AmeldeFıkhı-45-01

45- Amelde Fıkhı Ekber Ders 45

AMELDE FIKH-I EKBER DERS 45

 

Çok kıymetli ve muhterem izleyenler, fıkıh ekolündeki keşif notlarımız devam etmektedir. Amacımız okumak, okutmaktır. Geldiğimiz dersimizde namazın, her namazın peşinden okunan tesbihler ve zikirler, tekbirler, dualar… bu konuda şöyle bir bakalım; bizim yüksek âlimlerimiz Hanefi ekolü, Mâlikî, Şafiî, Hanbeli ekolü gibi, Yüce İslam’ın Yüce okulunda en iyi okuyan ve insanlığı da okutarak gelen Şanlı Kur’an-ı Kerim’i keşfeden; sünnetleri, sahih sünnetleri keşfederek ve bu keşif âlimleri ki bu yüksek âlimlerin ekolünde -bakın- okumak, okutmak. Bütün amacımız Yüce Allah’ın (C.C) rızâsını kazanmak ve insanlığa faydalı olmaktır. İslam’ı bilmek, yaşamak ve onun cihana hâkim olması için çalışmak. İslam’ın cihana hâkim olması; barışın, kardeşliğin, sevginin, adaletin, ilmin İrfan’ın tüm güzelliklerin tüm insanlığa hâkim olması demektir. İslam tüm güzelliklerin bizzat kendisidir. Neden? İlahi nizamdır, ilahi kurumdur, ilahi kanunlardır. Eşi bulunmayan hayat tarzı Yüce İslam hayat tarzıdır da onun için. Biz acizlerin anlattığından daha (yüksek) Yüce İslam. Çünkü ilahi nizam. Kıymetliler, her namazın peşinden Yüce Allah’ı zikretmek, dualar okumak, istiğfarlarda bulunmak sünnettir. Yine dua ve zikirler sabah namazı ile ikindi namazında olduğu gibi ya farzlardan sonra -ki bu da ikindi ve sabah namazıdır- farzdan sonra yapılır, ikindi de ve sabahta. Veyahut da şöyle bir bakalım, öğle ile akşam ve yatsı namazlarında olduğu gibi son sünnetleri bitirdikten sonra yapılır. Çünkü istiğfar namazın noksanlarını karşılar, dua Yüce Allah’a (C.C) yaklaştıran, sonra sevap ve ecirden birçok -sana- kazanımlar elde etmeye bir yoldur. Cihan Peygamberi Hz. Muhammed (A.S.V) Efendimiz’den buyururlar ki- (A.S.V) namaz kıldırdığı zaman o Şanlı Peygamber-; ‘’Namaz kıldırdığı zaman yüzünü bize doğru döndürürdü, yani cemaate dönerdi’’. Bu Hadis-i Şerifi Hz. Semüre rivayet etmiş (Radıyallahu Anhüm Erdahüm Ecmain)

 

Dakika 5:07

 

Ve senedinde de birçok kıymetli muhaddislerimiz bulunmaktadır. O kıymetli muhaddisler, hadis âlimleri bunlarıı rivayet etmişlerdir. Bunların başında yine Müslim ve Buharî, Ebû Davut gibi birçok muhaddis, zat-ı muhteremler bulunmaktadır. Allah, tüm İslam âlimlerinin tamamına çok mu çok rahmet eylesin. Bu muhaddislerimize de Cenab-ı Hakk çok rahmet eylesin. Çünkü bunların bir kısmı tefsirde, bir kısmı hadis ilminde, fıkıh ilminde, kelâm ilminde, İslam’ın bütün ilim dallarında, ömürlerini göz nurlarını tüketmişlerdir, bu yolda hizmet vermişlerdir yüksek İslam âlimleri. Şanlı Peygamber’in ashabından sonra (A.S.V.) (Radıyallahu Anhüm ve Erdahüm Ecmain) ve onlardan sonra tabiın ve bu müçtehit âlimler ve onların yolunda dünya okuyarak, okutularak gelmişlerdir. En büyük okul fıkıh okuludur. Bunu bütün detaylarıyla bilmek gerekir. Fıkıh ekolünde bütün ilimler mevcuttur. Tüm ilimler, zaten tüm ilimler mevcut olmasa fıkıh olmaz. Kıymetliler, şimdi bakıyoruz; her namazın peşinden söyle üç defa ‘Estağfirullah okumak’, bu da tavsiyeler arasındadır.

