85- Hadis i Şerif Külliyatı Ders 85
85 Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 85
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
‘’Elhamdülillahi Rabbil alemin vesselatu vesselamu ala rasulina Muhammed ve ala ali Muhammed Rabbi euzu bike min hemezatişşeyatiyn ve euzu bike Rabbi en yahdurun’’
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Çok kıymetli ve muhterem izleyenler, esbabı nüzul ile derslerimiz devam ediyor, hadisi şerifler külliyatından. Ebud Derda (R.A) Hazretleri anlatıyor; Resulullah (A.S.V) duvarın altın da onların bir hazinesi vardı. ‘’Kehf Suresi Ayet 82. Ayetini’’ açıkladı ve o hazine altın ve gümüştendi buyurdu bunu da Tirmizi rivayet etmektedir. Zeynep Bintü Cahş (Radıyallahu Anha ve Erdahünne ve Erdahüm Ecmain) anlatıyor; Resulullah (A.S.V) bir gün korkulu bir vaziyette odaya girdi, şöyle diyordu ‘’La ilahe illallah’’ yaklaşan bir beladan Arap’ın vay haline! Bugün yecüc ve mecücün seddinden şöyle bir gedik açıldı, başparmağı ile şehadet parmağını halka yaparak gösterdi. Ben ey Allah’ın Resulü yani içimiz de salih kimseler olduğu halde toptan helak mi olacağız? Dedim. Evet dedi. Fenalıklar artarsa öyle olur buyurdular bunu da Buhari, Müslim, Tirmizi rivayet etmektedirler. Kehf Suresin de Yecüce karşı Zülkarneyn’in set inşa edilmesi ‘’92-98. Ayetler de’’ Zülkarneyn seddi yaptıktan sonra şöyle der; işte bu Rabbimin bir rahmetidir, Rabbimin tayin ettiği zaman gelince onu yerle bir eder, Rabbimin verdiği söz gerçektir dedi. Biz o gün onları bırakırız, dalgalar halin de birbirlerine girerler. Sura üflenince hepsini bir araya toplarız. Bu da ‘’Kehf Suresi 98- 99. Ayeti Kerimeler’’ Yecüc ve mecücün seddi yıkıldığı zaman her dere ve tepeden boşanırlar. Bu da Enbiya Suresi Ayeti Kerime 96’’ kıyamete yakın seddin yıkılması ile istila hareketine geçecektir. Evet, kıymetliler, Ebu Hayyan bunların adet ve eşkâli hakkındaki sözlerin hiçbiri haberi sahih değildir demiştir. Eğer Kuran-ı Kerime, sahih sünnete dayanmıyorsa Ebu Hayyan böyle demiştir doğru söylemiştir. Elmalı merhum tefsir kitapların da gelen rivayetlerden bir kısım nakiller yaptıktan sonra şunu söyler velhasıl yecüc ve mecüc vaktiyle bir veya iki kavmin ismi hası olsa da doğrusu lisanı İslam’da mütearif olan mefhum şudur; aslı ve nesebi belirsiz olan ve millet tanımaz bir ‘’Hâli Tai Beşer’’ ki hurçları eşrat-ı saattendir, yani aslı ve nesebi belli olmayan beşer karışımı bir güruh ki onların ortaya çıkmaları kıyamet alametidir.
