HadısŞerifKülliyatı 61-01

61- Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 61

61 Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 61

 

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

 

‘’Elhamdülillahi rabbil alemin vesselatu vesselamu ala rasulina Muhammed ve ala ali Muhammed estağfirullah bi adedi zünübina hatta tuğfer Allahu ekber hatta tuğfer euzü bikelimâtillahittammâti min ğazabih ve elimi ikabih ve şerri ibadih ve min şerri hemezatişşeyatiyni ve euzu bike rabbi en yahdurun’’

 

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Sevgili dostlarımız; derslerimiz esbabı nüzul hakkın da devam ediyor ve hadisi şerifler külliyatından keşif notları veriyoruz. 528. hadisi şerife geldik bu hadisi şerifi İbni Abbas Hazretleri ‘’Ali İmran Suresinin 161. Ayeti Kerimesi’’ ile ilgili verdiği haber bakın Cenabı Hak bu ayette ne buyuruyor; hiçbir Peygambere ganimete ve millet malına hıyanet yaraşmaz. Yani Peygamberler de sıdk, emanet, fetanet, tebliğ, ismet gibi sıfatlar vardır. Peygamberlerden katiyen yanlış bir şey zuhur etmez. Sıdk tam doğruluk onlardadır, emanete tam riayet ederler emaneti korurlar, fetanet akılları tamdır, ismet onlar günah bile işleyemezler, işlemezler ve işleyemezler masumdurlar. Evet, kıymetliler; sıdk emanet fetanet tebliğ ismet, bunlar tebliği de tam yaparlar yüce Allah’ın emirlerini insanlara ulaştırırlar tebliğ ederler hem de tam yaparlar. Fakat gâvur ve münafıklar hiçbir zaman doğrunun düşmanı oldukları için başta bunlar Peygamber düşmanıdırlar, hak düşmanıdırlar. Bu ayeti kerime bir rivayette ‘’Bedir Savaşı’’ sırasın da diğer rivayette de ‘’Uhud Savaşın’’ da her ikisi de uygundur, kaybolan kırmızı renkli bir kadife parçası bakın bir kadife parçası hakkın da nazil olmuştur buyruluyor. Bunu İbni Abbas hazretleri rivayet ediyor; cemaatten bazısı belki de o bez parçasını Peygamber almıştır demişti ki bunun üzerine yukarıdaki ayeti kerime yüce Allah Peygamberlerini koruması altında tutar her türlü korumayı yapar bu ayet nazil oldu. Bunu Ebu Davud ve Tirmizi haber vermektedir, eserlerine almış olduklarını görüyoruz. Cenabı Hak ne buyurdu burada; ey Peygamber hakkında yanlış konuşan adamlar hiçbir Peygambere ganimete ve millet malına hıyanet yaraşmaz. Evet, efendiler; kırmızı renkli biz kadife kaybolması üzerine bakın münafıkların böyle bir dedikodu yaptığı Cenabı Hakta onların dedikodularını gırtlaklarına tıkadığını görüyoruz.

 

Dakika 5:23

 

Onun için kıymetli efendiler; bunun ‘’Uhud Savaşı’’ ile ilgili olan tarafı da Peygamber efendimiz Uhud savaşındaki durumla ilgili ben size benden emir gelinceye kadar sakın yerinizi terk etmeyin demedim mi? Buyuruyor. Biz geri kalanlarımızı orada bıraktık cevabını verdiler. Sevgili Peygamberimiz (A.S.V) düşüncelerini yüzüne vuruyor, bilakis siz herhalde ganimeti zimmetime geçirip taksim etmeyeceğim zannına düştünüz bunun üzerine işte bu ayeti kerime nazil oldu. İkinci rivayeti vardır ki hiçbir Peygambere ganimete ve millet malına hıyanet yaraşmaz diyen ‘’Ali İmran Suresinin 161. Ayeti kerimesi’’ inzal ediliyor nüzul sebebi işte görülmektedir. Yine İbni Abbas Hazretleri anlatıyor; Peygamber Efendimiz (A.S.V) ashabına şöyle dedi; Uhutta şehit olan kardeşleriniz var ya yüce Allah onların ruhlarını yeşil kuşların içine koydu, bunlar cennetin nehirlerine giden cennet meyvelerinden yiyen ve arşın gölgesine asılmış altından kandillere girip istirahat eden kuşlardır. Şehitler böylece güzel güzel yiyip içip dinlenince şöyle dediler; kardeşlerimize bizden kim haber götürecek ve bildirecek ki bizler cennette ölü değil dirileriz, rızıklanıyoruz bu haber gitmeli ki onlar cennete karşı isteksiz olmasınlar ve harpte korkak davranmasınlar. Şehit olmak için can atsınlar, düşmana göz açtırmadan savaşsınlar şehit olmanın o yüksek derecesine ulaşsınlar. Yüce Allah’u Teâlâ onlara cevaben şehitlerin bu dileğine bak Cenabı Hak ne buyuruyor; sizin haberinizi ben duyuracağım buyurdu ve şu ayeti kerimeyi inzal eyledi; Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın bilakis onlar Rableri katında diridirler, yüce Allah’ın bol nimetinden onlara verdiği şeylerle sevinç için de rızıklanırlar. Arkalarından kendilerine ulaşmayan kimselere kendilerine korku olmadığını ve kendilerinin üzülmeyeceklerini müjde etmek isterler. Buda ‘’Ali İmran Suresi 169’’ Ebu Davud bunu kendi eserinden rivayet ettiğini görüyoruz. İşte şehitlerin durumu kıymetliler, bunu iyi anlamalı iyi dinlemeli şehitliğin mertebesini iyi öğrenmeli. İşte tarih boyunca düşman Müslüman askerlerden bunun için korkuyor titriyorlardı.

