91- Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 91
91- Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 91
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
‘’Elhamdülillahi rabbil alemin vesselatü vesselamü ala rasulina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain’’ ‘’Nestağfirullah bi adedi zünübina hatta tuğfer allahü ekber hatta tuğfer rabbi euzu bike min hemezatiş şeyatin ve euzu bike rabbi en yahdurun’’
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Çok kıymetli ve muhterem efendiler, dersimiz esbabı nüzuldür geldiğimiz sure-i celile Neml suresidir. Hadis-i şerifin de 728. hadisi şerifteki bulunmaktayız. Ebu Hureyre (R.A) Hazretleri dediler ki; Dabbetül Arz beraberin de Hz. Musa’nın asası ve Süleyman Aleyhisselamın mührü olduğu halde çıkar. Asa ile Müminlerin yüzünü cilalar, mührü de kâfirlerin burnuna basar. Öyle ki sofra ehli toplanınca biri diğerine yüzündeki parlaklıktan dolayı ey mümin der, diğeri de öbürüne burnundaki mühür damgası sebebiyle ey kafir der. Yani Mü’min kafir de yüzünden tanınır, bunu rivayet eden ihraç eden tahricini yapan Tirmizi Hazretleridir. Tirmizi bu hadisi şerif‘ Dabbetül Arzı mevzubahis eden, kendilerine söylenmiş olan başlarına geldiği vakit yerden bir çeşit hayvan çıkarırız ki o onlara insanların ayetlerimize kesin olarak inanmadıklarını söyler. Bu Neml Suresinin 82. ayeti kerimesidir. Kendilerine söylenmiş olan başlarına geldiği vakit ifadesi onlara azap vacip olduğu zaman, Allah onlara gazap ettiği zaman, onlara hüccet vacip olduğu zaman gibi farklı manalar verilmiştir. Bütün bunların Emr-i bil-maruf nehy-i ani’l-münker, nehy-i ani’l-münker terk etmenin sonun da meydana geleceği bildirilmiştir. Kıyametin yaklaşması ve alametlerinin zuhurudur, bu da Dabbetül arz meselesi de kıyametin 10 büyük alametindendir. Ragıp İsfahani, müfredat-ül Kur’an da, müfredat-ül Kuran-ı Kerim’de ‘’Dabbe’’ tanıdığımızın hilafına bir ‘’Dabbe ’dir’’ yani hayvandır ki kıyamet sırasın da çıkacaktır. Bir de denildi ki bunun da cehalette hayvanlar menzilesin de olan eşrar şerliler murat olunmuştur. Ebu Hureyre (R.A) Hazretlerinden rivayet edilen hadisi şerife dayanarak Elmalılı şöyle bir yoruma yer verir; bu hadise nazaran da bu ‘’Dabbe’’ maddi ve manevi harikulade bir kuvvet ve saltanat ile zuhur edip büyük bir İslam devleti teşkil edecek, bir sahibi huruç başkaldıran olmuş oluyor.
