[jw7-video]

342- Tefsir Ders 342 hayat veren nurun keşif notları

342- Kur’an-ı Kerim Tefsîr Dersi 342

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

(Yunus Sûresi 28’inci Âyet-i Kerime’den 36’ncı Âyet-i Kerime’ler )

 

 

وَيَوْمَ نَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا ثُمَّ نَقُولُ لِلَّذِينَ أَشْرَكُواْ مَكَانَكُمْ أَنتُمْ وَشُرَكَآؤُكُمْ فَزَيَّلْنَا بَيْنَهُمْ وَقَالَ شُرَكَآؤُهُم مَّا كُنتُمْ إِيَّانَا تَعْبُدُونَ ﴿٢٨﴾

فَكَفَى بِاللّهِ شَهِيدًا بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ إِن كُنَّا عَنْ عِبَادَتِكُمْ لَغَافِلِينَ ﴿٢٩﴾

هُنَالِكَ تَبْلُو كُلُّ نَفْسٍ مَّا أَسْلَفَتْ وَرُدُّواْ إِلَى اللّهِ مَوْلاَهُمُ الْحَقِّ وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُواْ يَفْتَرُونَ ﴿٣٠﴾

O gün ki, hepsini mahşere toplayacağız. Yüceler yücesinin nur saçan Kitâb’ı Kur’an-ı Kerim Cenab-ı Hak Kitâb’ı ve onun âyetleri ile Cenab-ı Hak ezelî ve ebedî hakîkatleri Cenab-ı Hak kullarına takdim ediyor. O’nun nuru ve nurun hakîkati tezâhür etmektedir. O gün ki, diyor Cenab-ı Hak tabii o büyük gün Mahkeme-i Kübrâ, Rûz-i Cezâ mahşer günü hepsini mahşere toplayacağız. Herkesi insanım diyen, cinlerdenim diyen herkesi ve Cenab-ı Hak bütün mahlûkatı diledikleri, dilediği hepsini başta insanoğlu olmak üzere mahşere toplayacağız diyor. Hepsini toplayacağız diyor yani birini beşini demiyor. Sonra da şirk koşanlara: “Haydi yerlerinize! Sizde ortak konuştuklarınız da!” diyeceğiz. Artık aralarını iyice açmışız o ortak koştukları şeyler, “Siz bize tapmıyordunuz ki” diyecekler. “Şimdi sizinle bizim aramıza şahit olarak Allah yeter. Sizin bize ibadet ettiğinizden bizim haberimiz yoktur” diyecekler. Adam, taşa ağaca tapıyor nereden haberin olsun taşın ağacın? Adam, ineğe tapıyor inek onun kendine taptığını nereden bilsin? Sonra Firavunlar kendine taptıranlar ise onlar zaten o suçluların önderleridir suç önderleri şirk önderledirler. Ama burada birde değerli zatlar vardır. Mesela Îsâ Aleyhisselâm bana tapının demedi ki. Hiçbir peygamber bana tapının demez, hiçbir Evliyâ bana tapının diyemez demez. Çünkü onlar Allah’ın kullarıdır. Onun için müşrikler putlara tapan herkes taptıranlarla tapanlar ateştedirler, ateş önderidirler taptıranlar. Ama iyi kulları putlaştırıp da onlara tapanların kendileri suçludurlar. Îsâ Aleyhisselâmın burada bana tapın diye bir sözü aslâ olmamıştır aslâ olamaz. Onun için burada Îsâ’yı putlaştıranlar suçludur Îsâ Aleyhisselâmın bir suçu yoktur diğer zât-ı muhteremler de böyledir. İşte burada herkes geçmişte yaptığını bulacak. Gerçek Mevlâ’ları olan Allah’a döndürülecekler iftira edip uydurdukları şeyler de kendilerinden büsbütün uzaklaşıp gidecek.

Dakika 5:20

(وَيَوْمَ نَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا) Cenab-ı Hak ne dedi? Ve unutmamalı o günü ki, bunları toptan haşr edeceğiz kıyâmet günü hepsini toplayacağız. (ثُمَّ نَقُولُ لِلَّذِينَ أَشْرَكُواْ) Sonra o müşriklere diyeceğiz ki: (مَكَانَكُمْ أَنتُمْ وَشُرَكَآؤُكُمْ) “Yerinize yani siz ve şerikleriniz haydi durun yerinizde.” (فَزَيَّلْنَا بَيْنَهُمْ) Artık aralarını açmışızdır diyor Cenab-ı Hak. (وَقَالَ شُرَكَآؤُهُم) Ve o şirk koştukları ne kadar putları varsa onlar şöyle diyecekler; (مَّا كُنتُمْ إِيَّانَا تَعْبُدُونَ ) “Siz bize ibadet etmiyordunuz diyecek o putlar.” (فَكَفَى بِاللّهِ شَهِيدًا بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ) Zîrâ sizinle bizimle aramızda şahit olarak Allah yeter diyecekler. (إِن كُنَّا عَنْ عِبَادَتِكُمْ لَغَافِلِينَ) Gerçek budur ki, biz sizin ibadetinizden kesinlikle habersizdik diyecekler. ‘’Burûc Sûresi 9’uncu âyet’’ (عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ) her şeyi hakkıyla gören Yüce Allah her şeye şahittir diyecekler. (هُنَالِكَ) İşte orada                     (تَبْلُو كُلُّ نَفْسٍ مَّا أَسْلَفَتْ) herkes, her can daha önce yaptığını bulacak. Herkes kendi kendini sınayacak. (وَرُدُّواْ إِلَى اللّهِ مَوْلاَهُمُ الْحَقِّ) Ve o müşrikler Allah ile karşılaşmayacaklarını zanneden öyle sanan ve ondan kaçan o iftiracılar gerçek Mevlâ’ları olan hakîkî mâlikleri ve sahipleri Allah’ın huzuruna ret olunacaklar. (وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُواْ يَفْتَرُونَ) Allah katında bizim şefaatçilerimiz diye iftira ettikleri o hayli tanrılar ve din adına uydurdukları bütün evhâm ve hayaller yanlarından yok olup gitmiştir. İşte putlara tapmanın Allah’tan başkasına kulluk etmenin sonucu budur bütün emekleri hüsrândır. Allah’a en büyük iftira ile Allah’ın huzuruna gelmiş olacaklar.

