[jw7-video]

92- Amelde Fıkhı Ekber Ders 92

AMELDE FIKH-I EKBER DERS 92

Çok kıymetli ve muhterem izleyenler, bizden size selam. Tüm inanan Ümmet-i Muhammed’in üzerine bizden selam olsun. Allah’ın rahmeti, mağfireti, lütfu, keremi, fazl-ı ihsanı İslam’a gönül verip bu yolda cihat eden, birbirini kardeş bilen mücahitler üzerinden hiç eksik olmasın. Kıymetliler, yine Fıkh-ı Ekber ile dersimiz devam ediyor. Okumak, okutmak. Yüce İslam’ın dünyada asırlardır dünyayı okutan en büyük ekol, okulların başında Sevgili Peygamberimiz’den ve ashaptan sonra Tâbiîn ile beraber Hanefiler, Mâlikîler, Şafiî ve Hanbeli ekolünde dünya okutularak dünyayı okutarak ve okuyarak bu ekoller bize kadar geldi. Biz de okumak okutmak gayesi ile, Fıkh-ı Ekber ile dersimiz devam ediyor. Amelde Fıkh-ı Ekber’den keşif notları veriyoruz. Şimdi konumuz hacdır. Hanefilerin bu konudaki görüşlerinden sonra Mâlikîlerde haccın rükünlerine şöyle bir bakalım: İhram; bu da telbiye, aynı zamanda ihram yalnızca niyetle de gerçekleşir demişlerdir. Şimdi ihram; telbiye, niyet demiş Mâlikî okulunun kıymetli âlimleri. Yine say etmek Mâlikîlerde rükündür. Safâ ile Merve arasında yedi kere gidip gelme, Arafat’ta vakfeden daha faziletlidir der Mâlikîler. Vakfe; Kurban Bayramı gecesi Arafat’ta bulunmak. Yine yalnız uğramak bile kâfidir. Niyet etmek de şarttır derler Mâlikî ekolünün o kıymetli âlimleri. Yine Kâbe-i Şerif’i yedi defa tavaf etmek ki buna İfâda tavafı ziyaret tavafı da denmektedir. Haccın rükünleri olarak Mâlikîlerde bunları görmekteyiz. Bir de umre hakkında, umrenin rükünlerine bakalım: Mikat yerinden veya Hil’den ihrama girmek, Kâbe-i Şerifi yedi defa tavaf etmek ve Safâ ile Merve arasında yedi defa gidip gelmek. Yine baş tıraşı ise; bunlar da vaciptir. Umrenin bir yılda birden fazla tekrarlanması ise mekruhtur derler Mâlikîler. İhramın vacipleri konusunda da erkekler için dikişli elbise giymemek, ihramlar a dikiş olmamak ve başı açık bulunmak, telbiye getirmek, ihramla birleştirmek, bunları ihramla arasını ayıran bir kimsenin kurban kesmesi gerekir.

 

Dakika 5:23

 

