217 – Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 217
217- Hadis-i Şerif Külliyâtı Ders 217
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
‘’Elhamdülillahi Rabbil-âlemin vesselâtü vesselâmü alâ rasûlina Muhammedin ve alâ âlihi ve ezvâcihi sahbihî ve etbâihi ve ıtratihi ecmaîn’’
‘’Bismillahi Zişân azimû sultan şedidül burhan kaviyyül erkâm mâşââllahu kân Eûzubillahi min külli şeytani insün ve can’’
‘’ Rabbi Eûzu bike m‘in hemezâtiş şeyâtîn ve eûzu bike Rabbi en yahdurûn’’
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Çok sevgili ve muhterem izleyenler,
Dersimiz uyuma, uyanma hakkında yapılacak dualarla ilgilidir.
Hz. Âişe-i Sıddıka Annemiz (Radıyallâhu Anha ve Erdahünne ve Erdahüm Ecmaîn) anlatıyor. Hz. Peygamber (A.S.V) geceleyin uyanınca şu duayı okurdu; Allah’ım! Seni hamdinle tenzih ederim, Senden başka İlâh yoktur, günahım için affını dilerim rahmetini talep ederim. Allah’ım! İlmimi artır, bana hidâyet verdikten sonra kalbimi saptırma, katından bana rahmet lütfeyle, Sen lütfedenlerin en cömerdisin. İşte Sevgili Peygamberimizin yaptığı duaya bakın.
‘’La ilâhe illâ ente Sübhaneke Allâhümme ve bi-hamdike ve estağfiruke bizembi ve es’elüke rahmeteke Allâhümme zidni ilmâ velâ tuziğ galbi ba’de iz hedeytenî ve heblî min ledünke rahmeten inneke entel vehhâb’’.
Evet, sevgili dostlarımız işte dua, bu gibi buna benzer dualar pek çok çeşitli Peygamberimizin duaları vardır. Sen de bunlardan birini veya benzerlerini yapmaya çalış. Hz. Ali (Radıyallâhu Anhüm ve Erdahüm Ecmaîn) Hazretleri anlatıyor; Rasûlullah (A.S.V) yatacağı sırada şu duayı okurdu; Allah’ım! Kerim olan Zâtın adına eksiği olmayan kelimelerin adına, alınlarından tutmuş olduğun canlıların şerrinden Sana sığınırım. Allah’ım! Sen borcu giderir, günahı kaldırırsın. Allah’ım! Senin ordun mağlup edilemez. Vaadine muhâlefet edilemez, servet sahibine serveti fayda etmez, servet Sendendir. Allah’ım! Seni hamdinle tesbih ederim. Bu da Ebû Dâvûd’un yine Ebû Dâvûd’un haberidir bir önceki de böyle. Evet, sevgili dostlarımız işte (Allâhümme ente teşşifül mahreme vel mâeme Allâhümme la yuhsemu cümbüke). Peygamberimiz bu duaya devâm ediyor. Vecihte murâd Zât-i İlâhî’dir ve meâli şöyledir, ‘’Ankebut Sûresi âyet 88’’ “Allah’tan başka her şey yok olacaktır.” (كُلُّ شَيْءٍ هَالِكٌ إِلَّا وَجْهَهُ). Rasûlullah (A.S.V) bilemezsiniz yatağa sizden sonra ne girdi toz, toprak, böcü börtü, haşerât vesâire buyurur.
Dakika 5:04
Onun için sevgili dostlarımız, her hâlinde Allah’u Teâlâ’ya muhtaçsın, O’nun korumasına ihtiyacın var. Her hâlinde, her anında Yüce Allah’a duacı olmaya bak!
Büreyde (Radıyallâhu Anhüm ve Erdahüm Ecmaîn) anlatıyor bir gün Hâlid İbn-i Velîd el- Mahzûmî (Radıyallâhu Anhüm ve Erdahüm Ecmaîn) Ey Allah’ın Rasûlü! Bu gece hiç uyuyamadım diye Hz. Peygamber’e (A.S.V) yakındı. Rasûlullah (A.S.V) ona şu tavsiyede bulundu; Yatağına girdin mi şu duayı oku. Ey yedi kat semânın ve onların gölgelendiklerinin Rabbi! Ey arzların ve onların taşıdıklarının Rabbi! Ey şeytanların ve onların azdırdıklarının Rabbi! Bütün bu mahlûkatının şerrine karşı bana himâyekâr ol, beni koru. Beni himâye et ki hiçbirisi üzerime ânî çullanmasın, saldırmasın Senin koruduğun azîz olur, Senin övgün yücedir ve Senden başka İlâh da yoktur, İlâh olarak sadece Sen varsın. Bu da Tirmizî’nin haberidir. İşte görüyorsunuz sevgili dostlarımız.