(Estağfirullah el azim ellezi lâ ilahe illâhu el hayyel kayyum ve etûbu ileyh) bunu üç defa söyleyebilenler 3 defa söylesinler. (Estağfirullah el azim ve ellezi lâ ilahe illâhu el hayyel kayyum ve etûbu ileyh), (Estağfirullah el azim ellezi lâ ilahe illâ huvel hayyul kayyum ve etubâ ileyh). Kıymetliler, bu her namazdan sonra yapılan bir istiğfardır, bunun dayandığı delil Sevban’dan rivayet edilen bir Hadis-i Şeriftir. Hz. Peygamber (A.S.V) selâm verince bir rivayete göre namazını bitirince üç kere Estağfirullah der ve şöyle söylerdi; dikkat et buraya 3 defa ‘’Estağfirullah’’ der şöyle söylerdi. Nedir o?

(Allahümme entesselâmü ve minkesselâm tebârekte ya zel celâli vel ikram) bu şöyle de okunmuştur; („Allahümme entesselâm ve minkesselâm ve ileykesselâm tebarekte ya zel celâl-i velikram„) Yine bunun yanında (Allahümme einni âlâ zikrike ve şükrike ve hüsni ibadetike)

 

Dakika 10:03

 

(Allahumme einni âlâ zikrike ve şükrike ve hüsni ibadetike). Burada da Yüce Allah -bakın- (C.C) lütf-u keremiyle, Yüce İslam ile kullarına ‘’benden isteyin’’ (diyor). Bakın, Allah’tan gerçek kulluk etmeyi istemek, onun yardımını istemek, ondan istemek -bakın- ne kadar güzel. Yine bu haberleri rivayet edenlerden birisi Muaz Bin Cebel (R.A.) Hazretleri’dir. O Cihan Peygamberi (A.S.V) diyor ki: ‘’Benimle karşılaştı ve şöyle buyurdu:‘’Ben sana her namazda veya her namazın sonunda söyleyeceğin bazı kelimeler söylemeni tavsiye ediyorum. Bu kelimeler de şu sözlerdir: Ey benim Yüce Allah’ım (C.C) bana seni zikretme, sana şükür ve güzelce ibadet etme, lütfunu bana lütfet, bana yardımcı ol.’’ -bakın- burada (Allahümme einni) bana diyor yardım et. Ey benim Allah’ım, (âlâ zikrike) senin zikrin üzere, ben sana gerçek zikirlerde bulunayım ve (şükrike) sana gerçek şükürler de bulunayım ve (Hüsni ibadetike) sana ibadetin en güzelini yapayım, bana yardımcı ol, yardım et lütfet, diyor. Şu güzelim duaya bakın. Yine kıymetliler; namazdan sonra Ayetel Kürsü ile İhlas Suresi, Muavazateyn ve Fatiha sureleri okunur, bunun da delili de Hüseyin Bin Ali’nin rivayet ettiği şu Hadis-i Şeriftir (R.A), o Şanlı Peygamber (A.S.V) şöyle buyurdu: ‘’Her kim farz namazların peşinden Ayetel Kürsi’yi okursa, diğer namaza kadar Allah’ın zimmetinde olur’’. Bu hadis bir başkasında ‘namazların sonunda’, diyor. Burada ikindi ve sabah namazının farzından, diğer namazlarda da sünnetler bittikten sonra -namazların sonunda-; bunun birini alıp birini almayan, zavallı kardeşlerimiz var, sünnetlerin bir kısmını alıp bir kısmını yok sayan mutaassıp inatçı ve cahiller de var. Bunlara da dikkat edin. Cemaat içinde bölücülük ve fitneye vesile olan, imama uyduğunu zanneden, imamlara uymayanlar, cemaatlere uyum sağlamayanlar, sünnete uymayanlar ve sünnete uyduğunu zannedenler, bunlara dikkat et! Yine Ebû Umame’den gelen bir haberde (R.A), ‘’Her farz namazın peşinden Ayetel Kürsi ile İhlas Suresi’ni her kim okursa, onun cennete girmesini ölümden başka hiçbir şey engel olmaz’’. Yine bu her farz dediği ikindi ve sabah namazının her farzından sonra, çünkü öbür Hadis-i Şerifler de namazdan sonra diyor, yani farzlar ve sünnetler bittikten sonra.