قُلْ مَن يَرْزُقُكُم مِّنَ السَّمَاء وَالأَرْضِ أَمَّن يَمْلِكُ السَّمْعَ والأَبْصَارَ وَمَن يُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ

الْمَيَّتَ مِنَ الْحَيِّ وَمَن يُدَبِّرُ الأَمْرَ فَسَيَقُولُونَ اللّهُ فَقُلْ أَفَلاَ تَتَّقُونَ ﴿٣١﴾

فَذَلِكُمُ اللّهُ رَبُّكُمُ الْحَقُّ فَمَاذَا بَعْدَ الْحَقِّ إِلاَّ الضَّلاَلُ فَأَنَّى تُصْرَفُونَ ﴿٣٢﴾

De ki: “Size gökten ve yerden kim rızık veriyor?” O, kulaklara ve gözlere hükmeden kim? Ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkaran kim? İşleri idâre eden kim? Hemen Allah’tır diyecekler. De ki: “O hâlde Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”

Dakika 10:20

Hem öyle diyeceksiniz hem de O’nun emirlerini tanımayacaksınız hem de başkalarına tapacaksınız. İşte O, Allah sizin gerçek Rab ’binizdir. Gerçeğin dışında sapıklıktan başka ne vardır? O hâlde Hak’tan nasıl çevriliyorsunuz? (فَأَنَّى تُصْرَفُونَ) buyuruluyor. (قُلْ) De ki:                (مَن يَرْزُقُكُم مِّنَ السَّمَاء وَالأَرْضِ) “Size gökten ve yerden kim rızık veriyor?”                                          (أَمَّن يَمْلِكُ السَّمْعَ والأَبْصَارَ) Hele o işitme ve görmeye malik olan kim? İşitme ve görme duyularını size kim veriyor? Ve bunlara kim hükmediyor? İdrâk ettiren kim? İnsanoğlu sadece bunu düşünse yine yeter. Ama yer, gök hepsi Allah’ın yüce kudretinin açık delilidir.

Cenab-ı Hak biliyorsunuz ki Âli İmrân Sûresi’nde;

(شَهِدَ اللّهُ أَنَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ وَالْمَلاَئِكَةُ وَأُوْلُواْ الْعِلْمِ قَآئِمَاً بِالْقِسْطِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ﴿١٨﴾)

Cenab-ı Hak Allah kendisinden başka ilâh olmadığına şahitlik etti meleklerde ilim ehlinde. Tabii her şey Allah’ın birliğinin şahididir başta Allah kendisi, melekler, bilim adamları şahittirler. Bakın yine Yüce Rab, En’âm Sûresi 103’de diyor ki; (وَهُوَ يُدْرِكُ الأَبْصَارَ ) O Allah gözleri görür çünkü gözlerde ki görmeyi yaratan O, O gözleri görüyor basiretleri görüyor. Çünkü bunların yaratıcısı O başka yok ki O’ndan başka ilâh yok ki olamaz ki. Yine Cenab-ı Hak İsrâ Sûresi bak 85’de, (قُلِ الرُّوحُ مِنْ أَمْرِ رَبِّي) De ki: “Ruh benim Rabbimin emrindendir.” Nedir? Ruh mahlûktur, Allah’ın emrinden bir emirdir.

‘’Vela yezalül abdü yetegarrabü ileyye binnevafili hattâ eküne samahü ‘’ İlâ Âhiri’l Hadis.

Kul nâfile ibadetler sayesinde bana o derece yaklaşır ki nihâyet ben O’nun görmesi, işitmesi ve duyması olurum. Bir ‘’Hadis-i Kutsî’’ Buhârî de bu hadis-i şerif Ahmed bin Hanbel ’de de rivâyet edilmişlerdir. Farzları, vacipleri, sünnetleri, yerli yerince yapanlar müstehaba ulaşanlar işte Allah’ın muhabbetini sevgisini kazanıyorlar. (مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ الْمَيَّتَ مِنَ الْحَيِّ) Ve O kimdir ki ölüden diri çıkarıyor ve diriden ölü çıkarıyor.

