136- Tefsir Ders 136 hayat veren nurun keşif notları

136- Kur’an-ı Kerim Tefsir Dersi 136

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

(Nisâ Sûresi 71’inci Âyet-i Kerime’den 76’ncı Âyet-i Kerime’ler)

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ خُذُواْ حِذْرَكُمْ فَانفِرُواْ ثُبَاتٍ أَوِ انفِرُواْ جَمِيعًا ﴿٧١﴾

وَإِنَّ مِنكُمْ لَمَن لَّيُبَطِّئَنَّ فَإِنْ أَصَابَتْكُم مُّصِيبَةٌ قَالَ قَدْ أَنْعَمَ اللّهُ عَلَيَّ إِذْ لَمْ أَكُن مَّعَهُمْ شَهِيدًا ﴿٧٢﴾

وَلَئِنْ أَصَابَكُمْ فَضْلٌ مِّنَ الله لَيَقُولَنَّ كَأَن لَّمْ تَكُن بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُ مَوَدَّةٌ يَا لَيتَنِي كُنتُ مَعَهُمْ فَأَفُوزَ فَوْزًا عَظِيمًا ﴿٧٣﴾

فَلْيُقَاتِلْ فِي سَبِيلِ اللّهِ الَّذِينَ يَشْرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا بِالآخِرَةِ وَمَن يُقَاتِلْ فِي سَبِيلِ اللّهِ فَيُقْتَلْ أَو يَغْلِبْ فَسَوْفَ نُؤْتِيهِ أَجْرًا عَظِيمًا ﴿٧٤﴾

صَدَقَ اللهُ اْلعَظِيمُ

Çok kıymetli ve muhterem dinleyenlerimiz,

Hayatın ölümsüz reçetesini yazan Yüce Allah işte kullarına bu mutluluk hayat veren reçeteyi veriyor takdim ediyor. Biz de bunu sizlere aczimizle tercümanlık yapmaya çalışıyoruz.              Cenab-ı Hak buyuruyor ki;

Ey îmân edenler! Düşmana karşı her türlü savunma tedbirinizi alınız. En güçlü savunmaya sahip olunuz bu dünya da huzur ve barış için gereklidir. Onlara karşı ya küçük birlikler hâlinde hareket ediniz veya topyekûn seferber olunuz. Şartlar neyi gerektiriyorsa işte ona göre hazırlıklı olunuz. Dünyanın bütün güven ve emniyeti Müslümanların İslam’ı, sulh ve barışı dünyaya yerleştirmesiyle bu mümkün olacaktır. Çünkü yeryüzünün, yerlerin, göklerin, ruhların, kalplerin eko sistem de dâhil dünyada ki düzenin mutlaka İslam’ın barışına, sulhuna onun sosyal adâletine, onun merhametine ihtiyacı vardır. İslam Allah’ın merhametinin de tecellîsidir. Şüphesiz içinizden bir kısmı vardır ki, pek ağır davranır. Eğer başınıza bir musibet gelirse: “Allah bana lütuf etti de onlarla beraber bulunmadım” der. İşte bunlar hikmetin iç yüzünü bilmeyen bilhassa iç dünyası bozuk olanlardır. Ve eğer Allah’tan size bir lütuf ve zafer erişecek olsa, sizinle kendisi arasında hiç sevgi yokmuş gibi, bu seferde hiç şüphesiz şöyle diyecek: “Ah ne olurdu, onlarla beraber olaydım da büyük murâda ereydim.”

İşte sen zafer kazanıp da büyük servetlere Müslümanlar sahip olunca o zaman Müslüman olaydın diyor. Bunun aksisi zuhur edince de başka türlü düşünüyor. Niye? Bunlar îmânın, İslam’ın gereğini yapmıyor. Kendi içinde bir materyal, nifak arzusu var. Nifak inancı var. Ona göre hareket ediyor. Müslüman ilâhî prensiplere göre hareket eder. Bilimin, aklıselimin tamamı ilâhî prensiplerle beraber olmaktadır. Çünkü bir hakîkat öbür hakîkate karşı çıkmaz. Hakîkat daima hem fikirdir, birdir, bütündür. Birbirini teyit eder.

Dakika 5:20

O halde geçici dünya hayatını, ebedî âhiret hayatı karşılığında satacak olanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Her kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, her iki durumda da biz ona yarın pek büyük bir mükâfat vereceğiz. İşte şehitlere ve gazilere Yüce Allah diyor ki: “Pek büyük bir mükâfat vereceğiz.” O kadar büyük mükâfat ki Allah’u Teâlâ’nın büyük dediğine kimsenin tarif etmesi mümkün olmaz.

وَمَا لَكُمْ لاَ تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاء وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ وَلِيًّا وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ نَصِيرًا ﴿٧٥﴾

الَّذِينَ آمَنُواْ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَالَّذِينَ كَفَرُواْ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ الطَّاغُوتِ فَقَاتِلُواْ أَوْلِيَاء الشَّيْطَانِ إِنَّ كَيْدَ الشَّيْطَانِ كَانَ ضَعِيفًا ﴿٧٦﴾

Kıymetli dostum!

Cenab-ı Hak buyurur ki; Hem size ne oluyor ki, Allah yolunda: “Ey Rabbimiz! Bizleri bu halkı, zâlim olan memleketten çıkar, tarafından bizi iyi idare edecek bir sahip ve bize katından bir kurtarıcı gönder” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların kurtarılması uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz? Îmân edenler, Allah yolunda savaşırlar. İnkâr edenler de tağut yolunda savaşırlar. O hâlde siz şeytanın taraftarlarına karşı savaşın. Çünkü şeytanın hilesi zayıftır. İşte dünyada çarpışmalar iki türlüdür. Birisi Allah yolunda sulh ve barışın ilâhî adâletin yeryüzüne yerleşmesi bütün insanlığın kurtuluşu ki işte bu İslam’ın barış için cihâdı savaşıdır, öbürleri ise tağuti savaşlardır. Meşru bir yönü yoktur.

Dakika 8:29