 

Dakika 15:14

 

Kıymetliler, yine Ukbe Bin Amr’den gelen bir haberde de (R.A), o Şanlı Peygamber (A.S.V) şöyle buyurdular. ‘’Her namazın sonunda’’, işte, -bakın burada farz demiyor-, ‘’Her namazın sonunda Felak ve Nas Sureleri’ni okumamı emretti’’ diyor. Kıymetliler, bu da sahih bir Hadis-i Şeriftir, hasen bir Hadis-i Şerif olduğunu çok kıymetli muhaddislerimizin pek çok rivayet etmişlerdir. İşte görüyorsunuz burada farzdan sonra denen Hadis-i Şerifi almış bazıları. Namazlardan sonrakilerini almayanlar, burada ne kadar yanlış yaptıklarının farkında değiller. Üstelik birlik beraberlik İslam’da farz, o birliği beraberliği de mahveden, bölen, parçalayan, fitne, fesadı da camilere kadar sokmaya çalışan, bid’atın içinde yüzdüğü hâlde bid’atle savaştığını zanneden, sünnete uyuduğunu zanneden, şirkten kaçtığını zanneden, en büyük şirke, en büyük günahları kapı açan bir harici sınıfını görmekteyiz. Temiz gençleri kandırmaya kimsenin hakkı yok. Evet, kıymetliler, Yüce İslam’ın ön farzı, ön şartı İslâm kardeşliği İslam birlik ve bütünlüğüdür. Hiçbir ayet, hiçbir sünnet, hiçbir icmâ ve kıyas fitneyi emretmez, bölücülüğü emretmez. Bid’atle savaşıyorum zannedenler en büyük bid’atı işliyorlar. Şirkle savaştığını zannedenler, en büyük şirkin içinde, tehlikenin içinde yüzüyorlar, farkında değiller. Bizim amacımız herkese faydalı olmak, yanlışların karşısına doğruyu koymaktır amacımız bu. Dört mezhebin yüksek âlimlerini ve onun ekolünü, onun içinde okunan Kur’an-ı Kerim’i, sünneti, icmâyı dışlayarak sünnete uymak mümkün değildir. Bid’attan şirkten kurtulman, hatta küfürden kurtulman da mümkün değildir. Dört mezhebin ortaya koyduğu deliller Kur’an-ı Kerim, sünnet, icmâ, kıyas, aslî ve fer’i delillerdir. Ortada bir ilim vardır. Ortada deliler var, ilmi deliller, onun kaynakları var. Yine namazların peşinden -dikkat edin- Yüce Allah Teâlâ’yı tespih etmek 33 kere Subhanallah -bunun 34 kere olduğunu söyleyen haberde var- 33 kere veya 34 defa Subhanallah, 33 kere Elhamdülillah, 33 kere de Allahu Ekber tesbihleri okunur. Sonra yüzüncüde şöyle söylenir. „Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâşerîke leh, lehü‘l mülkü ve lehü‘l hamdü ve hüve âlâ külli şey‚in kadîr.“. İşte kıymetliler, bunlar o kadar zengin yüce kelimeler ki bunların içindeki mânâ ezelî, ebedî kaplamaktadır.

 

Dakika 20:12

 