Dakika 15:03

Bunu Allah’tan başkası yapabilir mi? İmkânsızdır. Bütün mahlûkatı toplayın peygamberleri, evliyâları, melekleri toplayın kimse bir şey yaratamaz. İnsi, cinni toplayın kimse bir sinek yaratamaz. İşte yaratıcı sadece Allah’u Teâlâ’dır. Ölüden diriyi, diriden ölüyü yoktan yaratan ölüden diriyi çıkarmaz mı? Yaratmaz mı? Diriden ölüyü yaratmaz mı? Alınan şu yediğimiz gıdalara bir bakın alınan gıda hayata dönüşüyor gayri uzvî olan yani inorganik maddeler uzvîleşiyor, organik madde hâline dönüşüyor, nutfeden canlı oluyor, kandan nutfe oluşuyor. Bunlar değişik ve zıt karakterler de maddelerdir. Seleksiyon denilen ayıklanmaya uğraması tabiatın ayniyet ve tek düzelik olayına ters düşen oluşumlardır. Tabiata aykırı olaylardır sebebi sonuç, sonucu sebep yapan kim? Tabiatüstü bir kudret var tabiatüstü bir kudretin etkisini ve tedbirini işte açık seçik görüyoruz ki, Cenab-ı Hak ne diyor: (مَن يُدَبِّرُ الأَمْرَ) ve emri tedbir eden kim? Bütün âlemi O idâre ediyor yaratan O idâre eden emri tedbir eden O. Kim? Allah’u Teâlâ. Senin organ ve sistemlerin mükemmel çalışıyor bir kendine bak! Bu organ ve sistemleri otomatik olarak nasıl çalıştıran bir sistemin var. Bunu kim yaptı? Bunu Allah’tan başkasının yaratması, yapması mümkün mü? Ey insanoğlu! Rabbini tanısına, Rabbinle tanışsana, Yüce Allah bizi kendini tanısın diye yaratmış (وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ ﴿٥٦﴾) ‘’Zâriyât Sûresi 56’ıncı âyet-i kerime ’’ O’nu tanıdın mı O’na ibadet edersin kulluk edersin işte kulluktan sultanlığa terfiye edersin, fânilikten bâkî olmaya terfi edersin. Neyle? Allah’ın lütfu keremi ile O’na gerçek kul olmak lütfuna ermekle olur bunlar. Yoksa aklını başına al! Gerçekleri yansıtmayan dünyadaki nefsini tanrılaştırmış, aklını tanrılaştırmış insanlara dikkat et! Akıl Allah’ın ilk yarattıklarındandır. Aklın görevi nedir? Vahyi İlâhî’yi anlamaktır Allah’ın emrinde çalışmasıdır. Vahiy nedir, Vahyi İlâhî? Kur’an-ı Kerim’i anlamak akılların birinci görevidir. Bu Kur’an-ı Kerim’deki kitâbî âyetleri birde kâinatta ki kevnî âyetleri akıl anlama aracıdır ve kalpte parlayan bir nurdur, bilgi nurudur. (فَسَيَقُولُونَ اللّهُ)Tabii ki bunların tamamının sorularının cevabı diyecekler ki diyor derhâl o âlemi yaratan bu soruların cevabı olarak âlemi yaratan Allah’tır, her şeyi yaratan Allah’tır diyecekler.(فَقُلْ أَفَلاَ تَتَّقُونَ ) O hâlde de ki: “Korkmuyor musunuz?”

Dakika 20:00

فَذَلِكُمُ اللّهُ رَبُّكُمُ الْحَقُّ فَمَاذَا بَعْدَ الْحَقِّ إِلاَّ الضَّلاَلُ فَأَنَّى تُصْرَفُونَ ﴿٣٢﴾

Hem Allah diyeceksiniz âlemi yaratan hem de emirlerini tanımayacaksınız. Peki, korkmuyor musunuz? Onlara sor diyor. (فَذَلِكُمُ) Duydunuz ya! O işte (اللّهُ رَبُّكُمُ الْحَقُّ) Allah gerçek Rabbinizdir, hak Rabbiniz sadece Allah’u Teâlâ’dır.  Artık şunu bunu ilâhlaştırmayı bırak. Eğer başkalarını Rab edinirsen Allah’ın yerine birilerini Rab edinirsen Allah’ın emirlerini yerine birilerinin emirlerini kitap, Kur’an edinirsen başkalarının emirlerini bunun hesabını Allah’a vereceksin. Allah sana başkalarını Rab edinsin diye mi acaba bu varlığı bu nimetleri verdi sana veya bana? Başkalarının emrine girsin Allah’ın emirlerini tanımasın diye mi sana aklı mantığı verdi, bu nimetleri bu mülkü verdi, seni bu mülkün içine yerleştirdi? Ömür verdi yediriyor, içiriyor bütün nimetler O’nun  (فَمَاذَا بَعْدَ الْحَقِّ إِلاَّ الضَّلاَلُ) Haktan sonrası da artık delâletten başka nedir ki? Kim diyor bunu? Yüce Allah diyor. Allah bir, aklını başına al! O, hak olan Allah’tan başka senin hangi yola gidersen git o bir dalalettir Allah’a giden yol Allah’ın kendi yoludur. O da İslam ve Kur’an’ın ortaya koyduğu Sırât-ı Müstakîm’dir. Tevhîd akidesinden başka bütün inançlar dalâlettir. Dikkat et! Tevhîd inancından başka bütün inançlar dalâlettir. Tevhîd inancı Allah’ın birliği esasına dayanan İslam îmânıdır ki, bütün peygamberlerin îmânı budur, evrensel hak îmân budur, ezelî, ebedî geçerli makbul hak îmân budur. (فَأَنَّى تُصْرَفُونَ) Bu gerçek böyleyken o hâlde nasıl yüz dönüp çekiliyorsunuz? Yani neredensiniz gönderenler kim Hak’tan yüz çevirttirenler kim? Bu Allah’ın birliğini bırakıp da İslam hakîkatini hak dini Hakk’ın dini olan İslam’ı bırakıp da yanlış yollara sizi sapıtanlar hak yoldan çevrilmenizin sebebi nedir? Döndürülmenizin sebebi nedir? Hak’tan niye dönüyorsunuz?

