71- Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 71
71 Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 71
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
‘’Elhamdülillahi rabbil alemin vessalatü vesselam ala rasulina Muhammed ve ala alihi ve ezvacihi ve eshabihi ve etbaihi ve etratihi ecmain euzu billahissemiil alimi mineşşeytanirracim min hemzihi ve nefkıhi ve nefsih, rabbi euzu bike min hemezatişşeyatiyn ve euzu bike rabbi en yahdurun’’
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Çok kıymetli ve muhterem izleyenler, dersimiz hadisi şerifler külliyatından esbabı nüzul ile devam etmektedir. Hazreti Cabir (R.A) Hazretleri anlatıyor; ashabın tamamından da Cenabı Hak razı olsun (Radıyallahu Anhüm Ecmain) bakın Ey Muhammed (A.S.V) deki; üstünüzden ve altınızdan size azap göndermeye kadir olan odur. Bu ayeti kerime inzal edildiği esna da sevgili Peygamberimiz (A.S.V) üstünüzden ibaresinden sonra yarabbi sana sığınırım dedi. Ne zaman ayetin devamı olan sizi fırka, fırka yapıp, kiminize kiminizin hıncını tattırmaya kadir olan odur kısmı nazil olunca bu iki azap daha hafif telafisi daha kolay buyurdu Buhari şerif ve Tirmizi bu hadisi rivayet etmektedir. Yine İbni Mesud (R.A) Hazretleri iman edenler bununla beraber imanlarına zulüm karıştırmayanlar var ya işte ancak onlardır ki korkudan emin olmak hakkı kendilerinindir. Onlar doğru yolu bulmuş kimselerdir. ‘’Enam Suresi 82. Ayeti Kerime’’ inzal edildiği zaman bu ayet Müslümanlara çok ağır geldi ve hangimiz nefsine zulmetmiyor mahvolduk dediler. Resulullah (A.S.V) Efendimiz hayır burada kastedilen o değil şirktir. Lokman’ın oğluna olan şu sözünü işitmediniz mi? Oğulcuğum Allah’a şirk koşma zira şirk büyük zulümdür. ‘’Lokman Suresi Ayeti Kerime 13’’ bunu da Buhari şerif ve Tirmizi rivayet etmektedirler. Evet, kıymetliler, her ayetin inmesin de nice derin derin sırlar hikmetler bulunmaktadır, İbni Abbas (R.A) Hazretleri anlatıyor; bir grup insan Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’a gelerek ey Allah’ın Resulü biz kendi öldürdüğümüzü yiyor fakat Allah’ın öldürdüğünü yemiyoruz bu nasıl iş dediler. Bunun üzerine Cenabı Hak şu ayeti kerimeyi indirdi; Allah’ın ayetlerine inanıyorsanız üzerine Allah’ın adı anılmış olan şeyden yiyin.
Dakika 5:02
Size ne oluyor ki yüce Allah size darda kalmanızın dışın da haram olanları genişçe anlatmışken adının üzerine anıldığı şeyden yemiyorsunuz doğrusu çoğunluk heva ve heveslerine uyarak bilmeden sapıtıyorlar. Aşırı gidenleri en iyi bilen Rabbin ‘dir. Günahın açığını da gizlisini de bırakın, günah kazananlar kazandıklarına karşılık şüphesiz ceza göreceklerdir. Üzerine Allah’ın adının anılmadığı kesilmiş hayvanları yemeyin, bunu yapmak Allah’ın yolundan çıkmaktır doğrusu şeytanlar sizinle tartışmaları için dostlarına fısıldarlar, eğer onlara itaat ederseniz şüphesiz siz müşrik olursunuz. ‘’Enam Suresi 118 ve 122. Ayeti Kerimeler’’ İşte görüyorsunuz müşriklerin bu iddiaları üzerine bazılarının da müşrik vesvesesine kapılarak böyle deyince bu ayetler inzal edildi bunu daha Tirmizi, Ebu Davud ve Nesai rivayet etmektedirler. Soru soranların bir kısmı Yahudi olduğu tasrih ediliyor bakın müşriklerle Yahudiler işte böyle el ele gönül gönüle zaman zaman İslam düşmanlığın da birleşiyorlardı. Tirmizi de gelen veçhin de bu hadisi şerifin Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’a bir grup insan gelerek denmektedir. Yine ayrıca Tirmizi hadisin hasen ve garip olduğunu belirtir. İbni Kesir