HadısŞerifKülliyatı 68-01

68- Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 68

68  Hadis-i Şerif Külliyatı Ders 68

 

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

 

‘’Elhamdülillahi rabbil âlemin vesselatü vesselam ala rasulina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain Euzu billahissemiil alimi mineşşeytanirracim mini hemzihi ve nefkıhi ve nefsih Allahümme elhimni rüşdi ve kıni şerre nefsih’’

 

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Çok kıymetli ve muhterem efendiler, 588. hadisi şerife gelmiş bulunmaktayız ve dersimiz esbabı nüzul evet yine hadisi şerifler külliyatından keşif notları vermeye devam ediyoruz. Bu hadisi şerifi İbni Abbas hazretleri rivayet ediyor, Ebu Davud’un da eserin de görüyoruz. Eğer sana gelirlerse araların da hükmet yahut onlardan yüz çevir yüz çevirirsen sana bir zarar veremezler. ‘’Maide Suresi 42. Ayeti Kerime’’ nesh edildi ve şu emir geldi; Allah’ın indirdiği ile araların da hükmet. Bu da ‘’Maide Suresi 48. Ayeti Kerime’’ işte burada da İbni Abbas Hazretleri tefsir de çok ileridir sahabenin âlimidir (R.A) dolayısıyla bura da nasih mensûh olayına değinmektedir. Ayşe’yi Sıddıka annemiz de bir başka hadisi şerifte bakın ne buyurdular; Resulullah (A.S.V) geceleyin beklenerek korunuyordu ancak yüce Allah (C.C) Allah seni insanlardan korur. Diyen ‘’Maide Suresi 67. Ayeti Kerime’’ inzal edilince Resulullah (A.S.V) başını çadırdan çıkarıp ey insanlar dağılın artık, artık beni yüce Allah koruyor diye seslendi. Ondan önce de koruyordu ama müminleri Ashabı Güzin’i de imtihan ediyordu düğüm, düğüm sırlar ve hikmetler vardır hayat imtihandır. Yüce Allah Peygamberimiz Hz. Muhammed’i de koruması altına aldığını bu ayeti kerime ile bildirmektedir. Evet, (وَاللّهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِ) işte bu ayeti kerime gelince artık Peygamberimiz açıktan ashabına bildirdi beni rabbim koruyor dedi artık korumalarını çevresinden dağılın dedi. İşte görüyorsunuz efendiler, yüce Allah’ın koruması olmasa âlemler de kimse varlığını sürdüremez ama bir Peygamberin korunması daha başkadır. Mekke’de iken Kureyş’in şeflerine, hasetçilerine, inatçılarına ve şımarık zenginlerine karşı korumuş ve bu işte müşrik amcası Ebu Talibi vasıta yapmıştır. Yüce Allah Ebu Talib’ in kalbine cibilli akrabalık sevgisi vermiş böylece Kureyş arasın da kendisine karşı gösterilen saygı ve itaat duygusu tecavüzleri önlemiştir bu da Allah’ın başka bir lütfudur Peygamber efendimize ve Müslümanlara. Ebu Talip ile aralarındaki küfür müşterekli Ebu Talibe olan ihtiramlarını da korumaya ve dolayısıyla onun hatırına Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’a tecavüz de ölçülü olmaya sevk etmiştir. Cenabı Hak Ebu Talib’ in ölümünden sonra başka esbap araya koydu, bunlardan en mühimi Ensar’ın himayesidir. Bak ondan sonra da hicretten sonra ne oldu? Ensar ortaya koydu Cenabı Hak ve Ensar Peygamberimizin ve muhacirlerin etrafın da ne yaptılar yardımcı olmak için yarış yaptılar. Müşrikler, Yahudiler, Münafıklar, Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’a karşı plan kurdukça yüce Allah hilelerini o planlarını tuzaklarını bozdu. Mesela Yahudiler sihir yaptılar Peygamberimize, Cenabı Hak Muavazateyn surelerini inzal buyurarak korudu. Hayber Yahudileri zehirli koyun eti yedirmeye kalktıkları vakit Cenabı Hak haber vermek ve yememesini emretmek suretiyle himaye etti. Keza Yahudilerin damdan üzerine değirmen taşı atma planları da ilahi ihbar ile akim bırakılmıştı. Bir gazve sırasın da koyu gölgeli bir ağacın altın da uyurken kendisini takip eden düşman ağaçta asılı olan kılıcını almış Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’a vurmaya hazırlanırken Resulullah (A.S.V) ilahi bir ikazla uyandırılmış ve mütecaviz kâfire inen gaybi bir darbe ile kılıç elinden düşürülmüş ve böylece kesin bir felaket önlenerek Resulullah (A.S.V) korunmuştur daha bunun gibi neler. Örnekleri o kadar çoktur ki burada dersimizin içine sığacak gibi değildir hayatının tümü böyledir. Zira korunma garantisi öldürülmeye karşıdır, elbette ki her hususta en güzel örnek vermekle vazifeli olan Resulullah (ASV) ümmetine yorulma edinme zahmet ve meşakkat çekme aç kalma yaralanma gibi bir insanın karşılaşacağı menfi vaziyetlerde de örnek verecek o haller de o durumlar da alınması gereken tedbirleri sakınılması gereken tavırları ve izhar edilmesi gereken sabır ve metaneti gösterecek ümmetine ders verecektir. Hayatta karşılaşılacak ne varsa Peygamberimiz bunu yaşadı, acısıyla tatlısıyla yaşadı orada da ümmetine tam bir önder ve örnek olmuştur. İbni Abbas (R.A) Hazretleri anlatıyor; Bir adam Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’a gelerek ben et yediğim zaman kadınlara karşı zaafım artıyor ve ben de şehvet galebe çalıyor, bu sebeple et yemeyi nefsime haram ettim dedi bunun üzerine şu ayeti kerimeyi inzal edildi;