كَذَلِكَ حَقَّتْ كَلِمَتُ رَبِّكَ عَلَى الَّذِينَ فَسَقُواْ أَنَّهُمْ لاَ يُؤْمِنُونَ ﴿٣٣﴾

Hak dinden çıkmış fasıklara Rabbinin kelimesi şöyle gerçekleşti; Onlar artık îmâna gelmezler. Allah muhafaza buyursun artık îmân etmeyecek insanlar bulunuyor. Niye? Küfür girmiş yerleşmiş küfrü bütün küfrün tamamını kabul etmiş kişi irâdesiyle ve küfründen vazgeçmek istemiyor bütün gücünü küfürden yana kullanıyor. Allah muhafaza buyursun.

Peygamberimiz;

‘’ Allahümme inni eûzübike mineşşirki veşşekki velküfri’’ diye Allah’a sığınıyorlardı bunlardan. ‘’ veşşikâkı vennifâkı ve-sûil ahlâkı ve-sûil menzari’’ İlâ Âhiri’l hadis devam ediyordu.

Dakika 25:15

Birinde ‘’ Allahümme inni eûzübike mine’l küfrü vel-fakri ve-azâbî vemin azâbî kabri’’ diyordu. Ve birinde ‘’Vemin fitnetitdeccâl vezünûbih ’’ diyordu. Onun için ey aklı olan îmânı olan kardeşim! Aklın varsa derhal Müslüman ol. İslam evrensel bütün mahlûkatı kucaklayan Hakk’ın hakîkatin rahmet tecellîsinin bizzat kendisidir. Ölümsüz hayatım bizzat kendisidir, Hakk’ın hakîkatin bizzat kendisidir. Ey îmânı olan kardeşlerim! Sizde îmânınızı güçlendirin. Kur’an’ın cennet bahçesinden daha zengin bir bahçe olduğunun kalbiniz, ruhunuz Kur’an’dan yesin, içsin. Kur’an bahçesinden yesin Kur’an şaraplarını içsin. Kur’an’ın zevkine onun şirbine ve reyine gel müptela ol gerçek müptela olacağın şey işte burası. Yemeden, içmeden duramayacağın işte burası gel Kur’an’ın feyizlerinden ye, iç îmânın îmân olsun, aklın aklıselim olsun, aklın aklı kâmil ve aklı meâd olsun. Aklını süflilerin, nefislerin, küfürlerin, şirklerin, zorbaların, zulümlerin emrine verip de aklını irâdeni esir etme! Allah’a kulluktan başka hürriyet yoktur çünkü hürriyetin kefili sadece hayatı yaratan Allah’tır hürriyetin kefili, O’ndan başka hürriyete kefil olacak başka kimse yoktur. Onun için Allah’u Teâlâ’ya kul olan hürriyetine orada kavuşmuştur Allah’tan başka her şeye hürriyet ve istiklâl kazanmıştır. Tam bağımsızlık oradadır. Allah’u Teâlâ ya kim ki, bağlanmazsa, emrine girmezse mahlûkun emrine girmiştir o orada köledir kendini hür zanneder hür değildir tam köledir. Ya nefsinin kölesidir ya birinin kölesidir. Buna dikkat et! Nefsinin kölesi olsan seni nefsin yaratmadı. Nefsini de seni de bütün varlığını Allah yarattı. Şehvetine köle olamazsın sonra nimetin de kölesi olamazsın. Nimeti yaratanın emrinde olacaksın sultanlık, hürriyet burada. İslam tam bir hürriyet yoludur ve Allah’a giden hürriyet yoludur. İslam’ın her şeyi barış ve selâmettir. Onun için Cenab-ı Hak bak ne diyor; Hiç mi hiç artık îmân edemeyecek îmân etme yeteneğini kaybeden insanlar var. Kendi kazandıkları küfür kendi iç dünyalarına mühür olarak basılıyor. Kazançları ve birde o küfürden vazgeçmek istemiyorlar özgürlüklerini de Cenab-ı Hak kısıtlamıyor. Kısıtlasa imtihan olmayacak o zaman icbâri bir inanç ortaya çıkacak icbâri inancı Allah kabul etmiyor. Zoraki zorlayarak birine inandırmak kabul değildir ve yasaktır

