[jw7-video]

26- Tıp İlmi Ders 26

HAYAT VEREN TIP İLMİ DERS 26

Kıymetli izleyenler; Rabbimizin tükenmez nimetlerinden sayısız nimetlerinden onların faydalarından bahseden keşif notlarımız devam ediyor. Bunlardan biriside ebegümecidir göğüs sertliğine nefes darlığına akciğer ve mesane hastalıklarına karşı faydalıdır yumuşatıcı özelliği vardır. İdrarı ve sütü çoğaltır tohumu ise daha faydalıdır yaprağı çiğ olarak dövülür tuz ile macun yapıldıktan sonra merhem gibi sürülürse gözdeki tahriş ve iltihapları temizler ve et bitirir arı ve eşek arısı haşerat sokmasına karşı faydalıdır zeytin yağ karıştırılarak kullanmak daha da faydalıdır. Zehirlenmelere karşı toz haline getirilerek içilir ve kusturulur, örümcek sokmasına karşıda faydalıdır. Şişlikler üzerine sürülür veya lapası konulursa ağrıyı ve sızıyı teskin eder yenilerek kullandığında boğaz sertliğinden dolayı meydana gelen kuru ve hararetli öksürüğe nefes borusu ve hançere iltihabına mesirdir safrayı inceltir mide için bağırsaklar içinde tahrişleri iltihaplara karşıda faydalıdır. Karaciğer tıkanıklarına karşıda çok iyidir tohumunun tozu ciltteki kırmızılığa ve egzamaya ciltteki kırmızılığa ve egzamaya karşıda çok faydalıdır. Lapası ciltteki yara ve çıbanlar üzerine konulacak olursa ağrısı teskin eder yaprağı zeytinle beraber macun yapıldığında ateş yanığına gayet iyi gelir yine lapası yanık üzerine konur yaprağı ağızda çiğnenir veya gargara yapılacak olursa ağızdaki sivilceleri ve ağız yaralarını iyileştirir. Lapası ise makat kaşıntılarına karşı gayet iyi gelmektedir. Tohumu ve çiçeğinin kaynatılmış suyu içilir veya merhem gibi sürülürse böbrek ve mesane iltihabına karşı gayet faydalıdır tohumunun öğütülmüş tozu da deri döküntüsüne ve bağırsak iltihabına dallarının kaynatılmış suyu veya şurubu içilecek olursa bağırsak ve mesane ağrılarına iyi gelmektedir. Tansiyon yüksekliğine gayet iyi gelmektedir bazı bölgelerde ebegümeci her derde devadır denilmektedir. Ebegümeci kaynatılır içine bal ve tere yağ ilave edilir böbrek ağrısına yakaladığı zaman çok miktarda içilirse böbrek taşlarını yerinden oynatır ve idrarı çoğaltır idrarın zor yapılmasına karşıda faydalıdır ayrıca kulunç ağrısına da iyi gelir. Evet kıymetliler; Peygamber (a.s.v) ‘dan olan bütün çocukların doğumunu yaptıran ve doğum öncesi hazırlıklarda bulunan ebe bir hanım ki Selma hanımdır.