Bunları da ihramın vacipleri olarak Mâlikî okulunun âlimlerinde görmekteyiz. İhramın sünnetleri konusunda da yıkanmak yine izâr, ridâ giymek, terlik veya takunya gibi bir şeyler giymek. Bunlar da onların benzeri. Gusülden sonra ve ihramdan önce iki rekât namaz kılmak sünnettir. Yine gusülden önce ihramlı kişinin kendine çeki düzen vermesi, tırnaklarını kesmesi, bıyığını kısaltması, etek ve koltuk altı tıraşlarını tamamlanması, saçlarını taraması. Yine telbiye ile beraber bunları yerine getirmesi mendup olarak yapılan davranışlardır ki biliyorsunuz telbiye: ‘’Lebbeyk, Allahümme lebbeyk, lebbeyk lâ şerike leke lebbeyk, innel hamde vennimete leke vel mülk lâ şerike lek’’ (لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ لَبَّيْكَ ، لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْكَ ، إِنَّ الْحَمْدَ وَالنِّعْمَةَ لَكَ وَالْمُلْكَ ، لاَ شَرِيكَ لَك ) Kıymetli efendiler, bunu da sık sık okumaya devam etmek, her türlü durum değişikliğinde yeniden telbiye getirmek: Aynı şekilde bunlar menduptur. Orta derecede bir ses ile telbiyeyi okumak menduptur. Orta yolu izlemek, her konuda. Mekkeli olanlar, ihrama girdiği yerde telbiye getirirler. Yine umre yapan bir kimse telbiyeye mikattan başlar, Harem bölgesine ulaşıncaya kadar devam eder. Şimdi bir de sa’yin vaciplerine bakalım: Kudûm ve ifâda gibi vacip tavaftan sonra say etmek. Kudûm tavafı vacip olmuşsa bunu Arafat’taki vakfeden önce önceye almak. Kudûm tavafı üç şartla ile vacip olur: İfrat haccı yapmak veya Hil’den ihrama girerek, kıran haccına niyet etmektir. Bu saydıklarımız Mâlikî okulundaki âlimlere göre. Tavafın vacipleri konusunda tavaf bittikten sonra iki rekât namaz kılmak. Tavafa Hacer-ül Esved’ten başlamak. Bunlar da vaciptir. Şanlı Peygamberimiz (A.S.V.), Efendimiz’in, “Zemzem suyunun suyu içilirse onun içindir.” diye bir Hadis-i Şerif’i vardır. Yani zemzem suyu içmek. Tavafın sünnetlerine de şöyle bir bakalım: Hacer-ül Esved’in -mümkünse- öpülmesidir. İlk şavtta Rükn-i Yemani’yi selamlamak. Sağ elini onun üzerine koyarak ve sonra da elini ağzına koyarak yapılır.

 

Dakika 10:07

 

Erkeklerin remel yapmaları sünnettir. Dualarda bulunmak; bunlar da yine faziletli işlerdendir ki sünnet olanlardır. Sa’yin sünnetlerine de şöyle bir bakalım. Tavaf ederken çeşitli dualar okunur.

‘’Rabbena âtinâ fiddünya haseneten ve fil âhireti haseneten ve kına azabennar’’ gibi.
رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ

 

Yine ‘’Allahümme inni âmentü bi kitabikellezi enzelte (enzelte) ve nebiyyikellezi arselte fağfirli mâ kâddemtü ve ma âhhârtü’’ gibi dualar yapılmalıdır.

 

Şimdi sa’yin sünnetlerine de şöyle bir bakarsak; önce Hacer-ül Esved’i öpmek. Safâ ve Merve’ye çıkmak, iki yeşil direk arasında hızlı adımlarla yürümek, yine Safâ ve Merve’de iken dua etmek. Bunları da sa’yin sünnetlerinden saymışlar Mâlikî ekolünün kıymetli âlimleri. Allah, bütün âlimlerimize çok rahmet eylesin. Tavafın menduplarına da şöyle bir bakalım ki; Tenim ve Cirâne gibi mikat dâhilinde ihrama girenler için ilk üç şavtta hızlı adımlarla yürümek. İlk şavtın dışında Hacer-ül Esved’i öpmek ve Rükn-i Yemani’yi istilam, bunlar menduptur, demişler. Sa’yin menduplarına da şöyle bir baktığımız zaman; temizlik, namazla ilgili şartlar: Safâ ve Merve üzerinden vakfe yani durmak, bunlar mensupturlar. Arafat’ta vakfenin vacip miktarı ise iki secde arasındaki oturuş miktarınca sükûnet üzere durmak, bu Arafat’taki vakfenin miktarıdır dedi Mâlikî ekolünün kıymetli âlimleri. Arafat’ta vakfenin sünnetleri konusunda da zeval vaktinden sonra Nemire Mescidi’nde tıpkı Cuma’da olduğu gibi iki hutbe okumak. Hacla ilgili işleri, ibadetleri ve vazifeleri orada hutbede seslendirmek, öğretmek. Yine Nemire Mescidi’nde cem’i takdim sureti ile öğlen ile ikindiyi birleştirmek, ayrıca kısaltmak; bunlar sünnettir. Müzdelife’de cem’i te’hîr sureti ile akşam ve yatsı namazlarını birleştirmek ve kısaltmak, bunlar sünnettir. Arafat’ta vakfenin mendupları konusunda da kıymetli Mâlikî ekolünün âlimleri Rahmet Dağı’nda vakfe yapmak, cemaatle birlikte vakfe yapmak, binek üzerinde bulunmak, Yüce Allah’a (C.C.) dua ve niyazda bulunmak, gün batımına yine bu yalvarış hâlini sürdürmek; en uygun zaman olarak bunlar belirtilmiştir. Yine Müzdelife’deki vakfe konusunda da akşam ve yatsı namazlarını kılabileceği kadar bir süre vakfe yapmak vaciptir. Müzdelife’de vakfenin mendupları konusunda da burada gecelemek, alacakaranlık ortamında Müzdelife’den ayrılmak -Mâlikîlere göre-