Dakika 30:00

كَذَلِكَ حَقَّتْ كَلِمَتُ رَبِّكَ عَلَى الَّذِينَ فَسَقُواْ أَنَّهُمْ لاَ يُؤْمِنُونَ ﴿٣٣﴾

(كَذَلِكَ) İşte böyle (حَقَّتْ كَلِمَتُ رَبِّكَ عَلَى الَّذِينَ فَسَقُواْ) fıskı kesinlik kazanmış olanlar üzerine Cenab-ı Hak ne diyor? Rabbin Hak Teâlâ’nın kelimesi yani şu kelâmı şu hükmü hak olmuştur (أَنَّهُمْ لاَ يُؤْمِنُونَ) onlar îmân etmezler diyor. Şimdi kıymetli dostlarımız; Felsefî zanlarla vacibü’l vücûd olan Allah’ın varlığına ait ne kadar kâinatta deliller var bunları doğru algılamayıp da bunları tamamen saptırmak yoluyla filozof taslakları inkârcılar bütün felsefi nazariyeleri yıkacak şekilde Allah’ın birliğini ispat ve ikrâr vardır şanlı Kur’an’da ve kâinatta. Küfre, inkâra zerre kadar sebep yoktur. İnkârcılar ne derlerse desinler onlar kendilerini inkâr ediyorlar. Allah’ı inkâr etmekle Allah’ın ezelî ebedî varlığına bir zarar gelmez. Ama Allah’ı kim inkâr ederse ebedî zarar o inkâr edenin kendisinedir. Onun için Kur’an-ı Kerim onları da kurtarmaya geldi. İslam kurtarıcıdır herkesi kurtarmaya geldi. Ey inkârcı filozof taslakları, inkârınızdan vazgeçin! Tabii doğru dürüst felsefecilere bir şey dediğimiz yok inkârcı felsefeye diyoruz ki, bunlar filozof falan değil bunlar filozof taslakları ve felsefi nazariyeleri o inkârcıların felsefi nazariyeleri tamamen yıkılmıştır Kur’an-ı Kerim, İslam tarafından. Onun için güneşi yaratan Allah’ı nasıl inkâr edersin? O’nun varlığı güneşten daha parlak daha önce. Bütün âlemleri yaratanı nasıl inkâr edersin? Onun için varlık, bilgi, Sebeplilik ve idrâki hak meseleleri, vücudu bâri ve Tevhîdi İlâhî, ceset ve ruh, madde ve sûret, zihin ve dış dünya, âfâk ve enfüs, subje ve obje bunların bütün bunlara dayanan indilik ve reybilik şüphelerini kökünden hâlleden inkârları yok eden ve şirk çeşitlerinin hepsini ret ve iptal eden nurlu Kur’an ve şanlı İslam’dır. Bunun rehberi Hz. Muhammed’dir rahmet Peygamberi(A.S.V).

Onun için kıymetli dostlarımız,

قُلْ هَلْ مِن شُرَكَآئِكُم مَّن يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ قُلِ اللّهُ يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ فَأَنَّى تُؤْفَكُونَ ﴿٣٤﴾

Dakika 35:00

De ki: “Allah’a eş tuttuğunuz ortaklarınızdan önce yaratıp sonra da onu çevirip yeniden diriltecek var mı?” De ki: “Önce yaratıp, sonra da onu yeniden yaratacak olan Allah’tır. O halde nasıl yoldan saptırılıyor, döndürülüyorsunuz?” Hakk’a bağlandığı zaman seni kimse sapıtamaz ki, Allah hidâyet etti mi daha seni sapıtacak kuvvet yoktur. O zaman Allah’ın himâyesine girip O’na sığınsana! O’na sığınmanın birinci şartı gerçek îmândır. Îmânın tam îmân oldu mu tam bir güven ortamına yerleşiyorsun. Allah’u Teâlâ seni tam bir güven ortamına sağlam bir kalâsına alıyor seni himâyesine alıyor. Gerçek îmân ile Allah’ın himâyesine girilir inkârla O’nun himâyesinden çıkılır şeytanların himâyesine girilir. Şer güçlerin, tâğûtların, Firavunların, inkârcıların, müşriklerin, putperestlerin, zâlimlerin safına gidersin ve orada helâk olursun.

قُلْ هَلْ مِن شُرَكَآئِكُم مَّن يَهْدِي إِلَى الْحَقِّ قُلِ اللّهُ يَهْدِي لِلْحَقِّ أَفَمَن يَهْدِي إِلَى الْحَقِّ أَحَقُّ أَن يُتَّبَعَ أَمَّن لاَّ يَهِدِّيَ إِلاَّ أَن يُهْدَى فَمَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ ﴿٣٥﴾

De ki: “Ortak koştuklarınızdan doğru yolu gösterecek olan var mıdır?” De ki: “Allah, hak olan doğru yola hidâyet eder. O hâlde doğru yola hidâyet eden mi kendisine uyulmaya daha lâyıktır, yoksa kendisine gösterilmeyince onu bulamayan mı daha lâyıktır. O hâlde oluyorsunuz? Nasıl hükmediyorsunuz?”