 

Dakika 10:20

 

Ey iman edenler Allah’ın size helal ettiği temiz şeyleri haram kılmayın, hududu da aşmayın doğrusu yüce Allah aşırı gidenleri sevmez. Allah’u Teâlâ’nın (C.C) size verdiği rızıktan temiz ve helal olarak yiyin, inandığınız yüce Allah’tan sakının, itaat edin isyan etmeyin. ‘’Maide Suresi 87- 88. Ayeti Kerimeler’’ bu meal de inzal edildi bunu da Tirmizi eserine aldığını görüyoruz. Yüce Allah’ın size helal kıldığı bir şeyin haram olacağına sakın itikat etmeyin, bura da uyarılıyor insanlık âlemi. Allah’ın size helal kıldığı bir şeyin haram olduğunu dilinizle telaffuz etmeyin, yani haramlara helal demeyin, Allah’ın size helal kıldığı şeylerden haramdan kaçtığınız gibi kaçmayın bu üç çeşit yasak itikatsız bir amele hamledilir. Fetva vererek helalleri başkasına haram kılmayın yanlış fetva vermeyin, nezir ve yemin de bulunarak helalleri tahrim etme yoluna gitmeyin, gasp edilen şeyi mülkünüze ayrılması kabil olmayacak şekil de karıştırmayın yani haramı helale karıştırmayın, bu durum da tamamı haram olur. Pislik ayrılmayacak şekil de karışmışsa temiz şeyin tamamı pis sayılır. Evet, kıymetliler, helali haram kılma fiilini kulluk haddinin aşılması ve zulüm olarak değerlendirildiği belirtilmiştir. Yine Kuran-ı Kerim’de ‘’Araf Suresi 31. Ayeti Kerime’’ de; Yüce Rabbimiz yiyin için fakat israf etmeyin (كُلُواْ وَاشْرَبُواْ وَلاَ تُسْرِفُواْ ) buyurmuştur. Peygamberimiz (A.S.V) ben böyle emretmedim nefsinizin üzeriniz de hakkı var, oruç tutun yiyin de gece namazı kılın, uyuyun da ben gece kalkarım ama uyurum da, oruç tutarım ama yerim de, iftar da ederim tutmadığım günler de olur, etli de yağlı da yerim kadınlara da mukaremet ederim, kim benim sünnetimi beğenmezse benden değildir buyurdular. Yani hiç uyumayacağım ibadet edeceğim hiç iftar etmeyeceğim bütün yıllar yıl boyu oruç tutacağım kadın ailesine hanımına yaklaşmayacağına dünya ile ilgisini keseceğine Peygamberimiz böyle dedi bunlara öyle değil benim sünnetim dedi ve bu Peygamberimiz bu hadis-i şerifi ortaya koydu ve bu da bize kadar bu çeşitli tariklerden geldi. İslam dinini iyi kavramalı iyi anlamalı ona göre yaşamalı. Evet, kıymetli ve muhterem izleyenler, yine diğer bir hadisi şerifte de İbni Mesud Hazretleri anlatıyor; inananlara ve faydalı iş işleyenlere sakınırlar inanırlar faydalı işler işlerler, sonra haramdan sakınıp inanırlar ve sonra isyandan sakınıp iyilik yaparlarsa daha önceleri tapmış olduklarından dolayı bir sorumluluk yoktur.

 

Dakika 15:24

 

