16- Tefsir Ders 16 hayat veren nurun keşif notları
16- Kur’an-ı Kerim Tefsir Dersi 16
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
Biz doğrunun tarafındayız, bize düşman olanın elinde doğruyu görsem takdîr ederim, yanlışı en dostumun elinde görsem tenkîd ederim. Bize böyle doğruyu gösteren yanlışımızı bize hatırlatan olursa takdîr ederim ona rahmet okurum.
Birisi Hasan-ı Basrî Hazretlerinin gıybetini yapmış birisi Hasan-ı Basrî (Kuddise Sırruhu) ona hemen bir helva yapında götürün demiş. Demişler Hasan-ı Basrî Hazretlerine o adam sana karşı hep gıybetini yapar, atar yürür o kişi her gıybet etmesinde benim günâhımı alıyor, bana çok büyük iyilikler yapıyor. Onun iyiliklerine karşılık benim helvam ne olur ki diyor, götürün helvayı diyor.
Büyükler tabii ki gerçek büyüğü tanıdıkları için kendilerinde ne varsa inam ve ihsânın Allah’tan olduğunu bilirler, kendilerinde bir varlık hissetmezler. En büyük Peygamber Hz. Muhammed hasır üzerinde yatar ama Arş-ı Âlâya Makam-ı Mahmûd’a bakardı, kalp gözü açıktı. Cennetten bahsederken bâzen cenneti görerek gözünden önünden perdeler kalkar cenneti anlatırdı. Bâzen cehennemi anlatırken cehennemi görerek perdeler aradan kalkarak anlatırdı. Çünkü Hakk’ın, hakîkatin içerisinde, hak okyanusunun içinde bir damla olan insanlar kendîni böyle bilen insanlar elbette ki okyanusun sâhibini bilirler, o damlayı yaratanı bilirler, hiçbir şeyi kendilerine mâl etmezler işte Fenâfillah denilen mertebe benlikten, tüm kötülüklerden kurtulup Hakk’a bağlanmanın adıdır. Hak seni var ettikçe varsın, yok ettikçe yoksun, Hakk’ın emrindesin, Hakk’a âitsin başka türlü bunu yapamazsın. Onun için burada Hakk’a kulluğun en önde gelen ibâdet kurallarından biride rükünlerden biride secdedir. Kelime anlamı tevâzu ile alçalıp baş eğmektir, kibrin zıddıdır, dînen alını yere koymaktır. Tazîm büyüklenme ve itâatin en yüksek şeklidir, yâni tazîmdir Allah’ın büyüklüğünün büyüklük karşısında ona hürmettir. Tam bir tazîmdir ve itâatin en yüksek şeklidir Allah’a itâattir. Allah’tan başkasına secde küfürdür, bunu da unutmayın.
Şimdi Meleklerin secdesinin hangi secde olduğunu biz kısaca önceden söyledik bunun üzerinde de yine bilgi vermeye devâm edeceğiz. Kula secde olmaz sadece kula sevgi, hürmet gösterilir. İbâdet secdesiyse Allah’adır. Meleklerin secdesi hangisidir? Kalbi itâat ki mecâz olması hilâfet gereği Âdeme İlâhî emirle bir fiili tasdîk hâlinde kabûl etmek daha uygundur. Hz. Âdeme saygı, Allah’a ibâdettir. Yâni Âdeme verilen İlâhî kânûnlar, hilâfet kânûnları ki Allah’ın kânûnlarıdır. Bunlara saygı, İlâhî emirlerin tamâmı, buna saygı ve Allah’a ibâdettir, yâni kula ibâdet değildir, kula secde değildir. Âdeme saygı Allah’a ibâdettir. Hilâfet mertebesine hizmet ve yardıma memûr edilmektir. Dikkat edin! Hilâfet mertebesine hizmet ve yardıma memûr edilmiş olmaktır, ahde bağlanmıştır.
Dakika 5:32
Kıymetli efendiler,
Hilâfet kânûnlarının tamâmı İlâhî olduğu için bunların tümüne de hepimizin hizmet edip o kânûnların emrinde olmamız gerektiği için burada hepimize bir görev düşmektedir. İşte seve, seve buraya hizmet ve yardıma memûr edilmedir. Secdenin kula yönelik kısmındaki emir budur. Allah’a yönelik olansa Allah’a ibâdettir, çünkü İbâdet Allah’a olur. Hilâfete hizmet emridir açıkçası yâni hilâfete hizmet ne demektir? Allah’ın ortaya koyduğu düzeni yeryüzüne uygulanmasıdır. Burada insanoğluna ne görev düşüyorsa onu yapmasıdır. Meleklerde burada zâten emir kuludur. Hilâfeti onlar kabûl etmişlerdir dolayısıyla hizmeti de kabûl ettikleri için, hizmet emrini de derhâl kabûl etmişler ve secdeye kapılmışlardır, secde etmişlerdir yâni Hilâfete İlâhî düzene hizmet emridir.
Secde Âdeme ibâdet değildir, bunu herkes kulağına küpe etsin. Tazîm, selâm ve hürmet secdesi yâni selâmlama hürmet secdesidir. Yâkup (AS.) ve oğlanlarının Yusuf (AS.) tazîm için secde ettikleri gibidir yâni selâmlama secdesi yapmışlardır ki ibâdet secdesi değildir. İnsanlık büyük bir kardeş topluluğudur. Bütün insanlar Allah’ın kuludur öyleyse hepsi Âdem’in, Havvâ’nın çocuklarıdır, o zaman insanlık büyük bir kardeş topluluğudur, öyle yaşamalıdır. Allah’ın hükümlerini, emirlerini, kânûnlarını tatbîk etmelidir. Hepimiz Allah’ın kullarıyız öyleyse hepimiz Allah’ın hükümlerini, hepimiz Allah’ın emirlerini kânûnlarını tatbik etmeli değil miyiz? Biz kardeş topluluğuyuz bütün insanlar. İlâhî emre, Hilâfete karşı gelen iblîsin tarafından olup, iblîsin durumuna düşmemelidir. İlâhî kânûnları tanımadığı zaman kişi iblîsin tarafına geçiyor ve iblîsin düştüğü duruma düşüyor. Allah o tarafa düşenlerden eylemesin.
Dersimiz hayat veren dersimiz İnşa’Allah derslerimiz devâm edecektir. Bu derslerimiz 57-58’inci dersler olmaktadır ki Cenab-ı Hak dâimâ hayat veren nizâmı bilen ve onu yaşayan kullarından eylesin.
Dakika 9:26