78- Tefsir Ders 78 hayat veren nurun keşif notları
78- Kur’an-ı Kerim Tefsir Dersi 78
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
Bu âyet-i kerimeleri içerisinde muharrer kelimesi ki hür olan ihlâs sahibi tam bir hizmetçi anlamında. Tabii buradaki hür olan Allah’tan başkasına karşı hür ve Allah’a bağımlı, Allah’ın hizmetinde, Allah’ın emrinde ona taatte ve itaatte bulunan demektir. Burada geçen bir de mihrap bulunmaktadır. Mihrap zikri cüz, iradeyi kül yoluyla mescidin en ileri yeri ki merdivenle çıkılan bir mahfel, Hz. Meryem Zekeriya (AS.) tarafından burada muhafaza edilirmiş. Meryem annemiz ana karnında babadan yetimmiş. Allah (C.C) tarafından böyle yetiştirilmiş yetim olarak, babadan yetim. Mihrap ise âyet 38’de Yahyâ’nın anası çok ihtiyar iken Yahyâ’ya hamile kaldı. Meryem’e de işaret etti. Kim etti? Yahyâ anne karnında iken Îsâ Aleyhisselâmın geleceğini Meryem’in bakire kız olarak Allah’ın ‚kün‘ emriyle Îsâ’nın Meryem’den doğacağını, Peygamber olacağını Yahyâ anne karnında iken haber verdi. Bunlarda ayrıca mucizelerdir. O da Îsâ’ya hamile kalmış. İkisi de hamile iken bakın, ikisi de hamile iken Yahyâ (AS.) ana karnındayken Îsâ’yı tasdik ediyordu. Yahyâ’nın anası söylüyordu. Ana karnında Yahyâ’nın annesi karnındaki Yahyâ’nın konuşmasını duyuyor ve söylüyordu. Bunlar Yüce Allah’ın dileyince yapamayacağı bir iş yoktur. Bunlar hikmet içeren haberlerdir.
Seyyid kelimesi: Efendi, kerim, halim. Hasûr kelimesi; Nefsini koruyan, çok namuslu, zâhit, hatâsız kelimeyi Îsâ’yı (A.S) tasdik eden sâlih bir peygamberdi. Kim? Yahyâ (AS.). Cenab-ı Hak bu sıfatlarla Yahyâ’yı övdü. Yahyâ Îsâ’dan (AS.) altı ay büyük olduğu mervîdir. 3 yıl diyen haberde vardır. Yahyâ (AS.) Îsâ’nın göye kaldırılmasından önce şehit edilmiştir Yahyâ’yı (AS.) bir kadın öldürmüştür. O da namuslu olduğu için, peygamber olduğu için, namuslu olduğu için kendine, kendi isteklerine uyduramadığı için o devrin alçakları tarafından Benî İsrâil’in yine ihanetidir. Hanne de yaşlıydı, bir çocuğum olsa derdi. Allah (C.C.) ona Meryem’i ismini verdi Cenab-ı Hak ona Meryem’i verdi. Kuşları yuvada yavrularını yedirirken görmüştü. Bir çocuğum olsa demişti. Cenab-ı Hak’ta ona Meryem’i verdi. O da Meryem’i Allah’ın yoluna adadı nezretti.
Dakika (05.12)
Sâlih, temiz bir peygamberdi. Kim? Zekeriya (AS.) Zekeriya’ya da iftira etti bu Benî İsrâil, Meryem’e de iftira etti, Îsâ’ya da iftira etti. Onlar o türlü iftira ettiler. Zekeriya Aleyhisselâm’a zinâ etti dediler. Meryem’i zinâ ile suçladılar. Îsâ’yı zinâ çocuğu dediler ve bu kadar temiz olan insanlara iftira ettiler. İmrân kızı Hz. Meryem tertemiz, pampak Yahûdî iftiralarından uzaktı. İbadetle meşgul, gözünü, kaşını kaldırmaz ehli cemaatle beraberdir. Beyt-i Makdis’te melekler kalbine ilhâm eder, ona uyardı perde arkasındaydı. Meryem Sûresinin 17’nci âyetinde de perde çekmişti. İnsan şeklinde ruhu Cebrâil Aleyhisselâm’ı Cenab-ı Hak gönderdi. Cebrâil’i İnsan Sûresinde görünce Meryem annemiz şöyle dedi;
قَالَتْ إِنِّي أَعُوذُ بِالرَّحْمَن مِنكَ Ne diyordu? “Eğer Allah’tan korkarsan bana dokunma diyordu. Ben senden Rahman olan Allah’a sığınırım demişti.” Mesih: Mübarek anlamındadır. Îsâ’nın sıfatı isminin biride Mesih’tir. Mübarek adı vardır anlamı. Meşiha da keşşaf anlamı vardır. Vecih de şerefli demektir. El-Mehdi beşik, Kehil kelimesi orta yaşlı demektir. El-Ekmeh kör demek, el-Ebras alacalı demek. Çünkü Îsâ (AS.) mucizelerinden birisi beşikte konuşmasıdır. Kendisinin orta yaşlı olduğu körleri, alacalıları iyi ettiği, körlerin gözünün açıldığı, alaca hastası olanlarında iyi olduğu Hz. Îsâ’nın mucizelerindendir.
