84- Tefsir Ders 84 hayat veren nurun keşif notları
84- Kur’an-ı Kerim Tefsir Dersi 84
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
(Âli İmrân Sûresi 75înci Âyet-i Kerime’den 83’üncü Âyet-i Kerime’ler)
وَمِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ مَنْ إِن تَأْمَنْهُ بِقِنطَارٍ يُؤَدِّهِ إِلَيْكَ وَمِنْهُم مَّنْ إِن تَأْمَنْهُ بِدِينَارٍ لاَّ يُؤَدِّهِ إِلَيْكَ إِلاَّ مَا دُمْتَ عَلَيْهِ قَآئِمًا ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ قَالُواْ لَيْسَ عَلَيْنَا فِي الأُمِّيِّينَ سَبِيلٌ وَيَقُولُونَ عَلَى اللّهِ الْكَذِبَ وَهُمْ يَعْلَمُونَ ﴿٧٥﴾
بَلَى مَنْ أَوْفَى بِعَهْدِهِ وَاتَّقَى فَإِنَّ اللّهَ يُحِبُّ الْمُتَّقِينَ ﴿٧٦﴾
إِنَّ الَّذِينَ يَشْتَرُونَ بِعَهْدِ اللّهِ وَأَيْمَانِهِمْ ثَمَنًا قَلِيلاً أُوْلَئِكَ لاَ خَلاَقَ لَهُمْ فِي الآخِرَةِ وَلاَ يُكَلِّمُهُمُ اللّهُ وَلاَ يَنظُرُ إِلَيْهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلاَ يُزَكِّيهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿٧٧﴾
Kitap ehlinden öylesi vardır ki, ona yüklerle mal emanet etsen onu sana eksiksiz iade eder. İşte Abdullah Bin Selâm’ı burada örnek vermiştik. Fakat öylesi de vardır ki ona bir dinar emanet etsen tepesine dikilip durmadıkça onu sana iade etmez. Bu da onların ümmîlere karşı yaptıklarımızdan bize vebal yoktur demelerinden dolayıdır ve onlar bile bile Allah’a karşı yalan söylerler. İşte bu konudaki ipuçlarını size Peygamber’imizden gelen rivâyetlerle açıkladık. Hayır, kim sözünü yerine getirir ve kötülüklerden korunursa şüphesiz Allah’ta korunanları sever. Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya işte onların âhirette bir payı yoktur. Allah kıyâmet günü onlarla hiç konuşmayacak onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir onlar için acı bir azâb vardır. Allah o duruma düşürmesin. Düşenlere de Allah hidâyet eylesin. Biz bunun için çırpınıyoruz aziz dostlar.
وَإِنَّ مِنْهُمْ لَفَرِيقًا يَلْوُونَ أَلْسِنَتَهُم بِالْكِتَابِ لِتَحْسَبُوهُ مِنَ الْكِتَابِ وَمَا هُوَ مِنَ الْكِتَابِ وَيَقُولُونَ هُوَ مِنْ عِندِ اللّهِ وَمَا هُوَ مِنْ عِندِ اللّهِ وَيَقُولُونَ عَلَى اللّهِ الْكَذِبَ وَهُمْ يَعْلَمُونَ ﴿٧٨﴾
Kitap ehlinden öyle bir güruhta vardır ki siz onu kitaptan sanasınız diye dillerini kitâba doğru eğip bükerler. Bakın, kitapta olmayanı kitaptanmış gibi gösteren dillerini eğip bükenler hâlbuki o kitaptan değildir. İncîl’e, Tevrât’a işte böyle yapanlar oldu. Bu Allah katındandır derler oysa o Allah katından değildir. İncîl okuyormuş gibi görünürler İncîl değildir. Tevrât’tan âyetmiş gibi gösterirler Tevrât’tan âyet de değildir ama Allah’tanmış gibi gösterirler ama Allah’tan değildir diyor Cenab-ı Hak. Tevrât’larına, İncîl’lerine böyle ihanet edenler oldu. Allah’a karşı kendileri bilip dururken yalan söylerler. Allah’ın huzurunda Allah’a yalan söylüyorlar. Allah herkesi görüp duruyor. Herkesin iç dünyasını herkesten iyi biliyor.
Dakika (04.40)
Aziz dostlarımız!