ise Taberani’nin İbni Abbas (R.A) Hazretlerinden kaydettiği şu hadisi zikreder; üzerine Allah’ın adının anılmadığı kesilmiş hayvanı yemeyin, bunu yapmak Allah’ın yolundan sapmak ve Allah yolundan çıkmaktır. ‘’Enam Suresi 121. Ayeti Kerime’’ nazil olduğu zaman İranlılar Kureyş’e bir heyet göndererek Muhammed’e bu hususta karşı çıkın ve deyin ki sen kendi elindeki bıçakla kestiğine helal diyorsun da Allah’u Zülcelal Hazretlerinin altın kılıçla kestiğine yani meyte’ ye haram diyorsun. Olur, mu böyle şey? Bu itiraz üzerine şu ayeti kerime inzal edildi; doğrusu şeytanlar sizinle tartışmaları için dostlarına fısıldarlar eğer onlara itaat ederseniz şüphesiz ki müşrik olursunuz. İran o zaman müşrik idi ve ateşe tapıyorlardı, Araplar da putlara tapıyorlardı, dünya putların uşağı haline gelmişti. İşte İranlı şeytanlar Kureyş’li dostlarına fısıldarlar demektir ayeti kerimeden, buna İslam düşmanlarının hepsi dâhildir. Evet, efendiler, İbni Kesir şunu da izah eder ki Taberi muhtelif tarikten bu hadisi İbni Abbas rivayeti olarak kaydeder, hiçbirin de Yahudiler zikredilmez işte bu rivayet mahfuzdur.
Dakika 10:09
Sıhhat ve daha üstün, çünkü ayet Mekki’dir Yahudilerde meyte’yi sevmezler. Fakat düşmanlıkta onlarla birlik olurlar o da ayrı. Ebu Davud’un bir rivayetin de doğrusu şeytanlar sizinle tartışmaları için dostlarına fısıldarlar ‘’Enam Suresi 121. Ayeti Kerimesi’’ ile ilgili olarak İbni Abbas şu açıklamayı yapar. Yani Allah’ın öldürdüğü diyerek meyte’yi kesilmeksizin leşleri kendiliğinden ölen hayvanı kastederek onu niye yemiyorsunuz? Derler. İşte bunun üzerine Cenabı Hak eğer onlara itaat ederseniz şüphesiz siz müşrik olursunuz ayeti kerimesini indirdi. Bundan sonra da üzerine Allah’ın adının anılmadığı kesilmiş hayvanları yemeyin ayeti kerimesi inzal edildi Ebu Davut bunu böylece rivayet etmektedir. İşte kıymetli dostlarımız, esbabı nüzulün ne kadar önemli olduğu da ortaya çıkmaktadır. Yine İbni Abbas (R.A) Hazretlerinin bir diğer rivayetin de şöyle buyurulur; üzerine Allah’ın ismi zikredilen hayvan etinden yiyin. ‘’Enam Suresi 118’’ üzerine Allah’ın ismi zikredilmeyenden yemeyin. Bu da ‘’Enam Suresi Ayet 121’’ emri nesh edilip ehli kitabın kestiği yasaktan istisna edilerek şöyle dendi; kitap verilenlerin yemeği size helal sizin yemeğiniz de onlara helaldir. ‘’Maide Suresi Ayeti Kerime 5’’ bunu da Ebu Davud, İbni Abbas Hazretlerinden rivayet etmektedir. Resulullah (A.S.V) biz ehli kitabın kadınıyla evlenebiliriz, ancak onlar bizim kadınlarımızla evlenemezler. Bir rivayette de Resulullah (A.S.V) şöyle buyurmuştur; Yahudi ve Hıristiyanların taamı Tevrat ve İncil’e inandıkları için bize helaldir. Bugün dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi gerçek Tevrat gerçek İncil’den kastediliyor, gerçek Tevrat ve gerçek İncil’e inanmayan bugünkü ellerindeki uydurukça kitaplara inananlar, İncil’le Tevrat’la Musa ile İsa ile alakası olmayan uydurukçulara inananların durumu dikkatle ümmeti Muhammed gözden geçirilmelidir. İbni Abbas (R.A) Hazretleri üzerine Allah’ın isminin zikredilmediği kesilmiş hayvan etinden yemeyin. Ayeti kerimesi ile ilgili olarak şu açıklamayı yapmaktadır; Müşrikler bu mesele de Müminlerle ihtilaf ederek alay vari şöyle dediler; Allah’ın kestiğini yemiyorsunuz fakat kendi kestiğinizi yiyorsunuz dediler. Bunu da Nesai rivayet etmektedir, Allah bütün âlimlerimizin hepsine rahmet eylesin (Rahmetullahi Aleyhim Ecmain). Yine Resulullah (A.S.V) Ey Saad daima temiz ye duası müstecap kimse olursun.