İmâm-ı Mâlik’ten rivâyete göre ona şu haber ulaşmıştır; Hâlid İbn-i Velîd (Radıyallâhu Anhüm ve Erdahüm Ecmaîn) Hz. Peygamber’e (A.S.V) ben uykudayken korkutuluyorum ne yapmamı tavsiye buyurursunuz? Diye sordu. Ona, şu tavsiyede bulundu: Yüce Allah’ın eksiksiz tam olan kelimeleri ile onun gadabından, ikabından, kullarının şerrinden, şeytanların vesveselerinden ve beni kötülüğe atan beraberliklerinden Allah’a sığınırım de buyurdu Peygamberimiz, bu da Muvattâ’nın haberidir.
‘’Euzubikelimâtillâhi’t-tâmmeti min gazabih ve ikâbih ve şerri ibâdih ve m‘in hemezâtiş şeyâtîn ve eûzu bike Rabbi en yahdurûn.’’
İşte efendiler, Hâlid İbn-i Velîd dünyanın en muhteşem ordularını yere seren bir kahraman olduğu hâlde bakın gece uykusunda korkutuluyor ve Peygamberimizden bu tavsiyeyi alıyor. Ey insanoğlu! Sana verilen güçler, kuvvetlerin hepsi Allah’tandır. Vermediği an hiçbir gücün kalmaz. Onun için her neyin varsa O’nun lütfundan, kereminden, fazlındandır. Eğer küffâra veriyorsa o da kahrındandır. Müslüman’a verdikleri lütfundandır ama Müslüman olmayana da veriyor o da kahrındandır. O verdikleri onların helâkine sebep olur. Müslüman’ın da Allah’tan aldığı lütuflar, keremler Müslüman’ın yükselmesine, ebedî saâdetine vesile olur. Evet, herkese bir şeyler verilmiş ama lütfundan mıdır, kahrından mıdır, helâkine mi sebep olacak, yoksa kurtuluşuna mı sebep olacak? Buna dikkat et!
Dakika 10:04
Rabbine iyi kul ol, O’na teslim ol, her hâlinde O’na duacı dua eyle. Çünkü her an O’na muhtacız biz her an muhtaç olan her an dua ile Rabbine yalvarış hâlinde olmalıdır. Dilinden, gönlünden Allah’ın zikrini bırakma, dualarına devâm et farzları, vâcibleri, sünnetleri, müstehapları yerli yerince yerine getirmeye çalış. 24 saatini hiç boşa geçirme, her an ölecekmiş gibi âhirete hazırlan, hiç ölmeyecekmiş gibi dünyâna hazırlıklı ol ama dünyadaki yatırımını âhirete yap. Bizden hatırlatması ötesi sizlere kalmıştır.
Evet, sevgili dostlarımız!
Evinden çıkarken evine girerken de bakın Sevgili Peygamberimizden gelen habere Ümmü Seleme (Radıyallâhu Anha) anlatıyor. Rasûlullah (A.S.V) evinden çıktığı zaman şu duayı okurdu; Allah’ın adıyla Allah’a tevekkül ettim. Allah’ım! Zillete düşmekten, dalâlete düşmekten, zulme uğramaktan, câhillikten, hakkımızda cehâlete düşülmüş olmasından Sana sığınırım. Bu da Tirmizî, Ebû Dâvûd, Nesâî, İbn-i Mâce’nin haberidir.
Hz. Enes (Radıyallâhu Anhüm ve Erdahüm Ecmaîn) anlatıyor. Rasûlullah (A.S.V) buyurdular ki; Evinden çıkınca kim Yüce Allah’ın adıyla Allah’a tevekkül ettim, güç kuvvet Allah’tandır derse kendisine işine bak, sana hidâyet verildi, kifâyet edildi ve korundun da denir. Ondan şeytan yüz çevirir. Bu da Tirmizî, Ebû Dâvûd, Nesâî’nin haberidir. Evet, sevgili dostlarımız,
(‘’Bismillâhi tevekkeltü Alellâh velâ havle velâ kuvvete illâ billâh’’)
Bakın kısacık bir dua, en azından bunları yapmaya gayret eyle. Ebû Mâlik el-Eş’arî (Radıyallâhu Anhüm ve Erdahüm Ecmaîn) anlatıyor, Rasûlullah (A.S.V) buyurdular ki; kişi evine girince şu duayı okusun; Allah’ım! Senden hayırlı girişler, hayırlı çıkışlar istiyorum, Allah’ın adıyla girdik Allah’ın adıyla çıktık, Rabbimiz Allah’a tevekkül ettik, bu duayı okuduktan sonra âilesine selâm versin. Evet, efendiler! (‘’Bismillâhi velecnâ ve bismillâhi haracnâ ve Alellâhi Rabbenâ tevekkelnâ’’) bu duayı oku ondan sonra da âilene selâm ver diyor Peygamberimiz. Evet, sevgili dostlarımız, işte görüyorsunuz evet yer gök hayır dua iledir derler yerler, gökler Allah’u Teâlâ’ya boyun eğmiş hepsi dua hâlindedir, bütün yerler gökler. İçinde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih ederler, Allah’ı tesbih ederler takdis ederler. Herkes Rabbisine boyun eğmiştir.