Onun için Sevgili Peygamberimiz (ile ilgili), Hz. Ayşe’den gelen bir haberde de; ‘’Namazda selâm verince ‘Allahümme entesselâmü ve-minkesselâm tebarekte yazel celâli vel ikram’ diyecek kadar otururdu’’ diyor Ayşe Annemiz. Bakın, Peygamberimiz farzdan sonra bu kadar otururdu diyor kim söylüyor Ayşe Annemiz diyor. Peki bunu kim rivayet ediyor bu hadisi, bütün muhaddisler içinde bir ikisi müstesna olabilir, mesela bütün muhaddisler rivayet ediyor. Hatta sadece Buhari’nin dışında hepsi rivayet ediyor, kimden Ayşe Annemizden (R.A) bu cihanın en büyük allâmesi, Peygamber okulunda okuyan Ayşe-i Sıddıka, en büyük fakihe, en büyük Allâmelerden birisi sahabenin içinde. İşte görüyorsunuz farzlardan sonra sadece (Allahümme entesselâmü) diyecek kadar, onu okuyacak kadar otururdu diyor. Sen şimdi bu haberleri yok sayabilir misin? ‘’Namazdan, namazlardan sonra’’ diyen haberleri ve bu haberi yok sayabilir misin? Sadece farzdan sonra diyeni almış, o da ikindi ve sabah namazı, öbür namazları -bakın- sünnetleri hiç almamış. Burada da bir cehalet var yine, ne yapıyor farzları vacipler tamamlar, vacibi sünnetler tamamlar, sünnet kılınca namaz tamam olmuş, o zaman peşinden dualar, zikirler, tesbihler yapılır. Bu da farzından sonra sünneti olan namazlar, kimisinin de farzından önce sünneti var. Mesela sabah namazı, mesela ikindi namazı olduğu gibi. Ey Müslümanlar! Ümmet-i Muhammed! İçinizdeki bölücülere, fitne, fesat kazanı kaynatanlara, onlara hiç mi hiç itibar etmeyin ve değer vermeyin bu fitne odaklarına, Mason uşaklarına. Tabii buradaki İslam’a saldıran masonları da kastediyoruz. Yoksa kendi hâlinde kendi inanç sistemini yaşayan dünyada herkes kendi inancında yaşar. Ama İslam’a saldırmaya ve İslam içinde fitne, fesat çıkarmaya bölücülük çıkartmaya, Müslümanı, Müslümana kırdırmaya kimsenin hakkı yok. Buna da ne İslam müsaade eder ne de aklıselim ne de vicdanlar müsaade eder, hiçbir müsaade etmez. Evet, kıymetliler, şimdi bu gerçekleri yine her namazın peşinden bu kelimelerin tavsiye edilmesi dünya ve ahiret hayatlarını şamil -yani iki tarafı da içine almaları-, buna binaen kazanılan mükâfatların pek çok olmasına işaret edilmektedir. İşte kıymetliler, bu Hadis-i Şerifleri rivayet eden -pek çok- namazlardan sonra muhaddislerimiz bulunmaktadır. Bunun için ben sadece farzdan sonra tesbih çekerim, dua ederim diyenleri uyarıyorum.

 

Dakika 25:10

 

Diğer Hadis-i Şerifleri yok sayamazsınız. Ve camilerde cemaatlerin içinde bölücülük yapamazsınız, imama farzlarda uymazsan sen haram işliyorsun ve sevap da kazanmıyorsun, namazında sahih değildir. İmama (karşı) farz derecesindeki bir hükmü terk edip, farzları terk ederek imama uyuduğunu zannediyorsan, namaz kılmıyorsun. Namazını yeniden kıl, tövbe et, imâna gel. Çünkü farzları terk etmek, bir de bunu inkâr edip yok saymak imânı tehlikeye atar. Ey fitne odakları! Kendinize gelin! İslam sizi çarpar! Islah olmanız için çalışır. Islah olmanız için geldiği zaten İslam bu cihana. Islah olmazsanız çarpılırsınız, kendiniz bilirsiniz. Kim olursan ol, senin kimliğin beni ilgilendirmez. Beni ilgilendiren bir şey var, yanlışın yerine hakkı, hakikati koymaktır, o da kendi aklını değil, kendi bilgini değil, Kur’an-ı Kerim’in hak ilmini, sünnetin hak ilmini, müçtehitlerin de fakihlerin de hak ilimlerini ortaya koymak, amacımız bu. Naslar varken içtihat, iblis içtihadıdır. Herkes aklını başına alsın. Bir hadisi alıp öbürlerini yok saymak, bir ayeti alıp öbür ayetleri yok saymak bu dinsizliktir. Dindarlıkla hiç alakası yok, İstersen Hacer-ül Esvet’in altında yat sabaha kadar, orada zikir çek hiçbir şey kazanamazsın! İmâna gel imâna. Önce İslam’ı bütünüyle iyice anla, iyi kavra, sana İmâm-ı Âzam’ın Fıkh-ı Ekber’ini öncelikle öğrenmeni tavsiye ederim. İmanına zarar gelmesin, hiç kimsenin bu dünyada bir an küfre gitmesine biz razı değiliz. Herkes imânla yaşasın, imânla ölsün, küfre rızâ küfürdür. İnsanlığın hayrına çalış, insanlığın hayrına çalışmak fitne, fesat peşinde koşmak değil. İslam’ı doğru anlamaktır. Yine Ebû Hureyre‘den gelen bir haberde -bakın bu okuduğumuz tevhid kelimesinin deliline de bakıyoruz ki-; ‘Her kim her namazın peşinden’ -dikkat et, şimdi bunu da Ebû Hureyre’den gelen bir haber, her namaz diyor bak her farzın demiyor- ‘’Her namazın peşinden 33 kere veya 34 kere Allah’ı tesbih eder, 33 kere Allah Teâlâ’ya hamd eder, 33 kere Allah’ı tekbir edersen bunların tamamı 99 olur. Esma-ül Hüsna’nın sayısı kadardırç. Yüzüncüde Allah Teâlâ’dan başka ilah yoktur, yani ‘’lâ ilahe illâllah vahdehu lâ şerike leh’’ biraz önce okuduk bunu. Bunu sonuna kadar okur -işte- ‘Ortağı da yoktur’. Çünkü ‘’la şerikeleh’’, ‘’O’nun ortağı yoktur’’. ‘’Bütün mülk ona aittir’’, ‘’lehül mülk’’, ‘’Mülkün tamamı O’na aittir’’. Bütün hamd-ü senalar onadır ‘’ve hüve’’, ‘’ve lehül hamdü’’ bütün hamd-ü senalar O’na aittir.