Cenab-ı Hak;

وَمَا يَتَّبِعُ أَكْثَرُهُمْ إِلاَّ ظَنًّا إَنَّ الظَّنَّ لاَ يُغْنِي مِنَ الْحَقِّ شَيْئًا إِنَّ اللّهَ عَلَيمٌ بِمَا يَفْعَلُونَ ﴿٣٦﴾

Onların birçoğu zandan başka bir şeye uymaz. Zan ise haktan hiçbir şeyin yerini tutmaz. Şüphesiz ki, Allah onların ne yaptıklarını hakkıyla bilir.

Kıymetli dostlarımız,

Gerçek etki ve ilk sebep ancak ilk yaratılışla ortaya çıkar. Bu da yoktan yaratma gücüne sahip Allah’ın kudretiyle yaratmasıyla olur. Tabiat olaylarının akışında kıyam, südur, tevlit kesp vesâire ve birbirlerini etkileyerek yeni oluşumlar ortaya çıkar. Yaratmak ise yoğu var etmek demektir. Bir defa yoktan Cenab-ı Hak tabiatı yaratıyor düzeni kuruyor o düzeni işletiyor o düzeninde içinde işlerken üreme kânûnlarını da yaratıyor. Onun için burada neyi görüyoruz? Etki ve illiyet buna bir bak şöyle. Bu tabiat olaylarının akışında kıyam, sudur, tevlit, kesp bunların tamamı ilk sebep yani yoktan yaratanın kurduğu düzenin neticesinde ortaya çıkan şeylerdir.

Dakika 40:10

İlk yaratılışı dolmadan bunlar olmaz. Onun için En’âm Sûresi’nin 1 ve 2’nci âyet-i kerimesinde de gerçekler anlatılmaktadır. Herkes kendisinin bir zaman önce yok iken sonradan yaratılmış olduğunu bilir. Herkes kendine bir baksın sen bir zamanlar yoktun kendine sor; “Ey insanoğlu! Hani sen bir zamanlar yoktun?” Bak yaratıldın. Baban yoktu yaratıldın ve insanoğlunun kökeni yoktan yaratıldı. Âdem’le Havvâ’nın anası-babası var mı? Yok. Bunlar yoktan yaratıldılar. Âdem’in anası-babası yok Îsâ’nın da sadece babası yok. Adam, Îsâ’nın babası yok diye tutuyor Îsâ’ya tapınıyor. Peki, o aman Âdem’in anası da yok babası da yok. Şimdi yaratanı bırakıp da yaratılmışa taparsanız, yaratılmışın haddi hesabı yok ki, mahlûkat çok ama yaratan bir. Zincirleme olarak sürüp gitti şöyle bir bak, yaratılmış bulunan bir sebebe bağlı olarak şöyle bir bak âleme başlangıca ve sonuca medde ve meâda şöyle bir bak aklını kullan ilk modelin ilk maddenin yaratanın âyetlerinde birer âyet olduğuna şöyle bir bak. İlk madde yaratılmasaydı âlem olur muydu? İlk cevheri Cenab-ı Hak yarattı. İlk cevher Nur’u Muhammedîdir. Cenab-ı Hak o ilk cevherin özünden Hazreti Muhammed’i yarattı onun peşinden onu ıstıfa edip süzdükten sonra o ilk cevherin Nur’u Muhammedî cevherinin özünden onu yarattı ondan sonra o cevherden diğer bütün mahlûkatı yarattı. Yaratmayı bilen yarattı, yaratmanın her türlüsünü biliyor yaratıcı Yüce Rabbimiz.

‘’Allah Celle Celâlühü Allahu Ekber Celle Celâlühü Subhanallah Celle Celâlühü Elhamdülillah bi-adedi Halkıh’’

Allah dediğin zaman bütün vücudun yaratanından hayat bulmaktadır. Zikir Kur’an-ı Kerim’i zikirdir onun mânâsı nefsini kuşatmalı kalbin o mânâyı içmeli alkoliklerden daha fazla Kur’an’ın mânâsına sen müptela olmalısın içtikçe içmelisin. Kur’an okumak demek okudukça Kur’an-ı Kerim’in mânâsını da içmek demektir. Zevkine duymak onu mânâyı kalbe yerleştirmek buna da Evliyâlar şirk diyor ve oradan alınan tada zevk diyor ve orada ki mutluluğa rey diyor ve yükselişe yine rey diyor. Çünkü Kur’an-ı Kerim mânâsı seni kuşattıkça seni yükseltiyor yükseltir. Çünkü Kur’an-ı Kerim’in geldiği zaman dünyaya inzâl edildiği zaman Hz. Muhammed’e insanlık câhiliye devri yaşıyordu, dünya putperestlik devrini yaşıyordu.