Dakika 15:08
İsterse eğmesin. Çünkü o Cenab-ı Hak hem Kahhâr’dır, hem Cebbâr’dır, Rahmân ve Rahim olduğu gibi hem Kahhâr’dır, hem de Cebbâr’dır. Ona itâat etmeyenlerin beli bıkın kırılacaktır. İster inan ister inanma o senin bileceğin iş. Evet, otururken, kalkarken de yapılacak dualar var.
Ebû Hûreyre (Radıyallâhu Anhüm ve Erdahüm Ecmaîn) anlatıyor; Rasûlullah (A.S.V) Hazretleri buyurdular ki kim mâlâya’nî konuşmaların çok olduğu bir yere oturur da oradan kalkmazdan önce şu duayı okursa bu yerde oturmaktan hâsıl olan günahlarından arınmış olur. Allah’ım! Seni hamdinle tesbih eder senden başka İlâh olmadığına şahâdet ederim, senden mağfiret diliyorum sana tövbe ediyor, af talep ediyorum. (‘’Sübhâneke Allâhümme ve bihamdike eşhedü enlâ İlâhe İllallâh illâ ente estağfiruke ve etübü ilek.’’) İşte bu duayı oku. Çünkü insanlar bir araya gelip konuşurken bazen lüzumsuz yanlış sohbetler olabilir, dedikodulara kaçılabilir. Burada uyanık ol bu duayı okumadan kalkma.
İbn-i Ömer Hazretleri (Radıyallâhu Anhüma ve Erdahüm Ecmaîn) anlatıyor; Rasûlullah (A.S.V) bir cemâatte oturduğu zaman ashâbı için şu duayı okumadan nâdiren kalkardı; Allah’ım! Bize korkundan öyle bir pay ayır ki bu sana karşı işlenecek günahlarla bizim aramızda bir engel olsun. İtâatinden öyle bir nasip ver ki o bizi cennete ulaştırsın. Yakîninden öyle bir hisse lütfet ki dünyevî musîbetlere tahammül kolaylaşsın. Allah’ım! Sağ olduğumuz müddetçe kulaklarımızdan, gözlerimizden, kuvvetimizden istifâde etmemizi nasip et. Aynı şeyi bizden sonra gelecek olan neslimize de nasip eyle. İntikamımızı bize zulmedenlerden, almışlardan kıl. Mazlumlardan değil bizi tecâvüz edenlere karşı bizi muzaffer kıl. Bize dini musîbet verme. Dünyâyı ne asıl gâyemiz kıl nede ilmimizin son hedefi. Bize merhametli olmayanı bize musallat etme. Bu da Tirmizî’nin haberidir. Haşyet tâzim beraberinde getiren bir korkudur. Düşmana karşı haşyet duyulmaz, saygı yoktur, Münâvî derki kalpteki korkunun azlığı nispetinde mâsiye, meâsiye hücum olur, korku pek az olur. Gaflet istilâ ederse bu helâkin helâk olmanın alâmetidir. Bu sebepledir ki günahlar, meâsîler küfrün habercisidir. Tıpkı öpme cimânın habercisi, müzik zinânın habercisi, nazar aşkın habercisi, hastalık ölümün habercisi olduğu gibi.
Dakika 20:16
Meâsînin, günahların akılda, bedende, dünya ve âhiret işlerinde Allah’tan başka kimsenin sayamayacağı kadar pek çok çirkin, kötü ve zararlı şeyleri vardır, zararlı eserleri vardır. Günah işleyen hiçbir nefis başkasının günahını çekemez. (وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَى). Günâh işleyenindir. Herkes kendi günâhının vebâlisi altındadır. Zâlimlerin başımızda hâkim olmamaları da istenmiş olmaktadır. Kabirde bize merhamet etmeyerek azâb meleklerini musallat etme mânâsında anlayanlar da olmuştur.
Evet, sevgili dostlarımız İnşâ’Allah’u Teâlâ yolculukta yapılacak dualar hakkında da bir sonraki dersimize devam edeceğiz İnşâ’Allah.
Dakika 21:45