 

Dakika 15:04

 

Meş’aru’l Haram’da vakfe yapmak, dua ve niyazda bulunmak. Yine Muhassir denilen vadide oradan hızla geçmek. Bu vadi Meş’aru’l Haram ile Mina arasında bir yerdir. Yine taş atmanın mendupları konusunda; Akabe’ye ulaşınca hemen cemreleri atmaktır. Müzdelife’den toplanan yedi adet çakıl taşından ibarettir. İlk büyük şeytan hemen taşlanır. Mescid-i Hayf’ı izleyen birinci cemreden başlar, ikinci gün sonra orta cemre ve daha sonra da Akabe cemreleri gelir. Bu sıralamaya uyulmaması hâlinde sahih olmaz da demişlerdir. Yani sıraya dikkat et demişler. Akabe dışındaki kişinin yaya olması yine taşı atarken Allahu Ekber diyerek tekbir getirmek. Orta cemrenin solunda durmak. Kıbleyi karşısına alarak orta cemrelerin hemen ardından bir süre Allah’a dua ve niyazda bulunmak. Taşları art arda atmak, taşları Müzdelife’den toplamak. Bunlar birer birer taşlamanın menduplarıdır demiştir Mâlikîler. Tıraş veya saçları kısaltmayı kurban kesiminden sonraya ertelemek. Bakın, bunlar Mâlikîlerde mendup olarak geçmiş. Hanefilerde bunlar vaciptir. Daha önce bunlar anlatıldığı gibi. Yine tahsip, muhassıba, vathaya inmesi. Bunlar da mendup kabul edilmiş. Tıraştan sonra ifâda tavafı için Mina’dan Mekke’ye inilir. Hacının bayram namazı yoktur. Akabe cemresinin tıraştan önce yapılması vaciptir. Akabe cemresinin tıraştan önce yapılması vaciptir. Yine cemreyi ifâda tavafından önce almak da vaciptir. Buraya Mâlikîler iki vacip koydular. Kurban Bayramı günü şunlar tavsiye edilmiştir: Birincisi; şeytan taşlama, kurban kesme, tıraş ve ifâda tavafı. Yani birinci bayram gününün olmazsa olmazlarından işte bir kısmı bunlardır ve en önde gelenleridir. İfâda tavafının menduplarına da şöyle bir bakalım: Mâlikî ekolünden ki kıymetli âlimlerin tespitlerine göre; ihram içinde gerçekleştirilmesi, tıraştan hemen sonra yapılması yerine getirilmesi gerekir. Şimdi Şafiî ekolüne göre dersimiz hacla ilgili devam ediyor. Şafiîlerde de haccın rükünleri, vacipleri ve sünnetleri vardır. Rükünlerden hiçbiri kurban veya başka bir şeyle telafi edilemez. Tavaf, say ve tıraşın vakti sınırlı değildir.

 

20:04

 