 

Dakika 10:13

 

Niye? Müslüman cephede savaşırken aslanlar gibi kükrüyor şehit olmak için can atıyor, ölümden korkmuyor ölüme meydan okurcasına düşmana saldırıyor. Şehit olunca da işte yüksek mertebelere ulaşıyor. Gaziler de şanlı şerefi ile mukaddesatın dünya da hem yaşanması hem korunması için gaziler de kahramanca nöbet tutmaya devam ediyorlar. Ey dünya 2 zümrenin kıymetini bil, âlimler ve şehitler, âlimler ilme bütün ömürlerini vererek göz nuru dökerek gelirler, şehitler de hak yolda canlarını verirler. Bu ikisinin kıymetini bilen dünya çünkü bu dünyadaki hakikat mirası bu 2 zümreden gelmektedir. Âlimler, şehitler bunları da salihler takip eder, salihleri de bunlara tabi olan diğer Müslümanlar takip ederler. Hatırlatıyoruz işte sizlere hadisi şeriflerle, ayeti kerimelerle esbabı nüzul hakkın da hadisi külliyatından hadisi şerifler külliyatından keşif notları vermeye devam ediyoruz. Yine İbni Abbas Hazretleri (R.A) toplum diyor onlara düşmanınız olan insanlar size karşı bir ordu topladılar. Onlardan korkun dediler, bu onların imanını artırdı da Allah bize yeter o ne güzel vekildir dediler. ‘’Ali İmran Suresi 173. Ayeti Kerime’’ hakkın da şu açıklamayı diyor yaptı; bunu İbrahim (AS.) ateşe atıldığı esnada söyledi, keza aynı şeyi Hz. Peygamber Muhammed Mustafa (A.S.V) halk kendisine insanlar size karşı toplandılar ordu hazırladılar. Sizinle savaşacaklar dediği zaman Peygamberimiz bunu söyledi, peşinden de onun kıymetli ashabı ve askeri. Şahlandı ve imanlarını artırdı, (حَسْبُنَا اللّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ) cümlesini ilk defa Hz. İbrahim (AS.) söylemiş olduğu rivayeti de vardır. (حَسْبُنَا اللّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ) Allah bize yeter o ne güzel vekildir diye cevap verir. İşte Şanlı Peygamber Hz. Muhammed’in üzerine o çağın bütün orduları geldiği zaman yüce Allah’ın ordularının karşısında onların hiç olduğunu ve imanın gürlediğini görüyoruz.

 

Dakika 15:01

 

Ebu Said Hazretleri anlatıyor (Radıyallahu Anhüm ve Erdahüm Ecmain); Şanlı Peygamber (A.S.V) efendimiz zamanında bir kısım münafıklar Resulullah (A.S.V) bir gazveye çıktığı zaman ondan ayrılıp geri kalırlar ve Resulullah Aleyhisselatu Vesselama muhalefet edip kaldıkları için rahatlar, rahatlarlar yani biz savaşa gitmedik diye sevinirlerdi. Resulullah (A.S.V) Medine’ye dönünce de gelip antlar yani ant içerler yeminler içerek özürler beyan ederlerdi bunu münafıklar yapıyor. Bir de isterlerdi ki yapmadıkları şeylere övgüye methüsenaya mazhar olsunlar. Hem böyle bir münafıklık yapıyorlar hem de öğünmek istiyorlar hem de yapmadıkları şeylerle, onların bu haliyle ilgili olarak şu ayeti kerime nazil oldu; ettiklerine sevinen ve yapmadıklarıyla övülmekten hoşlananların sakın sakın onların azaptan kurtulacaklarını sanma, elem verici azap onlaradır. ‘’Ali İmran Suresi 188. Ayeti Kerime’’ bunu da Buhari ve Müslimi şerifler rivayet etmektedirler. İşte münafıklar Yahudiler sürekli Peygamber aleyhin de çalışıyorlardı, yapmadıklarıyla övülmekten hoşlananların azaptan kurtulacaklarını sanma diyen ayeti kerime işte bura da ihtar ediyor bütün dünyayı. Münafık sınıfını hak düşmanlarını Kurtubi ve daha bazı âlimler her iki taife hakkında da ayetin nazil olduğunu söyleyerek bu farklı rivayetleri telif etmişlerdir. Yaptığıyla böbürlenip yapmadığıyla da övülmeyi seven herkese şamildir. Bugün bu sahte kahramanlık için de sahte etiketlerin altın da dolaşanların pek çoğu hep böyledirler. Evet, kıymetliler; yüce Allah kitap verilenlerden onu insanlara açıklayacaksınız ve gizlemeyeceksiniz diye söz ahit almıştı. Onlar ise onu arkalarına atıp az bir değere değiştiler alışverişleri ne kötüdür, ettiklerine sevinen ve yapmadıklarıyla övülmekten hoşlananların sakın sakın onların azaptan kurtulacaklarını sanma, elem verici azap onlaradır. İşte ‘’Ali İmran Suresi 187 ve 188 Ayeti’’ bize bu ihtarı dünyaya duyurmaktadır. Evet, kıymetliler; İbni Abbas (R.A) Hazretleri sözüne devam ederek şu açıklamayı yaptı; Peygamberimiz (A.S.V) onlara bir husus sordu?

