222 – Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 222
222- Hadis-i Şerif Külliyâtı Ders 222
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
‘’Elhamdülillahi Rabbil-âlemin vesselâtü vesselâmü alâ Rasûlina Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihî ecmaîn’’
Kıymetli ve muhterem izleyenler,
Dersimiz istiğfar ile devam ediyor. Abdullah ibn-i Amr İbnü’l Âs (Radıyallâhu Anhüma ve Erdahüm Ecmaîn) anlatıyor; Rasûlullah (A.S.V) buyurdular ki: “İki haslet veya iki hallet vardır ki onları Müslüman bir kimse devam üzere söyleyecek olursa mutlaka cennete girer, bu iki şey kolaydır. Kim onlarla amel ederse azdır da her farz namazdan sonra 10 kere tesbih Subhânallâh, 10 kere tahmit Elhamdülillah, 10 kere tekbir Allah’u Ekber söylemekten ibârettir.” Abdullah der ki, ben Rasûlullah’ın (A.S.V) bunları söylerken parmaklarıyla saydığını gördüm. Rasûlullah devamla buyurdular; Bunlar beş vakit itibariyle toplam olarak bir de 150’dir, mizanda 1500 eder, mizanda 1500’dür. İkinci haslet ise yatağa girince Yüce Allah’a 100 kere tesbih, tekbir ve tahmitte bulunmanızdır. Bu da lisanda yüzdür, mizanda bindir, her ikisi toplam 2500 eder. Rasûlullah (A.S.V) sözlerine şöyle bir soru ile devam etti? Hanginiz bir günde gece ve gündüz 2500 günah işler, bunları niye söylemeyelim ey Allah’ın Rasûlü! Dediler, şu cevabı verdi; Şeytan-ı Lain
‘’Eûzu billahis-semîîl- alimi mineşşeytanirracim min hemzihî ve nefgıhî ve nefsih’’
‘’ Rabbi Eûzu bike m‘in hemezâtiş şeyâtîn ve eûzu bike Rabbi en yahdurûn’’
Şeytan namazda iken her birinize gelir şunu, şunu hatırla der ve namazdan çıkıncaya kadar devam eder. Bu hatırlatmaların neticesi olarak kişiyi bu tesbihâtı terk bile eder. Kişi yatağına girince de şeytan ona gelir zikir yapmasına imkân vermeden uyutmaya çalışır ve uyutur. Bunu da Tirmizî, Ebû Dâvûd, Nesâî haber vermiştir.
Evet, sevgili kıymetli dostlarımız!
“Kim bir iyilik hasene yaparsa ona on katı verilir. Bir kötülük yapan ise misli ile cezalandırılır.” En’âm Sûresi’nin âyeti kerime 160’da buyrulmuştur; (مَن جَآءَ بِٱلْحَسَنَةِ فَلَهُۥ عَشْرُ أَمْثَالِهَا) buyurdu Cenab-ı Hak. Muhakkak ki haseneler, sevaplar seyyieleri günahları giderir, (إِنَّ ٱلْحَسَنَٰتِ يُذْهِبْنَ ٱلسَّيِّـَٔاتِ ۚ ) buyurdu Cenabı Hak, Hud Sûresi 114’de. Yine İbn-i Ebû Evfâ (Radıyallâhu Anhüma ve Erdahüm Ecmaîn) anlatıyor; Bir adam gelerek: “Ey Allah’ın Rasûlü! Dedi, ben Kur’an-ı Kerim’den bir parça seçip alamıyorum.
5:00
Bana kifâyet edecek bir şeyi siz bana öğretseniz” dedi. Öyleyse buyurdu;
(Subhânallâhi vel Hamdülillâhi velâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil Aliyyil-azîm)
Allah’ım! Seni tenzih ederim hamdler Sana mahsustur, Yüce Allah’tan başka ilâh yoktur, Yüce Allah en büyüktür güç ve kuvvet Yüce Allah’tandır de. Ey Allah’ın Rasûlü! Dedi bu zikir Allah içindir O’nu Senâ’dır, kendim için dua olarak ne söyleyeyim? Şöyle dua et; Allah’ım! Bana merhamet et, afiyet ver, hidâyet ver, rızık ver diye dua et dedi. Adam dinleyip kalkınca ellerini sıkıp göstererek şöyle sımsıkı belledim dedi. Rasûlullah (A.S.V) bunun üzerine: “İşte bu adam iki elini de hayırla doldurdu” buyurdu. Bu da Ebû Dâvûd, Nesâi’nin haberidir. Hattâbî der ki, bu meselede asıl olan şudur: “Namaz Fâtihâ ’sız câiz değildir, Fâtihâ’yı okumak onu güzelce okuyabilen kimseye vecibedir. Tam ezberleyememiş olana değil. Bu durumda bir kimse Fâtihâ’yı henüz beceremiyor ve fakat başka sûrelerden becerdiği varsa ona becerdiği yerden Fâtihâ uzunluğunda 7 ayetlik bir kısım okuması vâcip olur. Fâtihâ’dan sonra evlâ olan zikir Kur’a-n-ı Kerim’den ona denk olan bir kısımdır. Şâyet ezberleme kapasitesinin yokluğu veya dilinin Arapçaya dönmemesi veya mârûz kaldığı bir âfet, yani âfet gibi bir sebeple Kur’an-ı Kerim’den bir parçayı ezberleyemeyecek olursa Kur’an-ı Kerim’den sonra en uygun evlâ zikir Rasûlullah’ın (A.S.V) öğretmiş bulunduğu tesbih, tahmit ve tekbirdir. Zîrâ Efendimiz Kelâmullah ’tan sonra eftal olan zikir (Subhânallâhi vel Hamdülillâhi velâ ilâhe illallâhu Allah’u ekber)’dir buyurmuştur.”
Allah’ın rahmeti, günahları terk ettirmek affetmek, âfiyet dünya ve âhiret âfetlerinden selâmette bulunmak, hidâyet İslam’da sebat ve ahkâma uymaktır. Rızık yeterli miktarda helâl rızıktır. Sizin bana söylediğinizi ezberledim ve sımsıkı tutuyorum artık zâyî etmem, unutmayacağım demek istemiştir o zât-ı muhterem adam. Rasûlullah’ın (A.S.V) bu adam iki elini de hayırla doldurdu demesi, adamın dünya içinde, âhiret içinde gerekli olan hayırları cami olan bir duaya imtisâlinden kinâyedir. Nitekim bu edilen hususların ne kadar cami şeyler olduğunu az yukarıda gösterdik.
Evet, sevgili dostlarımız! İnşâ’Allah’u Teâlâ bu gibi hususlara derslerimiz devam edecektir. Cenab-ı Hak görevini Lütfu Kerem’i ile yapan kullarından eylesin.
Dakika 10:07