Ne var ki rükünler arasında tertibin olması vaciptir. İhrama girmek, bunlar önceliktir. Şimdi vacipler konusunda da terk eden kurban kesmese bir defa suçlu durumdadır, borçludur. Vaciplerden birini terk eden, kurban keser. Sünnetler konusunda da onu terk eden sevap ve fazilet kaybına uğrar. Sevap kazanma fırsatını kaçırmış olur. Şimdi rükünler konusunda şöyle bir bakalım: İhram, Şafiîlerde rükündür. Arafat’ta vakfe, tavaf, say, saçı tıraş veya kısaltma da rükündür Şafiîlerde. İşte, görüyorsunuz. Kıymetli âlimlerin kıymetli keşifleridir bunlar. Umrenin rükünleri ise şunlardır: İhram, tavaf, say, saçı tıraş veya kısaltmak. Bunlar da Şafiîlerde ihramın rükünleridir. Şimdi vacipler konusunda şöyle bir bakalım: Mikatta ihrama girmek vaciptir Şafiîlerde de. Şevval, Zilkadede, Zilhiccenin ilk on günüdür ihrama girilecek hac günleri. Umrenin mikatı ise bütün bir senedir. Mekke’de ikamet edenler için mekân mikatı Mekke’dir. Mekke’de ikamet etmeyenler ise mesela Medineliler Zülhuleyfe’de, Şamlılar Mısırlılar Cuhfe’de, Yemenliler Yelemlem’de, Necitliler Karnül-Menâzil’de ve doğulular Zat-ı Irk’ta ihrama girerler. Üç cemrenin atılması; bunlar da Şafiîlerde vaciptir. Akabe cemresini ise yalnızca Kurban Bayramı günü atar. Evet, kıymetliler. Müzdelife’de gecelemek de vaciptir. Mina’da gecelemek yine vaciptir Şafiîlerde. Veda tavafı; bu da vaciptir. Şimdi bir de sünnetlere bakalım ki haccı umreden önceye almaktır. Şimdi ifrat haccı konusunda bu, haccı umreden önceye almaktır. Yine telbiye getirmenin de birçok sünnetleri vardır. Bunlardan birisi ifrat. Bu ifrat haccı; bu haccı umreden önceye almak. Telbiye getirmek; yine Arapça söylenmeyen bir kimse bildiği başka bir dilde söyleyebilir mi telbiyeyi? Söyleyebilir. İhram sırasında sıkça telbiye getirmek sünnettir. Kıymetliler, yine Peygamberimiz’e salât-ü selam okumak. Kudûm tavafı; vakfe yapmadan Mekke’ye giren hacılar içindir bu da.

 

Dakika 25:09

 

Bu da sünnettir, tavaftan sonra iki rekât namaz kılmak. Kıymetliler, dikişli elbiseleri çıkartmak. “Her biriniz izâr, ridâ ve iki takunya veya terlikle ihrama girsin.” Sevgili Peygamberimiz’den gelen haber bu da. İmamın dört kez hutbe okuması da Şafiîlerde sünnettir. Zilhiccenin yedinci günü öğleden sonra Kâbe-i Şerif’in yanında, ikincisi Arefe günü Urene Vadisi’nde ve adet gereği Nemire Mescidi’nde Kurban Bayramı günü. Yine teşrik günlerinin ikincisinde ve öğle namazından sonradır. Bu hutbelerde hac ile ilgili bilgiler verilir. Bütün bu hutbeler, birer kez ve öğle namazından sonra okunur Şafiîlerde. Arefe günü okunan hutbe, namazdan öncedir. İki hutbe şeklinde irât edilir. Hacda gusüller, sünnet olarak yapılır. İhram için gusledilir. Harem’e ve Mekke’ye girmek istediğinde de gusül edilir. Arafat’ta vakfe için yine Müzdelife’de yine cemreleri taşlamak için gusüller yapılır, bunlar sünnettir. Medine’ye girmek için gusledilir. Bunlar da sünnettir diye Şafiî okulunun kıymetli âlimleri bunları dile getirmişlerdir. Zemzem suyu içmek de sünnettir. “Allah’ım, bana Sevgili Peygamberimiz’den ulaştığına göre zemzem suyu ne maksatla ve ne niyetle içilirse onun içindir. Ben de onu dünya ve âhiret saadeti için içiyorum. Allah’ım, o hâlde onu, bunu gerçekleştirir” diye dua eder. Kıymetli efendiler, bunun metni de şöyledir: ‘’Allahümme inni es’elüke ilmen nafia ve rizkan vasiâ ve şifaen min külli dain ve sekân’’ şeklinde dua edilir. Yine zemzemi vücuduna serpmek de sünnettir. Bunlar sünnet olduğu gibi bir de ihramın sünnetleri: Yine ihram için gusletmek, güzel kokular sürmek, kadının ellerine kına yakması. Bunlar ihrama ilk girerken yapılan şeylerdir. Daha sonra bunlar yasak zaten. İki rekât namaz kılmak, ihramdan sonra Kâfirûn Suresi’ni ve İhlas Suresi’ni okumak. Yüksek sesle sık sık telbiye getirmek, sürekli telbiyeye devam etmek. Bunlar birer birer sünnettir. Evet, kıymetliler. ‘’Allahümme yuhrimü leke şari’i ve beşerî ve lahni’i ve demi’i’’ gibi, bu şekilde emsali dualar yapmak. Yine tavafın sünnetlerine de şöyle bir göz atalım: Yürüyerek tavaf etmesi gerekir. Her tavafta Hacer-ül Esved’i sağ eliyle selamlar, onu öper ve alnını onun üzerine koyar. “Sevgili Peygamberimiz (A.S.V.) yalnızca Hacer’i ve Rükn-i Yemani’yi selamlardı.” diyen bir haber bulunmaktadır.