Dakika 5:12

Hz. Hatice’nin doğumlarında bulunmuştur ( Radıyallahu anhünne ve erdahünne ve erdahüm ecmain) yine Selma hanım Mariye ’den olan efendimizin oğlu İbrahim’in doğumunu da yaptırmış. Yine ebe Selma Hanım Hz. Ali’nin eşi Fatıma annemizin de bütün çocuklarının doğumunda ebelik yapmış ve bazı kadın cenazeler de yıkayıp def eylemiştir. Hayber savaşına da katılmıştır. Onun için İslam’da doktorluk, ebelik, emsali hemşirelik gibi hasta bakıcılık gibi eczacılık gibi branşlar sağlık açısından önemli branşlardır. Yine yaratık nimetlerden bitkilerden biride kumsal yerlerde ve sıcak bölgelerde daha çok yetişen bir bitki vardır buna ‘’Hanzal’’ denir ki diğer adı Ebu cehil karpuzudur. Ebu celil karpuzu erkekli dişilidir erkeği lifli dişisi ise yumuşak beyaz hafif ve gevşektir bir kaç cinsi vardır en iyisi yumuşak sarı olgun ve her kökte birkaç tane olanıdır siyah ve sert olanı ise iyi değildir lifli olan erkek cinsi daha kuvvetlidir kabuğu ve çekirdeğinden sakınmak lazımdır. Çünkü çok zehirlidir kullanılacak kısmı ise etli kısmıdır bir kökte bir tane olursa zehirli olup öldürücüdür yeşil iken olgunlaşmadan toplanacak olursa son derece müshil ve son derece kusturucu hatta öldürücüdür kökü sade olarak kullanılacak olursa çoğu kes iki dağınık yaklaşık bir gr kadarı öldürücüdür. Kabuğu ve çekirdeğinden ise bir dağınık yaklaşık yarım gr kadarı öldürücüdür. Acı olması sebebiyle uzun müddet dayanıklıdır meyvesi kabuğu çekirdeği yaprakları ve kökü hekimlikte kullanılmıştır. Bal şeker veya nişasta ile karıştırılıp macun yapıldıktan sonra kullanılmalıdır kurutulduktan sonra da kullanılır ağız yoluyla alındığı gibi cilde sürülerek de kullanılır. Toz haline getirildikten sonra bal ile macun yapıp tekrar kurutmalı ve sonra toz haline getirildikten sonra kullanılmalıdır. İçi boşaltılıp içine üzüm şırası bal veya şeker şerbeti doldurulmalı ve böylece bir gece bekletilmelidir. Ateş külünün sıcağı üzerine konulmalı ve nişasta ile karıştırılıp macun yapıtlıktan sonra kullanılmalı acı hıyar eşek hıyarı ve çakal kavunu da denilen Ebu cehil karpuzu zehirli olduğundan öldürücü özelliğe sahiptir. Sevgili Peygamberimizden bunun teşbihleri verilmiştir. Kuran-ı Kerimi okuyan mümini misali portakal gibidir.

Dakika 10:03

Kokusu güzel tadı da güzeldir Kuran-ı Kerim okumayan müminin misal hurma gibidir tadı güzel fakat kokusu yoktur. Kuran-ı Kerim okuyan günahkârın misali reyhan çiçeğine benzer kokusu güzel fakat tadı acıdır. Kuran-ı Kerim okumayan günahkârın misali ise Ebu cehil karpuzuna benzer tadı acı kokusu da yoktur vasıflarına gelince tohumundan ve kabuğundan sakınmalıdır buraya dikkat tohumundan ve kabuğundan etli kısmı fıstık için kullanılır. Bir dal üzerinde bir tane bulunursa daha çok zehirli öldürücüdür suyu burna damlatıldığı zaman gözlerdeki sarılığı giderir kökü akrep sokmasına karşı faydalıdır sinir eklem siyatik nikriz ağrılarına karşı iyi gelir. Kökü siroza karşı iyi gelir mide için iyi değildir kulunç için faydalıdır bal ile karıştırılarak kullanılır cüzzam ve bacak şişliği hastalıklarında cilt bununla ovuşturulursa faydalıdır yaprağı şişlikleri uğurları olgunlaştırıp çözer kökü sirke ile kaynatılıp ağıza gargara yapılırsa diş ağrısını giderir böbrek ve mesane ağrılarına karşıda iyi gelir. Cüzzam ve fil hastalığı için cilde sürülüp ovuşturarak cüzzamın ilerlemesini durdurur fil hastalığına karşıda faydalıdır. Ciltteki lekeleri giderip parlatır asabi ağrıları siyatik nikriz ve mahzar romatizma ağrılarına felç yüz felci baş ağrısı ve yarım baş ağrısına karşı da faydalıdır. Kulunç ve bel ağrılarına böbrek ve mesane hastalıklarına karşıda gayet iyi gelmektedir cenini öldürür. İçine bal şeker nişasta ve limon tuzu gibi maddeler karıştırılarak yan etkisi giderilir taze ve yumuşak yaprağı nişasta ile macun yapılırsa kanamayı durdurur şişlikleri de iyileştirir inşaAllahu Teâlâ. Kökü yılan ve akrep sokmasına karşıda faydalıdır yine sirke ile gargara diş ağrısını sakinleştirir. Zeytin yağ ile kaynatılıp kulağa damlatılacak olursa kulak ağrılarına ve kulak çınlamasına karşı faydalıdır ağızda gargara yapılırsa diş çekimini de kolaylaştırır kökünü kaynatılmış suyu siroz hastalığına ağrı sızıya kan pıhtılaşmasına ve fil hastalığına karşı gayet iyidir. Tıkalı gözenekleri açar vücuttaki sarılığı temizleyip giderir içi boşaltılır içine bal doldurulur ve böylece kaynatılarak sara malihulya hayallime ve ruh hastalığına faydalıdır eğer bu işlem sirke ile yapılır ağızda gargara yapılırsa diş ağrısını sakinleştirir ve diş etlerini de güçlendirir sara malihulya hayallime ve ruh hastalıklarına karşı müessirdir. İşte görüyorsunuz kıymetliler Cenabı Hak yeryüzünde neler, yaratmış neler yaratmış insanoğlu Rabbisini tanıyacak şükredecek.