Dakika 15:12
Muhammed’in nefsini elinde tutan Allah’a yemin ederim ki kişi karnına haram lokma atınca ondan 40 gün hiç bir ibadet ve dua kabul edilmez. Hangi kulun eti zulüm ve faizden gelen gıdalar ile teşekkül ederse onun için ateş elzem olur. İşte görüyorsunuz dünyanın başına bela neler var neler, haramlar ve bak faizin durumuna bakın. Yine İbni Abbas Hazretleri anlatıyor Arap’ın cahiliye devrindeki cehaletini öğrenmek seni memnun ederse Enam Suresi’nin 130. ayetten sonra gelen şu ayetini oku. Beyinsizlikleri yüzünden körü körüne çocuklarını öldürenler ve Allah’ın kendilerine verdiği nimetleri Allah’a iftira ederek haram sayanlar mahvolmuşlardır, onlar sapıtmışlardır zaten doğru yolda da değillerdi. Bu da ‘’Enam Suresi 140. Ayeti Kerime’’ Buhari Şerif bunu rivayet etmektedir. Evet, kıymetliler, cahiliye devrinde çocuk öldürme adeti çok yaygındı. Bunun müsavini anlamak için iki rakam vereceğiz, Kayıs İbni Asım (R.A) Müslüman olduktan sonra hazreti Peygamber’e (A.S.V) gelerek kendi kızlarından 12 tanesini elleriyle diri diri gömdüğünü itirafla tövbe olup olmadığını sormuştur. Görüyorsunuz 12 tane kızını elleriyle diri diri gömdüğünü itiraf ederek tövbe olup olmadığını sormuştur. 2. rakam İbni Naciye (R.A) ile ilgili bu zat da Hz. Peygamber’e Aleyhisselatu Vesselam’a gelerek müşrik iken diri diri toprağa gömülecek çocuklardan 360 tanesini parayla satın alarak ölümden kurtardığını, bu amelinin ahirette mükâfatı olup olmayacağını sorar. Ey insanlık âlemi, işte İslam insanlığın kurtuluşuna geldi. Esas insanlığı kurtaran kurtarıcı Allah’u Teâlâ’dır, İslam ile Hz. Muhammed ile şanlı Kur’an ve sahih sünnet ile icma ve kıyas da bunların asli delilleridir. İnsanlığı, rahmeti rahmanı İslam ile nasıl kurtardığını, iman ve İslam ile kalplere merhametin, gerçek insanlığın, insanı kâmil olmanın bütün vasıflarını İslam ile Cenabı Hak insanoğluna takdim ettiğini görüyoruz. O günkü insanlarda da akıl vardı, Müslüman’da da akıl var, o günkü insanlarda da bir vicdan vardı, Müslüman’da ki vicdana bak. Müslüman’ın imanı gerçek imandır, vicdanı gerçek vicdandır, merhameti gerçek vicdandır, merhameti gerçek merhamettir. Öbürleri taklit ve vahşi yaratıklar gibidir. Bu doğuda da aynıydı batıda da aynıydı o zaman dünya inim inim inliyordu. Zalimlerin, putperestlerin, cahiliye devrinin içerisinde insanlık inim inim inliyordu.