مَا كَانَ لِبَشَرٍ أَن يُؤْتِيَهُ اللّهُ الْكِتَابَ وَالْحُكْمَ وَالنُّبُوَّةَ ثُمَّ يَقُولَ لِلنَّاسِ كُونُواْ عِبَادًا لِّي مِن دُونِ اللّهِ وَلَكِن كُونُواْ رَبَّانِيِّينَ بِمَا كُنتُمْ تُعَلِّمُونَ الْكِتَابَ وَبِمَا كُنتُمْ تَدْرُسُونَ ﴿٧٩﴾
وَلاَ يَأْمُرَكُمْ أَن تَتَّخِذُواْ الْمَلاَئِكَةَ وَالنِّبِيِّيْنَ أَرْبَابًا أَيَأْمُرُكُم بِالْكُفْرِ بَعْدَ إِذْ أَنتُم مُّسْلِمُونَ ﴿٨٠﴾
İnsanlardan hiçbir kimseye Allah kendisine kitap, hüküm ve peygamberlik verdikten sonra kalkıp insanlara Allah’ı bırakıp bana kul olun demesi yakışmaz. Hiçbir peygamber bunu yapmamıştır yapmaz. Fakat onun öğrettiğiniz ve okuduğunuz kitâbın gereği Rabbe hâlis kullar olun demesi uygundur. İşte bütün peygamberler böyle dediler. Allah’a hâlis kullar olun dediler. Kulluğu kendilerine davet etmediler Allah’a çağırdılar hepsi de. Ve o size melekleri ve Peygamberleri tanrılar edinin diye de emretmez. Hiçbir Peygamber meleklere tapın, Peygamberlere tapın demez ki, demediler demezler. Siz Müslüman olduktan sonra size hiç inkârı emreder mi? Dikkat edin peygamberler hep doğruyu söylerler.
وَإِذْ أَخَذَ اللّهُ مِيثَاقَ النَّبِيِّيْنَ لَمَا آتَيْتُكُم مِّن كِتَابٍ وَحِكْمَةٍ ثُمَّ جَاءكُمْ رَسُولٌ مُّصَدِّقٌ لِّمَا مَعَكُمْ لَتُؤْمِنُنَّ بِهِ وَلَتَنصُرُنَّهُ قَالَ أَأَقْرَرْتُمْ وَأَخَذْتُمْ عَلَى ذَلِكُمْ إِصْرِي قَالُواْ أَقْرَرْنَا قَالَ فَاشْهَدُواْ وَأَنَاْ مَعَكُم مِّنَ الشَّاهِدِينَ ﴿٨١﴾
Allah Peygamberlerden şöyle söz almıştı: “Andolsun ki size kitap ve hikmet verdim. Sonra yanınızda bulunan kitapları doğrulayıcı bir peygamber geldiğinde ona muhakkak inanacak ve ona yardım edeceksiniz. Bunu kabul ettiniz mi? Buraya dikkat edin! Bütün dünya, Hristiyan, Yahûdî âlemi bilhassa buraya dikkat etsin. Ve bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı? Demişti. Onlar kabul ettik dediler. Allah’ta dedi ki; Öyleyse şahit olun ben de sizinle beraber şahit olanlardanım dedi.
Ey kıymetli efendiler!
İşte dikkat et bütün peygamberler ve peygamberlerin ümmetleri hepsi kendilerini tasdik eden Muhammed Rasûlullah’a îmân ve yardım için Hak Teâlâ’ya Allah’a söz vermişlerdi. İlim ve hak şahitliğin hükmü budur. Bakın Allah’a ve peygamberlerine verilen sözden caydılar. Hristiyanlık, Yahûdîlik icat ettiler. Başkaları ateist oldu, natürist oldu ve İslam’a yaklaşmayan bütün milletlere şöyle bir bakın. Herkes Muhammed’in peygamberliğini kabul edeceğine dair Allah’a söz vermişti bütün ümmetler ve peygamberler. Bir peygamberden Allah sözü alınca o peygamber ümmetine bunu duyuruyor Muhammed isminde bir Peygamber gelecek diyor. Bu gelir gelmez onun dinini kabul edin yardım edin diyor Cenab-ı Hak. Peygamberlerden böyle söz aldı o peygamberlerde ümmetine duyurdu bunu.
فَمَن تَوَلَّى بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ ﴿٨٢﴾
Artık bundan sonra her kim dönerse işte onlar yoldan çıkmışların ta kendileridir.
أَفَغَيْرَ دِينِ اللّهِ يَبْغُونَ وَلَهُ أَسْلَمَ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ طَوْعًا وَكَرْهًا وَإِلَيْهِ يُرْجَعُونَ ﴿٨٣﴾
Onlar Allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar? Hâlbuki göklerde ve yerde ne varsa hepsi ister istemez ona boyun eğmiştir ve ona döndürülüp götürüleceklerdir. İslam’dan başka Allah’ın katında din yoktur. Allah katında din sadece İslam’dır. İşte bu âyet-i kerime ve diğer âyetlerde bu hakikat bu gerçek ortaya konmuştur. Cenab-ı Hak bütün dünyaya bütün insanlığın tümüne hak din İslam olduğunu Kur’an’ını açıklamış buna îmân etmeyi insanlara Allah nasip eylesin. İşte hidâyet kitâbı Kur’an, rahmet kitâbı Kur’an, hayat veren ebedî hayatı kazandıran Kur’an’ı Kerim, İslam dini ve İslam gerçeğidir. Bundan nasibi olanlar ebedi mutlu olacaklardır. Nasibi olmayanlar mahvolacaklardır. Biz tekrar tekrar diliyoruz ki, Allah îmândan, İslam’dan, Kur’an’dan, Muhammed’in önünü çektiği Sırât-ı Müstakîm’den ebediyyû’l-ebed ayırmasın. Bu yola girmeyenlere de bu yola girmeyi Cenab-ı Hak hidâyet eylesin.
Dakika 11:46