Dakika 15:03

Her nimet yüce Rabbimizdendir bunu iyi bilecek ona kulluk ederek şükredecek. Kıymetli izleyenler; Peygamber ( a.s.v) efendimiz ödağacı tozu, udi hindi sinameki, kına, zencefil, karabiber çörek otu, kimyon, tarçın vs. gibi baharatlar ve bal tereyağı zeytin zeytinyağı balık yağı gibi gıda maddeleri sade müfret olarak tedavide kullanılıyordu. Karıştırılarak merhem macun Musul şurup gibi birleşik ilaçlarda kullanılıyordu. Peygamber efendimiz (a.s.v) umumiyetle müfret ilaçlar kullanmıştır. Arap Türk ve bedevilerin müfret ilaçların kullanılması şeklindedir mürekkep ilaçları ise Rumlar ve Yunanlılar tarafından kullanılmıştır. Hintlilerin müfret ilaçlar kullandığı görülmüştür her hangi bir hastalık gıda maddeleri ve perhizle tedavi edebilirse ilaçla tedaviye gerek yoktur. Hastayı gıda maddeleri ile müfret ilaçlarla tedavi eder. Birleşiği en az olan ilaçlarla tedavi etmeye çalışır mürekkep hastalıklar ise çoğu kes mürekkep gıdalardan gıdaların çeşitli alınmasından ve bunların birbirine zıt etki yapmasından meydana gelmektedir mürekkep hastalıklar için mürekkep ilaçlar tavsiye edilmiştir Hayyan Bin Cert demiştir ki; vücut hastalığa tahammül ettiği müddetçe ilaç kullanmayınız. İşte görüyorsunuz ne güzel bir öğüt akıllı doktorların işi bu. Çeşitli gıdalarla beslenen şehir halkının tedavisinde mürekkep birleşik ilaçlar gereklidir mürekkep hastalıklardan olmasıdır. Müfret ilaçlar ihtiyaca cevap veriyorsa mürekkep ilaçlar tercih edilmez fakat buna rağmen bazen mürekkep ilaç kullanmaya mecbur olunduğu da olur. Zencefilin et suyu çorbasına katıldığı gibi veya ilacın tesirini azaltmak için içine başka bir madde karıştırılır göz taşı merhemine mum karıştırılmak gibi kâfur ile safran veya tarçın ile kendir tohumunun karıştırılması hastanın yaşı alışkanlıkları içinde bulunan mevsim ve hastanın sanatı dikkate alınmalıdır. İlaçtan hoşlanmayanlar tarhun veya hünnap yaprağı çiğnemeli veya soğan koklamalıdır bir ilacı bir iki defa içmek kâfi gelmez yavaş, yavaş tedrici olarak kuvvetli ilaca doğru gidilmelidir. Her kimi sancı yakalayacak olursa ılık su içsin ve birkaç adım yürüsün bir günde iki defa müshil verilmez. Yine şanlı Peygamber (a.s.v) yaş hurmayı acurla birlikte yemiştir yaş hurma sıcak mizaçlı acur ise soğuk mizaçlıdır.