Bu da ‘’Maide Suresi 93. Ayeti Kerime’’ inzal edildiği zaman bu ayet Peygamberimiz (A.S.V) bana dedi ki bana senin onlardan olduğun söylendi Müslim ve Tirmizi bunu rivayet ediyor. Kime? İbni Mesut’a söylüyor (R.A), İbni Mesud Hazretleri de ashabın en önde gelen muhteşem âlimlerindendir (Radıyallahu Anhüm ve Erdahüm Ecmain). Evet, Uhud savaşı sırasın da kardeşlerimiz şarabı içmişlerdi daha şarap hakkın da Kuran-ı Kerim’de yasak gelmeden önce daha şarap haram kılınmıştı. Arkasından öldüler onların durumu ne olacak? Diye sordular. Endişelenince bu ayet inzal edildi; ayet şu manayı ders vermektedir onlar henüz haram edilmezden önce içtikleri için günahkâr değillerdir. Kıble Kudüs’ten Mekke’ye çevrildiği zaman da Ashabı Güzin eski kıble üzerine namaz kıldığı halde ölen kardeşlerimizin durumu ne olacak diye üzülmüşler ve onları teselli sadedin de yüce Allah ibadetlerinizi boşa çıkaracak değildir. O zaman öyle emir öyle idi şimdi de emir Kâbe’ye yönelin diye emir geldi, o zamanki ibadetiniz de geçerlidir Kâbe’ye yönelin dedikten sonra artık başka tarafa yönelemezsin artık geçerli olan da ebedi budur. Evet, çok kıymetli muhterem izleyenler, yine Müslimi Şerif’in bir başka rivayetin de Bera (R.A) Hazretleri anlatıyor; şarap haram edilmezden önce Ashabı Güzin (R.A) Hazretlerinden bazıları vefat etmişti, şarap haram edilince birçok kimse arkadaşlarımız şarap içerek öldüler onların hali ne olacak dediler. Bunun üzerine ayeti kerime inzal edildi; inananlara ve faydalı iş yapanlara daha önceleri tatmış olduklarından dolayı bir sorumluluk yoktur çünkü o zaman haram kılınmamıştı. Bu da ‘’Maide Suresi 93. Ayeti Kerime’’ inzal edildi bunu da Tirmizi rivayet etmektedir. Evet, sevgili dostlarımız, Ömer İbnü’l Hattab (R.A) Hazretleri anlatıyor ve Erdahüm Ecmain. Hz. Ömer Allah’ım şarap hakkın da bize tatminkâr bir açıklama da bulun diye dua etmişti ki Bakara suresin de bulunan şu ayeti kerime inzal edildi; sana içki ve kumarı sorarlar de ki ikisinde de hem büyük günah ve hem insanlara bazı faydalar vardır. Günahları faydasından daha büyüktür diyen ayeti kerime geldi, yine bakıyoruz bunun üzerine Ömer (RA) Hazretleri çağırıldı ve ayet kendisine okundu, Hz. Ömer yine Allah’ım şarap hakkın da bize tatminkâr bir açıklama da bulun dedi, bir müddet sonra ‘’Nisa Suresinde ki Ayeti Kerime’’ geldi. Ey iman edenler sarhoşken ne dediğinizi bilene kadar cünüp iken yolcu olan müstesna gusül edene kadar namaza yaklaşmayın.

 

Dakika 20:18

 

‘’Nisa Suresi 43. Ayeti Kerime’’ nazil oldu, Ömer (R.A) çağrıldı ve ayeti kerime kendine okundu,  Hz. Ömer yine Allah’ım şarap hakkın da bize tatminkâr bir açıklama da bulun dedi. Bir müddet sonra ‘’Maide Suresinde ki Ayeti Kerime’’ geldi Allah’tan; Ey iman edenler içki kumar putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir bunlardan kaçının ki saadete eresiniz. Şeytan şüphesiz içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah’ı anmaktan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçersiniz değil mi? Diyen ‘’Maide Suresi 90 ve 91. Ayeti Kerime’’ inzal edilince Ömer yine çağrılıp ayeti kendisine okundu bu sefer evet Rabbimiz vazgeçtik, vazgeçtik ey yüce Rabbimiz vazgeçtik dedi ve Hz. Ömer bura da artık bu haram edilenlerin kesin kes haram edildiğini görünce yüce Allah’a tam teslimiyetini gösterdi. Bütün Medine sokakları küpler kırıldı sokaklardan şaraplar akmaya başlandı, evlerden şaraplar içkiler atıldı. Ey kıymetlidir, Cenabı Hak bir otu nasıl kemaline yavaş, yavaş rububiyyetiyle kemaline eğer girdiği gibi insanlara da yüce İslam’ı sindire sindire ne yaptı? İkna ede, ede irşat ede, ede onlara emirlerini tamamladı. Arpa, buğday, hurma, mısır, üzüm, pirinç, bal gibi çok değişik maddelerden şarap yapılıyordu o zaman, işte bunlar yasaklandı haram kılındı. Evet, kıymetliler, bu kıymetli derslerimiz devam edecektir şu andaki dersimiz bura da sonuna geldik İnşaallah ömrümüzün sonuna kadar yüce İslam’ın hizmetin de Allah’a kulluk Peygambere tabi olmak, insanlara faydalı olmak için yüce Rabbimizin rızasını kazanmak için yüce Allah’ın yardımıyla onun lütfu keremi fazlı ile İnşaallah hizmetimize devam edeceğiz. Cenabı Hak hizmetten bir an bile geri kalmayan sıhhatle afiyetle Allah’ın emrin de kul Peygambere tabi olan mücahit kullarından eylesin, bütün ümmeti Muhammed’in tamamını İnşallahu Teâlâ.

 

Dakika 24:21

 

(Visited 30 times, 1 visits today)
{"message":{"type":8,"message":"Undefined variable: show_right_meta","file":"\/home\/pwny9ik9\/public_html\/wp-content\/plugins\/cactus-video\/video-hook-functions.php","line":1155},"error":1}