Dakika 5:39
Evet, kıymetli efendiler, bunlar doğru olan haberlerdir. Ebu Hureyre (R.A) Hazretleri anlatıyor. Resulullah (A.S.V) Zülkarneyn’in inşa ettiği set hakkın da buyurdular ki yecüc ve mecüc bunu her gün oyuyorlar, tam delecekleri sırada başların da bulunan reis bırakın artık delme işini yarın yaparsınız der. Onlar bırakıp gidince yüce Allah (cc) seddi daha sağlam olacak şekil de eski haline iade eder. Böylece günler geçer kendilerine takdir edilen müddet dolar ve onların insanlara musallat olmalarını Allah’ın arzu ettiği vakit gelir, o zaman başlarındaki reis haydi dönün yarın inşallah bunu deleceksiniz der ve ilk defa İnşaallah tabirini kullanır. Resulullah (A.S.V) devamla der ki dönüp giderler, ertesi gün geldikleri vakit seddi ne halde bırakmışlarsa öyle bulurlar ve o günkü çalışma sonun da artık o seddi delerler. Açılan delikten insanların üzerine boşanırlar, önlerine çıkan suları içip kuruturlar, insanlar onlardan korkup kaçar, yecüc ve mecüc göğe bir ok atar, bu ok kana bulanmış olarak kendilerine geri döner. Şöyle derler arz da olanları ezim, ezim ezdik, sema da olanları da alçaltıp alt ettik, yüce Allah onları enselerinden yakalayacak bir kurt gönderir, bu kurt onları toptan helak edip her birini parçalanmış halde yere serer. Resulullah (A.S.V) sözünü şöyle tamamladı, Muhammed’in nefsini elin de tutan zata yüce Allah’a kasem olsun yeryüzündeki bütün hayvanlar onların etinden yiyerek canlanır, sütlenir ve semirir, bunu da Tirmizi, İbni Mace rivayet etmişlerdir. Kuran-ı Kerim’deki ilgili ayetler aynen şöyle; Zülkarneyn sonra yine bir yol tuttu, nihayet iki dağ arasına ulaştığı zaman onların önün de hemen hiçbir söz anlamaz bir kavim buldu. Onlar dediler ki; Zülkarneyn yecüc ve mecüc bu yer de fesat çıkaran kabilelerdir bizimle onların arasına bir set yapman üzerine sana bir vergi verelim mi? dedi ki; Rabbimin beni için de bulundurduğu nimet sizin vereceğinizden daha hayırlıdır, haydin siz bana bedeni kuvvetle yardım edin de sizinle onların arasına sağlam bir mânia yapayım.
Dakika 10:00
Bana demir kütleleri getirin, o karışık karşılıklı iki dağın iki yanı tam denkleştiği vakit üfleyin dedi, nihayet onu demiri bir ateş haline koyduğu zaman da getirin bana dedi, üstüne erimiş bakır dökeyim. Artık onu açmaya da güç getiremediler, onu delmeye de muktedir olamadılar. Bu dedi Rabbimden bir merhamettir, fakat Rabbimin vaadi gelince kıyamet günü yaklaşınca o bunu dümdüz yapar. Rabbimin vaadi bir haktır, işte ‘’Kehf Suresi Ayet 92- 98. Ayetler’’ de böyle buyrulmaktadır. Evet, sevgili dostlarımız, sizlere bu konularda da evet özetle bilgi vermeye çalışıyoruz, Musab İbni Saad anlatıyor (R.A) babama şu ayet hakkın da sordum ey Muhammed size amelce en çok zararlı olanları haber verelim mi de ‘’Kehf Suresi 103. Ayet’’ ve dedim ki burada kastedilenler Haruriler midir? Bana hayır onlar Yahudiler ve Hıristiyanlardır. Çünkü Yahudiler Muhammed Aleyhisselatu Vesselam’ı tekzip ettiler yalanladılar, Hıristiyanlar ise cenneti tekzip ettiler ve cennette ne yiyecek ne içecek vardır dediler, Buhari şerif rivayet ediyor bunu da. Evet, kıymetliler, haruri haruraya mensup demektir, burası Küfeye bağlı 2 mil uzaklıkta bir köy adıdır, Hariciler ilk defa bu köyden Hz. Ali (R.A) Hazretlerine karşı isyan hareketini başlattılar. Bu sebeple harici manasına onlara haruri denmiştir. Müteakip ayeti kerime sorunun cevabını vererek en çok zarar da olanları açıklar, onlar Rablerinin ayetlerini ve ona kavuşmayı inkâr edip de hayır namına bütün yapmış oldukları boşa gitmiş olanlardır ki biz kıyamet günün de onlar için hiçbir ölçü tutmayacağız. ‘’Kehf Suresi Ayeti Kerime 105’’ Evet kıymetliler, Ebu Hureyre (R.A) Hazretleri haber veriyor; Resulullah (A.S.V) buyurdu ki kıyamet günü şişman iri bir adam mizana getirilip tartılır da Allah indin de sinek kanadı kadar ağırlığı olmadığı görülür. Resulullah (A.S.V) ilave etti dilerseniz şu ayeti okuyun, bunlar Rablerinin ayetlerini ve ona kavuşmayı inkâr edenlerdir. Bu yüzden işleri boşa gitmiştir, bütün amelleri boştur kıyamet günü biz onlar için hiçbir tartıda bulunmayacağız. Yani bunları hesapsız sualsiz her şeyleri belli zaten cehenneme sevk olunacaklardır. Bu da ‘’Kehf Suresi yine 105 Ayeti Kerime’’ Buhari ve Müslim bunu da rivayet etmişlerdir. Kıyamet günü Allah indin de hiçbir değer taşımayacak olan adam, uzun boylu iri çok yiyip çok içen diye tavsif edilir. Peygamber (A.S.V) şerir nesli tavsif ederken şu vasfa da yer verir.