 

Dakika 30:03

 

Tavafa başlarken yine, ‘’Bismillahi vallahu ekber, Allahümme imânen bike ve tasdikan bi kitabike ve vefaen bi ahdike vettibaen bi sünneti nebiyyike Muhammed Mustafa sâllâllâhu teâlâ aleyhi ve sellem’’ diyerek tavafa başlamakta sünnettir. Kâbe-i Şerif’in kapısı karşısında da şöyle dua eder: ‘’Allahümme innel beyte beytüke velharame haramüke vel emne emnüke ve hâzâ makamül âizi bike minennâr’’ Yine Rükn-i Yemaniler arasında ise “Allah’ım, bize dünyada ve âhirette güzellik ver.” diye Rabbena âtinâ duasını -hem ayeti hem o duayı- okur. İlk tavaflarında üç defa koşar. ‘’Allahümmec’alhü haccan mebru’en ve zenben mağfuran ve sâyen meşkûren’’, bunu da okumaya devam eder. Ve erkek olanlar tavaf ve sayda ridâlarının orta kısımlarını sağ omuzlarının altına, iki ucunu da sol omuzlarının üstüne gelecek şekilde örterler. Yedi tavafın peş peşe yapılması da yine tavaftan sonra iki rekât namaz kılmak; bunlar Şafiîlerde birer birer sünnettir. Peygamber Efendimiz (A.S.V.), makamın arkasında iki rekât namaz kılmış ve “Hac ibadetlerinizi benden öğrenin.” buyurmuştur. Yine bu namazda Kâfirûn Suresi, ikinci rekâtında da İhlas Suresi okunur. Tavaftan sonraki kılınan namazlar da bunlar. Çok kıymetli ve muhterem izleyenler, niyet rüknü olmayan tavafta ve veda tavafında vaciptir. Bakın, niyet konusunda nafile tavaflarda niyet sünnet iken haccın rüknü olmayan tavafta ve veda tavafında niyet vaciptir demiştir Şafiîler. Bir de sa’yin sünnetlerine bakalım: Say eden kişinin Hacer-ül Esved’i eliyle selamlaması sünnettir ve Safâ kapısından çıkar, sonra Merve’ye, Safâ ile Merve arasında say etmek üzere Safâ kapısından çıkar. Sevgili Peygamberimiz (A.S.V.) bunların her birine Kâbe’yi görecek şekilde çıkmıştır. Şöyle der Safâ’ya çıktığı zaman:

 

‘’Allahu Ekber, Allahu Ekber, ve lillahil hamdü Allahu Ekber, âlâ mâ hedânâ velhamdülillahi âlâ mâ evlânâ lâ ilahe illâllahu vahdehu lâ şerikeleh lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyi ve yumitü biyedihil hayr ve hüve âlâ külli şey’in kadir. Lâ ilahe illâllahu vahdehu en ceze vadehu ve nasara abdehu ve hezemel ahzabe vahdehu lâ ilâhe illâllahu ve lâ na’büdü illâ iyyahu muhlisine lehüddine velev kerihel kâfirûn’’ Bunları okur ve sonra dua eder.