Yine İbn-i Kesîr, Taberî gibiler Hanne Meryem’i doğurunca Beyt-i Makdis ’teki âlimlere getirdi kurâ çekildi. Zekeriya (AS.) aldı ona kefil oldu. Îsâ Aleyhisselâmın dirilttikleri arkadaşından birini “Azir” isminde birini, “Aşir” isminde birini, ihtiyar bir kadının oğlu ve kızını mezardan kaldırdı. Yine Nuh (AS.) oğlu Samı da kaldırdı. Bunlar birer birer Cenab-ı Hakk’ın verdiği mucizelerdendir. Pek çok mucize vermiştir peygamberleri ki en çoğu Hz. Muhammed’e verilmiştir. Îsâ Aleyhisselâmın da bunlar mucizelerindendir. Îsâ anasının ismiyle anılır yani Îsâ İbn-i Meryem diye anılır. Meryem’in oğlu Îsâ denir. Dolayısıyla kelime müfit cümle Îsâ’nın bir sıfatı da kelimedir. Mesih onun sıfat isimlerinden, kelime de Îsâ’nın isimlerinden sıfatlarındandır. Müfit cümle demektir. Mesih mübarek demektir, lakabıdır. Âleme bakılınca gözden gönüle mânâ telkin eden varlıklar birer kelimedir. Şöyle âleme bir bak, baktığın zaman gözden gönüle mânâ telkin eden varlıklar birer kelimedir. Kelime-i Tevhîd anlamı vardır. Mesela Kelime-i Tevhîd ne demektir? Allah’ın birliğini ifade eden kelime demektir. İşte Îsâ’nın da kelime İsmini taşıması, Mesih ismini taşıması da Allah’ın birliğini ortaya koymasındandır. Îsâ (AS.) Lâ İlâhe İllallah diyenlerdendir Allah üç diyenlerden değil ki. Allah bir demeyenler Îsâ’ya iftira ediyorlar. Allah’a da iftira ediyorlar. İncîl’e de, Tevrât’a da, Kur’an’a da, Muhammed’e de iftira ediyorlar. Mûsâ’ya ve geçmiş peygamberlerin tümüne iftira etmiş oluyorlar. Çünkü Allah birdir. Îsâ (A.S.) Mesih’tir, bir kelimedir. Ruhu’l-Kudüs ile teyit edilmiştir.
Dakika (12.08)
Vecahetli, şerefli gençliğin kemâlindeydi kendisi gençliğinin kemâlindeydi. Kelime kuvve yani kuvveden niyetten fiile çıktığı mı çıktı yani kelime kuvveden niyetten fiile çıktı mı çıktı. Kelimenin, İncîl’in, Tevrât’ın ruhu tevhittir işte Allah’ın birliğini cihana ilan etmek idi. Îsâ’ya tevhîd kelime denmesinin işte anlamı Allah’ın birliğinin Îsâ’da ifadesini bulmasıdır. Ne diyor Îsâ Allah birdir. ‚Lâ İlahe İllallah‘ diyor. Ben Allah’ın oğluyum demiyor. Ben Allah’ın kuluyum diyor. Meryem’in oğluyum diyor. Dikkat et buraya’! Yahyâ (AS.) Îsâ’yı (AS.) müjdeledi. Îsâ (AS.) Hz. Muhammed’i müjdeledi. Dikkat et buraya! Yahyâ Îsâ’yı, Îsâ Muhammed’i (AS.) müjdeledi. Muhammed’i kabul etmemek demek Îsâ’nın peygamberliğini reddetmek demektir. Çünkü Îsâ (AS.) Hz. Muhammed’i müjdelemeye geldi ve müjdeledi. Tüm peygamberler de Hz. Muhammed’i (A.S.V) tasdik eyledi. Aç Kur’an’ı bak bu gerçeklere. Tüm peygamberler de Hz. Muhammed’i (A.S.V) tasdik eyledi. Ekânîm-i selâse yani Allah’ı üçlemek baba, oğul, Ruhu’l- Kudüs, teslis ki bunlar Îsâ’ya, İncîl’e, Tevrât’a iftiradır, şirktir. Îsâ Meryem’in oğludur. Allah’ın kuludur, Allah’ın pembe peygamberidir, Allah’ın oğlu değildir. Hem Allah’a iftira, hem Îsâ’ya iftira hem de şirktir. Bunu kimse unutmasın.
