ni; hepsi, bunların ikisine de bir kere secde yeterlidir, demiştir Mâlikîler. Şafiî ekolündekiler ayrı mecliste tekrarlarsa; bir tek mecliste tekrarlarsa her okuyuş için secde etmesi gerekir, demiş Şafiîler. Hanbeliler okumayı tekrarlarsa, tekrar dinlerse, tekrar secde etmesi sünnettir, demiş yine Hanbeliler de. İşte görüyorsunuz bu kıymetli alimler, kıymetli teşhislerde, tespitlerde bulunmuşlar. Delillerin hükümlerini ortaya koymuşlardır. Kıymetliler, yine şöyle bir bakalım. Bu secdenin hükümleri ile ilgili mezheplerin görüşleri Hanefi ekolünde; Secde Ayeti’ni almayıp geride kalan ayetleri okumak. Yani Secde Ayeti’ni atlıyor okumuyor Kur’an okurken ne yapıyor Secde Ayeti’ni atlıyor bu mekruhtur, atlama.

 

55:00

 

O ayeti oku secdeni yap. Ayağa kalkmak sonra secde etmek menduptur. Mesela otururken Secde Ayeti’ni okudun ayağa kalk ayağa kalkmak menduptur Hanefilerde de. Ve peşinden secdeye git. Okuyandan önce başını secdeden kaldırmaması menduptur. Mesela imamla veyahutta okuyanla secde ediyor cemaat; okuyandan önce başını kaldırma secdeden, imamından önce kaldırma. Şimdi bu da menduptur, dediler. Okuyanın önünde, dinleyenlerin arkada, saf hâlinde secde etmeleri gerekmez. Bulundukları hâlde secde ederler. Herkes nerede bulunuyorsa hemen orada secdeye kapanabilir. Secde ayetlerinin hepsini bir mecliste okusa niyetine göre Allah onun mükafatlandırır. Ve her biri için ayrı ayrı secde edecek olsa; bu mükafat Cenab-ı Hakk tarafından mükafatlandırılır buyrulmuştur. Bunlar Hanefilere göre son söylediklerimizin hepsi. Şimdi Mâlikîlerle dersimiz devam etmektedir. Onların da durumunu size kısaca özetledik. Hanbelilerinkinden de -yine onlardan da- size bir şeyler verdik. Yine bazı delillerden bazılarını verelim. ‘’Güneş doğuncaya kadar sabah namazından sonra, güneş batıncaya kadar ikindi namazından sonra, namaz kılmak yoktur’’ Hadis-i Şerifinin umumî mânâsı; bu hadis İbn-i Ömer ve diğerlerinden gelmiştir rivayet yoluyla. ‘’Dilersen rukü edersin dilersen secde edersin’’ diye yine bir haber gelmektedir. Yine, ‘’Sevgili Peygamberimiz (A.S.V.) ve Mekke’nin fethedildiği sene Secde Ayeti’ni okumuş ve secde etmişti. Bütün insanlar da kendisi ile beraber secde etmişlerdi. Bir kısmı binekte bir kısmı yerde bulunuyordu. Hatta binekte olanlardan eli üzerinde secde edenler de vardı’’. Bu da rivayet edilmiş bir Hadis-i Şeriftir. Hanbeliler, bunları delil olarak koymuşlardır. Yine başka delilleri Hanbelilerin; ‘’Sevgili Peygamberimiz (A.S.V.) ve öğle namazında secde etti sonra kalkıp rükuya vardı. Ashab-ı Gûzin (Radıyallahu anhüm ve erdahüm ecmain) onun Secde Ayeti’ni okuduğu kanaatine vardılar’’. Bu da başka bir haber. Kıymetliler, İnşâAllah dersimiz şükür secdesi ile devam edecektir. Cenab-ı Mevla, hakkıyla Şükreden hamd eden, raşidin zümreye hepimizi ilhak eylesin. Şakirin kullarından eylesin.

 

59:22

 

 

 

(Visited 88 times, 1 visits today)
{"message":{"type":8,"message":"Undefined variable: show_right_meta","file":"\/home\/pwny9ik9\/public_html\/wp-content\/plugins\/cactus-video\/video-hook-functions.php","line":1155},"error":1}