 

Dakika 30:08

 

Ebedî, yüce ezelî ve ebedî yüce övülme hakkı, bütün mahlûkatın diliyle övülen, övülme hakkı sadece kendine ait olan tüm hamd-ü senalar Yüce Allah’a aittir, o diriltir ve öldürür, ‘’yuhyi ve yümit’’, ‘’her şeye kadirdir’’ derse, denizdeki köpüklerin sayısınca günahı olsa da bu kişinin günahları bağışlanır. Şimdi kıymetliler, bunu da kıymetli muhaddislerimizden Sahihi Müslim Ebû Hureyre Hazretleri’nden rivayet etmişlerdir (Radıyallahu anhüm ve erdahüm ecmain) bu Hadis-i Şerifi. Ebû Hureyre’den Peygamberimiz’den tabii rivayet ediyor. Kimse hiçbir sahabe kendi sözünü hadis olarak koymaz. Peygamberin yerine kimse kendini koymaz. Bugün o kadar serseriler türedi ki kendi aklını Kur’an-ı Kerim’in yerine koyuyor, sünnetin yerine koyuyor, ahkâm kesiyor, besmele okumayı da doğru dürüst bilmiyor, ilimden hiç nasipte almamış, birilerini taklit ediyor. O kadar yanlışlar yapılıyor ki yani cehalet kol geziyor. Bunların karşısında da yetkililer, etkililer görevli, boynunda sorumluluk bulunanlar, vebal taşıyanlar susmadan gerçekleri söylemeleri gerekirken; şöyle bir -bakın- cahiller çok konuşuyor, ehliyetsizler konuşuyor, ehliyetliler susuyor. İstisnalar kaideyi bozmaz. Yine gelen haberde -başka bir haberde de- onar kere tesbih, tahmit ve tekbir okunması, bu da başka bir rivayet yoluyla tavsiye edilmiştir. Bu haberde nakledilmiştir. Bakın, 10 defa diyende var. 10 defa Subhanallah, 10 defa Elhamdülillah, 10 defa da Allahu Ekber. Şimdi öyle bir zamanın olur ki müsait zamanında bunların hepsini yaparsın. Zamanın dar olursa onar kere söylersin. Bak İslam’da ne kadar güzel caddeler geniş, kolaylıklar var. Rahmet deryası dalgalanıyor. Ezelî ebedî kuşatmış. Yüce İslam Allah’ın rahmet tecellisidir. Zorlukları ortadan kaldıran, tüm insanlığı cennete hazırlayan, cennetin hayat tarzını ortaya koyan bir ilahi yüce kurum, ilahi nizam, İslam’ın kendisidir. Ey cahil kafalar, cehaletten vazgeçin! Gelin Yüce İslam’ı iyi anlayalım, iyi kavrayalım, dünyaya insanlığa bunu güzel anlatalım. (Allah) Her sözü nur ve hak olan kullarından eylesin. Kıymetli ve muhterem efendiler, sabah namazı ile akşam namazlarından sonra yine; ‘lâ ilahe illâllah vahdehu lâ şerikeleh, lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyi ve yumit ve hüve ala külli şey’in kadir’. Bu da bak haber olarak nakledilmiştir. Şimdi yine bunun delili de bakıyoruz. Kıymetli muhaddislerimiz bunları rivayet etmişlerdir.