Dakika 15:07
Birbirimize doğruyu söyleyelim, şirkten kurtulalım, iftiradan kurtulalım, birbirimize faydalı olalım doğruları söyleyelim. Kur’an-ı Kerim doğruları söyler. Bize düşen Kur’an-ı Kerimi doğru anlamak, doğru da anlatmaktır. Onun için âyet 52’de Cenab-ı Hak ne diyor? Îsâ (AS.) مَنْ أَنصَارِي إِلَى اللّهِ deyince Allah yolunda benim yardımcılarım kim dedi Îsâ (AS.) Bak Allah yolunda diyor. Havârîler نَحْنُ أَنصَارُ اللّهِ dediler.
رَبَّنَا آمَنَّا بِمَا أَنزَلَتْ وَاتَّبَعْنَا الرَّسُولَ فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِدِينَ ﴿٥٣﴾ وَ dediler. Havârîler Hz. Muhammed ve ümmetiyle beraberdir. Ümmet-i Muhammed’de ne dedi bütün peygamberler için? لاَ نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَدٍ مِّن رُّسُلِه dedi. Yani biz hiçbir peygamber arasında, peygamberlerin hiçbirisi arasında ayırım yapmayız dedi. Bunu diyen Kur’an-ı Kerim ve Ümmet-i Muhammed diyor. Ümmet-i Muhammed’in îmânında bütün peygamberlerin tamamına inanmak vardır. Müslümanın Muhammed ümmetinin amentüsünde, îmânında, tüm peygamberlerin peygamberliği tasdik edilir. Bütün ilâhî kitaplar tasdik edilir. Muhammed’in îmânı, ümmetinin îmânı, evrensel bir îmândır. Bütün hakîkatler amentüsündedir, mevcuttur. Bütün yanlışları, şirki, küfrü, nifâkı en baştan reddeder ve insanlığı da burada şirkten, küfürden, nifaktan kurtarmak için tevhîd îmânında dünyanın birleşmesi için işte Kur’an-ı Kerim gelmiş. Bütün peygamberlerin tevhîd îmânı tasdik ederek dünyayı tevhîde, Allah’ın birliğine, İslam dininin bütün geçmişi yenileyen İslam kânûnlarına, İslam şeriatına bütün dünyayı çağırmıştır, çağırmaktadır. Bu Yüce Allah’ın Peygamberimiz Muhammed’e verdiği görevdir ve bu yeryüzüne bu gerçek yerleşmiştir. İnanmayanlar olsa da inananlar kıyâmete kadar var olarak devam edecek ama inananların görevi ne kadar dünyada şirk, küfür, nifâk varsa onları da oradan kurtarmak için elden gelen yardımcı olmak Kur’an’ı dosdoğru tebliğ etmektir. Yuhanna İncîl’inin birinci bâbında Yahûd Yahyâ Aleyhisselâm’a Yahyâ’ya sen kimsin diye sordular Yahûdîler? Çünkü o da Benî İsrâil peygamberidir. Yahyâ ben Mesih değilim, ilyâ da değilim ben o Hz. Muhammed değilim yani ben son Peygamber değilim. “Îşâ ’yanın dediği gibi Rabbin yolunu doğrultunuz diyen çölde çağıranın sadâsıyım dedi. Kim o çölde çağıranın sadâsıyım? İşte Hz. Muhammed’in bak geleceğini Yahyâ da haber verdi. Bu nerede yazıyor? Yuhanna İncîl’inin birinci bâbında yazmaktadır. İncîl’de yazıyor.
Dakika 20:00
Dolayısıyla İncîl’e doğru inansalardı, Tevrât’a doğru inansalardı zaten bütün peygamberlerin dini İslam’dır dünya Müslüman olması gerekiyordu. İşte Tevrât ve İncîl’dekiler doğru söylenmediği için ne oldu? Gerçekler gizlendiği için veya tahrif edildiği için veya yanlış yorumlandığı için insanlığın tevhîd îmânının önüne geçildi, insanlar yanlışa sevk edildi. Cenab-ı Mevlâ bütün insanlığın tamamına İslam’ın tevhîd îmânını nasip eylesin ve bütün gönüllerde sulhu, barışı, İslam’ın sosyal adâletini, sosyal düzenini, eşi bulunmaz nizamı ilâhîyi yaşamayı nasip eylesin.
Dakika 21:14