 

Dakika 20:05

 

Gerçeği gizleyip değişik şekilde yanlış cevap verdiler. Kim? Yahudiler. Üstelik kendilerine sorduğu hususa verdikleri cevap sebebiyle methedilmeyi beklediklerini de iş’ar ettiler. Ayrıca sorulan şeyi ona gizlemiş olmalarına da sevindiler. Hâlbuki deve kuşundan daha beter bunlar kafaları kumda gövdeleri açıkta bütün hatalarını Peygamberimize yüce Allah haber veriyor, bütün ihanetlerini bunu da Buhari Müslim rivayet ediyor. İbni Abbas şöyle demiştir (Radıyallahu anhü ve ardahüm ecmain) yüce Allah (C.C) Tevrat’a Tevrat’ta şöyle buyurmuştur; İslam Allah’ın kullarına farz kıldığı dindir, Muhammed’de Allah’ın Resulüdür bakın Allahu Teâlâ (Celle Celalühü ve Celle Şanuhü) Tevrat’ta şöyle buyurmuştur; İslam Allah’ın kullarına farz kıldığı dinidir, din İslam’dır Muhammed’de Allah’ın Resulüdür bu Tevrat’ta da böyle yazılıydı. İşte görüyorsunuz bu açıklamada sorulan şey hususunda İbni Abbas’ın bir kanaat sahibi olduğunu göstermektedir. İbnü Hacer’in belirttiğine göre yaptıklarıyla övünme ibaresinde kastedilen fiilleri Hz. Peygamber (A.S.V)’in Tevrat’ta gelen evsafını gizlemektir Yahudiler onu geziyorlardı. Yapmadıklarıyla da methedilmekten hoşlanmaları ibaresi ile kastedilen şeyde biz İbrahim (as)’in dini üzereyiz demeleridir. İbrahim (a s) Yahudilerden daha önce idi. Daha önce gelmiş bir Peygamberdir İbrahim (A.S) ne Yahudi’dir ne Nasranî’dir İbrahim (A.S) bir Müslümandır, Kuran-ı Kerim böylece haber vermektedir. İnkâr edenler kendilerine vermiş olduğumuz mühletin sakın kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar, biz onlara ancak günahları çoğalsın diye mühlet veriyoruz alçaltıcı azap onlaradır Cenabı Hak Ali İmran suresi 178’de böyle buyuruyor. Sonra da şu ayeti kerimeyi okudu. Kim? İbni Abbas Hazretleri. Fakat Rablerinden sakınanlara Allah katından ziyafetler bulunan içlerinden ırmaklar akan içinde ebediyyül ebet temelli kalacakları cennetler vardır, yüce Allah katındaki şeyler iyi olanlar için daha hayırlıdır buda Ali İmran 198. ayeti kerime. Ümmü Seleme (R.A) hazretleri anlatıyor; ey Allah’ın Resulü Allahu Teâlâ’nın kadınları hicret ile ilgili olarak zikrettiğini hiç işitmiyoruz niçin diye sordum diyor annemiz Ümmü Seleme (R.A).

 

25:00

 

Bu sorun üzerine şu ayeti kerime inzal edildi; Rableri dualarını kabul etti birbirinizden meydana gelen sizlerden erkek olsun, kadın olsun iş yapanın işini boşa çıkarmam, hicret edenlerin memleketlerinden çıkanların yolunda ezaya uğratılanların, savaşan ve öldürülenlerin günahlarını elbette örteceğim, mağfiret edeceğim. Andolsun ki yüce Allah katında bir nimet olarak onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım, nimetin güzeli Allah katındadır.

 

26:07

 

(Visited 33 times, 1 visits today)
{"message":{"type":8,"message":"Undefined variable: show_right_meta","file":"\/home\/pwny9ik9\/public_html\/wp-content\/plugins\/cactus-video\/video-hook-functions.php","line":1155},"error":1}