 

Dakika 35:11

 

Hasen, sahih olduğunu da söylemişlerdir. Yine bunlardan birisi de ‘’Allahümme ecirnî minen nâr’’, bunu da Sevgili Peygamberimiz’den Müslim-i Şerif, Müslim Bin Hars Ettemimi bunu rivayet etmiş, babası tarikiyle rivayet ediyor ve Peygamberimiz’in şöyle tavsiye ettiğini söylüyor. Akşam namazından ayrıldığın zaman ‘’7 kere Ya Rabbi! Beni cehennem ateşinden koru’’, yani ‘’Allahümme ecirne minen nar’’ burada devam etti demiş, 7 kere oku demiş. Yine gelen haber de; ‘’Hiç kimseyle konuşmadan, çünkü sen bunu söyleyip de o gece ölürsen senin için cehennemden kurtulma kurtuluş beratı yazılır. Sabah namazını kıldığın zaman da bunun gibi söyle. Çünkü eğer sen o gün ölürsen, yine senin için cehennemden kurtuluş beratı yazılır’’. Hars diyor ki: ‘’Hz. Peygamber (A.S.V.) bunu bize gizli söylediği için, biz de bunu sadece yakın kardeşlerimize söylüyoruz’’ dedi. Bunun da kökeninde yine İbn-i Hibban sahihinde rivayet etmiş, diğer muhaddislerimiz de rivayet etmişlerdir. Yine namazların sonunda, sünnetlerden birisi de kendisi ve Müslüman kardeşleri için -ne yapması lazım-, dünya ve ahiret hayırlarından istemesi; özellikle sabah namazı ile ikindi namazından sonra dileklerini arz eder. Bu vakitlerde gece melekleri ile gündüz melekleri nöbet değişimi yaparlar, bir arada da bulunurlar, dualara da âmin derler. Kıymetliler, Yüce İslam bize çok güzel, sağlam delillerle gelmiştir. Bu hak mezhepler, Hanefi, Mâlikî, Şafiî, Hanbeli ekolü yoluyla çok sağlam delillerle, İslam dini bize kadar çok sağlam gelmiştir. Bu mezhep âlimlerine çok rahmet okuyun. Bunları dışlayanlara da hiç değer vermeyin. Çünkü değersizdir onlar. Onlar, bunların sofrasında yiyip, içen, çalıp kaçan hırsızlardır. Çünkü dünya bu dört ekolde okumuş, bu sofrada yiyerek gelmiştir. Bunlara nankörlük yapılmaz, rahmet okunur hem de bol bol. Çok kıymetliler, yine Saad, oğullarına, çocuklara yazıyı öğretir gibi şu kelimeleri öğretir ve şöyle buyururdu. Cihan Peygamberi, Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed (A.S.V) şu dualar ile her namazın ardından Allah’a sığınırdı. Bak, her namazın ardından dua ediliyor, dikkat et bunlara. Birçok konuda muhaddislerimizin güzel güzel haberleri, rivayetleri vardır.

 

Dakika 40:02

 

‘’Allahümme inni euzü Bike Minel buhri ve eûzu bike minel cübni ve eûzu bike en uratte ilâ erselil umur ve eûzu bike min fitnetid dünya ve eûzu bike min azabil kabri’’. Bu güzelim bir dua örneğidir Şanlı Peygamber’den. ‘’Ey benim Yüce Rabb’’im! Cimrilikten, korkaklıktan, düşkün ve bakıma muhtaç olmaktan, böyle bir ihtiyarlığa düşmekten, böyle bir ihtiyarlık hâlinden sana sığınırım, dünya fitnelerinden sana sığınıyorum. Kabir azabından da sana sığınıyorum’’. Şimdi kıymetliler, bu Hadis-i Şerifi rivayet eden muhaddislerden bakıyoruz Tirmizi var, Buharî Şerif var, yine bunun sahih olduğunu söylemişler. Yine bunun yanında çok kıymetli âlimlerimiz bunları kayda almışlardır ve izahlar yapılmış her kelimenin üzerinde keşiflerde yapılmıştır. İnsanlık âlemi hazır sofrada yemek yemeyi bilmez hâle gelmiştir. Şimdi hazır sofrada yemek yemeye bilmiyor birileri, ağzına burnuna bulaştırıyor, etrafa saçıyor ve başkalarının da güzel yemek yemesine bile engel olmaya çalışıyorlar. Böyle bozuk kafalar türemiş dünyada. İslam dini bunları da kurtarmaya geldi. Evet, kıymetliler, dua yapılırken bunun da edep ve terbiyesi; -elbette saygı içinde bulunmak gerekir- elleri kaldırmak duanın başında sonunda yüze sürmek gibi, kıbleye yönelmek gibi yine abdestli olmak gibi birçok adapları var. ‘’Sizden biri namaz kılınca Allah’a hamd ederek duasına başlasın. senada bulunsun, yalvarış da bulunsun, sonra Hz. Peygamber’e (A.S.V.) salavat getirsin, sonra dilediğince duada bulunsun’’. İşte Kıymetliler, duanın nasıl yapılacağı, adabını Şanlı Peygamber bize öğretiyor (A.S.V) ne diyor; Allahu Teâlâ’ya namaz kıldığınız zaman hamd ederek başlayın duanıza, yine senada bulunarak başlayın, Peygambere salavat getirerek başlayın ve bunların peşinden duada bulunun. İsteklerinizi, arzunuzu Allah’a arz edin (c.c.). En sonunda da yine Allah’a hamd et, Peygambere salat-ü selâm oku. Duanı böyle bitirmeye çalış. ‘’Elhamdülillah diyerek de yine tamamlamalıdır, cennete cennette müminlerin dualarının sonu bütün övgüler âlemlerin Rabb’i olan Allah’ındır’’ sözüdür. Yunus Suresi ayet-i kerime 10. Yine, şu ayet-i kerime ile duaları bitirmekte de çok büyük faziletler vardır: ‘’Sübhane Rabbike Rabbil izzeti amma yesifun vesselâmün alel mürselin velhamdülillahi Rabbil âlemin’’. Bu da Saffat Suresi’nin 180. ve 183. ayetine kadar ki ayetlerdir yani son ayetleridir. Bu ayetleri de duanın sonunda bunlarla bitirilmelidir.