 

Dakika 35:00

 

Yürümek sünnettir, iki yeşil direk arasında hızlı bir şekilde yürürler. Bu sırada “Rabb’im mağfiret et, merhamet et, bildiklerinden vazgeç. Aziz ve kerim olan yalnız sensin.” diye dua eder. ‘’Rabbiğ fir verham ve tecâvez âmmâ ta’lem inneke entel eazzül ekrâm ‘’diye yalvarır. Arafat’ta vakfenin sünnetlerine de gelince: İmam efendinin öğle zevalinden sonra iki hutbe okuması, sonra da topluma, cemaate öğle ve ikindi namazlarını kısaltarak cem’i takdim yoluyla kıldırması sünnettir Şafiîlerde. Gün batımına kadar vakfeyi sürdürmek de sünnettir. Zikir ve duada bulunmaları, tehlil getirmeleri sünnettir. “Duaların en hayırlısı Arefe günü yapılan duadır.” diye Peygamberimiz’den haber vardır. “Ben veya benden önceki peygamberlerin söylediklerinin en hayırlısı da şudur” diye bir rivayet de var. Evet, kıymetliler.

 

‘’Lâ ilahe illâllahu vahdehu lâ şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve âlâ külli şey’in kadir. Allahümmec’al fi kalbi nuran ve fi sem’i nuran ve fi bessarî nuran, Allahümmeşrahli sadri ve yessirli emri’’

 

Bunlar ve emsali dualarda bulunmak, sıkça salât ve selam okumak da sünnettir. Kur’an-ı Kerim okumak da sünnettir. Arefe günü sık sık Haşr ve İhlas surelerini okumak ise müstehaptır. “Arefe günü İhlas’ı bin defa okuyan bir kimseye istediği verilir.” diye bir haber vardır. Bunun İbn-i Abbas’tan geldiği söylenir. Dua sırasında ellerini yukarı kaldırmak sünnettir. Yine Arefe dualarından birçok örnekler vardır. Şu da onlardandır:

 

‘’Rabbena âtinâ fiddünya haseneten ve fil âhireti haseneten ve kınâ azâbennâr. Allahümme inni zalemtü nefsi zûlmen kesira ve lâ yağfiruzzünübe illâ ente fağfirli mağfiraten min ındike verhamni inneke entel gafururrahim’’

 

Bu dualar ve emsali dualar yapılır. Müminler için de dua etmesi gerekir hacıların. “Allah’ım, hacıyı mağfiret et ve hacının mağfiretini istediği kimseyi de mağfiret et.” diye Peygamberimiz’den bir haber var. Kıymetliler, bunun sahih olduğu da söylenmiştir bu haberin. Vakfenin sünnetleri konusunda da Müzdelife’de gecelemek gerekir. Akşam ve yatsı namazlarını cem’i te’hîr yoluyla birleştirmek de sünnettir. 70 adet çakıl taşı Müzdelife’den toplanır. Yine, “Güneşin doğuşu arasındaki vakitte benim için küçük taşlar topla.” diye Peygamberimiz ’in bir tembihi vardır. “Ben de onun için çakıl taşı gibi taşlar topladım.” diyor; bu da Fadl bin Abbas’tan gelen bir haberdir. Kıymetliler, Meş’aru’l Haram’da vakfe yapmak sünnettir. Zikir ve dua ile meşgul bulunmalıdır.

 

Dakika 40:00

 

Burada da yapılacak dua örnekleri bulunmaktadır. Dua etmeli, tövbe istiğfar etmeli.

 

Estağfirullah innallahe gafururrahim. Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber, lâ ilahe illâllahu vallahu ekber ve lillahil hamd’’ gibi dualar, istiğfarlar yapılır.

 

Güneş doğmadan önce ağır ağır bir vakarla yürürler, nereden? Müzdelife’den Mina’ya telbiye ve zikirdir. Muhassir Vadisi’nde hacılar hızlanır, hızlı geçerler oradan. Evet, kıymetliler. Mina’da taş atmanın sünnetleri konusunda da; Akabe cemresine yedi taş olarak atar, telbiyeyi orada keser. Mina’yı selamlamak anlamını taşır bu da. Kıymetliler, Şafiî okulunun kıymetli dersleri ile keşif notlarımız devam ediyor. Bu Muhassir Vadisi konusunda dikkat edilmesi lazımdır. Buradan niye hızlı geçilmektedir? Buradan hızlı geçilmesinin sebebi, burada Fil ashabının müthiş bir afetle cezalandırılmalarıdır. Mekke’yi soluna, Mina’yı da sağına alacaktır. Her taşta tekbir getirerek taş atılacaktır.