Dakika 20:10

Bunlardan biri diğerini ıslah etmekte olup biri diğerini düzeltir. Sinameki kullanan kimseye biraz bal ve tereyağı ile karıştırılması Peygamber  (a.s.v) tarafından tavsiye edilmiştir. İlaçtan faydalanmasının bir şartı hastanın o ilacı kabul etmesi ve faydalı olacağına inanmasıdır. Kuvvetli bir inançla o ilacı kabullenme ve tedaviyi uygun karşılamakla mümkün oluyor birçok ilacın tesiri hastanın bu tesire inancı olmadığından dolayı yok olur. Görüyorsunuz ilacın tesiri ile yakından ilgisi var tesir etmese buna birinci derecede denir tesiri görülür fakat zarar vermezse 2. derece denir, eğer zarar verir fakat ölüm derecesine getirmese 3. derece denir, öldürürse 4. derece denir ki zehirli ilaçlardır. Kokusu keskin ise hararetine, hiç kokusu yoksa serinliğine dalalet eder. Eğer kokusu normal ise ilaçta normaldir tatlılar hararetli tuzlular keskin ekşiler serin yağlılar ise normaldir ilaç hararet veriyor üşütüyor kuvvetli ise az miktar alınmalıdır aksi ise çok miktarda alınmalıdır. Hasta organ mideden uzak ise ilaç çok miktarda alınır yakın ise az miktarda alınır tok karna kuvvetli ilaçlar aç karna ise kuvveti az olan ilaçlar alınır. Allahtan yardım dilemeli ve tedaviye başlanmalıdır çünkü Allah’ın izni ile ilaçlar şifasını gösterir. Yine Abdurrahman bin Osman demiştir ki; Bir tabip Peygamber Aleyhisselam’dan hiç ilaç yapımında kullanmak üzere kurbağa etinden sordu şanlı Peygamber onu yasakladı Peygamber (a.s.v) pis ve zehirli maddeler kullanılarak yapılmış ilaçların tedavide kullanılmasını da yasakladı. Ey Allah’ın Resulü içki tedavi edici bir ilaçtır demiş Süveyd İbn-i Tarık Peygamberimiz (a.s.v) hayır o ilaç değil aksine derttir buyurdu çünkü haramda şifa yoktur diyor Peygamberimiz. Kurbağa eti konusunda zehirlidir kurbağa eti zehirle doldurur kurbağa eti yiyen insanların hatta hayvanların bile dişleri dökülür diye bir keşif notu bildirmişlerdir. Kurbağa gibi şişerler şişmanlar renkleri solar içten dışarı meni çıkarırlar küçük cins kurbağalar daha da zararlıdır az miktar yenilmesi dahi iştahı keser yılanları yakalayıp öldürerek bunlardan panzehir ilaçlar yaptığı şöyle rivayet edilmektedir.