Dakika 45:10

Nice köleler câriyeler ne oldular? Vâlî oldular ve bunlar komutan oldular, bunlar yüksek şahsiyet oldular, müçtehit oldular, hukûkçu oldular, müfessir oldular, muhaddis oldular, kâşif oldular ve cihan devleti kurdular dünyaya insanlığın medeniyet öğrettiler. Dünya ondan sonra, Rönesanslar ondan sonra onların hamlesi başladı ve insanoğlunu Rönesans’a, Reforma götürdü beyinlerde ki cehâlet devrildi devrim yapıldı ilim irfân yerleştirildi. Keşif hareketleri başladı. İslam tarihine böyle, şöyle bir bak. Birileri faşizan zihniyetleriyle gerçeklerin üzerini örtmeye çalışıyorlar. Güneş balçıkla sıvanmaz ki gerçek bilim adamları biliyor. Batıda Bismarck ve Rooy emsâli bakın bilim adamları, fikir adamları ne diyor; Dünya Muhammed’in medeniyetine hiçbir zaman ulaşamaz diyor. Ne kadar ilerlerse ilerlesin dünyan medeniyeti Muhammed’in medeniyetine ulaşamaz. Çünkü Muhammed’in (A.S.V) getirdiği İslam medeniyeti cennet medeniyetidir. Sevgi egemenliğidir, adâlet egemenliğidir, rahmet egemenliğidir, sırf sosyal bir devlet egemenliğidir. Dünya da bütün mahlûkatın sükûn ve huzuru demektir. Barışın cihâna, kalplere, ruhlara egemen olması demektir. Sen güneşi balçıkla sıvayacağını mı zannediyorsun? Mümkün mü? Bismarck ne diyor; Ey Muhammed! Devrinde gelemedim önünde diz çökemedim fakat sana minnettarım diyor. Dünya senin ehlin iyalindir dünya ne öğrendiyse senden öğrendi diyor ve diğer ilim adamları da neler diyor. Gelin dünyaya kötülük etmeyelim insanlığın tümüne iyilik edelim. Allah’ın Kitâb’ını insanlardan esirgemeyelim. Allah Kur’an’ı bütün insanlığa gönderdi Muhammed Mustafa bütün insanlığın evrensel Peygamberi İslam bütün insanlığın dinidir bütün insanlığı kucaklayan bir dindir. Bütün peygamberler Müslümandır bir olan Allah’ın görevlendirdiği zât-ı muhteremdirler. Allah hepsinin üzerine selâm eylesin Allah’ın selâmı onların üzerine olsun. Tüm peygamberlerin üzerine o yolda ki Hz. Muhammed’in yolunda yürüyen ne kadar çünkü çağlar Muhammed çağıdır. Ondan önceki çağlar önceki peygamberlerin çağlarıydı en son Yüce Allah bütün çağlara kıyâmete kadar Muhammed’i gönderdi ki kıyâmete kadar bütün çağlar Muhammed’in çağlardır. Bütün Milletler Muhammed’in ümmetidir. Onun için Hz. Muhammed’i bütün insanlığın Peygamber rahmet Peygamberi olduğunu unutmayalım! Cenab-ı Hak bize bu âyetlerde diğer âyetlerde olduğu gibi nurunu parlatıyor hakîkati öğretiyor. Yaratılış olayı başlamış ve sürekli olarak devam edip durmaktadır.

Dakika 50:05

Cenab-ı Hak sürekli hayatı yeniliyor. Şimdi şöyle bir bakalım sürekli olarak hayat yenileniyor hikmet ehli felsefeciler ‘’Teselsülü Muhâl’’ yani mümkün olmayan teselsül demişlerdir. Bunun için Vacibül Vücûd’a isnadının zarûrî olduğunu hikmet ehli felsefeciler burayı kavramışlardır. Yani bu âlemin yaratıcısı kimse olamaz Allah’u Teâlâ’dır o da vacibül vücuttur demişler. Vacibül Vücûd nedir? Yüce Allah’ın varlığının geri zâtının iktizâsıdır. Nedir? Yaratan yaratılmaz. Onun için Allah’u Teâlâ’nın varlığı kendindendir yani onun varlığı zâtının iktizasıdır vacibül vücuttur. Şuna da dikkat! Motoru yapanı yaptığı motorun içinde aramak bir boşuna gayret değil midir? Şimdi şu motoru kim yaptı diye motorun içinde motor yapanı arıyorsun motoru yapan motorun içinde olmaz. Mahlûkatın yaratanı yaratılmış mahlûkat ve tabiat varlıkları içinde aramak da çok yanlış ve sapıklıktır. Yaratılmışlar yaratanın varlığına delildirler. Yaratılmışların içinde yaratan aranmaz, yaratan O bir Subhân münezzeh bir varlıktır hiç yaratılmışlara benzemez ki yaratılışın içinde yaratan aranmaz. Sonra yaratılmışları da yaratandan bir parça da kabul edemezsin o da şirk, bu da şirktir neticede. Aklını başına al! Bu yanlışlar yapılıyor dünyada, kimisi yaratanı yaratılmışın içinde arıyor kimisi de yaratılmışı yaratandan parça sayıyor. Bunlar Allah’a iftiradır, şirktir, küfürdür kişiyi mahveder. Allah’ın eşi benzeri olmaz mahlûkata benzemez Allah’u Teâlâ. Mahlûkata benzedi mi Hâlık yaratıcı olmaz olamaz. Onun için yaratan ile yaratılmışı sakın ola ki birbirine karıştırma! Anlam olarak zaten O münezzeh zaten yüce kimsenin O’na zarar ve kâr verme şansı yok. Bütün âlem bütün mahlûkat O’na muhtaç O, kimseye muhtaç değil ki. İhlâsı şerifi doğru oku (قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ) Ne diyor?  O birdir zâtında birdir, sıfatlarında birdir, efâlinde birdir, her şeyinde birdir. ‘’ اللَّهُ الصَّمَدُ’’ O Samet’tir herkes O’na muhtaç O kimseye muhtaç değil. İhtiyaçların giderilmesi için müracaat edilecek tek varlık Yüce Allah’ın kedisidir. Onun için Yüce Allah Vacibül Vücûd Lizâtihi Hak’tır. İyi anla burayı! Yüce Allah Vacibül Vücûd Lizâtihi Hak’tır. Sonra şunu da iyi bil! (لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ) Allah doğmadı, baba olmadı çünkü yaratan doğmaz ve baba olmaz ve eşi bulunmaz, şeriki, naziri olmaz.