Dakika 5:06
Şüphe yok ki Asayı Musa ile mührü Süleyman’a haiz olan zat büyük bir şahsiyet olacaktır. Hem de şirar şerlilerden değil yani hayırlılardan olacak, çünkü Müminin yüzünü güldürecek, kâfirin burnunu kıracaktır. Evet, sevgili dostlarımız, burada bu konuda bu keşif notlarını kısaca vermeye çalıştık dersimiz Kasas Suresine gelmiş bulunmaktadır. Evet, işte her sure de bazı ayetlerin veya surelerin iniş sebepleri, esbabı nüzul anlatılmaktadır. Said İbni Cübeyr hazretleri anlatıyor; İbni Abbas (R.A) Hz. Musa 2 müddetten hangisini ödedi diye sorduğun da bana şu cevabı verdi; o en çok en güzel olanı ödedi tamamladı, Resulullah (A.S.V) söyledi mi yapardı bunu da Buhari Şerif rivayet etmektedir. O zat Musa’ya dedi ki; bu iki kızımdan birini sen bana 8 yıl evcillik etmek üzere sana nikahlamak istiyorum. Eğer hizmetini 10 yıla tamamlarsan o da kendinden, bununla beraber arzu etmem ki sana zorluk çektireyim. İnşallah beni Salihlerden bulacaksın. Musa dedi ki; o seninle benim aramdadır, bu 2 müddetten hangisini ödersem demek ki bana karşı bir husumet yok, yüce Allah da şu dediğimizin üstün de bir vekil bu da Kasas Suresi ayet 27-28. Resulullah (A.S.V) Cebrail’e sormuş cevabı ondan almıştır. Bu rivayette en çok yerine en tam olanı 10 yılı tamamladı denilmektedir. Allah’ın herhangi bir Resulü söz verdi mi yapar, artık sözün de durur mu durmaz mı diye hakkın da şüphe caiz değildir. Soru sahibi Yahudiye ulaştırınca o arkadaşınız gerçekten alimmiş der, yani Yahudiler soruyorlar bu soruyu Peygamber efendimize ve ashabına cevaplar bu şekil verilmiş oluyor. Ebu Hureyre (R.A) Hazretleri, ey Muhammed sen sevdiğini hidayete erdiremezsin, ama Allah dilediğini dilediğine hidayet verir. Bu da Kasas suresi ayet 56 bu ayeti kerime hakkın da şunu söylemiştir; bu ayet Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’ın amcası Ebu Talib ‘in İslam’a girmesini ısrarla istemesi üzerine nazil oldu, bunu da Müslim ve Tirmizi rivayet etmektedir. Evet, sevgili dostlarımız, bu ayetin Peygamberimiz (A.S.V) amcası ile alakalı olarak nazil olduğun da müfessirler icma etmişlerdir denmektedir müfessirlerimiz tarafından.
Dakika 10:07
Hz. Peygamber (A.S.V) ey amcacığım ‘’La ilahe illallah’’ de ben onunla kıyamet günü senin için şahadet edeyim diye tekrar etti. Evet, kıymetliler ancak Ebu Talib ‘in başından ayrılmayan Ebu Cehil ve Abdullah İbni Ebi Ümeyye de arkadan ey Ebu Talip, Abdülmuttalib’in dininden dönmek mi istiyorsun diye müdahale edip ayıp diyorlardı. Bakın canda bir cana kurulmuş bir adamın başında bir de firavunlar var, firavunlar ki dünya şeytanlarının ins şeytanlarının başkanı demektir, gavur başı demektir. Ebu Talip, Kureyş beni ayıplayarak Ebu Talibi buna korku sevk etti demeseler, seni mutlaka memnun ederdim dedi. Fakat imanı ikrar etmedi, sahih rivayetler onun Abdülmuttalib’in dini üzere olduğunu söyleyerek öldüğünü belirtir, bu zahirde ki rivayetler sahih rivayetler böyledir. Hz. Peygamber (A.S.V) iyi bil, vallahi yasaklanmadığım müddetçe senin kurtuluşun için istiğfardan geri kalmayacağım, Cenabı Hak sen sevdiğini hidayete erdiremezsin Peygamberimizin bu sözü üzerine Cenabı Hak sen sevdiğini hidayete erdiremezsin Allah dilediğine hidayet verir mealindeki ayeti kerime inzal buyrulur inzal buyrulmuştur. Hz. Peygamber (A.S.V) amcasına şöyle hitap etmiştir; ey amcacığım şurası muhakkak ki üzerim de en ziyade hakkı bulunan insan sensin. Ben en son senden nimet gördüm, senin üzerimdeki hakların babamınkinden daha çoktur. Öyleyse bir kelime söyle ki kıyamet günün de onun vesilesiyle şefaatim sana vacip olsun. Evet, kıymetliler bu rivayetler Ebu Talib ‘in küfür üzerine öldüğü hususun da kesin nastır. Ancak bazı farklı rivayetlere dayanan alimler mesele üzerin de ihtilaf etmişlerdir. İbni İshak’ın rivayetin de Hz. Abbas (R.A) Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’a ey kardeşimin oğlu, senin babana arz ettiğin kelimeyi onun gerçekten söylediğini işittim demiş, Hz. Peygamber (A.S.V) da ben işitmedim cevabını vermiştir. Süheyl’i diyor ki; evet sevgili dostlarımız, Abbas’ın sözünün kabul edilmemesi onun Müslüman olmazdan önce söylemiş olduğundandır. Şayet o sözü Müslüman olduktan sonra da söylemiş olsaydı, kabul edilirdi. Evet, kıymetli dostlarımız şimdi buradaki durum Abbas’ın Müslüman olmadan önceki sözünü oğlu İbni Abbas rivayet etmiş oluyor, Peygamberimiz de ben duymadım demiştir.