Dakika 25:20

Bu kimseyi benimle müminlerin halifesi Hişam gönderdi bu adam yılanları yakalayıp öldürür ve bunların etinden panzehir ilaçlar yapar dedi bu sözleri işiten İbn-i Şahap böyle bir ilaçta fayda yoktur diyerek tasvip etmedi. Evet, kıymetliler çünkü bunlar zehirli olduğu için tehlike vardır orda tam o işin ehli olmak zorundadır. Yine Ahmet bin Hanbel karışımında yılan eti ve içki bulunan ilaçları kullanmayı caiz görmemiştir İbn-i Sirin oda tasvip etmezdi gıda maddeleri baharatlar ve bazı bitkilerden yapılmaktadır. İlaçlar İslam tıbbında Tıbbı Nebevide altın tozu ilaçlara katıldığı zaman kalp yetmezliğine safradan meydana gelen çarpıntıya faydalıdır acı marul damıtılıp suyu üzerine zeytin yağ karıştırıldığı zaman bütün zehirlenmelere karşı faydalıdır. Ağızdan ilaç almak, buruna ve göze ilaç damlatmak, lavman yaptırmak, yaraya merhem sürmek vs. gibi. Evet, çok kıymetli ve muhterem izleyenler; Yüce İslam dini doğduktan sonra Peygamber okulunda ve müçtehitlerin okullarında nice, nice âlimler yetişmiştir İslam dini âlimlerle doludur bir asırdır bunlar unutulmuştur. Kıymetliler nimetlerden birisi de ekmek nimetidir. Medine halkının ekmeği arpa ekmeğiydi Hz. Ömer r.a buğday ununun elenerek kepeğinin çıkarılmasını yasaklamıştır. Hz. İsa (As.) da ümmetine ey İsrail oğulları saf su içiniz toprakta yetişen yeşil sebzeleri ve arpa ekmeğini yiyiniz buğday ekmeğinden sakınınız çünkü sizler onun şükrünü yerine getiremezsiniz diye haber var. Yine İbn-i Abbas Hazretleri Peygamber (a.s.v) birkaç gün bir şey yemeden gecelerdi ailesi akşam vakti olduğunu ona yedirecek bir şey bulamazlardı. Çoğu kez ekmekleri arpa ekmeği olurdu. Hz. Aişe validemizde ev halkı Medine’ye hicret ettikleri günden Resulullah vefat edinceye kadar 3 gece üst üste buğday ekmeğinden karınlarını doyurmadılar demiştir. Yine sevgili Peygamberimiz ekmeğe saygı gösteriniz çünkü yüce Allah onu göklerin bereketlerinden indirmiştir buyuruyor arpa ve buğdaydan ekmek yapmak el değirmenlerinde öğütülüp un yapılıyordu o zaman zor oluyordu bazen ayrı, ayrı bazen karıştırılarak ekmek yapılmıştır arpa buğdaya göre daha çok bulunabiliyordu.