Dakika 55:15

Onun için kim Allah’a doğdu veya çocuk isnâd ediyor babalık isnâd ediyorsa Allah’a en büyük iftirayı yapıyor. Küfre giriyor ve bu görüştekilere ebedî cennet haramdır. Îsâ Aleyhisselâmın diliyle Kur’an-ı Kerim de Cenab-ı Hak ne diyor; “Müşriklere cennet haram kılındı.” Cennete giremezler. Aç Kur’an-ı Kerim’i bak işte biz hayat veren nurun derslerini insanoğlu hayat bulsun diye, faydalı olalım diye ne yapıyoruz? Hayat veren nurun dersleri keşif notları devam ediyor biz keşif notlarını veriyoruz. Kur’an-ı Kerim’in tümünü anlatmaya kalksak bütün kelimelerin mânâsının teferruatına dalsak uçsuz bucaksız ortaya neler çıkar. Hz. Ali öyle demiş: “Eğer ben Kur’an için tefsir yazsaydım en az 70 deve yükü kitap yazardım” diyor. Burada da Hazreti Ali’nin deryâsına ilmi dehâsına bakın.

Onun için kıymetli dostlarımız, kimisi çaydan geçemez, kimisi küçük ırmaktan geçemez tehlike görür. Kur’an-ı Kerim ezelî, ebedî hakîkat deryâsıdır uçsuz bucaksız bütün âlemleri içine alan bir deryâdır işte hayat bulmak için bu deryâda yüzmen gerekiyor. Ölümsüz hayat burada, burada ki gemi îmândır, burada ki gemi İslam’dır bu ebediyyû’l-ebed varlık âleminde bu gemiyi batırmadan ölümsüz hayata seni hazırlayan İslam’dır, Kur’an’dır, Hz. Muhammed’dir. Yüce Allah’ın tam bir rahmet tecellîsidir ezelî, ebedî lütuflarıdır.

Cemâdât katı maddelerden bakın şöyle bir Cenab-ı Hak canlı yaratıyor hiçbir canlı hücrecik yokken sudan Cenab-ı Hak hayat yaratıyor tabiatüstü ilkeleri yaratıyor. İlkleri tabiatüstü ilkleri yani medda yoktan var ediyor. Bizâtihi ve Lizâtihi var olan ve yokluk özelliği aslâ bulunmayan sadece Allah’u Teâlâ’dır. Dikkat et buraya Rabbimizi iyi tanıyalım. Ne diyor; Bizâtihi Lizâtihi var olan yokluk özelliği asla bulunmayan sadece Allah’u Teâlâ’dır (C.C). Bizâtihi zâtıyla var olan, Lizâtihi zât-ı için var olan yokluk özelliği aslâ bulunmayan (ثُمَّ يُعِيدُهُ) sonra onu geri iade eder. Yoktan yaratıyor onu öldürüyor tekrar diriltip kaldırıyor. Çünkü yoktan yaratan bunları kolay yapıyor. Çünkü her şeye kâdir “Lâ İlâhe İllallah” hiçbir ilâh yok, ancak sadece Allah var tek Allah var. Ferdis-Samet.

Onun için İmam-ı Azam;

Sübhânel ebedîyyil-ebed
Sübhânel Vahidi’l-Ehad
Subhanallah, Subhanallah, Subhanallah
Sübhanel ferdis-samed
Sübhane rafiıssemai biğayri amed.
Sübhane men besatal arda alâ main cemed.
Sübhane men halakal hâlka ve ahsahüm aded.

Cenab-ı Hak bakın ne güzel bir tesbih ilham ediyor o büyük imama. ‘’sübhanellezi Lem yelid velem yûled velem yeküllehû küfüven ehad.’’ Bunun için bu tesbihi şöyle okuduğumuz zaman Yüce Rabbi İmâm-ı Âzâm’ı nasıl tanıdığına şöyle bir bak! Kur’an-ı Kerim’i nasıl bildiğine, nasıl keşfettiğine bak! O büyük filozofun nasıl fâkih olduğuna bir bak! Nasıl büyük bir hukûkçu kâşif bir hukûkçu olduğuna bak! Mâlik de böyle, Şâfiî de böyle, Hanbelî de o ekollerde okuyan nice bizim mükemmel mi mükemmel büyük ulemamız vardır. Allah hepsine bol, bol rahmet eylesin.

Dakika 1:01:45

 

(Visited 82 times, 1 visits today)
{"message":{"type":8,"message":"Undefined variable: show_right_meta","file":"\/home\/pwny9ik9\/public_html\/wp-content\/plugins\/cactus-video\/video-hook-functions.php","line":1155},"error":1}