Dakika 45:00

 

Açıktan okumasan da gizli oku bunları. O kıymetli Hz. Ali, cihan allâmesi, allâme-i cihan olan, Aşere-i Mübeşşere, Hülefa-i Raşidîn olan, Şanlı Peygamber’in amcasının oğlu olan ve damadı bulunan bu Şanlı Hz. Ali (Radıyallahu anhü ve erdahüm ecmain), kıyamet gününde her kim en dolgun ölçekler ile ölçülmek isterse bir meclisten kalktığı zaman son sözünün yukarıdaki ayetler olmasını söylemiştir. Kim? Hz. Ali. Hz. Ali ilhamını dersini kimden aldı, Hz. Muhammed’den (A.S.V). Aklını başına al! Duaların başında ve sonunda Hz. Peygamber’e salavat getirilmelidir. Bunu tekrar hatırlatmakta elbette büyük faydalar var. ‘’Bana süvarinin su kabına yaptığını yapmayınız’’, -bakın- Sevgili Peygamberimiz’den gelen haber bu. ‘’Çünkü süvari kadehini doldurur, sonra onu yerine koyup eşyasını bineğe yerleştirir. Eğer içecek suya ihtiyacı olursa içer, abdest alma ihtiyacı olursa abdest alır. Bunlardan birine ihtiyaç olmazsa o suyu döker. Fakat beni duanın başında, ortasında ve sonunda anın!’’ İşte kıymetliler, bu Hadis-i Şerif de rivayet edilmiştir. Her ne kadar zayıf diyenler varsa da bunu başka Hadis-i Şerifler bunun zayıf olmadığını göstermektedir. Çünkü bunu teyit eden başka Hadis-i Şerifler bulunmaktadır. Bir Hadis-i Şerife zayıf demekle o Hadis-i Şerif zayıf olmaz. Onu destekleyen başka hadislerle o kuvvet bulur. İmamın ise kıbleye dönmesi, -bakın- cemaate namaz kıldıran bir imam -ne yapar- cemaatine yönelir, sağını veya solunu kıbleye çevirir, sırtını kıbleye çevirmez. Bugünkü imamların yine yanlışlarından biri sırtlarını düpedüz kıbleye çeviriyorlar. Ölüler içinde diriler için de kıbleye sırt çevrilmez. Ey imamlar! Biraz okuyun, kendinizi yetiştirin. Cemaatin önünde yanlışlar yapmayın, cemaatin cahilliğini attırmayın, ilmini artırın, irfanını arttırın, onlara güzel örnek olun. Çok okuyun, bilmediğinizle -cehaletinizle- savaşın, bildiğinize bakmayın, bilmediğiniz tarafa -bakın-, öğrenmeye mezara kadar gayret edin. Ey imamlar topluluğu! Kendime söylerken siz kardeşlerimsiniz, size de hatırlatmak görev olmaktadır. Evet, Hz. Peygamber (A.S.V.) selâm verdiği zaman cemaate doğru dönerdi, dönerdi ama sırtını kıbleye getirmezdi, yanını dönerdi. ‘’Allah Teâlâ (C.C) duada ısrarlı olanları sever, kabul edileceğine kesin inandığınız hâlde Allah’a dua edin ve bilin ki Allah gafil olan bir kalpten dua kabul etmez’’ Dikkat edin! Kişi duayı 3 kere tekrarlanmalıdır.