Dakika 30:00

Ekmeğe saygı gösteriniz buyuruyor sevgili Peygamberimiz buğday ekmeğinin özelliğidir ki katık gerekmeden yenilebilir dedi ve kendisi ekmeği yemeğe başladı bizde yedik. Arpa ekmeğinden bir parça aldı şu hurma şu ekmeğin katığıdır buyurdu. Buğday ekmeği asrısaadette hastalarının gönlünün çektiği bir yiyecekti. Şanlı Peygamber gönlün ne istiyor? Diye bir hastaya sordu; Buğday ekmeği istiyorum dedi. O efendilerin efendisi, rahmet Peygamberi hemen her kimin yanında buğday ekmeği varsa bu kardeşine göndersin buyurdu sevgili Peygamberimiz (a.s.v) vefat edinceye kadar ben hiçbir un eleği görmedim dedi. Evet, o halde siz arpa ununu elenmemiş olarak nasıl yerdiniz diye tekrar sordum, Sehil, evet biz el değirmeninde öğütülen arpa ununu kepeği gitsin diye üflerdik o kadar ekmeği kepekli olarak yemeleri sağlık açısından pek isabetli ve faydalı olmuştur arpa ekmeğinin en iyisi beyaz olanıdır. Yine ekmek çeşitleri en iyisi tandırda pişirilmiş olanıdır sonra fırında pişirilmiş olan daha sonra külde pişirilmiş olandır en kıymetlisi taze buğdaydan yapılmış olandır en çok gıdalıysa buğday özünden yapılmış ekmektir ki kepeği olmadığı için hazmı zor olur. Halis ve beyaz undan kepeği kısmen alınmış undan yapılan ekmek daha sonrada kepekli undan yapılmış ekmek gelir uygun zaman pişirildiği günün akşamıdır en uygun zaman yumuşağı gıda rutubet ve yumuşatma bakımından en kuvvetli olanıdır buğday ekmeğinin bir özelliği de çabucak şişmanlatır. Kadayıf katı sıvılar meydana getirir süt ile yoğrularak yapılan ekmek doyurucu olup gıdası yüksektir, mideden hemen inmez. Pişirildiği gün yemek en iyisidir, kurusu ve iyi pişmemiş olanı kabızlık yapar. Kepeği ne kadar az olursa hazmı o kadar zor olur fakat kepeği az olanın besin değeri yüksek olur. Yumuşak ekmek daha gıdalı ve midede daha çabuk hazım olur elle ufalanıp yenilen ekmek gaz yapar ve geç hazım olunur. Arpa ekmeği vücudu serin tutar fakat gaz yapar toprak ve kum bulunursa yiyen kimselerde mesane ve böbrek taşları meydana getirir. Buğday çiy olarak yenilirse karında kurt meydana getirir ve şişkinlik verir. Birde apara aşı vardır ki buna ekmek çorbası denir. Sevgili Peygamberimiz ekmek kurusu istedi ve onu bir kap içine doğradı, üzerine sıcak su döktü bir miktarda iç yağı koydu sonra iyice karıştırarak ekmek çorbası yaptı daha sonrada bize haydi yiyiniz buyurdu.

Dakika 35:11

Evet, kıymetliler o şanlı Peygamber elini uzatsaydı cennete, cennet nimetlerini yerdi ama ümmetinin en fakirinden daha fakiri yaşadı insanlığa örnek ve önder olmak fakirin seviyesini zenginin seviyesine yükseltinceye kadar fakirin seviyesinde yaşadı ve öyle dünyadan          A’lâ-yı illiyyîn yürüdü hakka yürüdü. Kıymetli ve muhterem izleyenler vücudumuzda biliyorsunuz organlar, sistemler, dokular, hücreler olduğu gibi eklemlerde bulunmaktadır. Şanlı Kuran-ı Kerimde Cenabı Hak onları biz yarattık bağlarını da sımsıkı bağladık eklemlerini, sinirlerini, damarlarını sapa sağlam yaptık dilediğimiz zaman kendilerini yok eder yerlerine de başkalarını getiririz buyuruyor Cenabı Hak. Yine şanlı Peygamber (a.s.v) insanoğlunun vücudunda 360 eklem vardır her ekleme karşılık olarak bir sadaka vermekle iyilik yapmakla mükelleftir buyurunca asabı Güzin(Radıyallahu Anhüm ve Erdahüm Ecmain) ey Allah’ın resulü buna kimin gücü yeter dediler. Şanlı Peygamber (a.s.v.)  yolunu şaşırmış kimseye yol göstermen senin için bir sadakadır, yoldan zararlı bir şeyi gidermen senin için bir sadakadır buyurdu sevgili Peygamberimiz. Yine buyurdular ki sizden biriniz başkasına zararını dokundurmasın işte bu hareketin kendisinin yine kendisine vermiş olduğu bir sadakadır buyurdular. Evet, kıymetliler fazlaca et yiyenlerde eklem rahatsızlığı görülür demişlerdir. Peygamber (a.s.v) diz kapağının arkasında ki eklemlerde meydana gelen bir ağrıdan dolayı ayakta küçük abdest yapmıştır, işte sebepleri soğuk fazla yemek eklemlere zararlı olan gıda maddelerinden normalden fazla yemek vs. gibi şeylerdir eklem ağrılarının. Hz. Ömer’e gelerek eklem ağrısından dolayı şikâyet etmiş bulunan bir zatı muhterem sıcak havada yalın ayak olarak çokça yürümenizi tavsiye ederim diyor Hz. Ömer. İncir yemişi basuru giderir eklem ağrıları içinde faydalıdır. Et, süt ve yaş meyvelerden sakınmak lazımdır, eğer eklem rahatsızlığı soğuktan mütevellit ise bal ve vücuda sıcaklık veren gıdalar alınmalıdır.