Dakika 15:17
Evet, buraları Cenabı Hakka bırakıyoruz. Öbür tarafını Cenabı Hak bilir ama açıktaki alametler tehlikeli haberlerdir. İbni Abbas (R.A) Hazretleri herhalde o Kur’an’ı tilavetini, tebliğini ve mucibince amel etmeni senin üzerine farz kılan Allah seni yine dönülecek yere döndürecektir Kasas Suresi 85 mealindeki ayette ifade edilen döndürülecek yerden maksadın Mekke olduğunu söylerdi. Bu ayeti kerime hicret sırasın da nazil olmuştur. İbni Kesirin açıkladığı üzere Hz. Peygamber (A.S.V) Mekke’yi terk edip El Cuhfe denen ve Mekke’ye 4 merhalelik mesafe de bulunan yere gelince, asli vatanı ve doğum yeri bulunan ve sinesin de Beytullah’ı barındıran Mekke’den ayrılmaktan dolayı için de bir burukluk ve üzüntü hisseder. Rabbil alemin Habibi Kibriya’sı (A.S.V) teselli için bu ayeti indirir. Ayeti kerime de Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’ın Mekke’ye tekrar geri geleceği müjdelenmiş olmaktadır. Abdullah İbni Sebe adlı Yahudi dönmesi, halk arasın da Mısır’da ric’at Hz. Peygamber Aleyhisselatu Vesselam’ın tekrar yeryüzüne ineceği fikrini yaymış yaymışlardır. İşte sapık fırkaların başın da Abdullah İbni Sebe’nin buna İbni Sebe denmektedir ki Şia’nın başının belasıdır ve Şia gruplarını çeşitli dallar da İslam dışına çıkaran ve bütün nasları, ayetleri ve hadisleri tersinden yorumlamaya çalışan ve Şia adı altında ehlibeyt düşmanlığı yapan ve ehlibeytten görünen bir kimse olarak tanınmaktadır. İbni Abbas’tan başka yorumlar da rivayet edilmiştir. Mesela Taberi’nin bir başka tahricinde dönüş yeri olarak Mekke değil cennet zikredilmektedir. Bu yorumların ehli bidatin yorumu hariç gerçek müfessirlerimizin yorumlarının hepsi doğrudur. Çünkü o yorumlar Mekke’de fethedildiği Mekke’ye de dönüldü tekrar, cennete de zaten Müminler, Müslümanlar zaten gireceklerdir. Dönüş yeri Müslümanın bir Peygamberin dönüş yeri elbette ki cenneti aladır Allah’ın vadi Sübhanisi ve lütfu ilahisi ile. Evet, sevgili dostlarımız, derslerimiz inşallah bir sonraki dersimiz Ankebut suresi ile devam edecektir. Cenabı Hak itikatta amel de ahlakta hukukta İslam’ı bütün olarak kabul edip tasdik eden, dil ile ikrar eden bütün yaşantısıyla da İslam’ı yaşayan, doğru kaynaktan İslamiyet’i en güzel şekil de öğrenen, hükmüyle iman ve amel eden, dünyası da berzahı da öbür alemi de cennet olan, rıza’yı ilahiye ve cemali ilahiye mazhar olan kullarından eylesin.
Dakika 20:37