Dakika 15:06
Onlar arasın da şişmanlıkta zuhur eder, İbni Hacer şişmanlığın mezmun olduğunu çünkü şişmanların herkesçe bilindiği üzere çoğunlukla anlayışça kıt, ibadetçe ağır olduklarını belirtir. İstisnalar kaideyi bozmaz. Ebu Saad İbni Fadale (Radıyallahu Anhüm ve Erdahüm Ecmain) anlatıyor; Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’ı işittim şöyle demişti; yüce Allah (C.C) geleceği kesin olan mahşer günün de insanları topladığı zaman bir kimse şöyle bir duyuruda bulunur kim işlediği bir amel de Allah’a birini ortak koşmuş ise sevabını ondan istesin. Zira Allah şirkin her çeşidine en müstağni olan zattır yüce Allah, yani eşi benzeri, şeriki, naziri, dengi yoktur. Allah’ın rızasına uymayan başka mülahazaları esas alarak yaptığı amellerin hiçbiri makbul olmayacaktır. Allah’ın rızası için olmayan hiçbir şey kabul edilmeyecektir, gösteriş, menfaat, yaranma, korku gibi duygular şirki hafiye götürebilir. Gösteriş için amel yapma, menfaati için de yapma, yaranma için birinden korktuğun için de yapma, bunların hepsini silip atan Allah sevgisi Allah korkusu Allah’ın rızasıdır. Allah için yap sadece ibadetlerini, yine Tirmizi’nin haberin de Kehf suresinin en son ayetini açıklamak maksadı ile kaydetmiştir, mezkûr ayette Rabbi Kerimimiz şöyle buyuruyor; Rabbine kavuşmayı uman kimse salih amel de bulunsun, Rabbine ibadette hiçbir ortak koşmasın. Evet, kıymetliler, Meryem suresine gelmiş bulunmaktayız, hadis-i şeriflerden de 702. numaradayız. Sevgili dostlarımız, Muğire İbni Şube (R.A) Hazretleri anlatıyor; ben Necran’a gelince bana sordular sizler şu ayeti okuyorsunuz; Ey Harun’un kız kardeşi baban kötü bir kimse değildi. ‘’Meryem Suresinin 28. Ayeti’’ hâlbuki Hz. Musa Hz. İsa Aleyhisselam’dan yüzlerce yıl önce yaşamıştır. Nasıl olur da Hz. İsa’nın annesi olan Hz. Meryem, Hz. Musa’nın erkek kardeşi olan Hz. Harun’un kız kardeşi olur, ben Medine’ye Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’ın yanına gelince bu meseleyi ona sordum şu cevapta bulundular; onlar kendilerinden önce yaşamış olan Peygamberlerinin ve salih kişilerin isimleri ile isimleniyorlardı. Bunu da Müslim şerif ve Tirmizi rivayet etmişlerdir. Evet, kıymetliler, isim ile ilgili geniş açıklamayı daha önceki 113 ve 120. hadisi şerifler de yapmış bulunmaktayız. Hz. Peygamber (A.S.V) onlar kendilerinden önceki Peygamberlerinin ve salihlerin isimlerini koyarlardı.