Dakika 40:08

Yine ishal edici ilaçlar verilmeli ve kusturulmalıdır, et eklem ağrılarını, nikriz ve siyatik gibi ağrıları artırır. Siyatik maddesine bakın menekşe yağı eklemlerin hareket kabiliyetini kolaylaştırır. Acı marul lapası eklem ağrısına ve sıcak özellikli göz şişkinliklerine karşıda müessirdir kabak kabuğu sıcak özellikli göz şişkinliklerine ve yine sıcak vasıflı eklem ağrılarına da faydalıdır. Kıymetli ve muhterem efendiler; bulaşıcı bir cilt hastalığından biriside egzamadır başlangıçta ateş gibi yakıcı olur hafifçe şişlik meydana gelir karınca geziniyormuş veya ısırıyormuş gibi bir durum hissi verir ve etrafa yayılır. Kaşıntı hararet hafif şişlik belirtilerindendir. Hafsa ’ya yazı yazmayı öğrettiğin gibi egzamaya karşı nefes etmeyi de öğretmez misin? Buyurdu. Şifa Hatun diyor bunu ruhani tabip Abdullah kızı şifa Hatun Peygamberimize böyle diyor. Sirke, egzama, uyuz, sivilce, çıban, yara ve kurdeşen gibi rahatsızlıklara faydalıdır zeytinyağının kızıllık egzama kurdeşen ve hadiz yara gibi cilt hastalıklarına karşı merhem gibi sürülür. Sirke dolama egzama ve ateş yanığına da faydalıdır telkin yoluyla da tedavi edilir mevsime göre giyim kuşam yapılır bunlar ısıtılıp harareti gidermeyen elbiseler harareti giderip vücudu ısıtmayan elbiseler ne ısıtıp ve ne de harareti gideren elbiseler gibi kısımlara ayrılmıştır ısıtan bir şeyin hararet vermesi tabidir. Deve ve koyunyünlerinden yapılan elbiseler vücudu ısıtır ve hararet verir keten pamuk ve ipekli elbiseler ise hararet verir fakat ısıtmaz keten elbisenin mizacı soğuk ve kuru yün elbisenin mizacı soğuk ve kurudur. Yün elbisenin mizacı ise sıcak ve kurudur pamuk elbise ise bu ikisi arasında bir mizaca sahiptir. İpek elbise pamuk elbiseden daha yumuşak ve daha az hararet vericidir her elbise ki parlak ve kaygandır o elbisenin vücudu ısıtması pek azdır sıcak memleketlerde giyilmesi daha uygundur. İşte ipek elbise bu özelliklere sahip olup mizacında kuruluk ve sertlik bulunmasından dolayı kaşıntı uyuz ve bitlenme gibi hastalara tavsiye edilir. Şanlı Peygamber (a.s.v) Hz. Zübeyir ve Abdurrahman’a ipek elbise giymelerini rahatsızlıklarından dolayı tavsiye etmiştir. Yoksa normalde ipek elbise erkeklere yasaktır.