 

Dakika 50:01

 

Yine gelen haberde, İbn-i Mesut Hazretleri de şöyle dediğini kayıtlarda görmekteyiz.’’ Cihan Peygamberi, Rahmet Peygamberi (A.S.V.) dua ettiği zaman üç kere ederdi, bir şeyi istediği zaman üç kere isterdi’’. Bunu da rivayet edenlerin başında Buharî, Müslim-i Şerifler bulunmaktadır ve bu kıymetli muhaddislerimizi görmekteyiz bu sahih haberlerdir. ‘’Dua eden abdesti olmalı, tövbe ve istiğfarda da bulunmalıdır’’. ‘’Rabb’inize yalvararak ve gizlice dua edin’’ (ادْعُواْ رَبَّكُمْ تَضَرُّعًا وَخُفْيَةً) A’raf Suresi 55. ayet-i kerimeye -bakın- ve diğer emsâli ayetlere baktığımız zaman bunları görmekteyiz. ‘’Haccın eftâli, yüksek sesle dua ve telbiye getirip deve ve benzeri kurban kesilerek yapılandır’’. Peygamberimiz’den gelen bir haberde böyle buyuruyor. Yine, Hz. Ali’ye, ‘’Ey Ali (Radıyallahu anhüm ve erdahüm ecmain)! Duayı umumî yap’’ buyurmuşlardır. Dualar umumî olmalıdır. Umumî olan kendisi hiç zarar etmez. Edebe riayet etmelidir. Huşu, huzur, rağbet ve azim içinde olmalıdır. Kalp huzuru ve ümit hâlinde bulunmalıdır. ‘’Gafil olan bir kalpten dua kabul olunmaz’’. Bu bir Hadis-i Şerif olarak rivayet edilmiştir. Kabul olma şartı, ihlas; yani samimi olmaktır. Kime? Allah’a, (Hz.) Peygamber’e, ve tüm müminlere. Allah’ın isimleri, sıfatları ve tevhidine tevessül edilir. Dikkat et, vesile tevessüller; Allah’ın isimleri, sıfatları ve tenkidine tevessül edilir. ‘’Putperestlerin putları vesile edindiği gibi yanlış şeyler vesile edinme’’. Tevessül, vesile işte Allah’ın isimleri, sıfatları, tevhidine tevessül edilir. Gecenin son üçte biri ezan ile kamet arası, farz namazların peşi, cuma günü imam minbere çıkınca, namaz bitince -bak bütün namazlar bitiminde, farzlar, vacipler, sünnetler bitince- cuma günü ikindiden sonra, en son saat arefe günü, cuma günü yağmur yağdığı zaman, Allah yolunda düşman karşısında saf tutulduğu zaman ve secde hâlinde iken, bu vakitler çok kıymetli dua edilecek faziletli vakitler olarak sayılmıştır. Evet, kıymetliler İnşâAllah, derslerimizde, bu okulda mezara kadar okumak, okutmak vardır. Cenab-ı Hakk hakkıyla okuyan, okutan kullarından eylesin. Her sözü nur olan, hak olan, tüm insanlığı nura ve Hakk’a çağıran, yanlıştan uzak kalan. Dört mezhebin öncelikle fıkıh ekolünde iyi okuyan ve İslam’ın bütün asli delillerini, Edille-i Şer’iyyeyi iyi anlayan, iyi kavrayan, Hakk’a tâbi olan, Hakk’ın emrinde bir kul olan, iki cihanda mutlu olan kullarından eylesin. Amacımız herkesin mutlu olmasıdır. ‘Ben mutlu olayım başkası ne olursa olsun’ diyen vicdan, vicdan değildir.

 

Dakika 55:12

 

 

 

 

(Visited 187 times, 1 visits today)
{"message":{"type":8,"message":"Undefined variable: show_right_meta","file":"\/home\/pwny9ik9\/public_html\/wp-content\/plugins\/cactus-video\/video-hook-functions.php","line":1155},"error":1}