Dakika 20:09
Buyurarak Hz. Meryem’in Harun ismin de bir kardeşi olduğunu haber veriyor, yani ayetteki ey Harun’un kız kardeşi tabirin de geçen Harun Hz. Musa Aleyhisselamın kardeşi olan fesahati ile meşhur Harun (AS.) değildir. Evet, efendiler, Ebu Said (R.A) anlatıyor; Resulullah (A.S.V) okudu ey Muhammed hala gaflet için de bulunanları ve hala inanmayanları onları işin bitmiş olacağı o hasret günü ile uyar. ‘’Meryem Suresi Ayet 39,’’ sonra dedi ki kıyamet günü ölüm alaca bir koç suretin de getirilir. Cennetle cehennem arasın da yer alan sur üzerin de durdurulur, önce ey cennet ahalisi diye bağırılır, onlar başlarını kaldırırlar, sonra ey cehennem ahalisi diye bağırılır onlar da başlarını kaldırırlar, sonra sorulur bunu tanıdınız mı nedir bu, hepsi birden evet tanıdık derler bu ölümdür. Koç yatırılır ve kesilir eğer Allah cennet ahalisi için hayata hükmetmemiş olsaydı neşe ile ölürlerdi, cehennem ahalisi için de yüce Allah hayata bekaya hükmetmemiş olsa idi onlar da üzülerek ölürlerdi Tirmizi hadisin sahih olduğunu söylemiştir Buhari, Müslim, Tirmizi de bu hadisi rivayet etmişlerdir. Evet, sevgili dostlar, koçla insanlara da fidye hâsıl olduğuna bir işarette bulunulmuş olmaktadır. Yine Kurtubi ’ye göre koçun alacalı yani siyah beyaz olması cennetlikleri de cehennemlikleri de temsil etmesi sebebiyledir. Yani her iki taraftaki ahali için ölüm kaldırılmıştır ebediyet başlamıştır. Evet, kıymetliler, Allah hayatı da ölümü de yaratmıştır. ‘’Mülk Suresi Ayet 2’’ Sevgili dostlarımız, işte bunlar temsili olarak insanlar iyi anlasınlar diye bu temsili misaller verilmiştir. Katade merhum şu ayet hakkın da onu yüce bir yere yükselttik. ‘’Meryem Suresi Ayet 57’’ Hz. Enes (R.A) Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’dan şu rivayeti yaptığını belirtir, ben Miraç’ta iken dördüncü kat sema da Hz. İdris Aleyhisselamı gördüm bunu da Tirmizi rivayet etmektedir. Kitapta İdris’i de an, çünkü o çok sadık bir Peygamberdi, biz onu pek yüce bir yere yükselttik buyruluyor, Resulullah (A.S.V) bu ayeti açıklama kısmın da ben Miraç’ta iken dördüncü kat sema da Hz. İdris’i gördüm buyuruyor. Kendisine 30 sayfalık kitap gelmiştir İdris Aleyhisselam ‘a ilk defa elbise diken mamul elbise giymiştir, bu sebeple terzilik sanatının piri kabul edilir, yazının ilk defa onun tarafından kullanıldığına dair rivayetler de mevcuttur. Bunların gerçeğini de Mevla bilir.
Dakika 25:05
İbni Abbas (Radıyallahu Anh ve Erdahüm Ecmain) Hazretleri anlatıyor; Resulullah (A.S.V) Hz. Cebrail Aleyhisselama bana niye halen yapmakta olduğundan daha fazla ziyarette bulunmuyorsun? Diye sormuştu. Şu ayet inzal edildi; Cebrail Muhammed’e şöyle dedi biz ancak Rabbinin buyruğuyla ineriz, geçmişimizi geleceğimizi ve ikisinin arasındakileri bilmek ona mahsustur. Rabbin unutkan değildir. ‘’Meryem Suresi Ayet 64’’ bunu da Buhari, Tirmizi rivayet etmişlerdir. Ümmü Mübeşşir El-Ensari’ye (R.A) anlatıyor; Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’ı dinledim şöyle buyurmuştu Hudeybiye biatına katılan Ashab uş şecereden hiç kimse inşallah cehenneme girmeyecektir. Bunun üzerine Hafsa (R.A) validemiz hayır ey Allah’ın Resulü dediyse de Resulullah (A.S.V) onu azarladı, bunun üzerine Hz. Hafsa (R.A) şu ayeti okudu; sizden cehenneme uğramayacak yoktur bu Rabbinin yapmayı üzerine aldığı kesinleşmiş bir hükümdür. ‘’Meryem Suresi Ayet 71’’ Resulullah (A.S.V) ona şu cevabı verdi; Allah şöyle de buyurmaktadır sonra biz Allah’a karşı gelmekten sakınmış olanları kurtarırız, kurtarırız zalimleri de orada dizüstü çökmüş olarak bırakırız. ‘’Meryem Suresi Ayet 72’de’’ bunu da Müslimi şerif rivayet etmektedir. Bakın Kuran-ı Kerimi anlamadan anlamaya ne kadar farklar var, Hafsa annemiz öyle anladığı halde Peygamberimiz onun anlayışını burada tamamlamaktadır. Kuran-ı Kerim’in bir kısmını biraz anlayıp öbür kısmını anlayamayanlar, hepsini anladık zannedenler, öyle hareket edenler de işte sonuçta eksiklerini insanlar anlamak zorun da kalırlar. Suddüh anlatıyor; Mürre El Hamadani’ye sizden cehenneme uğramayacak yoktur. ‘’Meryem Suresi 71 Ayetinden’ ’sordum, bunun üzerine İbni Abbas Radıyallahu Anh’ın Hz. Peygamber Aleyhisselatu Vesselam’dan rivayet ettiği şu hadisi rivayet etti; insanlar ateşe girerler, sonra amellerine göre oradan çıkarlar. Onların ilk grubu şimşek hızıyla çıkar, ikinci grup rüzgâr gibi çıkar, sonra at sürati ile at binicisi suretiyle, sonra yaya koşusu ile en sonra da yaya yürüyüşüyle çıkar bunu da Tirmizi rivayet etmektedir. Merfu bir rivayeti Hz. Cabir (R.A) nakletmektedir, buna göre Hz. Peygamber (A.S.V) vürut, duhul girme demektir, iyi ve kötü hiç kimse istisna edilmeden herkes cehenneme girecektir, ancak Müminlere serin ve selametli olacaktır buyurmuştur. Abdullah İbni Mesud (R.A) ve manasını taşır ancak herkes ameline göre oradan çabuk veya geç çıkar.