Dakika 45:10

Altında böyle hararet vermeyen ve ısıtmayan elbiselere gelince bunlar demir bakır odun toprak ve buna benzeyen maddelerden yapılan elbiselerdir keten elbise serin tutar fakat ısıyı tutmaz pamuk elbise ise keten elbiselerden daha sıcak tutar yün elbise asıl sadette koyun ve deve yününden yapılmış elbiseler yaygındı. Aba yapılıyordu sahabelerden Sahabelerin o gün giydikleri elbiseleri aba yünden idi beyaz elbisede sıcak mevsimlerde beyaz elbise giyilmesi tavsiye edilmiştir güneş ışınlarını geri yansıtmakta ve kir kabul etmemesi terlemesini azaltması gibi özellikleri vardır. Şanlı Peygamber (a.s.v) beyaz elbise giyiniz zira beyaz elbise daha güzel ve temizlik açısından daha elverişlidir ölülerinizi de bununla kefenleyiniz buyurmuştur. Sevgili Peygamberimiz sizden biriniz iş elbisesinden başka Cuma günü için ayrıca bir takım elbise satın almaya gücü yeterse cumaya temiz ve güzel elbiseyle gelmesinde bir sakınca yoktur buyurdular. Yine o âlemlerin rahmet Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (a.s.v) sizler kardeşlerinizin yanına dönüyorsunuz bineklerinize ve eşyalarınıza çeki düzen veriniz elbiselerinizi güzelleştiriniz hatta sizler temizlik ve düzenli olma bakımından insanlar içinde örnek kişiler olasınız. Üzerine damlacıklar sıçrar endişesiyle sert bir zemin üzerine abdest bozulmasını yasaklamıştır basit bir elbiseyle Peygamber Aleyhisselamın yanına gelmiştim diyor. Ebul Ahvas diyor bunu da (r.a) bunu gören o şanlı Peygamber senin malın var mı? Diye sordu. Bende evet dedim. Hangi cins mallardan? Diye sordu. Bende deve, koyun, at ve hizmetçi gibi mallar verdi dedim. Mademki yüce Allah sana bu kadar mal vermiştir. Allah’ın bu kadarı nimet ve ikramının eseri izleri senin üzerinde görülsün temiz ve güzel elbiseleri giy buyurdu. İşte görüyorsunuz Ebu Davud’un Tirmizi’nin ibn-i Mace’nin de rivayet ettiği bu haberde Peygamberimiz güzel giyinmeyi tertemiz olmayı tavsiye ediyor. İslam itidal dinidir yani mutedil olmak lazımdır Peygamber efendimiz israfa aşırılığa ve kibirliliğe kaçmaksızın yiyiniz içiniz elbise giyiniz ve sadaka veriniz buyuruyor. Bilmez misiniz işitmez misiniz aşırı derece süslenmeyi terk etmek imandandır buyuruyor süz için değil yerli yerince giyinip kuşanmak yiyip içmek için Yine şanlı Kuran’da yüce Allah buyuruyor (c.c) ey Âdemoğulları sizlere ayıp yerlerinizi örtecek giysi ve süslenecek elbise yarattık takva elbisesi ise daha hayırlıdır.

Dakika 50:10

Arar suresi 26. Ayeti Kerime. Hayvanları da sizin menfaatiniz için o yaratmıştır onlarda sizin için ısıtıcı ve koruyucu maddeler ve nice, nice faydalar vardır onlardan bir kısmını da yersiniz buyurdu Cenabı Hak. İşte bütün nimetler bizim içindir bunlar yerli yerince kullanmak nimetin sahibini bilmek ona derin saygı göstermek bismillah elhamdülillah demek ve ibadetlerini farzlarını seve, seve ibadetin tümünü severek yapmak itaat etmek isyan etmemekle Allah’a şükür etmiş olunur.

Dakika 51:07

 

 

(Visited 152 times, 1 visits today)
{"message":{"type":8,"message":"Undefined variable: show_right_meta","file":"\/home\/pwny9ik9\/public_html\/wp-content\/plugins\/cactus-video\/video-hook-functions.php","line":1155},"error":1}