Dakika 20:20
Peygamberleri katleden katiller Peygamberlerin yolundan sapan sapıklar ne yaptılar? Dünyayı perişan ettiler. İşte Cenabı Hak son Peygamber olarak Hz. Muhammed’i ve son kitabı olarak da Kuran-ı Kerimi ve İslam’ın ilkelerini ortaya koydu insanlık kurtulsun diye. Evet, sevgili dostlarımız, açlık korkusu ile çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da sizi de rızıklandıran biziz. Yüce Allah böyle buyuruyor. ‘’İsra Suresi Ayet 31’’ Ey Peygamber, eşlerinin rızasını gözeterek Allah’ın sana helal kıldığı şeyi niçin kendine yasak ediyorsun. Bu da ‘’Tahrim Suresi Ayet 1’’ Bakın helalleri kendine yasaklayamazsın, yasak olan haramlardır. Peygamberinin şahsında insanların tümüne helallere haram demeyin, haramlara da helal demeyin sakın. İbni Mesud (R.A) Hazretleri bakın buyurmuşlardır kim üzerinde Muhammed ‘in (A.S.V) mührü bulunan sahifeyi görmek isterse şu ayetleri okusun. Deki; gelin size Rabbinizin haram kıldığı şeyleri söyleyeyim. Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın, anneye babaya iyilik yapın, anne babaya asi olmayın. Yine açlık korkusu ile çocuklarınızı öldürmeyin. Yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Sizin ve onların rızkını veren biziz. Gizli ve açık kötülüklere yaklaşmayın. Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın. Yüce Allah bunları size düşünesiniz diye buyurmaktadır. Yetim malına, ergenlik çağına erişinceye kadar en iyi şeklin dışında yaklaşmayın. Ölçüyü ve tartıyı doğru yapın. Biz kimseye ancak gücünün yeteceği kadar yükleriz. Konuştuğunuz vakit akraba bile olsa sözünüzde adil olun, doğruyu söyleyin. Allah’ın ahdini yerine getirin. Yüce Allah size bunları öğüt almanız için buyurmaktadır. ‘’Enam Suresi 151-152. Ayeti Kerimelerden’’ bunları anlıyoruz. Bunu da Tirmizi rivayet etmektedir. Esbabı nüzul olarak bu ayetler bütün kitaplarda muhkemdirler. Bu sayılanlar görüyorsunuz bu maddeler, yasak olanlar ilahi kitapların hepsinde muhkemdirler. Onları hiçbir şey nesh etmemiştir. Bunlar insanların hepsine haramdır ve bunlar Ümmül Kitap’tır. Kitabının anası yani muhkemattandır. Kim bu ayetlerle amel ederse cennete girer diyor. Bu da İbni Abbas Hazretleri bu ayetlerin önceki dinlerde de nesh edilmediğini söylüyor.
Dakika 25:09
İşte ayeti kerime, işte hadisi şerifler gerçekleri ortaya koymuştur. Ergenlik, reşit kelimesi yine yaş arasını ifade eder ki bu da 18-31 yaş aralarıdır. Müfessirler eşutle 20 yaşın, 30 yaşın, 33 yaşın kastedilmiş olduğu hususunda ihtilaf etmişlerdir. Kastedilen başlangıç hudududur, başlangıcıdır. Bu da biliyorsunuz 12-15, yine 9-15 yaşlarında müçtehitlerimiz tarafından kabul edilen yaşlardır başlangıç, buluğ yaşının başlama tarihleridir. Hz. Ebu Hureyre Hazretleri anlatıyor; Resulullah (A.S.V) buyurdular ki kıyametin 3 alameti vardır. Onlar zuhur edince daha önce inanmamış olanların artık inanmaları da onlara fayda vermez. ‘’Enam Suresi 158. Ayeti Kerime’’ Güneşin battığı yerden doğması, deccal, Dâbbetü’l-arz işte güneş batıdan doğduktan sonra deccal çıktıktan sonra, Dâbbetü’l-arz ortaya çıktıktan sonra diyor bakın bunu da Müslimi Şerif, Tirmizi rivayet etmektedirler. Resulullah (A.S.V) ‘’Enam Suresi’nin 158. Ayetinde’’ geçen Rabbinin birtakım mucizeleri geldiği gün bir kimse daha önce inanmamışsa veya imanı ile bir iyilik kazanmamışsa imanı ona fayda vermez. Evet, efendiler, işi sonraya bırakmak tehlikelidir. Enam Suresi’nin hakkında esbabı nüzul konumuz şu hadisi şerif’le burada biterken Araf Suresi’ne geçeceğiz inşallah. Ebu Sait (R.A) Hazretleri onlar kendilerine Rablerinden birtakım delillerin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin birtakım mucizeleri geldiği gün bir kimse daha önce inanmamışsa veya imanı ile bir iyilik kazanmamışsa imanı ona fayda vermez. İşte ‘’Enam Suresi 158. Ayetinde’’ geçen Rablerinden birtakım deliller ile güneşin battığı yerden doğması kastedilmiştir demiştir. Bunu da Ebu Sait Hazretleri rivayet etmektedir. Ey insanlık âlemi hiçbir salise dahi, saniye değil salise dahi geri kalmadan derhal imana gelin Müslüman olun. Bir saniye ötesini bilemiyoruz. Onun için derhal Müslüman ol, imana gel. İmanlı yaşa imanlı öl. Bundan başka çıkar çare yoktur. Gerçek çare budur. İman edip, ameli salih işleyip iyi bir Müslüman olmaktır. Cenabı Hak imanları kâmil, amelleri salih eylesin. İmansızlıktan Allah’u Teâlâ ümmeti Muhammedi korusun. İman etmeyenlere de Allah hidayet eylesin. Kalbi mühürlü mühürlüler içinde biz yapacağımız bir şey yoktur.
Dakika 30:23