Dakika 30:01
Vüruttan maksadın üzerinden geçme olduğunu söyleyenler de olmuştur. Nitekim Ebu Hureyre, Abdullah İbni Mesud, Katade ve Ka’bü’l-Ahbâr bu manayı teyit eden rivayetler gelmiştir. Sonra bir münadi ey cehennem sen kendi adamlarını tut, benimkileri bırak diye nida eder. Böylece Müminler daha bedenlerinin rutubeti kurumadan oradan çıkarlar. Sıratın yukarısından cehennemi geçen ona girmiş demektir, yani sırat köprüsü ile ilgili, şimşek gibi süratle geçerler. Hayal, hayal suretiyle geçenlerden bile söz edilebilir, Müslim’den gelen bir rivayet ki Hz. Hafsa (R.A) Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’ın Hudeybiye’de beyata katılanlardan hiç kimse ateşe girmeyecektir demesi üzerine şu ayeti hatırlatmıştı; sizden cehenneme uğramayacak yoktur bu Rabbinin yapmayı üzerine aldığı kesinleşmiş bir hükümdür. ‘’Meryem suresi 71’’ Evet kıymetliler, öyle ise Resulullah (A.S.V) insanlar ateşe girerler sözüyle insanlar altın da cehennem bulunan sırat köprüsünün üzerinden geçerler ateşi müşahede ederler, ateşle yüz yüze gelirler demek istemiştir. Tür, büşti, vurut ayette ise cehennem köprüsünü geçmek manasına geldiğini belirtmiştir. Sonra amellerine göre ondan çıkarlar tabiri ateşten kurtulmayı ifade eder. Tıbî der ki sonra biz yüce Allah’a karşı gelmekten sakınmış olanları kurtarırız. İşte amellerine göre ondan çıkanlar cümlesin de geçen işte sonra kelimesi ile de ‘’Meryem Suresinin bu 72. Ayeti Kerimesi’’ bura da Allah’ın iyi kulları kurtulacağını açıklamaktadır. Alliyyül Kâri açıklamaları şöyle özetler; velhasıl insanlar girmeye başladıkları andan itibaren cehennemin korkusundan, manzarasından, müşahedesinden, alev ve dumanının değmesinden, çengellerinin takılmasından vesaireden salih amellerinin derecesine göre çok farklı sürat ve ağırlıklar da kurtulup çıkarlar. Hadisi şerif ilk çıkanın çıkanların şimşek suretin de olacaklarını, sonra çok hızlı koşan at suretin de normal giden insan suretin de yol alarak cehennemin üzerinden geçeceklerini ifade etmektedir, bunlar hep sırat köprüsü ile ilgilidir kıymetli ve muhterem dostlarımız. Cenabı Hak sırat-ı esenlikle geçen Havz-ı Kevser’den içen cennet ve cemal’e nail olan kullarından eylesin. Hz. Muhammed’in de şefaatine nail eylesin. Mizan da sevapları çok günahları yok olan af ve mağfirete uğrayan lütfu ihsan’a mazhar olan kullarından eylesin. Evet, kıymetliler, işte ayetler hadisi şerifler gerçekleri bir, bir ortaya koymaktadır.
Dakika 35:08