81- Tefsir Ders 81 hayat veren nurun keşif notları
81- Kur’an-ı Kerim Tefsir Dersi 81
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
(Âli İmrân Sûresi 60’ıncı Âyet-i Kerime’den 64’üncü Âyet-i Kerime’ler)
الْحَقُّ مِن رَّبِّكَ فَلاَ تَكُن مِّن الْمُمْتَرِينَ ﴿٦٠﴾
فَمَنْ حَآجَّكَ فِيهِ مِن بَعْدِ مَا جَاءكَ مِنَ الْعِلْمِ فَقُلْ تَعَالَوْاْ نَدْعُ أَبْنَاءنَا وَأَبْنَاءكُمْ وَنِسَاءنَا وَنِسَاءكُمْ وَأَنفُسَنَا وأَنفُسَكُمْ ثُمَّ نَبْتَهِلْ فَنَجْعَل لَّعْنَةُ اللّهِ عَلَى الْكَاذِبِينَ ﴿٦١﴾
Yüce Rabbimizin yüce âyetlerinin şöyle bir anlamına bir bakalım. Bu hak gerçek senin Rab’ bindendir. Ne hak varsa ne hakîkat gerçek işte İslam ile Kur’an’la ortaya konmuştur. O hâlde şüphecilerden olma. Sana gerekli bilgi geldikten sonra artık kim bu konuda seninle tartışacak olursa deki; Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım sonra da lânetleşelim. Allah’ın lânetinin yalancılara olmasını dileyelim. Peygamber yalan söyler mi? Söylemez. Kur’an yalan söyler mi? Söylemez. Ne oldu? Kendinde yalan olan İncîl’i, Tevrât’ı bozanlar, Müslüman olmaktan da kaçınanlar ne yaptılar? Lânetleşmekten korktular, kaçtılar. Cizye vergi vermeye râzı oldular. İşte Îsâ hakkında söylenen gerçek kıssa budur.
إِنَّ هَذَا لَهُوَ الْقَصَصُ الْحَقُّ وَمَا مِنْ إِلَهٍ إِلاَّ اللّهُ وَإِنَّ اللّهَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ﴿٦٢﴾
Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. Kimse ilâh olamaz. Bir tek Allah vardır. Başka ilâh yoktur. Muhakkak ki Allah çok güçlüdür ve hikmet sahibidir yani Azîz’ dir, Hakîm’dir.
فَإِن تَوَلَّوْاْ فَإِنَّ اللّهَ عَلِيمٌ بِالْمُفْسِدِينَ ﴿٦٣﴾
Eğer Hak’tan yüz çevirirlerse şüphesiz ki, Allah bozguncuları çok iyi bilendir. Kim ne hak ettiyse hak ettiğini de verendir. Zulümden de münezzehtir.
قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ تَعَالَوْاْ إِلَى كَلَمَةٍ سَوَاء بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ أَلاَّ نَعْبُدَ إِلاَّ اللّهَ وَلاَ نُشْرِكَ بِهِ شَيْئًا وَلاَ يَتَّخِذَ بَعْضُنَا بَعْضاً أَرْبَابًا مِّن دُونِ اللّهِ فَإِن تَوَلَّوْاْ فَقُولُواْ اشْهَدُواْ بِأَنَّا مُسْلِمُونَ ﴿٦٤﴾
Bu âyete bütün Hristiyan âlemi, Yahûdî âlemi ve tevhitten uzaklaşan ne kadar insanlar varsa kendini Müslüman sanan ama tevhitten uzaklaşan o sahte Müslümanlar da buraya dikkatle bu âyete dikkat etsinler. Deki; Ey kitap ehli! Sizinle bizim aramızda ortak olan bir söze geliniz. Allah’tan başkasına kulluk etmeyelim. Ona hiçbir şeyi eş tutmayalım, şirk koşmayalım ve Allah’ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâhlaştırmasın. Buraya da dikkat! Allah’ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâhlaştırmasın. Müslümanların içerisinde de Allah’la kulun arasına birileri girmiş adam Allah diyemiyor, falan da falan diyor, filan da filan diyor, liderimde liderim diyor, şeyhim de şeyhim diyor bir türlü Allah diyemiyor tevhide ulaşamıyor.
Dakika 5:00
Şimdi bu Hristiyan âleminin başında, Yahûdî âleminin başında sapa sağlam İslam ortadayken İslam’ı anlayamayan, kavramayan, anlamak istemeyen sahte Müslümanların da düştüğü hatâ burada. Ehl-i Sünnet Ve’l-Cemâat ulemâsı bütün müçtehitlerimiz akaitte, kelâmda, tevhitte bir defa gerçek İslam’ın tevhîd inancını ortaya koymuşlar. Asırlardır göz nuru dökmüşler, şehitler bu yolda can vermişler, kan dökmüşler. Onun için Müslümanlar bu işin şuurunda olmak zorundalar.
Dakika 5:57