 

‘’Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber, lâ ilahe illâllahu vallahu ekber ve lillahil hamd’’ diyerek sağ eliyle ve koltuk altındaki beyazlık görünecek şekilde taş atması sünnettir. Akabe cemresi, kurban kesmek, tıraş olmak, tırnak kesmek, ifâda tavafı, yine tıraş, tavaf ve say vaktinin sonu yoktur. Üç cemreyi atar ikinci gün. Teşrik günleri atılması gerekir. Bu cemreleri her gün zeval vaktinden günbatımına kadar atabilir. Akabe, Mina’ya dâhil değildir. Bu Şafiî ekolünün dersleri ile buraya kadar geldik. Hanefi, Mâlikîlerden ve Şafiîlerden sonra şimdi de Hanbelilere göre bir bakalım: Konumuz yine hacdır. Hanbeli okulunda hac ile okunan kıymetli derslere değineceğiz. Hanbeliler de Yüce İslam’ın asırlardır insanları okutan ekolüdür. Haccın rükünleri dörttür onlara göre. İhrama girmek yine niyetle gerçekleşir. Arafat’ta vakfe yapmak, ziyaret tavafında bulunmak ve say etmek onlarda rükündür, Hanbelilerde. Umrenin rükünleri ise; o da ihram, tavaf ve saydır. Haccın vacipleri hakkında da Hanbeliler bunlarda şöyle diyorlar: Mikatta ihrama girmek. Arafat’ta gündüzden gün batımına kadar vakfe yapmak, Müzdelife’de gecelemek, Mina’da gecelemek, cemreleri atmak, tıraş veya kısaltmak, veda tavafı -buna sadır tavafı da denmektedir- bunlar da vaciplerdir. Haccın vacipleri -Hanbelilere göre-, umrenin vacipleri: Tıraş, Harem dışından veya mikattan ihrama girmektir.

 

Dakika 45:05

 

Kıymetliler, umrenin sünnetleri konusunda da şöyle bir bakalım: Mina’da gecelemek, Arefe gecesi Kudûm tavafı, hızlı yürümek, sağ omuzu açık bırakmak, telbiye, Hacer-ül Esved ve Rükn-i Yemani’yi selamlamak, Hacer-ül Esved’i öpme,k yine yürümek ve koşmak, hutbeler, zikirler, dualar, Safâ ve Merve’ye çıkmak, yıkanmak, bedenî temizlik, ihramdan önce ve tavaftan sonra iki rekât namaz kılmak, yine cemre anında kıbleye yönelmek gibi. Bunlar da Hanbeli ekolünde birer birer sünnettir. İhramın sünnetleri: Gusül, beyaz ve temiz bir izâr, ridâ, terlik veya takunya giymek, iki rekât nafile namazdan sonra ihrama girmek, telbiye getirmek. Bunlar ihramın sünnetleridir Hanbelilere göre. Şimdi yüksek sesle telbiye getirmek, dua etmek; bunlar da birer birer sünnettir. Allah’tan cennet isteyerek ve cehennemden korunmasını dileyecek bu şekilde dualar da etmekte serbesttir. Salât ve selam okumak da sünnettir. Yine Arapça dışındaki bir dil ile doğru olmaz diyorlar. Yani bunları Arapça dil ile yapın diyorlar Hanbeliler. Arapça bilmeyenler kendi dilleri ile yine görevlerini yapabilirler de demişlerdir. Kıymetliler, derslerimiz bu şekilde devam ediyor. Cenab-ı Hakk; görevini hakkıyla yapan, Rabb’ine ibadet eden, itaat eden, isyan etmeyen, her işi, her sözü nur ve hak olan kullarından eylesin.

 

Dakika 47:39

 

 

 

 

 

(Visited 117 times, 1 visits today)
{"message":{"type":8,"message":"Undefined variable: show_right_meta","file":"\/home\/pwny9ik9\/public_html\/wp-content\/plugins\/cactus-video\/video-hook-functions.php","line":1155},"error":1}